bogazici dergi ocak'10

84
OCAK 2010 SAYI 147 BÜMED BO/AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹ MEZUNLAR DERNE/‹ AYLIK YAYINI BÜMED Ya ›nda Mutlu yillar... 25

Upload: tetra-iletisim

Post on 13-Mar-2016

251 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

AYLIK SURELI YAYIN

TRANSCRIPT

Page 1: bogazici dergi ocak'10

OC

AK

201

0 S

AY

I 147

ME

D B

O⁄

AZ

‹Ç‹ Ü

N‹V

ER

S‹T

ES

‹ ME

ZU

NLA

R D

ER

NE⁄

‹ AY

LIK

YA

YIN

I

BÜMED Yafl›nda

Mutlu yillar...

25

Page 2: bogazici dergi ocak'10
Page 3: bogazici dergi ocak'10
Page 4: bogazici dergi ocak'10

D‹J‹TAL MEDYANINYÜKSEL‹fi‹Dijital medya o kadarh›zla gelifliyor ki“torunlar›m›z ilerde bas›l›gazete okuyacak m›?”gibi bir soruyu sormakdurumunday›z. Busorunun cevab›n› Hürriyet‹nternet ve DijitalMedyadan Sorumlu GrupBaflkan› Ahmet Özer ’95ile konufltuk.

SLAVOJ Z‹ZEK ve DAN BROWNKampüsümüz bir hafta arayla iki önemli ismi a¤›rlad›: Ünlü düflünür SlavojZizek ve dünyan›n en çok okunan yazarlar›ndan Dan Brown. Üstelik Zizek’inkendisi hakk›nda yapt›¤› yorumu Dan Brown’a sorma f›rsat›m›z oldu…

BO⁄AZ‹Ç‹ DERG‹S‹, BO⁄AZ‹Ç‹ ÜN‹VERS‹TES‹MEZUNLAR DERNE⁄‹ (BÜMED) TARAFINDANYAYIMLANAN AYLIK, ÜCRETS‹Z B‹R YAYINDIR.OCAK 2010 • SAYI 147

Yap›m: TETRA ‹LET‹fi‹M Hizmetleri Ltd. fiti.Yönetim: Önder KIZILKAYA - Soner KIZILKAYAYay›n Koordinatörü: fiebnem AKÇILGrafik Uygulama: Nur AYMAN ÇAKMAKYaz› ‹flleri: Vecdi ERBAY - Aylin ÇALAPFoto¤raf: Teoman GÜRZ‹H‹N

Halaskargazi Cad. Sait Kuran ‹fl Merkezi No: 301 Kat: 5fiiflli - ‹STANBULTel: +90 212 219 96 76 - 77 +90 212 266 80 57Faks: +90 212 231 33 37e-mail: [email protected] www.tetrailetisim.com

Bask›:A4 Ofset Matbaac›l›k San. ve Tic. Ltd. fiti.Otosanayi Sitesi, Yeflilce Mah. Donanma Sok. No: 16Ka¤›thane-‹STANBULTel: 0212 281 64 48 Faks: 0212 269 53 27e-mail: [email protected]

Bas›m yeri ve tarihi: ‹stanbul - Ocak 2010 Ayl›k süreli yay›n.

Yönetim Kurulu Ad›na Sahibi:fiükrü ERGÜN - BÜMED Yönetim Kurulu Baflkan›

Yay›n Yönetmeni ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü:‹dil TÜRKMENO⁄LU

Yay›n Kurulu:• Selim AKÇAHARMAN (Ankara) • Tunçel GÜLSOY• ‹smail DURMUfi • ‹lker ASLAN • Gökmen KARADA⁄• Saadet KUYUMCU • Feza SENGEL • Hasan DEM‹RC‹(‹zmir)

Yay›n Koordinatörü:P›nar TÜREN PATTERSON

Yaz› Kurulu:• fiebnem AKÇIL• An›l ALTAfi • Kevser AYDIN • Esra BAL• Yelda BALER • Esra BAfiER • Cüneyt BAYRAKTAR •Metin GÖKSEL • Ayflegül GÜNDÜZ • Ayla GÜRLEYEN •Baflak KARA • Hande ORTAÇ • Baflak SERÇE • CemTANIR • Murat TAfiÇI • Demet UYAR • Esim YERG‹NBOZDA⁄ • Sabanur YILMAZ

Foto¤raf Editörü:Yelda BALER

Katk›da Bulunanlar:• Didem ‹NCESA⁄IR • Orçun PEKÖZ

Reklam Sorumlusu:Tu¤ba ALARSLAN [email protected] Dahili:116‹pek DEM‹RTAfi [email protected] Dahili: 126

Yönetim Yeri:Bo¤aziçi Üniversitesi, Lojman Kap› Yan› 34342Bebek - ‹stanbulTel: (0212) 359 58 00 Faks: (0212) 257 35 68www.bumed.org.tr / [email protected]

Kapak Resmi: Semra AYDO⁄DU

36

32

16‹‹BF 50 YAfiINDATürkiye’nin en baflar›l› ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi 50. yafl›n› kutlad›.Kutlama program› dahilinde düzenlenen panellerde herkesi yak›ndanilgilendiren çevre ile ilgili sorunlar ele al›nd›. ‹‹BF’nin k›demli hocalar›an›lar›n› paylaflt›.

Slavoj Zizek Dan Brown

28

Page 5: bogazici dergi ocak'10

MAGNA CHARTA KONSEY‹ BAfiKANIEski rektörlerimizden Prof. Dr. Üstün Ergüderuluslararas› bir konsey olan ve üniversitelerinba¤›ms›zl›¤› için çal›flan Magna Charta’n›nBaflkanl›¤› görevini üstlendi. Ergüder ileTürkiye’nin en çok ihtiyaç duydu¤u konulardanbiri olan “özgür üniversiteler”in önemi üzerinekonufltuk.

OLAYLARIN GEÇT‹⁄‹ MEKANMezunlar›m›zdan Yeflim Aktafl’›n (’93) sahibioldu¤u inSitu Sanat Galerisi foto¤raf sanat›n›nyaflayan galerisi olma hedefiyle kap›lar›n› açt›.‹lk sergi ise dünyan›n en ünlü portresanatç›lar›ndan Philippe Pache’›n Figür ve Ifl›ksergisi. Bu f›rsattan yararland›k ve hem Aktaflile hem de Pache ile konufltuk.

Merhabalar,

Geçen hafta, tonton flirket doktorumuz bir reçete yazarken, gününtarihi için takvime bakt›. “Ah, be k›z›m, Aral›k da bitiyor. Bak buyafl›mda bir sene daha gördüm. Yenisini karfl›l›yorum. Ne kadarflansl›y›m” dedi.

Bir y›la daha giriyoruz. Hatta yeni bir “on y›l”a. Çocuklu¤umuzunbilimkurgu kitaplar›ndaki, filmlerindeki biraz ürkütücü, biraz ilginç,ço¤unlukla da beklenen olaylar›n› yafl›yoruz. Bir yandan da, sankidünya için yaz›lan felaket senaryolar›na, kötü sona 1 y›l dahayaklafl›yoruz. Kendimiz için de¤ilse de torunlar›m›z içinkayg›lan›yoruz...

Ama yine de yeni bir y›la girebilmek, bir yafl daha alabilmek,sevdiklerimizle birlikte yol alabilmek güzel de¤il mi?

Yeni y›l dileklerimi, gerçekçi bir iyimserlikle formule etmek istiyorum.Hepimiz için;

• F›rsatlara gözümüzü kapatmad›¤›m›z,• Problemlerin kal›c› olmad›¤›n› görebildi¤imiz,• Kendimizi tebrik etmeyi unutmad›¤›m›z,• Engellerin yaflam›m›z›n di¤er alanlar›n› etkilemesine izin

vermedi¤imiz,• Kiflisel gayreterimizle çözümler bulabildi¤imiz,• Yeni fleyler yapmaya cesaret edebildi¤imiz,• Dinlenmeye ve geliflmeye zaman ay›rabildi¤imiz,• Sendelersek de h›zl›ca toparlanabildi¤imiz,• Sa¤l›kl› ve yeteri kadar paral› bir y›l

diliyorum...

Bu arada; derne¤imizin 25. y›l›nda mezunlar›yla birlikte çok dahagüçlenmesini; dergimizin, güzel Bo¤aziçi haberleriyle dolup taflmas›n›,yepyeni iyi yazarlar yaratmaya devam etmesini, bol bol reklamalmas›n› da...

Mutlu seneler!

editoryal

22

‹dil Türkmeno¤lu ’95

60

Page 6: bogazici dergi ocak'10

2010 önemli bir y›l.

Ülkemiz ve ‹stanbul için önemli.

Dünyan›n bence en güzel (ama en zor)

kenti ‹stanbul, 2010 Avrupa Kültür

Baflkenti oluyor. Bu çerçevede birçok

aktivite yap›lacak ve eminim ki hem

‹stanbul hem de ülkemiz ad›na önemli

fleyler baflar›lacak ve tüm dünya

vatandafllar› ‹stanbul ad›n› çok kez

duyacak.

2010 y›l›n›n biz Bo¤aziçililer için bir baflka

önemi daha var. Bu okulun mezunlar›n›n

gene bu okula ve dolay›s› ile bu ülkeye

katk› yapmak amac› ile kurduklar›

BÜMED’in 25. y›l›. Tam 25 y›ld›r üyeleri

ve çal›flanlar› ile Bo¤aziçi Üniversitesi’nin

e¤itim ortam›ndan ö¤rencilere sunulan

olanaklara kadar her fleyini daha da iyi

hale getirmek için var gücü ile çal›flan

bir yap› BÜMED. 25 y›l önce bu giriflime

önayak olan arkadafllar›m›z (bunu

diyebiliyorum çünkü ben de o zamanlar

mezun oldum) “Bo¤aziçi Hepimizin”

fikri ile yola ç›k›p bu güzel e¤itim

kurumunu dünyan›n say›l› e¤itim

kurumlar›ndan biri yapmay› en öndeki

amaç olarak koymufllard›. 25 y›lda

BÜMED bu amac› yerine getirebilmek

için yap›labilinecek her fleyi yapmaya

çal›flt› ve bundan sonra da yapacak.

2010 önemli diyorum. Çeyrek as›rl›k bir

kurum yaratman›n ve bu kurumu, kurulufl

amaçlar› paralelinde büyütmenin hakl›

gururunu hep beraber yaflayaca¤›m›z bir

y›l. Bunun için Genel Sekreterimiz ve

derne¤imizin tüm ekibi hummal› bir

çal›flma içindeler. 2010’da birlikte olmak

ve 25. y›l›m›z› kutlamak için çokca

nedenimiz olacak. Dergimizin sayfalar›nda

bunlarla ilgili haberleri bulacaks›n›z. Ama

ben tüm Bo¤aziçililerden 2010’u ilerde

de çok önemli olarak hat›rlanacak bir

neden daha yaratmalar›n› istiyorum:

25. y›l›nda BÜMED, bugüne kadar üye

olamayan mezunlar›m›z› üye yaps›n.

Bugün 14.000 olan üye say›m›z› 25.

y›l›m›zda niye ikiye katlamayal›m?

Katlayal›m ki hem okulumuza hem flu

anda okuyan ve ilerde okuyacak olan

Bo¤aziçililere hem de gelecekteki

BÜMED’lilere daha büyük olanaklar

yaratabilelim.

2010 önemli. 2010’da hepimize çok ifl

düflüyor. Bu okul hepimizin.

Sevgilerimle

YÖNET‹M KURULU’NDAN

2010 önemli, hem de çok!

4 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

ALPER UYAR ’86BÜMED Yönetim Kurulu Üyesi

Page 7: bogazici dergi ocak'10
Page 8: bogazici dergi ocak'10

‹flte k›sac›k bir kronoloji:1985 BÜMED kuruldu1986 ‹lk Genel Kurul topland›1988 Bo¤aziçi Dergisi yay›mlanmaya bafllad›1992 Sosyal Tesis hizmete aç›ld›1998 www.bumed.org.tr hayata geçti2001 BURCBeach aç›ld›2003 Mentorluk program› bafllad›2005 BÜMED Kalite Ödülü’nü ald›2007 BUmanzara gönüllü grubu BÜMED çat›s› alt›nda

çal›flmaya bafllad›2008 www.bogazicikariyer.com hizmet vermeye bafllad›2009 BU Sosyal A¤ kuruldu2010 BÜMED 25 yafl›nda...

Tam 25 y›l önce kuruldu BÜMED.Bo¤aziçi camias›n› bir arada tutmak ve yarat›lansinerjiyi Bo¤aziçi Üniversitesi’ne destek olarakaktarmak misyonu ile yola ç›kt›. Hala ayn› yoldaçal›flmaya devam ediyor.15 bin Bo¤aziçi mezunu üyesi, Üniversitemizeverdi¤i destek, camias›na yönelik hizmetleri ileBÜMED 25 y›lda birçok büyük baflar›ya imza att›.

BÜMED 25 y›ld›rBo¤aziçi camias›n›n hizmetinde...

Page 9: bogazici dergi ocak'10

Çeyrek as›rd›r dinmeyen, hep artan bir enerji ile camiam›z ve Üniversitemiz için çal›flan BÜMED, 25. Y›l kutlamalar›ndasiz üyelerini her an yan›nda görmekten mutluluk duyacak. 2010 y›l› boyunca panel, konser, sergi gibi etkinliklerle

25. y›l›m›z› coflkuyla kutlamak için siz de¤erli üyelerimiz BÜMED’e destek vermeye ça¤›r›yoruz. 25. y›l özel çal›flmalar›ndanilki bu dergi ile birlikte size gönderdi¤imiz 2010 y›l› takvimimiz. 25. y›l›m›z an›s›na, ressam Semra Aydo¤du taraf›ndan

haz›rlanan “Karakalem Bo¤aziçi” serisi ile Bo¤aziçi’nin an›t binalar›n› bir kere daha ölümsüzlefltiriyoruz. Bu özeltakvimin ve “Karakalem Bo¤aziçi” serisinin Bo¤aziçi tutkunlar› taraf›ndan her zaman saklanaca¤›na inan›yoruz.

Bugüne hep birlikte geldik, ço¤alarak geldik, ele ele vererek geldik.Bundan sonra da nice çeyrek as›r boyunca ayn› duygularla yolumuza devam edece¤iz.

Çünkü biz Bo¤aziçiliyiz, çünkü biz büyük bir aileyiz, çünkü biz 25 y›ld›r Bo¤aziçi için birlikteyiz...

Page 10: bogazici dergi ocak'10
Page 11: bogazici dergi ocak'10
Page 12: bogazici dergi ocak'10

BÜMED’DEN

camiadan haberler.........................................

10 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Dergimizin Aral›k 2009 say›s›nda“Kay›plar›m›z” bafll›kl› yaz›da yer alanve BÜ ‹flletme Mezunu Say›n Tar›kKoray’›n (’87) vefat etti¤ini duyuranhaberi düzeltir, kendisinin hayattaoldu¤unu bildiririz. Dergimiz “camiadanhaberler” sayfas› için gönderilen yanl›flbilgilendirme dolay›s›yla yaflanan buhata için de¤erli üyemiz Tar›kKoray’dan, ailesinden ve tümcamiam›zdan özür dileriz.

Özür ve Düzeltme

Alev Aksoy Croutier’den (RC ’63) uluslararas›bir Bestseller...Harem, Ortaça¤’dan 20. yüzy›l bafllar›na kadar sürmüflgeleneksel bir kurumdur. D›flar›dan çok az kifliningirebildi¤i bu kapal› dünya, esrarl› atmosferiyle pekçoklar›n›n düfl gücünü k›flk›rtm›fl, günümüze kadargelen “harem fantezileri” üretilmesine kaynakl›ketmifltir. Alev Aksoy Croutier, yeni kitab› “Harem,Gizemli Dünya” ile birinci elden tan›kl›klardan, çeflitlidillerde yaz›lm›fl an›lardan ve tarihsel kaynaklardanyola ç›karak haremin üstündeki bu esrar perdesiniaral›yor. Temel olarak Topkap› Saray› haremini elealan yazar, okuru, aralad›¤› bu perdeden hep merakedilen o gizemli özel dünyay› keflfe davet ediyor.

Hoflgeldin Ecem RüyaBÜ Mütercim Tercümanl›kmezunlar›ndan Duygu N.Harman (Özdemir) ‘01 veefli Özgür Harman20.09.2009 tarihindeEcem Rüya’ya kavuflman›nmutlulu¤unu yafl›yorlar.Minik Ecem Rüya’ya hoflgeldin diyor ve ailesiyleberaber sa¤l›k, huzur,mutluluk ve baflar› doluuzun bir ömür diliyoruz.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

‹zmir’de Y›lbafl› PartisiBo¤aziçi Üniversitesi Mezunlar Derne¤i ‹zmir fiubesi üyeleri, dernek lokalinde düzenlenen y›lbafl›partisinde 2010’un geliflini kutlad›lar. Mey ‹çki, 4tp Yücel VINEYARDS fiaraplar› ve Ümit Özgünter’in

katk›lar›yla gerçekleflen geceyekat›l›m oldukça yo¤undu. Gecedeyap›lan çekiliflle sürpriz hediyelerkazanan misafirler ayn› zamandaeski dostlarla buluflman›n keyfiniyaflad›. Mehmet Tantürk’ünDJ’lik yapt›¤› akflamdaBo¤aziçililer gece boyunca dansederek yeni y›l› önceden amabirlikte karfl›lad›.

Dergimizin gönüllü yazarlar› yeni y›l yeme¤inde bulufltu…Bo¤aziçi Dergisi 1988 y›l›ndan beri ç›k›yor. Her zaman liderolmufl bir camiaya yak›flan bir dergi ç›karmak için çal›flanlar›nbafl›nda ise yine bu camian›n parças› derginin gönüllü yazarlar›geliyor. Dergimizin Yaz› Kurulunu oluflturan, her ay toplanan,tart›flan, fikir üreten, röportaj yapan, yaz›lar yazan dergigönüllüsü üyelerimizle her y›l oldu¤u gibi yeni y›l yeme¤indebir araya geldik. Hepimizin ortak dile¤i 2010’da da Bo¤aziçiDergisi’nin “en iyi” olmaya devam etmesi…Unutmay›n, Yaz› Kurulumuz dergi için çal›flmak isteyen tümüyelerimize aç›k…

Dergimizin Aral›k 2009 say›s›nda Tireile ilgili gezi yaz›s›nda 68. sayfadakullan›lan foto¤raf Tire’ye de¤il yaz›dabahsedilen Fransa’daki Collonges LaRouge kasabas›na aittir.

Düzeltme

Hepsi HikayeBebek’te aç›lan Hepsi Hikaye sohbetleri,tart›flmalar›, konuklar›, yolculuklar› iledüflünen zihinler için soru sorma, merakve keflif yeri olarak Zeynep At›lganBoneval ’96 taraf›ndan kuruldu. HepsiHikaye felsefe, sinema, sanat, inanç,müzik, edebiyat, seyahat, foto¤raf gibifarkl› dallara, farkl› dönemlere, eserlereve hikayelere dair her türlü soruyusorma platformu... Hepsi Hikaye ev gibirahat bir ortamda, her konunun ustas›ile buluflup, interaktif paylafl›m vetart›flma olana¤› sunuyor. Sohbetler,atölye çal›flmalar› ve farkl› programlariçin www.hepsi-hikaye.com adresiziyaret edilebilir.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

....

...

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Dergimizin eski genel yay›n yönetmeniFatih Türkmeno¤lu ve yeni genel yay›nyönetmeni ‹dil Türkmeno¤lu.

Baflak Kara Balibeyo¤lu ve dergimizinfoto¤raflar›n› çeken ama kendi fotosuilk defa yay›nlanan Teoman Gürzihin.

Bu bölümde camiamızdan haberlere yer veriyoruz. Evlendiniz,çocuğunuz oldu, yeni bir iş kurdunuz veya Boğaziçi Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istediğiniz başka bir habervar… Haberinizi, 100 kelimeyi aşmayacak şekilde [email protected] adresine gönderebilirsiniz.Camiadan Haberler sayfamızın içeriği üyelerimizden gelen haberler doğrultusunda oluşturulmaktadır.

Page 13: bogazici dergi ocak'10
Page 14: bogazici dergi ocak'10
Page 15: bogazici dergi ocak'10

Yaz›: Ayflegül GÜNDÜZ ’97ANMA

eren...S›ms›cak bakan iki çift güzelkara göz... Dupduru bir ten,uzun düz simsiyah saçlar,

net, kendinden emin bir o kadarda insana huzur veren tatl› bir sestonu... 1993-1994 Akademik Y›l›Mütercim-Tercümanl›k 1. s›n›fabafllad›¤›m›z ilk günlerde, “PublicSpeaking” dersinde kendimizitan›t›rken dikkatimi çeken güzellergüzeli bu minyon k›zla ilgili olarakduyduklar›m, zorlu e¤itimiylemeflhur Alman Lisesi’nden mezunolmufl olmas›n›n yan› s›ra, ilkokulsonras› girdi¤i konservatuarda hâlâalmaya devam etti¤i arp e¤itimiydi.Hem konservatuara gidiyordu hemde her y›l Türkiye çap›ndadereceye girmifl ilk 30 ö¤rencininkabul edildi¤i bölümümüzegirmeye hak kazanm›flt›k.Konservatuarda seçmifl oldu¤uzorlu enstrüman› Arp e¤itimininyan› s›ra, bir de lisans derecesialabilmek için bizim bölüm gibiherkesin girmek için kendiniparalad›¤› bölüme, b›rak›n özelders almay›, hiç dershaneye bilegitme gere¤i duymadan, hemAlman Lisesi son s›n›ftaki, hem dekonservatuardaki yo¤untemposunun içerisinde girebilmeyibaflarm›flt›.Zekâ p›r›lt›lar›yla dolu güzelgözleri, daima gülen yüzü, dingin

ve huzurlu ruh haliyle k›sazamanda bölümdeki en yak›narkadafllar›mdan birisi oldu Ceren...Bölümdeki a¤›r dersleri, zorlay›c›çeviri ödevleriyle hiç y›lmadanu¤rafl›r, herkesin flikâyet etti¤izahmetli ödev ve projelere müthiflbir coflku ve gayretle giriflir,hocalar› etkilemeyi baflar›r,akflamlar› da Kad›köy‹skelesi’ndeki konservatuardakiderslerine koflar ve bunlar›nhepsinden de tat almay› bilirdi.Zaman zaman biz s›n›farkadafllar›n› da konserlerine davetederdi. Bizler için o büyüleyici arpmelodilerinin gizemli dünyas›n›nkap›s› böylece aralan›rd›. Onunsahnede bir tanr›çaya dönüflüpmüthifl bir zevkle sanat›n› icraetmesini izlerdik.

Çok geliflmifl görev ve sorumlulukduygular›n›n yan› s›ra, güçlüklerkarfl›s›nda y›lmamak ve olumlutavr›n› hep korumak onun önemliözelliklerindendi. Bunun s›rr›,san›r›m sanatç› kiflili¤inde gizliydi.O çok özel müzikal yetene¤inedayanarak, küçük bir k›z çocu¤uiken seçti¤i ve hükmetmesi herbabayi¤idin harc› olmayan devasa,bir o kadar da karmafl›k enstrüman›arp için ald›¤› e¤itim de disiplinlikiflili¤inin olgunlaflmas›na katk›dabulunmufltu.

Ceren’in arp›nda hayat bulan oçok özel besteler çal›nd›kça Cerenhep hat›rlanacak, EskiflehirAnadolu Üniversitesi’nde kurdu¤uArp bölümü ve müthifl biridealizmle yetifltirdi¤i ö¤rencileriyleismi Türk müzik e¤itimi tarihindedaima yaflayacak...

Ona anlatmak, kendisiylepaylaflmak istedi¤im ve o dinginsanatç› ruhun benimle paylaflmakisteyece¤i pek çok fley vard› hâlâ...Düflündükçe içim ac›yor, o tatl›sesi kulaklar›mdan, o gülen güzelyüzü de gözlerimin önündengitmiyor... Böyle yo¤un duygularhissetti¤im zamanlarda Ceren’inarp çalan bir denizk›z›nadönüfltü¤ünü hayal edip, biraziçimi ferahlatmaya çal›fl›yorum.Hiçbir zaman bu kirli dünyaya aitolmam›fl gibi duran, hattauzaklardan bir yerlerden budünyay› biraz daha güzellefltirmekiçin gönderilmifl gibi görünensevgili arkadafl›m Cerengönlümdeki o eflsiz yerini herzaman koruyacak... Onun gibi birsanatç›y› ve nadide bir insan›yetifltirmeyi baflarm›fl o sayg›de¤eranne babas›na, o çok sevip sayd›¤›‹mre ablas›na, sevgili ye¤enlerine,özenle yetifltirdi¤i ö¤rencilerineve arkadafllar›na sab›rlardiliyorum...

Haziran 2009’da meydana gelen uçak kazas›, aram›zdanbir de Bo¤aziçili arp sanatç›s› Ceren Necipo¤lu’nu (’97)ald›... Ceren mezunu oldu¤u Bo¤aziçi Üniversitesi’ndegeçti¤imiz günlerde ad›na düzenlenen klasik müzikkonseri ile an›ld›. Onu anmak; sevenlerini yeniden biraraya getirmek, ondan bahsetmek, an›lar› an›msamakdemekti. Dergimiz gönüllü yazarlar›ndan AyflegülGündüz ’97 okuldaki en yak›n arkadafl›n›n an›s›nadüzenlenen konsere kat›ld› ve bize Ceren’i anlatt›.

C

Ceren’in arp›nda hayat bulano çok özel besteler çal›nd›kçaCeren hep hat›rlanacak...

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 13

Page 16: bogazici dergi ocak'10

eçti¤imiz yüzy›l hakk›nda birçok fleysöylenebilir, her biri tart›fl›labilir ama san›r›mflu söyleyece¤im hakk›nda çok az kifli itirazedebilir: Geçti¤imiz yüzy›lda hayat› en çok

de¤ifltiren elektrik-elektronik mühendisli¤indekigeliflmeler olmufltur.” Prof. Dr. Kadri Özçald›ran,Biyomedikal Mühendisli¤i Enstitüsü’nünKandilli’deki yeni binas›n›n aç›l›fl törenindekikonuflmas›na bu sözlerle bafllad› ve BiyomedikalMühendisli¤inin sa¤l›k bilimleriyle mühendislik aras›ndaoynad›¤› köprü rolünün önemini vurgulad›. Hemenard›ndan kürsüye ç›kan Enstitü müdürü Prof. Dr.Yekta Ülgen Biyomedikal Mühendisli¤i Enstitüsü’nün1982 y›l›ndan bu yana geçti¤i aflamalar› ve bugününüanlatt›. Sanayi Bakan› Nihat Ergün de söz alarak yeniifl fikirlerine sa¤lanacak olanaklar› anlatt›. Özelliklehenüz tezlerini yapan ö¤rencilere ve yeni mezunaraflt›rmac›lara sa¤lanacak olan karfl›l›ks›z ifl kurmakredisi aç›l›fl› izleyen gençleri heyecanland›rd›.

“G

Bo¤aziçi Üniversitesi BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü, KandilliKampüsündeki yeni binas›na tafl›nd›.Enstitü özellikle son teknoloji iledonat›lm›fl laboratuvarlar›yla dikkatçekiyor.

14 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Foto: Teoman GÜRZ‹H‹NÜN‹VERS‹TEDEN

BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü

yeni binas›nda

Biyomedikal Mühendisli¤iEnstitüsü’nün yeni binas› 3500metrekare kapal› alana sahip üçkatl› modern bir bina. S›n›flar,laboratuvarlar, ofisler ve ortakkullan›m alanlar› son derece iyitasarlanm›fl ve gerçeklefltirilmifl.Enstitü master ve doktoraö¤rencileriyle tam bir araflt›rmakurumu özelli¤i tafl›yor. Disiplinleraras› bir alan olan BiyomedikalMühendisli¤i çok farkl›bölümlerden ö¤renci kabul ediyor.

Hatta aç›l›fl s›ras›nda buna çokgüzel bir örnek oluflturacak birolay da yafland›. Sanayi ve TicaretBakan› laboratuvarlar› geziphocalardan bilgi al›rken, Enstitümüdürü o anda laboratuvardaçal›flmakta olan gruba hangibölümlerden mezun olarak gelmiflolduklar›n› sordu. Cevaplargerçekten de BiyomedikalMühendisli¤inin ruhunu yans›t›rçeflitlilikteydi: T›p doktoru,elektronik mühendisi, fizikçi ve

Page 17: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 15

difl hekimi ayn› laboratuvar çat›s›alt›nda çal›flmaktayd›lar.Laboratuvarlardan k›saca sözetmek gerekli. Çünkü BiyomedikalMühendisleri bu enstitüdegerçekten de çok ilginç çal›flmalaryürütmekteler. DPT, TÜB‹TAK veüniversite kaynaklar›n› kullanarakbirçok laboratuvar kurmufllar, yurtiçinden ve yurt d›fl›ndan farkl›üniversitelerle iflbirlikleri yaparakileride hayat›m›z› de¤ifltirecekprojelere imza at›yorlar:

Biyomedikal Robot Laboratuvar›girifl kat›nda yer al›yor. Prof. Dr.Mehmed Özkan’›n yönetimindekiekip biyolojik sistemlerdenesinlenen robotlar gelifltiriyor, beyinameliyatlar› yapacak robot kollar›üzerinde çal›fl›yorlar. Geçti¤imizy›l›n en baflar›l› genç ö¤retim üyesiödülünü alan Yrd. Doç. Dr. CanYücesoy’un ekibi ikinci kattakiBiyomekanik Laboratuvarlar›’ndakas-iskelet sistemi biyomekani¤i,a¤›rl›kl› olarak iskelet kas› mekani¤iüzerine projeler üretiyorlar. Bukatta üç tane BiyofotonikLaboratuvar› dikkat çekiyor. ‹lkiDoç. Dr. Ata Ak›n’›n yönetti¤iNöro-optik GörüntülemeLaboratuar›. Beynin ön k›sm›ndaolup bitenleri kafatas›n› geçebilecekk›z›lalt› ›fl›¤›n geri yans›mas›ndanölçen ekip Alzeimer’dan Migren’ehepimizi çok yak›ndan ilgilendirenhastal›klar›n erken teflhisineodaklanm›fl durumdalar. Di¤er ikiBiyofotonik Laboratuvar› t›bbilazerlere ve lazerlerin dokularüzerindeki etkilerinin araflt›r›lmas›naayr›lm›fl. Doç. Dr. MuratGülsoy’un ö¤rencileri bulaboratuarlarda lazerlerinoftalmolojiden dermatolojiye, diflhekimli¤inden beyin cerrahisinekadar çok farkl› alanlardakiuygulamalar›na dair projeleri hayatageçiriyorlar. Prof. Dr. HaleSaybafl›l› yönetimindeki HücreselGörüntüleme ve ElektrofizyolojiLaboratuvar›’nda canl› beyinkesitlerinde bulunan sinir hücreaktiviteleri elektrofizyolojik vegörüntüleme yöntemleriyleçal›fl›lmakta.

Prof. Dr. KadriÖzçald›ran: “Geçti¤imizyüzy›lda hayat› en çok

de¤ifltiren elektrik-elektronik

mühendisli¤indekigeliflmeler olmufltur.”

Psikofizik Laboratuvar›’ndadokunma duyusunun anatomisi,fizyolojisi, psikofizi¤i vemodellenmesi yönünde çal›flmalarDoç. Dr. Burak Güçlü’nün ekibitaraf›ndan yap›lmakta. NörosinyalAnaliz Laboratuvar›’nda da Prof.Dr. Ahmet Ademo¤lu’nun ekibiçok kanall› EEG ve ifllevsel MRIiflaretlerinin analizleriyle u¤rafl›yorve yine çeflitli nörolojikbozukluklarda kullan›lan teflhisyöntemleri gelifltiriyorlar.

Biyomedikal Mühendisli¤iEnstitüsü’nün çal›flmalar› veLaboratuvarlar› elbette bu kadarde¤il. Ama son olarak anmadangeçilmemesi gereken bir proje deyeni binas›n›n üçüncü kat›nayerlefltirilmifl. T›bbi GörüntülemeLaboratuvar›’n›n bafl›ndaki Doç.Dr. Cengizhan Öztürk’ünyürütücülü¤ündeki T›bbi CihazGelifltirme Laboratuvar›Üniversitenin DPT kaynakl› önemliyat›r›mlar›ndan. Söz konusuLaboratuvar Üniversitenin çeflitlibölümlerinin içinde yer ald›¤› yenibir yap›lanma olan YaflamBilimleri Merkezi bünyesindekigiriflimlerden sadece biri.Biyomedikal Mühendisli¤iEnstitüsü’nün yeni binas›n›gördükten sonra Rektörümüz Prof.Dr. Kadri Özçald›ran’›n aç›l›flkonuflmas›nda yapt›¤› tespitekat›lmamak elde de¤il: “Bo¤aziçiÜniversitesi, BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü’nünburaya tafl›nmas›yla yüksek lisanskampüsü olarak Kandilli’ye do¤rugeniflleme konusunda çok ciddibir at›l›m yapm›flt›r.”

Page 18: bogazici dergi ocak'10

Özçald›ran konuflmas›nda, Doorsgrubundan bildi¤imiz bir al›nt›yaparak günümüzün h›zla de¤iflenflartlar›na at›fta bulundu: “Strangedays have found us”. Peki neydibu tuhaf günler?

Elbette öncelikle global ekonomikkriz. Özçald›ran “return ofdepration days” olarak da an›lanbir döneme girdi¤imizi ve buekonomik krizin birçok fleyietkileyece¤ini ama ne kadarsürerse sürsün bu krizin bitece¤inihepimizin bildi¤ini söyledi.

Ama bir global kriz daha var kibiter mi, bitmez mi, biterkenyan›nda dünyay› da götürür mübilemiyoruz. “Çok kal›c›, net,sonunu göremedi¤imiz bir ekolojikkrizin içindeyiz ve felaketsenaryosunun her fleye ra¤men

ir gün gelecek üniversiteler ö¤rencilerineçevre sorunlar› ile ilgili yeterli e¤itimvermedikleri için dava edilecek.”Aç›l›fl konuflmas›n› yapan Rektörümüz Prof.

Dr. Kadri Özçald›ran sözlerine “Türkiye’nin enbaflar›l› idari bilimler fakültesinin 50. y›l›n› kutlamakiçin buraday›z” diyerek bafllad›. “50 y›l çok uzun birsüre de¤il ama bu zaman içinde gerçeklefltirilen bilgiüretimine ve mezunlar›n›n gösterdi¤i baflar›yabak›ld›¤›nda ülkemize ve dünyam›za bu kadar katk›yapm›fl bir fakülte daha yok.” Rektörümüz çok iddial›bir cümle söyledi¤ini biliyordu ama o da, salonudolduranlar da bu sözlerin do¤rulu¤undan emindi.“Gerçek challenge 100. y›lda da bir baflka Rektörünayn› fleyi söylemesi ve hakl› olmas›.” diyerek sözlerinedevam eden Özçald›ran ‹‹BF’nin Türkiye’nin en baflar›l›dünyan›n da say›l› baflar›l› idari bilimler fakültesi olmabaflar›s›n› bir 50 y›l daha koruyaca¤›na içtenlikleinand›¤›n› söyledi. ‹‹BF bugüne kadar büyük ölçüderakipsizdi ama flimdi rekabet var. Rektörümüz burekabetin bizim için iyi olaca¤›na inan›yor ve ekliyor,“Bu h›zla devinen dünyada de¤iflen koflullara göretedbir almak kurumsal bak›fl olmal›.”

“B

Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93 - Duygu KAMBURFoto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ÜN‹VERS‹TEDEN

Türkiye’nin enbaflar›l› iktisadi veidari bilimler fakültesi50. yafl›n› kutlad›.Kutlama etkinli¤ineçevre sorunu damgas›n›vurdu. Çünkü bir 50 y›lsonras›n› görmekistiyorsak hep birlikteekolojik sorunlarlamücadele etmeliyiz.Türkiye ve dünyaya idariliderler yetifltiren ‹‹BFçevreye gösterdi¤i buduyarl›l›k ile ‘dünyam›z›ngelece¤ini düflünen’liderler de yetifltirdi¤imesaj›n› vermifl oldu.

Bo¤aziçi Üniversitesi‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi50. yafl›n› kutlad›...

16 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 19: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 17

önlenebilir oldu¤unu farz etmekzorunday›z.” Kadri Özçald›ran100. y›l› görebilmek için öncelikleekolojik krizle mücadele edilmesigerekti¤ini böylece anlatarak‹‹BF’nin 50. y›l kutlamas›nda bukonunun ele al›nmas›n›n nedeninide aç›klam›fl oldu. Kapitalizminkurallar›n› uygulayacak kiflileriyetifltirecek bir kurum mutlakaçevreye duyarl› liderler yetifltirmeli.

“Bir gün gelecek üniversitelerö¤rencilerine çevre sorunlar› ileilgili yeterli e¤itim vermedikleriiçin dava edilecek.” (KadriÖzçald›ran’›n Chicago’dadüzenlenen akademik birkonferanstan yapt›¤› al›nt›)

Kadri Özçald›ran yeflil kampusolmak için çal›flt›klar›n›, bununstratejileri aras›na konuldu¤unuve gerçekleflmesi için yap›lmas›gerekenleri Bo¤aziçi’nin olarakmutlaka yerine getirece¤inisöyledikten sonra e¤er o güngelirse Bo¤aziçi Üniversitesi’ninmahkemeye verilmeyece¤ine olaninanc›n› dile getirerek konuflmas›n›bitirdi.

fiehirler... Negatifi pozitifeçevirmek mümkün mü?Çevre sorununun ele al›nd›¤›konferans›n konuk konuflmac›s›Columbia Üniversitesi SosyolojiBölümü’nden Prof. SaskiaSassen, ekolojik krize “flehir”lerüzerinden bakan sunumundabüyük flehirlerin ekolojik sistemeetkilerini çarp›c› bilgiler eflli¤indeanlatt›.

fiehirler karmafl›k sistemler vedünyan›n bugünkü geliflim h›z›ndaflehirler her gün daha fazla önemkazan›yor. New York, Hong Kong,Kuala Lumpur, fiangay, Londra,Meksiko City, Los Angeles,‹stanbul... Tüm bu flehirlerneredeyse kendi içlerinde birdevlet oluyorlar. Siyasi vetoplumsal yap›lanmalar› gibiflehirlerin ekolojik sistem içindekiyeri ve etkisi de karmafl›k. Prof.Sassen’in sunumunda belirtti¤i gibi

küresel sorunlarda flehirlerinayakizlerini görmemek mümkünde¤il. ‹klim de¤ifliminden göçmenseline kadar birçok vahim sorunart›k flehirlerde kronik ve acil birhal alm›fl durumda. Sassen’inüstünde durdu¤u gibi flehirlerinbu sorunlarla mücadeledekaybedecek vakitleriolmad›¤›ndan, ulusal devletleranlaflmalara imza atmadan ya dakanunlar› geçirmeden çok önce,yerel iflletmeler (baflta belediyelerolmak üzere) önlem almayabafllad›lar. Dünyan›n ço¤u yerindebu durumun geçerli oldu¤unugörüyoruz. Birçok ülkede henüzgerekli kanunlar yokkenbelediyeler birçok ad›m atm›fl hattaradikal önlemler alm›fl durumda.Devletler h›zla karar alma veuygulamada hantal kal›yorlar ziramakro koflullar› düflünmekzorundalar. Ama flehirlerinkaybedecek vakti yok.

Sassen’in verdi¤i çarp›c› bir rakamagöre dünyadaki tüm flehirlerABD’deki flehirler gibi tüketirsedünya gibi 6 gezegen dahagerekli... Küreselleflen dünyadaflehirlerin geliflim h›z›n› düflünürsekbirkaç gezene ihtityac›m›z var gibiduruyor. Bu noktada Sassenflehirlerin ve do¤an›n ekolojilerinibirlefltirmenin alt›n› çiziyor veflehirlerin art›k yeni sosyo ekolojikflartlar yaratt›klar›n› dile getiriyor.Mesela ‘urban hinterland’ art›kküresel alg›lan›yor. Oysahinterland eskiden co¤rafi birbölgeydi. Bugün ise dünyan›nbüyük k›sm› daha ufak bir alan›besliyor. fiehirler dünyan›nkaynaklar›n› adeta yutuyor.

Peki negatifi pozitife çevirmekmümkün de¤il mi? Prof. Sassenkonuflmas›n›n son k›sm›nda birçokbilimsel geliflmeden örneklervererek, flehirlerin sadece tüketimde¤il üretim merkezleri de oldu¤unuhat›rlatt› ve flehirler için al›nabilecekbirçok önlem oldu¤unu söyledi.fiehirlerin büyük bir dönüflüme veekolojik organizasyonlar›ndayeniden yap›lanmaya ihtiyaç var.Bunlara örnekler bafllad› bile, ifltebirkaç çarp›c› örnek:

Kendini ›s›tan beton; bu sistemile ›s›t›lan binalar›n sa¤layaca¤›enerji tasarrufunu düflünün.Yeni nesil yosun yak›t; havay›kirletme de¤il temizleme özelli¤ivar.Solar paint; nanoteknolojimucizesi.Hava temizleyen tu¤lalar; havay›temizleme özelli¤i olan d›fl cephekaplamalar› Japonya’dakullan›lmaya baflland› bile...

Bu ve benzeri sistemleri kullanmakve dünyan›n her yerindeyayg›nlaflt›rmak zorunday›z. Evetflehirlerin büyük bir y›k›c› gücüvar ama bu gücü pozitif etkiye

Prof. Dr. KadriÖzçald›ran: “Bu h›zla

devinen dünyadade¤iflen koflullaragöre tedbir almak

kurumsal bak›flolmal›.”

Prof. SaskiaSassen’inverdi¤i çarp›c›bir rakama göredünyadaki tümflehirlerABD’dekiflehirler gibitüketirse dünyagibi 6 gezegendaha gerekli...

Prof. Dr. Kadri Özçald›ran

Page 20: bogazici dergi ocak'10

18 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

dönüfltürmek için çal›flmal›y›z.Negativi pozitife dönüfltürmeyibaflar›rsak do¤a bunun karfl›l›¤›n›k›sa sürede verecektir. Prof.Sassen’in verdi¤i bir örnek bununçok güzel bir ispat›. 90’l› y›llardaKaradeniz’de ‹sviçre büyüklü¤ündebir alan ölü denize dönüflmüfltü.60 milyon ton deniz canl›s› yokolmufltu. Danube nehri k›y›s›ndakiçiftçiler sentetik gübre kullanmay›(çünkü daha pahal›yd›)b›rakt›klar›nda ölü bölgedecanlanman›n bafllamas›, ilkmidyelerin ortaya ç›kmas› sadecebirkaç sene sürdü...

Sürdürülebilir bir yaflam içinsürüdürülebilir çevre duyarl›l›¤›‹‹BF’nin 50. Y›l kutlamalar›kapsam›nda gerçeklefltirilen“Sürdürülebilir Çevre Duyarl›l›¤›,Sorumluluklar ve F›rsatlar”paneline Türkiye’nin çevrekonusunda en yetkin isimleri biraraya geldi. Evrensel düzeyde önemkazanan çevre sorunlar›na dikkatçeken panelin ana eksenini enerjikaynaklar›n›n yenilenebilir ve do¤al,enerji sistemlerinin ise sürdürülebilirolmas› gerekti¤i düflüncesi belirledi.Panelistler DOST Enerji YönetimKurulu Baflkan› Muzaffer Akp›nar,NTV Yeflil Haber Editörü AyzenAtalay, Akbank Yönetim Kurulu

Baflkan› Suzan Sabanc› Dinçer,TEMA Vakf› Kurucu ÜyesiHayrettin Karaca, WWF TürkiyeKurucu Üyesi Ak›n Öngör, BÜEkonomi Bölümü Ö¤retim ÜyesiDoç. Dr. Begüm ÖzkaynakOrtaköylüo¤lu, BÜ Çevre BilimleriEnstitü Müdürü Prof. Dr. OrhanYenigün ve moderatörlü¤üüstlenen ‹‹BF Dekan› Prof. Dr.Eser Borak idi.

“Rüzgar finanse edilebilir bir iflmodeli”Muzaffer Akp›nar “YenilenebilirEnerji ve Karbon Sal›n›m›” bafll›kl›konuflmas›nda yenilenebilir enerjialan›nda genç bir flirket olanDOST’un yat›r›mlar›n›n Türkiyead›na öneminden bahsetti. Akp›nar,Avrupa’da rüzgar gücünde ikinci,jeotermal enerjide birinci ve güneflenerjisinde ikinci olan Türkiye’nin,kaynaklar›na gereken önemivermedi¤ini dile getirdi. Öyle kibu kaynaklar›n gücünün fark›ndaolan ve bu alanda yat›r›m yapmakisteyen flirketler dahi bürokratikifllemlere tak›l›yor ve zamankaybediyor. Böyle bir ortamda,DOST enerji flirketi, Bergama’dave Çeflme’de kurulan rüzgarpanelleriyle 100.000 evin elektri¤inikarfl›l›yor ve 152.000 ton y›ll›kkarbon sal›n›m›n› önlüyor.

“3 senelik amaç, performans› vekarbon izini ölçmek”Suzan Sabanc› Dinçer Akbank’›nçevre duyarl›l›¤› konusundageçti¤imiz günlerde bafllatt›¤›projeyi anlatt›. “Carbon DisposalProject” adl› ba¤›ms›z çal›flangrubun Türkiye ana sponsoruolduklar›n› söyledi.Bu projede amaç bir firman›ngerçeklefltirdi¤i karbon sal›n›m›n›(bir anlamda dünyay› ne kadarkirletti¤ini) belirlemek. SuzanSabanc› Dinçer öncelikle Akbank’›nsal›n›m›n› belirleyerek iflekendilerinden bafllayacaklar›n›ancak hedeflerinin ‹MKB’ye ba¤l›50 flirketin karbon sal›n›m› hakk›ndaistatistiksel bilgi elde etmek ve bubilgileri paylaflarak bir fark›ndal›kyaratmak oldu¤unu belirtti.

“Do¤rular› söyledi¤imiz içinkovuluyorsak e¤er, 10. köyübulmal›y›z”Toplumda en etkili ve h›zl› flekildefark›ndal›k yaratabilme imkân›nasahip olan ama bu gücünüyeterince kullanmayan, bu yüzdende hep suçlanan medyasektöründen NTV Yeflil Habereditörü Ayzen Atalay “sorunlaraiflaret eden ama çözümgöstermeyen” habercilikanlay›fl›ndansa uzun bir süredenbu yana benimsedi¤i toplumhabercili¤in çevre duyarl›l›¤›yaratma konusundaki önemini dilegetirdi. Sel, deprem gibi felaketlerinbile Türkiye’de bir rutini oldu¤unuve bu rutini bozmak için insanlararehber olmas›n› istedikleri NTVYeflil Haber’in geçirdi¤i süreçlerianlatt›.

“Baflka bir dünya mümkündiyebilmemiz için bilgi sahibiaktivist yurttafllar gerekiyor”S›ra d›fl› tarz›yla panele renk katan,bizi sözleriyle hem sarsan hemtebessüm ettiren panelist ise TEMAVakf› Kurucu Üyesi HayrettinKaraca’yd›. Karaca’ya göre do¤ayaverilen önemin artmas›yla oluflacakde¤iflim, her fleyden önce bireyinkendisinde bafllayacak bir süreç.Bu durumda, tüketim ahlak›m›z›de¤ifltirmeden enerji politikalar›gelifltirmek anlams›z. Dünyada 2milyar 400 milyon insan açl›klasavafl›rken, daha fazla tüketimitetikleyen reklâmlara yap›lanyat›r›mlar›n 2008 y›l›nda 800 milyardolara yükseldi¤ini ve bu çeliflkininyok edilmesi gerekti¤ini söyledi.Y›llard›r önemsenmeyen “sessizkriz” erozyonun tabloyu daha daürkütücü hale getirece¤i uyar›s›ndabulundu.

“Türkiye’de do¤al kaynaklar›n%50’sinden fazlas›nda ayak izib›rakt›k”WWF Türkiye Kurucu Üyesi Ak›nÖngör çarp›c› bir veriylekonuflmas›na bafllad›: E¤er tümdünya vatandafllar› Amerika’dayaflayan insanlar kadar tüketimyapsa 5, Türkiye’de yaflayan

Hayrettin Karaca: “Do¤aya verilenönemin artmas›yla oluflacak de¤iflim,her fleyden önce bireyin kendisinde

bafllayacak bir süreç.”

Page 21: bogazici dergi ocak'10

insanlar kadar tüketim yapsa 2yerküreye daha ihtiyaç duyulacakt›.Baflka bir deyiflle biyolojikkapasitemizin üstünde tüketimyaparak büyük ölçüde at›küretiyoruz. Öngör, tüketimal›flkanl›klar›m›z› de¤ifltirmek içinönce e¤itimin, sonra da bireylerinekonomik ç›karlar›nadayand›r›lacak önlemleringereklili¤ini savundu. Buönlemlerin, flirketlerin yüksekmebla¤larda vergilendirmesi,karbon fiyatland›rmas› gibiyollardan geçti¤ini söyledi.

“Tüketici ve üretici rolleri d›fl›ndafarkl› rollere imkan veren birtoplumsal yap›y› düflünmemizlaz›m”Doç. Dr. Begüm ÖzkaynakOrtaköylüo¤lu ekolojik ekonomialan›nda çal›flmalar yapan birakademisyen olarak, ekonomidünyas›nda yenilenebilir enerji

kaynaklar›n›n kullan›lmas›, busektöre yat›r›m yap›lmas› ve genelyat›r›m alg›s›n›n ekolojik temeledayand›r›lmas› gerekti¤ikonusunda türlü görüfllerinoldu¤unu belirtti. Hala ekonomikbüyümenin, ekonomininsürdürülebilir olmas›ndan dahaönemli say›ld›¤›n› üzülerek dilegetirdi. Ortaköylüo¤lu, 2011Ekolojik Ekonomi Konferans›’n›nüniversitemizdegerçeklefltirilece¤ini ve haz›rl›kçal›flmalar›n›n bafllad›¤›n› söyledi.

“Avrupa ülkeleri aras›nda Türkiye,çevreye en duyars›z ülke”BÜ Çevre Bilimleri Enstitü MüdürüProf. Dr. Orhan YenigünTürkiye’nin gecikmeli KyotoProtokolü serüveninden veprotokole göre yerine getirmesigereken yükümlülüklerindenbahsetti. Ancak Yenigün’e göreTürkiye, 2020’de %20 yenilenebilir

enerji hedefi olmas›na karfl›n bukonudaki çal›flmalar›na önemvermemekte ve duyars›zl›¤›n›sürdürmektedir.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 19

50 y›l›n an›lar›…Bir kurumu farkl› k›lan, güçlü k›lan onu gönülden sahiplenenkiflilerdir. Bo¤aziçi camias›n›n parças› olman›n ayr›cal›¤›n› ancakbu sahiplenme duygusunu devam ettirerek ve nesilden nesileaktararak yaflayabilece¤imizi bu törende bir kere daha anlad›k.Üstün Ergüder, Oktay Yenal, Emre Gönensay, Ahmet Koç,Ceyhan Koçak, ‹lkay Sunar, Güven Alpay ve Arman Manukyanbu özel kutlama gününde dinleyicilerle an›lar›n› paylaflt›.Türkiye’nin yetifltirdi¤i bu çok özel isimler sayesinde ‹‹BF bugünekadar rakipsiz baflar›s›n› devam ettirdi.Bir insan›n vizyonunun bir kurumu nas›l de¤ifltirebilece¤ininbelki en güzel örne¤i Oktay Yenal’›n ‹‹BF Dekan› oldu¤u 1966-1970 y›llar› aras›nda dünyan›n (ve özellikle ABD’nin) en önemliüniversitelerinde çal›flan bilim insanlar›n› Türkiye’ye dönmeyeikna etmesidir. Stanford Üniversitesi veya Columbia Üniversitesigibi dünyan›n en büyük üniversitelerindeki görevlerini b›rak›pRobert Akademi’ye yani yuvalar›na dönen bu gençler ‹‹BF’nin50 y›lda geldi¤i noktay› yaratan insanlar. Sahnede yan yanaoturan bu isimler, sadece bir kurumun de¤il bir ülkenin kaderinin

de¤iflmesinde çok büyük rol oynad›lar. Hepsine ve bugünekadar ‹‹BF’de ders vermifl tüm hocalar›m›za teflekkür ediyoruz.

‹‹BF Dekanlar›:Prof. Dr. H. Eser Borak 2002-Prof. Dr. Güven Alpay 1996-2002Prof. Dr. ‹lkay Sunar 1992-1995Prof. Dr. Ceyhan Kozano¤lu-Koçak 1991-1992Prof. Dr. Ahmet Niyazi Koç 1985-1991Prof. Dr. Murat R. Sertel 1982-1985Prof. Dr. Özer Ertuna 1979-1982Prof. Dr. fierif Mardin 1976-1979Prof. Dr. Ayd›n Ulusan 1975-1976Prof. Dr. Emre Gönensay 1970-1975Prof. Dr. Oktay Yenal 1966-1970Francis M. Potts 1965-1966Peter Franck 1963-1965Francis M. Potts 1959-1963Duncan S. Ballantine (President* of RC&ACG ) 1956-1961

WWF Türkiye Kurucu Üyesi Ak›n Öngör,“Türkiye’de do¤al kaynaklar›n %50’sinden

fazlas›nda ayak izi b›rakt›k” dedi.

Page 22: bogazici dergi ocak'10

o¤aziçi Üniversitesi’nin fenbilimcilerini, mühendislerini sosyal,befleri ve sosyal bilimcilerini debilim ve teknolojiye aflina/taraftar

yetifltirme gelene¤i herkesçe bilinir. Budönem ilk kez aç›lan Science 101- 102dersini alacak olan befleri ve sosyal bilimlerö¤rencileri ise fizik, kimya, biyoloji,psikoloji, mühendislik, çevre, biyomedikalalanlar›nda bilgi sahibi olacaklar. Dersiflimdilik yaln›zca ‹ngiliz Dili ve Edebiyat›Bölümü ö¤rencileri zorunlu al›yor, çeflitlibölümlerden seçmeli alanlar da var.Toplam say›, ders Senatodan son andageçti¤i ve bölümlere de zaman›ndaduyurulamad›¤› için 54 ile s›n›rl› kald›ancak seneye Siyaset Bilimi ve Uluslararas›‹liflkiler Bölümü de dersi zorunlu alacak.

Derse Fizik, Kimya, Biyoloji, Psikoloji,Endüstri Mühendisli¤i, Çevre, BiyomedikalBölüm ve Enstitülerinden akademisyenler

girecek. Dersin 2. döneminde “su” k›sm›n›Sabanc› Üniversitesi rektörü Prof. Dr.Nihat Berker verecek.

‹çeri¤inin zenginli¤i ile yeni mezun olsamda benim için bile alma hissi uyand›randersi FEF Bilim dersleri komitesi haz›rlad›.Bu haz›rl›kta befleri ve sosyal bilimlerbölümlerinin görüflleri al›nd›. Komiteüyeleri Alpar Sevgen (fizik), Hadi Özbal(kimya), Müge Türet Sayar (MolekülerBiyoloji ve Genetik). Dersin bu senekoordinatörü ise Kimya Bölümü’ndenProf. Dr. Hadi Özbal.Dersin 10 gönüllü fevkalade iyi lisansö¤renci asistan› var. Koordinatörler,ö¤rencileri küçük gruplara bölerek özelçal›flma gruplar› oluflturmak istiyorlar.

“Science” dersini bu dönem Prof. Dr.Alpar Sevgen vermeye bafllad›, dersinkimyaya girifl k›sm›na gelindi¤inde görevi

Hadi Özbal devralacak. ‹kinci dönemdeise yaklafl›k 10 de¤iflik akademisyenuzman olduklar› alanlardaki bilgi vetecrübe birikimlerini ö¤rencilereaktaracaklar. Bu geçifllerin ak›c› olabilmesikoordinatörlerin en büyük dile¤i.

Ders teknik aç›dan çok iyi donan›ml›olan NH 101 salonunda veriliyor. FizikBölümü’nün Bilgisayar Uzman› SerdarAyhan da derse teknolojik konulardadestek oluyor, internet ça¤›n›n tümnimetlerinden faydalan›l›yor.

“Science 101-102” dersleri çok temelbir “çekirdek” oluflturuyor. Önümüzdekidönemlerde çok ilgi uyand›raca¤›n›Humanities dersi gibi bir efsane halinegelece¤ini görebiliyorum. Eme¤i geçentüm akademisyenlerimizin eline sa¤l›k,bu derse kat›lacak flansl› ö¤rencilere iseflimdiden keyifli ö¤renmeler!

o¤aziçi Üniversitesi’nin fenbilimcilerini, mühendislerini sosyal,befleri ve sosyal bilimcilerini debilim ve teknolojiye aflina/taraftar

yetifltirme gelene¤i herkesçe bilinir. Budönem ilk kez aç›lan Science 101- 102dersini alacak olan befleri ve sosyal bilimlerö¤rencileri ise fizik, kimya, biyoloji,psikoloji, mühendislik, çevre, biyomedikalalanlar›nda bilgi sahibi olacaklar. Dersiflimdilik yaln›zca ‹ngiliz Dili ve Edebiyat›Bölümü ö¤rencileri zorunlu al›yor, çeflitlibölümlerden seçmeli alanlar da var.Toplam say›, ders Senatodan son andageçti¤i ve bölümlere de zaman›ndaduyurulamad›¤› için 54 ile s›n›rl› kald›ancak seneye Siyaset Bilimi ve Uluslararas›‹liflkiler Bölümü de dersi zorunlu alacak.

Derse Fizik, Kimya, Biyoloji, Psikoloji,Endüstri Mühendisli¤i, Çevre, BiyomedikalBölüm ve Enstitülerinden akademisyenler

girecek. Dersin 2. döneminde “su” k›sm›n›Sabanc› Üniversitesi rektörü Prof. Dr.Nihat Berker verecek.

‹çeri¤inin zenginli¤i ile yeni mezun olsamda benim için bile alma hissi uyand›randersi FEF Bilim dersleri komitesi haz›rlad›.Bu haz›rl›kta befleri ve sosyal bilimlerbölümlerinin görüflleri al›nd›. Komiteüyeleri Alpar Sevgen (fizik), Hadi Özbal(kimya), Müge Türet Sayar (MolekülerBiyoloji ve Genetik). Dersin bu senekoordinatörü ise Kimya Bölümü’ndenProf. Dr. Hadi Özbal.Dersin 10 gönüllü fevkalade iyi lisansö¤renci asistan› var. Koordinatörler,ö¤rencileri küçük gruplara bölerek özelçal›flma gruplar› oluflturmak istiyorlar.

“Science” dersini bu dönem Prof. Dr.Alpar Sevgen vermeye bafllad›, dersinkimyaya girifl k›sm›na gelindi¤inde görevi

Hadi Özbal devralacak. ‹kinci dönemdeise yaklafl›k 10 de¤iflik akademisyenuzman olduklar› alanlardaki bilgi vetecrübe birikimlerini ö¤rencilereaktaracaklar. Bu geçifllerin ak›c› olabilmesikoordinatörlerin en büyük dile¤i.

Ders teknik aç›dan çok iyi donan›ml›olan NH 101 salonunda veriliyor. FizikBölümü’nün Bilgisayar Uzman› SerdarAyhan da derse teknolojik konulardadestek oluyor, internet ça¤›n›n tümnimetlerinden faydalan›l›yor.

“Science 101-102” dersleri çok temelbir “çekirdek” oluflturuyor. Önümüzdekidönemlerde çok ilgi uyand›raca¤›n›Humanities dersi gibi bir efsane halinegelece¤ini görebiliyorum. Eme¤i geçentüm akademisyenlerimizin eline sa¤l›k,bu derse kat›lacak flansl› ö¤rencilere iseflimdiden keyifli ö¤renmeler!

B

20 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

ÜN‹VERS‹TEDENYaz›: Baflak KARA BAL‹BEYO⁄LU ’08

Bilimin temelini alt›n tepside sunan ders:

SCIENCE 101-102

• Evrenbilimin h›zl› bir gözdengeçirilmesi: Nerdeyiz?Her fley nas›l bafllad›?Klasik astronomiden düflünceler.

• Dogmalar› paramparçaetmek/k›rmak: Kopernik, Galileo,Kepler, Newton

• Termodinamik• ‹zafiyet(mekan-zaman

transformasyonlar›, gedankendeneyleri)

• Elektromanyetizm• Yük, elektrik alan, sabit ak›m,

manyetik alan• Ifl›k• Fotonlar

• Quantum fikirleri: stern-gerlachfiltreleri, belirsizlik

• Atomlar• Kimyaya girifl• Atomlar ve Periyodik Tablo• Kimyasal ba¤lar, moleküller ve

maddenin özellikleri• Biyokimya• Çekirdekler ve temel parçac›klar:

standart model• Astrofizik ve Evrenbilim• Dünya• ‹klim (Al Gore filmi)• Su• Enerji• Küresel ölçekte enerji

• Enerji politikas› vesürdürülebilirlik

• Evrim• ‹nsan genomu• Nöroloji, bellek ve beyin• Nöronlar ve fonksiyonlar›• Duyumsal bilginin ifllenmesi• Ö¤renme ve haf›zan›n nörolojik

temeli• Ritimler ve psikoloji• Kimya ve insan sa¤l›¤›• Sa¤l›k dünyas›nda kimya ve

ilaçlar• S›tma karfl›t› moleküller• Kanser Kemoterapisi• Sa¤l›kl› beslenme ve g›da kimyas›

ANA HATLARIYLA DERS‹N ‹ÇER‹⁄‹

Page 23: bogazici dergi ocak'10
Page 24: bogazici dergi ocak'10

niversitemizin eski rektörü Prof. Dr. ÜstünErgüder hakk›nda geçti¤imiz Eylül ay›ndagazetelerde okudu¤um bir yaz› beni çokheyecanland›rd›, hocam›z önemli bir konseyin

baflkan› seçilmiflti:

“Avrupa üniversitelerinde akademik özgürlüksavunuculu¤unun bafl›na ilk kez bir Türk seçildi.Avrupa Üniversiteler Birli¤i ve Magna ChartaGözlemcilik Konseyi üyelerinin oy birli¤i ile seçilenProf. Ergüder bu göreve gelen ilk Türk oldu. 2004y›l›ndan bu yana Konsey Üyesi olan Prof. Ergüder2009-2013 y›llar› aras›nda baflkanl›k göreviniyürütecek.”

Hemen kendisini arad›m, Üstün Hoca’y› Türkiye’debulmak zordur, ama buradayd›. “Magna Charta Konseyinedir hocam” dedim, “gel konuflal›m” dedi, ikimizinbir masada buluflmas› için iki ay bekledik ama de¤di.Bu haberden yola ç›karak hocan›n dünyas› içerisindegüzel bir yolculuk yapt›k. Önce haberin ayr›nt›lar›nagirerek sohbete bafllad›k:

“K›saca özetleyeyim: Magna Charta Universitatum1988’de Bolonya’da kabul edilen ve hayata geçirilenbir ‘charter’, bir anlamda üniversitelerin anayasas›. Buanayasan›n sahibi ve koruyucusu Magna ChartaGözlemevi Konseyi. Magna Charta Universitatum’un

Ü

Yaz›: Tunçel GÜLSOY ’75Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

E⁄‹T‹M

Üniversitelerin özgürlü¤ü ve özerkli¤iiçin çal›flan uluslararas› Magna ChartaKonseyi Baflkanl›¤›na üniversitemizineski rektörlerinden Prof. Dr. ÜstünErgüder seçildi. Yeni görevini f›rsatbilerek kendisiyle bir ülkenin beyniolarak adland›rd›¤› üniversitelerinba¤›ms›zl›¤›n›n önemindenTürkiye’deki üniversitelerin s›k›nt›lar›nauzanan çok önemli bilgi ve gözlemlerledolu bir söylefli gerçeklefltirdik.

“Üniversiteler birülkenin beynidir”

22 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 25: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 23

arkas›nda yatan felsefeyi flöyleözetleyebiliriz: Üniversitelerin veyüksekö¤retimin Avrupa’dageliflebilmesi için akademiközgürlü¤ü ön plana ç›kar›yor;ö¤retim üyelerinin araflt›rma yapmave sonuçlar›n› serbestçe toplumasunabilmelerini, hiç bir tehditemaruz kalmadan fikirüretebilmelerini bir üniversiteninen önemli niteli¤i olarak görüyor.Akademik özerkli¤in yan› s›raMagna Charta bildirgesi,üniversitelerin özerkli¤ini devurguluyor. Bir üniversitenin veorada çal›flanlar›n yarat›c›olabilmeleri için o kurumun özerkolmas› gerekiyor. Kurumun,üniversitenin, özerk oldu¤u, yanibürokrasi ve di¤er güç odaklar›n›nmüdahelelerinden korundu¤uortamlarda topluma yeni ve yarat›c›akademik programlarsunulabilece¤i, bilim üretebilece¤i,kendine stratejik hedeflerkoyabilece¤i varsay›m›na dayan›yorMagna Charta bildirgesi. Bu ilkeleridestekleyip uygulayaca¤›n› ilaneden üniversiteler Magna ChartaUniversitatum’u her y›l Eylülay›nda, bildirgenin 1988’de ilkimzalan›fl›n›n y›ldönümündeBologna’da, yap›lan bir törendeimzal›yorlar. Bo¤aziçi Üniversiteside Ergün To¤rol’un rektör oldu¤udönemde bu belgeyi imzalam›fl.San›r›m Türkiye’den bu belgeyi ilkimzalayan üniversite Bo¤aziçiÜniversitesi’dir. Bugüne kadarbelgeyi imzalam›fl dünyan›n de¤iflikköflelerinden gelmifl 660 kadarüniversite var. Türkiye’den de yirmiiki üniversite imzalam›fl durumda.Bunlar›n ço¤u devlet üniversiteleri.Pamukkale Üniversitesi veSüleyman Demirel Üniversitesi buy›l imzalad›lar. Vak›füniversitelerinden, benimhat›rlad›¤›m, Sabanc› ve HaliçÜniversiteleri imzalayanlararas›nda.”

Bu belgeyi imzalayanlar›denetleyen bir denetlemekurulu var m›?Denetleme çok güçlü ve bürokratikbir terim. Ayn› zamanda Magna

Charta Universitatum’un esprisineayk›r›. Bizim yapmaya çal›flt›¤›m›zimzalayan üniversiteler üzerindeyukar›da aç›klad›¤›m ilkelerçerçevesinde moral ve etik bir güçve etki yaratmak. Bir tür izlemeveya gözlemleme. ‹flte benimkendime misyon olarak tespitetti¤im bu izleme ifllevini birazdaha güçlendirmek, daha anlaml›hale getirebilmek. Her y›l Eylülay›nda o y›l bildirgeyi imzalayacakrektörler Bolonya’ya geliyor, birgünlük bir yüksekö¤retimkonferans› organize ediliyor,muhteflem bir imza töreniyap›l›yor, her rektör teker tekerbildirgeyi imzal›yor, davetleryap›l›yor, güzel Bolonyamutfa¤›ndan örnekler yeniliyor vesonra herkes vedalafl›p evine gerigidiyor, gündelik sorunlarlabo¤uflmaya bafll›yor. Baflkan›oldu¤um Magna ChartaGözlemcilik Konseyi’nin izlemegörevi iflte bu aflamada önemkazan›yor. ‹mzalayanüniversitelerde akademiközgürlüklerle ilgili bir tak›msorunlar oluyor mu? Kurumundevlete karfl› kurumsal özerkli¤ivar m›? Devlet üniversitenin içifllerine kar›fl›yor mu? Bürokratikve siyasi otorite üniversiteye nekadar müdahil? Üniversite kendistratejik plan›n› yönlendirilmedenyapabiliyor mu? Akademikprogramlar›na, akademikyap›lanmas›na ne kadar hakim?Bu belgeyi imzalam›fl dünyan›nher köflesinden üniversite var, çokheterojen bir yap›. Tabi ki böylebir yap› içerisinde çok sorunlarolabiliyor. Magna Chartaö¤rencilere de aç›k. Mesela fluanda bizim konseyde AvrupaÖ¤renciler Birli¤i’nin bir temsilcisivar. Ö¤rencilerden de flikâyetlergeliyor. Özellikle yozlaflmayla ilgiliflikâyetler geliyor.

Sordu¤un sorunun bafl›na dönelim.Etkili miyiz? De¤iliz. Bir uluslararas›kuruluflun bu konularda milliotoriteleri de atlay›p etkili olmas›oldukça güç. Ama bunun üstündeçal›fl›yoruz. Mesela benim yapmaya

çal›flaca¤›m fleylerden bir tanesiMagna Charta Universitatum’uimzalayan üniversitelerinrektörlerinin belgeyi kendiüniversitelerin web sayfalar›nakoymalar›. fiimdilik moral bask›yaratmaktan baflka bir gücümüzyok. Bir yapt›r›m gücümüz yok.

Ne hissettin böyle bir teklifgeldi¤i zaman? Türkiye’yekatk›lar› ne olacak bugörevinin?Ben Bo¤aziçi’nde görev yapt›¤›mgünlerimde, üniversitenin eksik biryönü oldu¤unu düflünüyordum.O da fluydu: Bo¤aziçi Türkiye’nind›fla aç›k penceresidir. Bo¤aziçiasl›nda bunu iyi yap›yordu.Yap›yordu ama tek boyutlu olarakyap›yordu. Üniversitenin tarihindengelen ivme ile biz Atlantiküzerinden Avrupa’dasoluklanmadan Amerika’yauçuyorduk. Amerikanyüksekö¤retimi ve üniversitelerinitan›yorduk ama Avrupa ileiliflkilerimiz yok denecek kadarazd›. Avrupa’y› bilmiyorduk.Avrupa art›k Türkiye’nin siyasihayat›nda, sosyal hayat›nda,ekonomik hayat›nda giderek önemkazanan bir yer, Avrupa Birli¤i’negirmeye çal›fl›yoruz. Hatta Avrupaflimdi belki de Amerika’y› bilegeride b›rakacak bir öneme sahipbir oluflum haline geldi. Buba¤lamda Rektörlü¤ümün ilky›llar›nda Türk üniversiteleri veTürk yüksekö¤retimi Avrupad›fl›nda kalamaz diye düflünmeyebafllam›flt›m. E¤er Türkyüksekö¤retimi Avrupa d›fl›nda

E¤er Türk yüksekö¤retimi Avrupad›fl›nda kalamayacaksa hele heleBo¤aziçi Üniversitesi, misyonu

dolay›s›yla, hiç d›flar›da kalamaz diyedüflünüyordum. Hala da öyle

düflünüyorum. Bu nedenledir ki, 1993y›l›ndan itibaren Avrupa’daki çeflitli

toplant›lara, kurullara çok aktif olarakkat›lmaya bafllad›m.

Page 26: bogazici dergi ocak'10

24 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

kalamayacaksa hele hele Bo¤aziçiÜniversitesi, misyonu dolay›s›yla,hiç d›flar›da kalamaz diyedüflünüyordum. Hala da öyledüflünüyorum. Bu nedenledir ki,1993 y›l›ndan itibaren Avrupa’dakiçeflitli toplant›lara, kurullara çokaktif olarak kat›lmaya, insanlar›tan›maya bafllad›m. Toplant›lardasuskun kalmad›m. Her f›rsattaüniversiteyi tan›tmaya çal›flt›m.Bo¤aziçi Üniversitesi’nde, ozamanki ismiyle Avrupa RektörlerKomitesi, Avrupa RektörlerKomitesi -bugünkü ad›yla AvrupaÜniversiteler Birli¤i- toplant›lar›tertiplemeye bafllad›m. TürkÜniversitelerinin kalite sürecinekat›lmalar› için elimden geleniyapt›m. Bu süreçte uzman olarakgörev ald›m. 1998 y›l›nda Bo¤aziçiÜniversitesi Avrupa ÜniversitelerBirli¤i kalite denetim sürecindengeçen ilk Türk üniversitesi oldu.Bugün itibariyle bu süreçten geçmiflolan Türk üniversitesi say›s› 20’yiaflt›. Özetle Türkiye’nin ve özellikleBo¤aziçi’nin ad›n› Avrupa’n›nyüksekö¤retim haritas›nayazd›rmaya çal›flt›m. AncakAvrupal›lar›n gene de bize karfl›baz› flüpheleri vard›. Yeteri kadarbizi tan›d›klar›na inanm›yordum.Onlar›n da Bo¤aziçi gibi birkurumdan ö¤renecekleri oldu¤unudüflünüyordum. Ancak, bizi tamolarak benimsediklerinidüflünmüyordum. Konseybaflkanl›¤›n› teklif ettiklerinde buaç›dan da sevindim. Demek kiciddi olarak çal›fl›l›p, ortaya projelerkonup, iyi iliflkiler kurup kendinitan›tt›¤›n zaman bu ifller oluyormufl.Ben rektör olmak için çok u¤raflt›m;rektörlü¤ü istedi¤imi atanmatarihinden daha bir y›l evvel deklare

ettim. Ama bu ifl için u¤raflmad›m.Bu ifl için yapt›¤›m tek fleybirikimimi onlarla paylaflmakt›.Bana teklif oradan geldi. Obak›mdan beni çok memnun etti.

Bu görevin Türkiye için en önemliyarar› bizi daha iyi tan›malar›olacak. Hatta belki ülkemizinAvrupa Birli¤i çabalar›nda, enaz›ndan akademik camiada, bizifarkl› bir perspektiftede¤erlendirmeleri için f›rsat olabilirdiye de düflünüyorum. AvrupaBirli¤i çabalar›nda ülkemizintan›t›mda çok eksik kald›¤›m›z›düflünüyorum. Biz tan›t›m› hep‘flunu sizin kadar iyi yapar›z bunusizden de iyi yapar›z’ diye birazda kompleksli bir yaklafl›mlayap›yoruz. Avrupa’da ülkemizitan›tmak için her sahada, birikimiolan insanlar›n önünü açmam›zlaz›m.

Sen kendi üslubunu bukonseye nas›l koyacaks›n?Neleri de¤iflik yapacaks›n? Bukonseyin etkinli¤ini nas›lart›racaks›n?Benim inand›¤›m çok önemli birilke var. Bir üniversitenin üniversiteolabilmesi için çal›flanlar›n›nakademik özgürlüklerinin olmas›laz›m. Üniversite toplumunbeynidir. Bu ifllevi yerinegetirebilmesi için hür bir flekildedüflünebilmesi, kabul edilmifldo¤rular› bile zaman zamansorgulayabilmesi laz›m. Onun içinakademik özgürlük çok önemli.‹kincisi üniversitenin özerkli¤i çokönemlidir. Üniversite kendiprogramlar›n› özgürce yapabilmelive akademik disiplinlerini organizeedebilmeli, kendine has araflt›rmavizyonlar› gelifltirebilmeli. Bunedenle rektörlük dönemimdeYÖK ile iliflkilerde bu konuda çokhassas davrand›m. Bizim iflimizekar›flmay›n dedik. BenceTürkiye’de bugünküyüksekö¤retim sistemiüniversitenin kurumsal özerkli¤iniyok ediyor. Kurumlar›m›z› özerkolarak tan›mlamak güç.Bence en çok Bo¤aziçi’nin ba¤r›

yan›yor bu iflten. Bo¤aziçi kendinehas bir kurulufl ve o özelliklerinikoruyabilmesi için kurumunözerkli¤i konusunda çok, ama pekçok hassas olmas› gerek.

Bu f›rsat› bulmuflken flunu davurgulamak istiyorum. Ben buyeni görevimde Türkiye’nintemsilcisi de¤ilim. Magna Charta’dada özellikle Türkiye’ninsorunlar›yla u¤raflaca¤›z diye birfley yok. Konseydeki arkadafllarbeni ülke temsilcisi olarakgörmüyorlar. Magna Charta birazevvel aç›klad›¤›m ilkeleribenimsemifl insanlardan oluflanbir Konsey. Bizim, Konsey olarak,yapabilece¤imiz bu konular›devaml› gündemde tutmak. Bizebir flikâyet geldi¤inde ilgilenmek.

Mesela bir ülkede yeni bir yasahaz›rland›¤› zaman o yasadakurumsal özerklik ve akademiközerkli¤e karfl› gördü¤ümüz fleyleridile getirmek. Biz baz› arkadafllarlabirlikte Türkiye’deyüksekö¤renimde niçin bir reformyap›lmal› diye Avrupa Toplulu¤uprojesi kapsam›nda bir raporhaz›rlad›k. Buna Magna Charta'dankat›lanlar oldu. Üzerinde çoktart›flt›¤›m›z konu kurumsalözerklik ve akademik özgürlüktü.Bu tür çabalarla “damlayadamlaya göl olur” esprisi içindeMagna Charta’n›n uzun vadeliyarar› olur yukar›da bahsetti¤imilkeleri gelifltirmek ve savunmakkonusunda.

Mesela baflka bir örnek vereyim:Türkiye’den bir üniversitemizden,bir akademisyen kendisinin baz›haklar› k›s›tlan›yor diye çal›flt›¤›üniversitenin rektörünü MagnaCharta’ya bir sürü belge sunarakflikâyet etti.

O üniversitenin rektörüne birmektup yaz›ld›. Siz ne dersinizdiye soruldu çünkü elbette ifliniki taraf›n› da ö¤renmek gerek.Cevap geldi ama hiç tatmin edicide¤ildi. Onun üzerine rektörünkendisini ziyaret etme karar› verildi.

Üniversite toplumun beynidir. Bu iflleviyerine getirebilmesi için hür bir flekildedüflünebilmesi, kabul edilmifl do¤rular›bile zaman zaman sorgulayabilmesilaz›m. Onun için akademik özgürlük

çok önemli.

Page 27: bogazici dergi ocak'10

Al›nan karara göre o zamankibaflkan ve genel sekreter, rektörüziyaret edeceklerdi. Tam randevuistenecekken rektör ikinci dönemiiçin tekrar atanmad›. Bu flekildede olay gündemden düflmüfl oldu.Bu bir “örnek vaka” idi. Bunoktadan sonra ne yapaca¤›z, nas›lhareket edece¤iz diye çok merakediyordum ve bu aflamayageldi¤inde olay kendili¤indengündemden düfltü. MagnaCharta’n›n moral bask› yaratmaktanbaflka bir gücü yok.Bence Konseyin karfl›laflt›¤› enönemli sorun imzalayanüniversitelerdeki ö¤retim üyelerininve ö¤rencilerin imzalananbildirgenin fark›nda olupolmad›klar›, kurumlar›n bu ilkelerine kadar benimsedikleri. fiimdi ofark›ndal›¤› art›rmak için birtak›mfleyler yapaca¤›z.

Türkiye’deki üniversitelerindurumunu nas›l görüyorsunuz?Daha neler yap›lmas› laz›m?YÖK kanunu, yani 2547 say›l› yasageçeli yirmi sekiz sene oldu vedünya h›zla de¤ifliyor. Türkiye debüyüyor ve h›zla de¤ifliyor. BugünTürkiye 1981’deki Türkiye de¤il.YÖK kanununun masayayat›r›lmas› laz›m. Hatta benimgönlümde yatan günümüze uygunyeni bir vizyon üretmek.Üniversitenin ifllevi nedir?Yüksekö¤renimdeki di¤erkurulufllar›n ifllevi nedir? Bilimtoplumunda üniversiteler nas›lolmal›? Teknolojinin bu kadar a¤›rbast›¤› bir ortamdaüniversitelerimiz ne yapmal›?Bunlar›n üstüne düflünmemizlaz›m.YÖK kanunu çokmerkeziyetçi ve üniversitelerivesayet alt›na alan bir sistem.Bugünün flartlar›nda, her ne kadarzor olsa da, gene de üniversitelerintek tip olmaya do¤ru yönlendirenbir sistem. Düflünebiliyor musunuz?1992 y›l›nda 28 devlet, 1 vak›füniversitesi vard›. Bugün 145üniversite var. Bunlar›n 40’a yak›n›vak›f. Her kategori içinde büyükçeflitlilik var. Tek tip modelüzerinde ›srar etmek art›k mümkün

mü? Bir de flöyle bir durum var.Herkes, akademisyenler dâhil,ba¤›r›yor, ça¤›r›yor, elefltiriyor amakimse de de¤ifltirmeye yanaflm›yor.28 y›l›m›z böyle geçti. San›r›msistem zamanla böyle bir sistemeinanan insanlar› da yetifltirdiberaberinde. Hem bürokratlar›hem üniversitelerdeki ö¤retimüyelerini bu flekilde deflartland›rm›fl, flekillendirmifl birsistem oldu. Ben birçok YÖKtoplant›s›na kat›ld›m; “Bizsorunlar›m›z› çözemiyoruz, YÖKçözsün” diye rektörlerden bask›geldi¤ini çok iflittim ve ne kadargaripsedim tahmin edemezsiniz.Kurum özerkli¤ini ilke edinmifl birrektörün en son söyleyece¤i sözolmal› bu. Geçen y›l Sabanc›Üniversitesi ile YÖK aras›ndailkesel aç›dan son derece önemlibir kriz yafland›. Sabanc›Üniversitesi Bölüme de¤ilprogramlara ö¤renci al›yor,Bo¤aziçi de 1970’lerde böyleydi.fiimdi acaba böyle ve çokinand›¤›m bir sisteme Bo¤aziçidönüfl yapar m›, bilemem. Benkendi dönemimde üniversitedeböyle bir arzu görmedim ve zamanzaman da YÖK’ü çok mubenimsedik diye kendi kendime,arkadafllar›ma sordu¤um oldu.Sabanc› Üniversitesi olay›nda iseYÖK’ten üniversiteye bask› geldi

“siz bunu yapamazs›n›z” diye.Bence gerekçenin alt›nda daüniversiteler aras› farkl›l›klar›nolmamas› felsefesi yat›yordu.Neyse ki Sabanc› Üniversitesi bukonuda direndi, derdini vefarkl›l›¤›n erdemlerini YÖK’eanlatabildi.

Günümüzde hiçbir yüksekö¤retimsistemi bu tür merkeziyetçili¤i vetek tipçili¤i kald›ramaz. Bugünündünyas›nda üniversitelerin önüaç›lmal›. B›rak›n üniversitelerde¤iflik olsun. YÖK maalesefmerkeziyetçi ve tek tip yap›lanmay›öne ç›karan bir mant›k yaratt›.Örne¤in, YÖK’ten yaz› geliyor,“flu merkezleri kurun” diyor.Hâlbuki Üniversitenin kendisininbuna karar vermesi laz›m. fiu veyabu konularda üniversitelerdedoktora tezlerinin yazd›r›lmas› diyeyaz›lar gelir. Emir komuta zinciriile doktora tezi yazd›ramazs›n.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 25

Herkes, akademisyenler dâhil,ba¤›r›yor, ça¤›r›yor, elefltiriyor amakimse de de¤ifltirmeye yanaflm›yor.

28 y›l›m›z böyle geçti. San›r›m sistemzamanla böyle bir sisteme inananinsanlar› da yetifltirdi beraberinde.

Page 28: bogazici dergi ocak'10

Gelelim Bo¤aziçiÜniversitesi’ne. Üniversiteninbugünkü hali hakk›nda nedüflünüyorsun, önerilerin varm›?Bo¤aziçi Üniversitesi benceTürkiye için çok önemli bir kurum.Bu önemi de bütün tarihindede¤iflik ve özgün olabilmesiylesa¤lanm›fl. Türkiye pek de¤iflikli¤isevmiyor asl›nda. Amaüniversitenin bütün gücü de özgünolmas›ndan kaynaklan›yor.Türkiye siyasal ve toplumsalanlamda farkl›l›¤› pek sevmiyorama fiiliyatta da tercih ediyor.‹nsanlar çocuklar›n›n Bo¤aziçi’negitmesini isterken oras› farkl› biryer diye düflünüyor. Bo¤aziçiÜniversitesi’nin bunu kay›petmemesi gerekiyor. BenceBo¤aziçi Üniversitesi’nin en büyükmücadelesi Türkiye’de de¤iflikli¤e,farkl›l›¤a önem veren bir yüksekö¤renim sistemini devam ettirmekolmal›d›r. Farkl›l›k bence üniversiteolay›n›n olmazsa olmaz›d›r.Farkl›ysan üniversitesin zaten.

Türkiye’deki üniversite say›s›vak›f üniversitesi olanlar dâhil145 taneyi buldu, bu konudaneler düflünüyorsun?Bu konuya çok yönlü bakmakgerekir diye düflünüyorum. 70’leri,80’leri hat›rl›yorum; “Anadolu’nunçeflitli yerlerinde üniversitelerkuruluyor. Bunlar› baflar›ylayönetecek ve götürecek insan gücüve akademisyen var m›?” diyorduk.Cevab›m›z hiç de olumlu de¤ildi.

Ama iflin bir de di¤er yönü var.kurulan üniversitenin bir müddetsonra o flehirlere çok büyük birkültürel etkisi oluyor. O zamanlarküçümsedi¤imiz bir tak›müniversitelere bak›yorum, flimdiçok iyi durumdalar. En iyiörneklerden birisi Eskiflehir’deki

Anadolu Üniversitesi’dir. Muazzambir olay. Eskiflehir bugünbambaflka bir flehir oldu ve bunubaflka bir flehir yapan oüniversitedir. Y›lmaz Büyükerflenbu üniversitenin eski rektörüdür,flimdi de flehrin belediye baflkan›.Son derece yetenekli, giriflimci vedevaml› ileriyi düflünen çokk›ymetli bir arkadafl›m›z. Amayaratt›¤› üniversite de çok önemlio flehir için. Bugün gidip Eskiflehir’idolafl›rsan›z, sokakta dolaflaninsanlar›n fark›n› görürsünüz.

Bugün bir Karadeniz TeknikÜniversitesi, bir ÇukurovaÜniversitesi içinde olduklar› flehrison derece olumlu etkiliyorlar.Her sene birçok üniversitemizAvrupa Üniversite Birli¤i’nin kalitesürecinden geçiyorlar. Geçen seneon yedi tanesi geçmiflti, bu seneitibar› ile say› yirmi iki oldu. Onlar›de¤erlendiren arkadafllar›tan›yorum, çok iyi fleylersöylüyorlar. Biz mesela bu senekiMagna Charta toplant›s›n›Isparta’da yapaca¤›z.

Ben Isparta deyince Avrupal›larbiliyorlard› ve hemen kabul ettiler.Rektör, san›r›m Konseybaflkanl›¤›na seçildi¤im için bizidavet etti; ben de gurur duydum.Konsey’de de oybirli¤i ile kabuledildi çünkü baz› üyeler SüleymanDemirel Üniversitesi’ni tan›yorlard›.Yeni üniversiteler asl›nda gençakademisyenlerin önünü de açt›.Üniversite bir flekilde akademisyeniyarat›yor. Ama üniversite kurmay›çok da suland›r›rsan ne olurbilemiyorum. Ben bugün 70’lerde,80’lerde, 90’larda olan üniversitekurma olay› genellikle baflar›l› oldudiye düflünüyorum. Yenikurulanlar› bekleyip görece¤iz.

Türkiye’de biz hep girdi kontrolleriyap›yoruz. Ayr›nt›l› yasalarla,yönetmeliklerle, flunu yapars›n,bunu yapamazs›nlarla kaliteyisa¤layaca¤›m›z› düflünüyoruz. Benbu yaklafl›ma karfl›y›m. Ben olsamkurumlara, insanlara hürriyetveririm üniversite kursunlar veyahutüniversitelerin içinde programgelifltirsinler diye. Ama son dereces›k› bir kalite ve performans ölçmesistemi kurar›m. Üniversiteler bunagöre de¤erlendirilmeli ve bunagöre bütçe verilmeli. Kurumlar› birdeli elbisesine sokmaktansa önünüaçmak ama standartlar› yüksektutmak gerekir.

Uzun y›llar kendini bu üniversitemeselelerine adam›fl bir insanolarak daha neler yapmakisterdin?fiu ana kadar toplant›lara kat›ld›k,yazd›k, çizdik, konufltuk. Etkisininne oldu¤unu bilemiyorum.Türkiye’de siyasi durum o kadarkarmafl›k ki buradan ne ç›karbilemiyorum. Ben kendi kendimeflunu diyorum: sen ne yazabilirsenyaz, nerede ne söyleyebilirsensöyle. Bunu al›rlar, yaparlaryapmazlar, belki yaparlar bengörmem. fiimdi bir önemli projemvar, Bo¤aziçi hakk›nda an›lar›m›yazmak istiyorum. Ben buraya1969’da geldim. 1969’dan beri bukurulufl çok çeflitli aflamalardangeçti. Ayr›ca biraz geniflletip YÖKhakk›nda an›lar›m›, düflüncelerimide entegre edebilirim. fiu anda enbüyük projem bu kitap.

Bo¤aziçi camias›na eskirektörümüz ve mezunumuzolarak söylemek istedi¤in sonbir fley var m›?Bo¤aziçi Türkiye için çok önemlibir kurum. Bo¤aziçi’nin onu farkl›k›lan özelliklerini muhafaza etmekiçin ellerinden ne geliyorsayapmalar› laz›m. Bir girdab›niçinde kaybolmamak, o çark›niçine kat›lmamak laz›m diyedüflünüyorum. Benim rektörlükmisyonum da buydu ve en ufakbir flekilde de vazgeçmiflde¤ilim.

26 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Farkl›l›k bence üniversite olay›n›nolmazsa olmaz›d›r. Farkl›ysan

üniversitesin zaten.

Kurumlar› bir delielbisesine sokmaktansa

önünü açmak amastandartlar› yüksek

tutmak gerekir.

Page 29: bogazici dergi ocak'10
Page 30: bogazici dergi ocak'10

izek heyecan› üniversiteyi daha kendisigelmeden sard›. 2 gün boyunca Albert LongHall’de verece¤i iki konferans için rezervasyonlaryapt›r›ld›. Konferanstan bir gün önce art›k

rezervasyon al›nam›yordu çünkü salon fazlas›yladolmufltu. Konferans günü uzun zamand›r görmedi¤imbir kuyruk vard› kap›da. Hem akademik kadro hemde ö¤renciler dünyan›n en popüler filozofunukaç›rmamaya kararl›yd›lar. Salon doldu¤unda Zizek,dünyan›n en popüler filozofu, benim ö¤renci oldu¤um90’l› y›llar›n bafl›ndaki Orta Kantin’in müdavimiarkadafllar›m›z› çok hat›rlatan heyecan›yla salona girdive ilk defa anlat›rm›flças›na coflkuyla birbiri ard›nas›ralad›¤› analizleri, gözlemleri ve teorileriyle bizleribir düflünce maratonuna ç›kard›.

“Twitter’daki ben de¤ilim.”Slavoj Zizek konferanstan önce yine BTS’degerçeklefltirdi¤i bas›n toplant›s›nda herkesi flafl›rtan biraç›klama yapt›: twitter ve facebook’ta olmad›¤›n›, dahado¤rusu olan kiflinin kendisi olmad›¤›n› söyledi.Özgürlüklere ve entelektüel ürünlerin de özgürcepaylafl›m›na içtenlikle inand›¤›n› ancak bireyselmahremiyet ile çak›fl›nca problem oldu¤unu söyledi.‹nternetten onu takip etti¤ini sanan Zizek hayranlar›için bu elbette kötü haber ama gerçe¤in formununtamamen de¤iflti¤i bu postmodern iletiflim dünyas›ndaflafl›lacak bir durum de¤il asl›nda. Tam da Zizek’indedi¤i gibi ‘Kurgu, gerçekten çok daha gerçek de olabilir’.

Zizek konuflmas›nda önceli¤i ‹stanbul’a ve Türkiye’yeverdi. Eski Yugoslavya’da ‘kötü Türkler’ imaj› ilebüyütülen bir çocuktu; t›pk› o dönem Balkanlar’da

Z

Dünyan›n en tan›nm›fl filozoflar›ndan,kuramlar› üniversitelerde okutuluyor,popüler kültür üzerine söylediklerigençli¤i kendisine hayran b›rak›yor,politika, felsefe, sinema üzerineLacanc› analizleri ile tan›n›yor,seminerleri salonlar› dolduruyor...21. yüzy›l›n efsane filozofu Slavoj ZizekBo¤aziçi’ndeydi...

28 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ÜN‹VERS‹TEDEN

“Her fley yenidentan›mlanmal›”

Slavoj Zizek Lyublyana Üniversitesi Felsefe Bölümüaraflt›rmac›s› ve Londra Üniversitesi Birkbeck ‹nsan BilimleriMerkezi’nin uluslararas› yöneticisi. Zizek’in temel ilgi alan›,Jacques Lacan’›n ö¤retilerine dayal› psikanalizi çal›flmalar›ndaözellikle Schelling ve Hegel’in düflünceleriyle yenidenuygulamak ve psikanalizle Marksizm aras›nda do¤rudan birba¤ kurmak. Zizek’in Türkçede de yay›nlanan son y›llardakien önemli eserleri aras›nda Yamuk Bakmak; Lenin Üzerine;K›r›lgan Mutlak; Ödünç Al›nan Irak Çaydanl›¤› say›labilir.

Slavoj Zizek

Page 31: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 29

büyüyen milyonlarca çocuk gibi.Ama Türklerin söylendi¤i gibi ‘ilkel’de¤il, tam tersi ak›ll› insanlaroldu¤unu anlamas› için 10yafl›ndayken Osmanl›’n›n 15.yüzy›lda dünyan›n en modernordusuna sahip oldu¤unuö¤renmesi yetmiflti. Zaten Slovaklariçin ilkellik H›rvatlar’da, H›rvatlariçin Arnavutlar’da, Arnavutlar içinMakedonlar’da, Makedonlar içinBulgarlar’da, Bulgarlar içinTürkler’de bafll›yordu. Yani herkesegöre do¤usundaki komflusu ilkeldibu co¤rafyada. Oysa bugün ABtüm bu milletleri bir araya getiriyor.Peki Zizek AB ve Türkiye için nelerdüflünüyor? ‘Sizler Avrupal›’dandaha çok Avrupal›s›n›z’ diyor veekliyor ‘Gerçek Avrupa siz ve‹stanbul’la olur, yaln›zca siz bizirehabilite edip bir fleyleridüzeltmemizi sa¤layabilirsiniz.Elbette Türkiye’nin kendisindedüzeltmesi gereken fleyler var, amasizleri elefltiren Avrupal›lar’›n dadüzeltmeleri gereken çok fley var.Ben Türkiye çok masumdemiyorum, sizi elefltirelim amabiz kendimizi yukar›ya çekiyormuyuz? Sizi Kürtler’le alakal›olarak suçluyoruz ama biz deRomenler’e nas›l davran›yoruzveya Polonya’da eflcinsellere

yap›lan haks›zl›klar...’ Zizekkonuflmas›nda özellikle ABtemelinde önemli bir noktayadikkat çekiyor ve günümüzde çokkültürlülü¤ün yeni bir tür ›rkç›l›koldu¤unu söylüyor. Çikolatay›flekersiz, kahveyi kafeinsizseviyoruz; ‘di¤er’ kültürü seviyoruzama kafeinsiz olursa! Zizek her nekadar pesimist olsa da gerçekradikal çok kültürlülü¤ün deolabilece¤ini söylüyor ve ekliyor,‘yeter ki en basit seviyede dürüstolal›m.’

Slavoj Zizek ve Udi Aloni 3-4 Aral›k 2009 tarihlerindeBo¤aziçi Üniversitesi’ndeydi...Ünlü düflünür Slavoj Zizek ve sinemac›-yazar Udi Aloni’nin kat›ld›¤›“Post-‹deolojik Dünyada ‹deoloji” adl› etkinlik Encore Yay›nlar›ve Bo¤aziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas› ‹liflkilerBölümü taraf›ndan düzenlendi. Konferans ve film gösterimindenoluflan iki günlük etkinli¤in ana temas› ideoloji olarak belirlenmiflti.3 Aral›k Perflembe günü Slavoj Zizek “Post-‹deolojik Dünyada‹deoloji-Hollywood” seminerini gerçeklefltirdi. 4 Aral›k Cumagünüyse ‹srail-Filistin sorunu Zizek ve Udi Aloni taraf›ndan eleal›nd› ve Aloni taraf›ndan çekilen ‘Yerel Melek’ ve ‘Ba¤›fllamak’filmleri gösterimi yap›ld›.

“Art›k kimse inanm›yor”‘Dünya yeni bir döneme giriyor. Her fley yenidentan›mlanmal›.’ Saatler boyunca Zizek dinlemekbeynimizi ba¤lant›lar aras›nda kofluflturdu, insanl›ktarihinde, psikolojide, gündelik hayat›n detaylar›ndabir analizler maratonu yaflatt›. Onu canl› dinleme f›rsat›yakalam›fl olmak büyük bir flanst›.

Zizek, konferans›nda art›k kimsenin inanmad›¤›n› amainançlar›n bir flekilde hala ifle yarad›¤›n› ve ideolojininde iyi kötü yoluna devam etti¤ini söylerken liberalkapitalist ideolojinin giderek daha rahats›zl›k verece¤ineolan inanc›n› dile getirdi. ‘Sana gönüllü olarak yapman›emrediyorum!’. Zizek’e göre bugün en liberalsistemlerin bile ataerkil bir otorite ile yapt›¤› insanlar›özgür b›rak›r gibi yapmak.

ABD’de bir konferansta kendisine ‘Tanr›’ya inan›yormusunuz?’ diye soruldu¤unda ‘ben de sizin gibiTanr›’ya inan›yorum ama sizin güvendi¤iniz gibi onagüvenmiyorum (dolar üzerinde yazan ‘Tanr›yagüveniyoruz’ ibaresine at›fta bulunarak)’ diyecekkadar haz›r cevap ama verdi¤i her cevab›n alt›ndaürkütücü bir derinlik var Zizek’in. Tom ve Jerry’denyola ç›k›p Lacan’›n ‘truth is the destruction of fiction’

teorisine varana kadar geçilen düflünce ak›fl›ndainsan›n yolunu kaybetmemesi için süratledüflünmesi, hat›rlamas›, onaylamas› gerekiyor.K›saca Zizek’i dinlemek en az kitaplar›n› okumakkadar hatta okumaktan daha çarp›c› demekyanl›fl olmaz.

Gerçek Avrupa siz ve ‹stanbul’la olur,sadece siz bizi rehabilite edip bir

fleyleri düzeltmemizi sa¤layabilirsiniz.Elbette Türkiye’nin kendisinde

düzeltmesi gereken fleyler var, amasizleri elefltiren Avrupal›lar’›n da

düzeltmeleri gereken çok fley var.

Encore Yay›nlar› taraf›ndan haz›rlanan seridedünyada bir ilk gerçeklefltiriliyor ve Zizektaraf›ndan seçilmifl yaz›lar› küçük kitapformat›nda bir araya getiriliyor. Zizek’in ençok ilgi gören çal›flmalar›n› bu “bilinmeyenbilenenler” adl› minik kitap serisinde bulmakmümkün: SANAT ya da Konuflan Kafalar;DAVID LYNCH Ya da Gülünç YüceninSanat›; MATRIX: Ya da Sapk›nl›¤›n ‹ki Yüzü;HITCHCOCK: Ya da Bir Filmi YenidenÇekmenin Özel Bir Yolu Var m›;KIESLOWSKI: Ya da Maddeci Teoloji.

Page 32: bogazici dergi ocak'10
Page 33: bogazici dergi ocak'10
Page 34: bogazici dergi ocak'10

arvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü RobertLangdon dinden mimariye, efsanelerdentarikatlara insanl›k tarihi kadar eski hikayeleriniçinde bir soru iflaretinin peflinden gider: ‹sa’n›n

çocu¤u var m›yd›? Son yemekte ‹sa’n›n yan›nda oturanHavari Yuhanna de¤il, onun çocu¤unu da tafl›d›¤›varsay›lan Maria Magdelena m›yd›? ‘Da Vinci fiifresi’iflte bu hikayeyi anlatt› ve dünyan›n gelmifl geçmifl ençok satan kitaplar›ndan biri oldu. Yazar› Dan Brown’unasl›nda dördüncü kitab› olmas›na ra¤men o kadarbüyük bir ilgi gördü ki adeta öncesini ve sonras›n›yuttu. Aradan alt› y›l geçtikten sonra Dan Brown yenikitab› ‘Kay›p Sembol’ ile bu sefer masonlar›n peflinedüflüyor ve yine okuyucular›na sembollerle ve sürprizsorularla dolu bir macera sunuyor.

Soru cevap maratonuKitab›n›n tan›t›m› için Türkiye’ye gelen Dan BrownABD ‹stanbul Konsolosu Sharon AnderholmWiener’in ricas›n› k›rmayarak bir e¤itim kurumundakonuflma yapmay› kabul etti. Albert Long Hall’deyap›lan konuflmaya Bo¤aziçi Üniversitesi ve RobertKolej camias› davet edilmiflti. Dan Brown’un ilk sözleride ‘sizlerin çok zeki ve çok iyi e¤itim alm›fl oldu¤unuzkonusunda uyar›ld›m’ oldu. ‘Ne muhteflem bir ülkenizvar’ diyerek ilk defa geldi¤i ‹stanbul’dan ne kadaretkilendi¤ini vurgulad›ktan ve Türk hamam›nabay›ld›¤›n› söyledikten sonra kendisinin bir konuflmayapmayaca¤›n› onun yerine sorular› cevaplamaktanmutluluk duyaca¤›n› söylemesiyle yaklafl›k 2 saatsürecek bir soru cevap maratonu bafllad›.

Din ve bilimin kar›fl›m›Dindar bir anne ve matematik e¤itmeni bir baban›nçocu¤u olarak kitaplar›nda annesinin etkisinin dini,

H

Dünyan›n en çok okunan yazarlar›ndanDan Brown Türkiye’ye yapt›¤› ilkziyarette Bo¤aziçi Üniversitesi’nemisafir oldu ve Bo¤aziçi Üniversitesiakademisyenlerinin, mezunlar›n›nsorular›n› içtenlikle cevaplad›.

32 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ÜN‹VERS‹TEDEN

Dan Brownile bir sohbet gecesi...Dan Brownile bir sohbet gecesi...

Kitaplar› tüm dünyada 80 milyon adet satanDan Brown ‹stanbul’un baflrolde olaca¤› birkitab›n sözünü vermese de ‹stanbul’dan nekadar etkilendi¤ini defalarca tekrar etti.Özellikle Ayafosya’ya olan hayranl›¤›n›o kadar çok tekrarlad› ki bundan sonrakiroman›nda Ayasofya’da geçen bir bölümkimseyi flafl›rtmaz.

Page 35: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 33

babas›n›n etkisinin de bilimi temsiletti¤i analizine kat›lan Dan Brownufak yafllarda dine olan inanc›n›nbüyüdükçe ve bilimi daha çoksindirdikçe azald›¤›n› söyledi.Brown’a göre din ve bilim ayn›öyküyü aç›klamaya çal›flan ikifarkl› dil. Kitaplar›nda dinisembolleri çok fazla kullanan vedine elefltirel yaklaflan Brown’adine yaklafl›m›ndan masonlardanald›¤› elefltirilere kadar birçok sorusoruldu. Masonlar›n bu kadar çoks›rlar›n› verdi¤i için çok mutluolmad›klar›n›, felsefelerindenkonuflmay› çok sevdiklerini amas›rlar›n›n iffla olmas›ndan hiçhoflnut olmad›klar›n› da ö¤rendik.

Brown hakk›nda neler ö¤rendikBrown, eski öykülerden vemitolojiden etkileniyor. Farkl›kültürlerin kulland›klar› sembol veritüellerin dikkatle incelendi¤indeasl›nda ayn› fleyleri anlatt›klar›nave insanlar›n asl›nda farkl›l›klar›ndançok benzerliklerinin oldu¤unainan›yor. Sembollerin ve ritüellerinher kültürde çok farkl›l›kgösterebilece¤ini ama insanlar›nbirbirini anlamaya çal›flmas›gerekti¤ini düflünüyor. Brown’agöre insan ve tanr›y› birbirindenay›rmak felsefi bir ikilem ç›kart›yor.“Bat› ve Do¤u felsefesi aras›ndakiuçurumu ancak bilim yok edebilir;insanlar›n birbirilerininsembollerini yanl›fl anlamalar›yüzünden önyarg›lar ortayaç›k›yor” diyor. Brown flu anda‹slam ile ilgili bir kitap yaz›pyazmayaca¤›na kesin bir cevapveremiyor ama ‹slam üzerine

ö¤renmeye devam ediyor.Kitaplar›n› yazarken çok fazlaaraflt›rma yap›yor. “Araflt›rma yüzdeelli, çal›flma yüzde elli” diyor.Mekan onun için çok önemli, “ayn›sözleri bir restoranda söylemekleAyasofya’da söylemek aras›nda çokfark var” diyor. Bugüne kadar hiçTürk yazar okumam›fl. Daha çokaraflt›rma veya bilim kitaplar›okuyor. ‘Yüzde sekseninianlayaca¤›m kitaplar okuyorum’diyor. Sanat tarihi uzman› olan efliaraflt›rmalar›nda çok yard›mc›oluyor. Profesör Langdon’a yard›meden ak›ll› ve güçlü kad›nlar›yarat›rken eflinden esinlendi¤inisaklam›yor. Kay›p Sembol bugünekadar yazd›¤› en flifreli kitap.Karfl›tl›klar›, z›tlaflmalar› seviyor,heyecan duyuyor. Dinlerdeki eskiöykülere inanman›n günümüz içintehlikeli oldu¤unu, dinlere aslakarfl› olmad›¤›n› ama dünyayaonlar›n gözünden bakmad›¤›n›belirtiyor. Dinin ise baflka göze izinvermedi¤ini düflünüyor ve sorununçözümü için e¤itimin gereklili¤ineinan›yor.

“Slavoj Zizek ak›ll› adamm›fl!”Brown ile sohbet ederek geçen buakflamda dinleyiciler yazar›, yazarda okuyucular› ile ilgili birçok fleyö¤rendi. Robert Kolejö¤retmenlerinden biri elinde tuttu¤uve Dan Brown’un babas› taraf›ndanyaz›lan matematik kitab›n› okuldakulland›klar›n› söyledi; genç biryazar kitab›n› hediye etti veBrown’›n okuyaca¤› ilk Türk yazarolmak istedi¤ini söyledi, baflka biryazar aday› ‘bir el vermesini’ rica

etti (Brown taraf›ndan kibarcareddedildi). fiühpesiz en ilginçsorulardan biri daha bir hafta önceyine ayn› salonda bir konuflmayapan Slavoj Zizek’inkonuflmas›nda bahsetti¤i DanBrown ile ilgili yorumuna at›ftabulunan soruydu. Ça¤›m›z›n enönemli filozoflar›ndan Zizek, ‘DaVinci fiifresi’nde iki kahramanaras›nda hiç cinsellik olmamas›n›,Dan Brown’›n kitab›nda ‹sa ileMaria Magdelena aras›ndaki olas›iliflki ile kapatt›¤›n› söylemiflti.Brown cevab›nda ‘ak›ll› adamm›fl!’dese de kahramanlar›n sadece 12saat bir arada olduklar›n› hat›rlatarakgerçek dünyada bu kadar k›sasürede cinsellik yaflanmas›n›n pekakla yatk›n olmad›¤›n› söyledi.

Happy birthday...Gecenin sonunda ise DanBrown’un ABD’deki eflini birsürpriz bekliyordu. O gün do¤umgünüydü. Brown cep telefonu ileeflini arad›, harika bir flehirde harikainsanlarla birlikte oldu¤unu ve onabir sürpriz haz›rlad›¤›m›z› söyledi.Telefonu dinleyicilere do¤ruuzatt›¤›nda ise tüm salon hepbirlikte happy birthday flark›s›n›söyledi. Eflinin flaflk›n ve mutlu盤l›klar›n› hepimiz duyduk.

Gecenin mimar›olan ABD

‹stanbulKonsolosu

SharonAnderholm

Wiener, DanBrown’un 12kitap projesi

oldu¤unuö¤rendi¤inisöyledi ve

‘‹stanbul’un birkitap için daha

ilham veripvermedi¤ini

merak ediyorum’diyerek herkesin

merak etti¤isoruyu dile

getirmifl oldu.

Page 36: bogazici dergi ocak'10
Page 37: bogazici dergi ocak'10
Page 38: bogazici dergi ocak'10

u andaki görevinizdenbahseder misiniz?Hürriyet’in tüm dijitalmarkalar›n›n yönetimidiyebiliriz. fiu anda yedi

internet portal›m›z var:hurriyet.com.tr,hurriyetemlak.com, yenibiris.com,hurriyetoto.com, anneyiz.biz,hurriyetkiyasla.com ve tipeez.com.Bunlar›n bir de alt markalar› var.2010 y›l› sonunda 11 portal›m›zolacak. Bu portallar›n ayr›yönetimleri var. Biz sene bafl›ndabu operasyonlar› bir grup çat›s›alt›nda birlefltirdik. Ben de ogrubun baflkanl›¤›n› yap›yorum.fiu anda Hürriyet’in toplam reklamgelirlerinin %8’ini internetoluflturuyor. Bunu 2012 y›l›nda%20’ye ç›karmay› hedefliyoruz.‹nternet ve mobil h›zl› büyüyor.Temelinde organik büyüme veyeni alanlara yat›r›m olan agresifbir dijital medya plan›m›z var.

Dijital mecrada günümüzdekullan›lan teknolojiyebakt›¤›m›zda Türkiye nerededuruyor?Teknolojiyi üretme aç›s›ndanTürkiye’de iyi ve yetkin bir iflgücüoldu¤unu söyleyebilirim. Ancakyeni ve özgün teknoloji ve ifl modeliyaratma konusunda Türkiyegeliflmekte olan ço¤u ülke gibitakipçi. Genelde yurtd›fl›ndakibaflar›l› modelleri buraya adapteediyoruz. Çok da yanl›fl bir fleyde¤il, ayn› zamanda bizim için iyibir lüks. Tabi bunu getirirken demodelleri çok iyi lokalize etmekve do¤ru uyarlamak, buradakikullan›c› yap›s›na ve beklentilerineuygun hale getirmek laz›m. Örne¤ininternet habercili¤ini biz Amerika’dabafllad›ktan çok k›sa bir süre sonraburaya getirdik. hurriyet.com.tr1997 y›l›ndan beri var. Ancakdünyadaki örneklerden çok farkl›ve dinamik bir yay›nc›l›k yapt›¤›m›z

fi

36 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: Baflak SERÇE ’05Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

GÜNDEM

Elimize gazete veya dergimizi almay›,kahvemizi içerken sayfalar› çevirmeyi,hatta arada sevdi¤imiz haberleri kesipsaklamay› bile seviyoruz. Peki yatorunlar›m›z, hatta çocuklar›m›z, onlarda bizim kadar sad›k bir bas›l› yay›ntutkunu olacaklar m›? Yoksa dijitaldünyan›n bireyleri olarakbilgisayarlar›ndan m› gündemi takipedecekler? Dijital medya kavram›n›ngittikçe daha çok kuvvetlendi¤igünümüze ve biraz da gelece¤eHürriyet ‹nternet ve Dijital MedyadanSorumlu Grup Baflkan› Ahmet Özer’95 ile bakt›k.

Page 39: bogazici dergi ocak'10

için art›k özgün bir modeledönüfltü¤ünü söyleyebilirim.

Teknolojik altyap›y› nas›lde¤erlendiriyorsunuz?Biz yaz›l›m›m›z› ço¤unluklakendimiz üretiyoruz. ‹TÜTeknokent’te 47 kiflilik bir ürüngelifltirme ve yaz›l›m ekibimiz var.Daha küçük bir ekibimiz de bubinada çal›fl›yor. Yani toplamda60 kiflilik teknoloji üretim ekibimizvar. Bu bizim en büyük de¤erimiz.

Hürriyet gibi eski portallar›nteknik alt yap›lar›n›n sürekligeliflmesi gerekiyor de¤il mi?Biz befl senede bir altyap› da dahilolmak üzere ürünlerimizis›f›rl›yoruz. Bunu yapmazsan›zürün, üzerine yap›lan eklemelerlekullan›lamaz hale geliyor. ‹nternetçok dinamik bir yap› oldu¤u içinsürekli bir yaz›l›m ve gelifltirmeihtiyac› var.

Türkiye’de internetteki baz›uygulamalarda sorunlaryaflanabiliyor. Mesela videotrend oldu. Bazen daha biruygulama sindirilemedenyenisine geçiliyor.Bunlar hep planlamayla ilgili. Bizbu nedenle planlamay› do¤ruyapmaya çal›fl›yoruz çünküsöyledi¤iniz gibi çok fazla yenilikvar. Mesela bizim video plan›m›zbelli. fiimdiye kadar videoyu önplana ç›karm›yorduk çünkü özelliklereklamveren taraf›nda daha videoalg›s› oluflmam›flt›. 2010 y›l›n› tümportallar›m›zda video y›l› ilan ettik.hurriyet.com.tr’de web.tv’yi bafllatt›k.anneyiz.biz TV yay›na bafllad›. Hergün ne kadar video koyaca¤›m›za,bunu kaç kiflinin seyredece¤ine dairbir penetrasyon plan›m›z da var.Böylece video hem kullan›c›m›zakatt›¤› de¤erle, hem de paralelindegiden ekonomisiyle bizim için uzunvadeli ve stratejik bir ifl modeli oldu.

Hürriyet’in bas›l› gazeteolmas›n›n da sizin için avantaj›olmal› diye düflünüyorum.Elbette. Öncelikle 60 y›ll›k birkurumsal birikimin içinde yer

al›yoruz. Yay›nc›l›k anlay›fl›m›z›ntemeli Hürriyet’ten geliyor. Amaöte yandan da çok farkl› mecralar,yani gazetede yapt›¤›n›z gibiinternette gazetecilik yapmayakalkarsan›z zaten mecra buna izinvermiyor. hurriyet.com.tr’de gündeyaklafl›k 500 haber, 100’e yak›nmanflet yap›l›yor. ‹nan›lmaz birh›z. Dolay›s›yla bütün mecralar›nyay›nc›l›k tarzlar› farkl› oluyor,olmal›. Ancak bu anlamda Hürriyettemeline sahip olmay› çokönemsiyorum.

Neo gazetecilik diye bir dönemmi geliyor acaba? Gazetecilikyapmay› do¤rudan internetteyazmak olarak alg›layan birnesil olufluyor mu sizce?Evet olufluyor. Meselahurriyet.com.tr’de kariyerine ilkkez internetle bafllam›flarkadafllar›m›z var. Bunlar gazetedehiç çal›flmam›fllar. Benzer durumdaolan köfle yazarlar›m›z da var. Benbu durumun artarak devamedece¤ini düflünüyorum.

Bas›l› medyan›n gelece¤ihakk›nda ne düflünüyorsunuz?Bas›l› mecralar yok olmayacaktabii ama dönüflecekler, bu art›kbelli. Dönüflümü iyi yapanlarayakta kalacak. Burada markalar›nçok önemli bir rolü oldu¤unudüflünüyorum. Mesela Hürriyetmarkas› hiçbir zaman ölmeyecek.Hürriyet’in bundan yüz sene sonrada insanlar›n hayatlar›nda çokönemli bir yeri olacak ama bugazete format›nda olmayacak,baflka formatlarda olacak.Dolay›s›yla biz de yaz›l› bas›n›ngelece¤inden çok markam›z›ngelece¤ine bak›yoruz.

‹lerde matbaalara ihtiyaçkalmayacak galiba.Evet, muhtemelen çok ileridematbaalar flu andaki teknolojileriyleolmayacak hayat›m›zda.

Pazar sabah kahvalt›da gazeteokumak gibi severek yapt›¤›m›zal›flkanl›klar›m›z da m› yokolacak?

Benim iflim internet olmas›nara¤men halen gazeteyi ka¤›ttanokumay› çok seviyorum. Ayn› fleykitap için de geçerli ama bunlarzamanla de¤iflen kavramlar.Çevremdeki birçok insan da böyleancak benim çocu¤umun bunusevece¤inden emin de¤ilim.Muhtemelen o haberleri, yorumlar›bilgisayar›ndan veya yan›nda

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 37

Benim iflim internet olmas›na ra¤menhalen gazeteyi ka¤›ttan okumay› çok

seviyorum. Ayn› fley kitap için degeçerli ama bunlar zamanla de¤iflenkavramlar. Çevremdeki birçok insanda böyle ancak benim çocu¤umunbunu sevece¤inden emin de¤ilim.

Page 40: bogazici dergi ocak'10

38 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

tafl›d›¤› mobil cihazdan okumay›tercih edecek. Art›k yay›nc›l›¤›nformat› de¤ifliyor. Yay›nc›l›¤›nilkeleri ve türü de de¤ifliyor.Hürriyet aç›s›ndan bakt›¤›n›zdabiz 2000’li y›llar›n bafl›nda budönüflüm dü¤mesine bast›k.Buradan kendimize uzun vadelibir plan ç›kard›k. Sadece haberde¤il medyan›n birçok alan›ndareferans olaca¤›m›z modellerihayata geçiriyoruz. Bu anlamdabaflar›l› oldu¤umuza inan›yorum.

Siz ticari modellemeninözellikle üzerindeduruyorsunuz. Neden?Hiçbir ifl modeli ekonomisiolmadan yaflayamaz. Mesela fluanda hayat›m›zda twitter diyebirfley var ve çok da yayg›nkullan›l›yor. Muhtemelen iki y›lönce kimse hayat›m›za böyle birfleyin girece¤ini düflünmezdi. fiimdibunun bir ticari modeli oluflmazsamuhtemelen üç y›l sonrahayat›m›zda twitter diye bir fleyolmayacak. Bugün Türkiye’debildi¤im kadar›yla reklam vereneulaflabilen befl bin kadar websitesivar. Bunlar›n bir ekonomisi olmas›laz›m ki kaliteli içerikleyay›nc›l›klar›na devam edebilsinler.

fiimdi bu ekonominin yarat›lmasürecindeyiz. Çok kritik bir süreçbu.

‹nternette kullan›lan içeri¤inkalitesini kontrol etmekmümkün mü?Profesyonel içerik için bu tabii kimümkün. Ancak internetingeliflmesiyle hayat›m›za giren“kullan›c›n›n yaratt›¤› içerik” içinbu mekanizmay› kurmak oldukçazor. Maalesef ülkemizde bukonuda yasal zaafiyet de var. Buda internet yay›nc›l›¤›n›nönündeki en önemli zorluklardanbiri. Bizim tüm internetgrubumuzda profesyoneliçerik/kullanc› içeri¤i oran›yaklafl›k %50/50. ‹nternettekullan›c› içeri¤ine talep büyükolsa da ben her zaman kaliteliprofesyonel içeri¤in önemininde¤iflmeyece¤ini düflünüyorum.Bunun zamanla daha iyianlafl›laca¤›n› da öngörüyorum.fiu anda içerik aç›s›ndan birazkaotik bir durum var asl›nda.

Belki internet hukukuolmad›¤›ndan ya da olmas›nara¤men uygulanmad›¤›ndan.Biraz olmad›¤›ndan birazuygulanmad›¤›ndan. Zaten oralarçok gri alanlar. Türkiye internetteknolojisi ve kullan›m› aç›s›ndanh›zl› büyüyor. Ama iflin hukuki altyap›s›, ticari alt yap›s› ve nitelikliifl gücü gibi konular daha yavaflilerliyor.

Ahmet Özer

1995 BÜ Ekonomi Bölümü mezunu. Çeflitli firmalardaifl ve proje gelifltirme üzerine çal›flt›ktan sonra 1997y›l›nda Do¤an Grubu’nda çal›flmaya bafllad›. 2005y›l›na kadar Grubun medya d›fl›ndaki yat›r›m veprojelerinin yönetiminde görev ald›. 2005 y›l›nda ‹flGelifltirme ve Stratejik Planlama Direktörü olarakHürriyet’e geçti. Hürriyet’in büyüme planlar›, dijitalaç›l›m› ve yurtd›fl›na yay›lma aç›l›m› çerçevesindeçal›flmalar yapt›. Yurt d›fl›nda gerçeklefltirilen sat›nalma operasyonlar›n› yürüttü. 2009 y›l›nda Hürriyet’inTürkiye’deki dijital markalar›n›n yönetimini üstlendi.Halen Hürriyet ‹cra Kurulu üyeli¤i ve ‹nternet ve DijitalMedyadan Sorumlu Grup Baflkanl›¤› görevleriniyürütmekte.

‹nternette kullan›c›içeri¤ine talep büyük

olsa da ben her zamankaliteli profesyoneliçeri¤in önemininde¤iflmeyece¤ini

düflünüyorum. Bununzamanla daha iyianlafl›laca¤›n› da

öngörüyorum. fiu andaiçerik aç›s›ndan birazkaotik bir durum var

asl›nda.

Page 41: bogazici dergi ocak'10

‹fi YAfiAMI‹dil TÜRKMENO⁄LU ’[email protected]

ünler geçiyor. Haftalar bafllad›¤›gibi bitiyor. Haftasonlar› da.Yap›lamayan ifl listeleri ertesihaftaya tafl›n›rken, ruhumuzu

karart›yor. Bu arada telefonlar susmuyor,e-maillerin sonu gelmiyor. ‹flyap›l›yormufl gibi oluyor ama hepbirfleyler eksik kal›yor. Bir toplant›danbir sonrakine koflarken sorumluluklisteleri kabarar›rken, bofl zaman gitgideazal›yor.

Yeni y›la bile “hoflgeldin” diyemedeneskiyiveriyor...

‹fl-güç aras›nda okunamam›fl dergiler,kitaplar y›¤›l›yor. ‹flin do¤rusu, bilgibiriktirmek, yeni bilgiler aras›ndaba¤lant›lar kurmak, baflkalar›ylaö¤rendiklerimizi konuflmak, tart›flarakgelifltirmek zor hatta imkans›z görünüyor.Nerede öyle zaman? Bilgi gerektikçeinternete dan›flmak kolay geliyor. Biryandan da “Neleri kaç›r›yorum bu aradaacaba? Benim aramad›¤›m neler oluyorbu alanda?” sorular› gönül yükügetiriyor. Arada konferanslara, zirvelerekat›larak; biraz piyasadakilerlenetworking, biraz da guru veya sektörlideri dinleyerek aç›k kapat›lmayaçal›fl›l›yor.

fiansl›ysak, adamlar iyi ç›k›yor, heyecanlakonuflmadan notlar al›n›yor, kartvizitde¤ifl tokufllar› yap›l›yor, yap›labildi¤ikadar, iflte... Sonra o konferans dosyas›,içinde kartlarla masadaki y›¤›n›n birköflesinde “unutulmadan bak›lmaküzere” yerini al›yor, di¤er dosyalar›nyan›nda s›ras›n› beklemeye bafll›yor.Çok büyük ihtimalle de gelecek seneninzirvesine kadar dokunulamayacak odosya, ilham vermek, bilgi tafl›mak gibifonksiyonlar›ndan öte, sahibinin gönülyüküne yük kat›yor.

Bu çaresiz tempoda, profesyonellerinö¤renme iste¤ini karfl›layan, dahado¤rusu “aman birfley kaç›rmayay›m”derdine deva olmak üzere çözümleryaratan baz› giriflimler hem d›flar›da hemTürkiye’de hep oldu. Amazon’da bu tiptoplama ve güncel bilgi veren kitaplarhep yok sat›yor: “Psikolojinin 50 Klasi¤i”,“Makroekonominin Tüm Teorileri”,“Performans Yönetimi Hakk›ndakiHerfley”...

Onbefl-onalt› sene kadar önce bile,gündemdeki kitap özetlerini aktaran birgünlük executive e¤itimler yap›ld›¤›n›hat›rl›yorum ‹stanbul’da. Kitap özetlerihaz›rlay›p yollayan firmalar da vard›.Yak›nlarda da bu ifli abonelik sistemiyleyapan, ayda 5-6 yeni ç›kan yabanc› kitab›nözetini Türkçe olarak gönderen bir e¤itimfirmas› hizmetini pazarlamaya bafllad›.

Çok bafltan ç›kar›c› bir teklif.

“‹fl ortam›nda yo¤unluktanö¤renmeye zamanay›ramayabilirsiniz, ama kendiniziaptallaflt›rmaya izin verecekkadar meflgul olamazs›n›z”Tom Kelley

Di¤er taraftan, baflka sorular da geliyorinsan›n akl›na... Ama zevksiz de¤il mi?Yalom’un “Nietzsche A¤lad›¤›nda”s›n›okumay› m› tercih edersiniz? Filminiizlemeyi mi? Ya “Zaman YolcusununKar›s›”n›?

Tercüme kitaplarda bile anlam kaym›yormu? Kelimeler, cümleler ço¤unluklahafiflemiyor mu? Pekiyi, gerçektenokumaya bile f›rsat kalm›yorsa, nedenböyle çal›fl›yoruz? Nas›l bir deli tempodurbu? De¤er mi?

Peki hayattaki herfley bir seçim mi?

G

Vakitsizlik hastal›¤›nahap çözümler

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 39

Page 42: bogazici dergi ocak'10

iyatro yaflant›n›z nezaman bafllad›?Benim tiyatro yaflant›mamatör olarak 60’l› y›llarda

bafllad›. 1966’da Amerika’ya tiyatroe¤itimi almaya gittim. 1970’teTürkiye’ye döndükten sonraprofesyonel tiyatro yapt›m. Tiyatroçal›flmalar›n› ilk olarak RobertCollege’de ortaokul y›llar›ndayapt›m. Fakat tiyatrodayo¤unlaflmam as›l olarak yükse¤egeçince bafllad›. Daha sonra benimgibi profesyonel olan okularkadafllar›mdan baz›lar› flunlard›r:Nevra Serezli, AhmedLevendo¤lu, Meral Taygun. Birde Robert College’de tiyatroyapmay›p sonradan profesyonelolanlar vard›r: Meral Çetinkayao zamanlar bale çal›flmas›yap›yordu, Zeki Alasya ve CanGürzap’›n da tiyatro çal›flmalar›yok, Yavuzer Çetinkaya’n›ntiyatro çal›flmalar› var m›yd›hat›rlayam›yorum.

Robert College’de tiyatroçal›flmalar› nas›l organizeediliyordu? Bildi¤imiz kadar›ylahem ingilizce hem Türkçeoyunlar oynan›yordu...Evet. Örne¤in Shakespeare’inYanl›fll›klar Komedyas›’n›noynand›¤›n› hat›rl›yorum. ‹ngilizceoynanm›flt›. Türkçe oyunlar daoynan›yordu. Absürd oyunlaroynuyorduk. ‹onesco’nun,Beckett’in oyunlar› çok revaçtayd›.Biz Kel fiark›c›’y› sahnelemifltik,san›yorum 1962’de. Belki de

Türkiye’de televizyonda yay›nlananilk oyunlardan biridir. TeknikÜniversite’nin deneme yay›nlar›vard›, yay›nlayacak program pekbulamazlard›, orada yay›nlanm›flt›Kel fiark›c›. Yerli yazarlar›noyunlar›n› da oynuyorduk. Ozamanlar yerli yazarlar oyunlar›n›amatör topluluklara verirlerdi. Oysayazarlar oyunlar›n› kolay kolayamatörlere teslim etmek istemezler.Ama profesyonel tiyatrolaraveremeyince mecbur olupveriyorlard›. Oyunlar›n›oynad›¤›m›z yerli yazarlar aras›ndaTuran Oflazo¤lu ve GüngörDilmen vard›. Güngör Dilmen’inCanl› Maymun Lokantas›’n›sahneye ben koymufltum. Ooyunda Ahmet Levendo¤lu veNevra Serezli de vard›. Oyunu1963’te, Nancy’deki tiyatrofestivaline götürmüfltük. Ayr›cadeneysel baz› oyunlarsahneliyorduk veya bizzatkendimiz çeviriler yap›yorduk.

T

Yaz›: Metin GÖKSEL ’95 - Sevilay SARAL ’90 - Celal MORDEN‹Z ’00ANMA

Tiyatro sanatç›s› Ali Taygun’u (RC ’61) geçti¤imizay yitirdik. Robert Kolej tiyatro gelene¤inin önemlitemsilcilerinden olan Ali Taygun’u, Bo¤aziçiÜniversitesi Yay›nlar› taraf›ndan yay›nlananMimesis Tiyatro Çeviri Araflt›rma Dergisi’nin1999 tarihli 7. say›s›nda BGST Tiyatro Bo¤aziçimensuplar› Sevilay Saral ve Metin Göksel’inyapt›¤› söylefliden kampüsteki tiyatro döneminiyans›tan bir bölümle an›yoruz. Söyleflinin tümünühttp://www.bgst.org/tb/yazilar/s_altygn.aspadresinden okuyabilirsiniz.

Sahneden bir y›ld›zgeçti

40 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Tiyatroda epeyceyo¤unlaflm›flt›k.

Bakt›m olacak gibide¤il, mühendislikten

ayr›ld›m. Bütünzaman›m› tiyatroda

geçirmeye bafllad›m.

Page 43: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 41

Örne¤in Nedim Göknil, Kafka’y›sahneye koymufltu; Tar›k Okyaydiye çok iyi bir tiyatrocuarkadafl›m›z vard›, o oynam›flt›.Ben Genet’nin Les Neigres’iniçevirmifltim, Karalar ad›yla.

Tiyatroda epeyce yo¤unlaflm›flt›k.Bakt›m olacak gibi de¤il,mühendislikten ayr›ld›m. Bütünzaman›m› tiyatroda geçirmeyebafllad›m. Stage Studio diye birçal›flma bafllatt›k. Orada yenibafllayanlar› tiyatroya al›flt›rmakiçin tek perdelik sahnelemedenemeleri yap›yorduk. Art›kprofesyonel oldu¤umuzu,ustalaflt›¤›m›z› düflünüyorduk.Stage Studio önemli bir çal›flmayd›.Yazlar›m›z› da tiyatrodageçiriyorduk. Okul kapan›r, amabiz yine Social Hall’da çal›flmayadevam ederdik. Art›k profesyonelgibi olmufltuk.

Tiyatro çal›flmalar›na kaç kiflikat›l›yordu?Otuz kifli. Az say›da k›z da vard›aram›zda. Zaten bütün okul 1500kifliydi o zaman. Herkesin birbiriniçok iyi tan›d›¤›, birbirini çok iyibildi¤i bir ortam vard›. Büyükler

küçükleri pek tan›mazd› amaküçükler büyükleri çok iyi tan›rd›.Örne¤in, ben Engin Cezzar’›tan›rd›m. O beni hat›rlamaz amaben onu tan›rd›m. fiu anda halavar m› bilmiyorum ama bizimdönemin çok önemli bir özelli¤ivard›: Amerikal›, “misyoner”diyemeyece¤im, çünkü din taraflar›kuvvetli de¤ildi, ama “ayd›nlanmamisyoneri” diyebilece¤imiz hocalarvard›. Amerika’daki hayattan pekmemnun olmayan, üniversiteyibitirmifl, biraz da macera arayan,yarat›c› yan› kuvvetli insanlar gelipçok küçük ücretler karfl›l›¤›ndaRobert College’a hoca oluyorlard›.Tabii o zamanlar anlayam›yordukbunlar›, flimdi geriye dönüpbakt›¤›m›zda anlayabiliyoruz. Buinsanlara kalmalar› için evveriliyordu ve bu evler AntikGrek’te oldu¤u gibi birerakademiye dönüflüyordu. Derslerbitti¤inde bu evlere gidiliyor,sohbetler ediliyor, dünyakurtar›l›yordu. Çay, kahve, bazeniçki bile içiliyordu. ‹ngilizcegelifliyor, kültür art›yordu. Buhocalar›n her biri ayn› zamandabir kültürel faaliyetin bafl›ndabulunuyordu. Örne¤in, Boyd

vard›. Boyd ola¤anüstü biriydi.Kendini tiyatroya adam›flt›. RobertCollege Oyuncular›’n› yönlendirenkifli oydu. Bize ilk tiyatro bilgilerinivermifl, tiyatroyu sevdirmiflti.Boyd’a K›z Koleji’nde karfl›l›k gelenkifli Mrs. ‹z’di. Ama onlar birazdaha muhafazakard›. K›z Koleji ileiliflkilerimiz önemliydi, çünkübizim okulda çok az say›da k›zvard›. K›zlarla iliflki kurman›n yolutiyatrodan geçiyordu. Daha sonratiyatronun yan› s›ra folklor daönem kazand›. Daimi leyli olanlarlahafta sonu eve ç›kanlar aras›ndabir çeliflki vard›. Bu bir bak›ma‹stanbul/Anadolu çeliflkisiydi.‹stanbul taraf› daha çok tiyatroyayönelirken, Anadolu taraf› daha

Amerika’daki hayattan pek memnunolmayan, üniversiteyi bitirmifl,

biraz da macera arayan, yarat›c› yan›kuvvetli insanlar gelip çok küçük

ücretler karfl›l›¤›nda Robert College’ahoca oluyorlard›. Tabii o zamanlar

anlayam›yorduk bunlar›, flimdi geriyedönüp bakt›¤›m›zda anlayabiliyoruz.

Ali Taygun’un2003 y›l›nda‹stanbul fiehirTiyatrolar›’ndayönetti¤i vebaflrolündeoynad›¤›“Meraki” adl›oyundan...

Page 44: bogazici dergi ocak'10

42 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

çok folklora yöneliyordu. K›zKoleji’yle iliflki kurabilmek içintiyatro da folklor da önemliydi.Ama bizim bir avantaj›m›z vard›:K›z Koleji’nde yap›lan oyunlar›nprovalar› orada yap›l›yordu.

Robert College’da sizden öncede profesyonel olmufl kiflilervar, 50’lerden bafllay›p 70’lerekadar süren bir trend var.Ben belirgin üç dönemin oldu¤unudüflünüyorum. 50’lerde önceHaldun Dormen’ler, TunçYalman’lar, fiirin Devrimler var.Ondan sonra Engin Cezzar’lar,Genco Erkal’lar gelir. Arada birkopukluk oluflur ve sonra bizimjenerasyon gelir. Zaten daha sonrabitiyor.

50’lerden 60’lara geçerken 27May›s belirgin bir dönümnoktas› oluyor. 27 May›s sizlerinas›l etkilemiflti?27 May›s’a kadar Robert Collegekendi içine kapal›, apayr› bir

dünyayd›. Oradan yetiflenlerAmerikanvari bir hayat›nTürkiye’deki temsilcileri olurlard›.D›fl dünyayla irtibat› yoktu.Ö¤rencilerin ço¤u leyliydi zaten.Bir de o zaman RumeliHisarüstü’nün nas›l bir yeroldu¤unu unutmamak laz›m. Sizebir fley ifade etsin diye söylüyorum:Biz Kurtulufl’ta otururduk.K›z›ltoprak’a yazl›¤a giderdik.Denkler yap›l›r, kamyon tutulur,buzdolab› yüklenir, K›z›ltoprak’agidilir, bütün yaz orada kal›n›r,sonra dönülürdü. Yani, flimdiflehrin göbe¤i say›lan K›z›ltoprak,o zaman sayfiye yeriydi. Böyle birdünyadan söz ediyoruz. Böyle birdünyada College cehennemindibinde bir yerde say›l›rd›. Belkibiraz abart›yorum ama okulunbirkaç kilometre çevresinde hiçbirinsan, hiçbir canl› bulamazd›n›z.Bugün Kuzey Kampüs’ün oldu¤uyerde domuz çiftli¤i vard›. Tek birbina yoktu etrafta. Etiler diye biryer yoktu. Levent yeni yap›lm›flt›.‹sterseniz Levent’e da¤lardankoflarak gidebilirdiniz, e¤er kurtlarsizi yemezse. Bebek’e inmek bilebir macerayd›. fiimdi böyle yerdeokuyan insanlar›n dünyayla zatenfazla ilgileri olmaz. Fakat 27May›s’la birlikte d›fl dünyaya aç›lmae¤ilimi bafllad›. 27 May›s’ta ö¤rencihareketi bahane olarak kullan›ld›.Biz o zaman 27 May›s’› kendimizinyapt›¤›n› san›yorduk. Kimse

ö¤renciye el kald›ramazd›. Elkald›rmak bir yana ters bir laf bileedilemezdi. Çok kutsal bir fleydiö¤renci. Biraz onun fl›mar›kl›¤›vard› üzerimizde. ‹stanbulÜniversitesi’nde ilk iflgal eylemiyap›ld›¤›nda biz durumugazetelerden ö¤renmifltik. Neyapaca¤›m›za karar vermeyeçal›fl›yorduk. Sonunda birkaç kiflibireysel olarak Beyo¤lu’ndaki ›sl›kl›eylemlere kat›ld›k. Isl›kla ‘Olurmu böyle olur mu/Kardefl kardeflivurur mu’ çal›n›yor. Yine birkaçkifli, ‘Kolej olarak hiçbir fleyyap›lmad›’ deyip Bebek’e indi.Bebek’te karakolun önünden flöylebir geçtiler. Polisin yapt›¤› tek fley‘Ay›p olmuyor mu, beyler?’ demekoldu. Birkaç kifli daha sonra bireylemde yakaland›. Askerleryakalad›klar›n› cemseleredolduruyorlard›. Fakat cemseler10 km. ile gidiyorlard›. Arkada,yakalananlar›n yan›nda kimseyoktu. Tek tek atlay›p gidiyorlard›.Askerler gidecekleri yereulaflt›klar›nda, durup arkaya bak›p‘A, kaçm›fllar’ diyorlard›. Ortadabiraz dan›fl›kl› bir dövüfl var. Buolaylardan sonra anlafl›ld› kiKolej’in d›fl dünyayla irtibat› çokzay›f. O s›rada Kolej’in yap›s›ndade¤ifliklikler yap›ld›. Eski akademive kolej sistemi yerini lise veyüksek okula b›rakt›. Anadolu’daokuyan baz› baflar›l› ö¤rencileribursla Kolej’e getirme politikas›bafllad›. O zamana kadar daha çokparal› okuldu. O ö¤rencilerin okulagetirdikleri bir fleyler vard›. Örne¤inbirisi ‘Ben Bal›kesir Lisesi’ndeyken’diye bafllay›p anlatmaya devamediyordu. Böylece ‘Bal›kesir’ diyebir yerin oldu¤u ö¤renilmifloluyordu. Bir tan›flma, bir

1983 y›l›nda Ali Taygunhapishanedeyken kendisiniziyarete gelen Arthur Miller veHarold Pinter. Kendisiylegörüflmesine izin verilmeyinceonlar da evini ziyaret ettiler veOrhan Taylan’›n yapt›¤› AliTaygun portresini aralar›na al›pbu foto¤raf› çektirdiler.

Üniversitesi’nde ilk iflgal eylemiyap›ld›¤›nda biz durumu gazetelerdenö¤renmifltik. Ne yapaca¤›m›za kararvermeye çal›fl›yorduk. Sonunda birkaç

kifli bireysel olarak Beyo¤lu’ndaki›sl›kl› eylemlere kat›ld›k.

Page 45: bogazici dergi ocak'10

1943’te do¤an, Robert Kolej’i bitirdikten sonra ayn› okulunyüksek bölümünü (‹ngiliz Dili ve Edebiyat›) tamamlayan AliTaygun, 1969’ta ABD’deki Yale Üniversitesi’nden tiyatroyönetmenli¤i dal›nda “Master of Fine Arts” derecesiyle mezunoldu.Bir süre Kent Oyuncular›’nda çal›flan Taygun, 1974’te fiehirTiyatrolar›’na girdi. Ankara Birlik Sahnesi, Ankara Ça¤daflSahne, Ankara Devlet Tiyatrosu ve Ankara Devlet Operas›’ndaoyunlar sahneledi.

12 Eylül 1980 darbesiyle tiyatrodan uzaklaflt›r›ld›. 1977’deevrensel bar›fl› savunmak amac›yla yazarlar›n, siyaset ve biliminsanlar›n›n kat›l›m›yla kurulan ve 1980’de kapat›lan Bar›flDerne¤i üyelerinden olan Taygun, Bar›fl Derne¤i davas›ndayarg›lananlar aras›ndayd›.1989’da beraat etmesine kadar hayat›n› mahkeme vetutukevlerinde geçirdi. “Bar›fl hayatt›r, insand›r, sanatt›r; ifltebu nedenle, bir kültür adam› olman›n bilinci ve gere¤iyle benbar›fl saf›nday›m. Bar›fl Derne¤i’ndeyim” sözleriyle bar›flsavunucular› aras›nda yer ald›.

1989’da Helsinki Watch taraf›ndan dünyan›n önde gelen oninsan haklar› gözlemcisi aras›nda kabul edilmiflti. Danimarka’dakiPL Vakf›’n›n ödülünü de Uluslararas› Af Örgütü’yle (UAÖ)paylaflt›.Yarg›land›¤› davalardan aklanmas›n›n ard›ndan fiehirTiyatrolar›’na dönen ve 1993’ten bu yana TV yap›mc›l›¤› dayapan Taygun, baflta Shakespeare olmak üzere ‹ngilizce’denbirçok oyun çevirdi, uyarlamalar yapt› ve “Masal Bahçesi” adl›bir oyun yazd›.Sanatç›n›n 1977’den bu yana birçok gazete ve dergide tiyatro,seyirlik sanatlar, estetik, felsefe ve siyaset konular›nda yaz› vemakaleleri yay›nland›.

1996’da Habitat aç›l›fl› için “Lirik Tarih Gösterisi”ni tasarlay›pgerçeklefltiren Taygun, birçok sinema ve dizi filmde, tiyatrooyununda rol ald›.

fiehir Tiyatrolar›’nda yönetmen olarak görev yapan ve YeditepeÜniversitesi ve Kadir Has Üniversitesi’nde tiyatro dersleri verenAli Taygun’un yönetti¤i baz› oyunlar ise flöyle: Viflne Bahçesi,Leyla ‹le Mecnun, Godot’u Beklerken, Macbeth, A¤r› Da¤›Efsanesi, Mösyö Buterfly, Üç K›z Kardefl.

Ali Taygun kimdir?

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 43

kaynaflma bafll›yordu, birtak›m gerilimler de ortayaç›km›flt› onlar›n gelifliyle. Sonuçta d›fl dünyaya ilgiartmaya bafllam›flt›. 27 May›s günü Ayd›n Menderes’iokuldan al›p götürmüfllerdi. Kolej’de ö¤renciydi ozaman. ‹ster istemez d›flar›da nelerin olup bitti¤ihakk›nda merak büyüyordu.

Okulda ö¤renci derne¤i veya ö¤renci birli¤itüründen örgütlenmeler var m›yd›?Eskiden Student Council’›m›z vard›. Son derece liberalbir yap›lanmayd›. Mahkemeler vard›. Her s›n›ftan birjudge seçilirdi. Bir okul mahkemesi vard›. Ö¤rencilerbirbirini mahkemeye verirler, sonra duruflmalar yap›l›rd›.Diyelim birisi borç alm›fl ama ödememifl veya topoynarken gelmifl topuna tekme atm›fl, gidip onumahkemeye veriyorsun. Hakimler aralar›nda toplan›pkarar veriyorlard›. Normal liselere göre çok demokratikbir ortam vard›. Fakat yüksek okul haline gelince buifllemedi. Türk sistemine geçmek gerekli oldu. Ö¤rencibirlikleri, ö¤renci dernekleri kuruldu. Her okulun birö¤renci derne¤i vard›. Bu derneklerin bir arayagelmesiyle ö¤renci birlikleri olufluyordu. Böylece ilkdefa federasyonla karfl›lafl›ld›: Türkiye Milli TalebeFederasyonu. TMTF Ca¤alo¤lu’ndayd›. Bizi ça¤›rd›lar:“Buraya herkes geliyor. Siz niye gelmiyorsunuz? Mars’tayaflam›yorsunuz” dediler. Gittik toplant›lara. Birdenbirebambaflka konular›n tart›fl›ld›¤›n› gördük. Biz felsefefilan derin gidiyoruz. Oralarda daha güncel sorunlartart›fl›l›yor: Yemekhane sorunu, vs. Ayn› dönemdefestivaller yap›l›yordu. TMTF’nin organize etti¤i bufestivallerin benzeri bir daha yap›lamad›. Otuz ülkedenö¤renci gruplar› geliyordu. Beyo¤lu Caddesi bir festivalalan›na dönüflüyordu. Günde üç dört oyunseyrediyorduk. S›cak Temmuz ay›nda t›kl›m t›kl›mdolu oluyordu salonlar. Herkes birbirini seyrediyor,elefltiriyor, büyük bir heyecan yaflan›yordu. Hiçunutmam; 65’ti galiba, Vas›f Öngören o s›radaAlmanya’da, bir Alman toplulu¤uyla beraber gelmiflti.Brecht çal›flmas› yapm›fllard›. Böylesi bir canlanma,birbirini tan›ma dönemi yaflan›yordu. Festival büyükbir organizasyondu. Ö¤renciler organize ediyordu.Para ihtiyac›n›n karfl›lanmas› için Federasyon flebekesatar, oradan pay al›rd›. Daha baflka kaynaklar› varm›yd› bilmiyorum. Biz üç y›l festivale kat›ld›k. Bu üçy›l benim etkili oldu¤um dönemdir. San›yorum 62-63-64 veya 63-64-65 y›llar›yd›.

Eskiden Student Council’›m›z vard›.Son derece liberal bir yap›lanmayd›.Mahkemeler vard›. Her s›n›ftan birjudge seçilirdi. Bir okul mahkemesi

vard›. Ö¤renciler birbirini mahkemeyeverirler, sonra duruflmalar yap›l›rd›.

Page 46: bogazici dergi ocak'10

Yaz›: Hande AKSOY ’03Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

KÜLTÜR-SANAT

ilgi kirlili¤i ça¤›nda her okudu¤unuza inan›rm›s›n›z? Ya da teknolojinin s›n›rs›zimkanlar›n› fütursuzca kullanabilen görseliletiflim araçlar›n›n size her dakika sundu¤u

bilgilere... Yoksa olay an›ndan görüntüleri, elimizeflimdi ulaflan haberleri, güvenlik kameralar›ndanal›nan sahneleri ve gözümüzün içine baka bakaokunan geliflmeleri kan›ksad›k m› art›k?

Ifl›l E¤rikavuk ’03 benim do¤rudan sordu¤um busorular› ça¤dafl sanat›n farkl› ifade biçimleriyleönümüze ç›kar›yor. YARATTI⁄I H‹KÂYELERGERÇEK OLAMAYACAK KADAR GAR‹P, AMAYOK SAYILAMAYACAK KADAR DA GERÇEKÇ‹...Onun kulland›¤› yöntemlerdeki do¤rudanl›¤›n› veçal›flmalar›nda yaratt›¤› etkiyi yads›mak kolay de¤il.Video çal›flmalar›, canl› performanslar› ve gazeteyaz›lar›yla ça¤›na ve yaflad›¤› çevreye dairyorumlar›n› paylafl›yor. Son olarak 11. Uluslararas›‹stanbul Bienali kapsam›nda video çal›flmas› veRadikal gazetesi Pazar ekinde bir kurgu/habersanat severlere ulaflt›.

‹stanbul’un en önemli ça¤dafl sanat etkinliklerindenbiri olan ve dünyan›n da yak›ndan izledi¤i Bienal’deyer almak çok önemli bir baflar›d›r. Hem çal›flman›z›nBienal çerçevesine uygun olmas› hem de belli birestetik seviyenin üstünde olmas› gerekir. ÖncelikleIfl›l’›n çal›flmalar›n›n, Bienal’in ‘‹nsan neyle yaflar?’sorusuna nas›l bir aç›l›m sa¤lad›¤› ve bu sürecenas›l dahil oldu¤unu konufluyoruz.

B

44 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Ça¤dafl sanat alan›nda yapt›¤›çal›flmalarla ismini duyuranmezunumuz Ifl›l E¤rikavuk ’03 ile‹stanbul Bienali’nin en ilgi çekeneserleri aras›nda yer alançal›flmalar›ndan yola ç›karak,ça¤dafl sanat eserlerinin neyi nas›lsöylediklerini ve ülkemizdeki genelalg›y› konufltuk.

Yaratt›¤› hikâyeler gerçekolamayacak kadar garip, ama yoksay›lamayacak kadar da gerçekçi...

Page 47: bogazici dergi ocak'10

Ifl›l, Bienal’in tema sorusu ‘‹nsanneyle yaflar?’›n medyada daha çokdirekt anlam›yla yans›t›ld›¤›n›söylüyor: “Sanki bu soruyado¤rudan cevap verilmesigerekiyormufl gibi bir alg› yarat›ld›.Asl›nda temel teorik çerçeveyiortaya koyan jenerik bir soruydubu. Daha çok sanatç›lar›n içindebulunduklar› ça¤› sosyal ve politikolarak nas›l alg›lad›klar›n›,yorumlad›klar›n› ve buna nas›lalternatifler yaratt›klar›n›sorgulayan bir çerçeve sunuyordu.Ben de çal›flmalar›mda do¤rudanbir cevapla de¤il, oluflturulanteorik çerçeve içinde farkl› biryorum olarak yer ald›mBienal’de.”

K›sac›k bir not:Brecht’in ‘Üç Kuruflluk Opera’adl› oyununda yer alan bir flark›d›r‘‹nsan neyle yaflar?’. Brechtdeyince akla ilk gelen deyabanc›laflt›rma tekni¤i’dir.Bienal’i ve Ifl›l’›n çal›flmalar›n›anlamland›rabilmek için bu çokkapsaml› tart›flmalar›n konusuolan teknikten k›sacabahsedelim. Brecht sanateserlerinin güçlü birözdeflleflmeyle gelen sa¤alt›myaratmas›ndan ziyade,izleyenlerin zihninde k›r›lmalarmeydana getiren ve izleyenlerisorgulamaya yönelten çeflitlisahneleme teknikleri gelifltirdi.Bunlar Brecht’in sanat yaflam›boyunca araflt›rd›¤› ve zamaniçinde farkl›laflan çal›flmalard›r.

Ifl›l’›n Bienal kapsam›ndasergilenen çal›flmalar›:

GÜL: Bienal’de TütünDeposu’nda sergilenen videoenstelasyonu.

Ifl›l tamamen kendi kurgusu olanbir hikâyeyi röportaj fleklindesunuyor. Her gün haberlerdeduymaya al›flt›¤›m›z, içeri¤ini art›kkan›ksad›¤›m›z bildik bir hikâyeolarak bafllayan video, absürd birsona ba¤lan›yor. Röportaj yap›lankad›n, töre cinayetinden kaç›p

bir sirke kat›l›yor. Böylece hemfarkl› bir sonla alternatif birsenaryo yaz›l›yor, hem de gerçekve kurgu iliflkisi sorgulan›yor.Karakterin bir töre cinayetikurban›yken, kaçarak birkahramana dönüflmesi,teslimiyetçi de¤il alternatif birsona ba¤lanmas› anlam›ndaBienal’in çerçevesine rahatl›klaoturtulabiliyor. Kurgu vegerçekli¤in iç içe geçmesi,oyuncunun s›k s›k oynad›¤›rolden s›yr›larak kurgu karakterinisorgulamas›, ak›fl hakk›ndayorumlar yapmas› Ifl›l’›nçal›flmas›n› Brechtiyen bir çizgiyetafl›yor. Bu flekilde seyirci de aktifhale geliyor. Seyircilerin kurgununfark›na vard›r›p, onlar›n gerçekve kurgu aras›nda gidip gelmesinisa¤l›yor. Böylece bu iki boyutaras›ndaki duvar kalk›yor vegeçiflken bir yap› kuruluyor.

GAZETE ÇALIfiMASI: Ifl›l’›nikinci Bienal çal›flmas› birgazete projesi.

“12 Eylül’le ilgili oldum olas› birçal›flma yapmak istemifltim.Bienal’in aç›l›fl›n›n da 12 Eylül’edenk gelmesi iyi bir vesile oldu.Bu anlamda Radikal de destekoldu ve Bienal’in aç›l›fl›n›nyap›ld›¤› 12 Eylül Cumartesi günü,Radikal’in Cumartesi ekinde 12Eylül’le ilgili kurmaca bir haberimyay›nland›.”

Habere göre 12 Eylül 1980 tarihinitakip eden günlerde bir grup insankaç›r›larak bir kütüphaneyekapat›l›yor. ‹ki y›l boyunca oradatutulan bu kiflilere çeflitli bafll›klarveriliyor ve bu bafll›klarla ilgili

haberleri bulmalar› isteniyor.Bulduklar› haberleri onlaraemredildi¤i flekilde de¤ifltiriyorlar.Haber de¤ifltirmek asl›nda tarihibozmak ve koflullara uygun olarakyeniden yazmak... Yaz› gazetede,alt›nda “Bu bir Bienal Projesi’dir”ibaresiyle yay›nland›.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 45

Ifl›l E¤rikavuk kimdir?

1980 y›l›nda do¤an Ifl›l E¤rikavuk, 2003 y›l›ndaBo¤aziçi Üniversitesi'nde ‹ngiliz Dili veEdebiyat› bölümünden mezun oldu. Ard›ndanThe School of The Art Institute of Chicago’daPerformans Sanat› üzerine master yapt›. Yak›ntarihte ‹stanbul’a geri döndü ve Bo¤aziçiÜniversitesi’nde performans ve video sanat›üzerine lisans dersleri verdi. Halen BilgiÜniversitesi'nde bu dersleri vermeye devamediyor ve Hürriyet Daily News’te güncelhaberler yaz›yor.

Çal›flmalar›mdado¤rudan bir cevapla

de¤il, oluflturulan teorikçerçeve içinde farkl› biryorum olarak yer ald›m

Bienal’de.

Page 48: bogazici dergi ocak'10

46 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

“Bu kurgu/haber 12 Eylül’üntarihi de¤ifltirdi¤ine dair sembolbir hikâye oldu¤u kadar Kafkaeskbir havas› da var. Absürd vekaranl›k. Burada ortayaç›karmaya çal›flt›¤›m 12 Eylül’ünbizim taraf›m›zdan ne kadarkan›ksanm›fl oldu¤u... Bu tarihdilimiyle ilgili bize ulaflan haberlerne kadar absürd olursa olsun, odönem o kadar kan›ksanm›fl ki

insanlar bu haberleri absürdolarak alg›lam›yorlar. O dönemlealakal› her fley bize normalgeliyor.”

Kurgu ve gerçeklik iliflkisi Ifl›l’›ntüm çal›flmalar›n›n bel kemi¤inioluflturuyor. Ifl›l çal›flmalar›nda“hikâye anlat›c›l›¤›”ndan asla ödünvermiyor. Onun için önemli olananlatmak istedi¤i ak›fl›n en iyihangi yolla izleyecisine geçece¤inibulmak. Bu bazen bir videoçal›flmas› olabildi¤i gibi bazen canl›bir performans ya da Bienal’deRadikal Gazetesi’ylegerçeklefltirdi¤i gibi çeflitlimecralar›n dahil edildi¤i farkl› birproje olabiliyor.

“Asl›nda gerçeklik dedi¤imiz fleyherkesin kiflisel kurgusu de¤ilmidir? Gerçek ve kurgu aras›ndakiçizgiyi absürd hikâyeler anlatarakihlâl ediyorum. Mesela kufl gribineçare bulan ve ABD’de yaflayanIrakl› bir doktor, sirke kaçan birkad›n, kütüphaneye kapat›lan birprofesör anlat›lar›mdaki absürdkarakterlere bir kaç örnek... Amatüm anlat›lar›m›n temelinde‘hikâye anlat›c›l›¤›’ var çok bariz

bir flekilde. Hikâyeninba¤lam›ndan kopmakistemiyorum. 2000’den beri çeflitlikurulufllarda gazetecilikyap›yorum. fiu anda da TurkishDaily News’de çal›fl›yorum.Gazetecilik de bir anlat›c›l›kasl›nda ve hepsinin temeli BÜ‹ngiliz Dili ve Edebiyat›’nadayan›yor. Ben bir edebiyatmezunuyum ve metinler benimiçin hep çok önemli oldu.”

“E¤er anlatmak istedi¤imi bir videoenstelasyonu daha iyi ortayakoyuyorsa video çal›flmay› tercihediyorum. Ayr›ca sanatçal›flmalar›m›n aktivist bir yan›olmas›n› isterim hep. Amac›minsanlar› dürtmek, fark›ndal›kyaratmak. Ça¤dafl sanat bize buolanaklar› sa¤l›yor. Benim gibisoyut sanatla u¤raflmayanlar,içinde yaflad›¤›m›z politik ve sosyaldurumlarla örtüflen, gerçeklikleiliflkili ifller yap›yorlar.”

Gazetecilik de Ifl›l’›n hayat›ndaönemli bir yer tutuyor. Fakatgazetecilik ne kadar aktar›m› vebilgilendirmeyi içeriyorsa, sanatda o kadar sorgulamay›,kurgulamay› içeriyor.Hatta Ifl›l’›n kültür sanat muhabirli¤iyapmad›¤›n›, bire bir Türkiye’dekipolitik gündemi takip edenhaberler yapt›¤›n› belirtmek gerek.

“Gazetecili¤in sa¤lad›¤› do¤rudanbir dil var. Bu sayede politik vesosyal konularla ilgili olgular›daha rahat tart›flabiliyorumgazetecilik platformunda. Sanatda gazetecili¤i sorgulayabilece¤imolanaklar sa¤l›yor. Ama benimiçin öncelik yaz›, önemli olananlataca¤›m hikâye... Gazetecilikve performatif sanat, banaakl›mdaki hikâyeyi anlatmak içinsa¤lad›klar› olanaklarla varoluyor.”

Sanatla u¤raflmak, ça¤dafl sanatyapmak... Bu fikirle büyümüyoruz.Resim dersi, beden e¤itimi veflüt çal›nan müzik dersiö¤rencileriyiz biz. Sanat›n bu

Ifl›l E¤rikavuk’un son dönemdekat›ld›¤› sergiler:

11. Uluslararas› ‹stanbul BienaliEndgame, LoopSpace, Seoul, South Korea.Moment of Agency, Kunst Müzesi, Basel, ‹sviçreThe Interview, Boots Contemporary Art Space,St.Louis, USA,Gerçekçi ol, imkâns›z› iste, Karfl› Sanat, ‹stanbul.Melez Anlat›lar, Aksanat, ‹stanbul.

Asl›nda gerçeklik dedi¤imiz fleyherkesin kiflisel kurgusu de¤il midir?Gerçek ve kurgu aras›ndaki çizgiyi

absürd hikâyeler anlatarak ihlâlediyorum.

Page 49: bogazici dergi ocak'10

Pan

el

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 47

biçimiyle çok s›kl›kla dirsek temas›kuram›yoruz. Ifl›l’›n yolu nas›lburaya vard›?

“Asl›nda üniversitede son s›n›ftaald›¤›m bir sanat dersi, banasanat›n farkl› yönlerinin deolabilece¤ini gösterdi. Bu yüzdensanatla ilgili okumaya devametmek istedim. Bölüm baflkan›m›zOya Baflak’›n deste¤iyle bursald›m ve Chicago’ya gittim. TabiiChicago’ya gitti¤imde çal›flmakistedi¤im alanla ilgili çok az fleybildi¤imi keflfettim.”

Ifl›l Türkiye’ye döndükten sonra,sadece bir performans sanatç›s›olarak de¤il ayn› zamanda bire¤itimci olarak da ö¤rendikleriniaktar›yor. Ça¤dafl anlat›m tekniklerive sanat tarihini, bu konular›nmerakl›s› ö¤rencilerle paylaflt›¤›dersler veriyor bir yandan da...

“BÜ’de bir sanat departman› yokama ‹ngiliz Dili ve Edebiyat›ndaFA alt›nda aç›lan sanat derslerivar ve çok ilgi görüyor. Ben de

burada ‘Ça¤dafl SanatSeminerleri (1980 sonras›)’ ad›alt›nda bir seminer serisi verdim.Sanat kulüplerinden, mühendislikve di¤er sosyal bölümlerden baya¤›ilgi gördü ders. Ard›ndan Sabanc›Üniversitesi’nde ders verdim. fiimdide Bilgi Üniversitesi’nde bu dersleredevam ediyorum.”

Son olarak daha fiziksel flartlardanbahsetmek istiyorum. Bu alandaçal›flmalar yapan sanatç›lareserlerini sergileyecek platformlar›rahatl›kla bulabiliyor muTürkiye’de?

“Son befl y›ld›r ça¤dafl sanatla ilgilimekan çok artt›. Çal›flmalar›n›z›sergileyebilece¤iniz bir hayli alanvar. Ama bence ortada farkl› birproblem var. fiu anda yaflanansergileme s›k›nt›s›ndan çok,yap›lanlar üzerine teori kuran,kalem oynat›p elefltiri yazan yeterlikiflinin olmamas›. Rahats›zl›kveren de bu. Bazen her fleyi kendikendimize yapt›¤›m›z›düflünüyorum.”

K›saca Ifl›l E¤rikavuk Kronolojisi:

D‹NK: Hrant Dink’in ölümünün ard›ndankaydedilen video çal›flmas›.

INFAMOUS LIBRARY: Bienal kapsam›ndaRadikal Cumartesi ekinde yay›nlanan haberinvideo çal›flmas›. 12 Eylül’den sonra kaç›r›larakbir kütüphaneye kapat›lan bir profesörleröportaj yap›lmaktad›r. Profesörü oynayanoyuncu, elindeki metinden ç›karak hikâyeyisorgular, oyuncu olarak oynad›¤› karakterinkriti¤ini yapar.

SNAPSHOT: Bir canl› performans çal›flmas›.Kat›l›mc›lar, bir döneme ait haber bafll›klar›ndanistediklerini seçerler ve o haber bafll›¤›n›n alt›nakendi hikâyelerini yazarlar. Yaz›lan hikâyelergerçek bir haber spikeri taraf›ndan gerçekhabermifl gibi okunur. Kat›l›mc›lar kendiyazd›klar› hikâyenin, gerçek bir ana haberhavas›nda nas›l da gerçek haberler gibiciddiyetle okunmas›na flahitlik eder.

THE INTERVIEW: Kufl gribine çare bulan veAmerika’da Irakl› bir bilimadam›yla yap›lan birröportaj›n video kayd›d›r. Savafl sonras›ndakigöçü sorgulamaya dair bir çal›flma.

PANEL: Ifl›l E¤rikavuk taraf›ndan yaz›lm›fl birsanat tart›flmas›n› canland›ran ve yaz›l›metindeki rol meslekleri gerçek hayattakimeslekleriyle ayn› olan 4 kiflinin gerçeklefltirdi¤ibir panel/canland›rma. Ifl›l zaman zaman ak›fl›kesintiye u¤rat›yor, oyuncunun gerçekte olsabu duruma nas›l tepki verece¤ini soruyor veböylece oyucunun rolünü sorgulamas›n› istiyor.

Anl›k Görüntü ‹stanbul

Foto

: Osm

an B

ozku

rt

Foto

: Osm

an B

ozku

rt

Page 50: bogazici dergi ocak'10

48 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Foto: Teoman GÜRZ‹H‹NÜN‹VERS‹TEDEN PORTRELER

Üstün baflar›l› bir genetikbilimcive bir biyomekanik mühendisi

Bölümü: Moleküler Biyoloji ve Genetik

E¤itimi:• Doktora - Genetik Bölümü, 2002 - Köln Üniversitesi• Yüksek Lisans - Moleküler Biyoloji ve Genetik Böl.,1995 - Bo¤aziçi Üniversitesi• Lisans - Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü,1994 - Bo¤aziçi Üniversitesi

Yrd. Doç. Dr. Arzu Çelik neler yap›yor:Araflt›rma konular› iki konuda yo¤unlaflmaktad›r. Bunlar›nbirincisi göz geliflimi s›ras›nda ayn› gibi görünen hücrelerinnas›l farkl›laflt›klar›n› ve yeni ifllevler kazand›klar›n›ö¤renmektir. Göz geliflimi ve farkl›laflmas› s›ras›ndakiherhangi bir hata göz hastal›klar›na yol açmaktad›r.‹kinci çal›flma konular›ndaki amaçlar› ise çal›flt›klar›model sistemleri Drosophila melanogaster (sirke sine¤i)ve Danio rerio’yu (zebrabal›¤›) genetik hastal›klara sebepolan genlerin ifllevlerini irdelemek için kullanmak.

Ödüle lay›k görülen çal›flmalar›:Ödüle lay›k görülenin, belli bir çal›flmas› de¤il, doktorasonras›nda yapt›¤› çal›flmalar›n›n toplam› oldu¤unu

Bo¤aziçi Üniversitesi’nde tüm dünyada en önemli bilimsel geliflmelerin yafland›¤›interdisipliner alanlarda birçok proje gelifltiriliyor. Üniversiteden Portreler dizimizde bukez farkl› disiplinler yoluyla insan göz ve koku sistemi geliflimi, genetik hastal›klar›noluflumu ve kas-iskelet sistemi biyomekani¤i üzerine çal›flarak belki de ileride t›ptakullan›lacak yöntemlerin geliflmesine katk› sa¤layan iki akademisyeni konuk ediyoruz:2007 y›l›nda Avrupa Moleküler Biyoloji Organizasyonu’ndan Stratejik Geliflme veEntegrasyon hibesi alan ve 2008’de Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Genç Bilim ‹nsan›Ödülü’ne (GEB‹P) lay›k görülen Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr.Arzu Çelik ve yine 2008 y›l›nda hem TÜBA GEB‹P hem de BÜVAK Araflt›rmada ÜstünBaflar› Ödülü alan Biyomedikal Mühendisli¤i Enstitüsü’nden Yrd. Doç. Dr. Can Yücesoy...

düflünüyor. Görmemizi sa¤layanfotoreseptör hücrelerinin nas›lfarkl›laflt›klar›n›, farkl›laflma içingerekli genleri ve bu genlerinkodlad›klar› proteinlerin ifllevlerinitan›mlay› amaçlamakta. Buçal›flmalar› yapmak için çok geliflmiflolan sirke sine¤i Drosophilamelanogaster’› model olarakkullan›yor. Drosophila’datan›mlanan genlerin geneldeinsanlarda da benzerleri vard›r.Drosophila’da her genin sadece birversiyonu bulunmakta ve bu olguifllev analizlerini kolaylaflt›rmaktad›r.Bu yüzden bütün dünyadabiyolojinin birçok alan›nda modelolarak kullan›lmaktad›r. Türkiye’dehenüz bu yönde pekkullan›lmamakta. Çelik,Türkiye’deki bilimsel çal›flmalarayeni bir aç› getirmeyi, bu modelitan›tmay› amaçl›yor. Ayr›caDrosophila’da tan›mlayacaklar›genlerin uzun vadede insanlardagörülen göz hastal›klar›n›nbaz›lar›n›n anlanmas›na yard›mc›olaca¤›n› ümit ediyor.

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor:Doktora sonras› çal›flmalar›ndafotoreseptör farkl›laflmas› s›ras›ndarol oynayan iki gen izole edipifllevlerini tan›mlam›fllar. ‹ki gen içinde ilk defa, göz retinas›ndafarkl›laflman›n göstergesi olanrodopsin gen düzenlemesinde birifllevi gösterilmifltir. Bu genlerinin

koku alma sisteminde de benzerbir rol oynad›klar›n› düflünmekteve bu konuyu ayd›nlatmayaçal›flmaktalar. Ayn› zamanda yenigenler bulmak için bir taramayap›lm›fl ve flu anda o genlerinifllevlerini irdeliyorlar. Ayr›ca insandagöz hastal›klar›na sebep olangenlerin baz›lar›n›n Drosophila’dakibenzerlerinin ifllevlerini yok ederek,ayn› eksikleri gösterdikleri takdirdeayn› flekilde çal›flt›klar›n› düflünüpifllevlerini daha detayl›çal›flabileceklerini düflünüyor.

Çelik’in gözünden Bo¤aziçiÜniversitesi:“Bo¤aziçi Üniversitesinde Lisans veYüksek Lisans dönemlerimi geçirdimve hayat›m›n en güzel y›llar›yd›diyebilirim. Çok iyi bir e¤itimalman›n yan› s›ra en iyiarkadafll›klar› kurdu¤um zamand›.Yurt d›fl›na gitmeden bile geridönmeyi düflündüm hep ve iki y›lönce bu hayalim gerçekleflti.Bo¤aziçi Üniversitesi’ninakademisyen ve ö¤renci potansiyeliolarak Türkiye’deki en iyi Üniversiteoldu¤unu düflünüyorum. Burayadönemeseydim yurt d›fl›ndakal›rd›m. fiimdi bana sa¤lananlar›ndaha iyisini baflkalar›nasa¤layabilmeyi, Bo¤aziçi’nin dahada iyi araflt›rma yap›lan birÜniversite olabilmesi ve ad›n›n buflekilde an›lmas›n› sa¤lamak içinelimden geleni yapmak istiyorum.”

Yrd. Doç. Dr. Arzu Çelik

Page 51: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 49

Bölümü: BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü

E¤itimi:• Doktora - Makina Mühendisli¤iFakültesi, BiyomekanikMühendisli¤i Bölümü,2003 - University of Twente,Hollanda• Yüksek Lisans - MakinaMühendisli¤i Bölümü,1997 - ODTÜ• Lisans - Yabanc› Diller E¤itimiBölümü,1993 - ODTÜ

Yrd. Doç. Dr. Can Yücesoyneler yap›yor:Yabanc› dil edinimi ve anadilkayb›n›n biçimbilimsel araflt›rmaalan› Biyomekanik ve BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü’ndekurduklar› laboratuvarda çal›flmalar›kas-iskelet sistemi biyomekani¤ialan›nda odakl›. Son on y›ld›rspesifik olarak kas mekani¤inetamamen yeni bir bak›fl aç›s› getirenbir teorinin gelifltirilmesi ve bununyayg›n etkileri üstüne çal›fl›yor.Gelifltirdikleri teori, klasik kasmekani¤ini belirleyen konseptlerinaksine, kas kuvvetinin kemi¤esadece tendonlar üstünden de¤il,kas›n komflu kas ve kas d›fl›yap›larla entegrasyonunu sa¤layanba¤dokular üstünden, yanalyollardan da iletildi¤ini ortayakoyuyor. Yani kas fiberlerinin vekaslar›n yayg›n kabulden farkl›olarak ba¤›ms›z fonksiyonelbirimler olmad›¤›n› ve kasmekani¤inin bilinenden çok dahakarmafl›k oldu¤unu gösteriyorlar.Bu da sa¤l›kl› kas›n tamanlafl›lamayan mekanikdavran›fl›ndaki bilgi/yaklafl›meksiklerini giderme, çeflitlihastal›klar›n bilinmeyenetiyolojilerini anlama ve tedavidekullan›lan yöntemlerin net olmayaniflleyifl mekanizmalar›n› ortayakoyma, böylece daha optimalsonuç almak için yeni yaklafl›mlarbelirleme olana¤› veriyor.

Ödüle lay›k görülen çal›flmalar›:Yücesoy, çal›flmalar›n›n TÜBA ve

BÜVAK taraf›ndanödüllendirildilmifl olmas›n›nbirbirine entegre birden fazlasebebi oldu¤unu düflünüyor.Öncelikle, bilimsel bilgi üretkenli¤isa¤lanmas› ve katk›lar›n›nuluslararas› karfl›l›k bulmas›n›n(at›f, davetli konuflma ve makale,hakemlik, iflbirlikleri, vb) çokönemli oldu¤u görüflünde. Birdi¤er etkenin kulland›klar›yöntemler oldu¤unu düflünüyor:araflt›rmalar› tek bir kas fiberidüzeyinden tüm birey düzeyineçeflitli ölçeklerde yürütülüyor vehesaplamal› kas mekani¤i analizi,hayvan deneyleri, intraoperatif(ameliyat s›ras›nda) insandeneyleri, manyetik rezonansgörüntüleme ve hareket analizikulland›klar› ana yöntemlerioluflturuyor. Örne¤in, gelifltiripuygulad›klar› hesaplamal› kasmodeli literatürdeki belki de enaktif ve üretken model veintraoperatif insan deneyiyapabilen sadece çok az say›dagruptan biriler. Böylece klasikaraflt›rma yöntemlerine ek olarakçok ender uygulanabilen buyöntemleri ayn› çat›dabirlefltirebilmifl bir biyomekaniklaboratuvar› kurulmufl. En önemlinoktan›n ise anlaml› bilimselçal›flmalar için birincil koflul olanyenilikçili¤in kendi teorileri vesay›s›z implikasyonuna dayanançal›flmalar›nda oldukça yüksekolmas›. Bu bak›fl aç›s› kasmekani¤iyle ilgili neredeyse herbilginin tekrar düflünülmesigerekti¤ini söylüyor. Buna göre,önlerinde hem temel bilimsel hemde uygulamal› katk› vermek içinçok alan oldu¤unu düflünüyor.Eklem hareketini k›s›tlayanhastal›klar ve bunlar›n tedavisindekullan›lan cerrahi ve konzervatifyöntemlerin mekanikmekanizmalar› üstünde çokluklaçal›fl›yorlar. Örne¤in, spastisitetedavisinde kullan›lan ve kas içitendonun enlemesine kesilmesiniiçeren cerrahi yöntem(aponörotomi) üstüne cerrahlarasomut öneriler verebilecek durumagelinmifl.

fiu an bunlar üzerinde çal›fl›yor:Halen yürüttükleri projeler botoksetki mekanizmas›n›n, kassensörlerinin bilinenden farkl›rollerinin, spastik kas›n mekaniközelliklerinin araflt›r›lmas› vemanyetik rezonans görüntülemeile teflhis ve takip yöntemlerigelifltirilmesi üstüne. Yücesoy, kassonlu elemanlar modelleriningelifltirilmesinin özellikle makinamühendisli¤i mezunlar›m›z içinilginç yeni bir proje olabilece¤inidüflünüyor.

Yücesoy’un gözündenBo¤aziçi Üniversitesi:“Bilimsel katk› verebilmek içinözgür ve anlams›z hiyerarflikyap›lar›n olmad›¤› bir ortamaihtiyaç var. Bo¤aziçi Üniversitesibunu Türkiye’de en iyi sa¤layanüniversite kuflkusuz. BiyomedikalMühendisli¤i Enstitüsü de çokyetkin laboratuvarlar›n, üst düzeyiflbirli¤inin ve huzurlu bir çal›flmaortam›n›n oldu¤u bir birim. Bufaktörler mutlu ve baflar›l›çal›flmalar yürütmek içinfazlas›yla yeterli. Tek sorundünyada as›l bilimsel geliflmeninoldu¤u interdisipliner alanlar›nTürkiye’de hala do¤rukonumland›r›lamamas›. Ancak,bu konuda da Bo¤aziçi oldukçado¤ru bir tutum içinde.”

Yrd. Doç. Dr. Can Yücesoy

Page 52: bogazici dergi ocak'10

üresel ›s›nma, susuzluk, çevre kirlili¤i ve do¤alkaynaklar›n h›zla tüketilmesi, sürdürülebilirmaddelerdeki geliflmeler, iskan sahiplerininyeflil yap›laflma için artan talebi ve dünyada

devlet giriflimlerinin ve teflviklerinin benzeri görülmemiflseviyede olmas› sonucunda “yeflil bina” olarak tabiredilen gelece¤in yap›lar› ortaya ç›kt›. Binalar›n dünyadaenerjinin yaklafl›k üçte birini ve ülkemizde de %31’inikulland›klar› düflünülürse, do¤a ile bar›fl›k ve teknolojiyidaha yukar› çeken yeni bir vizyonun sürükledi¤i yeflilbinalar›n neden dünyada h›zla büyüyen bir pazar vekaç›n›lmaz sonu ertelemenin en önemli anahtarlar›ndanbiri olarak görüldü¤ü daha iyi anlafl›labilir. AmerikanYeflil Bina Konseyi’nden al›nan bilgilere göre, ülkede2005 y›l›nda konut d›fl› yeflil bina inflaat› %2seviyesindeyken, 2008 y›l›nda oran %10-12’ye ç›kt› ve2013 y›l›nda %20-25’e ulaflmas› bekleniyor. 2013 y›l›itibariyle tüm yeflil bina pazar›n›n (konut ve di¤erleri)flimdiki rakam olan 36-49 milyar dolar›n iki kat›naç›k›p 96-140 milyar dolara ulaflmas› bekleniyor.

KBir binaya “yeflil bina” unvan›n›yer seçimi, tasar›m, inovasyon,binada kullan›lan yap›malzemelerinin özellikleri, yap›mtekni¤i, at›k malzemelerin yenidenkullan›m› konular›ndaki seçiciyaklafl›mlar vermekte. 1988 y›l›ndaglobal sürdürülebilir binaçal›flmalar›n› yayg›nlaflt›rmak veh›z kazand›rmak amac›yla,temsiliyet hakk› ulusal anlamdabir kuruma verilebilen birkonseyler birli¤i olan Dünya YeflilBina Konseyi (WGBC) kurulmufl.

Ülkemizde 2007 y›l›nda sivil birçat› alt›nda kurulan Çevre DostuYeflil Binalar Derne¤i (ÇEDB‹K)ise yap› sektörünün sürdürülebilirilkeler ›fl›¤›nda geliflmesine katk›

Dünyada veülkemizdeki “yeflil bina”geliflmelerini araflt›rd›k,Çevre Dostu YeflilBinalar Derne¤i’ninülkemizdeki öncüçal›flmalar›yla tan›flt›k,“SürdürülebilirMimarl›k” ödüllüYüksek ‹nflaatMühendisi Dr. DuyguErten ’88 ve ilk “yeflil”kamu binam›za imzaatan EmreAltuncuo¤lu’ya (’08)görüfllerini sorduk.

50 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

DOSYAYaz›: Baflak KARA BAL‹BEYO⁄LU ’08

Hüs

eyin

Avn

i ‹nc

ekar

a Fe

n Li

sesi

yur

t bi

nas›

Yeflil binalar çölde bir kumtanesi olmaktan ç›k›p çözümolabilecek mi?

Page 53: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 51

Neden Yeflil ‹nflaat?

Yeflil binalar yayg›n binalarla karfl›laflt›r›ld›¤›ndadaha az enerji kayna¤› tüketirler:• Yeflil bina tasar›m›na yap›lacak %2’lik bir ek yat›r›m,sundu¤u avantajlarla gelecekte toplam inflaatmaliyetinin ortalama %20’si kadar bir tasarruf sa¤l›yor.• Yeflil binalar %26 az enerji tüketir.• Yeflil binalar›n bak›m maliyeti %13 düflüktür.• Yeflil binalar %27 daha yüksek yaflayanmemnuniyetine sahiptir.• Yeflil binalar›n sera gaz› emisyonu %33 dahadüflüktür.

Yeflil binalarda yaflayanlar daha üretken:• Yap›lan bir deney ile iyilefltirilmifl ayd›nlatma dizayn›ile bafl a¤r›lar›nda %27 oran›nda azalma kaydedilmesiaras›nda bir ba¤ oldu¤u saptand›. Bu a¤r›lar içinyap›lan harcamalar tüm çal›flanlar›n sa¤l›k sigortas›masraflar›n›n %0.7’sini oluflturuyor ve çal›flan bafl›nay›ll›k 35 dolara mal oluyor.• Çat› penceresiyle do¤al yolla ayd›nlat›lanma¤azalardaki sat›fllar di¤erlerine göre %40’a kadaryükseldi.• S›n›flar› gün ›fl›¤›n› çok alan ö¤renciler daha azalanlara göre bir y›lda matematik testlerinde %20 veokuma testlerinde ise %26 h›zla ilerleme kaydetti.• Yeflilin inovasyonu teflvik etti¤i yönündeki genelyarg›ya %57 kat›l›rken; %28 nötr ve %15 kat›lm›yor.• Kapal› ortamlarda yap›lan iyilefltirmelerin toplamsa¤l›k harcamalar›nda 17-48 milyar dolarl›k ve çal›flanperformas›nda da 20-160 milyar dolarl›k bir tasarrufusa¤layaca¤› tahmin ediliyor.

Yeflil binalarda yaflayanlar daha sa¤l›kl›:• Amerika’da insanlar zamanlar›n›n %90’›n› kapal›kap›lar ard›nda geçiriyor.• Amerikan Çevre Koruma Ajans› araflt›rmalar›nagöre kapal› ortam kirlili¤i seviyesi d›fl ortam kirlili¤inin10 kat›na kadar ç›kabiliyor.• Düflük havaland›rma seviyesi ve yüksek CO2yo¤unlu¤u aras›nda belirgin bir iliflki bulunuyor-buda yeflil binalar›n gelifltirilmifl sistemleriyle hasta binasendromunda (sick building syndrome) görülen ortakbir belirti.

Kaynak: Amerikan Yeflil Bina Konseyi (U.S. GreenBuilding Council)

sa¤lamak amac›n› tafl›yor. DünyadaWGBC alt›nda 12 tane konseylikstatüsü alm›fl dernek var, Avrupa’da‹ngiltere ve Almanya Yeflil BinalarKonseyleri tam üye statüsündeler.ÇEDB‹K de geçti¤imiz Eylül ay›nda,71 farkl› ülkede konsey olmayaçal›flan ülkeler aras›nda “emergingstatus” denilen ve konsey statüsüolmaya en yak›n üyelik statüsüneatlad›. Dernek, her üç ayda biryeflil bina e¤itimleri veriyor,dünyada önemli yeflil binasertifikalar›n›n uzmanlar›n› davetediyor ve ülkemizde yeflil binadenetçisi yetiflmesi için kiflilere yolgösteriyor. ‹TÜ, Y›ld›z TeknikÜniversitesi, Yeditepe, Mimar SinanÜniversitesi ile yak›n çal›flandernek, yeflil standarda uygun ihaleaçmalar› ve konutlar›n yefliltasarlanmas› ve yap›lmas› içinbilinçlendirme yapmak üzere‹stanbul’daki belediyelerle ve TOK‹ile de iliflkilerini gelifltiriyor.

WGBC Eski Baflkan› HustonEubank, ÇEDB‹K’in davetlisi olarakülkemizde yapt›¤› konuflmas›ndaküresel ›s›nmay› göz ard› etmeninçok büyük bir risk oldu¤u ve iklimde¤iflikli¤i konusunu uzun soluklubir kalk›nma plan› olarak elealman›n do¤ru olaca¤›n› vurgulad›.Sektörlerin bu alana yapaca¤›yat›r›mlar›n mevcut krizi yönetmeninönemli bir ad›m› olaca¤›n› belirtirken2030 y›l›nda 40 milyon yeni yeflilyakal› çal›flan›n olaca¤›n› öngörengörüflü sözlerine ekledi ve yeflilbina uygulamalar›n›n geçici birsüreç olmay›p yeni bir endüstrisüreci olaca¤›n› belirtti.

Eubank sözlerine çeflitli somutverilerle devam etti: “Yay›nlanm›flraporlar do¤rultusunda binaiflletim masraflar›n›n %8-9oran›nda azalmas›, bina de¤erinin%7,5 oran›nda, kullan›m süresinin%3,5 oran›nda, kiralar›n %3oran›nda artmas›, toplam enerjigiderinin %42 oran›nda azalmas›,yine okullardaki baflar›n›n %20oran›nda, ofislerde üretimin %2-16 oran›nda artmas›, hastanelerde2,5 günlük erken taburcu süresi

gibi hem ekonomik hem sosyal hemde çevresel anlamda faydalar›nolmas›, yeflil binalar›n uzun soluklukalk›nma stratejisinin bir parças›haline gelmesine imkan sa¤l›yor.”

Çeflitli ülkelerde farkl› yeflil binade¤erlendirme sistemleri olsa dabugün WGBC üyesi birçok ülkenin,büyük oranda kabul etti¤i dört metotbulunuyor. BREEAM (‹ngiltere),LEED (ABD), Green Star(Avustralya) ve CASBEE (Japonya)olarak s›ralanan bu sistemlerin yan›s›ra uluslararas› kat›l›ml› SBTool daçeflitli ülkelerde ulusal koflullarauyarlanarak kullan›lmaya bafllanm›fl.Yeflil dönüflüm sürecinde etkili biraraç, önemli bir ilk ad›m olan ulusalyeflil bina de¤erlendirme sisteminibelirlemek için kurulan ÇEDB‹KBina Kodu ve SertifikasyonKomitesi yapt›¤› araflt›rmalarsonucunda, AB normlar›n› takipeden, dünyan›n en eski yeflil binastandard› BREEAM’i Türkiye’yeadapte etmeye karar verdi. Amaayn› zamanda LEED, CASBEE veAlman sistemi DGNB’ye de eflitmesafede duruyor ve kullan›mlar›n›destekliyorlar. ÇEDB‹K bu anlamdaBay›nd›rl›k ve ‹skan Bakanl›¤› ilede yak›n çal›fl›yor. Hangi sisteminkullan›laca¤›n› asl›nda her ülkedesektörün paydafllar› özellikle dekullan›c›lar› belirliyor. Uzun vadedeÇEDB‹K’in hedefi bir binan›n farkl›sistemlerle sertifikaland›r›l›psistemlerin karfl›laflt›r›lmas›. Yap›lanbefl y›ll›k planda hem AB’nin konuyabak›fl›n› incelenecek hem deülkemizde özellikle yerelmalzemelerden oluflmufl bir “YeflilMalzeme” listesinin haz›rlanmas›teflvik edilecek.

Türkiye’deki baflar›l› yeflil binaörneklerine gelirsek; SiemensBinas› LEED-Gold ve Unileverbinas› LEED-Silver sertikas› ald›.REDEVCO flirketinin Erzurum veAnkara’da yapt›¤› al›flveriflmerkezleri de BREEAM-Excellentsertikalar› ald›lar. Varyap’›nAtaflehir’de yapt›¤› MERIDIANprojesi LEED-Silver kriterlerinegöre tasarland› ve infla ediliyor.

GORDION Al›flverifl Merkezi, Ankara-TürkiyeBREEAM-Excellent

Page 54: bogazici dergi ocak'10

52 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

evre Dostu Yeflil BinalarDerne¤i’ni (ÇEDB‹K)kurma yolculu¤unuznas›l bafllad›?Los Angeles’da Bovis Lend

Lease firmas›nda çal›fl›rken, YeflilBinalar Konseyi’nin (USGBC)aktif üyesiydim. Kâr gütmeyen birkurulufl olarak 30 flirketle kurulanve bugün 18.500 flirket üyesi olankonsey, Amerika’da ifl dünyas›n›kullanarak yeflil bina hareketi vebinalara gönüllü olarakbaflvurularak al›nan LEED(Leadership in Energy andEnvironmental Design) sertifikasisteminin yayg›nlaflmas›ndaöncülük etti. Clinton Vakf› veAmerika Yeflil Binalar Konseyi,Dünya Büyük Kentler ‹klimLiderli¤i taraf›ndan bafllat›lanClinton Küresel Giriflimi (CCI)projesi A¤ustos 2006’da LosAngeles’da tan›t›lm›flt›. Eski BaflkanClinton ve Londra BelediyeBaflkan› Ken Livingstonetaraf›ndan yap›lan anlaflmaya göre,CCI ve Büyük fiehirler ‹klimLiderli¤i Giriflimi dünyan›n öndegelen flehirlerinde, sera gaz›

sal›mlar›n› azaltmak ve flehirlerdekienerji tasarrufunu art›rmak içinçal›flacaklard›. Haziran 2006’daUSGBC Baflkan Yard›mc›s›Michelle Moore’un ricas› üzerineDünya Büyük Kentler ‹klimLiderli¤i çal›flmalar› kapsam›nda‹stanbul’a gelen ekibi karfl›lad›m.Onlar› çevre alan›nda liderlerletan›flt›r›rken TEMA’n›n kurucusuNihat Gökyi¤it’i ziyaretegitti¤imizde Yeflil Binalar konseyifikrini çok sevdi ve 23 kurucuflirketle Ekim 2007’de ÇEDB‹K’iDünya Yeflil Binalar Konseyi(WGBC) flemsiyesi alt›nda kurduk.‹ki y›ld›r dernek stratejisinibelirlemek, yeflil bina hareketininsözcüsü ve politika yap›c› olmakve uluslararas› iliflkileri yürütmekgibi konular› yönetiyorum. ÇEDB‹K29 Eylül 2009’da WGBC TamÜyelik Adayl›¤› Statüsü kazand›.Avrupa’da “full konsey” statüsüolan sadece iki ülke konseyi var:‹ngiltere ve Almanya. Bu nedendenderne¤in iki senede bu baflar›y›kazanmas› yap› sektörü için çokumut verici. Avrupa ülkelerindeoldu¤u gibi ülkemizde de tercih

edilen metodolojilerin bafl›ndagelen BREEAM’in Türkiye’yeuyarlanmas›n› önceliklerimizaras›na ald›k ve yine Eylül ay›ndaBRE (Building ResearchEstablishment) ile bu do¤rultudabir iyi niyet anlaflmas› imzalad›k.

ÇEDB‹K olarak hedefleriniznelerdir?2008’de Birleflmifl Milletler’in temas›“Al›flkanl›klar›n› De¤ifltir-DahaDüflük bir Karbon Ekonomisi’neDo¤ru” idi. Dernek bu do¤rultudainflaat sektöründe yeflil dönüflümeöncülük etmek ve yap›lar›n birde¤erlendirme sistemine tabiitutularak sertifikalanmas›n›hedefleyerek kuruldu. Endüstrinintüm paydafllar›nda “Yeflil Hareket”eolan ilgiyi görmek ve herkesinkarbon emisyonlar›n› düflürmekad›na yeni ifl yap›fl flekillerigelifltirmesi, çevre dostu malzemeseçimine yönelmesi, çevre dostuteknolojileri benimseyipuygulamaya koymas›, düflükkarbon ekonomisinde heyecanverici bir geliflme. Ak›ll› flirketler,çevre konular›n› stratejik bir flekildew

ww

.ced

bik.

org

Ç

Türkiye’de her sektörde‘yeflil dönüflüm’e ihtiyaç var1988’de lisansüstü e¤itimi için gitti¤i ABD’deuzun y›llar sürdürülebilir binalar üzerineçal›flan ve bu sayede Dünya Çevre DostuBinalar Konseyi (WGBC) ile tan›flan Yüksek‹nflaat Mühendisi Dr. Duygu Erten ’88,Türkiye’de bu konseyin flemsiyesi alt›ndaÇevre Dostu Yeflil Binalar Derne¤i’ninkurulmas›nda öncülük etti ve geçti¤imizA¤ustos ay›na kadar Clinton Küresel Giriflimi(CCI)’nin Türkiye direktörlü¤ünü yürüttü. NihatGökyi¤it RC ’46 Kurucu Baflkan, Duygu ErtenKurucu Baflkan Yard›mc›s› ve Genel Sekreteriolarak “Sürdürülebilir ‹nflaat Hareketi”ninülkemizde yay›lmas› için çal›fl›yor.

Page 55: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 53

yöneterek rekabet anlay›fl›kazan›rlar. Art›k hiç bir flirketinyeflil meseleleri ihmal etme lüksüyok. ÇEDB‹K’in Enerji Verimlili¤iKanunu ve Avrupa Enerji Direktifigibi kanunlar›n ç›kt›¤› bir dönemdekurulmas› asl›nda sivil inisiyatifolarak çok da geç kalmad›¤›m›z›gösteriyor. Çünkü konuyla ilgiliyasalar, yönetmelikler olmaks›z›nhareket kabiliyetimizin son dereces›n›rl› olaca¤› aç›kt›r. Bir ad›m ötesiolan kamu teflvikleri ve vergiinisiyatifleri için ise gerekligörüflmeleri yap›yoruz. Enerjiverimlili¤i yasas›n›n binalar içinöngördü¤ü enerji kimlik belgesinin6 Aral›k’tan itibaren uygulamayakonmas›, binalar› çevre dostuolmaya daha da yak›nlaflt›racak.‹leriki y›llarda uluslararas› karbonticareti projelerinde binalar›ntasar›m›, inflas› ve operasyonus›ras›nda tasarruf edilen enerji;karbon kredisi say›labilir. Bunedenle flimdiden çevre dostubinalar infla etmeyi ö¤renmenin,ö¤retmenin ve bu konununyayg›nlaflmas› için alt yap›n›nhaz›rlanmas›na katk›dabulunman›n bir zorunlulukoldu¤una inan›yorum. Yeflilmeseleleri baflar›yla yönetenlerdaha güçlü, karl› ve uzun ömürlüiflletmelere ve daha sa¤l›kl› veyaflanabilir bir gezegene sahipolacak.

Türkiye’de yeflil inflaatkonusunda en önemli engellerneler?Sürdürülebilir yap› endüstrisininh›z kazanmas› için devletin biryeflil bina standard› olmas› vesonras›nda oluflturulacak tümsürdürülebilirlik araçlar›n›nstandartlar›n, ölçümlerin vehedeflerin, bu standartla uyumluolacak bir flekilde planlanmas›gerek. Asgari standartlar›n en h›zl›flekilde iyilefltirilmesi ancak ulusalbir yeflil bina standard›n›n hayatageçmesiyle mümkün olacakt›r.ÇEDB‹K uluslararas› sertifikalar›nadaptasyonlar› gibi önemli konular›gündeme getirdi, ancak farkl›ülkelerin farkl› sürdürülebilirlikpolitikalar›n›n sonucu ortaya ç›kansay›s›z kafa kar›flt›r›c›,yönetmelikler, araçlar vestandartlar›n sistematik olmayanflekillerde kullan›lmas› asl›nda hiçde zor olmayan yeflil bina yapmaprati¤i ve yeflil binalar›n inflaattamamland›ktan sonraki yönetimsüreçlerini s›k›nt›ya sokupzorlaflt›r›yor. Sürdürülebilir yap›l›bir çevre için devlet taraf›ndanortaya konacak aç›k politikalar vedüzenleyici bir yasa bundansonraki yap›laflman›nsürdürülebilirlik ilkelerine uygunolmas›n›n önünü açacakt›r.Binalar›n hayatlar› boyunca düzenliaral›klarla enerji performanslar›n›n

ve çevresel etkilerinin izlenmesi; yeflil binaperformanslar›n›n ortaya konmas› için çok önemtafl›makta. Tüm yeni ve var olan binalar›n performansverileri olmadan; yeflil yap›lm›fl binalar›n ne kadaretkili oldu¤unu gerçekçi olarak ortaya koymak zordur.

Bir inflaat mühendisi olarak sivil sektör,akademi ve kamuda birçok görevi bir aradagötürüyorsunuz, bunu nas›l dengeliyorsunuz?Asl›nda doktoram inflaat ve çevre ve doktora tezimzemin mekani¤i alan›nda. 90’lar›n bafl›nda sürdürülebilirkalk›nma konusu gündeme oturdu. Demokratikleflme,çevre koruma gibi sosyal ve çevresel de¤erlerinsürdürülebilir kalk›nma bütünü içinde ele al›nmas›n›nflirketleri farkl› düflünmeye zorlad›¤› bir dönemdeABD’de özel sektörde yöneticiydim ve çal›flt›¤›mmüflterilerim yeflil binalar yapt›rmak isteyen STK’lard›.Kampüs ve STK binalar›n›n art›k yeflil yap›lmamas›gibi bir durum ortadan kalkm›fl ve herkes bu yenimisyon ve vizyonla ifl yapmaya soyunmufltu. ÇEDB‹K’ikurmadan önce çal›flmalar›m› e¤itim, çevre ve bualanlarda farkl› giriflim örnekleri ve sürdürülebilirli¤inkesiflim noktas›nda birlefltiriyordum. Türkiye’de böyleuluslararas› bir derne¤in kurulmas›n› istememin nedeniyap› sektöründe sürdürülebilirlik alan›nda gördü¤ümbüyük aç›kt›. ‹nflaat malzemelerinin eko etiketi olmay›fl›ve binalar›n yeflil bir koda uygun infla edilmemesi,yaflam döngüsü analizlerinin yap›lmamas›, ürünlerinekolojik, ekonomik ve sosyal göstergelere göre optimizeedilmemesi ve sürdürülebilirlik raporlamas› yapanflirketlerin azl›¤›... Sivil sektöre geçmeden önce,senelerce Amerika’da özel sektörde çal›flt›m. ABD’ninen eski çevre koruma STK’s› olan AUDUBON Derne¤iiçin Audubon Merkezi ad›nda bir bina yapt›k ve binaen çevreci bina sertifikas› almay› hedefledi. Okulsonras› çocuklara çevre e¤itimi verilecek flekildetasarlanan bu bina LEED-Platin sertifikas› ald›.

Amerika’dan Türkiye’ye 2004’de bilinçli olarak 3. sektörüseçerek Türkiye E¤itim Gönüllüleri Vakf›’n›n genelmüdürlü¤ünü yapmak üzere döndüm ve TEGV’dekurumsal sosyal sorumluluk projeleri ile tan›flt›m.TEGV’den ayr›ld›ktan sonra kurdu¤um firmamTURKECO’nun varolufl nedeni; kurumsal sosyalsorumlulu¤un sürdürülebilirlik prensipleriyle ve Milleniumhedefleriyle uyumlu kurgulanmas› oldu. TURKECO busene Avrupa’n›n en yayg›n yeflil bina belgesi BREEAM’inilk lisansl› de¤erlendirme kurumu olan Türk flirket oldu.

Duygu Erten ve Nihat Gökyi¤it derne¤in kurulufl y›ldönümündeüyelere konuflurken...

AUDUBONMerkezi,Los Angeles,ABD -LEED-Platin

Page 56: bogazici dergi ocak'10

54 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

ncelikle genç bir mezunolarak bu sektöre nas›lyöneldiniz?Sektöre yönelmemdeki en

önemli etken kendi iflimi yapmakisteyiflimdir. Genç bir mezun olarakkendi iflimi yap›yor olmam, biriflletme girifliminde bulunmamdo¤ufltan gelen ve kaç›n›lmaz birdurumdu. Fakat inflaat sektörünegirmem a¤abeyimin inflaatmühendisi olmas› ile do¤rudanba¤lant›l›, flans eseri yani. Konuyusayg›de¤er Sigortac›l›k hocam›zGiray Velio¤lu’nun flu tespitineba¤layabiliriz: “‹fl hayat›n›n %90’›flanstan ibarettir, size düflen %10’ude¤erlendirmek.”

Tamfa Mühendislik’inhikayesini bizimle paylafl›rm›s›n›z?Tamfa Mühendislik’in hikayesibenden önce a¤abeyimle bafllar.Knauf Ege Bölge Sorumlulu¤uyaparken inflaat üzerine kendi ifliniyapmak ister ve 5.000 TL sermayeile küçücük bir ofis, bir masa vebirkaç sandalye ile flirketi 2007y›l›nda kurar. Daha sonra 2008y›l›nda üstlendi¤imiz Türkiye’ninilk “yeflil” kamu binas› projesi veuygulamas› ile faaliyetini sürdürür.Halihaz›rda bir “yeflil” konut projesive TÜB‹TAK deste¤i ile“sürdürülebilir” at›k yönetimiprojesini hayata geçirmek içinçal›flmalar›n› sürdüren firmam›z›n2008 y›l› cirosu 330.000 TL iken2009 y›l› cirosu 3.500.000 TL’yeulaflm›flt›r.

fiirketinizin temel çal›flmaalanlar›ndan bahseder misiniz?Tamfa’n›n kurulufl gerekçesi kendi

iflini yapmak isteyen gençlerinmaceraya at›lmak istemeleriydi,40 saat uykusuz kalabilen ikikardeflin çal›flma ve en iyisiniyapma iste¤iydi. Bugün biz TamfaMühendislik’i inflaat sektöründe“sürdürülebilir (yeflil) binalar”bölümünde özelleflmifl bir flirketolarak tan›ml›yoruz. Dünya’datüketilen toplam enerjinin %40’›n›nbinalardan kaynakland›¤›, insansa¤l›¤›na zararl› olan pek çokdurumun sorumlusunun binalaroldu¤u düflünüldü¤ünde “her türlüinflaat iflini yapar›z” demek yerinesadece “sürdürülebilir binalaryapar›z” gibi bir odak stratejibelirledik diyebilirim.

Nevflehir’de yapt›¤›n›z FenLisesi yurt projesi hakk›ndabilgi verir misiniz?Bu proje 2008 y›l› boyuncahaz›rland› ve ‹ncekara HoldingCEO’su Özgür ‹ncekara’n›n iste¤iüzerine hayata geçirilen bir sosyalsorumluluk projesi. Projenin vaadide bundan 30 y›l sonra sa¤laml›¤›ve çevreye verdi¤i az zarar› ileayakta kalan bir yap› olmas›.Projelendirmesi ve uygulamas›Tamfa Mühendislik taraf›ndanyap›ld›. Bu sürede bir kez ABDve bir kez Brüksel ziyaretimiz oldu,Avrupa’da ve ABD’de “yeflilbinalar” ile ilgili uzmanlar ilegörüfltük, tan›flt›k. Yeflil binalar ileilgili kendi kütüphanemizi kurduk.Proje kabul edildi ve 2008 y›l›n›nson aylar›nda yap›m›na bafllan›p2009 A¤ustos ay›nda teslim edildi.‹lk defa e¤imli çat›da fotovoltaikgünefl panelleri uygulamas›, e¤imliçat›da ilk defa yeflil çat› uygulamas›ve bina enerji ve su tüketimleri

Yeflil bina her zaman iyidir ama bir “master plan” olmad›kçahep yar›m kalacakt›r‹kinci konu¤umuz Bo¤aziçi’nde ald›¤›mühendislik e¤itiminin ard›ndan,a¤abeyinin kurdu¤u ÇEDB‹K üyesiTamfa Mühendislik flirketine kat›lanve sürdürülebilir yap›laflma,sürdürülebilir kentleflme vesürdürülebilir ekonomi kavramlar›n›proje ve uygulamalar›nda ilke edinenEmre Altuncuo¤lu ’08. Kendisiyle yeflilbinalar›, Türkiye’de bir kamu binas›ndailk kez günefl ›fl›nlar›n› elektrikenerjisine çeviren fotovoltaik panellerive yeflil çat›y› uygulad›klar› HüseyinAvni ‹ncekara Fen Lisesi yurt binas›n›,kaç›n›lmaz olarak da sürdürülebilirli¤ikonufltuk.

Ö

Page 57: bogazici dergi ocak'10

derecelendirilmifl midir? Peki yadi¤er kumarhane oteller? Onlar›ndo¤aya verdikleri zarar ile ilgilibir çal›flma yap›lm›fl m›d›r?” fiuras›bir gerçek ki bu kumarhaneyiyapmak isteyen adammikroekonomik olarak bütün f›rsatmuhasebesini yapm›flt›r ve eminolun bir kumarhaneyi “yeflil”yapman›n pazarlama d›fl›nda birana temas› olamaz. Fakat herhalükarda yeflil bina iyidir. Yeflilolmayan binaya göre her zamanüstündür ve daha iyidir. Ama bir“master plan” olmad›¤› müddetçehep yar›m kalan bir iyi olacakt›r.

Mezunlar›m›z› yeflil binalar›navantajlar› hakk›ndabilgilendirir misiniz?Bu binalar›n piyasas› henüzoluflmad›¤› için flu andapaylaflabilece¤im tek fleyTürkiye’de yeflil bina yapman›nkaça patlayaca¤› olacakt›r. Yeflilbina olarak yap›lan binalar da “PRçal›flmas› ve reklam” odakl›yap›lmaktad›r. Çünkü iflin piyasaflartlar› henüz oluflmam›fl. Her nekadar yeflil binalar hakk›ndasadece okumak d›fl›nda “yapmak”konusunda Türkiye’de birkaçkifliden biri oldu¤umu bilsem debu sorunuzu kibarca reddetmekzorunday›m.

Yeflil bina mant›¤›yla inflaedilmemifl bir bina hangide¤iflikliklerle daha yeflil halegelebilir?Bence her fleyden daha da önemli

olan soru bu olmal›. Çünkü bugünABD’de bile yeflil yap›lan binalaryanl›fl hat›rlam›yorsam %1’lermertebesinde. Fakat bugünFransa’da mesela toplamda 15milyonun üstünde bir konutkitlesinin enerji verimsiz oldu¤usöz konusu. Mesele çok aflikar,enerji verimli k›l böylece önce sensonra ülke ekonomisi kazans›n;do¤a dostu k›l önce mikro-ekoloji,sonra do¤a, sonra sen kazan; s›hhik›l do¤rudan sen ve ülkeningelece¤i kazans›n. Bunun içinmilyonlarca “özgün” yöntem var.Bunu binan›zda “sertifikal›” ahflapkullanarak da yapabilirsiniz hiçahflap kullanmayarak dayapabilirsiniz. Kanaatimce busorunuzun cevab›n› verebiliyorolsayd›m inan›n baflbakan olmakiçin çal›fl›rd›m. Fakat sorunuzunönemini ve hakk›n› vermekzorunday›m. Ve bu soru benceBay›nd›rl›k Bakanl›¤›’n›n birnumaral› önceli¤i olmal›.

Bundan sonraki projelerinizhakk›nda bilgi alabilir miyiz?Bahsetti¤im üzere bir konut projesiüzerinde çal›fl›yoruz. “yeflil bina”olarak projelendirildi ve yap›m›na2010’da bafllanacak. At›k yönetimikonusunda haz›rlad›¤›m›z di¤erprojemiz ise patent müracaat›ndansonra sizinle paylaflabilece¤im birkonu.

Siz bir yeflil binada m›oturuyorsunuz?Maalesef hay›r.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 55

takip otomasyonu uygulamalar› yap›ld›. Yurdunçat›s›nda canl› bitkiler yetifltirilirken, 13,5 kw’l›k kuruluGüce sahip fotovoltaik günefl panelleriyle elektriküretilecek. Bununla birlikte bina uluslararas› “LEED”yeflil bina sertifikas› için baflvuruda bulundu ve süreçhala devam etmekte.

Sizce Türkiye’de yeflil binalar›n gelece¤i nas›lolacak ve yayg›nlaflt›r›lmalar› için ne yap›lmal›?Öncelikle “yeflil binalar” neden bir gelece¤e sahipolsun sorusu ile bafllamakta fayda var. Biz insano¤lunun,ad›na ister pervas›zca tüketim deyin, ister üretimsistemlerinin negatif etkisi deyin bir flekilde do¤ayaverdi¤imiz zarar art›k herkesin bildi¤i bir gerçek.Dolay›s› ile problemin varl›¤›n› biliyoruz. Yeflil binalarda enerji verimli, do¤aya en az zarar verece¤i kabuledilen ve insan sa¤l›¤›na önem veren yap›lar. Öyleysebu konjonktürde “yeflil binalar›n” bir gelece¤i oldu¤unudüflünüyoruz. Biz de firma olarak bunun için mücadeleveriyoruz. Fakat ticari flapkalar›m›z› bir önümüzekoyup gerçekten sürdürülebilirlik ve do¤aya en azzarar vermek gibi bir kayg› ile konuflmam›z gerekirse“yeflil bina” konsepti asl›nda bu iflin en sonundakiyerde duruyor. Öncelikle yerel yönetimlerik›s›tlamayacak ve onlar›n özgün politikalar›n›engellemeyecek ölçüde ülkelerin yap›laflma ile ilgilibir “sürdürülebilirlik plan›” olmas› ve bu plan›n uzunvadeli olmas› gerekir. Bu plan bütün konutlaflma,kamu binalar›, ticari ve sanayi binalar›n› kapsamal›.Daha sonra mevcut bina sto¤u ile ilgili bir “renovasyon”plan› oluflturulmal›. Bu iki plan›n haz›rlanmas› esnas›ndayerel yönetimler için bir yol haritas› oluflturulmal› veözgün politikalar oluflturabilmek için bir manüelhaz›rlanmal›. Daha sonra bu stratejiler ›fl›¤›nda istenirseözel sektöre istenirse kamu sektörüne “yeflil binasertifikasyonu” ile ilgili bir çal›flt›rma yapt›r›lmal›d›r.fiimdi bir örnek için birkaç soru ile ifli somutlaflt›ral›m:“Las Vegas’a yeflil bina olarak infla edilmek istenenkumarhaneyi ele alal›m. Birincisi Las Vegas’taki enerjiisraf›n› düflündü¤ümüzde buraya bir tane daha otelyapmak (ekolojik anlamda) do¤ru mudur? Bu otel“yeflil bina” yap›l›rken Las Vegas’›n iklim flartlar›d›fl›nda yerel yönetim gerçekleri de göz önüne al›nm›flm›d›r? Bu binan›n yap›laca¤› alan›n (ekolojikanlamda) f›rsat muhasebesi yap›lm›fl ve bu alan

Fen Lisesi yurt projesi

Fen Lisesi’nin çat›s›nda yetifltirilen canl› bitkiler...

Page 58: bogazici dergi ocak'10

Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93 - Esra BAL AT‹LLA ’99Foto: Teoman GÜRZ‹H‹N

ASTROLOJ‹

2010 Bir milat olacak mı?Hakan K›rko¤lu ’91 ile 2007 y›l› için konuflmufltuk. O konuflmam›zda dünyada tafllar›nyerinden oynayaca¤›n›, hiçbir fleyin eskisi gibi kalmayaca¤›n› ve uzun sürecek bir de¤iflimdöneminin bafllayaca¤›n› söylemiflti. Aradan geçen dönemde bu büyük dönüflüm önceküresel ›s›nma sonra da küresel ekonomik krizin zorlamas› ile bafllad›. Hatta ABD’de ilkdefa bir siyahi lider Baflkan seçildi. Hem de tek kelimelik bir slogan ile: ‘De¤iflim’.Kapitalizmden, afl›r› tüketime kadar sistemle ilgili pek çok konunun elefltirilerin merkezineoturdu¤u bir dönem bafllad›. K›rko¤lu ile bu kez 2010 y›l› için y›ld›zlardan dünyaya bakt›k.Görünen o ki dünyan›n uzun sürecek de¤iflim süreci devam ediyor.

56 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

aha radikal çözümler2010 y›l›n›n en belirgin özelliklerinden biriPlüton’un O¤lak burcuna girmesi. O¤lak burcubüyük sistemleri, devletleri, bankalar›,

ekonomiyi, daha kurumsal yap›lar› anlatan bir burçve Plüton girdi¤i her burçta geri dönülemez bir flekildede¤iflim getiriyor. Nas›l hayatta kalabilmek için evrimgeçiriyoruz, kendimizi gelifltirmemiz gerekiyor,astrolojide de bu Plütonla temsil ediliyor. Dünya içinart›k eski tip, tüketime dayal› bir büyüme bekleyemeyiz.Herkes flapkas›n› önüne al›p düflündü, bütçeler yapmayave kaynaklar›n› verimli kullanmaya bafllad›. Bu makrodüzeyde de çok önem kazand›. Bu durum tümkaynaklar›m›z› yetkin ve do¤ru kullanmam›z gerekti¤inisöylüyor. Hem bireyler hem de kurumlar kaynaklar›n›çok daha verimli kullanmak zorunda. fiu dönemdeinsanlar›n koçluk almas› veya giriflimci olmas› tesadüfde¤il. Herkes potansiyellerini düflünüyor, giriflimcilikmodelleri daha da önem kazanacak. Hem makro hemmikro düzeyde bir çöküfl ve yeniden bafllamayaflanacak. 2012’ye do¤ru giderken sorun büyüyor,daha radikal çözümler de gerekecek.

‹ki iddial› burç aras›ndaki kare‹ki iddial›, boynuzlu ve h›rsl› burçta (O¤lak ve Koç)yer alan Uranüs ve Plüton 2012’de kare yapmayabafllayacak. Korkutmak gibi olmas›n ama Hitler yineUranüs böyle bir dönemde Koç’tayken yükseliflegeçmifl. En son Rusya’dan okudu¤um bir habere göreStalin’e itibar› iade ediliyormufl. Rusya’da Putin çoketkin. Karanl›k bir lider. Fransa’da Sarkozy çokdengesiz bir lider... Avrupa’da güçlü, herkesi bir arayagetirebilecek bir lider yok. Tarihe bakacak olursakbenzer bir konum 1965-1967 aras›nda yaflanm›fl. 1967’desosyal çalkant›lar, ö¤renci hareketleri, toplumunreaksiyonu ve tepkileri olmufltu, 1968 kufla¤›n› hat›rlay›n.fiimdi de bireysel ç›k›fllar çok fazlalaflacak. Baz›devletlerin yap›lar› de¤ifliyor, daha bask›c› yap›larolufluyor. fiu an George Orwell’in 1984’ünü yafl›yoruz,her yerde kameralar, kay›tlar, fifllenmeler... Bu güvenlikiçin do¤ru gibi duruyor ama bir yandan da bireyle

D

Page 59: bogazici dergi ocak'10

devlet aras›ndaki çat›flma ile birliktekutuplaflmalar, terör olaylar›artabilir. 60’lar›n sonunda a¤›rsanayi iyice yükseldi¤indeAlmanya’da Yefliller Partisikurulmufl. Bu yaflananlar karfl›s›ndada dünya art›k bir reaksiyongösterecek, çünkü gezegenimizbizi tafl›yamaz hale gelecek.Dünyan›n sonu olmasa da do¤alafetler ve çalkant›lar olabilir.

248 y›l sonra ABD’nin yenidendo¤ufluObama’n›n gelifli yeni bir Amerikado¤du¤unu da gösteriyor. Krizdenitibaren Amerikal›lar daha aztüketmeyi ö¤rendiler. Plüton’untüm döngüsü 248 y›l sürüyor.Bundan 248 y›l önce 4 Temmuz1776’da Plüton yine O¤lakburcundayd›, o do¤umdan itibarenbir döngü tamamlan›yor. ABD’ninkurulmas› da kapitalist sisteminbir milad›yd›. fiimdi de bu durumonlar için bafll› bafl›na bir son veyeniden bafllang›ç. 20 y›l sürenJüpiter’le Satürn’ün döngüsündeözellikle ekonomik, sosyal,toplumsal görüfller aç›s›ndan yenigörüfller, paradigmalar ortayaç›kabiliyor. Mesela 1980’de ABD’deReagan, ‹ngiltere’de Thatcher,Türkiye’de Özal gibi yeni liderlerve onlar›n politikalar› gelmiflti. O20 y›l›n ilk 10 y›l› kurulma süreci,son 10 y›l da çözülme dönemioluyor. Mesela en son 2000’deABD’de Bush dönemi ve BüyükOrtado¤u plan› ile toprak ve petrolpaylafl›m› konusu gündeme geldi.2010’dan itibaren yine, ABD’ningüç kayb› devam edecek, yeni birfleyler ortaya koyacak ama budaha çok çözülmeye yol açacak.Irak’ta, Afganistan’da ABD eskikonumunu sürdüremeyece¤i birnoktaya gelecek, yeni görüfller veliderler ç›kacak. Bizim de ABD ileiliflkilerimiz kökten de¤iflebilir.

Bilginin önemiJüpiter ve Satürn bundan evveltoprak elementinde birleflmifller,bu da 250 y›lda gerçeklefliyor.2020’de uzun bir süreden sonraHava elementine giriyor. Hava

bilgi teknolojilerini, entelektüelsermayeyi, sosyal a¤lar› ve bilgiyitemsil ediyor. 250 y›ll›k döngüdebunlar önemli olacak.

Türkiye’nin gündemi d›flpolitika ve iç iflleriZorlay›c› ve bilincimizi s›k›flt›ranbir ortam var. Biz hep kolayakaç›yoruz ama böyle zamanlardakriz içinde ö¤rendi¤imiz fleylerolacak. Yeni bir bilince do¤rugidiyoruz. 2011’de dünyadakipolitik dengeler de de¤iflebilir.Türkiye’de 2007-2008’den beri d›flpolitikada yenilenme bafllad›.Eksenler kay›yor, ‹srail’le sorunlaryaflamaya bafllad›k, ‹ran’layak›nlaflt›k. Bizim de geçmiflimizleyüzleflmemiz gerekiyor, özelliklemilliyetçilik temas›yla yüzleflipdaha akl› bafl›nda düflünmemizgerekiyor. 2010’da A¤ustos ay› gibihem diplomaside hem de ülkelerdüzeyinde bir ç›kar çat›flmas›olabilir. Radikal güç gösterileri,toprak üzerinde çat›flmalar olabilir.Çünkü insanlar› en çok ilgilendirenfley bu co¤rafyadaki enerjikaynaklar›n› kontrol edebilmek.Türkiye büyük devlet olmakistiyorsa tüm diplomasi iliflkileriniiyi yürütmeli. fiimdi tahterevallininortas›nda olmak laz›m çünküAvrupa’n›n gelece¤i çok parlakde¤il.

Türkiye için de bir milatUranüs 7 y›lda bir burç de¤ifltiriyor,flu an Bal›k burcunda. Uranüs biziuyand›ran, sarsan ve bizebireyselli¤imizi, baflkald›rmam›z›hat›rlatan, tetikleyen, var olankurallar› de¤ifltiren bir gezegen.‹nsan›n bilincinde hiyerarfliye karfl›bir isyan uyand›r›r. Bal›k dakarars›zd›r, bir tür geçifltedir hep.Türkiye’nin haritas›nda da Bal›koldu¤u için bir topaç gibi sallant›laryafl›yoruz. fiu andaki iktidar›sürdüren süreç bitiyor. Herkesietkileyebilecek bir lider veyasöylem ortaya ç›kmas› çok önemli.2010 y›l› Türkiye aç›s›ndan birçeflit milat olacak. Hem d›fliliflkilerde daha fazla ç›karlar›gözetmemiz gerekecek hem de iç

ifllerinde zorunlu olarak dengeyeihtiyaç duydu¤umuz 2012’ye kadardüzeltmemiz gereken sorunlar›m›zvar. Bu arada bir risk söz konusu(terör olabilir), bu nedenle mutlakaiç ifllerini toparlayacak bir yaklafl›mgerekiyor.

2010’da ekonomi öne ç›km›yor2010 ekonomik aç›dan Türkiye’dedaha dengeli bir dönem olacakama yine de dar bir alanda iniflç›k›fllar olabilecek. Düflünsel biraltyap›yla kapitalizmin yavafl yavafldönüflmesini izleyece¤iz. Bizsavuran bir milletiz, kendimiziDubai san›yoruz, plan programyok, günlük yafl›yoruz. Türkiye’ninbu y›l ana konular› aras›ndaekonomi öne ç›km›yor, yak›nkomflularla iliflkiler, aç›l›m,diplomasi, iç ifller ön plana ç›k›yor.Ekonomide IMF gibi yard›mlarolabilir. 2009-2010 haritas›ndaaskeri konular, liderlik konular›gündemde, yurt içinde ordu-hükümet aras›nda huzursuzlukvar. 23 Aral›k - 20 Ocak aras›ndadevlet yönetimini ilgilendiren vediplomatik konularda s›k›nt›bekleyebiliriz. E¤er olacaksaA¤ustosa kadar erken seçimintarihi konur diye düflünüyorum.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 57

HakanK›rko¤lu’nunGöklerinBilgeli¤i kitab›gelifltirilmiflhaliyle Do¤anKitap taraf›ndantekrar bas›ld›.Yeni kitaplar› dayolda...

Türkiye büyük devlet olmak istiyorsatüm diplomasi iliflkilerini iyi yürütmeli.fiimdi tahterevallinin ortas›nda olmak

laz›m çünkü Avrupa’n›n gelece¤içok parlak de¤il.

Page 60: bogazici dergi ocak'10

19 fiubat - 20 Mart aras› sa¤l›kaç›s›ndan s›k›nt›l› bir dönem,genel olarak bir düzensizlik var.Esas önemli konu flu: ‹çhuzursuzluklarla ilgili konularda2010’da danan›n kuyru¤ukopacak. Ard›ndan gelen dönemekonomik aç›dan kritik olabilir,sonras›nda 20 Nisan - 20 May›saras› ekonomik dengeler biraztoparlanabilir. Ard›ndan 20 May›s- 20 Haziran aras›nda medya vegenel olarak toplumda kar›fl›kl›k,politik söylemler, haberlerin

yan›lt›c› olmas›, gündem da¤›tanmaddeler var. Ard›ndan 20Haziran - 20 Temmuz aras›ndayeniden milli konulara dönece¤iz.Çok müdahil olunacak bir dönembafll›yor, ordunun öne ç›k›fl›yaflanabilir.

2011 daha pozitif bir y›l...2010 s›k›nt›l› geçecek amabelirsizlik durumu ortadankalkacak ve daha net bir dönembafllayacak. 2003’ten beri gelensallanma biraz bitecek. ‹ç iflleri

ve d›fl iflleri en odak konular.Türkiye’nin 2011 haritas› dahapozitif. 2010 A¤ustosundanitibaren milliyetçilik ile ilgilikonular artacak ama bir dengede var. Halk flu an yorulmufl,b›km›fl bunalm›fl durumda.2011’de biraz rahatlama olacak.Ancak liderlerin çok basiretli,uzak görüfllü olmalar› gerekenbir dönem bu. Türkiye üzerinedüflenleri yapt›¤› takdirde2012’den sonra ileriye do¤ru birs›çrama yapabilir.

Koç

Uranüs önümüzdeki 7 y›l boyunca,hayat›n›za büyük bir özgürleflme ve kendibafl›n›za hareket edebilme cesaretigetiriyor. Kiflili¤inizi orijinal biçimde ortayakoyma ve baflkalar›n›n yapmaya cesaretedemedi¤i alanlarda ad›m atma dürtüsüiçinde olacaks›n›z. fians da sizden yana.Kariyerinizde yeni bir çizgiyakalayabilirsiniz.

Bo¤a

2010 pek çok yönüyle, hayat›n›zdade¤ifliklikler yapmay› gereklihissedece¤iniz bir y›l olacak. Bude¤ifliklikler ifl hayat›n›z›, kariyerinizi vebir yandan da içinde bulundu¤unuz sosyalalan›, arkadafll›klar› yak›ndan etkileyebilir.E¤er gözü kapal› risk al›yorsan›z, iki keredüflünmelisiniz.

‹kizler

Son iki y›ld›r hayat›n›zda zorlu temelleratt›n›z ve k›s›tland›¤›n›z› hissettiniz. Ancakçok somut fleyler de ö¤rendiniz. Bu yenidönemde, yarat›c› alanda, keyifduydu¤unuz konularda daha az zahmetlive ço¤unlukla sizin isteyece¤iniz, kabuledece¤iniz u¤rafllar içine gireceksiniz.

Yengeç

Yengeç ancak risk alarak, tek bafl›nakendinden emin oldu¤unda geliflebilir vebüyüyebilir. Uranüs’ün Koç burcunagirmesi ile birlikte, siz belki de hiç defark›nda olmadan bulundu¤unuz yuvadanç›kacak ve güçlü bir yenilenmeyaflayacaks›n›z. Eve ve aileye ait konulardaönemli bir sorumluluk alan› olabilir.

58 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Aslan

Pek çok aç›dan daha fazla risk alacak ve cesaretgöstermeye bafllayacaks›n›z. ‹nançlar›n›zdave hayata bak›fl aç›n›zda daha keskin,kendinden emin ve cesur bir tav›rtak›nacaks›n›z. Düflüncelerinizi daha iyianlatmak ve iletiflim, e¤itim gibi zihinselalanlarla ciddi biçimde kendinizi gelifltirmekdurumundas›n›z.

Baflak

Para, yetenekler ve de¤erlerinizi anlatan eveyerleflen Satürn özellikle ortaklafla bir konuüzerinde sorumluluk alabilece¤inizigöstermekte. Parasal konularda adildavranarak çok daha iyi bir konumagelebilirsiniz. Ayn› zamanda ifl hayat›nda kifliseliliflkilerin, dengenin, diplomasinin çok önemlioldu¤unun fark›na varacaks›n›z.

Terazi

‹lk baflta ac›t›c› olsa da, asl›nda bu son derecegelifltirici bir dönem olacakt›r. Baz› iliflkilerbiterken, sizin için önemli olan beraberlikleridaha sa¤lam k›lacaks›n›z. Hayata bak›fl aç›n›zda,kiflili¤inizde sertleflme ve daha gerçekçi birtutum söz konusu. Hayat›n›za yeni bir temelatabileceksiniz ve önümüzdeki 7 y›l içinde butemel ad›m ad›m infla edilecek.

Akrep

Çal›flma yöntemleriniz, ifl yeriniz de¤iflebilir.Bu alanlarda daha özgür olabilir ve tek bafl›naçal›flma imkan› da elde edebilirsiniz. Size özgü,daha ba¤›ms›z karar verip hareketedebilece¤iniz ifller içinde olabilirsiniz. Ortaklaflaalanda, evlilik ve anlaflmalar içeren konulardakontrolünüzde olmayan ba¤lay›c› durumlarortaya ç›kabilir. Eskiyi geride b›rakacaks›n›z.

Yay

Bu yeni dönemde hayata, gelece¤e yönelikhedeflerinize daha ak›lc› ve gerçekçi bir bak›flaç›s› gelifltireceksiniz. ‹fl hayat›n›z içindegruplar›n, tak›m çal›flmalar›n›n ve ortakl›klar›npay› ve anlam› büyüyebilir. Sosyal boyutudaha fazla olan ifl içine girebilir, sadecekendiniz için de¤il, kolektif amaçlar için deçok fley yapabilirsiniz.

O¤lak

Pek çok konuda kendinizi güçlendirmeyi,yeniden donatmay› istiyorsunuz. fiimdi siziniçin önemli olan fley, toplumun sizden nelerbekledi¤ini de¤il, daha özel olarak sizinkendinizi mutlu ve tatminkar k›labilmek içinyapaca¤›n›z yeni planlar ve hedeflerdir. E¤ereskisi gibi ilerleyebilece¤inizi düflünüyorsan›z,bu yönde artan engellerle karfl›laflabilirsiniz.

Kova

Bu dönemde yabanc›larla iliflkiler, e¤itim,medya, yay›nc›l›k ya da akademik alandakiçal›flmalar daha fazla sorumluluk ve dahafazla tatmin getirebilir. Düflüncelerinizisomutlaflt›racak, hayat görüflünüzü iyi birdengeye oturtabileceksiniz. Yeteneklerinizipara dönüfltürmeye bak›n.

Bal›k

Kiflisel alanda çok flansl›s›n›z ve ani sürprizlerhayat›n›za yeni bir yön verecek. Bu y›l Teraziburcuna ilerleyen Satürn iliflkilerinizi,ortakl›klar›n›z› derinlefltirebilece¤inizigösteriyor. Ortaklafla alanda, özelliklefinansal konularda daha fazla sorumluluksöz konusu olabilir. Belki de bu dönemde,2012 Ekim’ine kadar iflinizde finansalsorumluluklar›n pay› artabilir.

Foto¤raf sanatç›s› MuhsinAkgün taraf›ndan çekilen veFransa’da Türkiye Mevsimi için“Moda’n›n Yüzü Sergisi”kapsam›nda sergilenen foto¤raf.

Page 61: bogazici dergi ocak'10
Page 62: bogazici dergi ocak'10

ihangir’in ifllek caddesiSusam Sokak üzerindeaç›lm›fl inSitu. Galerininkurucusu Yeflim Aktafl ’93

sanatla ilgisinin daha üniversiteyegirmeden bafllad›¤›n› söylüyor.Bo¤aziçi Üniversitesi MütercimTercümanl›k bölümünü bitirdiktensonra sanata olan ilgisi onu Paris’egötürmüfl ve Avrupa’n›n en gözdesanat flehrinde sanat tarihi e¤itimialm›fl.

Mütercim Tercümanl›ktananimasyon dünyas›na...‘Sevgi ile yap›lan her fleyingeridönüflü al›n›yor’ diyor Yeflim

Aktafl. Mütercim Tercümanl›ktaseverek okusa da içindeki sanatile ilgili bir ifl yapma iste¤ininpeflinden gitti¤i Paris’te birmultimedya flirketinin teklifinikabul ederek firman›n kurdu¤utasar›m stüdyosunda projesorumlusu olarak ifle bafllar.Böylece okul d›fl›nda sanat vetasar›mla tan›flm›fl olur. Türkiye’yedönmek istedi¤ini söyledi¤indeise firma Türkiye’de ortak flirketkurmay› teklif eder. Henüz 25yafl›ndayken yat›r›m maliyetiyüksek olan bir ifle at›lmas› ailesitaraf›ndan endifleyle karfl›lansa dao tipik bir Bo¤aziçili cesareti ile

C

60 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: P›nar TÜREN PATTERSON ’93Foto: Yelda BALER ’90

KÜLTÜR-SANAT

‹stanbul sanat ortam› galerilerlerenklenmeye devam ediyor.Cihangir’de aç›lan inSitu Sanat Galerisi“‹stanbul’un yaflayan galerisi” olmahedefiyle yola ç›kt›. Aç›l›fl›n› isedünyaca ünlü ‹sviçreli foto¤rafsanatç›s› Philippe Pache’›n ‘Ifl›k veFigür’ sergisi ile yap›yor. Biz de buf›rsat› de¤erlendirdik ve hem PhilippePache ile hem de galerinin kurucusuYeflim Aktafl ’93 ile konufltuk.

Olaylar›n geçti¤i mekân

Page 63: bogazici dergi ocak'10

hayalinin peflinden inat ile giderekfirmay› kurar. Firmas› ile 90’l›y›llarda Türkiye’de ilk multimedyaCD’leri hayata geçirmek dahilbirçok baflar›l› ifl yapt›ktan sonra1999 y›l›nda gitti¤i Kanada’da yinebir multimedya firmas›nda müflteriiliflkileri yöneticisi olur. Amagiriflimci ruhu onu Kanada’da datakip etti¤inden 2000 y›l›nda çizgifilm animasyon konusunda kendifirmas›n› kurar. Daha sonraanimasyon konusunda tecrübeliKanadal› sanatç› Charles Mordretile ortak olur. Kanada’da çizgi film,televizyon dizileri, sinemafilmlerine özel efektler, 3 boyutçal›flmalar› yapan firmalar› bugünde Kanada’da tamamen sinema vetelevizyon sektörü için çal›flmayadevam ediyor. Türkiye’dekifirmalar› ise reklam sektörüneçal›fl›yor.

Animasyon... farkl› bir dünya‹ste¤i sanatla ilgili bir ifl yapmakolan Yeflim Aktafl’a nedenanimasyon diye soruldu¤unda‘Animasyonla gerçekteyapamad›¤›n›z ya dayapamayaca¤›n›z birçok fleyigerçeklefltirebilirsiniz. Ayn›zamanda animasyon bir sanaldünya, gerçek yaflamlak›yaslanmas› mümkün de¤il, biridolden çok kendiniziba¤daflt›rd›¤›n›z bir karakterolarak görüyorsunuz. O hayaldünyan›z›n ürünü. Gerçek birkarakterden verilen bir mesajlaanimasyon bir karakterden verilenmesaj›n ulaflmas› çok farkl›.Animasyondan gelen mesaj dahatarafs›z al›n›yor.’ diyor. Aktafl,hobi olarak k›sa metrajl› filmçekiyor. Finansman›sa¤layabilirlerse yar›s› gerçek yar›s›anime bir uzun metraj film projesivar.

inSitu yani olaylar›n geçti¤imekâninSitu sadece foto¤raf üzerineyo¤unlaflan bir galeri olarakkurulmufl. ‹nSitu latince “olaylar›ngeçti¤i mekân” anlam›na geliyor.Bu isimden de anlafl›laca¤› gibi

galeri dura¤an, sadece sergiamaçl› bir sanat galerisi olman›nötesinde ‘yaflayan bir sanatgalerisi’ olmay› hedefliyor. Canl›bir mekan oluflturmay› amaçlayanAktafl ve kendisi de foto¤rafsanatç›s› olan orta¤› CharlesMordret hedeflerine ulaflmak içingaleride sergisi olan sanatç›n›npanel veya e¤itim verebilece¤ini,atölye çal›flmalar›n›n yap›laca¤›n›söylüyor. Bir baflka amaçlar› iseyabanc› foto¤rafç›larla Türkfoto¤rafç›lar aras›nda bir kültürelde¤iflim imkan› yaratmak,birbirleri ile iletiflimlerinigelifltirebilecekleri bir ortamsunmak. Bir süre sonra Türkfoto¤rafç›lar›n da yurt d›fl›ndasergi açabilmelerine yard›mc›olmak istiyorlar. fiu andaki sergiyide ‹sviçreli bir galeri ile hayatageçirmifller. Aktafl inSitu’dadünyan›n her yerinden foto¤rafsanatç›lar›n›n sergisinigerçeklefltirebileceklerini söylüyorve ekliyor ‘bizim için önemli olan

bizim sevdi¤imiz, bizi etkileyensanatç›lar olmas›’. Sergileresadece eserlerin de¤il sanatç›lar›nda gelmesini istiyorlar. YeflimAktafl, sanatç›n›n buradaolmas›n›n ne kadar farkl› bir etkiyapt›¤›n›n alt›n› çiziyor.Groupama sponsorlu¤undagerçekleflen ‘Ifl›k ve Figür’ sergisiiçin sanatç› Philippe Pache’›nda ‹stanbul’a gelmesinin yaratt›¤›fark› ‘Philippe 10 gün boyuncaburada kald›, Türk foto¤rafç›larlatan›flt›, hatta birkaç›n›nstüdyosunu gezdi. Bu etkileflimiyaratabilmek bizim için çokönemli’ sözleriyle anlat›yor.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 61

Gerçek bir karakterden verilen birmesajla animasyon bir karakterdenverilen mesaj›n ulaflmas› çok farkl›.Animasyondan gelen mesaj daha

tarafs›z al›n›yor.

‹ki katl› galeri hem sergi hem de atölye çal›flmalar› gibi etkinlikler için kullan›l›yor. Foto¤rafsanat› ile ilgilenen herkesin zevkle takip edece¤i bir program sanatseverleri bekliyor.Philippe Pache sergisi 7 fiubat 2010 tarihine kadar gezilebilir. Etkinliklerwww.insituphoto.com adresinden takip edilebilir.

Page 64: bogazici dergi ocak'10

62 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

tkilenmemek, foto¤raflar›nbüyüsüne kap›lmamakmümkün de¤il... Zamanyok, mekan yok, hatta kimi

foto¤raflarda sanki foto¤raf› çekenyok... O kadar do¤al, o kadar içten.Figür ve Ifl›k sergisinde Pache’›nhem günümüzde dijital kamera ileçekilmifl foto¤raflar› yer al›yor hemde 2000 y›l›ndan önceki yani dijitalkamera kullanmad›¤› dönemlereait çal›flmalar›. Elbette aradaki fark›görmemek mümkün de¤il.Do¤all›k üzerine tüm sanat›n›kurmufl Pache’a ilk sorum dijitalteknolojinin hem kendi sanat›naetkisi hem de genel olarak foto¤rafsanat›na.

‘Dijital ortam benim foto¤rafayaklafl›m›m› de¤ifltirmedi. Her nekadar karanl›k oday› çok sevsemde dijital kameralar›nkolayl›klar›ndan faydalanmay›da seviyorum ve hala iki flekildede foto¤raf çekiyorum. Son y›llardadijital daha çok kullan›yorum,profesyonel hayat buna zorluyor.Bazen dijital ile daha iyi sonuçal›nabildi¤ini de söyleyebilirim.

fiöyle bir durum da var, meseladijital foto¤raflar›n bas›m kalitesidevaml› artarken karanl›k odaiçin kullan›lan bas›m›n kalitesidüflüyor. Bazen dijital ile çal›flmakdaha iyi sonuç verir bazen di¤eriama temelde iki flekilde deçal›fl›yorum ve hangi teknikleçal›fl›rsam çal›flay›m temelyaklafl›m›m ayn›: do¤al ortamdaçal›flmay› seviyorum. Karanl›kodamda eskisi kadar çokçal›flmasam da orda olmay› veçal›flmay› çok seviyorum. Karanl›kodamdayken asla yan›ma ceptelefonumu bile almam. Frans›zbir arkadafl›m›n benzetmesini çokseverim, “karanl›k odada olmakana rahminde olmak gibi...”’.

Pache manzara ve do¤a foto¤raflar›çekmeyi çok sevmiyor. Sergidekiaz say›daki manzara foto¤raflar›mükemmel olsa da Pache içinönemli olan insan› yakalamak.Kendisi de bir foto¤rafkoleksiyoncusu ve hiç manzararesmi almad›¤›n› söylüyor. Onunilgi alan› portreler. Zaten dünyan›nen tan›nm›fl portre sanatç›lar›ndan.

Sadece kendi istedi¤i, ona ilhamveren insanlar›n resimleriniçekiyor. Makyajs›z, en do¤al haliile insanlar›n resimlerini çekiyor.

‘Portre çal›flmay› seviyorum,kiflinin ünlü olmas›, tan›nm›flolmas›, güzel olmas› beni hiç

S‹YAH BEYAZ PORTRELER‹N ÜNLÜ FOTO⁄RAFÇISIPHILIPPE PACHE

Dünyan›n en iyi ilk 30foto¤raf sanatç›s›aras›nda an›l›yor, portreve nü çal›flmalar› iletan›n›yor, eserleridünyan›n önde gelenkoleksiyonlar› aras›ndayer al›yor... PhilippePache’›n siyah beyazfoto¤raflar› tümdo¤all›klar› ile foto¤rafsanat›n›n en güzelörnekleri aras›ndaparl›yor...

Bir foto¤rafsanatç›s› baflkabir foto¤rafsanatç›s›n›nfoto¤raf›n›çekerse ne olur?‹flte YeldaBaler’inobjektifindenPhilippe Pache.

E

Foto¤raflar›nda zaman vemekans›zl›¤› seviyor.Foto¤raflar›na bakt›¤›n›zdatarihin hangi dönemi, neresi gibikavramlar sizi düflündürmüyor.

Page 65: bogazici dergi ocak'10

Pache’›n ünlü ›fl›k oyunlar›naen güzel örneklerden biri.

ilgilendirmiyor. Top model ileçal›flsam bu kadar istedi¤im gibiportreler çekemem.’ Çok ünlü birfoto¤rafç› olmas›na ra¤men modadünyas›n›n güzel modelleri ile aslaçal›flm›yor. Do¤all›k Pache içinnefes almak gibi. ‘Ne arad›¤›m›ben de bilmiyorum, sadecesevece¤im bir an bulmayaçal›fl›yorum.’ diyor.

‘Bugün herkes daha iyi foto¤rafçekiyor. Çok para veriyorsunuzama iyi bir kamera ald›¤›n›zdaçok güzel foto¤raflar daçekebiliyorsunuz. Ama hiçbir fley“göz”ün yerini tutamaz. Bugünmükemmel bir foto¤raf ileinsanlar› etkilemek daha zorçünkü photoshop ile her fley

düzeltilebiliyor. Special effectkullan›p art›k kimseyietkileyemezsiz çünkü art›k bunaal›fl›ld›.’

Pache iyi resim çekmek içiniçgüdülerini takip ediyor. Elinekameras›n› al›p ormanda nehirk›y›s›na do¤ru giden asistan›n› takipetti¤inde çekti¤i foto¤raflar›nmükemmeli¤i hem do¤all›klar›ndahem de o sanatç› içgüdüsü ve“göz”ünde sakl› olsa gerek. ‹flte ozaman akl›ma hemen en basit vetemel olana dönmek geliyor yani›fl›k ve forma. ‹nsanlar› etkilemekiçin “sanata”, sanatç›’n›n dokunuflunaihtiyaç var. Philippe Pache’›nfoto¤raflar› sanatç›n›n dokunuflununne demek oldu¤unu anlat›yor.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 63

Portre çal›flmay› seviyorum, kiflininünlü olmas›, tan›nm›fl olmas›, güzel

olmas› beni hiç ilgilendirmiyor.Top model ile çal›flsam bu kadar

istedi¤im gibi portreler çekemem.

Bir foto¤raf m› yoksa bir resim mi oldu¤unu anlaman›nçok zor oldu¤u foto¤raflar›n büyüsüne kap›lmamakmümkün de¤il.

‹nsanl›¤› kad›n›n daha çok temsil etti¤ine inand›¤›için kad›nlar›n foto¤raf›n› çekiyor. Ç›plakl›kresimlerinde o kadar do¤al ve estetik ki bu foto¤raflarabak›nca sadece ç›plakl›k görmek hiçbir fley görmemekdemek bence.

Tamamen tesadüfen ortayaç›kan bir foto¤raf.

Page 66: bogazici dergi ocak'10

ütürizm neymifl diyenlere birtan›mlama ile bafllayal›m. Fütürizm,do¤ru gelecek infla edebilmek içinedinilmesi gereken bir bak›fl aç›s›

ve hayat görüflü. Birçok tan›m var tabiiki ama Houston Üniversitesi FütürizmÖ¤retim Görevlisi Peter Bishop’unörne¤i çok net.

“Ya¤murlu bir havadaaraban›zla ilerliyorsunuz.Bir ara ya¤mur ve sisyo¤unlafl›yor. Farlar›n›z› kapat›pdireksiyonu b›rak›r m›s›n›z? ‹fltebu nas›l olmuyorsa gelecek içinde, zaman› gelsin bakar›z demeflans›n›z maalesef yok”

Öncelikli olarak kabul etmeliyiz ki;olanlardan sorumluyuz, t›pk› gelecektensorumlu olaca¤›m›z gibi. O sebeplegelece¤i infla etmekten, de¤ifltirmektenkorkmak veya vazgeçmek gibi birdurumumuz söz konusu de¤il.Gelece¤iniz ve gelece¤imiz, kendi halineb›rak›lmayacak kadar önemli. Ancak,gelece¤i tahmin de¤il, uzgörülüyaklafl›mlarla, yani, konuyu ayn› andahem uzlaflmac›, hem uzman, hem dedisiplinler aras› de¤erlendirebilmeyetene¤i içerisinde kurgularsak, gelece¤idaha iyi planlayabiliriz.

Bir de, Fütürist nas›l olunuyorderseniz bir kural› kanunu yok,hayata bak›fl aç›n›z veyaklafl›mlar›n›z afla¤›daki

maddeler ile örtüflüyorsa zatenFütürist olmuflsunuz demektir.Hemen bu sorular› kendinizebir sorun!

• Farkl› olma cesaretine sahip misiniz?• Kendiniz ve tüm insanl›k için olumlu,ilerici, yenilikçi vizyon gelifltirebiliyormusunuz?• Kifli, kurum ve toplumlar›n yararl›, etkinyol haritas› oluflturmalar›na yard›mc›olabiliyor musunuz?• ‹nsanl›ktan sorumlu oldu¤unuzuhissediyor musunuz ve bu sorumlulukile hareket ediyor musunuz?• Gelece¤in seyircisi de¤il, tasar›mc›s›olunmas› gerekti¤inin fark›nda m›s›n›z?• Ça¤dafll›k sözcü¤ünün günü yaflamaklas›n›rl› olmad›¤›n› biliyor ve davran›fllar›ylabunu yans›t›yor musunuz?

Eski bir Çin atasözü der ki ‘Umal›m kiilginç zamanlarda yaflars›n›z’

Tar›m ve sanayi devrimi sonras›, günümüzdeinsanl›k tarihinin önemli de¤iflimlerindenbirini yafl›yoruz: Biliflim Devrimi.

Asl›nda günde birden çok att›¤›m›z k›samesajlar ilk kez hayat›m›za bundan tam17 sene önce 1992’de girmesine ra¤menbugün bir gün içinde dünya nüfusundandaha fazla at›ld›¤›n› biliyor muydunuz?Hayat›n de¤iflimine bu kadar kolay adapteolup hatta vazgeçemeyecek kadaral›flt›¤›m›z›n fark›nda m›y›z?Belki hiç fark›na varmadan, belki de çokfark›nda olarak;• Globallefliyoruz

• Yerellefliyoruz• Dijitallefliyoruz• Parçalan›yoruz (Gruplaflma, yönlenme,küçük gruplar)

Talep bazl› yaflamda;• Art›k “her an, her yerde, her fleye”sahip olmak istiyoruz.• Teknolojik geliflmeler ve kesintisizeriflim lokomotif oldu.• ‹fl ve özel hayat ayr›m› bulan›klafl›yor.• Amatör/profesyonel ayr›m› dabelirsizlefliyor.• ‹fl yapma flekli de de¤ifliyor.• Yeni üretim süreçleri do¤uyor.• Biliflim teknolojileri verimlili¤in yenikaynaklar›na dönüflüyor.• Fiyatland›rma de¤ifliyor.• Yeni da¤›t›m sistemleri do¤uyor.

Bu devrimin bir sonucu olarakyaflad›¤›m›z ekonomik buhran, globalkrizler dünyada her anlamda t›kan›kl›k,mutsuzluk ve karamsarl›k getiriyor. ‹fltetam bu noktada, yeni y›lda kendinizeyeni hedefler koymal›, yeni motivasyonunsurlar› belirlemelisiniz.Peki, neye göre mi? De¤iflimindinamiklerine teker teker bakt›¤›m›zdabizi bekleyen gelecek ile ilgili notlar›m›z›nbaz›lar› da flu flekilde...

Günümüzde tüketici yorgunlu¤uoluflmaya bafllad›, bunu önlemek için dehayat›m›zda karmafladan yal›nl›¤a geçmekzorunda kalaca¤›z ve minimal hayatlarbizi bekliyor olacak. Çevreye duyulansayg›n›n artmas› ile daha çok tabiat iste¤ido¤mas› sonucu flehir d›fl› hayatlarayönelece¤iz.

F

Bahçeflehir Üniversitesi’nde düzenlenen Fütürizm Okulu seminerlerine kat›lan veTürkiye’nin ilk sertifikal› fütüristlerinden olan dergimiz yazarlar›ndan An›l Altafl ’98,yeni y›l ve gelecek için uzgörülen fütüristik yaklafl›mlar› sizlerle paylaflt›.

64 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Yaz›: An›l ALTAfi ’98YAfiAM

2010 & gelecek için planlar›n›z› yapt›n›z m›?

Page 67: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 65

• Küreselleflme kendini her zamankindendaha fazla hissettiriyor. Hong Kong’un%40’›, New York’un %34’ü ve Londra’n›n%31’i ülke d›fl›ndan gelen kiflilerle doluve do¤al olarak bu yabanc›lar› hedefleyenürünler ortaya ç›kacak.• Obezite, önümüzdeki 20 y›l›n en büyüksorunlar›ndan biri olacak. Bunun d›fl›nda,anti-aging ürünler yeni trend olarakgelecekte bask›n olarak hayat›m›za girecek.• Fraud önlemeye yönelik çal›flmalaröne ç›kacak.• Uzaktan e¤itim mektup ile bafllad›,radyo ve televizyon ile devam etti. fiimdiise internet üzerinden e¤itimde ilerlemelergörülecek.• Aileler giderek küçülüyor, stüdyo dairesay›s› art›yor. Bireysel yaflama dönükürünler ön plana ç›kacak.• Ak›ll› kozmetik ürünleri ortaya ç›kacak,ruh durumumuza göre de¤iflen rujlar›m›zolacak.• Nano teknoloji sayesinde insanvücudundaki hastal›kl› dokular tespitedilebilecek.• Biyometrik id’lerimiz olufluyor. Gözyap›s›, kulak k›vr›mlar›, parmak izi gibibileflenler üzerinden biyometrik id’lerimizoluflturuluyor. Dubai’ye göz taramas›,Amerika’ya ise parmak izi taramas›yap›lmadan girifl yap›lam›yor. Biyometrikid üzerinden büyüyen bir pazar olufluyor.• Biyoteknoloji; bebek tasar›mc›lar›gelecekte bir meslek haline gelecek,örne¤in sar› saçl›, mavi gözlü bir bebekistiyorsak, bu tonlar›n ne olaca¤›naArmani veya Dolce&Gabbana gibiprofesyonel tasar›mc›lar karar verecek.• Beyne haf›za, duygu, haz güçlendiriciimplant yerlefltirmek 15 sene içerisindemümkün olacak.• Giyilebilir teknoloji, klimal›, ekranl›k›yafetler ortaya ç›kacak.• Dünya nüfusu giderek art›yor ancakkaynaklar yetersiz kal›yor. Tavukaya¤›,

domuz kula¤›, yosun, sakatat gibimaddeler besin olarak kullan›l›yor. Açkalmamak için tüm kaynaklar iyide¤erlendirilmeli. Organik tar›m ancakbelirli ölçüde yeterli olabilir.• ‹nsan hayat› boyunca 3 tonlukteknolojik çöp oluflturabiliyor. Büyüyenbir teknolojik çöp pazar› var. Ceptelefonlar›n›n kullan›m ömrü giderekdüflüyor. Teknolojik at›klar ifllenmek içintoplu halde Çin’e gönderiliyor ancakifllenme süreçleri verimli olmad›¤› sürecesa¤l›ks›zlaflmaya neden oluyor. At›kteknolojisi ile ilgili çal›flmalar artacak.• Enerji tüketimi; hidroelektrik santralleren verimli elektrik kaynaklar› ancakekolojik dengeyi de¤ifltiriyor. Dahakullan›labilir kaynaklara yönelinecek.• Çin ile ticaret geliflmeye devam ediyor.Yak›n zamanda hepimizin Yen hesab›olacak.- Asyal›lafl›yor muyuz? Dünya nüfusunun%60’› Asya’da yafl›yor, dünya dillerininise %32’si Asya dilleri.• Devletin h›zla yafllanan nüfus karfl›s›ndaemeklili¤i karfl›lamas› mümkünolmayacak, Emeklilik yerine PARALELKAR‹YERLER oluflacak.• fiu an ne yapt›¤›n›z›n hiç bir önemiyok, çünkü 15 y›l sonra, ayn› ifli yapm›yorolacaks›n›z!- fiu anda kariyerinin ilk veya ikincievresinde oldu¤unu düflünenler, k›sazamanda farkl› bir ifliniz olacak. Kendiiflinizi kuracak veya iflinizide¤ifltireceksiniz. Yeni dünya düzeninde,ayn› iflyerinden emekli olma durumuortadan kalkacak. Ortalama bir bilgiiflçisinin, yaklafl›k 3 farkl› kariyeri olacak.Paralel kariyerler, önümüzdeki y›llar›nvazgeçilmez gerçeklerinden. Tüm budengeler, sosyal giriflimciler yaratacak.• Genetik bütün sektörleri de¤ifltirecek.2030’daki en önemli flirketler, genetikflirketleri olacak.

• Aç›k Standartlar- tüm dünyadakiflirketlerin kabul etti¤i standartlar.Özellikle, hastaneler ve sa¤l›k sektörüiçin çok önemli. Aç›k kaynak // ayn›dilde tan›-teflhis koyma. AlmanHastanesi’nde çekilen ultrasonunAmerika’daki farkl› hastanelerde tan›nmas›mümkün olacak.• WS-I (Küresel Eflitleme) Herkes ortakdilde konuflabilecek, dil sorunu ortadankalkacak.• Mobil operatörler, ses iletiflimi satmakyerine veri iletiflimi satmaya bafllayacaklar.Depolad›¤›m›z veri kadar operatörlerepara ödeyece¤iz. Bulut sistemleri geliflecek.• Kiflisel bilgilerin gizlili¤i ve güvenli¤iönem kazanacak.

Pervasive Integration- Bir yap›n›n altk›r›l›mlar›yla iliflkilendirilmesi, semanticweb//anlamsal web ortaya ç›kacak veher fley her fleyle ba¤lant›l› olacak.Mesela, hasta olup doktora gitmek yerine,olas› vücut fonksiyonlar›na ba¤l› olarak,doktorun bizi görüflmeye ça¤›rmas› gibi.Parmak izi tan›maya yönelik dijital kartteknolojisi de önem kazanacak.

Gelecekte medya kifliselleflecek.2015’e kadar IPTV hayat›m›z›nbir parças› olacak, broadcastölecek.

Ayr›ca, iflin ekonomik taraf›nabakt›¤›m›zda, ekonomik büyümebeklentilerinin eskisi gibi olmayaca¤›n›göreceksiniz. Geliflme yavafllayacak.

Yine bir Çin atasözü ile bitirelim!“E¤er yönümüzü de¤ifltirmezsek,muhtemelen, nereye gidiyorsak, orayavar›r›z.”

Görsel: Jashua Kutticherry (http://futurethink.files.wordpress.com/2009/02/futurethinking_feb09_main.jpg)

Page 68: bogazici dergi ocak'10

Yaz›: Bar›fl MÜSTECAPLIO⁄LU ’99Foto: Anahit HAYRAPETYAN

KÜLTÜR-SANAT

ükrefl’te uçaktan indi¤imde yolculuk boyuncane tür insanlarla karfl›laflaca¤›m konusundaiçimde hem tatl› bir heyecan hem de ufak birendifle vard›. Bu güzel f›rsat› edebiyattan,

sanattan konuflmak, farkl› kültürleri ve edebiyatlar›tan›mak için kullanmak istiyordum, afl›r› milliyetçibirilerine çat›p, geçmiflte kalm›fl savafllarla ilgilitart›flmalara gömülmek hiç içimden gelmiyordu.Romanya’da Karada¤l› romanc› Ognjen Spahic veErmeni flair Anahit Hayrapetyan’la buluflacak, oradakietkinlikleri tamamlad›ktan sonra bize kat›lacak Rumenyazarlarla Sofya’ya, oradan da Bulgar yazarlar› al›pSelanik’e geçecektik. Ognjen ve Anahit’le “birbirimiziölçüp biçme” sürecimiz yaln›zca birkaç dakika sürdü,daha ne oldu¤unu anlamadan kaynaflm›fl, k›rk y›ll›kdostmufluz gibi nefleli sohbetlere dalm›flt›k.

B

WordExpressyolculu¤u

22 Ekim-5 Kas›m tarihlerinde, 13 farkl›

ülkeden 20 genç yazar, Delta Yay›nlar›

taraf›ndan tasarlanan ve Literature

Across Frontiers ile British Council’in

koordine etti¤i Word Express etkinli¤i

kapsam›nda Balkan ülkelerinde bir

edebiyat yolculu¤una ç›kt›. Balkanlar›n

seçilmesinin sebebi, bu co¤rafyadaki

ülkelerin önemli bir bölümünün yak›n

tarihte çeflitli sebeplerden çat›flm›fl

olmas›, bu nedenle kültürel

paylafl›mlar›n›n s›n›rl› kalmas›yd›.

Yolculuklar yazarlar›n birlikte daha fazla

vakit geçirebilmeleri amac›yla

ço¤unlukla trenle yap›ld›. Bu etkinli¤e

Türkiye ad›na kat›lan romanc›m›z Bar›fl

Müstecapl›o¤lu ’99 yolculu¤unu ve

izlenimlerini bizlerle paylaflt›.

(http://www.word-express.org)

Word Express

66 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 69: bogazici dergi ocak'10

Hava yaz mevsimini k›skand›racakkadar güzeldi, uzun yürüyüflleryaparak flehri keflfetmenin tad›n›ç›karabiliyorduk. Dar sokaklarda,komünist dönemden kalma afl›r›gösteriflli ve hemen hepsi grirenkte binalar›n aras›nda yürürken,baz› duvarlarda Çavufleskudiktatörlü¤ündeki çat›flmalar›neseri kurflun deliklerinin hâlâkapat›lmad›¤›n› fark ettik. Belkide o karanl›k günleri an›msatanbir an› olarak korunuyorlard›.Çavuflesku’nun halk› fakirlikteninlerken kendisi için yapt›rd›¤›,dünyadaki en büyük ikinci yap›oldu¤u söylenen devasa saray›,kanl› geçmiflini bilmesek gözkamaflt›racak kadar güzeldi. ‹lkgün kat›l›m›n oldukça yüksekoldu¤u bir okuma gerçeklefltirdik.Akflam genç flair ve çevirmenlerlebir ev partisine kat›ld›k, gece boyuülkelerimiz, edebiyat›m›z ve tarihhakk›nda sohbet ettik. Konufltukçaanl›yorduk ki, geçmiflte ülkelerimizaras›nda ne tür çat›flmalaryaflanm›fl olursa olsun,günümüzde sorunlar›m›z vehayallerimiz çok benzerdi.Hepimiz ‹ngiliz, Rus ya da Frans›zEdebiyat› hakk›nda uzun uzunkonuflabiliyorduk, amabirbirlerimizin yazarlar› hakk›nda,birkaç ünlü isim d›fl›nda hiçbirfley bilmiyorduk. Halbuki ayn›co¤rafyada yaflayan yazarlar olarakiflledi¤imiz temalar ve iflleyifltarzlar›m›z, dertlerimiz, biziyazmaya sevk eden duygularfazlas›yla benzefliyordu, birbirimiziokumaktan çok keyif alabilirdik.

Bir sonraki günü RomanyaKültür Enstitüsü’nün çeflitliülkelerden çevirmenleri a¤›rlad›¤›tarihi bir kalede geçirdik. O günkaleye Rumen yazarlar da geldiler,birlikte “Neden yaz›yoruz?” ve“Edebiyat›n günümüzde hala birgücü var m›?” sorular›n›ncevaplar›n› arad›k. Yazmakonusunda herkesin kendine görefarkl› sebepleri vard›, ama iyiroman ve öykülerin dünyay›baflkalar›n›n gözünden görmeyetene¤imizi gelifltirdikleri, böylece

birbirimizi daha iyi anlamam›z›sa¤lad›klar› konusundahemfikirdik.

Bükrefl’te üç keyifli gün geçirdiktensonra, grubumuza kat›lan flairlerlebirlikte Sofya’ya do¤ru ilk trenyolculu¤umuza bafllad›k. Bu sakinflehirde bizleri yerel bir edebiyatdergisinde çal›flan genç bir ekipkarfl›lad›. Bize arada birdüzenledikleri, “korsan” biredebiyat etkinli¤ine kat›lmam›z›önerdiler, bunu seve seve kabulettik. Sofya’n›n en ifllekmeydan›nda, befli farkl› ülkelerdenotuzu aflk›n insan topland›k, biranda ceplerimizden ç›kard›¤›m›zbir sayfa ka¤›d› yüksek sesleokumaya bafllad›k. ‹nsanlar öncene yapt›¤›m›z› anlamad›klar› içinflafl›rd›lar, sonra durup neokudu¤umuzu anlamaya çal›flt›lar.Siyasi ya da dini bir gösterioldu¤unu düflünmüfl olmal›yd›lar.Hepimizin farkl› bir roman, öyküya da fliirden bir sayfaokudu¤umuzu fark ettikleri zamanise art›k çok geçti! Belki hayatlar›boyunca eline bir kitap almam›flinsanlara birkaç dakikal›¤›na bileolsa edebiyat› “dinletmifl” olduk.Her fleyin ötesinde e¤lendi¤imizkesindi.

Sofya’dan Selanik’e yapt›¤›m›z trenyolculu¤unda aram›za Bulgar flairIvan Hristov da kat›ld›. Ayn›zamanda çok iyi kaval çalan Ivan’›nTürkiye’de baz› arkadafllar›mtaraf›ndan flair yönüyle de¤il amamüzisyen yönüyle tan›nd›¤›n›bilmek daha sonralar› beniflafl›rtacakt›.

O güne kadar bir trende geçirdi¤imen uzun süre iki saati aflm›yordu,bu yüzden on dört saati bulan trenyolculuklar› ilginç bir deneyimdi.Sürekli titreyen yatakta, raylardangelen sesleri dinleyerek birkaç saatuyumay› denerken, akl›matrenlerde geçen ya da trenlerleilgili ne kadar çok romanokudu¤um geliyordu. Uykumuzkaçt›¤›nda darac›k koridorlardasaatlerce sohbet ediyor, genifl

pencerelere yans›yan görüntüleri,koridorda dans eden ›fl›kyans›malar›n› seyrediyorduk. Buarada flairli¤inin yan› s›raprofesyonel bir foto¤rafç› olanAnahit’in foto¤raf çekme tutkusuhem hoflumuza gidiyor hem debize e¤lence ç›kar›yordu. Birköflede uyuklarken kula¤›m›z›ndibinde garip bir sesleuyand›¤›m›zda, yüzümüzeyaklaflm›fl davetsiz bir kameraylakarfl›lafl›yor, yemek yerken, dal›pgitmiflken ya da sohbet ederkenAnahit’in birdenbire ortaya ç›kmas›,foto¤raflar›m›z› çekip kaçmas›ylanefleleniyorduk. Yolculu¤unbitmesinden günler sonra, çekti¤ifoto¤raflar›n bir k›sm›n› görmef›rsat› buldu¤umda, foto¤rafç›l›¤›ndijital kamera ça¤›nda bile gerçekbir sanat oldu¤una bir kez dahaikna olacakt›m.

Selanik’e vard›¤›m›zda, rehberimizgazeteci Elias, dilersem beni

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 67

Word Express

Sofya’daki Korsan (!) Gösterimiz.Yaflas›n Edebiyat Kardeflli¤i!

Bize arada bir düzenledikleri, “korsan”bir edebiyat etkinli¤ine kat›lmam›z›

önerdiler, bunu seve seve kabul ettik.Sofya’n›n en ifllek meydan›nda, beflifarkl› ülkelerden otuzu aflk›n insantopland›k, bir anda ceplerimizden

ç›kard›¤›m›z bir sayfa ka¤›d› yükseksesle okumaya bafllad›k. ‹nsanlar önce

ne yapt›¤›m›z› anlamad›klar› içinflafl›rd›lar, sonra durup ne

okudu¤umuzu anlamaya çal›flt›lar.

Page 70: bogazici dergi ocak'10

Word Express

68 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Alexander Nevsky Katedrali, dünyan›n en büyükkatedrallerinden biri.

Mirt Komel, Naz›m Hikmet Kültür Merkezi’ndefliirlerini okuyor.

Konuflulacak çok konu var, uyku biraz beklesin...

Mustafa Kemal’in evini görmeyegötürebilece¤ini söyledi. Elias daben de ülkelerimizi ve halklar›m›z›çok sevmemize ra¤men, baz›insanlar›m›zdaki afl›r› milliyetçiduygulardan fazlas›yla rahats›zd›k.Konuflmalar›m›z sonucunda ayn›noktada buluflmufltuk: Bizi as›ltan›mlayan fleyler bireyselözelliklerimiz, huylar›m›z,karakterlerimiz, düflüncelerimiz,yapt›¤›m›z ve yapmak istedi¤imizfleylerdi, kendi seçmedi¤imiz Türkya da Yunan kimliklerimiz de¤ildi.Birbirimize bakt›¤›m›zda bir Türkya da bir Yunan de¤il, Bar›fl’› veElias’› görmeliydik. Bununbilincinde olarak da ülkelerimizisevebilirdik.

Gezdi¤imiz flehirler aras›ndamimari ve co¤rafi aç›dan en renkliflehir Selanik’ti. Selanik’in sahilfleridi ‹zmir’in birebir ayn›s›yd›.Akflam yürüyüfllerimize efllik edengün bat›m› manzaras› ise övgüyühak ediyordu. Selanik’te bize farkl›rotalardan gelmifl di¤er yazargruplar› kat›ld›, ekibimiz hem çokdaha kalabal›klaflt› hem deMakedonya, Bosna Hersek,S›rbistan, Galler gibi farkl› co¤rafyave kültürlerle zenginleflti. ‹srailliflair ve belgesel film yönetmeniNetalie Braun’un Tel Aviv’de

eflcinsellere yönelik, pek çok canalm›fl dinci terörü anlatt›¤› k›safilmi “Gevald”i seyretme f›rsat›bulduk. Netalie bu müzikal filmiylenormalde birbirleriyle hiçanlaflamayan farkl› dinlerdenmilitanlar›n, dinden uzak yaflayangruplara karfl› fliddet uygulamaktanas›l müttefik olabildiklerinigösteriyordu.

Bosna Hersek’ten aram›za kat›lanflair Adisa Basic, etkinliklerdeYugoslavya’daki iç savaflta etnikkimlikleri nedeniyle katledilenBosnal›lar›n yaflad›klar›yla ilgilifliirini okuyordu. Adisa’y›dinlerken, Ermeni yazar dostumu,geçmiflte Osmanl›’n›n çöküfldöneminde Osmanl›larlaErmeniler aras›nda yaflanan veher iki taraf›n, ama en çokErmenilerin kan›n›n dökülmesineyol açan olaylar› düflündüm.Bulgaristan’da ›rkç› Jivkov iktidar›ifl bafl›ndayken ülkede yaflayanTürklerin isimlerini ve dillerinide¤ifltirmeye zorlanmalar›, kabuletmeyenlerin katledilmeleri akl›mageldi. Günümüzde hemTürkiye’de hem dünyan›n pekçok yerinde, farkl› milletleraras›nda yaflanan sorunlar›, önemlibir bölümünün birbirlerine karfl›hissettikleri kötü duygular›düflündüm. Irk, millet, etnikkimliklere verdi¤imiz önem,asl›nda hak ettiklerinden ne kadarfazlayd›, ne büyük dertleryarat›yordu.

Gezdi¤im üç flehirde de kendimi“yabanc›” hissetti¤im anlar, insanlartaraf›ndan yap›lm›fl olan binalara,kiliselere, an›tlara bakt›¤›m, yineinsanlar›n eseri olan “kültür”, “dil”ve “inançlar” üzerine konufltu¤umanlard›. Halbuki nerede olursamolay›m, kafam› kald›r›p gökyüzünüve bulutlar› seyretti¤imde, bir a¤acayasland›¤›mda, duvarda yürüyenbir kar›ncaya odakland›¤›mda yada bir çocukla flakalaflt›¤›mdakendimi “evimde” hissediyordum.Farkl›l›klar›m›z sadece bizimüretti¤imiz, insan elinden ç›kmafleylerdendi.

Bükrefl’ten Sofya’ya ilk tren yolculu¤umuz. “‹lerleyensaatlerde bu tren koridorunda bir parti verece¤iz.”

Günümüzde hemTürkiye’de hem

dünyan›n pek çokyerinde, farkl› milletler

aras›nda yaflanansorunlar›, önemli bir

bölümünün birbirlerinekarfl› hissettikleri kötüduygular› düflündüm.

Irk, millet, etnikkimliklere verdi¤imiz

önem, asl›nda hakettiklerinden ne kadar

fazlayd›, ne büyükdertler yarat›yordu.

Page 71: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 69

Selanik’teki ikinci günümüzde,resmi gezintilerden verehberlerden s›k›lm›fl, birazkaybolma ve keflfetme hevesiduymaya bafllam›flt›k. Alt› farkl›milletten renkli bir gruplakendimizi bir belediye otobüsüneat›p “eski kent” denilen bölgeyegittik. En uzunu üç katl›, sevimlievlerden oluflan, etraftaki insanlar›nk›yafetlerine bak›l›rsa flehrin ortahalli, hatta fakir denebilecekinsanlar›n›n yaflad›¤› bir yerdiburas›. Kendimize bir bal›klokantas› bulduk ve o güne kadarbizi götürdükleri lüks restoranlardayiyemedi¤imiz kadar lezzetli birUzo sofras› kurduk. Çevredekiyafll› Yunanlar, bu civarda yabanc›turist görmeye al›fl›k olmad›klar›için önce bize mesafeli yaklaflsalarda, masam›zdan yükselenkahkahalar bir süre sonra onlar›cezbetmeye bafllad›. Tek kelime‹ngilizce bilmemelerine ra¤men,gelip s›rt›m›z› s›vazlayarak,masam›za çiçek koyup bize flarap›smarlayarak neflemize ortakoldular. Tabakta kalan son bal›¤›hepimiz birer ›s›r›k al›p paylaflt›ktansonra, dikkatimizi yüz metre ileridegitar çal›p flark› söyleyen gençlerçekti. Yapt›klar› ifli ciddiye al›yorgibiydiler, bir tanesi onlar›kameraya almakla meflguldü.

Yanlar›na gitti¤imizde, bu gençlerino yörenin sevilen bir müzik grubuoldu¤unu, ülke çap›ndayay›nlanacak ilk video klipleriniçekmeye çal›flt›klar›n› ö¤rendik.Bizim ülkelerine davetli yazarlaroldu¤umuzu bilmeyen gençler,klipte oynamak isteyipistemedi¤imizi sordular, hiçdüflünmeden kabul ettik. O günkendi aram›zda edebiyattanyazarlar›m›za, dinlerdenülkelerimiz aras›ndaki sorunlarakadar pek çok konuda saatlercekonuflmufltuk, ama Yunangençlerin müzi¤iyle hep birliktedans etti¤imiz ve e¤lendi¤imiz obirkaç dakika, sonradan itirafedece¤imiz gibi bizi birbirimizeyaklaflt›ran ve farkl›l›klar›m›z›unutmam›z› sa¤layan en güçlüpaylafl›m olmufltu. Birliktee¤lenmenin ve gülmenin gücübenzersizdi.

‹stanbul’da yeni dostlar›mla birlikteYerebatan Sarn›c›’nda fliir okumas›yapmaktan, Türkiye’ye yerleflmiflbir Amerikal›n›n düzenledi¤iCad›lar Bayram› partisindee¤lenmeye, Bo¤az’da bir tekneturuna kat›lmaktan Kadir HasÜniversitesi’nde birbirimizin

eserlerinden çeviriler yapmayakadar pek çok renkli etkinliklebefl güzel gün geçirdik. Amabunlar› onlar›n gözünden, yani‹stanbul’da “yabanc›” olanlar›ngözünden görmek, onlardandinlemek laz›m. Benim içinseonlar, hangi topra¤a bas›yorolurlarsa olsunlar, bir daha asla“yabanc›” olmayacaklar.

Bizim ülkelerine davetli yazarlaroldu¤umuzu bilmeyen gençler, klipte

oynamak isteyip istemedi¤imizisordular, hiç düflünmeden kabul ettik.

O gün kendi aram›zda edebiyattanyazarlar›m›za, dinlerden ülkelerimizaras›ndaki sorunlara kadar pek çok

konuda saatlerce konuflmufltuk, amaYunan gençlerin müzi¤iyle hep birliktedans etti¤imiz ve e¤lendi¤imiz o birkaçdakika, sonradan itiraf edece¤imiz gibi

bizi birbirimize yaklaflt›ran vefarkl›l›klar›m›z› unutmam›z› sa¤layanen güçlü paylafl›m olmufltu. Birlikte

e¤lenmenin ve gülmenin gücübenzersizdi.

Wor

Claudiu Komartin’le pasaportkontrolündeyiz. Trenimizle foto¤rafçektirmek için iyi bir f›rsat.

Claudiu Komartin’le pasaportkontrolündeyiz. Trenimizle foto¤rafçektirmek için iyi bir f›rsat.

Bu grup Yunanistan’da meflhur olursa,bunda bizim de pay›m›z olacak.

Page 72: bogazici dergi ocak'10
Page 73: bogazici dergi ocak'10
Page 74: bogazici dergi ocak'10

72 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Afrika dans›n› New York’da ö¤renmifl

olan, Türkiye’deki tek Afrika dans›

e¤itmenini BÜMED’e getiriyoruz!

Amerika baflta olmak üzere birçok

ülkenin spor salonlar›nda, enerji veren

etnik müzi¤i ile oldukça farkl›, çekici

ve çok sevilen derslerden biri Afrika

Dans› dersleridir.

ENERJ‹ DANSI ‘AFR‹KA DANSI’NIN

FAYDALARI:

Beden, zihin, ruh geliflimine büyük

katk›s› olan, ço¤u dans›n kökeni,

terapisel Afrika Dans› ile:

• uyuyan ritim duygusunu uyand›rma

ve gelifltirme;

• ‘yapabilirim’ diyebilme; rehavet

duygusundan ç›kma;

• sa¤ beyni çal›flt›rarak yarat›c›l›¤› ve

genel olarak zihni gelifltirme;

• beyin ve beden aras›nda

senkronizasyon / koordinasyon ve

karfl›laflt›rmal› düflünebilme;

• sa¤l›kl› bir bedene sahip olma;

zorluklar› ve fiziki egzersizleri sevme;

• olumlu düflünme, farkl›l›k yaratma

ve medeni cesaret kazanma;

• enerjik ve e¤lenceli Afrika dans› ile

sosyalleflmeye olanak tan›ma;

• kardio bir ders olmas› sayesinde

zay›flama ve forma girme;

• ö¤renilen bilgileri di¤er platformlara

tafl›yabilme.

Afrika DansıBÜMED’de Afrika'n›n ritmi ve dans›n› yakala!Yaflam› ertelemeyin, kat›l›n...

Tan›t›m Dersi: 31.01.2010 Pazar 15:00-17:00 / BÜMED Seminer SalonuAyr›nt›l› bilgi ve rezervasyon için, Tel: 0212 265 49 71 - 0212 359 58 38E-mail: [email protected], [email protected] www.afrikadansi.com

“Konuflabilirsen flark› söyleyebilir,yürüyebilirsen dans edebilirsin”Bir Afrika Atasözü

Page 75: bogazici dergi ocak'10

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 73

E¤itmenler

Ayd›n Elbasan 1976 y›l›nda K›rklareli'nde do¤du.K›rklareli’nde tamamlad›¤› ilkö¤retim ve ortaö¤retimiard›ndan Marmara Üniversitesi Beden E¤itimi SporYüksek Okulu'nda lisans ve Marmara ÜniversitesiE¤itim Bilimleri Enstitüsü Spor E¤itimi Yüksek Lisansprogram›nda yüksek lisans e¤itimi ald›. 1998 y›l›ndanbugüne kadar Marmara Üniversitesi, Koç Üniversitesi,Trakya Üniversitesi, ‹stanbul Erkek Lisesi, BefliktaflHalk E¤itim Merkezi, Kartal Halk E¤itim Merkezi, gibikurumlarda halk oyunlar› e¤itmenli¤i yapt›. Romandans› dersleri vermeye 2005 y›l›nda vermeye bafllayanAyd›n Elbasan Koç Üniversitesi, Flamenko Evi DansOkulu gibi kurumlardan verdi¤i roman dans›e¤itimlerinin yan›nda Ajda Pekkan, TubaBüyüküstün, Su Yücel gibi birçok ünlü sanatç›yaroman dans› dersleri verdi. 2004 y›l›ndan bu yanaBurhan Öcal ve Trakya All Stars grubuyla birlikteTürkiye’de ve yurt d›fl›ndan çeflitli ülkelerde romandans› gösterileri sahneleyen Ayd›n Elbasan halenTÜDEV Deniz E¤itim Merkezi’nde Spor Koordinatörüolarak çal›fl›yor ve ‹stanbul’da çeflitli e¤itimkurumlar›nda halk oyunlar› ve roman dans dersleriveriyor.

Soner fiimflek ’05 Bo¤aziçi Üniversitesi Bilgisayarve Ö¤retim Teknolojileri Bölümü’nden 2005 y›l›ndamezun oldu. Dans etmeye çocukluk y›llar›nda bafllayanSoner fiimflek '05, Ege yöresi ve Elaz›¤ yöresi halkdanslar› çal›flmalar› yürüttü. Soner fiimflek ’05 romandans›yla sokak dü¤ünlerinde tan›flt›. 2008 y›l›ndanberi Ayd›n Elbasan ile roman dans› çal›flmalar›nadevam ediyor ve Bo¤aziçi Üniversitesi E¤itim BilimleriBölümü Yetiflkin E¤itimi Program›nda doktoraçal›flmas›n› sürdürüyor.

Roman Dansı Kursu

Bilgi ve Rezervasyon için: 0212 359 58 19

BURC Toplant› Salonlar›BURC Toplant› Salonlar›

TOPLANTI SALONU (BO⁄AZ MANZARALI)Kullan›m Kapasitesi: U Düzeni 18 KifliMasa Düzeni: 10 Kifli / Tiyatro Düzeni: 25 kifliTeknik Ekipmanlar: Ses Düzeni, ProjeksiyonCihaz›, Perde, Tepegöz, Slayt Makinas›, Flip Chart,Pano Board, Televizyon, VHS Video, Bilgisayar,Kablosuz ‹nternet Ba¤lant›s›, Telefon, Klima• Salon içinde Coffee Break servisi• Burc Restaurant’tan zengin yemek menüsüseçenekleri

SEM‹NER SALONUKullan›m Alan›: 300 m 2

Kullan›m Kapasitesi: U Düzeni 36 Kifli(50 kifliye kadar ç›kar›labilir)Tiyatro Düzeni: 250 KifliS›n›f Düzeni: 36 kifli (50 kifliye kadar ç›kar›labilir)Teknik Ekipmanlar: Ses Düzeni, Projeksiyon Cihaz›, Perde,Tepegöz, Slayt Makinas›, Flip Chart, Pano Board, Televizyon,VHS Video, Bilgisayar, Kablosuz ‹nternet Ba¤lant›s›, Telefon, Klima• Salon içinde Coffee Break servisi• Burc Restaurant’tan zengin yemek menüsü seçenekleri

BÜMED’de Roman Havas› Esiyor!Yaflam›n tekdüzeli¤inden 9/8’likad›mlarlarla kurtulun...

BÜMED’de Ayd›nElbasan ve Sonerfiimflek ’05 eflli¤inderoman dans› dersleribafll›yor. 8 hafta boyuncasürecek 90 dakikal›kderslerde temel figür,basma, sekme, s›çrama,yaylanma, tav›r, mimik veroman dans› koreografisiçal›flmalar› yap›lacak.Her Perflembe saat 19.30-21.00 aras›nda...

Birinci hafta:Is›nma: 2/4’ lük romanmüzikleri ile ›s›nma 9/8’likritim eflli¤inde serbestdans çal›flmas›Temel figür çal›flmas› -basma, sekme, s›çrama,öne geriye ve yana do¤ruhareketSo¤uma: 2/4’ lük romanmüzikleri ile so¤uma

‹kinci hafta:Is›nma

Temel hareket çal›flmas› -9/8 lik ritmlerle bafllang›çTemel figür çal›flmas›Roman dans›nda el-kolfigürleri çal›smas›So¤uma

Üçüncü hafta:Is›nmaTekrar çal›flmas›Temel figür çal›flmas›El-kol hareketleri çal›flmas›Roman dans›nda kalçakullan›m teknikleriSo¤uma

Dördüncü hafta:Is›nmaTekrar çal›flmas›El, ayak ve kalça bölgesifigürleri kombinasyonçal›flmas›Roman dans›nda kar›nbölgesi figürleriSo¤uma

Beflinci hafta:Is›nmaTekrar çal›flmas›El, ayak kalça ve kar›nbölgesi figürlerikombinasyon çal›flmas›

Roman dans›nda tav›r vemimik çal›flmas›So¤uma

Alt›nc› hafta:Is›nmaTekrarEl, ayak kalça ve kar›nbölgesi figürlerikombinasyon çal›flmas›Roman dans› koreografiçal›flmas›na bafllang›çSo¤uma

Yedinci hafta:Is›nmaTekrarKoreografi çal›flmas›A¤›r roman ve yerdeoynanan roman havalar›çal›flmas› çal›flmas›So¤uma

Sekizinci hafta:Is›nmaTekrarKoreografi çal›flmas›So¤uma

Kat›l›m Bedeli:Üye : 300 YTLMisafir : 350 YTL

Page 76: bogazici dergi ocak'10

74 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

ÇOCUK KULÜBÜS›ra D›fl› Çocuk Yetifltirme Program›

Drama KursuRobot Atölyesi

Ayr›nt›l› Bilgi veRezervasyon için:

0212 359 58 130212 359 58 19

[email protected]

‹fi YAfiAMIEtkili Konuflma Kursu

‹fl Sunumlar›nda Profesyonelleflme KursuGiriflim Gelifltirme ve Yönetim Program›

NLP “Kendi Liderin Ol”Anlayarak H›zl› Okuma

‹fl Hayat›n› Keflfederken Kariyer Tasar›m›Sat›flta Fark Yaratma Formülleri

YAfiAMKürek SporuYoga KursuOya Tolga ile MakyajScuba DivingKaptanl›k KursuNefes Akademisi - Aç›k NefesAnne-Baba Koçlu¤u Grup Çal›flmas›ÖSS ve SBS’ye Yönelik Anlayarak H›zl› Okuma

BÜMED Kiflisel Geliflim Kurslar›

KÜLTÜR - SANATYarat›c› Yazarl›k KursuPerküsyon KursuEbru Kursufian KursuFoto¤rafç›l›k KursuHeykel KursuGrafoloji Kursufiarap KursuBriç KursuSeramik KursuBob Ross Tekni¤iyle Resim Kursu

bilgi ve baflvuru için

Serdar Özkan

Tel: 0 212 257 20 10

Gsm: 0 542 831 91 18

Üründen anlamak çaba gerektirir.Etkin tüketiciler için briç...

DANSLatin Dans KursuOryantal Dans KursuTango KursuRoman Dans› Kursu

KURS

Yeni y›lda yeni grup: 17 Ocak’danitibaren Pazar günleri 13.00’de

Page 77: bogazici dergi ocak'10

Piflmifl toprak esasl› malzeme olan seramik; kil, kaolenve benzeri maddelerin su ile yo¤urulup flekillendirilerekyüksek s›cakl›kta piflirilmesi ile meydana gelir. Serami¤intarihi, Anadolu topraklar›nda 8.000 y›l önceye, Çinuygarl›¤›’n›n atalar›ndan Yang-Shao kültüründe bafllamas›ise 6.000 y›l önceye dayan›r.

Seramik sanat› ilk üretiminden günümüze, üretimyöntemleri, üretim amaçlar› ve tafl›d›klar› kültür boyutuile hayat›m›zda iletiflim tabletleri, mutfak eflyalar› (kap,kadeh, ocak, çömlek), tak›, oyuncak, mimari elemanlar,dekoratif eflyalar olarak varolmufltur.

BÜMED bünyesinde düzenlenledi¤imiz seramikatölyesinde, seramik flekillendirme yöntemlerinden olan;elle flekillendirme, kal›pla flekillendirme, tornadaflekillendirme yöntemlerini kullanarak çal›flmalaryap›lacak.

Yap›lan seramik ürünlerin f›r›nlanmas› ve s›rlanmas›(renklendirilmesi) 2. aflama olarak çal›flmalar›m›z›n içindeyer alacak.

Seramik çal›flmalar›na ilk kez kat›lacak olanlarla “elleflekillendirme” yöntemi bafll›¤›nda çimdikleme, plaka,fitil gibi uygulamalarla kat›l›mc›lar›n istek, tercih vee¤ilimleri dikkate al›narak çal›flmalar yap›lacak.

Bu üretim döneminde, neler yapmak istediklerine (evaksesuarlar›, tak›lar, mutfak eflyalar›, heykelcikler vb)ö¤rencilerimle birlikte karar verece¤iz.

Daha önce seramik çal›flm›fl ve devam etmek isteyenö¤rencilerle, yapmak istedikleri fomlar› tasarlayabilmeleri,tasarlad›klar› formlar› seramik ve yard›mc› malzemelerlebirlikte kullanabilmeyi sa¤layan ileri seramik tenikleriniçal›flaca¤›z.

Atölyemde tek seferde en fazla 6 ö¤renci ile çal›fl›yorum.2-6 kiflilik gruplar halinde kahve ve kekler eflli¤inde,müzik dinleyerek yapt›¤›m›z, samimi ve keyifli atölyeçal›flmalar›m›za kat›lman›z dile¤iyle...

Süre: 4 haftaSal› 12:00-14:30Çarflamba 19:00-21:30Cumartesi 10:00-12:30

Çocuklar için:Cumartesi 14:00-16:00Pazar 11:00-13:00

Kat›l›m BedeliÜye: 300 TLMisafir: 350 TL

Seramik Kursu

E¤itmen: Sibel Baltac›

1971 y›l› ‹stanbul do¤umlu, seramiksanatç›s›, 1994 Mimar Sinan GüzelSanatlar Üniversitesi Seramik ve CamAnasanat dal› mezunu.1995’de atölyesinde seramikçal›flmalar›na bafllad›. 1992 den beriçeflitli karma sergilere kat›ld›.1997’de Marmara Üniversitesi’ndee¤itim psikolojisi ve pedagojikformasyon e¤itimi ald›ktan sonraokullarda çocuk, genç ve yetiflkinlereseramik e¤itmenli¤i yapt›.Sanatç›, çal›flmalar›na ve seramike¤itimlerine atölyesinde devametmektedir.

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 75

Page 78: bogazici dergi ocak'10

KURSLAR

76 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

E¤itmen: Nalan Özdemir EremNalan Özdemir Erem, YogaE¤itmenli¤i ve ‹leri Pranayama (nefesteknikleri) E¤itmenli¤i e¤itimini modernyogan›n en önemli merkezlerindenKripalu Yoga Merkezi’nde(www.kripalu.org) ald› ve bu merkezdeyoga çal›flmalar›n› sürdürüyor.1991’den itibaren tiyatro, dans, yogave bedensel hareket teknikleri üzerineçal›fl›yor. Bo¤aziçi Üniversitesi’ndenmezun olduktan sonra 1996-1998y›llar›nda ABD ve Fransa’da fizikseltiyatronun dünyadaki say›l› ustalar›ndanThomas Leabhart’›n ö¤rencisi ve asistan›oldu. A.Ü. DTCF Tiyatro Bölümü’ndelisans ve lisansüstü düzeyde hareketdersleri verdi, uzun y›llar Yogaflala’dayoga dersleri verdi, farkl› kurumlarbünyesinde atölye çal›flmalar› düzenledive seminerler verdi. 2005 y›l›ndanitibaren BÜMED’de ders veriyor.

Düzenli olarak yap›lan pilatesvücudunuzu s›k›laflt›rarakforma girmenizi sa¤lar,postürünüzü düzeltir,kaslar›n›z› tembelliktenkurtar›r, kendinizi enerjikhissetmenizi sa¤lar. Üstelikpilates yapmak için çok esnekveya yetenekli olmak zorundade¤ilsiniz. Ter içindekalmadan da formunuzukoruman›n en iyi yolu pilates.Üstelik BURCSpor’dasabahlar› Sedef Eldem veyaakflamlar› Ayça Dönmez ilepilates çal›flmaya bafllayanlarbir daha b›rakam›yor... Siz dehayat›n›za pilates ile farkl›l›kkat›n. Bir deneme dersi al›n,hocalar›m›zla tan›fl›n, bütündünya bofluna pilatesyapm›yor! Nedenini kendinizgörün...

Neden herkes pilates yapıyor?

Pazar günü yap›lacak derslerde fiziksel durufllar ve nefesçal›flmalar› yard›m›yla stres, yorgunluk ve hareketsizliktenkaynaklanan fazla yükleri at›p haftaya taze bir bafllang›çyapmak amaçl›yoruz.Çal›flman›n içeri¤ini durufl ve dengenin temel prensiplerinianlamak, bedensel güç ve esnekli¤imizin gelifltirilmesi, do¤al

nefes yetene¤imizi yeniden kazanmak, kronik gerginliklerinve fiziksel yorgunluklar›m›z› gidermek, konsantrasyon gücümüzügelifltirmek oluflturuyor.Çal›flma her düzeyde kat›l›mc›ya aç›k olacak.Yer: Fitness Center Stüdyo / Gün/Saat: Pazar, 11:00Kay›tlar: 0212 359 58 38-42

Nalan Hoca Kripalu Yogadersleriyle tekrar BÜMED’de!!!

Page 79: bogazici dergi ocak'10

Pilates Ball19:35-20:30

Pilates Ball19:35-20:30

Circuit Training*19:00-19:55

H.A.T.*19:00-19:30

Circuit Training*19:00-19:55

BURCSPOR TES‹SLER

H.A.T.*19:00-19:30

BURCSPOR GRUP DERSLER‹ PROGRAMI

(*) iflaretli dersler herhangi bir spor abonmanl›¤› olan üyelerimize ücretsizdir (Body Sculpt, Circuit Training, H.A.T., Mix Resist, Total Body).

PAZARTES‹ SALI ÇARfiAMBA PERfiEMBE CUMA CUMARTES‹ PAZAR

Pilates Ball10:00-11:00

2010 BO⁄AZ‹Ç‹ 77

Mix Resist*11:00-12:00

Pilates10:00-11:00

Mix Resist*11:00-12:00

Pilates10:00-11:00

Pilates10:00-11:00Total Body*11:00-12:0011:00-12:0011:00-12:00

Body Sculpt*Body Sculpt*

Body Sculpt: Vücudunuzun kondisyon, ya¤ yak›m›ve hareket kabiliyetini s›k› bir disiplin içinde art›ran,kardivasküler bir derstir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Circuit Training: K›sa zamanda s›k›laflmak, dayan›kl›l›¤›m›z› art›rmak, vücudunuzdakitüm kaslar›n›z›; grup halinde, birbirinizi takip ederek, kendi vücut a¤›rl›¤›n›zla vedumbell egzersizleri ile adeta askeri e¤itim çal›flmalar› gibi durmadan, dinlenmedenyap›lan bir grup egzersizidir. E¤itmen: Batuhan S. Barutçu

Sistemin iflleyifli:Vibrogym’in üretti¤i vibrasyon, vücuda bir enerji olarak yollan›r. Tercih edilenfrekanstaki sal›n›mlar vücut kaslar›n› gerilme yönünde uyar›r. Uygulama süresincekaslar sürekli olarak gerilip gevfleyerek çal›fl›r. Örn. Kontrol panelinde 40 Hzseçilirse kaslar saniyede 40 kez gerilir ve gevfler. 1 dakika bu sal›n›m alt›ndaçal›flan kar›n kaslar›m›z yüzlerce kez mekik hareketi yapm›flcas›na etkilenir.Sadece 20 dakikal›k bir zaman dilimi içerisinde vücudun ihtiyac› olan sporuyapabilmek ve sa¤l›kl› bir bedene sahip olabilmek art›k Vibrogym ile mümkün.

Ayr›nt›l› bilgi için: 0212 359 58 38

Sa¤l›kl› zay›flaman›n k›sa yolu, günde sadece 20 dakika, haftada 3 kez !

Mix Resist: Denge topu ve t-band ilekar›n, kalça ve bacak bölgelerinina¤›rl›kl› olarak çal›flt›r›ld›¤› bir derstir.E¤itmen: Davut Y›lmaz

Total Body: Müzik eflli¤inde s›k›laflmak veya¤ yakmak istiyorsan›z bu program tam sizegöre. Vücuttaki tüm kaslar› çal›flt›ranprogram›n ilk yar›s›nda aerobic ile ›s›nma,ikinci yar›s›nda vücudun üst k›sm›, kalça,bacak ve kar›k kaslar› çal›fl›yor. S›k› kaslarve düz bir kar›n için... E¤itmen: Ayça Dönmez

Pilates10:00-11:00

Pilates10:00-11:00

YOGA11:00-12:00

H.A.T.: Kar›n, üst bacak ve kalça bölgelerini çal›flt›ranegzersizler ile vücudumuzu s›k›laflt›ran, estetik bir görünümkazand›ran k›sa ama yo¤un bir ders. E¤itmen: Ayça Dönmez

Pilates Ball17:00-18:00

Pilates Ball17:00-18:00

Page 80: bogazici dergi ocak'10

SQUASHH›zl›, zevkli ve heyecanl› bir sporar›yorsan›z mutlaka squash’›denemelisiniz!!!Squash kortlar›m›z 09:00-22:00saatleri aras›nda kullan›ma aç›kt›r.Önceden rezervasyon yapt›rarakpartnerinizle squash oynayabilir yada Türkiye’deki en iyi e¤itmenlerdenbiri olan Davut Y›lmaz’dan dersalabilirsiniz. Dilerseniz, Türkiye’ninönde gelen turnuvalar› aras›nda yeralan turnuvalar›m›za kat›labilirsiniz.Rezervasyon kurallar›• Rezervasyon iptali befl saatönceden yap›lmal›d›r.• Rezervasyon saatinin15 dakika geçmesi halindegelmeyenlerin rezervasyonlar› iptaledilir ve kort bekleyenlere verilir.Bu durumda geç kalanlar hak talepedemez.

SAUNASaunam›z hafta içi 12:00-22:00,hafta sonu 10:00-22:00 saatleriaras›nda kullan›ma aç›kt›r. Haftaiçi saat 17:00’den önce kullanmakisteyenlerin rezervasyonyapt›rmalar› gerekmektedir.

FITNESS CENTERFitness Center içinde, grupderslerinin yap›ld›¤› Stüdyo,Squash kortlar›, Sauna, Masajodalar› yer almaktad›r.Fitness center 07:00-23:00 saatleriaras›nda hizmet vermektedir.E¤itmenlerimiz 08:00-21:00 saatleriaras›nda sizlerle birlikte.E¤itmenlerimizden kifliye özelçal›flma program›n›z› alarak dahabilinçli bir flekilde sporyapabilirsiniz. Ayr›ca uzman›m›zYrd.Doç.Dr. ‹lhan Odabafl’tanrandevu alarak Antropometrikölçüm (ya¤-kas-kemik ölçümü)yapt›rabilirsiniz. Böylecegelifliminizi daha bilimsel ve dahakolay bir flekilde takip edebiliriz.Modern, güvenilir ve pratik LifeFitness ve Paramont sporekipmanlar›yla, sadeceBo¤aziçililere ait bir ortamda sporyapman›n tad›na var›n.E¤itmenler: Batuhan S. Barutçu,Ayça Dönmez, Davut Y›lmazRez: 0212 359 58 38-359 58 42

TEN‹S DERSTenis mi ö¤renmek istiyorsunuz? Ya da oyununuzu gelifltirmeye mi ihtiyac›n›z var? Belkide kendinize iyi bir partner ar›yorsunuzdur? E¤itmenimizden ders almaya ne dersiniz?Bir gün önceden yapt›raca¤›n›z rezervasyon ile 07:00-22:00 saatleri aras›nda dersalabilirsiniz. Yine rezervasyonunuzun iptalini de bir gün önceden yapt›rman›zgerekmektedir. Bu kurala uymayan üyelerden ders ve kort ücreti tahsil edilecektir. Kortkullan›m kurallar› alaca¤›n›z Tenis Dersleri için de geçerlidir. E¤itmen: Nevzat EnginRez: 0212 359 58 22 - 359 58 45

SQUASH DERS‹H›zl›, zevkli ve heyecanl› bir spor ar›yorsan›zmutlaka squash’› denemelisiniz. Öncedenrezervasyon yapt›rarak 09:00-22:00 saatleriaras›nda squash dersi alabilirsiniz. Rezervasyonyapt›r›p gelmeyen ya da 5 saat önceden iptaletmeyen üyelerimizden ders ücreti tahsiledilecektir. E¤itmen: Davut Y›lmaz

TEN‹SBÜMED’de kapal› kortta tenis oynama imkan›n›z var. K›fl›n ›s›tma sisteminin de bulundu¤ukortlar›m›zda 07:00-22:00 saatleri aras›nda rezervasyon yapt›rarak tenis oynayabilir veyaders alabilirsiniz.Rezervasyon kurallar› • Rezervasyonlar bir gün önceden saat 09:00 itibari ile al›nmayabafllanmaktad›r. Yer olmas› halinde ayn› gün rezervasyon yapt›r›labilir. • Bir üye, kortuayn› gün içinde sadece 1 saat rezerve edebilir. • Tenis abonmanl›¤› olanlar d›fl›nda, heriki oyuncudan da ücret al›nmaktad›r. • Kortlar›n müsait olmas› ve oyunun uzamas›durumunda ikinci saat için ayr› ücret al›nmaktad›r. • Rezervasyon iptali 5 saat öncedenyap›lmal›d›r. Bu kurala uymayan üyeler, 15 gün kort ay›rtamaz ve iki misafir ücreti tutar›para öder. • Rezervasyon saatinin 15 dakika geçmesi halinde gelmeyenlerin rezervasyonlar›iptal edilir ve kort bekleyenlere verilir. Bu durumda geç kalanlar hak talep edemezler.Rez: 0212 359 58 22 - 359 58 45

07:00 - 23:00 saatleri aras›nda Fitness Center ’› kullanabilirsiniz!

MASAJ - Masöz Ümit fiimflek / Masör Davut Y›lmazYorgunluk, a¤r›lar ve s›k›nt›lardan kurtulman›n için, klasik masaj ile kendinizi zindeve dinlenmifl hissedeceksiniz... Tam masaj (60 dk.), Bölgesel masaj (30 dk.).

BURCSPOR TES‹SLER

78 2010 BO⁄AZ‹Ç‹

Page 81: bogazici dergi ocak'10
Page 82: bogazici dergi ocak'10

Ocak 2010 Şubat1

23456789

1011

1213141516

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

çarşamba

perşembe

cuma

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

çarşamba

perşembe

cuma

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

çarşamba

perşembe

cuma

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

çarşamba

perşembe

cuma

cumartesi

pazar

pazartesi

salı

16171819

2021

22232425262728293031

•Drama Kursu

•Briç Kursu•fiarap Kültürü•Latin Dans Kursu

•Briç Kursu•Anlayarak H›zl› Okuma•Nefes Çal›flmas›

•Drama Kursu

•Briç Kursu•fiarap Kültürü•Latin Dans Kursu

•Briç Kursu•fiarap Kültürü•Latin Dans Kursu

•Briç Kursu•fiarap Kültürü•Latin Dans Kursu

•‹fl Sunumlar›ndaProfesyonelleflme Kursu

•Tango Kursu

•Briç Kursu•Yarat›c› Yazarl›k Kursu•Giriflim Gelifltirme ve Yön. Prog.•fian Kursu

•‹fl Sunumlar›ndaProfesyonelleflme Kursu

•Tango Kursu

•Briç Kursu•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi•Nefes Çal›flmas›

•‹fl Sunumlar›ndaProfesyonelleflme Kursu

•Tango Kursu

•Drama Kursu

•Oryantal Dans Kursu

•Briç Kursu•Latin Dans Kursu•Oryantal Dans Kursu

•Briç Kursu•Anlayarak H›zl› Okuma•Nefes Çal›flmas›

•Oryantal Dans Kursu

•‹fl Sunumlar›ndaProfesyonelleflme Kursu

•Tango Kursu

•Drama Kursu

•Briç Kursu•Anlayarak H›zl› Okuma•Nefes Çal›flmas›

•Briç Kursu•Giriflim Gelifltirme ve Yön. Prog.•Makyaj Kursu

•Oryantal Dans Kursu

•‹fl Sunumlar›ndaProfesyonelleflme Kursu

•Tango Kursu

•Drama Kursu

•Briç Kursu•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi•Nefes Çal›flmas›

•Briç Kursu•Anlayarak H›zl› Okuma•Nefes Çal›flmas›

•Briç Kursu•Makyaj Kursu

Sevgililer Gününüz kutlu olsun

•Briç Kursu•Anlayarak H›zl› Okuma•Nefes Çal›flmas›

•Briç Kursu•Makyaj Kursu•fian Kursu•Giriflim Gelifltirme ve Yön. Prog.

•Briç Kursu•Yarat›c› Yazarl›k Atölyesi•Nefes Çal›flmas›

•Oryantal Dans Kursu

Page 83: bogazici dergi ocak'10
Page 84: bogazici dergi ocak'10