Çocuklarda uyum sorunlari ve davraniŞ problemlerİ aydınlı anaokulu rehber Öğretmeni betül...

44
ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI VE DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Upload: josie

Post on 15-Jan-2016

214 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI VE DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ. Doğuştan gelen rahatsızlıklardan kaynaklanmadığı müddetçe davranış problemleri sonradan öğrenilen uyum sorunlarıdır. - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI

VE DAVRANIŞ PROBLEMLERİ

Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Page 2: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Doğuştan gelen rahatsızlıklardan kaynaklanmadığı müddetçe davranış problemleri sonradan öğrenilen

uyum sorunlarıdır.

Çocuklarımız, yetişkin bir birey olma yolunda ilerlerken aile fertleri olarak karşılaştığımız birkaç

problem ve çözüm yolları üzerinde duracağız;

Page 3: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Öfke nöbetleri 5 yaşına kadar olan çocuklarda görülebilen normal bir durumdur. Okul öncesi dönemdeki çocukların neredeyse tamamı

zaman zaman öfke nöbetlerine kapılır. Ağlama, somurtma, çığlık atma, ayaklarını veya kafasını vurma gibi davranışların hakim olduğu öfke nöbetleri genellikle çocukların kızgın veya gergin olduğu zamanlarda

patlak verir.

5 yaşına kadar olan çocuklar kimlik duygusu ve bağımsızlık kazanmaya çalışmaktadır. Ancak kelime hazinelerinin kısıtlı olması nedeniyle duygularını kelimelerle ifade edemezler. İstediği bir şeyi

yapamadığında, istediği bir şeyi elde edemediğinde ya da kontrolünü kaybedecek kadar öfkelendiğinde çocuğun gerilimi öfke nöbetine

dönüşebilir.

Çocuklarda Saldırgan Davranışlar ve Öfke Nöbetleri

Page 4: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Öfke nöbetleri nefesini tutma veya vurma, ısırma, tekmeleme gibi daha saldırgan davranışları da içerebilir. Öfke nöbetleri tipik olarak 1 yaş civarında başlar ve sıklıkla 5 yaş dolduğunda sona erer.

Küçük çocuklarda çoğunlukla açlık, yorgunluk veya aşırı uyarılma ile bağlantılı olarak görülen öfke nöbetleri normal gelişimin bir parçası olarak görülüyor ve anne-babaların bu durumu bir öğretme fırsatı olarak değerlendirmeleri tavsiye edilir.

Page 5: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Yüksek riskin söz konusu olduğu öfke nöbeti tipleri

•Kendine zarar vermeyi içeren öfke nöbetleri

•Başkalarına veya eşyalara zarar vermeyi içeren öfke nöbetleri

•Çocuğun yardım olmadan kendini sakinleştirmeyi başaramadığı öfke nöbetleri

•25 dakikadan uzun süren öfke nöbetleri

•Günde 5 kereden fazla veya ayda 10-20 kez arasında yaşanan öfke nöbetleri

Page 6: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

•Ebeveyn olarak sakin kalmak çok önemlidir.Çocuğumuzun kendi kontrolünü kaybettiğinde bizde kontrolümüzü kaybedersek yangına körükle gitmiş oluruz. Çocuğa doğru davranışı öğretmek yerine yaptığı davranışı olumsuz pekiştirmiş ve daha farklı davranış sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuş oluruz.

•Bazı çocuklar dikkat çekmek maksadıyla öfke nöbeti geçiriyor gibi hareketler sergilerler. Bu durumda çocuğun davranışlarını görmezden gelmek en doğru yol olur.

Öfke nöbeti geçiren çocuğunuza karşı ebeveyn olarak nasıl bir davranış sergilemeniz gerekir?

Page 7: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

•Çocuğumuz hiddetlenmiş ve çevresine zarar verme ihtimali varsa çocuğumuzu sakin bir ortama götürüp onun güven içinde kendisini hissetmesine yardımcı olun, kucağınıza alın, başını okşayın, güzel sözlerle sakinleşmesini sağlayın.

•Çevresine zarar veren çocuğun bu davranışını görmezden gelmeyin. Bu tarz davranışlar sergilendikten sonra çocuğunuzun sakinleşmesini sağlayın ve çocuğunuza neden sinirlendiğini, çevresine zarar vermenin yanlış olduğunu uygun bir dille anlatın. Bir başkasına zarar vermişse özür dilemesi gerektiğini öğretin.

•Kendine zarar veren çocuklar konusunda uzman yardımı almanızda fayda vardır.

Page 8: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Saldırganlık, çocuğun genellikle kendi akranlarına ve başkalarına vurması, ısırması, tekmelemesi, eşyaları fırlatması ve tükürmesi gibi zarar vermeyi hedefleyen davranışlarda bulunmasıdır. Saldırganlık çocuklarda belli dönemlerde normal bir tepki biçimi olarak

kabul edilebilir. 

Saldırganlık

Page 9: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Saldırganlığın Nedenleri      1.      Saldırgan davranışların yetişkinler tarafından

ödüllendirilmesi ve pekiştirilmesi. Bu durum genellikle geleneksel kültürde çok görülür. Geleneksel kültürde erkek çocuğun saldırganlığı onaylanır. (Örneğin; Kavga eden çocuğa ailesi tarafından “aferin” veya “seni döveni sen de döveceksin” denmesi)

       2.      Çocuğun yetişkinlerden gerekli anlayışı, sevgiyi ve kabulü görmemesi.

       3.      Televizyon ve bilgisayar oyunları, kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi.

        4.      Ana-babanın aşırı otoriter ve baskıcı tutumları, buna bağlı olarak yaşanan iletişim problemleri.

         5.      Çocuğun ana-babasından dayak yemesi.        6.      Biyolojik olarak çocuğun beyin zarı iltihabı,

beyin zedelenmesi gibi fizyolojik sorunlar yaşaması.

Page 10: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Saldırgan Davranışlar Konusunda Aileye Öneriler  Ø Öncelikle ana-baba olarak çocuğa saldırganlık modeli

olmayın.

Ø Saldırgan davranışlara tolerans göstermeyin.

Ø Saldırgan davranışları kesinlikle dayakla cezalandırmayın! Dayak atılan çocukta düşmanlık duyguları gelişir ve pekişir.

Ø Çocuk sinirliyken onunla tartışmayın, sakinleşmesini bekleyin ve daha sonra yaptığı davranış ile ilgili konuşun.

Ø Çocuğa sosyal gelişimine uygun çeşitli sorumluluklar verin. Böylece çocuğa başarma duygusunu yaşatmış olursunuz.

Ø Çocuğa yaptığı bu davranışların dezavantajlarını gösterin. Saldırgan davranış göstererek isteklerini elde edemeyeceğini ona anlatın.

Page 11: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Ø Çocuğun olumlu davranışını gördüğünüzde pekiştirin. Örneğin; arkadaşıyla oynarken, kavga etmediğinde ve bağırmadığında bunu sözel olarak ödüllendirin. Olumsuz davranışlarını görmezden gelin.

Ø Çocuğun sportif faaliyetlerde bulunmasına ve belirli bir süre dışarıda oynamasına izin verin. Bu enerjisini boşaltmasını sağlayacaktır.

Ø Çocuğun sergilediği saldırgan davranış başkalarının güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit etmedikçe bu davranışın üstünde durup çocuğa baskı yapmayın.

Ø Kızgınlıktan kurtulması için alternatifler bulun.

Page 12: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Ø Çocuğunuzun gelişim dönemlerini ve bu dönemdeki ihtiyaçlarını iyi bilerek yerine getirin.

Ø Ana-baba olarak saldırgan davranışlar karşısında sakin davranın; sert, duygusal tepkiler yerine ben dilini kullanın (“Böyle davrandığın için üzüldüm”.)

Ø Çocuğa şiddet içeren televizyon programları seyrettirmeyin.

Ø Çocuğunuzla mümkün olduğunca daha çok ve kaliteli zaman geçirin.

Page 13: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Yalan; birini üzmemek yada zor durumdan kurtulmak maksadıyla söylenen gerçekle uyuşmayan sözlerdir.

Çocuklarda yalan söyleme davranışı genelde ebeveynleri endişelendirmesine rağmen bu davranış

her bireyde görülebilmektedir.  

Yalan öğrenilen bir davranıştır. Tepkilere ve duruma bağlı olarak öğrenilir ve devam ettirilir. Yalan söylediğinde söylediği yalan çocuğu huzurlu kılıyorsa

yalan söylemeye devam eder.

Çocuğun yaşına göre söylediği yalanın farklı anlamları vardır.

Çocuklarda Yalan

Page 14: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

3 yaşından önce: 3 yaşından önce çocuğun yalan söylemesinin hiçbir anlamı yoktur. Bu yaşlardaki çocuk düşüncelerin kişisel olduğunu ve başkalarının bunları bilemeyeceğini, yani insanların zihinlerinin ayrı ayrı çalıştığını bilmez. Dolayısıyla kafasından geçen her şeyi anne-babasının da bildiğini zanneder. Örneğin iki yaşındaki bir çocuk markette kaybolduğunda annesine "beni sen kaybettin" diyebilir çünkü gözden kaybolmuş olsa dahi nerede olduğunu annesinin bildiğini zanneder.

3-4 yaşında: 3-4 yaşındaki çocuklar düşüncelerini başkalarının bilmediğini anlamaya başlarlar. Bu yaştaki çocukların hayal gücü de çok kuvvetlidir ve bu yeni bilgi ve becerilerini sınamaktan çok hoşlanırlar. Bu nedenle de sık sık hikayeler uydurarak bu bilgilerini test ederler. Örneğin sütü yere döken çocuk annesine "ben yapmadım demin mutfağa kocaman bir kurt girdi, sütü o döktü" diyebilir. Bu yaşlardaki çocukların suçu başkalarına atmaları veya hikayeler uydurmaları normaldir.

Page 15: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

5-8 yaş arası: Okulun ilk yıllarındaki çocuklar gerçek ile yalan arasındaki farkı anlamaya başlasalar da, genellikle doğru olanı yapmaktan çok, anne-babalarını memnun etmeyi isterler. Dolayısıyla anne-babanın üzüleceğini ya da beğenmeyeceğini düşündükleri durumlarda gerçeği söylememe olasılıkları daha yüksektir.

8-10 yaş arası: 8-9 yaşlar civarında çocuklar gerçek ile yalan arasındaki farkı tam olarak kavrarlar ve genellikle 9-10 yaş civarında doğru ve yanlış muhakemesi gelişir, doğru ile yanlışı kendi muhakemesi ile ayırır.

Page 16: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Nedenleri; 1. Baskıcı ve otoriter anne-baba tutumları. 2. Anne-babanın olumsuz model olması. 3. Ailenin, çocuğa üstesinden gelemeyeceği

sorumluluklar yüklemesi. 4. Aile kurallarının çok katı olması. 5. Çocuğa şiddet uygulanması. 6. Ailenin çocukla olan iletişiminin bozuk olması. 

Page 17: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

7. Çocuğun sık sık eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması.  8. Çocuğun mükemmelliğe zorlanması.  9. Çocuğun başkalarının hayranlığını kazanmak istemesi..

Örneğin; Arabaları olmadığı halde arkadaşlarına arabalarının olduğunu söylemesi gibi.

 10. Bazen de çocuğun özlemlerini dile getirmek istemesi..

Örneğin; Babası ölen bir çocuğun babasının seyahate çıktığını söylemesi.

 11. Çocuğa aşırı karışıldığı ve baskı yapıldığı zaman çocuk

yalan söyleyebilir.  12. Toplum içinde çok heyecanlanan bir çocuk, bildiği bir şiire

bilmiyorum diyerek yalana başvurabilir.  

Page 18: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Çocuklarda yalan çeşitleri;

1-Hayali Yalanlar: Küçük çocuklar gerçeği iyi değerlendiremedikleri için uydururlar. Yetişkinler bunları yalan olarak görür.

2-Taklit Yalanlar: Çocuklar ana-babayı örnek alır. Ana-babanın yalanına tanık olan çocuk, yalan söylemeyi öğrenir. Ör; doktora gidiyoruz diye gezmeye giden anne-baba çocuğun yalan söylemesine zemin hazırlar.

3-Sosyal Yalanlar: Bunlar en yaygın olan yalanlardır. Bir yere gideceğimiz zaman, gitmek istemiyorsak, "hastayım " deriz.

4-Savunma Yalanları: Çocuk kendini korumak için yalan söyler.Çocuk sık sık eleştiriliyorsa, sert tepki gösteriliyorsa, mükemmelliğe zorlanıyorsa çocuk yalana başvurabilir.Çocuk doğru söylediğinde "yalan söylüyorsun" diye suçlanan çocukta , bu yalanların alışkanlık haline gelmesine neden olur.

5-Yüceltilmiş Yalanlar: Başkalarının hayranlığını kazanmak için söylenen yalanlardır.

Page 19: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

•Çocuğunuz yalan söylediğinde hemen öfkeli bir tepki vermek yerine, uzun vadeyi hesaba katan, tutarlı ve mantıklı tepkiler sergilemeniz çocuğunuzun davranışını önemli ölçüde etkileyecektir.

• Mücadeleye girişmeyinÇocuğa gerçeği söyletme mücadelesine girişmemeye çalışın. Zorla gerçeği söyletmeye çalışmanız çocuğun davranışını değiştirmekte etkili olmayacaktır.

• Doğru söylemenin neden önemli olduğunu öğretin.Örneğin "bir kişinin doğruyu söylemesi o kişiye güven duymamıza yardımcı olur" gibi açıklamalarla doğruyu söylemenin neden önem taşıdığını anlatın. Ailenizde gerçeği söylemenin korkutucu sonuçları olmayacağını anlamasını sağlayın ve gerçeği söylemekten korkmaması gerektiğini anlatın. Yanlış bir şey olduğunda öfkelenmeyeceğinizi bilmesini sağlayın. Çocuğunuzun halen bazı şeyleri doğru yapmayı öğrenme sürecinde olduğunu unutmayın.

Yalan davranışına karşı nasıl tepki gösterilmelidir?

Page 20: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

•Gerçek ile hayal arasındaki farkı anlamasına yardım edin.Küçük çocuklar söz konusu olduğunda, gerçek ile uydurma arasındaki farkı anlaması için yardımcı olun. Örneğin çocuğunuz bir hikaye uydurduğunda buna inanmış gibi davranmak yerine "iyi bir hikayeydi" ya da "çok güzel hikayeler uydurabildiğini görüyorum, beraber bunları yazıp saklamaya ne dersin?" gibi sözlerle gerçekler ile hayali olan arasındaki farkı anlamasına yardımcı olun.

•Cezalandırılma korkusunu önleyin.Çocuğunuzun cezalandırılmaktan korktuğunu ve bunun için yalan söylediğini düşünüyorsanız, dürüst davranmaktan korkmaması için, ceza uyguladığınız konularda daha iyi çözüm yolları bulmak amacıyla onunla karşılıklı konuşun.

•Önemsiz vakalarda "suçluyu" saptamaya uğraşmayın.Önemsiz vakaları "sütün başına bir kaza gelmiş anlaşılan, haydi birlikte temizleyelim (ya da temizler misin lütfen)" gibi sözlerle geçiştirmek direkt olarak "sütü sen mi döktün?" demekten daha yararlı olur.

Page 21: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

•Güçlü arzularını fark ettiğinizi gösterin.Çocuğunuza bazı yalanlarının aslında onun arzuları olduğunu anladığınızı gösterin. Örneğin çocuğunuz ayrı yaşadığınız babasının sürekli kendisini telefonla aradığını söylüyor ancak siz bunun doğru olmadığını biliyorsanız, "babanla sık sık görüşmek istediğinin farkındayım" diyebilirsiniz.

•Etiketlemeyin.Çocuğunuzu "yalancı" olarak etiketlemeyin. Bu gibi etiketler çocuğun istemediğiniz davranışını teşvik edici etki yaratır.

•Doğruyu söylemesini takdir edin.Çocuğunuz gerçeği söylediğinde bunu fark ettiğinizi ve memnuniyetinizi gösterin.

Page 22: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Büyük çocuklara ve ergenlere belli ölçüde özel yaşam şansı tanıyın.

Onları korumak için bilmeniz gerekenleri sorun ancak çok da meraklı ve müdahaleci davranmayın. Genellikle

zamanı geldiğinde ve sizin de yargılamadan dinleyeceğinizi hissettiklerinde zaten size anlatacaklardır.

Yardım alın.Çocuğunuz sürekli yalan söylüyor veya açıkça ortaya

koyulduğu halde gerçeği kabullenmekte zorluk yaşıyorsa, bir çocuk psikiyatrisi uzmanı hekimden

yardım alın.

Page 23: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

           Çalma, çocuğun kendine ait olmayan bir eşyayı, bir nesneyi izinsiz

olarak alıp ona sahip olmasıdır.         3–4 yaşındaki bir çocuğun başkasına ait bir oyuncağı almasının

çalma olup olmadığına karar vermek için çocuğun bulunduğu dönem özelliklerini

iyi bilmek gerekmektedir. Çalma davranışı okul çağlarında sıkça görülür. Önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Bir çocukta 10 yaşından sonra

da çalma davranışı devam ederse bu önemli bir problemin göstergesidir ve mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

ÇALMA

Page 24: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

 Nedenleri     1.      Çocuğun temel ihtiyaçların önemsenmemesi ve

karşılanmaması.

    2.      Çocuğun sevgi, ilgi ve anlayıştan mahrum olması. Örneğin; Çocuk, anne-babasının ilgisini çekmek için çalabilir. Yapılan araştırmalarda çalma davranışında bulunan çocukların ailelerinin genellikle alkolik ya da suçlu ana-babalar olduğu belirlenmiştir.

     3.      Çocukta sahip olma düşüncesinin gelişmemiş olması.

    4.      Çocuğun başkasına duyduğu kızgınlığı ifade etmek veya intikam almak istemesi. Örneğin; Anne-babasına kızgın bir çocuğun, onlardan intikam almak için bir şey çalarak ailesini zor duruma düşürmek ve üzmek istemesi.

    5.   Anne-babanın çocuğun yaptığı bu davranış karşısında tepkisiz kalması veya bu durumdan zevk alması. Bu durum çocuğu cesaretlendirir ve çocuk çalmaya devam eder.

   

Page 25: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

6.   Çocuğun özdeşleşmek için kendine kötü bir örnek seçmiş olması.

   7.  Çocuğun çalma davranışını anne-baba ile hesaplaşmasının bir yolu olarak görmesi.

     8.   Yeni doğan kardeşe duyulan kıskançlık veya öfke.

    9.   Özellikle pasif veya başarısız bir çocuğun kendisini akran grubuna kabul ettirme isteği. Örneğin; Babasının cüzdanından para alarak arkadaşlarına hediye alması gibi.

Page 26: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Çalma Konusunda Aileye Öneriler  Ø Çocuğunuza başkalarının eşyalarına önem vermeyi,

dürüstlüğü öğretin ve bunu yaşantınıza geçirin.

Ø Anne-baba olarak çocuğunuza iyi örnek olun. Siz başkasına ait bir eşyayı izinsiz alırsanız çocuğunuzun da alabileceğini unutmayın.

Ø Çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirin. İlginizi ve sevginizi esirgemeyin.

Ø Çocuğunuzun temel ihtiyaçlarını karşılayın. Yaşına ve ihtiyaçlarına uygun miktarda harçlık verin.

Ø Çocuğun kendisine ait eşyalarının olmasını sağlayın. Bu onun mülkiyet bilincini geliştirecektir

Page 27: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Ø Çocuğunuza aşırı tepki vermeyin ve şiddet uygulamayın.

Ø Çocuğun almış olduğu eşyayı sahibine özür dileyerek geri vermesini sağlayın. Aldığı eşya zarar görmüşse yenisini alın ve parasını da çocuğun harçlıklarından ödetin. Yalnız çocuğun harçlığını tamamen kesmeyin.

Ø Fiziksel ceza kesinlikle uygulamayın.

Ø Çocuğunuza genel olarak “kötü çocuk” damgasını vurmayın. Çalmış olabilir ama bu onun her yönüyle kötü bir çocuk olduğunu göstermez.

Ø Çocukla davranışının nedenini mutlaka konuşun.

Ø Çocuğunuza ihtiyacı olduğunda ödünç eşya almanın yollarını öğretin.

Ø Çocuğunuzun eşyalarını kullanmak veya almak istediğinizde mutlaka ondan izin isteyin.

  

Page 28: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

İnsanların genellikle kızgınlık, öfke veya engellenmelerle karşılaştıklarında kullandıkları kötü kelimelere denir. Küfür, bazen insanlara beddua kelimeleri, bazen cinsel içerikli kelimeler, bazen kişinin zekâsıyla ya da hayvan isimlerini içeren kelimeler kullanılarak yapılır.

  Nedenleri;   1. Anne-baba veya etrafındaki yetişkinleri model alması.   2. Yetişkinlerin ilgisini çekme isteği.   3. Büyüdüğünü ispat etme çabası.   4. Kızgınlık ve öfke durumlarında.   5. Küfür eden akranları arasında kabul görme isteği.

KÜFÜR 

Page 29: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Aileye Öneriler;   Ø Çocuğunuza iyi model olun. Eğer siz küfür ederseniz çocuğunuzda

eder.   Ø Çocuğunuz küfrettiğinde kesinlikle şiddet ve tehdit kullanmayın.   Ø Çocuğunuzun küfür etmesine tanık olduğunuzda birden aşırı tepki

vermeyin. Bir süre duymazlıktan gelin.   Ø Çocuğunuza kızgınlığını daha olumlu nasıl ifade edebileceğini

öğretin. Yani küfürlü kelimelerin yerine uygun ve kabul edilebilir kelimeleri kullanmasını sağlayın. Kullandığında bunu pekiştirin.

  Ø Çocuğunuzun size karşı kızgınlığını ifade etmesine izin verin.

Böylece gittikçe daha az küfürlü kelimeleri kullanacaktır.   Ø Küfür içeren televizyon programlarından uzak tutun.   Ø Çocuğunuzu resim, müzik, şiir, spor gibi uğraşlara yönlendirin.

Page 30: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

ÇOCUKTA TİKLER   Tikler, vücuttaki herhangi bir kas grubunda yinelenen, istem dışı

yapılan hareketlere denir. Genellikle iç gerginliğin dışa vurumudur.

  Tik Çeşitleri;  - Göz kırpmak,  - Kaş oynatmak,  - Tuhaf sesler çıkartmak,  - Geniz ve gırtlak temizleme hareketleri,  - Ağız ve dudak hareketleri,  - Boyun ve omuz hareketleri,  - Burun çekmek ve burun kanatlarını oynatmak,  - Hızlı hızlı nefes almak veya nefes tutmak,  - Parmak çıtlatmak,  - Baş oynatmak, baş sallamak gibi daha birçok tik vardır.   Bazı çocuklarda bunlardan bir tanesi varken başka bir çocukta

birden fazla tik görülebilmektedir.    

Page 31: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Nedenleri;   1. Çocuğun yeterli ilgi ve sevgi görmemesi.   2. Çocuktan bulunduğu gelişim döneminin üzerinde davranışların

beklenmesi.   3. Çocuğun anne-baba tarafından sürekli horlanması ve aşağılanması.   4. Aile içi iletişimin bozuk olması.   5. Çocuğun başkasını taklit etmesi.   6. Çocuğun küçük yaşlardan itibaren yoğun korku, kaygı, tedirginlik

yaşamış olması.  

TİKLER

Page 32: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Tik Konusunda Ailelere Öneriler; Ø Çocuğa karşı kesinlikle olumsuz ve sert tepkide

bulunmayın. Ø Çocukta tik görüldüğünde sürekli ikaz etmeyin. Aksi

takdirde çocukta gerginlik artar ve tikler çoğalabilir. Ø Çocuğunuzun tiki ile alay etmeyin ve eleştirmeyin. Ø Çocuğunuzda tik görüldüğünde bir uzmana götürün. Ø Çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirin. Ø Çocuğunuza yeterli ilgi ve sevgi gösterin.

Page 33: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Psikolojik Kökenli kekemelik:Kekemelik,sözlü anlatım

sırasında  konuşmadaki akıcılığın fark edilebilir biçimde aksamasıdır.Organik bir rahatsızlığın olmaması halinde bu tarz bir

bozukluk psikolojik kökenli olarak değerlendirilir.Genellikle

heyecan,korku,utanma ve gerginlik durumlarında ortaya çıkan bir

sorundur.Konuşmada bozukluk,tekrarlamalar ve bocalamalarla kendini gösterir ve yaklaşık

olarak 3-4 yaş civarında başlar.Ancak net olarak kekemelik tablosu 5-6 yaşlarda kesinlik

kazanır.

Page 34: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Küçük yaşlardaki kekemeliğin nedeni çocuklardaki düşünme ve konuşma hızını ayarlayamamalarından

kaynaklanır. Ancak kekemeliğin bir sorun olarak ortaya

çıkmasındaki en önemli etken yetersiz sevgi,ilgi ve ayrımcılıktır.

Çocuk kekeme olan bir bireyi taklit edebilir. Özellikle yeni konuşmaya başlayan çocuklarda

görülebilir.Kendi dil gelişimini henüz yeni yeni oluşturmaya başlayan çocuk doğru konuşmanın nasıl

olabileceği konusunda bocalayabilir ve eğer yakın çevresinde kekeme birisi varsa onu model alabilir.

Page 35: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Böyle bir bozuklukta ebeveynlerin tutumu çok önemlidir. Kekeleyen çocuğa karşı sabırlı olunmalı, konuşurken sözü kesilmemeli ya da kelime onun yerine tamamlanmamalıdır.

Şaka amacıyla bile olsa asla kekemeliği alay konusu edilmemeli,durum normal karşılanmalıdır.Özellikle bu konu üzerinde durulması sorunu daha da büyütebilir.

Kekemelik sadece konuşmaya özel bir bozukluktur.Bu nedenle çocuğun diğer bütün faaliyetlerde normal bir biçimde desteklenmesi büyük önem taşır.O konuşma konusunda sorun yaşamakla birlikte görevlerini yerine getirme konusunda sorumluluk almakta sorun yaşamaz.Yapabildiği her şeyde takdir edilmeli,onaylanmalıdır.

Page 36: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Parmak Emme:Okul öncesi veya okul çağında

olsun,parmağını emen çocuğa yapılan uyarılar hiçbir fayda göstermez ve çocuk ısrarla parmağını emmeye devam edebilir.Bu durumda çocukla konuşmak ve bu davranışın bebeklere özgü bir hareket olduğunu,kendisinin büyüdüğünü  açıklamak şarttır.Ancak sadece açıklamalar yeterli olmaz ve çocuk sevgi ya da ilgi ihtiyacı giderilmediği sürece parmağımı emmeye devam edebilir.Çocukta gerginliğe yol açan etkenler saptanıp doğru bir tavır geliştirilirse  zaman içinde giderek azalacak ve ortadan kalkacaktır.

Page 37: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Tırnak Yeme: Bu tip bir bozukluk genellikle 3 ya da 4 yaş civarı görülür.Daha

küçük çocuklarda sık rastlanan bir durum değildir.Güvensizlik duygusunun bir yansıması olarak düşünülmelidir.

Aşırı baskı görerek büyüyen çocuklarda sıklıkla görülür.Aynı şekilde sürekli azarlanan,yetersiz ilgi ve sevgi ortamında eleştirilen çocuk yaşadığı gerginliği tırnak yiyerek ortaya

koyar.Genellikle çocukların yarısında görülen bir bozukluktur ve bazı durumlarda ortada hiçbir neden yokken sadece modelleme yoluyla da çocuk tırnak yemeye başlayabilir.Ailede ya da yakın çevresinde tırnak yiyen birini gören çocuk bu davranışı taklit

yoluna gidebilir.

Tırnak yeme konusunda yapılabilecek en doğru şey özellikle küçük yaşlarda bu davranışı görmezden gelmektir.Diğer bütün sorunlarda olduğu gibi davranışa yol açan nedenler saptanmalı

ve çözüm buna göre oluşturulmalıdır. Eksikliğin ne olduğu bilinip,çocuğun hissettiği duygu boşluğu

doldurulursa sorun çok büyümeden çözümlenebilir.

Page 38: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Korkular: Çocuklarda çok sık rastlanan duygu

bozukluklarıdır.Özellikle korku çocuk büyüdükçe artar.Aslında duygu olarak normaldir ve her

yaşta bilinmeyene ve tehlike ya da tehdit oluşturan her şeye karşı gösterilen bir

tepkidir.Bebeklikte ve küçük yaş gruplarında yüksek sese,yabancılara ve ani gürültülere karşı

gösterilen bir tepkisel davranışken,çocuk büyüdükçe daha belirgin ve somut kavramlara

yönelik bir tepki olarak gelişir.Kazalar,yangın,deprem,hastalıklar,izlediği bir

film,okul sorunları,anne ya da baba ayrılığı,yalnız kalma,terk edilme,kaybolma,cezalandırılma gibi

durumlar korkuya yol açabilir.Daha önce herhangi bir olumsuzluk yaşamış çocuklarda

korku daha kolay gelişebilmektedir.

Page 39: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Korkunun oluşmasında en temel faktör ise ebeveynlerin yanlış tutumları ve çocuk eğitiminde korkuyu kullanarak

disiplin uygulamaya çalışmalarıdır.’Eğer beni üzersen,başkasının annesi olurum’,’yanımdan ayrılırsan seni

başkaları kaçırır’,’dediğimi yapmazsan seni sevmem’ gibi sözler çok sık rastladığımız türde konuşmalardır.Açık

biçimde tehdit içerirler ve çocuk da bu tehdidi doğru olarak algılar.Terk edilme,sevgisiz kalma,annesinin bırakıp gitmesi

gibi düşünceler korkuyu başlatır.Bu nedenle çocuk eğitiminde korkuyu kullanmamak esastır.Ayrıca aşırı

koruyucu ailelerde yetişen çocukların da sorunlar karşısında kendi başa çıkma becerilerini kazanma konusunda sorunlar

yaşadıkları ve çocuğun içine kapanmasına yol açtığı unutulmamalıdır.Her şeyin ötesinde korku yaşayan çocuğun duygularını hafife almamak şarttır.Korktuğu için eleştirilen ya da alay edilen çocuk giderek daha çok ürkekleşecek ve

farklı davranış bozuklukları geliştirecektir.O nedenle korkan çocuğun üzerine gidilmemeli ve onunla sakin bir tavırla

konuşmaya çalışılmalıdır.Her zamanki gibi onu anladığınızı,duygularını ciddiye aldığınızı göstermelisiniz.

Page 40: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Uyku Bozuklukları: Genellikle ebeveynlerin sıklıkla yakındıkları konulardan biri

de budur.Çocuğun düzensiz uykuları ya da uykuya geçememe.Uyku bozukluklarında da temel etken çocuğun güven ihtiyacıdır.Kendini güvensiz hisseden çocuk düzenli

uykuya geçemez.Anne babayla beraber uyumak ister.Küçük yaş gruplarında çok sık olarak görülür ve bir ölçüde normal karşılanmalıdır.Özellikle annenin de çalıştığı durumda çocuk bırakılacağı,terk edileceği duygusuna kapılır.Anne babasının

yanında uyumaya alışan çocuk bunu alışkanlık haline getirmişse bu alışkanlığı kırmak bazen çok zor olabilir. Anne

babasının yanında uyuyan çocuk uyuduktan sonra her seferinde kendi yatağına götürülmelidir.Yorucu olsa da kararlı

olduğunuzu göstermenin başka bir yolu yoktur. Ancak çocuğun sevgi ve güven ihtiyacı karşılanmadan çözüme ulaşmak imkansızdır. Mümkünse uykuya geçmeden önce çocukla vakit geçirmek,masal okumak,oyun oynamak

etkili yöntemlerdir.Sevildiğini ve yalnız kalmayacağını bilmek çocuk için en önemli şeydir.

Page 41: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Mastürbasyon: Kendi cinselliğini keşfetmeye başlayan çocuk kendi kendini

tatmin etme yoluna başvurur.Yaklaşık olarak en sık görüldüğü dönem 3-6 yaşlardır.Genellikle çocuğun kendi vücudunu incelemeye başladığı bir dönemdir ve zevk aldığını fark etmesiyle bu davranışı sık sık yapmaya başlar.Bir yere

sürtünerek,ya da oyuncaklarını kendi bedenine sürterek rahatlamaya çalışır.Bu davranışı yalnız kaldığı zamanlarda

yapmakla birlikte bazen toplum içinde de yapabilir.Davranışın sıklığı arttıkça çocuğun cinsel bölgesinde tahrişe yol

açabilir.Çocuk kendini kontrol etmekte zorlanıyorsa ve davranışı çok sık yapmaya başlamışsa bir sorun var demektir.Çocuğun

kendi bedeniyle ilgilenmesi,kendini keşfetmeye çalışması anormal bir durum değildir.Ancak davranışın sıklığı ve yapıldığı ortam önemlidir.Böyle bir olaya tanık olan  ebeveynler,kızmak ve

bağırmak yerine önce görmezden gelmeye çalışmalılar.Eğer herkesin içinde yapmaya başlamışsa bunu yalnızken ve odasında

yapabileceği söylenmelidir.Ayrıca bu davranıştan ötürü çocuk ayıplanmamalı,alay edilmemelidir.Çocuğun ilgisini çekecek

farklı uğraşlar yaratılmalı ve etkinlikler konusunda çocuk teşvik edilmelidir.

Page 42: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

İçe Kapanıklık: Aşırı kontrolcü,otoriter ailelerin çocuklarında çok sık

rastlanan bir davranış bozukluğudur. Çocuğun baskı altında olduğu, aşırı ilgi gösterildiği ya da

eleştirildiği ortamlarda çocuk kendine olan güvenini kaybeder.Hatta hiç kazanamaz bile.Sürekli kontrol

edildiğinden ve her hareketinde bir yanlış bulunacağından korkan çocuk çevresiyle olan ilişkilerini olabilecek en az

düzeye indirger.Yanlış yapmamak için sessiz kalmayı tercih eder.Demokratik,çocuğa söz hakkı tanıyan ailelerde yetişen

çocukların  son derece güvenli,hakkını arayabilen,saygı gören ve başkalarına da saygı gösteren çocuklar olduğu

bilinmelidir.O nedenle yaşı kaç olursa olsun çocuğun duygularını ve düşündüklerini ifade etmesine fırsat

verilmeli,çocuk ciddiye alınmalıdır.Onun ebeveynlerinden bağımsız bir kişilik geliştirdiği ve farklı bir birey olduğu göz

ardı edilmemelidir.

Page 43: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

Saç Yolma,Saç Yeme: Genellikle kız çocuklarında ve küçük yaşlarda

görülür.Gerginlik hisseden,baskı altındaki çocuklar  olumsuz duygu durumundan kurtulmak amacıyla sıklıkla bu tip davranışlar sergilerler.Bir

tür kaçınma davranışıdır diyebiliriz.Temel nedeninin anne ve çocuk arasında duygusal bağın

eksikliği olduğu düşünülmektedir.Kendini ifade konusunda yetersiz kalan çocuklar bu yolla

yaşadıkları gerginliği bastırmak isterler.Davranışın ardındaki etken doğru belirlenmeli ve ihtiyaca

göre tavır alınmalıdır.Özellikle anneyle kurulamayan sağlıklı iletişim eksikliği

giderildiğinde davranış bozukluğu da bir süre sonra ortadan kalkacaktır.

Page 44: ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI  VE  DAVRANIŞ PROBLEMLERİ Aydınlı Anaokulu Rehber Öğretmeni Betül ÇİFTÇİ

TEŞEKKÜR EDERİM