BATTLEFIELD 3

Oyunun Çıkış Tarihi : 28.10.2011

Oyunu Tasarlayan Şirket : DICE ve EA GAMES

Oyunun Satış Rakamı : EA Games'in önemli FPS oyunu Battlefield 3'ün satış rakamı, EA Games'ten geldi. Buna göre Battlefield 3, şimdiye kadar 15 milyon kopyadan fazla satılmıştır.

Battlefield3 ve EA Games İle İlgili Bilgiler‘Para kazanmak’ dendiği zaman akla gelen ilk firmalardan biri kuşkusuz EA’dir. Hatta PC Labs Sözlük’te bu konuyla ilgili ‘Hellcat’ rumuzlu arkadaşımıza ait çok güzel bir yorum var; ‘Bir yolunu bulursa, günahını bile ambalajlayıp pazarlayabilecek potansiyele sahip paragöz oyun firması’. FIFA’dan, Sims’e sürekli çok satanlar listesinde zirveye oynuyorlar. Ancak FPS arenasında bileğini bükemedikleri bir lider var, son yıllara damgasını vurmuş bir marka; Call of Duty. Hele ki Modern Warfare serisiyle zirvedeki koltuğu iyiden iyiye parselleyen yapım, Activision’ı zengin ettikçe Electronic Arts’ı çıldırttı. John Riccitiello, hem Activision’a, hem CoD’a çatmadan duramıyordu. Bir yandan Medal of Honor ile bir yandan Battlefield ile saldırıyordu EA. Duyurulduğundan beri şov üstüne şov yapan, fuarları dumura uğratan, yayınlanan videolarla insanları şaşkına çeviren Battlefield 3 belki de EA’in konuşmak dışındaki tek icraatıydı bu konuda, sağlam bir adımdı ayrıca. Hakkında konuşuldu, yazıldı, çizildi ve artık oynanıyor, ürün herkesin elinde. Bakalım BF3 FPS arenasında kendisine nereden yer kapacak?

Tek kişilik Mod

Battlefield’ın çoklu oyuncu modunda nasıl bir fenomen olduğunu anlatmama gerek yok, zaten oyunun bu kısmından bahsederken yine değineceğim. Ancak söz hikâye modundan açıldığı zaman bu zamana kadar hep susmayı tercih etti BF. Bad Company 2’de biraz olsun hareketlenmiş ve elle tutulur tek kişilik bir oyun deneyimi sunmuştu DICE, ama hala CoD’un profesör olduğu alanda yüksek lisansa başlamış öğrenci konumundaydı seri. Bunu bir eksik olarak görmeyenler olabilir, sadece ‘multiplayer’ ile oyunun keyfini sürenler mutlaka vardır ki yakından tanıdığınız Murat Gamsız buna bir örnek. Ancak benim gibi oyuncular için ‘single’ mod her zaman önemini korur, en iyi ve en gerçekçi çoklu oyuncu deneyimini yaşatsa da bir yapım.

Battlefield 3’teki ana karakterimiz Birleşik Devletler Deniz Piyade Birliği’nde görev yapan James Blackburn. Sorgu odasında yine Amerikalı ajanlar tarafından kendisine sorular soruluyor, neden kendi vatandaşları tarafından sorguya çekiliyor zamanla öğreneceksiniz tabi. Blackburn’ün anlattıkları doğrultusunda geçmişe dönüş yapıyoruz biz de. Bölümler ilerledikçe farklı farklı karakterleri kontrol ettiğimiz de oluyor, hatta Rus askerlerini yönetip Amerikan askerlerini vurduğumuz bölüm bile var ki

çok şaşırdım bu duruma. Amerikan askerlerini vurmayı oyuncunun kontrolüne bırakan pek oyun görmemiştim daha önce tek kişilik oyunlarda.

Konumuz biraz klişe, zaten savaş oyunlarında konunun orijinal olması pek olası bir şey değil. Önemli olan konunun nasıl işlendiği. Rusya’dan çalınan üç nükleer silah başlığı tüm dünyayı endişeye sevk ediyor. İşin ucunda İran’la ortak hareket eden PLR örgütü var çünkü e tabi Rusya’da, ABD’de, Fransa’da, İsrail’de, Çin’de nükleer silah olduğu zaman bir sıkıntı olmaz ama İran’ın adı geçerse dünya tehdit altındadır. Her birini bir yerde patlatmayı hedefleyen PLR’ın peşine hem Rusya hem de ABD düşer, ancak konu nükleer silah olunca iki ülke ortak hareket etmek yerine neredeyse savaş durumuna gelir. İşte bunlar yaşanırken zaman zaman Rusya cephesinden, genel olarak ise Blackburn’ün anılarından bakacağız yaşanacak sıcak temaslara.

Aslında hikâyenin temas ettiği noktalar oldukça çekici, ara videolarla da güçlendirilmiş kurgu. Blackburn’ün oldukça yer verilse de, kendisiyle bağ kuramadan zaten oyunun sonuna geliyoruz. Yani olan biteni yeni yeni anlarken, nefesimiz kesilmiş bir şekilde devam etmeyi planlarken oyuna bitiveriyor yapım. Hani derler ya; yazar sonucu okuyucunun hayal gücüne bırakmış, aynen öyle olmuş. Belki de bir sonraki oyuna bırakmışlardır ipin ucunu.

DICE’ın hikâye modunu hazırlarken CoD’dan esinlendiğini düşünebilirsiniz, çünkü vurucu sahnelere yer verilmiş bol bol. Bazen yavaş çekimlerle süsleniyor bölümler, bazen tek tuşa basarak katkı sağladığınız dövüş sahneleri yer alıyor. Hatta bir bölümde öyle bir seçim yapmak zorunda kalacaksınız ki, eliniz tetiğe gitmemek için inat edecek. Bunlara ek olarak havada it dalaşına girecek, tanklarla çöllerde ava çıkacak, polisiye filmlerini aratmayacak türden kovalamacalara tanıklık edeceksiniz. Tüm bu etkileyici görüntülere rağmen hep kendi kendime bir şey eksik dedim. Karakterlerle bağ kuramadığımdan ötürü biraz kopukluk vardı hikâyede, anlatılmak istenen ya da yansıtılmak istenen mesela Medal of Honor’da çok daha net idi. Ayrıca yine MoH’taki ya da CoD’taki gibi sağlam müziklere yer verilmemişti. Güzel ‘soundtrack’ler var ancak hep bölüm sonlarında denk geliyor. Yani bölümün en sıcak ve tehlikeli yerlerinde, ya da çatışmanın bol olduğu yerlerde insanın ‘gaz veren soundtrack’ ihtiyacını karşılayamıyor BF 3.

Bunun yanında hikâye modunu baltalayan bir başka unsur daha var; yapay zeka. Grafikleri muazzam, sesleri harika, elle tutulur bir hikâyesi olan elitler arasında yerini alacak bir FPS için içler acısı bir durum maalesef. Öncelikle oyunu zor seviyede oynayın, diğer türlü çok kısa sürer. Zor seviyede oynasanız dahi yapay zekânın saçmalamasına seyircilik edeceksiniz ama en azından biraz daha uzun sürecek oynanış. Düşmanlarınız siper alıyor ancak yerlerini terk etmeyi pek akıl etmiyorlar, bomba attığınız zaman bile oradan uzaklaşmak için yavaş davranıyorlar. Yani düşünüyorum, benim yanı başıma el bombası fırlatılsa can havliyle kendimi atarım sağa sola, kaçarım oradan.

Ancak saldırma konusunda oldukça uzman bu düşman askerleri, yakın veya uzak mesafe fark etmeksizin her yerden tam isabetli atışlar yapabiliyorlar. Yani oyunun zorluk derecesi sadece düşmanların nişan alma kabiliyetlerine etki ediyor ve kontrol ettiğimiz karakterin mermilere karşı

dayanıklılığına. Nişan kabiliyetleri epey abartılmış, kafanızı çıkardığınız anda onlarca mermi üstünüze yağıyor. Kötü olan bir diğer nokta da, takım arkadaşlarınız daha yakınlarında ve açık alanda olsalar da, onlar sizi gördüğü zaman direkt size yöneliyorlar. Ve oyunun ilerleyişi oldukça çizgisel; tank ateşiyle havaya uçacak olan askere önceden ateş etseniz de ölmüyor, illaki tank onun canına kıyacak. Bu tür basit şeyler tek kişilik oyun modunu rakibinden birkaç adım geriye atıyor haliyle.

BF denince akla gelen ilk şey

Battlefield serisinin ağırlık noktası her zaman ‘multiplayer’ idi. Tek kişilik oyun deneyiminde daha yeni yeni sınıf atlamasının nedeni de bu zaten. DICE ‘ne kadar gerçekçi çok oyunculu savaş deneyimi sunulabilir’e odaklanıyordu. Araç kullanma özelliğinin bile başlı başına bir fark oluşturduğu bu savaş ortamında, BF’nin rakiplerine göre bir adım önde olması şaşılacak durum değil. Öncelikle Battlelog sisteminden bahsedeyim kısaca. Oyunun tek kişilik modunu oynamak için de, çok oyunculu deneyimi yaşamak için de Battlelog’a girmeniz gerekiyor. Yani Origin’den oyuna tıkladığınız zaman bir internet sayfasına yönlendiriliyorsunuz. Eklediğiniz arkadaşlarınızın hangi sunucuda olduğunu görebilir ve o sunucuya girebilir, onlarla konuşabilirsiniz. Aynı zamanda burada istatistiklerinizi de görebiliyorsunuz. Ve ‘Co-op’ seçeneğine de denk geleceksiniz burada. Buna mod için özel olan bölümleri arkadaşlarınızla, ya da Battlelog’ta tanımadığınız kişilerle oynayabilirsiniz.

Metro gibi küçük alanlar ve Caspian Border gibi geniş arazilerin olduğu 9 harita bulunuyor. Klasik ‘Conquest’ yine ana oyun modu. Harita üzerindeki belli noktalara uğruna savaştığı ülkenin bayrağını dikmeye çalışıyor oyuncular. Bir diğer çok oynanan mod ise, Beta ’da denediğimiz ‘Rush’. Saldıran tarafın A ve B cihazlarını patlatmaya, savunan tarafında onları korumaya çalıştığı bir karmaşa ortamı sunuyor bu oyun modu. Böyle stratejik işlerle uğraşmak istemeyenler için ise klasik Team Deathmatch bulunuyor. Call of Duty’nin sunduğu aksiyon dolu, sadece öldürme odaklı ‘multi’ deneyimine rakip olması için konulmuş olabilir TD.

Ancak Battlefield 3’ün sunduğu çok oyunculu savaş deneyiminin klasmanda zirveye oynamasının anahtarı ne oyun modları, ne Battlelog sistemi ne de sağlam grafikleri. En önemli fark, DICE’ın takım oyununa olan sadakati. İstediğiniz kadar iyi reflekslere sahip olun, istediğiniz kadar çok adam öldürün, ancak takım oyunu odaklı oyun modlarında eğer iyi takım arkadaşlarınız yoksa ve göreve sadık

değilseniz oyunu kaybedersiniz. Düşmanlarınızın sizin cihazlarınızı patlatmakla meşgulken, siz alakasız yerlerde onar onar adam indirseniz de o cihazlar patladığı zaman sadece adam öldürme puanı kazanırsınız.

Grafikler ve ses efektleriyle zaten oldukça sağlam bir savaş atmosferi, takım oyununa dayalı sistemle daha da gerçekçi bir deneyim sunuyor oyunculara. Araç kullanma olanağının da bu sisteme sağladığı katkı büyük. İyi uçak kullanan biri, takım arkadaşlarının kullandığı tanka zarar vermeye çalışan bir helikopteri rahatlıkla ortadan kaldırabilir. Ya da takım arkadaşlarına zulüm eden düşman tankına, iyi bir helikopter pilotu, dünyayı dar edebilir. Hiçbir konuda iyi olmasanız dahi takımınız adına işe yarayacak bir şeyler buluyor, aynı zamanda yüklü puanlar da kazanabiliyorsunuz.

Ben helikopteri çok iyi kullanan biri değilim, zaten oyun genelinde de ortalama bir oyuncuyum. Ancak onlarca kişiyi vurmuş zirveye oynayan düşman askerlerinin olduğu ‘Tünel’ bölümünde, benden çok daha uzman oldukları ortada olan kişilerin mücadele ettiği alanda, bayraklarımız tek tek indirilirken aldığım helikopterle tünelin bulunduğu tepeyi aşıp, orada boş kalan düşman bayraklarını indirip, kendi takımıma nefes aldırıp, oyun kazandırmışlığım oldu. Puan listesinde orta sıralardaydım oyun bittiğinde, ancak savaşın gidişatına yön vermiştim, ele geçirdiğim noktalar puan olarak dönmüştü bana.

Aldığınız puanlar hem seviye atlamanızı, hem de yeni ekipmanların ve silahların açılmasını sağlıyor. 4 sınıfı da modifiye edebiliyor, açılan ekipmanları kullanarak silahlarınızı değiştirebiliyor ya da onlara yeni parçalar takabiliyorsunuz. Ancak taktığınız parçalardan bazılarının avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Mesela silahınıza ışık taktığınız zaman yakından düşmanlarınızın gözünü kör edebiliyorsunuz ancak fark edilme ihtimaliniz daha çok artıyor, tıpkı lazer de olduğu gibi. Ayrıca ‘sniper’ sınıfını seçip dürbünlü tüfekle bir yere pusarak kimsenin sizi fark etmeden, insanları keklik gibi avlayacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü dürbününüz parlıyor ve yeriniz fark ediliyor zaman zaman.

BATTLEFIELD 3 - BÖLÜMLER

1. SEMPER FIDELIS2. OPERATION SWORDBREAKER3. UPRISING4. GOING HUNTING5. OPERATION GUILLOTINE6. COMRADES7. THUNDER RUN8. FEAR NO EVIL9. NIGHT SHIFT10. ROCK AND A HARD PLACE11. KAFFAROV12. THE GREAT DESTROYER

TARİH

Oyun Başlangıç Tarihi : 17 Ekim 2012

Oyun Bitiş Tarihi : 03 Kasım 2012

ZORLUK DERECESİ: NORMAL

1.Bölüm:MISSION: SEMPER FIDELIS

Oyun Amerika şehrinde başlıyor. Köprünün üzerinden, teröristler tarafından kaçırılan trenin üzerine atlayarak oyuna başlıyoruz. Oyun ilk görev olarak:

Stop The Train: Get To The Engine

Teröristten aldığımız Baretta 9mm silah ile göreve başlıyoruz, oyun ilerlerken teröristlerin lideri vagonlardan birine bomba yerleştirerek vagonu infilak ettiriyor. Trenin makinist kısmına geldiğimizde görevimizde treni durdurmak olacağından treni durdurmaya çalıştığımız sırada terörist lideri bizi tuzağı düşürerek ele geçiriyor.

Oyunun bazı kısımlarında teröristler ile silahsız mücadeleye girdiğimizde oyun tarafından yönlendirilerek, klavyemizin tuşları ile görevi tamamlamaya çalışıyoruz.

2.Bölüm:MISSION: OPERATION SWORDBREAKER

Oyunun ikinci bölümüne başlarken, ilk bölümün son kısmında teröristler tarafından ele geçirilmiştik, oyunun bu kısmında sorgu masasında sorgulanarak başlıyoruz.

Oyunun bu bölümünde göreve:

Secure Parking lot, Secure The Area

Bu bölümde gruptan ayrı olarak hareket edemiyoruz, oyun da sniper tipi bir silahla diğer bir ifade ile suikast silahı ile göreve başlıyoruz. Oyun değişik görevler ile bilgiler vererek görevleri tamamlamaya çalışıyoruz ve oyunu bir binanın altında kalarak tamamlıyoruz.

3.Bölüm:MISSION: UPRISING

3. Bölüme başlarken, geçtiğimiz bölümde enkaz altında kalmıştık ve bu bölüme enkaz altında kendimize gelerek bölüme başlıyorum. Bölümde tek başıma ilerliyorum ve yaralıyım ve düşman askerleri grubumuzdan bir kişiyi ele geçiriyorlar. Bölüme elimde bıçak kullanarak başlıyorum.

Görev (Objectivies) :

Auoıd PLR and Reach a Aafe Area Retrace Steps to Bazaar

Bölümü tek başıma ilerlerken daha sonra diğer grup arkadaşlarım ile buluşuyorum ve görevi oyunun sonunda operasyon alanına uçak gelerek tüm ekip uçağa binerek bölümü tamamlıyoruz.

4.Bölüm:MISSION: GOING HUNTING

Bu bölümde de diğer bölümlerde olduğu gibi sorgu masasında göreve başlıyorum. Bölümde ben ve 1 pilot ile uçağa binerek göreve başlıyorum, hava yağmurlu ve akşamüstü uçak ile uçak gemisinden ayrılıyoruz.

Uçak içerisine bindikten sonra, alandan ayrılmadan önce uçak ile ilgili kontrolleri yaparak 1.pilota talimatlar vererek alandan ayrılıyoruz. Görevde yardımcı pilot olarak görev alıyoruz görevimiz düşman uçaklarını etkisiz hale getirerek alana geri dönmek, alandan ayrılırken iki uçak havalanıyoruz ancak ikinci uçak havada infilak ederek göreve tek uçak devam ediyoruz. Görevi tamamladıktan sonra gündüz uçak gemisinde başladığımız oyuna, gece uçak gemisine dönerek görevi tamamlıyoruz.

5.Bölüm:MISSION: OPERATION GUILLOTINE

Göreve Iran – Tahran ülkesinde çatışma altında bir tepe üzerinde sürünerek göreve başlıyoruz. Silah olarak bölümde bir bazuka olarak tabir edilen bir silah ile göreve başlıyorum.

Görevler (Objectivies ):

Secure Apartment Blook Set Up Mortar

İlk görevi tamamladıktan sonra alandan araç ile ayrılarak devam ediyoruz. Yolda araç ile ilerlerken, şehir de birçok yer yıkılmış ve harap içerisinde etrafta araçlar ve evler yanmış bir şekilde şehir içerisinde ilerliyoruz.

Araç ile ilerlerken yol bir süre sonra araçlardan dolayı ilerleyemiyoruz ve araçtan inerek bölüme devam ediyoruz.

Görev ( Objectivies )

Clear Blockade Move Vehicles Blocking The Road

Görevde ilerlerken tank saldırısına uğruyoruz ve bu sırada grup ile beraber bir binaya sığınıyoruz ve bu sırada kaçtığımız binayı tank bombalayarak binayı göçürüyor ve göreve bina içerisinde devam ediyoruz.

Daha sonra binadan çıkarak bazuka ile tankları havaya uçuruyoruz. Daha sonra teröristlerin ele geçirdiği ve nükleer bombanın yer aldığı binaya arkadan girerek teröristleri etkisiz hale getiriyoruz ve Rusya yapımı nükleer bombayı ele geçiriyoruz.

6.Bölüm:MISSION: COMRADES

Göreve Fransa – Paris de iki Rus ajan ile birlikte araçta başlıyoruz.

Görevler ( Objectivies )

Neutralize Nuclear Threat Gan Entry To Euronext Building

Bölümde araç ile ilerlerken araçtan inerek otoparka giriş yaparak bölüme başlıyoruz, Otoparkta ilerlerken polisler ile çatışıyoruz. Daha sonra nükleer bombayı ele geçiren kişinin peşine düşerek tren istasyonunda yakalıyoruz ve dövüştükten sonra tren raylarına atarak nükleer çantayı ele geçiriyoruz fakat çantanın içerisini açtığımızda, çantanın içinde hiçbir şey bulunmamakta ve tam bu sırada nükleer bomba patlıyor.

7.Bölüm:MISSION: THUNDER RUN

Göreve Iran – Tahran da başlıyor ve göreve başlarken elimizde oyuncak bir dinozor ile tank üzerinde ilerleyerek göreve başlıyoruz. Bölümde hedefimiz düşman tanklarını etkisiz hale getirmek.

8.Bölüm:MISSION: FEAR NO EVIL

Bölüm diğer bölümde de olduğu gibi Iran-Tahran da geçmektedir. Geçtiğimiz bölümde olduğu gibi tank ile şehirde ilerliyoruz. Bölümün sonuna doğru tank ile gelen düşmanları etkisiz hale getirerek alana helikopterin rahatça inmesini sağlıyoruz ve böylece askerlerin rahatlıkla helikoptere binerek alandan uzaklaşmaları için güvenliği sağlıyoruz, helikopter alandan uzaklaştıktan sonra teröristler bizi etkisiz hale getirerek rehin alıyorlar. Teröristler tarafından bir binaya götürülerek sandalyeye bağlanarak kamera karşısında infaz ediliyoruz.

9.Bölüm:MISSION: NIGHT SHIFT

Bölüme iki kişi ve bir binanın çatısında, elimizde kanvas (suikast) silahı ile ilk olarak otoparkın ışıklarını söndürerek göreve başlıyoruz. Otoparkın ışıklarını söndürdükten sonra alana helikopter inerek diğer

askerleri indirerek bizde onlara çatıdan yardımcı oluyoruz bölümde, askeri grup ilerlerken bizde çatıdan nişan alarak grubun önüne çıkan düşman askerlerini etkisiz hale getiriyoruz.

Görev ( Objectivies )

Secure Marine Insertion

Görevi tamamladıktan sonra çatıdan ip yardımı ile iniyoruz. Bölümde iki kişi ilerleyerek geçen bölümde infaz edildiğimiz alana geliyoruz, burada 7. Bölümde elimizde bulunan dinozoru burada buluyor ve daha sonra düşman tarafından baskına uğruyoruz, infaz edildiğimiz yerden ayrılarak diğer askeri grup ile buluşuyoruz. Daha sonra kısa süre toplu ilerledikten sonra, yine iki kişi alandan ayrılarak geçen bölüm bizi elinde bıçak ile infaz eden düşman askeri ele geçirerek uçağa götürüyoruz. Yaralı düşman askeri hayatını kaybetmek üzereyken kalbine adrenalin ilacı vererek hayata döndürmeye çalışıyoruz fakat hayatını kaybediyor ve cebindeki telefonunu ele geçirerek bölümü tamamlıyoruz.

10.Bölüm:MISSION: ROCK AND AHARD PLACE

Bölüm Iran – Araz Valley de geçmektedir. Ölüme konvoy halinde askeri araçlar ile ilerleyerek ve araç içerisinde 4 kişi göreve başlıyoruz, konvoy devam ederken biz farklı bir yoldan devam ediyoruz, konvoydan ayrılıyoruz. Bölümde Rus askerler ile çatışmaya giriyoruz, çatışma sonrasında diğer konvoy ile buluşarak konvoyun yoluna devam etmesi için, yani araçların yola devam etmeleri için yol üzerindeki düşmanları önceden etkisiz hale getiriyoruz. Uçaklar düşman askerlerinin konakladığı yeri havaya uçuruyorlar ve uçaktan askerler araziye iniyorlar ve bizde tepeden Rus askerlerinin bulunduğu alana inerek çatışmaya giriyoruz, bu sırada düşman tanklarını elimizde bulunan bazuka ile etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. Çatışma sonrasında diğer grup ile birleşerek operasyon ile ilgili olarak konuşuyoruz ve alanı düşman askerlerinden temizleyerek tanklarımızın yoluna devam etmelerine yardımcı oluyoruz. Daha sonra düşmanlar tarafından havadan saldırıya uğruyoruz bu sırada korunmak

için siper alıyoruz ve daha sonra bize ateş açan uçakları havan topu ile etkisiz hale getirerek bölümü köprüde tamamlıyoruz. Bölümde bir asker arkadaşımız çatışma sırasında hayatını kaybediyor.

11.Bölüm:MISSION: KAFFAROV

Bu bölümde diğer bölümlerde olduğu gibi sorgulanarak ve göreve bir uçaktan paraşüt ile atlayarak göreve başlıyoruz. Arkadaşlarımızın uçaktan atlamaları için uçağın arka kapağını açıyoruz ve cephane sandığı ile birlikte uçaktan atlayarak ayrılıyoruz ve yere yaklaştığımızda paraşütü açarak yere iniyoruz.

Cephane sandığının yanına gittiğimizde düşmanlar başında ve bu sefer görevde Rus askeriyiz ve sandığı düşman askerlerini öldürerek ele geçiriyoruz. Ve düşmanların araçlarına 3 kişi biniyoruz diğer

karakterler Vilademir ile Kiric ile birlikte diğer araçların konvoyuna katılıyoruz ve elimizde Amerikan askerlerinin telsizi var ve telsizi dinleyerek konvoy ile birlikte ilerliyoruz. Daha sonra geçiş noktasına geliyoruz aracın camları kapalı olduğu için içeriyi göremiyorlar ve araçtan silahları çıkararak geçiş noktasındaki düşman askerlerini etkisiz hale getirerek Kaffarov’ un içerisinde bulunduğu konağa doğru korumaları etkisiz hale getirerek ilerliyoruz.

Görevler ( Objectivies )

Find Kaffarov Advance Through Poolhose

Evde bulunan tüm korumaları etkisiz hale getirerek Kaffarov evden helikopter ile ayrılırken helikoptere asılarak Kaffarov ile dövüşüyoruz ve evin havuzuna Kaffarov ile beraber helikopterden düşüyoruz. Kaffarov döverek konuşturuyor ve terörist elebaşının ismini ele geçiriyoruz. (Solomon)

Bölümün ikinci kısmında ise bu sefer Amerikan askeri olarak eve giriyor ve evde çatışma çıktığını fark ederek Kaffarov bulunduğu havuzun başına gidiyoruz, Kaffarov etkisiz hale getiren kişi, ele geçirdiği ismi bize söyleyerek yardım etmemizi istiyor bizde bu sırada bir Amerikan askerini etkisiz hale getirerek bölümü bitiriyoruz.

12.Bölüm:MISSION: THE GREAT DESTROYER

Artık oyunun sonuna doğru yaklaşıyoruz. Bu bölümde de diğer bölümlerde olduğu gibi sorgu masasında başlıyoruz, fakat sorgu masasında bir asker daha yer almakta ve tam diğer askeri öldürmek istediklerinde sorgu masasında bağlı olduğumuz yerden kurtuluyoruz.

Diğer sorgulanan asker ile birlikte kaçarak, sorgulandığımız yerden kaçıyoruz, benim elimde silah yok diğer arkadaşımız bizi elinde kendisini öldürmeye çalışan adamdan aldığı silah ile bizi koruyor ve

oradan kaçarak uzaklaşıyoruz. Kaçarken köprünün üzerinden terör örgütünün nükleer bomba yerleştirdiği trenin üzerine atlayarak bombayı etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz kısacası aslında başta gösterilen bölüme yeniden oynuyoruz fakat bu sefer tren havaya uçuyor ve terör örgütü başını (Solomon) yakalamaya çalışıyoruz. Daha sonra havaya uçan trenden metrodan caddeye çıkıyoruz ve bu sırada Solomon bir araç ile kaçmaya başlıyor bizde sorgulandığımız diğer asker ile polis aracı ile peşine düşüyoruz.

Solomon’ un kaçtığı araç çarpışarak kaza yapıyoruz ve araç ile Solomon caddede takla atarak etkisiz hale getiriyoruz. Solomon diğer sorgulanan arkadaşımızı silah ile öldürüyor tam beni vurmaya çalıştığında silahın mermisi bitiyor ve Solomon ile dövüşmeye başlıyoruz, daha sonra elimize yerden aldığımız taş ile başına vurarak etkisiz hale getirerek nükleer başlığı ele geçiriyoruz.

Nükleer başlığı ele geçirdikten sonra bir masada yaşlı bir şekilde içki içerek mektup yazıyoruz bu sırada kapı çalıyor ve masada bulunan silahı elimize alıyoruz ve oyun sona eriyor…

THE END