Boh

em o

lma

duru

mla

rı »

2 B

ohem

ian

Rha

psod

y »

4 O

kok

unun

peş

inde

» 14

B

arse

lona

–İst

anbu

l bul

uşm

ası »

16

Üç

kıta

dan

blog

ger’l

ar »

20

Chi

co’y

la B

eş Y

ıl »

24

Paol

a N

avon

e çi

zgis

i » 2

8 N

avon

e’de

n ak

sesu

arla

r » 3

0 S

ofar

» 3

4 Vi

ni F

enom

eni »

36

Vini

kol

eksi

yonu

» 4

0 Ç

ok m

u Ç

ok M

avi’y

iz?

» 41

B

u S

eren

ay n

asıl

biri?

» 4

3 B

u Ke

rem

uza

ylı m

ı? »

45

İLKBAHAR–YAZ 2015

ww

w.m

avi.c

om

Boh

emia

n Rha

psod

y

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

2 1

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

2 ANATÇININ FARKLI BİR yaradılış ve zihinsel yapıya sahip olduğunu

sanıyorlardı. Bu yüzden yaşam tarzının da farklı olabileceğini düşündüler. Genel geçer kurallardan ve sıradanlıktan uzak, aykırıydılar. Onlara “bohem” dediler.

Giacomo Puccini’nin operası La Bohème, Henri Murger’ın Scènes de la vie de Bohème adlı kitabına dayanıyordu ve prömiyeri 1896’da Torino’da yapıldı. O günkü şef Arturo Toscanini elli yıl sonra eseri tekrar yönettiğinde takvimler 1946’yı gösteriyordu ve bohem sözcüğü her dile girmişti. Sözcüğün ABD’deki ilk anlamını iç savaş yıllarında kendileri için “Bohemyalı” sıfatını benimseyen entelektüel gazeteciler belirledi.

Burning Man ise bu kavramı Avrupa’dan devşirip Nevada Çölü’nün ortasına taşıdı. 80’lerden başlayarak sürekli çizgi değiştiren moda, müzik, güncel sanat ve edebiyat, her fırsatta geri dönüp bakarak kendini güncelledikçe, bohemliği de hem içerik hem biçim olarak yaydı. Gün oldu bohem burjuvalar “bobo” olarak anıldı, gün geldi güncel bohem stilini benimseyenlere “boho” dendi.

Bugün bu sözcüğü duyan pek kimsenin aklına Montmartre ve Toulouse Lautrec’in geldiğini söyleyemeyiz. Ne de o günleri anlatan La Bohème şarkısıyla Charles Aznavour gelir:

“… Bohemlik, bohemlik. Mutluluk demektir. Mahallenin kahvesinde, iki günde bir öğün yemek. Şöhrete ermeyi beklerken boş midelerimizle sefalet çeken biz demektir.”

Akla gelmesi çok daha olası olanlar şunlardır: Hasır şapkası ve boynuna öylesine sardığı bir şalla Sienna Miller, “Beni takım elbiseyle yakalamayacaksınız. Ben Mavi jean’im, Belstaff ceketim ve Armani gömleğimden memnunum. Onlarla uçakta da toplantıda yeterince rahatım” diyen Richard Branson ya da sandaletleri ve basma entarisiyle Bodrum’da Detox Bay kumsalında akşam yürüyüşü yapan Kate Moss…

Bohem olmadurumları

Avrupa’da ise kafasına estiği gibi, yaratıcılıkla yoğrulu, Çingenelerinkini andıran bir berduşlukla iç içe yaşayan anlamlarını üstlenen sözcük, giderek paye kazandı. Paris’te yirminci yüzyılla birlikte başlayan modern sanat akımlarının dâhi temsilcilerinin sürdüğü hayat da aynı sıfatla anılmaya devam etti. Bu yakıştırma olmasa, muhtemelen Çek dilindeki anlamıyla, Bohemya bölgesinde yaşayanları ifade etmekten öteye gitmeyecekti.

Bohem sözcüğünün kavramsallaşması 1950’lerde filizlenen beat kuşağı, zen kültürü ve 70’lerde kendine has tarz ve estetiğiyle dünyaya yayılan hippilikle oldu. Artık hakim düzene karşı alternatif bir hayat tarzı önerilebiliyordu. Sevgi ve barıştan ibaret saf hippi hülyası âleme hakim olmadı belki ama dünyayı sürekli ve giderek yayılan bir değişim rayına oturttu.

S

Adolfo Hohenstein tarafından tasarlanmış orijinal La bohème afişi, 1896

Giacomo Puccini

Arturo Toscanini

Europa regina’nın [Kraliçe Avrupa] kalbi olarak Bohemya, 1570

David Berger ve Paul Buhle’ün, Verso tarafından yayımlanmış Bohemians: A Graphic History [Bohemler: Grafik Bir Tarih]adlı kitabının kapağı

Burning Man, 2004. Fotoğraf: Aaron Logan

Charles Aznavour’un La Bohème albümünün kapağı

İnte

rnet

üze

rinde

n el

de e

dilm

iş im

gele

r kam

u m

alıd

ır ve

ya a

dil k

ulla

nım

krit

erle

rini s

ağla

mak

tadı

r.

Yaşadığımız post-bohemliğin kodlarını da sözcüğün kökenindeki Kuzey Avrupa’da aramak beyhude bir çaba olur; çünkü yaratıcılık, doğallık ve rahatlıkla bezeli estetiğin giyim kuşam ve hayat tarzına taşındığı, bohemliğin neredeyse genetik kodlara işlenmiş olduğu yer, yine Akdeniz kıyıları. Akdenizli deyince sizin de aklınıza bir yandan şıklık ve seksapeli öne çıkarırken diğer yandan gündelik olan ile rahat olanı birbirine karıştıran, jean’lerle seksi üstleri bir araya getirme yetkinliğine sahip yanık tenliler gelmiyor mu?

Bodrum’dan görünüm. Fotoğraf: Uğur Bektaş

R

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

5BohemianRhapsody

B OHEMIAN RHAPSODY’yi Queen’in 1975 tarihli A Night

at the Opera albümünden zamana meydan okuyan bir parça olarak bilenler, müzikteki stil farklılıklarının mükemmel uyumuna da tanıktır. 14 saniyelik girişten sonra piyano eşliğinde seslenen Freddie Mercury,

“Sadece yoksul bir çocuğum” der ve kimsenin sempati duymasına ihtiyacı olmadığını söyler. Çünkü hayatı geldiği gibi gitmektedir ve bazı iniş çıkışlar olacaktır.

Mavi’nin Akdenizli bohem yorumu olan 2015 İlkbahar Yaz Koleksiyonu’nun çekimleri sırasında sette gümbür gümbür bu parça çaldığında, Bohemian Rhapsody’nin hâlâ herkes için değişmez bir hit olduğu kanıtlandı. Wayne’in Dünyası filminin o unutulmaz otomobil sahnesindeki gibi bir opera korosu oluştu ve sette çalışanların coşkusu Göltürkbükü sahiline yayıldı.

Her yeri indigo, denimin en vintage hali ve mavinin her tonunu barındıran

koleksiyona bürünmüş “Scaramouche, Scaramouche, will you do the fandango?” diye bağıran mankenleri görenler, kimsenin haberi olmayan bir plaj festivali başladığını sandı. Seti coşturan parçanın seçimi bir DJ dehası falan değildi. Aslında çekim sırasında her zamanki gibi konsantrasyonu bozmayacak tekdüzelikte, sıcak ve ritmik bir müzik çalması planlanmıştı. Ortamın bir anda değişmesinin sebebi sadece hoş bir sonuç yaratan bir yanlışlıktı. Tabii ki bu yanlış CD koyma hadidesini setin kısmeti olarak görenler de oldu.

Mavi İlkbahar-Yaz 2015 KoleksiyonuFotoğraf: Benny Horne1. Asistan: Jacob Jones2. Asistan: Michael MarquezDigital tech: Oscar DiezStil editörü: Carlo Alberto PregnolatoModeller: Frida GustavssonSamantha Gradoville Francisco Lachowski Danny SchwarzSaç tasarımı: Ali Rıza YılancıMakyaj: Ali Rıza ÖzdemirLokasyon: Flamm Hotel, Göltürkbükü-BodrumAjans: Trouble Management / Sophie HirtzelYapım fotoğrafları: Uğur Bektaş

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

6 7

FRIDA (FOTOMODEL):

Parçanın sözlerini ezbere bildiğimin farkında değildim. O an birden kendimi sahnede Queen müzikalinde hissettim ve koroya katıldım. Sanki çekim için değil de şov için böyle giyinmiştim. Kendimi Mavi’nin hayat tarzının içinde buldum. Rahat görünümle super skinny arasındaki ilişkinin tam ortasındaydım. Mavi gibi detayları incelikle seçilmiş bir ürün giydiğinizde, bedeninizin siluetinde kadınsı bir etki doğduğunu hissediyorsunuz. Ben de zaten böyle biriyim. Bu sezona şaşırtıcı bir şekilde kendi hayat tarzıma çok uyan bir markanın sade, sakin, elegan ve pastel renklere bezeli koleksiyonuyla başlamış oldum. Mavi’nin bu denim ürünlerinin seksi görünüme yeni bir yaklaşım getirdiğini düşünüyorum.

CHICO (FOTOMODEL):

Ne olduğunu anlamadan kendimi Freddie Mercury rolünde buldum. Çalan müzik ve içinde bulunduğumuz ortam, üzerimdeki vintage yıkamalı, özel geliştirilmiş süper streç kumaşın bana verdiği hisle öyle bir uyum sağladı ki, kolay kolay yaşanamayacak bir anı oldu. Üzerimde taşıdığım jean’in renk tonları, soluk indigo, gri ve neredeyse beyaza kaçan yansımalar karşımdaki denizin çırpıntılarıyla aynıymış gibi geldi. Deniz zaten elimi uzatınca değecek kadar yakınımdaydı ve son kare çekildiği an onunla buluştum.

PINAR (GÖRSEL İLETİŞİM MÜDÜRÜ):

Bu sezonun koleksiyonu denimi baştan yaratıyor. Koleksiyonu modanın ilerleyişinin kanıtı olarak görüyorum. Üzerinde çok çalışılmış ileri teknoloji ürünü kumaşlar ve şimdiye kadar yapılamayan detaylarla yepyeni ve taze bir siluet sağlayan, farkı anında hissedilen ürünler tasarlandı. Şimdiye kadar yakalanamayan tonlara erişmeyi sağlayan yeni yıkama teknikleri de buna eklenince önümüzdeki yaza hakim olacak görünüm ortaya çıktı. Skinny fit’ler inanılmaz rahatlık veriyor ve erkeklerin de gündelik hayatını kolaylaştırıyor. Yeni cep gölgeleri ve zekice düşünülmüş diğer sade ve temiz detaylarla genç ve modern erkek yeniden şekilleniyor.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

8 9

GÜNEY (TASARIM DİREKTÖRÜ):

Bence tesadüf ama kadın denim koleksiyonunu tasarlarken de bu şarkıyı sık sık dinlemiştik. Yeni sezonun supreme fit ve super stretch kumaşlar getirmesini çok istemiştik. İlham kaynaklarımız da zaten doğa, müzik, festival ortamı ve sanattı. Renk kombinasyonunda saf beyazdan en koyu siyah tonuna kadar değişim gösteren yıkama oyunları ve geniş bir gölge skalası yarattık. Erkek denim koleksiyonunda da premium denim ile yüksek teknolojiyle estetik yakalayan detaylar ve jean’de şimdiye kadar görülmemiş bir inovasyon kullandık.

ALİ RIZA (MAKYAJ TASARIMCISI):

Bana göre bu parça mistik bir işaretti. Koleksiyonun bohemliği ve Mavi’nin tasarım ekibinin bu koleksiyonla yazdığı rapsodi bu parçayı cağırmış gibi oldu. Sözlerini değiştirip “just a jean and a tee, easy come to look cool” olarak söyleyesim geldi.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

11

CARLO ALBERTO (STİL EDİTÖRÜ):

Mavi’nin kadın koleksiyonuna bayıldım. 2015 İlkbahar-Yaz sezonunda Maviterranean kızı son derece kentli bir görünüme sahip olacak. Bu görünümde 90’ların New York temalarıyla bohemlik öne çıkıyor. Kombinleri yaparken İstanbul, Lizbon ve Barselona karışımı bir kent hayal ettim. Koleksiyondaki ürünlerin gösterdiği her yön çok sağlam bir referansa işaret ediyor. Bu yeni bir yaklaşım. Biraz sportif bir eda, hareketliliğe açıklık ve tazelik yayıyor. Aynı şekilde denim on denim kombinlerinde

de Mavi bu sezon çok iddialı. Renklerle indigo tonları arasındaki uyum şimdiye kadar hiç görmediğim türden. Modanın dünyanın bu noktasından geliştiğini görmek heyecan verici. Kumaşın performansı şaşkınlık verici. Denim dokunuşlu dijital baskılar, folyo grafikler, yağlı ve yakmalı yıkamaları Mavi’nin dünya modasına armağanı olarak görüyorum. Genel görünüm yine sade ve şık ama onun altında bin bir yenilik yatıyor.

BENNY (FOTOĞRAFÇI):

Benim bohem stilden anladığım, rahatlığın ifadesi aslında. Birçok stil insanı sıkan, aradığın görünümü kazanmak için nefesini sıkmanı gerektiren, gösterdiğin çabayı dışavuran bedensel duruşlar gerektiriyor. Boho ise alabildiğine olduğun gibi göründüğün, bir başka deyişle seni rahatsız kılacak hiçbir unsura tahammül etmeni gerektirmeyen bir tarz. Kumaş dokularının detayları da bu tarzın öne çıkan unsuru. Sadece modelde değil, fotoğrafı oluşturan her unsurda rahatlık ve doğallığın hakim olması lazım. Doğal malzemeler, rahat duruş ve bulunduğumuz lokasyonun özellikleri bir araya gelince sonuç da tam anlamıyla Akdenizli boho görselleştirmesi oldu.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

12 13

KARIN (ERKEK TASARIM MÜDÜRÜ):

Spor giyim ve indigo halen dünya modasının en güçlü trendleri ve Mavi de onlardan ilham almayı sürdürüyor. 2015 İlkbahar-Yaz sezonu için erkek koleksiyonunda sportif detayları öne çıkardık. Sweatshirt’lerin bu bağlamda ayrı bir önemi var. Dokularındaki teknolojik harman dijtal ve geometrik baskılarla birleşiyor. Bir diğer temamız da olağan bir haftasonu için düşünülebilecek bir yol hikâyesinden ilham aldı. Jean’ini giymiş, motosikletine atlamış ve kendini yollara vurmuş genç birini hayal ettik. Doğal olarak denim bu hikâyenin de başrolünde yer aldı. Tabii ki her şey denimden ibaret değil. Hiç yaşlanmayacakmış gibi görünen, her halinden gençlik fışkıran, neşeli, renkli kişilikler için de rengârenk oxford ve chino’lar vazgeçilmez. Freddie Mercury’nin şarkısı ilk çıktığında liste başı olmuş, müthiş bir patlama yapmıştı. Şimdi sıra Mavi’nin Bohemian Rhapsody’sinde. O da aynı şarkıda geçen bir sözcük gibi: “Magnifico!”

FIRAT (AKSESUAR KATEGORİ MÜDÜRÜ):

Bohem görünüm tercih edenlerin bir anlamda kendini dekore etmesi gerekir. İşlemeli bluzların üzerinde sonsuz takı olabilir. Eğer bu dekorasyonu tamamlayan nesneler birbiriyle bağlantılıysa görünüm mükemmelleşir. Bu anlamda taze çiçekler bile takı olarak kullanılabilir. Bohem uçarı ve başına buyruk anlamına da geliyor. Aynı Çingene estetiğinin aynı zamanda özgürlüğü çağrıştırmasındaki gibi.

Mavi 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu

YouTube’da.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

14

AVİ’NİN MÜŞTERİSİYLE farklı boyutlarda kurduğu

ilişkilerin bir örneği de koku duygusuna hitap eden Mavi Fragrances şişeleri. Mavi’nin marka olarak life-style duruşunu güçlendirme stratejisinin sonucu olan bu girişim, aynı jean’de olduğu gibi seksiliği öne çıkartan bir parfüm serisi doğurdu.

Mavi’nin parfüm hikâyesi 2010 ortasında başladı. İlk fizibilite çalışmalarından sonra en doğru iş ortakları aranmaya başlandı.

Sektörün bileşenlerini oluşturan her alandan yurtiçi ve global şirketlerle defalarca toplantılar yapıldı. Ünlü Fransız koku danışmanlığı şirketi Catherine Disdet ve Opium gibi ünlü bir markaya hayat veren Pierre Dinand’la yapılan görüşmeler, dünya parfüm sektörünün nasıl işlediğini anlamaya da yardımcı oldu. Süreç içinde proje giderek netlik kazandı ve Mavi’nin Akdenizli life-style markası konumunu desteklerken Mavi tutkunlarına yeni bir ürün çeşidi de sunacak olgunluğa erişti.

2012’de atılan somut adımlar projeyi daha da hızlandırdı. Dünyanın en büyük esans ve parfüm üreticilerinden Firmenich’le yapılan toplantı sonrasında esanslarla ilgili eğitim alındı, parfümün dili öğrenildi. Alt notalar, üst notalar, odunsu kokular, fresh kokular Mavi ekibinin günlük hayatına girmeye başladı. Ekip her parfüm kokusunu profesyonel olarak analiz edecek duruma geldikten sonra Firmenich’e Mavi’nin parfümü için verilecek brief hazırlandı. Ardından,

marka kimliğine uyan, canlı, Akdenizli, yüzlerce koku ortaya çıktı. Bir süre toplantı odalarından ofise mis gibi kokular yayıldı.

Sırada en zorlu aşama olan seçim süreci vardı. Mavi kadını ve erkeği için en uygun kokuyu bulmak aylar aldı. En uygun iki kadın, iki erkek kokusu, aylar süren çalışmanın ardından belirlendi. İsim belirlemek için de koku seçerken olduğu kadar titiz çalışıldı. Mavi’nin Akdenizli kimliği ve genç dünyasına uyacak

isimler için yapılan çalışma sonunda, kadın için Bodrum ve Capri, erkek için Amalfi ve Olympos doğdu. 2013 yılında ilk Mavi parfümleri koku salmaya başlamıştı.

Mavi kokusu müşterilere markayla başka bir boyutta kendilerini ifade etme ve özdeşleştirme imkânı tanırken müşteriyle arasındaki bağı da bir yirminci yıl süpriziyle kutlamayı sağladı. Fresh ve Sensual olarak iki farklı çeşitte hazırlanan parfümler yıl sonunda satışa

sunuldu. Bir yıl sonra iki üründe değişiklik yapıldı. Mavi Fragrances, markayla Akdeniz arasında kurulan yeni ve kalıcı bir bağ oldu.

O kokunun peşindeM

BodrumMavi kadınlarının ruhunu yakalayan Bodrum’un içeriği, odunsu notalara sahip badem, misk, bergamut özleri ile armut ve sedir ağacının karışımından oluşuyor.

OrfeoNilüfer ve şakayık gibi çiçeklerle meyvemsi tonların buluştuğu mükemmel uyum.

AmalfiMavi erkeklerine özel fresh koku mandalina, kavun, adaçayı ve sandal ağacının birleşimiyle ortaya çıkıyor.

PaxosMeyveyle yeşili buluşturan aromatik kokuyu odunsu notalarla birleştirerek şehirli ve enerjik Mavi erkeklerini simgeliyor.

U

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

17

ÁZARO ROSA-VIOLÁN, kendi şahsına münhasır bir kentsel

arkeolog ve stil avcısı. Güzel sanatlar eğitimi almış olmasına rağmen, iç mekânı algılama yeteneği içgüdüsel gelişmiş. İlk olarak 1990 yılında üstlendiği İbiza’daki restoran projesiyle tasarım dünyasına girdi. 2003’te bar ve restoranın bir bütün olarak ahenkli olduğunu fark ederek, mekânların iç tasarım, aydınlatma, ambiyans ve lezzet konseptinin birbirini tamamlaması gerektiği bilgisinden yola çıktı ve kendi tasarım ekibi Contemporan’ı kurdu. Tasarım ikonlarını yeniden yorumlama yeteneği, kültürel farkındalığa sahip estetik anlayışı ve teknik bilgi birleşince, bu oluşumdan etkileyici bir portföy çıktı. Rosa-Violán’ın mizansenleri ve lüks duygusu mekânda zamansızlık hissi yaratıyor. Mobilyalarda, tekstillerde ya da duvar yerleştirmelerinde kullanılan her detay, birbirine son derece doğal bir şekilde kavuşuyor; kullanım kolaylığı ve net görsel diliyle dikkat çeken ahenkli iç mekânlar yaratılıyor.

— Günümüzde iç mekân tasarımcısı kime deniyor?

İç tasarımcı bir aktör gibi olmalı. Kostümünü giyip farklı rollere bürünebilmeli, yeni kimlikleri anlayıp bu algısını kendi algılarına entegre edebilmeli. Günümüzün karmakarışık istekleri arasında, net ve özlü markalaşma hayati derecede önemli. Benzersiz kimliklere sahip olmak için sadece bir vizyonu olması yeterli değil. Barselona’daki stüdyomuzda yüz odalı otellerden mikro yiyecek dükkânlarına kadar farklı işler yaptık, İspanya’nın

Barcelona–İstanbulbuluşması

Barcelona–İstanbulbuluşması

YENİ MAĞAZA KONSEPTİ

L

Mavi’nin yeni mağaza konseptinin yaratıcısı, Katalan mimarlık ekibi Lázaro Rosa-Violán.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

18 19başlayabiliyoruz. Bir perakende mağazası tasarlarkenki kısıtlarımız ise mağazanın mevcut standartları oluyor. Aşamayacağınız pek çok satış ve ergonomi kriteri var.

— Mavi için yarattığınız yeni konsepti anlatabilir misiniz?

Yeni mağaza nefes alabilen, havadar bir alan. Gerçekten taze ve hafif dekorasyon malzemeleri kullanıldı. Çimento duvarlar ve sütunlar, açık ahşap giydirmeler, beyaz ve mavi kullanmaya karar verdik. Ahşap parkeler ve çimento kiremitler, kullanılan farklı dokulara sahip halılarla yumuşatıldı.

Dekoratif aydınlatma armatürleri artık tasarımda bir zorunluluk. Biz bazı alanları daha fazla aydınlatarak öne çıkardık. Tüm bunlar, doku ve renk açısından zengin bir atmosfer, dolayısıyla görsel açıdan son derece cazip, ama aynı zamanda zarif ve sofistike bir mekân yaratıyor.

— Mavi müşterileri mağazada sizin benzersiz tasarımlarınızdan hangileriyle karşılaşacak? Mağazada ne gibi yeni deneyimlerle tanışacak?

Açık pencerelerin ve daha geniş bir girişin olduğu yeni cephe; daha davetkâr, aydınlık ve taze. Mağaza önü tasarımı da yeni konsepti yansıtıyor. Temiz ve çağdaş bir kadın bölümüyle erkeksi ve ve modern bir erkek bölümü bulunuyor. Kasa alanının bölümleri birleştiren bir unsur olarak kullanılmasıyla sağlanan yeni bölge stratejisi ve akışı da bir yenilik. Görsel olarak ayrıştırılan denim, denim Kitchen ve Istanbul tişörtleri alanları ilk dikkat çekecek olanlar. Tüm bunları interaktif ekran ve video gösterimlerinin olduğu duvarlar bütünlüyor.

en başarılı restoranları, butik otelleri ve perakende işletmeleri için kırkın üzerinde özgün iç tasarım yarattık.

— Aynı mekânda farklı malzemeleri nasıl kullanıyor ve birbiriyle evlendirebiliyorsunuz?

Bunun bir kuralı yok. Felsefemiz atmosferi zenginleştirmek için boşlukları malzeme, doku ve renkle doldurmak. Çünkü biz mağazanın sadece ürünü ihtiva eden bir alan olmadığına, kendisinin de bir ürün olarak sunulması gerektiğine inanıyoruz.

— Bir mağazayı tasarlamadan önce neleri gözden geçiriyorsunuz?

İşimizin en önemli anı müşteriden brief aldığımız zamandır. Estetik açıdan konuşursak, bu başlangıç noktası oluyor. Bu bilgiyle mağazayı kavramsallaştırmaya, renk paleti, malzemeler, profiller düşünmeye

Ss. 16–19: Mavi’nin Galatasaray mağazasından görünüm.Fotoğraflar: Haldun Kırkbir

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

21Üç kıtadan blogger’larSon dönemde Avustralya, Almanya, Kanada ve ABD’den birçok blogger Mavi outfitli çekimlerini #ilovemavi hashtag’iyle blog’larda sergiledi.

1 @annahacek2 @wotwewore3 @mymaskedball4 @lauracranfield_5 @emmalucey 6 @erkekmoda3nokta0 7 @andicsinger 8 @fionaerdmann

1

4

2

5

7

3

6

8

11

9

14

12 13

10

15

9 @jessie_khoo10 @fashioncontainer11 @lovin_styling12 @raviwalia13 @stylebylynsee14 @nitronisi15 @vickysmodeblog

#ilovemavi

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

22 23

17 18

22

19

21

23

16

20

24 26

29

25

27

30

28

31

16 @theedgeoflovely17 @thecyprea18 @ricardosimonetti19 @sedacntosun20 @yasesfashion 21 @the_fashionable_man 22 @chayanistevens 23 @syneofstyle

24 @lapetiteolga25 @veranablonde26 @yagmursuday27 @yoncaerguner28 @sydhoff3 29 @justinliv30 @notyourstandard 31 @mashasedgwick

#ilovemavi

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

25

991 CURITIBA DOĞUMLU, Chico lakaplı Brezilyalı model

Francisco Lachowski, kariyerine 2009 yılında Sao Paolo’da katıldığı bir yarışmayı kazanarak başladı. Aynı yıl Milano ve Paris’te Gucci ve Dior Homme için podyuma çıktı ve Brezilya’nın en iyi erkek modelleri listesinde ilk sıraya yükseldi. Ford Models ajansına bağlı çalışan Chico, Japonya’da tanıştığı meslektaşı Jessiann Gravel Beland ile evlendi ve Milo adında bir oğlu oldu. Ailesiyle New York’ta yaşıyor.

Chico ve Mavi ilk kez 2010 başında, online canlı yayınlanan Mavi People defilesinde çalıştı. Ertesi yıl Paris’te yapılan koleksiyon çekimlerinde devam eden birliktelik, 2013 yılında lookbook çekimleri ve “Hep mi Çok Modayız” reklam filmiyle sürdü. 2014’te Mavi için bir kez daha kamera ve objektif karşısına geçen Chico, markanın yüzlerinden biri olmayı sürdürdü. Mavi ve Francisco Lachowski birlikteliği, Türkiye’nin Bodrum sahillerinde yapılan 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu çekimleriyle devam etti.

— Mavi’yle çalıştığın beşinci yıl. Beş yıl geriye gidersek, o zamanki Chico ile bugünkü arasında ne farklar var?

Mavi’yle ilk işimizi yapmamızdan bu yana çok şey değişti. Bu dönem benim tam çılgın bir ergenlikten çıkıp olgun bir baba olmaya doğru evrilişime denk geldi.

— Bir de beş yıl önce olmayan çok kapsamlı bir web siten ve sosyal medya yönetimin var. Bu süreç nasıl gelişti?

Chico’ylaBeş Yıl

Francisco Lachowski ve Mavi ilk kez 2010 başlarında çalıştı. İşbirliği, Bodrum sahillerinde yapılan 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu çekimleriyle devam etti.

Mav

i’nin

201

5 İ/

Y Ko

leks

iyon

çek

imi s

ırası

nda.

Fot

oğra

flar:

Uğu

r Bek

taş

1

Mav

i’nin

201

5 İ/

Y Ko

leks

iyon

u. F

otoğ

raf:

Ben

ny H

orne

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

27

Bu bir sır! Web sitemi tasarlayıp yöneten ekiple hiç tanışmadım. Fotomodelliğe ilk başladığım yıl birçok kişi tarafından beğenildiğimi ve ne yapsam takip edildiğimi fark ettim. Buna özel hayatım da dahildi. Bugün de böyle devam ediyor olmasının nedenini bilmiyorum. Neden bu kadar merak edildiğimi anlayamıyorum. Fanlarımdan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum ve benim için tüm yaptıklarına müteşekkirim. Bahsettiğiniz müthiş web sitesi de onların eseri.

— Mavi’nin reklam filmleriyle başlayan oyunculuk hakkında ne düşünüyorsun? Modellikten aktörlüğe geçme ihtimalin var mı?

Filmleri şahane buluyorum. Mavi’nin reklam filmleri kadar fanlarımın beğenisi toplayan bir işim yok diyebilirim. Fotomodellik dışında işler yapmak her zaman eğlenceli oluyor. Farklı deneyimleri seviyorum. Aynı zamanda bir macera da oluyorlar. Düşünsenize aniden Türkçe konuşmaya başlayabiliyorum. Aktörlük hep aklımın bir yanında vardı. Belki… Kimbilir? Bakalım gelecek bana neler getirecek.

— Son çekimler geçen yaz sonu Bodrum’da oldu. Bodrum’u keşfedebildin mi? Sokakta hayranlarına rastladın mı?

Bodrum’a bayılıyorum. Çok güzel bir yer olmasının yanında insanları da çok sıcak ve yakın. Çekimler sırasında biraz gezip yemek yeme, alışveriş yapma ve Bodrum’u daha iyi tanıma şansı buldum. Sokakta beni tanıyanların ilgisi ise inanılmazdı. Gerçekten çok mutlu ve memnun ayrıldım. Bana verdikleri desteğe ne kadar teşekkür etsem az.

— Brezilya, Kanada ve ABD’de yaşamış biri olarak Akdeniz sana ne ifade ediyor?

Akdeniz ne Güney Amerika’ya benziyor, ne Kuzey Amerika’ya. Her şeyiyle kendine has, çok farklı bir hayat tarzı var. Bunu seviyorum. Nedenini bilmiyorum ama sadece seviyorum. Bu kanımın oluşmasında en büyük etken de Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında geçirdiğim zaman. Mutlaka yeniden geleceğim, hatta bu kez ailemle birlikte geleceğim. Onların bundan mahrum kalmasını istemiyorum.

“Akdeniz ne Güney Amerika’ya benziyor, ne Kuzey Amerika’ya.

Her şeyiyle kendine has, çok farklı bir hayat tarzı var. Bunu seviyorum.”

R

2 3

4 51

1, 2

, 5. M

avi 2

014

S/K

Kol

eksi

yonu

’nda

n. F

otoğ

raf:

Em

re Ö

zcan

3.

Mav

i 201

4 İ/

Y Ko

leks

iyon

u’nd

an. F

otoğ

raf:

Ric

card

o Ti

nelli

4.

Mav

i 201

4 İ/

Y Ko

leks

iyon

u’nd

an. F

otoğ

raf:

Beg

üm Y

etiş

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

28

AOLA NAVONE dünyanın tasarım ikonlarından biri. Dokunduğu

yeri hem bambaşka hem de kendisine ait kılabilen müthiş bir beceri ve bilgeliğe sahip. Sayısız markanın başarısının arkasında onun tasarımları var. Orizzonti’nin yataklarından Armani Home’un ilk koleksiyonuna, Oltrefrontiera’nın vazo ve lambalarından Casamilano’nun koltuklarına, Baxter’ın masalarından Terre Blu seramiklerine kadar, sayılamayacak nicelikte çığır açan nesnenin ve tarifi zor nitelikte mekânın yaratıcısı. Şu an dünya üzerinde onun imzasını taşıyan parçaları koleksiyonuna dahil etmemiş seçkin marka yok gibi. Aynı anda Slide, Lando ve Reichenbach koleksiyonlarındaki birçok parça da Atina, Mykonos, Milano, Düsseldorf, Roma, Viyana, St. Petersburg, Moskova,

Tokyo’daki çıtası yüksek restoranlar da onun eseri olabiliyor. Tüm bunların tek bir insanın beyninden ve elinden çıkabilmesinin arkasında yatan sırrı ise mimar, tasarımcı, sanat yönetmeni, dekoratör, endüstriyel planlamacı ve organizatörlüğünün yanında “bir parça da antropolog” olmasıyla açıklıyor. Kariyer geçmişindeki kırılma noktası da dünyayı keşfetmenin kazandırdığı zenginliği keşfetmesiyle olmuş.

“Şimdi yirmi yaşında olsam hemen Milano’yu terk ederdim” demesinin altında yatan da aynı neden olsa gerek: Sonsuz ilham kaynağına ancak seyahat ederek erişmek mümkün.

— “Keşke tasarlasaydım” dediğiniz ama henüz fırsat bulamadığınız özel bir alan var mı?

Hayatım boyunca hemen hemen her şeyi tasarladım. Henüz tasarlama fırsatı bulamadığım şey yüzen bir otel. Bir tekne ya da yolcu gemisinin iç tasarımını yapmayı çok isterdim. Bana hep denizle bağlantısı olmayan kent otellerini anımsatıyorlar. Suyla ilişkide bir iç tasarım hayal etmek benim için hem heyecan verici hem de zorlu bir deneyim olur diye düşünüyorum.

Torin

o’da

doğ

du.

Torin

o Po

litec

nico

Üni

vers

itesi

M

imar

lık B

ölüm

ü’nd

en m

ezun

old

u.

Cen

tro

Kapp

a’da

art

dire

ktör

ola

rak

göre

v ya

ptı.

Mod

o de

rgis

inde

Al

essa

ndro

Men

dini

’yle

çal

ıştı.

İtaly

an ta

sarım

dev

leri

Alch

imia

, S

otts

ass,

Bra

nzi v

e G

uerr

iero

’yla

çal

ıştı.

Kn

oll I

nter

natio

nal i

çin

tasa

rım ya

ptı.

Ales

si iç

in ta

sarım

lar h

azırl

adı.

Ab

et L

amin

ati’y

e da

nışm

anlık

yapt

ı. G

uido

Jan

non’

un R

enau

lt ye

nilik

ar

aştır

mas

ına

katıl

dı.

Cal

abria

ve

Flor

ansa

üni

vers

itele

rinde

m

imar

lık d

ersl

eri v

erdi

.

Osa

ka In

tern

atio

nal D

esig

n öd

ülün

ü ilk

kaz

anan

old

u.

UN

IDO

(Birl

eşm

iş M

illet

ler S

ınai

Ka

lkın

ma

Teşk

ilatı)

ve

Dün

ya

Ban

kası

adı

na G

üney

doğu

Asy

a ül

kele

rine

imge

ve

ürün

gel

işim

i üz

erin

e da

nışm

anlık

yapt

ı.

Giu

lio C

appe

llini

’yle

mob

ilya

ve o

bje

tasa

rımın

dan

imaj

pro

jele

rine

geçt

i.

Gen

iş b

ir al

anda

çal

ışan

Mon

do g

irişi

min

i yar

attı.

Dria

de s

ergi

lerin

e kü

ratö

rlük

yapt

ı. An

dam

an,

Oriz

zont

i, Ar

cade

, Oltr

efro

ntie

ra, C

asam

ilano

, Pi

ero

Mila

no v

e Pi

azza

Sem

pion

e gi

bi m

arka

lar i

çin

iç

dek

oras

yon,

ser

gi v

e m

obily

a ta

sarla

dı.

Pitt

i Im

mag

ine

Cas

a fu

ar v

e se

rgile

rinin

kür

atör

lüğü

nü

yapt

ı. G

erva

soni

’ye

art d

irekt

ör o

lara

k hi

zmet

ver

di.

Anto

nang

eli,

Bax

ter,

Dad

a, M

olte

ni, N

atuz

zi,

Roc

he B

oboi

s ve

Sw

arov

ski i

çin

tasa

rım ya

ptı.

Pres

tijli

Alm

an d

ergi

si A

rchi

tekt

ur &

Woh

nen

tara

fında

n yı

lın ta

sarım

cısı

ödü

lüne

ada

y gö

ster

ildi.

Rei

chen

bach

için

sof

ra ta

kım

ı ko

leks

iyon

u ta

sarla

may

a ba

şlad

ı.1950 1973 1974–79 1980 1982–84 1983 1985–87 1988 1995–98 2000 2003 2006 2007–14 2010 2011 2014 2015 2016

P

saygı anlamında bir sadelik bu. Tanıdık objelerle çalışmaktan keyif alıyorum. Basit, kusurlu ve neşeli oluyorlar. Bu, gündelik objelerin alışılagelmedik şekillerde kullanımı şeklinde de olabiliyor. Diğer araç gerecim ise merak ve ironi. Bunlar doğamın parçaları. Çocuksu bir merak, etraftaki küçük mucizeleri görebilme itkisi… İroni en basit objeleri bile özel hale getirebiliyor. İroni işlerimden hiç eksik olmaz.

— Renk üzerindeki hakimiyetinizin sırrı nedir?

Bunun hiçbir kuralı yok. Her proje benzersiz ve farklı. Ben bir balığım. Su benim elementim ve rengim de denizin rengi mavi. Eklektik tasarım anlayışıma göre farklı yüzyıllar ve ülkelerden gelen benzer objeleri birleştirmeyi seviyorum. Aynı alanda tozlu ve yumuşak renklerle florlu ve güçlü renkleri eşleştirme denemeleri yapmaktan keyif alıyorum. Obje ve atmosferi birbirine bulaştırırken hep daha yeni ve beklenmedik yollar arıyorum.

— İndigo size özel bir şey çağrıştırıyor mu?

— Dünyayı tanımaya nasıl başladınız? Bu gezegenle ilgili sizi şaşırtan ilk şey neydi?

Seyahat her zaman iş ve özel hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu. Nefes alma şeklim bile diyebilirim. Ne kadar uzağa gittiğimin hiç önemi yok. Göçebe hayatımda, gündelik hayattaki sıradan, ama kendiyle birlikte bir dünya taşıyan objelerden etkilendim. Doğal, kusurlu, el yapımı eşyalardan mesela. Nereden geliyor olurlarsa olsunlar hayatım boyunca bu tür sayısız objeyle yolum kesişti. Onları bir sünger gibi bünyeme çektim. Bu darmadağınık eşya koleksiyonu, benim sonsuz ilham kaynağım. Bir tasarımcı değil de tuhaf bir eşya antropoloğu olduğumu düşünmek bana keyif veriyor.

— Tasarım sürecinde temel kurallarınız nelerdir?

Projelerimin başlangıcı, her zaman özel bir karşılaşma anıdır. Bu karşılaşma bir kişi, bir mekân ya da bir maharet olabilir. Bu sayede her projem kendine özgü ve diğerinden farklı olur. Sadelik benim hayat tarzım ve tasarım anlayışımın özü. Eşyalara ve geleneklere

İndigo mavisi çok gizemli ve kadim bir renk. Batı Afrika Berberilerinin, Tuareglerin yüzlerini gizledikleri örtüleri düşünün. Hintlilerin düğümlü boyama kumaşlarını, Türklerin nazar boncuğunu düşünün. Akdeniz’deki pek çok özel yerin hakimi o renk. İndigo büyünün ta kendisi.

— Mavi için tasarladıklarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Mavi için çalışmayı çok seviyorum. Indigo Kitchen for Mavi koleksiyonu, dünyadan ilham aldı. Sınırları yok. Afrika, Hindistan, Akdeniz kıyısındaki çok özel bazı bölgeler. Farklı dünyaların birbirine yanaşıp birbirini etkilediği, tribal ve pop arasında gidip gelen, neşeli bir obje ailesi. Toplamda hepsi indigo mavisinde buluşuyor. Fırçalanmış, keskin, dalgalı, mutlak anarşist. Neşeli bir ışıltıları var. Tüm koleksiyon çağdaş ve hayali bir egzotizmi anlatıyor. Gören muhtemelen her bir objeye hangi muhteşem yolculuk sonunda ulaşıldığını merak edecek.

Paola Navone çizgisi

Falp

er, P

olifo

rm, L

ando

ve

C

eram

ica

Viva

için

mob

ilya

kole

ksiy

onu

tasa

rladı

.

Piaz

za S

empi

one,

Mol

teni

, Jan

us e

t Cie

ve

Pol

tron

a Fr

au’y

la ç

alış

tı. M

ilano

’dak

i Pan

e e

Acqu

a, M

osko

va’d

aki A

rt T

radi

ng O

ffice

, Fl

oran

sa, M

ilano

, Lon

dra

ve N

ew Y

ork’

taki

D

odo

Sho

p ta

sarım

ların

ı üst

lend

i.

Car

olin

e Kl

ein’

ın h

azırl

adığ

ı mon

ogra

fi ki

tabı

The

Pao

la N

avon

e ya

yım

land

ı.

Polif

orm

için

tasa

rladı

ğı B

ed B

ug v

e po

rsel

en fi

rmas

ı R

icha

rd G

inor

i içi

n ta

sarla

dığı

Met

roqu

adro

kol

eksi

yonu

yla

Elle

Dec

o In

tern

atio

nal D

esig

n (E

DID

A) ö

dülü

nü k

azan

dı.

Com

o H

otel

s an

d R

esor

ts’a

ait

Phuk

et’te

ki P

oint

Yam

u

by C

omo’

yla

Mia

mi s

ahili

ndek

i Met

ropo

litan

by

Com

o ot

elle

rinin

tasa

rımın

ı üst

lend

i. In

terio

r Des

ign

Mag

azin

e’in

say

gın

onur

list

esi H

all o

f Fam

e’e

alın

dı.

Mav

i içi

n Po

p-U

p m

ağaz

a ko

nsep

tiyle

In

digo

Kitc

hen

akse

suar

ko

leks

iyon

unu

tasa

rladı

.

Foto

ğraf

: Uğu

r Bek

taş

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

30 31

Pao

la N

avon

e’de

n aks

esua

rlar

Foto

ğraf

lar:

Kübr

a Al

ptek

in

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

33

mavi.com

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

35

OFAR SOUNDS 2009 yılında Londra ve New York’ta

başlamış global bir müzik hareketi. Kurucularından biri o yıllarda Diageo, Coca-Cola ve Walt Disney gibi markalar için inovasyon ve pazarlama direktörlüğü yapan Rafe Offer. Bir gün bir barda canlı müzik dinlerken çevredekilerin konuşması, girip çıkması ve itiş kakıştan rahatsız olup “Başka bir konser dinleme ortamı yaratmak mümkün olamaz mı?” demesiyle başlayan düşünce yolculuğu, Sofar Sounds’ı yarattı.

Sofar Sounds konserleri her ay bir müzikseverin evinde yapılıyor. Evin kapasitesine göre bir araya gelenler, sessizce yere oturuyor, genellikle de kimi dinleyeceğini bilmeden katıldığı toplantıda sadece canlı müzik dinliyor. Konser sırasında bir şey yemek, konuşmak, ayakta dolaşmak ve cep telefonuyla ilgilenmek yasak. Dolayısıyla Sofar katılımcılara tam bir dinleme odası deneyimi yaşatıyor. 

Başladığı günden bu yana dünyanın neredeyse her yerine sıçrayan ve doksandan fazla şehre yayılan Sofar Sounds, 2013 sonunda İstanbul’da da başladı ve ilk yılında dünyada en hızlı büyüyen Sofar halkası oldu. Gücünü yerellikten alan hareket birçok sanatçıya müziğini dünyaya ulaştırma imkânı da

veriyor. Hangi grubun nerede çalacağı bilgisi etkinlikten sadece birkaç gün önce duyuruluyor ve konsere sadece önceden kayıt yaptıran sınırlı sayıda izleyici katılabiliyor. Kimi zaman ünlü isimler de katılarak sürpriz yapabiliyor. Böylece müzisyen ve katılımcılar başka bir yerde yakalanmayacak kadar samimi bir atmosferde müzik dinliyor.

Sofar Sounds’ın temel hedefi lokal sesleri global platformda onurlandırmak ve müzisyenleri dünyanın her yerinde dinlenebilir hale getirmek. Müzik türü kısıtlaması yok fakat kendi şarkıları olan müzisyenler öncelik görüyor. Ev seçimi kriterleri ise evin merkezi bir lokasyonda bulunması ve salonunun asgari altmış kişiyi barındırabilmesi.

Sofar: Harbi ses

1, 5 Sofar Ankara 25/10/2014Fotoğraflar: Tuncay Hamamcıoğlu 2, 3 Sofar İstanbul 28/3/2015Fotoğraflar: Uğur Bektaş4 Sofar İstanbul 8/11/2014Fotoğraflar: Yasemin Karip6–8 Sofar Türkiye’nin ilk yıldönümü kutlaması: İstanbul Mavi Gecesi 23/12/2014 Fotoğraflar: Gökhan Polat9 Sofar İstanbul 28/2/2015Fotoğraflar: Uğur Bektaş

Türkiye’deki ilk yıldönümü kutlaması Mavi sponsorluğunda düzenlenen Sofar, lokal müzisyenler keşfetmek amacıyla Ankara’ya da uzandı ve 2015’te Eskişehir, İzmir ve Bursa’da da etkinlik düzenlemeyi planlıyor.

SONGS FROM A ROOM

S

T

1

3

2

6

7

8

4

5

YouTube’da Sofar’ın ilk yıldönümü kutlaması partisinden söyleşiler.

9

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

37INICIUS UEHARA BİR POP STAR değil. Bir aktör adayı ya da

fotomodel de değil. 20’lerinin başında, Brezilyalı, kendi halinde bir moda öğrencisi. Fotoğraf çekiyor, annesi ve köpeğiyle birlikte Sao Paolo’da yaşıyor. Yedi yaşından beri Paris’teki amcasını ziyaret edebilmek için okulunun bitmesini bekliyor. Akranlarına göre çok daha sakin olan hayatındaki en belirgin renk, babası müzisyen ve oyuncu olduğu için çocuk yaşta sahne kostümleriyle içli dışlı olması ve moda tasarımına yönelmesi. Ne var ki, bu sayfalarda tanık olduğunuz fenomen haline gelişinin giyim tarzıyla da ilgisi yok. Net bir tarzı olmadığını, kıyafetlerini anlık ruh haline göre seçtiğini, trendleri umursamadığını da kendi söylüyor. Hal böyleyken, nasıl oluyor da dünyanın Sao Paolo’ya en uzak noktalarından İstanbul’da, binlerce genç kız onu bir an bile olsa yakından görebilmek için farklı şehirlerden gelip bir konser salonunu doldurabiliyor? Hayran çığlıklarından mikrofondaki ses duyulmuyor? Maviology, bir şimdiki zaman vakasının şaşkınlık verici perde arkasını aralıyor.

Sao Paolo-İstanbul hattı

Hikâyenin ardındaki ilk gizli kahraman Büşra Küçük. O da yirmili yaşlarının başında, bir sanayi şehri olan Kocaeli’de kendi halinde yaşayan, birçokları gibi okul sıralarında hikâyeler yazmaya başlamış bir genç kız. Büşra üniversitede uluslararası ilişkiler okurken, yazıp çizdiklerini Kötü Çocuk adı altında toplayıp hikâye paylaşım sitesi Wattpad’e yüklerken pek rağbet göreceğini ummasa da kısa zaman içinde tamamı Türkiye’deki gençlerden oluşan milyonlarca okuru oldu. Hikâyelerin protagonisti olan Meriç Tuna kötü çocuk olarak ünlenirken, bu öykü serisi bir kahraman daha doğuruyordu. Büşra’nın kitap kapağında resmini kullandığı Brezilyalı moda blogu yazarı Vini!

Kötü Çocuk okurları kapaktaki yakışıklı delikanlıyla romandaki kahramanı özdeşleştirince, Vini’nin sosyal ağ hesapları ve nadir bulunan fotoğrafları gözde paylaşım malzemesi haline geldi. Sureti Meriç Tuna olarak tanınan Vini’nin olan bitenden haberi yoktu tabii ama bu olağanüstü hareketlilik Mavi’nin İstanbul’daki dijital iletişim ekibinin gözünden kaçmadı.

Mavi buluşturuyor

İlk etapta fotoğraf ve kısa video çekimi için Vini’ye ulaşan Mavi, ona Türkiye’deki durumu anlattı ve Vini’nin Denim Günlüğü adı altında ilk dijital kampanyayı yaptı. YouTube’daki kırk bin izlenmeyi FIFA Dünya Kupası sırasında Instagram’da düzenlenen ve o ay en çok beğenilen içerik olan Vini’nin Dünya Kupası Stili serisi izledi. Artık Türkiye’deki bazı blog yazarları bile Vini’yi ünlü bir top model olarak tanıtmaya başlamıştı. Vini hayranlarının “Mavi, Vini’yi İstanbul’a getir” çağrısı sıklaştığında ise büyük buluşmanın zamanı gelmiş oldu. İstanbul Günlüğü projesi kapsamında iki günlük moda çekimi yapan Vini’nin kentteki üçüncü günü yüz kadar hayranıyla buluşmasına ayrılmıştı. Bu buluşmanın duyurulmasıyla birlikte Mavi ekibi için uykusuz geceler başladı. Vini hayranları gece gündüz twit, telefon ve e-mail bombardımanı yaparak kapasitenin artırılmasını istedi. İlk birkaç saatte gelen beş binin üzerindeki başvurular birkaç günde on bin e-mail ve binin üzerinde telefon aramasına ulaştı. Mavi ekibi diğer işlerini bırakıp, 24 saat boyunca alabildiğine heyecanlı ve sabırsız gençliğe anında cevap vermeye çalıştı. Sayısız soru ve talep karşısında buluşmanın mekânı ve formatı değiştirildi. Buluşma yeri bin kişiyi ağırlayacak şekilde güncellendi, ikramlar hazırlandı. Mavi ekibi tüm sosyal ağlardan gelen soruları tek tek yanıtlarken beklemedikleri bir celebrity event’i deneyimi yaşadı. Türkiye’nin birçok şehrinde birden patlayan talep sonrasında, katılım çekilişle belirlenen

1400 kişiyle sınırlandırılmak zorunda kalındı. Büyük buluşma 26 Ekim’de gerçekleşti. Hayranlar saat 14:00’teki etkinlik için 8:00’de sıraya girmeye başladı. O gün İstanbul’un yeni gözde etkinlik mekânı Black Box’un önünden geçenler, içeride Justin Bieber konseri olduğunu sanabilirdi. Vini sahneye çıktığında atılan çığlıkların kaç desibel olduğunu tahmin etmek ise imkânsızdı.

Değişen hayatlar: #Vinistanbulda

Snapchat’ten canlı yayınlanan etkinlik günü sonunda 120 binin üzerinde görüntülenmeyle benzeri görülmemiş bir sayıya ulaşıldı. Instagram’da 110.390 like, 26 bin yorum, Facebook’ta 15.234 like, altı

ViniFenomeni

V

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

39

çıkar çıkmaz satış rekoru kırdı ve hemen yenileri üretildi. Markayı yüzde doksanı 22 yaş altı yepyeni bir genç tüketici kitlesiyle buluşturan tişörtlere yılın en popüler aksesuarlarından olan

Vini beresi de katıldı. Koleksiyon Nisan ayı sonunda yeni tişört,

çanta ve aksesuarlarla zenginleşecek. Kısacası

Vini rüzgârı ne taraftan eseceği belli olmaksızın esmeye devam ediyor. 

Vini hayranlarından mektuplar:

“Gerçekten onu görmeyi, sarılmayı en içten istiyorum.

Çevremdekiler sırf benim için, biraz da olsa şansımı

arttırabileceği için çekilişe katılmadı. Benim numaram: xxx. Umarım geri dönersiniz. Sayacı ilk gördüğümde abimin kollarında mutluluktan ağlamıştım. Sizi seviyorum…”

“Norveç’te uzun yıllar yaşadım, dört dil biliyorum. Vini’yle anlaşmamda hiçbir sorun olmaz, onunla tanışabilir miyim?”

“İzmir’de yaşıyorum ama ailem Vini’yi görmem için İstanbul’a gidebileceğimizi söyledi! Size çok teşekkür ederim.”

“Vini’nin ‘Denim Günlüğü’nde giydiği tişörtü almıştım. En sevdiğim tişört ve etkinliğe onunla geleceğim!”

“İki yıldır bugünün hayalini kuruyordum! Size ne kadar teşekkür etsem az. Hayallerimi gerçekleştirdiğiniz için sağolun!”

#vinistanbuldaYouTube’da.

“Kendim için değil arkadaşım için bu e-postayı yazıyorum. Arkadaşım yaklaşık 4-5 senedir Vini Uehara’yı olabilecek tüm sosyal medya hesaplarından, her yerden takip ediyor. Telefonunda binden fazla fotoğrafı var. Kısacası ben onun Vini Uehara’yı görmesini, imzasını almasını çok fazla istiyorum. Bunu yapamazsa sonsuz yıllar boyunca bana sürekli anlatıp duracak. Doğrusu şu an en büyük hayali bu ve o çok iyi bir insan, arkadaşımın gerçekten mutlu olmasını istiyorum. Onun için yapabileceğim en güzel şey bu. Bunu yapmama fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim. Bu hayalini gerçekleştirmesinde yardımcı olursanız size çok minnettar kalırım.”

“Her şey için gerçekten teşekkür ederim! Bence Türkiye’deki en mükemmel markasınız. Hayallerimizi gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ederiz!”

“Vini için formu doldurdum. Lütfen ben de tanışan kişilerden biri olayım. İngilizcem gerçekten çok iyi. Özel okul mezunuyum. İngiltere’de dil okuluna gittim. Şu anda da Fen Lisesi’nde okuyorum. Vini Türkiye’nin zeki gençleriyle de tanışsa güzel olmaz mı?”

“Vini formunu doldurmak için dört gün boyunca bilgisayarımı kapatmadım!”

“Dünden beri ağlıyorum, gözlerim şişti, şimdi yine ağlıyorum ama bu defa sevinçten.”

“Ben dört yıldır Vini’nin hayranıyım, bana giriş kodu gelmedi, arkadaşım iki yıldır hayranı ama ona geldi!”

“Merhabalar, ben bir anneyim. Kızım sabaha kadar Vini için ilk 300’e girmek amacıyla uğraştı. Okula giderken bile

‘Anne bugün bunu halledeyim, okula gitmeyeyim’ dedi. Ben onu okula yolladım, size yazıyorum. Daha 12 yaşında ama Vini’ye âşık. Bir anne olarak bir ricada bulunabilir miyim diye size bu maili atmak istedim.”

iVini’nin Istanbul GünlüğüFotoğraflar: Kübra Alptekin#vinistanbulda / hayran buluşmasıFotoğraflar: Uğur Bektaş

bin yorum, Twitter’da beş bin like, üçbin retweet yapıldı. Hürriyet gazetesi olan bitenin tek tanığı olarak vakayı sayfalarına taşıdı ve yaptığı haber gündemdeki onca siyasi gelişmeye rağmen paylaşım, beğeni ve konuşulma rekoru kırdı.

Vini rüzgârı esti ve geçti sanılırken, hikâyenin ikinci bölümü devreye girdi. Büşra Küçük’ün okur kitlesi Ephesus Yayınevi’nin dikkatini çekti ve Kötü Çocuk öykülerinin romanlaşma projesi doğdu. Kitap elli bin gibi az rastlanır bir tiraj ve özenli bir baskıyla raflara çıkar çıkmaz en çok satanlar listesine girdi ve çok geçmeden ikinci baskıyı yaptı. Vini fenomeni bir yandan yüz binlerce genç okur, yepyeni bir yazar ve dünyada sadece Türkiye’de tanınan bir Brezilyalı star yaratmakla kalmadı, Mavi’nin Vini’yle imzaladığı anlaşma sonrasında bir de koleksiyon doğurdu.  

Mavi’den 2015 Vini koleksiyonu Vini’nin İstanbul buluşmasında sahneye çıktığı sırada duvara çizdiği kedi figürü Mavi tarafından tişörte taşınarak hayranlarına sunulmuştu. Tişört vitrine

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

40 41

AVİ’NİN 2015 İlkbahar-Yaz kampanyasında, Serenay

Sarıkaya ve Kerem Bürsin ilk kez birlikte kamera karşısına geçti. Bir jean, bir tişörtle stil sahibi olmaya dikkat çeken filmi Ali Taran yazdı, Cemal Alpan çekti. Metroda geçen filmde çekim mekânı olarak Zorlu ve Ora Arena istasyonları kullanıldı. Serenay Sarıkaya’nın sesinin güzelliği, Kerem Bursin’in de bas gitar çalıyor olması, senaryodaki müzikal yapının filme doğal ve samimi aktarılmasını sağladı. Sokak müzisyenlerinin çaldığı bir şarkıya takılan iki ünlünün birbirini fark edişini konu alan hikâye boyunca, dünyaca ünlü ve şu an You Tube’da en çok dinlenenler listesinin başındaki Maroon 5’ın This Love adlı şarkısı kullanıldı. Parça, Mavi’nin 2002 yılında yurtdışında yaptığı ilk TV reklamında kullandığı müzik olma özelliğine de sahip ve o dönem Mavi, Maroon 5’ın çıkış yaptığı single’a destek vermişti. Bu yüzden Maroon 5 hayranları da yıllar sonra yepyeni bir cover’la parçayı yeniden keşfedebilecek.

Mavi İlkbahar-Yaz 2015 KampanyasıReklam Yıldızları: Serenay Sarıkaya ve Kerem BürsinSenaryo: Ali TaranYönetmen: Cemal AlpanGörüntü Yönetmeni: René RichterStil Editörü: Carlo Alberto PregnolatoFotoğraflar: Benny HorneMüzik: Maroon 5 / This LoveSüre: 47 sn.Gösterim tarihi: 13 Nisan–Haziran 2015

Vin

i kol

eksi

yonu Çok mu

Çok Mavi’yizM

Foto

ğraf

lar:

Kübr

a Al

ptek

in

“Çok mu Çok Mavi’yiz” filmiYouTube’da.

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

42 43

Bu Seranay nasıl biri?Ünlü olabilir, “It Girl” olabilir ama celebrity olmanın ağırlığını değil, özgür bir ruhla, yaşını yaşamayı tercih ediyor. Her an karşısına bir kamera çıkabilecek biri olsa da hep kuaförden çıkmış şekilde dolaşmak yerine fresh görünümü enerjisiyle kendi gibi kalmayı başarıyor ve gerçekten bir jean bir tişörtle tüm bakışları üzerine çevirebiliyor. Kısacası son dönemde

“yılın kadını,” “yılın en iyi oyuncusu,” “en sevilen yıldız” gibi 12 ödül kazanmış biri gibi değil, 23 yaşında, modern, şehirli ve eğlenmeyi seven bir genç kız gibi yaşıyor, içinden geldiği gibi giyiniyor ve kendini çok anlaşılır bir şekilde ifade ediyor. Heyecan duymak onun için önemli ama içine sinmeyen işleri de çok tatlı bir dille reddetmeyi biliyor. Marka yüzü olmak, onun için söylenenleri yapmak anlamına gelmiyor. İşin içinde olmayı, sürekli düşünmeyi, fikir üretmeyi seviyor. İçgüdüleri de çok kuvvetli. Yeni şeyleri denemeye, gelişmeye çok açık ve bunlar için emek harcıyor. Yeri geldiğinde parkur atleti olmak için gece gündüz çalışıyor, yeri geldiğinde şarkı söyleme cesareti gösterebiliyor. Onun için hayranları sadece fan grupları değil. Onu sevenlere kalpten bağlı ve onları gerçekten çok önemsiyor. Tek tek hepsini dinliyor, yorumlarını okuyor, sosyal medyayı çok etkin kullanıyor. Mavi’nin Snapchat röportajı yapma önerisini daha önce denememiş olmasına rağmen hemen kabul etti. Gelmiş geçmiş en soğuk mart gecesinde, sokakta yapılan reklam filmi çekiminde, setteki herkes kat kat giyinmişken, o bir jean, bir tişörtle harikalar yarattı ve üşütmesinden

— Senin için “1 jean 1 tişört” ne demek?

1 jean, 1 tişört her zaman cool bence. Günün her anında giydiğim jean’den nasıl vazgeçerim? Vintage bir jean üzerine indigo tişört giydim mi, tamamdır mesela. Ya da dar paça slim bir jean üzerine yıkamalı bir tişört… O anki mood’uma göre, önce giyeceğim jean’i seçerim. Sonra o tişörtlerden biri beni mıknatıs gibi çeker. Baskılı, V yaka ya da basic… Sonuç: Cool! Mavi bunun için var.

— Senin için “1 jean 1 tişört” ne demek?

Öyle jean deyip de geçemem. İnsan bir tişörtle giydiğinde bile kendini iyi hissedebilmeli. Nasıl giyineceğime anında karar veririm. O yüzden tercih ettiğim jean her an elimin altında olmalı. Gold jean’le indigo tişört mesela… Ya da daracık bir jean’le crop tişört. Boyfriend jean’den ise asla vazgeçemem. Cool bir basic kıyafet hep kurtarıcıdır. Her an sokağa fırlayabilmemi sağlar. Jean bunun için var zaten. Hatta bence Mavi de bunun için var. Mavi’nin jean’lerinden en sevdiğim Serena Gold Super Skinny ve Ada Boyfriend Jean.

BİR SORU BİR CEVAP

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

44 45

Bu Kerem uzaylı mı?Vikipedi onun için “Kerem Bürsin (d. 4 Haziran 1987, İstanbul), Türk oyuncu ve yapımcı. Hollywood-Türk yapımlarında İngilizce ve Türkçe çift dille oyunculuk yapmaktadır. Kanal D’de yayınlanan Güneşi Beklerken adlı dizide aynı ismi paylaştığı Kerem Sayer ve yüzü deforme ikizi Güneş Sayer rolleriyle tanındı. Çağan Irmak filmi Unutursam Fısılda’da müzisyen Erhan’ı canlandırdı. Şeref Meselesi dizisinde Yiğit Kılıç karakterini canlandırmakta. Roger Corman’ın Sharktopus ve Palace of the Damned adlı televizyon filmlerinde, bağımsız filmlerde ve kısa filmlerde rol aldı” diyor. İskoçya, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya ve ABD’de yaşamış bir dünya vatandaşı. ABD’de Emerson College’da oyunculuk eğitimi almış, lisedeyken tiyatro yarışmasında en iyi erkek oyuncu seçilmiş. Sanki Türkiye’ye uzaydan düşmüş gibi bir hali var. Kibar, düşünceli, naif, saygılı, çekim sırasında ayakta kalan hanımlara sandalye getirmeyi düşünecek kadar centilmen. Kibarlık olsun diye de yapmıyormuş. Öyle görmüş, öyle büyümüş, öyle yetişmiş. Ortalık onun için yıkılıyor. Kızlar birbirlerini yiyor. O ise bunları pek algılamıyor gibi. Bu duruma alışamadığını ve galiba hiçbir zaman da alışamayacağını söyleyecek kadar açık sözlü. Basın toplantısının yapılacağı salona girdiğinde, ihtişamlı sahneyi ve kendi dev fotoğrafını görünce ilk yorumu

“Çok büyük!” oldu. Sadece sevdiği bir işi yaparak bu kadar ilgi görmenin büyük bir şans olduğunu düşünüyor. Instagram’da fotoğrafını paylaşmanın garip kaçacağını düşünüyor. “Neden koyayım ki?” diyor ve bunun kimsenin

endişelenenleri salgıladığı adrenalin sayesinde üşümediği konusunda ikna etti. Yaptığı işten keyif almayı çok önemsiyor. Keyif aldığı an en zor işi bile çocuk oyuncağına döndüren yeteneği devreye giriveriyor. Sürekli “Çok şükür” diyor. Hayatın ona getirdiklerinin farkında ve harcadığı emeğin karşılığını aldığında duyduğu minneti dile getirmekten hiç çekinmiyor. Her genç gibi müzik hayatının odak noktalarından biri. Çekime geldiğinde ilk işi, çantasından hoparlör çıkarıp mood’una göre müzik seçmek. Tabii ki yüksek volümle… Saçı, makyajı yapılırken, replik ezberlerken, sohbet ederken mutlaka müzik açık oluyor. Herhangi bir müzik de değil, mutlaka kendi seçtiği olmalı. Çok güzel playlist hazırlıyor, dünya müziğini çok yakından takip ediyor. Mavi’nin basın lansmanındaki sahneye çıkış müziğini de kendi seçti: Kanye West ve Jay Z’den No Church in the Wild. Bununla kalmayıp Kerem Bürsin’in sahneye çıkış parçasını da belirledi: Mark Ronson Uptown Funk ft. Bruno Mars. Mavi, ilk kez bir marka yüzünü tişörte taşıyarak, Serenay Sarıkaya fotoğraflarıyla iki tişört tasarladı. Mavi ve Serenay, bu tişörtlerin geliriyle Kansersiz Yaşam Derneği’ne katkıda bulunma kararı aldı ve tişörtler satışa sunulur sunulmaz büyük ilgi gördü. Birçok Serenay hayranı Mavi mağazalarına koşarak tişörtleri satın almakla kalmadı, fotoğraflarını paylaşarak sosyal medyada farkındalık da yarattı. Tişörtler kısa sürede satış rekoru kırdı ve proje kapsamında sosyal medyada bir milyonun üzerinde beğeniye ulaşıldı.

R

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

46 47

ilgisini çekmeyeceğini düşünüyor. Tabii ki, çok yanılıyor! Cool olmayı taklit edemeyecek kadar cool biri. Aslında yaptığı hiçbir şey cool diye değerlendirilemez ama yaptığı her şeyi o kadar cool yapıyor ki… Örneğin Mavi’den teklif geldiğinde inanamadığını, menajerine “Ciddi misiniz?” diye telefon açtığını, sevinçten odada atlayıp zıpladığını söyleyebiliyor. Oysa bunları söylemek çoğunlukla pek cool görülmez. Ama o söyleyince oluyor işte. “Serenay filmdeki şarkıyı benden daha iyi söyledi” dese de bakmayın. Harika bir sesi var. Amerika’dayken bir grupta bas gitar çalıyormuş. O nedenle reklam filminde sokak müzisyenlerine eşlik ederken çok doğaldı. Kadınların bayıldığı kaslarına erkekler hafif kıskançlıkla bakıyor. Çekime dizi setinden uykusuz gelse de kimse anlamadı. İki gün boyunca sabahlara kadar yüksek enerjiyle çalıştı. Gerçek bir “bir jean bir tişört” çocuğu. Reklam için değil, hayatı öyle geçiyor. Jean ve tişörtün ikonik birlikteliğinin sembolü gibi. İnsana James Dean ya da Marlon Brando’yu hatırlatıyor…

R

MAV

İOLO

GY

İ/Y

2015

49

Maviology

Mavi Giyim San. ve Tic. A.Ş. adına sahibiElif Akarlılar

Sorumlu müdürPınar Gözeri

Editörİzzeddin Çalışlar

TasarımEsen Karol

Katkıda bulunanlarAdrian HiggsEda DemirGennaro NobileNihal BoztekinSerpil Berkan

Kapak fotoğrafıBenny Horne

Bu sayıda kullanılan fontlarFontfabric’ten Nexa Rust ScriptRadim Pesko’dan F GroteskYellow Design Studio’dan Eveleth TypeTogether’dan Bree Serif

Yayın türü: 6 aylık dergi- yerel süreli yayın

Yayıncı Mavi Giyim San. & Tic. A.Ş.Eski Büyükdere Cad., No: 43, 4. Levent, 34418, Istanbul, TürkiyeTelefon: +90 212 371 20 00info@mavi.comwww.mavi.com

Basımevi Mas Matbaacılık A.Ş.Hamidiye Mah., Soğuksu Cad., 3, Kağıthane, Istanbul, TurkeyPhone: +90 212 294 10 00info@masmat.com.tr

İstanbul Nisan 2015

KARTUŞ ARTIK CEP TELEFONUNUZDA.KART TAŞIMAYA SON!

UYGULAMAYI HEMEN İNDİR,AVANTAJLARI CEBİNE TAŞI!