atlas marmara gezi rehberi

http://groups.google.com/group/merakediyorum

BOZCAADA

RüzgârlıSular

Adaya geleni Türkiye'nin en iyikorunmuş kalelerinden biri

karşılar. Ne zaman inşa edildiğitam bilinmeyen Bozcaada

Kalesi, geçirdiği onarımlar verestorasyonlarla bugün tüm

haşmetiyle Ege Denizi'ni gözler.


Anadolu'daki bir Türk kö-yüyle Ege'deki bir Yunan ada-sının karışımı burası. Beyaz ba-danalı taş Rum evleri, cumbalı,ahşap Türk haneleriyle kayna-şırken, liman lokantalarındanTheodorakis müziğine kahve-lerden Selahattin Pınar'ın sesikarışıyor. Batıda bugün bile an-tik adı Tenedos'la bilinen Boz-caada'ya uzaktan bakan yanılır;boz tepeler kurak bir kasabanınvarlığını göstererek önyargılıolanı kandırır. Ne zaman feri-bot limana yanaşır da yolcu adakeşfine çıkar, o zaman bulduğuzenginliği anlar. Deniz, kena-rındaki ve Türkiye'nin en iyikorunmuş kalesi, tahta sandal-yeli balık lokantaları, adaya öz-gü çavuşüzümü ve ondan üre-yen şaraplar, günbatımını sey-retmenin en güzel noktası BatıBurnu ve Polente Feneri bura-dadır. Deniz meraklısı Bozcaa-da'da yaz aylarında boş kalmaz.Ada dinmeyen rüzgârına inather daim sakin bir koy sunmayıbaşarır. Poyrazsa Ayazma, Su-lubahçe, Habbeli, lodossa Tuz-burnu ve Çayır koyları sakinama serin sularıyla emirlereamadedir.


BOZCAADA REHBER

Çanakkale'ye bağlı Bozcaada,Türkiye'nin üçüncü büyük ada-sı. Kıyıları falezler nedeniyle dikve kayalık olan adada, kumsal-larla kaplı birçok küçük koy bu-lunuyor.

Antikçağda Tenedos olarak anı-lır Bozcaada. 17. yüzyıldan kal-ma Köprülü Mehmed Paşa Ca-mii, Alabey Camii, Venediklilerzamanında yapılıp sonraları bir-çok kez onarılan Bozcaada Ka-lesi ve 1842 yılında yapılan Ye-

ni Kale adanın zenginlikleri ara-sında.

NASIL GİDİLİRistanbul'dan Bozcaada'ya git-mek için önce Çanakkale'ye git-mek gerekiyor. Pek çok otobüsfirmasının Çanakkale'ye direktseferi var. Çanakkale'den deEzine'deki Geyikli Yükyeri iske-lesi'ne ulaşmak gerekiyor. An-kara'dan Eskişehir-Bursa-Ça-nakkale yolu, İzmir'den ise Ed-remit-Ezine güzergâhı takip edi-lerek Geyikli'ye varılır. Geyikli is-

10

kelesi'nden feribotla adaya ula-şılıyor.Geyikli iskelesi 286-632 02 63Bozcaada İskelesi

286-697 81 85

BİSİKLET KİRALAMAAdada araba kiralayan şirket bu-lunmuyor. Adada sadece bir ta-

ne benzin istasyonu var. Bisik-let Ada Cafe'den kiralanıyor.Buradan harita ve bilgi teminedebilirsiniz.

KONAKLAMAAdada organize kamp yeri bu-lunmuyor. Kendi imkânlarıylakamp yapacakların jandarma-dan izin alması gerekiyor.Aral Tatil Çifliği 286-697 83 57Otel Ataol 286-697 83 29Truva Otel 286-217 10 24Hotel Thenes 286-697 88 88Gümüş Otel 286-697 82 52Kaikias Otel 286-697 02 50Fahri Otel 286-697 80 96Ergin Pansiyon 286-697 84 29Boruzan Pans. 286-697 84 18

RESTORANRestoranları liman kıyısında veAyazma Plajı'nda bulabilirsiniz.Taze deniz ürünlerini ada şara-bıyla birlikte içebilirsiniz.Ada Cafe 286-697 87 95

Boruzan 286-697 84 14Lodos Restoran 286-697 05 45Sahil Restoran 286-697 04 41

EĞLENCEAdada gürültülü barlar bulunmu-yor. Ancak iskelenin batısındakiSalhane Bar'da deniz kenarındaoturup, kaliteli müzik eşliğindeiçkinizi yudumlayabilirsiniz. Enpopüler mekân Salhane Bar.

PLAJLARÇamlık bölgesinde yürüyüş par-kurları bulunuyor. Tuzburnu Pla-jı ise yazın bile fazla kalabalık ol-mayan sakin bir plaj. AyazmaPlajı, Habbele Koyu ve diğerkoylar görülmeye değer.

ÖNEMLİ TELEFONLARBelediye 286-697 80 81Sağlık Ocağı 286-697 80 51Emniyet Müd. 286-697 80 10

www.bozcaada.com.tr

11

GEZİLECEK YERLER


GÖKÇEADA


Eski'nin İmroz'u kırılgan bir ruh haline sahip; terk edilmiş köy-lerinin hüznünü yaşıyor. Bademli pembe zakkumlarla süslü dar so-kakları, Aydıncık bahçeleri ve kumulları, Kaleköy son dönem mi-marisiyle öne çıkıyor. Siyah kehribar tanelerinin rüzgârda salladığıbağlarından adını alan Zeytinli ve geçmişte ülkenin en büyük köyüolma özelliğine sahip Dereköy alabildiğine mahzunlar. AğustosGökçeada ziyareti için en güzel zamandır. Tepeköy'de Eorti Dispe-nagies Meryem Ana Günleri bu ay yapılır; adanın bütün gizli şarap-ları sokaklara çıkar, yaşlılar gençleşir, gençler çocuklaşır, hüzünlüada mutluluğu ve umudu tekrar bulur.


GÖKÇEADA REHBER

Çanakkale iline bağlı GökçeadaTürkiye'nin en büyük adası.Gökçeada Homeros'un llyadadestanında Imbros adıyla geçer,

GEZİLECEK YERLERTerk edilmiş Rum köyleri Gök-çeada'nın belki de en belirleyiciözelliği. Merkeze 4 km. uzaklık-taki Eski Bademli köyü eskiRum evleriyle adanın en eskiköylerinden. Tepeköy ve Zeytin-liköy de gezilmesi gereken yer-ler listesinde. Zeytinliköy'de ün-lü dibek kahvesini yudumlamayıihmal etmeyin. Osmanlı devrin-de ilçe merkezi olan Kaleköy'deVenedik Kalesi ve antik kalıntıla-rı, merkezde ise Osmanlı mima-risi özelliklerini taşıyan Fatih ve

16

Merkez camileri görmeye de-ğer. Türkiye'nin en batıdaki nok-tası inceburun (Avlaka Burnu)Uğurlu yakınlarında.

NASIL GİDİLİRÇanakkale veya Eceabat'tan fe-ribot ve arabalı vapurlarla adayaulaşılıyor.

Çanakkale isk. 286-217 18 15Kabatepe isk. (Eceabat)

286-814 12 63Gökçeada isk. 286-887 30 43

KONAKLAMAGökçeada'da lüks oteller yok,ancak mütevazı otel ve pansi-yonlar bol miktarda bulunuyor.Kaleköy ve Yeni Bademli konak-lama seçeneğinin en çok oldu-

ğu merkezler.

Zeydali Otel 286-887 32 33Belediye Oteli 286-887 48 10Barba Yorgo 286-887 35 92Gökcan Pansiyon

286-887 37 12

Kale Motel 286-887 34 38Kalimerhaba 286-887 36 48Adem Baba 286-887 27 23Örnek Pansiyon 286-887 37 08Kale Pansiyon 286-887 34 11Bulut Pansiyon 286-887 21 11Palyaço Yakub'un Yeri

286-887 33 49

RESTORANÇardak Kafe 286-887 37 28Ecem Mantı Salonu

286-887 23 06Meydan Restoran 286-887 23 93

PLAJLARAdanın hemen her yerinden de-nize girmek mümkün. Kuzuli-manı ve Aydıncık (Kefalos) enkalabalık plajlar. Uğurlu köyüyakınlarındaki 3-4 km. uzayankumsal kalabalıktan uzak. YeniBademli köyünün içinden geçi-lip 1 km'lik stabilize yolla ulaşı-lan Yıldız Koyu, Dereköy'de Ala-taş tabelası izlendikten sonravarılan Marmaros ve Uğurlu ya-kınlarındaki Gizli Liman adanınsakin plajları arasında.

ÖNEMLİ TELEFONLARTurizm Danışma 286-217 11 87Hastane 286-887 30 03Emniyet Müd. 286-887 30 12

www.gokceadarehberi .com

17


Bu kasabanın iki yanı deniz; bir taralı Ege, diğeri Marmara.Deniz Gelibolu'nun anası olmuş, onu doğurmuş, büyütmüş, bes-lemiş. Bu kıyı Piri Reis'e önce yüzmeyi, sonra da denizciliği öğret-miş, Osmanlı'nın Kaptan-ı Deryalık merkezi, devletin denizcilikkalbi olmuş. İç içe geçmiş iki bölümlü limanın tarihi dokusu rahat-lıkla görülebiliyor. Denize açılmayı bekleyen, tembelce salınansandallar da burada, Piri Reis'in adını taşıyan müzeyi barındırankule de. Yerleşim içindeki falezleri, balık restoranları, etrafındakiayçiçeği tarlaları, düzgün caddeleri, çok sayıdaki tarihi mekânıylaGelibolu büyük kentlerin nezih dış mahallelerini andırıyor. Geli-bolu'da yaz başka bir coşkuyla yaşanır; bu mevsim hem denize gir-me hem de sardalye zamanıdır. Çanakkale Boğazı kıyılarındaki ka-yalıklar Marmara'ya, Saros sahilleri Ege'ye girme fırsatı yaratır.Kömür Limanı, Güneyli köyü ve Bakla Burnu Gelibolu'da denizkeyfinin can alıcı noktalarıdır.

20


Gelibolu

Saros Körfezi'nin güneyinde, yoğun kayalıklar arasına sıkışmışküçük bir koy Kömür Limanı. Adına inat siyahı değil, yeşil ve ma-viyi barındırıyor. Geçmişte yöre halkı burada geçinmek içinodunkömürü üretmiş; ismi o günlerin yadigârıdır. Bu küçük plaj,Türkiye'nin en temiz ve berrak denizlerinden birisini sunuyor. Su-yun altı da üstü de ayrı güzellikler vaat ediyor. Zengin sualtı dünya-sı ile Kömür Limanı, dalmaya yeni merak salanlara öğretmenlik ya-pacak özellikler barındırmakla beraber, tecrübeliler için de dik du-var dalışlarına uygun noktalardan birisi olmayı başarıyor. Tüplü da-lışlar için çok uygun olan koy ve çevresi, şnorkelle sualtını izlemekiçin de eşsiz. Kömür Limanı'nda otel ya da pansiyon yok. Çadır veuyku tulumunu götürenler balıkçıların yakaladığı mezgit, mercan,uskumru ve ortozla karınlarını doyurup, yıldızlar altında uyuyor.Konfor peşindekiler bir zahmet Gelibolu'da konaklayıp bu zengin-likten günübirlik faydalanacak.


GELİBOLU MİLLİ PARKI Gelibolu

1. Dünya Savaşı sırasında 1915 yılında meydana gelen Çanakka-le Deniz Savaşı, Gelibolu tarihinde önemli yer tutar. Şehit Türk veAnzak askerlerinin anısına bölgeye 1973 yılında milli park statüsükazandırıldı. Park Gelibolu Yarımadası'nın Saros Körfezi'ndeki Ka-batepe limanı ile Çanakkale Boğazı'nda yer alan Akbaş iskelesi ara-sında bulunuyor. Seddülbahir köyü çevresindeki Teke ve Hisarlıkburunları, Ertuğrul, Morto ve İkiz koyları, Alçıtepe, Kerevizdere,Zığındere ile kuzeydoğuda yer alan Arıburnu, Conkbayırı, Kocaçi-men, Kanlısırt, Anafartalar ve Suvla koyları savaşın cereyan ettiğibaşlıca alanlar. Çanakkale Savaşları sırasında büyük cesaret göstere-rek şehit olan birlikler ve şahıslar adına bugün Gelibolu Yarımada-sı'nda çok sayıda şehitlik bulunuyor. Şehitliklerin en önemlisi Mor-to Koyu'nda, Hisarlık Tepe üzerinde tüm şehitlerimizin anısına di-kilen Çanakkale Şehitler Abidesi'dir.


Uzun kumsal, masmavi deniz, suyun içindeki her taşın görül-mesini sağlayan berraklık el değmeyen Pasifik adalarından birin-de değil, Saros Körfezi'nde bulunuyor. Kaptan Cousteaeu, Sarossularının dünyada kendi kendini temizleyebilen üç denizden biriolduğunu söylüyordu. Genelde 30 metrede bulunan mercanlarınburada beş metrede görülmesi de bunun bir sonucu. Kıyılarda veyakınlarda herhangi bir sanayi tesisinin bulunmaması ve kirliatık bırakılmaması bu temizliğin korunmasını sağlıyor. Saros dal-

gıçların ilk ve en sık uğradıkları durakların başında gelir. Sualtıdünyasını keşfetmek isteyenlere burada eğitim verilir, istanbul'ayakınlığı da sık tercih sebebidir. İbrice Limanı dalgıçların baş-kenti gibi görülür. Onu Uzunkum takip ederken, Erikli sahiliyüzmek ve güneşlenmek isteyenler için uygun olanaklar sağlıyor.Neredeyse evcilleşmiş sualtı canlıları, keşfedilmeyi bekleyendeniz mağaraları ve kovuklarıyla Saros Körfezi, denizi seven her-kesin ilgisini hak ediyor.

26 27


Çanakkale'ye bağlı boğaz ve Sa-

ros Körfezi kıyılarındaki doğal

kumsallar, tarihi Gelibolu Yarıma-

dası Milli Parkı yerli ve yabancı

turistleri cezbeder.

GEZİLECEK YERLERGelibolu Mevlevihane'si: Plan

bakımından İstanbul'daki Mevle-

vihaneye benzeyen yapı Hamza-

koy mevkiinin üstünde yer alır.

Yazıcızade Mehmet Efendi Ca-

mii ve Çilehane: Mehmet Efen-

di 1449'da yazdığı "Muhamme-

diye" adlı eseri ile tanınır. Kendi

ismini alan caminin yanında tür-

besi bulunuyor.

Büyük Cami: Rumeli Fatihi Gazi

Süleyman Paşa tarafından 1358'te

inşa edilen dikdörtgen planlı yapı

Gelibolu simgelerinden.

28

Azaplar Namazgahı: Gelibo-

lu'da boğaza ve Marmara'ya kar-

şı geniş bir alan olan Fener Mey-

danı'nda 1407 yılında yapılmıştır.

Bayraklı Baba: Gelibolu Lima-

nı'ndan Hamzakoy'a giderken,

koya inmeden sağdan deniz fe-

nerine sapılarak yatıra gidiliyor.

Bayraklı Baba Tükiye'nin en fazla

ziyaret edilen yatırları arasında.

Süleyman Paşa Türbesi: Ru-

meli'ye ilk geçen Osmanlı komu-

tanı, Orhan Gazi oğlu, Rumeli Fa-

tihi Süleyman Paşa için 1356 yı-

lında yaptırıldı. Bu türbenin he-

men yanında Namık Kemal'in

mezarı bulunuyor.

Karainebeyli Köyü: Eceabat is-

tikametindeki Sütlüce köyüne

sapılıp Tayfur köyü geçildikten

sonraki köydür. Gelibolu Yarıma-

dası'nda kurulan ilk Türk köyü

olarak biliniyor. Eski evleri, tarihi

camisi ve meydandaki büyük

kahvehanesi görülmeye değer.

Güneyli Köyü: Saros Körfezi kı-

yısındaki bu köy, genellikle yaz-

lıkların bulunduğu, Ege'de deni-

ze girmek isteyenler için Gelibo-

u'ya en yakın yer konmunda. Ko-

naklayacak otel ve balık lokanta-

ları mevcut.

Bakla Burnu: Güneyli köyü sa-

pağını geçtikten sonra soldaki

yol ayrımından Bakla Burnuna

ulaşabilirsiniz. Kayalıklar arasın-

daki küçük kumsallardan denize

girilebilir.

Çimpe Kalesi: Gelibolu Bolayır

arasındaki eski asfalt üzerinde

bulunur. Türklerin Rumeli'de ilk

fethettikleri kaledir.

Kavak Köyü: Koca Dere'nin kıyı-

sından geçtiği Kavak köyünde ta-

ze tatlı su balıkları bulmak

mümkün.

Gelibolu Milli Parkı: Gelibolu

Yarımadası üzerinde yer alan

milli park özel araçla gezilebili-

yor. 18 Mart'ta Deniz 25 Ni-

san'da Seddülbahir, 10 Ağus-

tos'ta Anafartalar savaşlarının

törenleri izlenebilir.

Milli Park Merkezi 286-814 10 25

Kabatepe Tanıtma Merkezi

286-814 12 97

ULAŞIMÖzel Araç: İstanbul'dan TEM

otoyolu Tekirdağ sapağından çı-

kılarak Malkara ve Keşan üzerin-

den Gelibolu'ya ulaşılır, İstanbul

Gelibolu arası yaklaşık 280 kilo-

metrelik yol, özel araçla yaklaşık

dört saat sürüyor. Diğer alterna-

tif İstanbul Yenikapı'dan feribot

ile Bandırmaya gidip, buradan

Lapseki'ye gidip arabalı vapur ile

Gelibolu'ya geçmek.

Gelibolu İskelesi 286-556 16 17

Lapseki İskelesi 286-512 1139

İDO 212-444 4 436

www.ido.com.tr

KONAKLAMAGelibolu ilçesinde ve yarımadada

konaklayacak pansiyon ve çadır

alanları mevcut.

Boncuk Otel 286-576 82 92

Hamzakoy Otel 286-566 80 80

Engin Otel 286-566 23 50

Türkmen Otel 286-566 21 64

Mercan Otel, Güneyli köyü sahili

286-572 68 84

Kum Otel Kum Limanı Mevkii

286-814 14 66

ÖNEMLİ TELEFONLARBelediye 286-566 10 11

Hastane 286-566 66 14

Jandarma 286-566 10 04

www.gelibolubelediyesi.com

29


32

Osmanlı bu kente 88 yıl bo-yunca başkentlik verdi, onu heradımda görülebilecek cami,türbe, han, hamam, kervansa-ray, külliye, köprüyle süsledi.Bu parlak devir Edirne'nin al-tın çağı oldu, başkentlik guru-runu ölümsüzleştirdi. Kentinbu ruh hali daha girmeden ken-dini gösterir, Edirne ziyaretçi-sini Büyük Sinan'ın ustalık ese-ri Selimiye Camii karşılar. Seli-miye tepe üzerindedir, her biri70.89 metrelik dört minaresiylegöz alır ama her ne hikmetseyaklaştıkça yükseklik duygusuyiter, kubbenin basık külahındasükûnete kavuşur. Sadece o de-ğil Edirne'yi camiler kenti ya-pan; Eski Cami, Yıldırım Ca-mii, Uç Şerefeli Cami ve 2. Ba-yezid Külliyesi bu tanımlamadabaşroldedir. Bir de nehirler veonları taçlandıran köprüler var-dır burada. Edirne üç ayrı neh-rin; Meriç, Tunca ve Arda'nınbuluşma noktasıdır. Tarihi de-ğerde sekiz taş köprü onlarısüsler. Gazi Mihal Bey, Meriçve yine Mimar Sinan'ın dokun-duğu Yalnızgöz Köprüsü Edir-ne'yi köprüler kenti yapar.

33


EDİRNE REHBER

Tunca ve Meriç nehirlerinin bir-

leştiği yerde bulunan Edirne, yıl-

lar boyu Osmanlı'nın başkenti,

18. yüzyılda ise Avrupa'nın en bü-

yük yedi şehrinden biriydi.

GEZİLECEK YERLERArkeoloji ve Etnografya Müze-

si: iki bölümden oluşan müzede

prehistorik dönemlerden Osman-

lı dönemine kadar pek çok eser

sergileniyor.

Türk İslam Eserleri Müzesi: Se

limiye Camii avlusundaki medre-

senin 14 oda ve avlusunda Os-

manlı dönemi eserleri görülebilir.

Trakya Üniversitesi Sultan II.

Bayezid Külliyesi Sağlık Müze-

38

si: Müzede hekimliğin gelişmesi

ve değişik sağlık hizmetleri hak-

kında geniş bilgileri içeren bö-

lümler mevcut.

Ainos Antik Kenti (Enez): An-

tikçağda çok önemli bir liman iken

bugün kıyıdan 3.5 km. içeride yer

alan Enez, Roma, Doğu Roma ve

Osmanlı dönemlerinde yerleşim

alanı olarak önem kazanmıştı.

Dolmenler: Lalapaşa ilçesinde

İÖ 2000'ın sonları ile IÖ 1000 baş-

larına tarihlenen dolmenler (men-

hir, taş mezar) bulunur.

Saray-ı Cedid (Yeni Saray):

Sultan I. Murat tarafından yaptırı-

lan ilk saray Fatih Sultan Mehmet

tarafından tamamlandı. Bab-ı Hü-

mayun, Alay Meydanı, Babüssaa-

de, Arz Odası, Cihannüma Kasrı,

Kum Kasrı bölümlerinden oluşur.

Selimiye Camii: Mimar Sinan'ın

"ustalık eserim" dediği anıtsal ya-

pı Sultan II. Selim'in buyruğu üze-

rine kentin merkezinde 1569-75

yılları arasında yapıldı. Kesme

taştan yapılan cami, 2475

metrekarelik bir alanı kaplar.

Üç Şerefeli Cami: 1443-1447 yıl-

ları arasında, II. Murat tarafından

yaptırıldı. Yapı, bir yenilik olarak

enine dikdörtgen planlıdır.

II. Bayezid Camii ve Külliyesi:

Şehir merkezine 2 km. uzaklıkta

bulunan külliye, 1484-1488 yılları

arasında Mimar Hayreddin tara-

fından yapıldı.

Yıldırım Bayezid Camii: Edir-

ne'nin en eski camisi olup, şehir

merkezine 3 km. uzaklıktadır.

1400 yılında Yıldırım Bayezid tara-

fından yaptırtıldı.

Sweti George Kilisesi: Kıyık

semtinde, 1880 yılında inşa edildi.

Rüstempaşa Kervansarayı:

Kent merkezindedir. Kanuni Sul-

tan Süleyman'ın sadrazamı Rüs-

tem Paşa tarafından Mimar Si-

nan'a yaptırılmıştır.

Deveci Hanı: Yapı iki katlı olup,

Osmanlı hanlarının erken örnek-

lerindendir.

Taşhan: Sokullu Mehmet Paşa ta-

rafından Mimar Sinan'a yaptırıldı.

Bedesten: 1417-1418 yıllarında

Sultan I. Mehmet Çelebi, Eski Ca-

mi'ye vakıf olarak yaptırmıştır.

Son yıllarda onarılmış bedesten,

çarşı olarak kullanılmaktadır.

Sokullu Hamamı (Çifte Ha-

mam): Sokullu Mehmet Paşa,

Mimar Sinan'a yaptırmıştır. 16.

yüzyıl Türk sanatının en önemlile-

rinden ve çifte hamam planlıdır.

Kıyı Turizmi: Keşan'da Sazlıde-

re, Gökçetepe, Mecidiye, Erikli,

Danişment ve Yayla ile Enez'de

Karaincirli, Vakıf, Gülçavuş, Sulta-

nice ve Enez plajları yaz aylarında

oldukça hareketli.

ULAŞIMEdirne İstanbul'a 228, Ankara'ya

681, İzmir'e 534 km. Edirne'ye

karayolu ve demiryolu ile ulaşım

mevcut. Kent otoyollarla

İstanbul'a bağlanıyor.

KONAKLAMASultan Otel 284-225 1372

Park Otel 284-213 5276

Balta Otel 284-225 5210

ÖNEMLİ TELEFONLARTurizm Müdürlüğü284-213 92 08

Hastane 284-214 55 10

Emniyet 284-213 92 40

www.edirne.bel.tr

39


Doğa ve tarih burada iç içe.Yerin altı da üstü de değerli,önemli ve görülmeye değer.Kırklareli buluntularıyla arke-oloji meraklılarını, ormanları,denizi ve mağaralarıyla huzurarayanları çağırıyor. Trakya'nınen önemli tarihöncesi yerleşimyerlerinden biri Aşağı Pınar Hö-yüğü il merkezinin sadece 500metre uzağında. Höyükler, dol-menler, tümülüsler ve diğer tarihi eserler Kırklareli'de olduğu gibi Vi-ze, Kofçaz gibi ilçelerde de bulunuyor. Vize iki höyüğün dışında Ro-ma tiyatrosunu, Demirköy İstanbul'un fethinde kullanılan topların ya-pıldığı dökümhaneyi, Babaeski Cedit Ali Paşa Camii, Babaeski ve AI-pullu köprülerini, Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Camii ve şadır-vanını barındırıyor. Bir de tabiat eliyle sundukları var Kırklareli'nin;Istranca Dağları ve ormanları, Dupnisa, Yenisu, Domuzdere ve Kıyı-köy mağaraları, İğneada'nın altın kumsalı doğanın bahşettikleri arasın-da bir çırpıda akla geliyor.


Kırklareli

Önde engin Karadeniz,, arkada yemyeşil Istranca ormanları, birtarafta Mert diğer yanda Erikli Gölleri Iğneada'ya değer kazandırı-yor. Koruma altına alınan göl sayısı ildi taneyle sınırlı değil, beş ta-ne daha bulunuyor, İğneada'yı Bolu Yedigöller'e rakip haline geti-riyor. Yaklaşık 20 kilometre uzunluğundaki sahil hakkında, kumla-rın arasında altın zerrecikleri olduğuna dair rivayetler de eksik de-ğil. Iğneada'ya gidecekler bu altın kumsalda güneşlenme ayrılacağı-na sahip. Bölgenin, kuzey rüzgârlarına kapalı, yaz aylarında sakin vedalgasız, 150 metreye kadar sığ denizi bulunuyor. İğneada'nın birbaşka güzelliği de Dupnisa Mağarası. Dupnisa iç içe geçmiş birkaçmağaradan oluşuyor, Sulu ve Kuru Mağara olarak ikiye ayrılıyor.Sarkıt ve dikitlerini izlemek, onların büyüsüne kapılmak mümkün.

44 45


İmparator Neron'un, Trakya valisi olduğu yıllarda tatil için gel-diği, geçmişin Salmidores'i Kıyıköy, Pabuç ve Kazan ırmakları ara-sında, tepe üzerine kurulmuş, antik çağlardan kalan bir yerleşim ye-ri. Bir zamanların Midye'si, Karadeniz'in oyduğu görkemli koylar,

eçmişin korsan mağaraları ve ilginç anıt kayalarla bezeli. Bizans'ınSaray Kapısı ile nehir kıyısındaki kayaya oyulmuş Aya Nikola Ma-nastırı görülmeye değer. Kıyıköy'ün çevresinde küçük ve güzel koy-lar bulunuyor. Kalabalıkla kirlenmemesi için adı pek dillendirilme-

en, tropikal ormanları anımsatan bir yeşilliğin içinden geçilereklaşılan, bir kilometrelik koya kurulu, kumsalı İğneada'ya dek uza-

Panayır sahili, Kıyıköy'ün gizli nimetlerinden.


KIRKLARELİ REHBER

GEZİLECEK YERLERKırklareli Müzesi: Yapı Muta

sarrıf Neşet Paşa zamanında

1894 yılında yaptırıldı. Üst katta

arkeoloji ve etnografya, giriş ka-

tında ise kültür ve tabiat sergi sa-

lonu bulunuyor.

Hızır Bey Külliyesi: Kırklareli

merkezinde çarşı içinde yer alan

külliye 1383'te Kösemihalzade

Hızır Bey tarafından yaptırıldı. Ha-

mam, cami ve arastadan oluşan

yapı şehrin önemli tarihi eserleri

arasında yer alır.

Kadı Camii: Emin Ali Çelebi ta-

rafından 1577'de yaptırılan kare

planlı yapı ahşap bir çatıyla örtü-

lü. Kentte yer alan diğer camiler

onarımlarla özgün mimarilerini

yitirmişlerdir.

Aşağıpınar Höyüğü: Kırklareli

merkezinde bulunan höyük,

1993'ten beri süren arkeolojik

kazılar sonucunda kentin kültür

tarihi ile ilgili önemli bilgiler ve-

riyor. Kazılarda, İÖ 6. binin orta-

larına kadar uzayan bir sürecin

kalıntıları ortaya çıkarıldı. Neoli-

tik dönemde yerleşimin başla-

dığı höyük, Anadolu ve Balkan

tarihöncesi kültürleri arasındaki

ilişkiyi ortaya koyan az sayıda

rastlanan yerleşmelerden biri.

Kanlıgeçit Yerleşmesi: Kırklare-

li'deki diğer bir arkeolojik kazı

olan Kanlıgeçit, mimarisi ve di-

ğer buluntu topluluklarıyla Trak-

ya arkeolojisinde farklı ve önemli

bir yere sahip. Olasılıkla Anadolu

kökenli bir koloniye ait olan yer-

leşme Kırklareli'nin farklı bir dö-

nemine ışık tutuyor. Yerleşme ilk

Tunç Çağı'na tarihlenirken Kalko-

litik Çağ ve Hellenistik dönemle-

rine ait malzeme de ortaya çıka-

rılmış.

Dupnisa Mağarası: Türkiye'nin

en uzun mağaraları arasındaki

Dupnisa, Sarpdere köyü yakının-

da bulunuyor. Mağaranın yaşı 3-

4 milyon yıl.

Kayalı Barajı: Baraj çevresinde

piknik alanları bulunuyor. Burası

48

kent çıkışında, Dereköy yolu

üzerinde.

Vize: Antik Bizye kenti üstüne

kurulu ilçe Bizans devri yapılarıy-

la tanınır. Asmakaya mevkiinde

Geç Bizans dönemi eseri Mağa-

ra Manastırları yer alır.

Kıyıköy: Kentin Karadeniz kıyı-

sında yer alır. Kazandere ve Pa-

buçdere arasında denize uzanan

bir yamaçta kalesi bulunur. Yazın

konaklamak için küçük pansiyon-

ların bulunduğu Kıyıköy uzun

kumsalıyla dikkat çeker.

Dolmenler (Kapaklıkaya Me-

zarları): Trakya'da çok sayıda

görülen anıtmezarların erken saf-

hası olarak kabul edilir. Tespit

edilen dolmenlerin (İÖ 1300-800)

kullanım gördüğü anlaşılmakta-

dır. Bunlar; Kofçaz, Dereköy, Ka-

dıköy, Kula, Geçitağzı, Kapaklı,

Düzoralan köyleri yakınlarında

bulunmaktadır.

49


Kıyısından geçen, bir turizm şehri görür Tekirdağ'da. Şarabını,rakısını bilenler üzüm bağlarıyla donatıldığını düşünür. Çorlu veÇerkezköy'ü görenler, bir endüstri kentinde olduklarını hissederler.Topraklarının yüzde 65'inin tarım alanı olarak işlendiğini duyanonu tarım kenti zanneder. Hiçbiri yanlış değil, Tekirdağ hepsini ba-rındırıyor ama her birini farklı bölgelerine dağıtmış; merkez birço-ğundan uzak. Turizm Şarköy, Marmara Ereğlisi, Mürefte ile Mar-mara; Kıyıköy, Kastro, Çilingoz ile Karadeniz sahillerinde gelişmiş.Tekirdağ'a ise efsane olmuş rakısı, tadına doyulmaz köftesi ve Na-mık Kemal ile Macar özgürlük kahramanı Prens Rakoczi'nin anıla-rı kalmış. Vatan şairi burada doğmuş, anısı Namık Kemal Evi'ndeve 17 ayrı noktada anıt, okul, dernek, heykel, cadde ve parklarda ya-şatılıyor. Erdel Beyi 2. Ferenç Rakoczi'nin 15 yıl yaşadığı 17. yüzyılevi de restore edilmiş, müze haline getirilmiş. Her yıl binlerce Ma-car burayı ziyaret ediyor.

52 53


Mürefte yakınlarında, kaya du-varların dış dünyadan soyutladığıvadilerden birinde Uçmakdere bu-lunur. Antik patikalarda yapılan yü-rüyüşlerde doğanın güzelliği kadargörkemi ve gücü de görülebilir.Ganos Fayı'nın bir sanatçı ustalı-ğıyla şekillendirdiği ilginç vadilerve kıyı oluşumlarıyla süslü köyTürkiye'nin en kaliteli üzümlerinin

yetiştiği yerlerden birisi. Hemen arkasına Ganos Dağları'nı almışMarmara'nın derinliklerine büyük bir keyif ve güven içinde bakıyor.Uçmakdere bölgenin en temiz havasına ve denizine sahip olmaklaövünüyor. Az sayıda evin bulunduğu, vadi içine kurulmuş köy ziya-retçilere hem zengin bitki çeşitliliği hem de taptaze deniz ürünlerisunuyor. Trakya çınarı olarak bilinen 10 anıt ağacı da Uçmakde-re'nin doğaya saygısının ne boyutta olduğunu ortaya koyuyor. Uç-makdere yakınlarındaki Yeniköy ve Hoşköy de bu güzelliğe ellerin-den geldiğince ortak oluyor.

55


TEKİRDAĞ REHBER

Tekirdağ'ın kuzeydoğudan Kara-

deniz'e 1.15 kilometrelik bir kıyısı

bulunuyor. Kentin Her yıl haziran

ayının ilk haftasında kent ve ilçele-

rinde birçok festival düzenleniyor.

GEZİLECEK YERLERTekirdağ Müzesi: Kent rnerke-

zinde yer alan müzede Perinthos

(Marmara Ereğlisi), Heraion (Ka-

raevlialtı), Byzante (Barbaros),

Apri (Kermeyan) ve Tekirdağ'ın

diğer ilçe sınırları içindeki ören-

yerlerinde bulunmuş steller,

adak stelleri, heykeller, heykel-

ciklerden oluşan taş eserler ile

Naip Tümülüsü odası buluntuları

sergileniyor. 282-261 20 82

Rakoczi Müzesi: Macar Prensi

II. Ferenç Rakoczi'nin 1720-

1735'e kadar yaşadığı ev Macar

56

hükümeti tarafından 1932 yılında

aslına uygun olarak onartılarak

müze haline getirildi. O döneme

ait eserlerle birlikte prensin kul-

landığı eşyalar sergileniyor.

Namık Kemal Evi: Şair Namık

Kemal'in anısına 1840'ta doğdu-

ğu evin yakınına eski Tekirdağ

evleri model alınarak 1993'te in-

şa ettirildi. Şairin eserleri ve et-

nografik eşyalar görülebilir.

Rüstem Paşa Camii: Ertuğrul

Mahallesindeki 1553 tarihli cami

Kanuni Sultan Süleyman'ın Da-

madı Rüstem Paşa tarafından

yaptırıldı. Avludaki mermer şadır-

van, kurşun kaplı beşgen çatıyla

örtülüdür.

Eski Cami: Ertuğrul Mahallesi'n-

dedir. Zahire Nazırı Tekirdağlı Ah-

met Ağa tarafından 1830'da yap-

tırıldı. Cami önündeki sekizgen

şadırvan perde motifleriyle beze-

lidir. Altıgen mihrap nişi istiridye

motiflidir.

Uçmakdere: Tekirdağ'dan Şar-

köy'e giden anayoldan ayrılıp,

Barbaros ve Kumbağ üzerinden

geçerek gidiliyor. Yeniköy, Hoş-

köy ve Mürefte yol üzerinde.

Hoşköy: Şarköy'den başlayarak

Eriklice, Kalamış, Mürefte, Hoş-

köy, Gaziköy ve Uçmakdere'ye

kadar uzanan sahil "şarap sahili"

olarak biliniyor. Burası bir Bizans

metropolüydü ve birçok manas-

tır bulunuyordu.

Tarihi Hora Feneri: Şarköy'ün

Hoşköy beldesinde Abdülmecit

tarafından 1861 tarihinde yaptırıl-

dı. Bu tarihten beridir aynı aile ta-

rafından çalıştırılıyor.

Mürefte: Tekirdağ Malkara yolu-

nun 48. kilometresinde Karıştı-

ran'dan güneye ayrılan yolla Şar-

köy'den sonra sırasıyla Eriklice,

Mürefte ve Hoşköy gelir. Şara-

bıyla ünlü sevimli bir sahil kasa-

bası. Mürefte civarında 5'i büyük

30 civarında şarap tesisi var.

Kastro: Tekirdağ'ın kuzeyinde,

Saray ilçesinde, 2.5 kilometrelik

kumsalıyla dikkat çeker. Bahçe-

köy Deresi'nin Karadeniz'e dö-

küldüğü bu küçük koyda yaz ay-

larında çadır kurulabilir. Dere kıyı-

57

sında lokanta bulunuyor.


İmparatorluklar şehridir İstanbul. Bizans'ın ve Osmanlı'nınbaşkentidir, Türkiye'nin kalbidir. Medeniyetinin merkezini bura-ya taşıyan her millet maharetim ortaya dökmüş, sanatının ve kül-türünün yansımalarını en iyi şekilde oluşturmaya bakmış. Tarihidokunun en yoğun olduğu Sultanahmet, Bizans ve Osmanlı eser-lerinin yarışmasının mekânıdır; bir tarafta Ayasofya, karşısındaSultanahmet Camii. Tarihi At Meydanı, Yerebatan Sarnıcı, Diki-litaş, Burmalı Sütun, Alman Çeşmesi, 3. Ahmet Çeşmesi dünyanın

62

her yerinden gelenlerce ziyaret edilir. Topkapı Sarayı bilir ki İs-tanbul'un gururu o. Sultanları ağırladığı yüzyılların yorgunluğunumüze olarak atmaya bakıyor. Eminönü, Yeni Cami, Mısır Çarşısı,Rüstempaşa Camii, Tahtakale, Tarihi Postane, Sirkeci Garı, Se-petçiler Kasrı'nı barındırırken Beyazıt Meydanı, Yangın Kulesi veKapalıçarşı'nın karmaşasıyla yüz binleri kendine çeker. Mimar Si-nan'ın kalfalık eseri Süleymaniye Camii bu görkemin orta yerindeİstanbul'u dinlemeye devam eder.

63


Binyılların yaşanmışlığı, İstanbul'un hemen her noktasındagörkemli eserler yapılmasını sağlamış, İstiklal Caddesi buluşmanoktası olduysa bunu her köşesindeki tarihi apartmanları, kilisele-ri, sinagogları, hanları, pasajları, balo salonlarıyla sağladı. Hezar-fen'in havalandığı Galata Kulesi, Atatürk'ün son yıllarını geçirdi-ği Dolmabahçe Sarayı, vazgeçilmez boğaz görüntüsünün kaynağıOrtaköy Camii gibi mekânlar, Tophane, Karaköy, Galata gibi ta-rihi semtler İstanbul'un ışıldayan yüzünü oluşturuyor. Anadoluyakası belki sayıca geride ama bu onun bünyesindekilerin değeri-ni azaltmıyor. Hatta denizin ortasındaki Kız Kulesi'nin varlığı ye-terli. Değil İstanbul'un belki de dünyanın en ihtişamlı istasyonuHaydarpaşa Garı, görkemli Selimiye Kışlası, Kuleli Askeri Lisesi,yalılarıyla Kanlıca ve Kandilli, camilerin süslediği Üsküdar, İstan-bul'un Asya topraklarının görkemini oluşturuyor.

67


Bir deniz kenti İstanbul; orta yerini boğaz delmiş geçmiş, Ka-radeniz'i Marmara'ya taşımış. Bu boğaz, zamanında her noktasın-da serin suyuna ve deli akıntılarına rağmen yüzenlere kucak açmış.Bugün boğazın kıyısında yürümek ve oturmak bile bir İstanbul ni-metidir, İstanbul'un denize girmek isteyenlere göstereceği yerlerivar. Kilyos, Demirciköy, Riva ve Poyrazköy bu misyonun altındankalkabiliyor. İstanbul'un dört kardeş semti vardır. İkisi geçmişingümrük kapıları, bugünün balıkçı semtleri Anadolu ve Rumeli Ka-vağı'dır. Anadolu Kavağı boğaza tepeden bakan Yoros Kalesi ilekarşı yakadakiyse işinin ehli balık lokantalarıyla ünlü. Her ikisi deküçük koylarda denize girme lüksünü ziyaretçisine veriyor. Diğeriki kardeş isimlerini boğaza bekçilik yapan fenerlerden alıyorlar.Buralarda balıkçılık ön planda, deniz ruhu başroldedir. AnadoluFeneri ve Rumeli Feneri hallerinden memnun, hiç değişmeden İs-tanbulluya kaçış noktası olmayı başarıyor.

69


İki elin parmaklarından bir tane azlar. Büyükada, Heybeli, Bur-gaz, Kınalı, Sedef, Yassı, Sivri, Tavşan ve Kaşık adlarını taşıyorlar.Ortak isimleri Prens Adaları. Büyükada dendiğinde akla Aya Yor-gi'de şarap içmek gelir. Rum Yetimhanesi, Troçki'nin dört yıl yaşa-dığı İzzet Paşa'nın köşkü, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir'in, Fah-relnisa Zeyd ve Aliye Berger'in doğup büyüdükleri, babaları ŞakirPaşa'ya ait konak adanın mimarisinin, Dil Burnu ve Yörükali Plajıdoğasının değerleridir. Adını bir vadinin ayırdığı iki tepenin heybe-ye benzer görüntüsünden alan Heybeli ise Değirmenburnu veÇamlimanı'nın güzelliği, Terk-i Dünya Manastırı'nın sessizliğiyleakıllara yer eder. İsmet İnönü, Ahmed Rasim ve Rahmi Gürpınar'ınmüze evleri buradadır. Kim ne derse desin Burgaz, Sait Faik'in ada-sıdır. Balıkçıları, kedileri ve Kalpazankaya'sı gurur kaynaklarıdır.Kınalı'ysa hemen vapur iskelesinin kenarındaki plajıyla ayrı bir key-fin merkezidir.

70


İstanbul'un yakın gezi ve kaçamak noktalarından biri olarak bi-linir Polonezköy. Doğrudur, burası kentin hemen her yerindenyarım saatte ulaşılabilecek bir konumda, yeşillikler içinde, özgünmimarisi, farklı kültür ve lezzetleriyle her zaman cazibe merkezi-dir. Gür ormanları her mevsim başka güzelliklere ve renklere bü-rünür, hemen her evin bahçesinde bulunan meyve ağaçlan mev-sim tatlan sunar, sessiz patikaları uzun ve keyifli yürüyüşlere yololur. Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecinde Rusya, Prusya ve Avus-turya tarafından işgal edilen Polonya'nın özgürlükçü halkının, ba-ğımsızlıklarını tekrar kazanana kadar sığındıkları ilk önceleriAdamköy, sonraları Adampol adını verdikleri bir köydür burası.Polonya artık bağımsız ama onlar burayı vatan hileliler ve kendikültürlerini de yaşatarak tüm dünyadan ilgi gören bir özgünlüğeimza attılar. Polonezköy, İstanbul'un en güzel renklerinden birisiolarak yaşamaya devam ediyor.

73


ATATÜRK ARBORETUMU

Ağaç laboratuvarı veya müzesi olarak adlandırılan, her biridoğru ve dikkatli bir şekilde etiketlenmiş ağaç, çalı ve diğer odun-su bitkilerin bir arada yetiştirildikleri ve sergilendikleri yerler, ya-ni arboretumlar hem insanlara doğayı daha iyi tanıtma, ağaç sev-gisini aşılama hem de bilimsel araştırma ve incelemelerin yapıla-bilmesine olanak sağlamak için kurulur. Sarıyer yakınlarındakiAtatürk Arboretumu'nda irili ufaklı yamaçlar ve vadiler bulunu-yor. Bu da değişik türlerin yetiştirilmesine olanak veriyor. Topog-rafik yapısının çeşitliliği, dört göleti ve Belgrad Ormanı'nın otsuve odunsu doğal türlerini içinde barındırması onu ayrıcalıklı kılı-yor. Sınırları içinde tarihi Kirazlı Bend'in bulunması bir İstanbulgüzelliği. Atatürk Arboretumu'nu gezenler İstanbul'a ve Anado-lu'ya ait türleri olduğu gibi Japon şemsiye çamı, Çin su ladini, ba-taklık servisi, Kaliforniya su sediri, Amerikan sığlasi gibi uzaklarıntürlerini de görebilecek, tanıyabilecek ve sevebilecek.


İstanbul

İstanbul Boğazı'nın batısın-dan başlayıp Bulgaristan sınırı-na dek uzanan kıyı şeridi sade-ce meraklısının bildiği bir nok-tacığı da barındırır. Yeşilin tümrenkleri, Çatalca sahilinde de-niz mavisiyle kavuşur ve Çilin-goz'un güzelliğine dönüşür.Kilometrelerce uzayıp giden,alabildiğine geniş ince kumlusahil burada yalnız değil. Kara-deniz'in hırçınlığının karadakietkisi falezler üzerlerindeki fo-silleşmiş canlı kabuklarıyla ol-dukça görkemli. Falezler sade-ce coğrafyacı ya da jeologlarıdeğil, hayatla coşkulu bağ kur-muş herkesi heyecanlandıracakkadar etkileyici. Doğa burayabir başka davranmış. Suyun or-ta yerine düzlükler kondurmuş,içinde yüzülebilecek deniz ma-ğaraları yaratmış, meraklısınınbeline kadar içine girip alabalıkavlayacağı Çilingoz Deresi'nide unutmamış. Bu kadar çokgüzelliğin küçücük bir koya na-sıl sığdığı ise tabiat ananın ken-dine has oyunlarından birisi ol-sa gerek.

77


İSTANBUL REHBER

Türkiye'nin en önemli ve en ka-labalık kenti İstanbul'u anlat-mak için bu kitapçığın tümü ge-rekli belki de. Bu nedenle sade-ce kentin önemli yerlerini bas-lıklar halinde vereceğiz.

MüzelerArkeoloji Müzesi, Eski ŞarkEserleri Müzesi, Çinili Köşk Mü-zesi, Ayasofya Müzesi, Aya İriniAnıtı (St. İrene), Divan EdebiyatıMüzesi (Galata Mevlevihanesi),Büyük Saray Mozaikleri Müzesi,Fethiye Müzesi (Pammaklris-ton), Kariye Müzesi, HisarlarMüzesi, İmrahor Anıtı (İlyas BeyCamii), Türk İslam Eserleri Mü-zesi, Topkapı Sarayı, Adam

Mickiewicz Müzesi, Yıldız Sara-yı ve Bağlı Müzeleri, Deniz Mü-zesi, Havacılık Müzesi (Genel-kurmay Başkanlığı Müzesi), Aşi-yan Müzesi, Atatürk Müzesi, it-faiye Müzesi (Kont Szechenyi),Karikatür Ve Mizah Müzesi, Şe-hir Müzesi (Belediye Müzesi),Tanzimat Müzesi, Halı Müzesi,Türk İnşaat ve Sanat EserleriMüzesi (Vakıflar Genel Müdür-lüğü Müzesi), Türk Vakıf Hat Sa-natları Müzesi, Çağlar Boyu Ay-dınlatma ve Isıtma Araçları Mü-zesi, Deniz ve Su Ürünleri Mü-zesi, Ayşe ve Ercümend KalmıkMüzesi, Hilmi Nakipoğlu Fotoğ-raf Müzesi, Hüseyin Rahmi Gür-pınar Müze-Evi, Mimar Sinan

78

Üniversitesi Resim ve HeykelMüzesi, PTT İstanbul Müzesi(Ulaştırma Bakanlığı Müzesi),Rahmi Koç Sanayi Müzesi, Sa-bancı Üniversitesi Sakıp Saban-cı Müzesi, Sadberk Hanım Mü-zesi, Sait Faik (Abasıyanık) Mü-zesi, Türkiye Gazeteciler Cemi-yeti Basın Müzesi, Türvak Sine-ma ve Televizyon Müzesi, YapKredi Vedat Nedim Tör Müzesi

CamilerArap Camii, Küçük AyasofyaCamii (Sergios Bakhos Kilisesi),Bodrum Camii (Myraleion Kili-sesi), Kalendere Camii, Feneriİsa Camii (Konstantin Lips Ma-nastırı), Vefa Kilise Camii (Hagi-os Theodoros Kilisesi), KocaMustafa Paşa Camii (Haghios

Andreas Kilisesi), Gül Camii,Ahmet Pasa Mescidi (Haghiosloannes Prodromos Kilisesi),Murat Pasa Camii, Molla AşkiCamii, Rum Mehmet Paşa Ca-mii, Firuz Ağa Camii, Zincirliku-yu Camii, Bali Paşa Camii, is-kender Pasa Camii, Sinan PasaCamii, Rüstem Paşa Camii, Pi-yale Paşa Camii, Azapkapı (So-kullu) Camii, İvaz Efendi Camii,Molla Çelebi Camii, Takkeci İb-rahim Ağa Camii, Ağa Camii,Aziz Mahmut Hüdai Camii, Os-man Ağa Camii, Ayazma Camii,İskele Camii, Laleli Camii, Zey-nep Sultan Camii, BeylerbeyiCamii, Emirgân Camii, ŞebsafaHatun Camii, Kilise (Zeyrek) Ca-mii, Selimiye Camii, NusratiyeCamii, Hırkai Şerif Camii, Dol-

79


mabahçe Camii, Ortaköy Camii,

Teşvikiye Camii, Altunizade Ca-

mii, Valide Sultan Camii, Zühtü

Paşa Camii, Yıldız (Hamidiye)

Camii, Bebek Camii.

KülliyelerEyüp Sultan Külliyesi, Mahmut

Paşa Külliyesi, Fatih Külliyesi,

Davut Paşa Külliyesi, Atik Ali

Paşa Külliyesi, II. Bayezid Külli-

yesi, Sultan Selim Külliyesi, Piri

Mehmet Paşa Külliyesi, Şehza-

de Külliyesi, Haseki Külliyesi,

Hadım İbrahim Paşa Külliyesi,

Kara Ahmet Paşa Külliyesi, Mih-

rimah Sultan Külliyesi, Süley-

maniye Külliyesi, Kanuni Sultan

Süleyman Külliyesi, Zal Mah-

mut Paşa Külliyesi, Sokullu Kül-

80

liyesi, Şemsi Paşa Külliyesi, Kı-

lıç Ali Paşa Külliyesi, Eski Valide

Sultan Külliyesi, Cerrahpaşa

Külliyesi, Yeni Valide Külliyesi,

Sultan Ahmet Külliyesi, Çinili

Külliye, Köprülü Külliyesi, Merzi-

fonlu Kara Mustafa Paşa Külli-

yesi, Amcazade Hüseyin Paşa

Külliyesi, Yeni Valide Külliyesi,

Çorlulu Ali Paşa Külliyesi, Da-

mat İbrahim Paşa Külliyesi, He-

kimoğlu Ali Paşa Külliyesi, Nu-

rosmaniye Külliyesi, Laleli Külli-

yesi, I. Abdulhamid Külliyesi,

Küçük Efendi Külliyesi

Sinagoglar ve KiliselerNeve Şalom Sinagogu, Yanbol

Sinagogu, Fener Rum Patrikha-

nesi, Meryem Ana Rum Kilisesi,

İtalyan Sinagogu, Aşkenazi Si-

nagogu, Zülfaris Sinagogu, Sve-

ti Stefan Bulgar Kilisesi, Studios

Manastın Kilisesi, Sergios-Bak-

hos Kilisesi, Hagia Eirene Kilise-

si, Pantakrator Manastır Kilise-

si, Vefa Kilisesi (Hagios The-

oderos), Nyrelaion Manastır Ki-

lisesi, Eglise D'hagia Thekla

Manastırı.

Saray ve KasırlarDolmabahçe Sarayı, Çırağan Sa-

rayı, Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sa-

rayı, Hidiv Kasrı, Küçüksu Kasrı,

Ihlamur Kasırları, Maslak Kasırla-

rı, Sepetçiler Köşkü, Florya Ata-

türk Deniz Köşkü, Aynalıkavak

Yazlık Köşkü, Tekfur Sarayı.

ÇeşmelerSultanahmet Çeşmesi (III. Ah-

met Çeşmesi), Tophane Çeş-

mesi, Beykoz İshak Ağa Çeş-

mesi, Azapkapı Saliha Sultan

Çeşmesi, Ayazma Çeşmesi, Üs-

küdar III. Ahmet Çeşmesi, Gök-

su Çeşmesi.

Tarihi Eserler ve ÖnemliYapılar

Kent Surları, Kız Kulesi, Galata

Kulesi, Beyazıt Kulesi, Dikilitaş

(Theodosius Sütunu), Örme Sü-

tun, Arkadius Sütunu, Çember-

litaş (Konstantin Sütunu), Gotlar

Sütunu, Yılanlı Sütun, Kız Taşı,

Hipodrom, Köprüler ve Boğazi-

çi, Galata Köprüsü, Taksim Ata-

türk Anıtı.

Korunan AlanlarGöknarlık Tabiat Koruma Alanı,

Polonezköy Tabiat Parkı, Türk-

menbaşı Tabiat Parkı, Subaşı

Havuzlar Çınarı Tabiat Anıtı.


Bu sahiller ki incecik taneli, altın sarısı kumlarıyla İstanbul'unçevresindeki en güzel plajları barındırır. Ağlayan Kaya, Kumbaba,Ayazma, İmrenli, Sahilköy, Kurfallı çevredeki, Büyük Plaj ve İskeleYeri Plajı merkezdeki kumsallar. Asıl gururu dünyaca tanınan ",şi-lebezi" ağustos ayının ilk haftasında şenliklerle kutsanır. Diğer sim-gesiyse Karadeniz'in sert dalgalarına direnen gemilere yaklaşık 150yıldır hayat veren deniz feneridir. Bizanslıların elinde çıkma Şile,Sarıkavak ve Heciz kaleleri; Ocaklıada, Mağaraaltı, Sofular köyümağaraları; Kızlar Hamamı, eski hamam, Kabakoz köyü ve Harum-suyu çeşmeleri Şile'nin görülecek yerleri arasında yer alıyor.


Yemyeşil bir sudur Ağva'ya geleni karşılayan. Köprü geçilir,köyün merkezine gelinir ve bir akarsu daha ortaya çıkar. Ağva,Göksu ve Yeşilçay derelerinin arasındaki deltaya, alüvyonlar üze-rine kurulmuştur. Sadece bu sular değil, tüm çevre yemyeşil Ağ-va'da. İstanbul'a bu kadar yakın olup da böylesine yeşillik başka biryerde görülemez. Akıllara durgunluk verecek bir kumsalı da varAğva'nın. İncecik kumlu sahilin genişliği 50 metreyi, uzunluğu ikibuçuk kilometreyi buluyor. Dere boylarından ve kumsaldan ayrı-labilenler Ağva'nın bakir kıyılarını dolaşmalı. Başta Kadırga Koyuolmak üzere tüm layı şeridi Karadeniz'le büyük bir savaşın içinegirmiş, haşin dalgalar tarafından binyıllarca dövülmüş. Kayalarda-ki görkemli izler böyle söylüyor; adını beyaz renginden alan Ge-lin Kayası en büyük şahit. Eğer keşfetmeyi sevenlerdenseniz bun-larla da yetinmeyin ve Saklı Göl'ü arayın. Kadıköy ve Pınarlı köy-lerini geçip az biraz yürürseniz bulacaksınız.


Ağva, Göksu ve Yeşilçay arasın-

daki deltada kurulu, İstanbul'a ya-

kın oluşu ve doğasıyla tercih edi-

len tatil mekânlarından biri.

GEZİLECEK YERLERLatince "iki dere arasına kurul-

muş köy" anlamına gelen Ağva,

eskiçağda Venedik ve Cenevizli-

lerin yerleşim yeriydi. Hitit, Phryg,

Roma ve Osmanlı devirlerine ait

kalıntılara sahip. Gelin Kayası,

Saklı Göl, Kilim Koyu, İnkese ve

Gürlek mağaraları, Ağva'nın do-

ğal güzellikleri arasında. Sahili ve

her zaman taze balık yiyebileceği-

niz birçok tesisi var. Şilebezi, en

çok tercih edilen hediyelik eşya.

NASIL GİDİLİRİstanbul'a 110 km. uzaklıktaki Ağ-

va'ya Ümraniye Şile otobanından

Kabakoz İmrenli ve Kurfallı sahil

şeridi takip edilerek ulaşılabiliyor.

Özel araçla gidilirken, Fatih Sul-

tan Mehmet Köprüsü'nü geçtik-

ten sonra Şile Sarıgazi sapağına

giriliyor. Şile'ye vardığınızda Ağva

sapağından devam edildiğinde

Şile çıkışına geliniyor. Buradan iki

yol tercih edebilirsiniz. Biri sahil

yolu 30 km., diğeri Teke üzerin-

den 50 km. İstanbul Üsküdar'dan

saat başı Şile-Ağva otobüsleri ha-

reket ediyor.

REHBER AĞVA

Cenevizlilerden kalan bir kale ve

sahildeki feneriyle tanınıyor Şi-

le, Geniş kumsallarıyla hafta

sonlan İstanbulluların nefes al-

dığı yerlerin başında geliyor.

Sofular Mağarası Şile'ye 14 km.

Şilebezi de yörenin kendine

özgü değerlerinden.

NASIL GİDİLİRİstanbul'a yaklaşık 70 kilometre

uzaklıkta. Şile'ye Üsküdar'dan sa-

at başı otobüs kalkıyor. Yazın bu

seferler daha sık olabiliyor. Özel

araçla Ümraniye Şile otoyolun-

dan Şile'ye kolayca ulaşılabilir.


Kocaeli - Sakarya

"Sapanca Gölü'nün çevresi24 mildir. Dört çevresinde kasa-ba gibi 76 köy vardır. Cümlehalkı bu haliçin suyundan içtik-lerinden yüzlerinin rengi kırmı-zıdır" der Evliya Çelebi. (Jöleneden haliç dendiğini merakedenler bilmeli ki Bizans İmpa-ratoru Iustinianus gölü İzmitKörfezi'ne bağlamak için hare-kete geçmiş, 18 kilometre kanalkazdırmış ve Sapanca'yı Mar-mara Denizi'yle kavuşturmuş.Kim bilir, Çelebi oralarda gezi-nirken kanal belki hâlâ duruyor-du ya da öğrendiklerini yaşıyor-muş gibi anlattı. Geçmişte Ayanadını da alan göl tektonik olu-şumlarla meydana gelmiş. Çev-resi çarpıcı güzelliklerle dolu,kendisi de İzmit, İstanbul veBursa gibi önemli kentlere ya-kın olunca her daim gözde.Hafta sonu kaçamakları veyagünübirlik kaçışlar yapmak iste-yenlerin öncelikli duraklarındanbiri. Yükseklerdeki Arifiye Or-manı gezilecek, yörede yabanisöğütten yapılan sepet alınacak,gölün suyundan çıkma kiremittepişme alabalık tadılacak Sapancagüzellikleri.

93


KOCAELİ REHBER

ULAŞIMKocaeli, İstanbul'u Trakya dışın-

da tüm ülkeye bağlayan kara ve

demiryolu üzerinde yer alır.

İzmit Seyahat 262-311 23 20

Kamil Koç 444 0 562

GEZİLECEK YERLERSaatçi Ali Efendi Konağı (Et-

nografya Müzesi): 1774 yılında

İzmit'in denize hâkim bir yamacı

üzerine inşa edilmiş olan Saatçi

Ali Efendi Konağı 1987 yılından

itibaren etnografya müzesi

olarak değerlendiriliyor. Yörenin

geleneksel kimliği burada

94

sergileniyor.

Gayret Gemisi Müzesi: Türk

Deniz Kuvvetleri'ne 1973 yılında

katılan Gayret Gemisi 1995 yılın-

da hizmet dışına ayrılmıştır. Göl-

cük Tersanesi'nde onarılan ge-

mi, 20 Ağustos 1997'de müze

olarak ziyarete açıldı.

Gölcük Deniz Müzesi: Gölcük

Deniz Müzesi 12 Mart 1976'da,

Türk deniz tarihini özet olarak

yansıtabilmek amacıyla kurul-

muştur.

Orhan Camii: Orhan Mahalle-

si'nde, İzmit'e hâkim bir tepede

yer alan cami ilk olarak 13. yüz-

yılda, Orhan Gazi zamanında,

Süleyman Paşa tarafından yap-

tırıldı.

Pertev Paşa Külliyesi: Osman-

lı ordusunun sefer yolları üze-

rindeki konaklama noktasında

16. yüzyılda Mimar Sinan tara-

fından yapıldı.

İzmit İstasyon Binası: Anadolu-

Bağdat demiryolunun ilk parçası

olan Haydarpaşa-lzmit arasındaki

91 km'lik bölüm, 1873 yılında iş-

letmeye açılmış olup, bu yolla

Sultan Abdülaziz, Alman İmpara-

toru Kayser Wİlhelm ile birlikte

özel vagonu içinde İzmit'e gel-

miştir.

Sapanca Gölü: Türkiye'ninönemli kuş alanları arasında yer

alır. Sapanca Gölü dışında kuş

türleri açısından önemli bir park

haline gelmiş olan Darıca-Bay-

ramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı

Parkı'nda da kuş gözetleme ola-

nağı vardır.

Ballıkayalar: Gebze'ye bağlı

Tavşanlı köyünde tabiat parkı ve

doğal sit alanı ilan edilen vadi,

Gebze'ye 10 km. uzaklıkta. Gü-

nümüzde dağcıların iniş ve tırma-

nış çalışmaları yaptıkları Ballıka-

yalar Vadisi, kireçtaşlarının eri-

mesi sonucu gelişen özgün jeo-

morfolojik şekilleri ile bir karstik

boğaz.

95


KERPE - KEFKEN

96

Batı Karadeniz'de, yeşillik-ler içinde kaybolan bir yoldanulaşılan küçük bir balıkçı lima-nı iken turizmle tanıştı Kerpe.Sakin denizli ve ince kumluplajları, Karadeniz'in hırçındalgalarının şekil verdiği kaya-lıkları İstanbul, İzmit, Sakaryagibi kent merkezlerine yakın-lıkla birleşince bu cennet saklıkalamadı. İstanbul'dan yola çı-kıp, iki saat sonra Kerpe'ye ilkvaranlar uzun süre gözlerineinanamadılar, "Bodrum bizebu kadar yakın mıydı" diye dü-şünmeden edemediler. Ker-pe'nin limanı kuzey ve kuzey-doğu rüzgârlarına kapalı küçükbir girintidir, bu onu Karade-niz'in az bulunur sığınakların-dan biri yapar. Kıpırtısız koyunarkasındaysa gerçek Karadenizyatar. Kuzeye bakan bu kıyılar-da gezinti yapmak, azgın dal-gaların oyduğu kayalık kıyıbandında heybetli heykelcikleroluştuğundan büyük keyif ve-rir. Hele dantel gibi işlenmiş,yeşille iç içe geçmiş bu kıyınınkoynunda uyanmak keyiflerinen yücesidir.

97


KERPE - KEFKEN

98

Hırçın olarak tanınsa da Ka-radeniz'in küçük sürprizleri var-dır, güzelliklerini nazlansa dainsanoğlunun kullanımına su-nar. Kefken, Karadeniz'in sür-priz noktalarından biridir. İs-tanbul'un yakınındaki bu kıyıkasabası kilometrelerce uzanankumsalı, sığ denizi ve kendisiniçevreleyen çam ormanlarıylakuzeyin en güzel tatil beldele-rinden biri olmayı hak ediyor.Sadece kendisi de değil tümbunları sunan, yakın koyları veplajları da Kefken'in artıları ara-sında. Bunlar arasından Kumca-ğız Koyu, bir buçuk kilometreboyunca uzanan kum plajı ve500 metreye kadar sığ deniziyleöne çıkıyor. Sırtını ormana ver-miş Cebeci, bünyesinde yüzmekiçin loca gibi küçük koyları ba-rındıran Kapri Koyu ve Kova-nağızı Plajı'nın dışında PembeKayalar'ı da unutmamak gereki-yor. İlginç jeolojik yapısı, suyuniçinde yumuşak, dışında sertolan bu kayalar başta Sultanah-met Camii olmak üzere birçokOsmanlı yapısında kullanılmış.Renk ve görüntü itibarıyla ger-çekten olağanüstüler.

99


KERPE-KEFKEN R E H B E R

Kerpe, son zamanların popüler

yerleşimlerinden. En ilgi çekici

yanı, dalgalarıyla ünlü Karade-

niz'in aksine, denizinin her za-

man durgun olması. Kandıra'dan

sonra hafif bir eğime sahip çam

ormanının içinden geçilerek ula-

şılıyor. Kefken, Kerpe'nin biraz

doğusunda. Pek çok ev birkaç

odasını pansiyon olarak kullanı-

yor. Cebeci köyü, kamp yapmak

için uygun. Deniz, Kerpe'de ol-

duğu gibi sığ ama onun kadar

durgun ve korunaklı değil. Cebe-

ci sahiline yaklaşık on dakika

uzaklıktaki Kefken yakın zamana

kadar sualtı avcılarının gözdesiy-

di. Cenevizlilerden kalma kale

surları görülebiliyor. Kefken'e 1

km. uzaklıkta Kovanağzı ve plajı

bulunuyor. Sahil boyunca sırala-

nan restoranlarda, her mevsim

taze balık yiyebilirsiniz.

NASIL GİDİLİRİstanbul'dan Şile Ağva Kandıra

100

üzerinden gelinebilir. Yol biraz

virajlı olsa da manzarası güzel.

Şile'den sonra yol ikiye ayrılıyor.

Sahile giden soldaki yol çok vi-

rajlı. Kerpe Kandıra'ya 10, Kef-

ken Kerpe'ye 5 km. Ağva Kandı-

ra arasında çalışan minibüsler

mevcut. Kandıra'dan Kerpe'ye

ulaşım var. Doğudan gelecekler

Akçakoca Kocaali üzerinden mi-

nibüsle ulaşabilir, İzmit'ten de

Kerpe'ye otobüs var.

Gürkan Tur İzmit 262-311 62 49


SAKARYA


104 105


Karadeniz sahili boyunca uza-

nan geniş plajları başta olmak

üzere gölleri, zengin orman ve

yaylaları, vadi ve kanyonları, sı-

cak su ve içme suyu kaynakları

Sakarya'nın sahip olduğu doğal

değerler.

GEZİLECEK YERLERSakarya Müzesi: Semerciler

Mahallesi, Milli Egemenlik Cad-

desi üzerinde bulunan müze bi-

nası, 1910-1915 yılları arasında

Binbaşı Baha Bey tarafından

yaptırılmıştır. 1922 yılında Mus-

tafa Kemal Atatürk beş gün bu

evde kalarak annesi ile buluştu.

Arkeoloji seksiyonunda prehis-

106

torik çağlarla, Roma ve Bizans

dönemlerine ait eserler sergile-

niyor.

Kuvayı Milliye Müzesi: Geyve il-

çesi, Alifuatpaşa kasabasında

bulunmaktadır. Müzede sergile-

nen belgeler; Mondros Mütare-

kesi'nin imzalandığı 30 Ekim

1918 ile Türkiye Büyük Millet

Meclisi'nin açıldığı 23 Nisan

1923 tarihleri arasında Kuvayı

Milliye adı verilen dönemi kapsa-

maktadır.

Sakarya Köprüsü: Geyve ilçe

merkezi ile Alifuatpaşa kasaba-

sını birleştiren ve 1495 yılında

Sultan 2. Bayezid tarafından inşa

ettirilen 14 kemerli taş köprü.

onarımlarla günümüzde de işle-

vini sürdürmektedir.

Karasu Plajı: 20 km. uzunluğun-

da geniş bir plaja sahip olan Ka-

rasu sahili, romatizmal hastalıkla-

ra iyi gelen ince taneli kumu ve

temiz suyuyla tanınır.

Melen Çayı: Cumayeri beldesi

Dokuzdeğirmen köyünden baş-

layarak, Kocaali Beyler köyünde

son bulan çayda rafting yapılabi-

liyor, İstanbul istikametinden ge-

lecek olanlar Kaynaşlı gişelerin-

den çıkarak Cumayeri ilçesine

ulaşırlar. Mudurnu Çayı: Akyazı

ilçesi Dokurcun beldesinden

başlayan parkur Kuzuluk beldesi-

ne kadar devam eder. Akarsu ka-

nosu yapılabilir.

Karagöl Yaylası: Sakarya'nın Ta-

raklı bölgesi 70 km. mesafede.

Bilecik Eskişehir karayolu istika-

metinden gidilirken Taraklı yol

ayrımından yaylaya ulaşılabiliyor.

Yamaç paraşütü yapmak için İka-

ruş Havacılık aranabilir.

212-243 16 28

Sapanca Gölü: Haydarpaşa'dan

Sapanca'ya tren ile ulaşabilirsi-

niz. Göl çevresinde konaklayacak

kaliteli otel bulmak mümkün.

ULAŞIMKente tren ve otobüsle ulaşılabi-

liyor.


Y a l o v a

Yalova yaylalarıyla hem yaz aylarında serinlik arayanların im-dadına yetişir, hem de doğa yürüyüşçülerine değişik alternatiflersunar. Kocadere ve Teşvikiye beldelerinin güneyindeki Erikli veDelmece yaylaları bu konuda en çok başvurulan adresler olaraköne çıkıyor. Yaylalara çıkışa başlamadan önce Teşvikiye'de soluk-lanıp, Osmanlı Rus harbi sırasında buraya sığınan Gürcülerin kur-duğu köyü hissetmekte fayda var. Bu yaylalar büyük oranda çanı,meşe, gürgen, kızılağaç, kestane ve ıhlamur ağaçlarından oluşanormanlarla kaplı. Delmece Yaylası, içerisinde Yalova'nın tek doğalgölü "Dipsiz Göl" adı ile bilinen krater gölünü barındırıyor. As-lında bir yayla değil de çok yüksek olmayan düz bir alandan ibaretErikli her mevsim misafir ağırlamaktan hoşlanıyor. Özellikle kes-tane aylarında, ekim ve kasım aylarında Erikli'ye çıkanlar, yöreninkendine has bu lezzetinin tadına fazlasıyla varacak.

111


ULAŞIMYalova'ya kara ve denizyoluyla

ulaşım mümkündür.

GEZİLECEK YERLERAtatürk Köşkü Müzesi: Cumhu-

riyet dönemi mimarlığımızın er-

ken örneklerinden biri olan yapı,

1929'da yapılmış ve döneminde

kullanılan eşyası ile günümüze

gelmiştir. Köşkün bahçesi Ata-

türk'ün yurttaşlarla sohbet ettiği

bir yer olarak önem kazanmıştır.

Kara Kilise: Çiftlikköy ilçe mer-

kezindedir. Roma dönemine ait

bir su yapısıdır. Bizans dönemin-

de kilise haline getirilmiştir

Kurşunlu Hamam: 16 yüzyıl ön-

ce Bizans İmparatoru lustinianus

tarafından yaptırıldı. 1900 yılında

112

Osmanlı Padişahı Abdülhamit'in

emriyle onarılmıştır.

Plajlar: Çınarcık, Esenköy ve Ar-

mutlu sahilleri, plajları, kampları

ve piknik alanlarıyla dikkat çeker.

Yalova Termal Turizm Merkezi:

Yalova il merkezine 11 km. uzak-

lıkta hipotermal ve hipotonik bir

maden suyudur. Termal merkez

çevresinde konaklama tesisleri

mevcuttur.

Termal Kaplıcaları: il merkezine

12 km. uzaklıktaki 1600 dönüm-

lük ormanlık arazide bulunan Ter-

mal Kaplıcaları'nda tesisler için-

de çeşitli banyolar mevcut. Vali-

de Banyo ve Kurşunlu Banyo ta-

rihi önemi olan banyolardır.

Armutlu Kaplıcası: Armutlu ilçe

merkezine 4 km. uzaklıktadır.

Kaplıca içinde otel, restoran ve

havuzlu bir Türk hamamı bulun-

maktadır.

Erikli Yaylası: Çınarcık ilçesi,

Teşvikiye köyünde bulunan Erikli

Yaylası parkuru farklı doğal gü-

zellikleri aynı gezide bulabilece-

ğiniz seçenekler sunması bakı-

mından ilgi çekicidir.

Sudüşen Şelalesi: Şelaleye gi-

den yol mükemmel bir doğa yü-

rüyüş parkuru olup, yaz aylarında

turistlerce de yoğun olarak tercih

edilmektedir. Şelaleye çıkarken

eşsiz bir baraj gölü ve Marmara

Denizi manzarası ile çok çeşitli or-

man faunası ile karşılaşılır ki,

bunlar ender görülen doğal

güzellikler arasında yer alıyor.

Hasanbaba Korusu: Çınarcık

yolu üzerinde bulunan mesire

yeri, doğal güzellikler içinde do-

ğa yürüyüşü yapmaya elverişli

bir yerdir. Bunların yanı sıra Kara-

ca Arboretumu ve Termal or-

manlık alanı da doğa yürüyüşü

yapmaya elverişli yerlerdendir


114

Ertuğrul Gazi, önderi oldu-ğu Kayı Boyu'nu bu topraklaragetirdiğinde 600 yıldan fazlahüküm sürecek Osmanlı İmpa-ratorluğu'nun tohumlarını attı-ğından habersizdi. Kent buonuru Ertuğrul Gazi Türbesi ileyaşatıyor. Çelebi Mehmet Ca-misi, mavi mozaikli KaymakamÇeşmesi ve 100 yıllık Saat Kule-si Bilecik'in tarihi dokusunu ta-mamlıyor. Uzaktan göl okluğupek belli olmayan Gölcük birpiknik yeri olmanın (kesindekuşlar için bir cennet; yabanör-deği ve angıt kuşu burayı mes-ken tutmuş. Kınık köyü kil kul-lanarak elde yapılan vazo, amfo-ra, saksı ve kiremit adıyla anılanbalık tavaları gibi çömlek ürün-leriyle ün kazanırken Bozüyük,Kömıürsu, Çilekliyayla; Sofular,Batan; Pazaryeri de Uzunçamve Kamçı gibi yaylalarıyla doğayürüyüşlerine ve oto-safariyeolanak veriyor. Osmaneli'ninkozuysa mimari dokusu. CamiiKebir ve Cedit mahallelerindekibitişik düzende yapılmış,ipekböceği yetiştirmeye elverişlievleriyle Bilecik ziyaretçisinemutluluk veriyor.

115


BILECIK REHBER

Osmanlı imparatorluğu'nun doğ-

duğu topraklar olan Bilecik ve yö-

resi, Sakarya Irmağı'nın etrafında

kurulmuş olup dağları, yaylatan,

göletleri ve derelerinin zenginliği

ile antik çağlardan günümüze ta-

rihin izlerini taşır.

GEZİLECEK YERLERSöğüt Ertuğrul Gazi Müzesi:

Söğüt ilçe merkezinde, eski bir

Türk evinin restore edilerek 2001

yılında hizmete açılmasıyla oluş-

turulan müzede Söğüt ve civarı

ile yakın çevrede yaşayan Yörük-

ere ait etnografik ve arkeolojik

eserler sergileniyor.

Orhan Gazi Camii: Orhan Gazi

tarafından yaptırılan cami, Ede-

116

balı Türbesi'ne 50 metre mesafe-

de. II. Abdülhamit zamanında

önemli bir onarım gören cami,

Osmanlı devri Türk mimari sana-

tının dini mimari alanında ilk kub-

beli yapı denemesinin örneğidir.

Hamidiye Camii: 1903-1905 yıl-

larında II. Abdülhamit tarafından

yaptırılan cami kare planlı olup

duvarları kırmızı kesme taştandır.

"Çifte Minareli Cami" olarak da

tanınan yapının üstü kurşun kap-

lı tek bir kubbeyle örtülü.

Çelebi Mehmet Camii: Söğüt ilçe

merkezinde 1414-1420 yılları ara-

sında Sultan I. Mehmet Çelebi ta-

rafından yaptırılan cami, Osmanlı

mimari sanatının kubbeli yapılar

türündeki ilk örneklerinden.

Kasım Paşa Camii ve Külliye-

si: Bozüyük ilçe merkezindeki

cami, 1525-1528 tarihlerinde Ka-

nuni Sultan Süleyman'ın komu-

tanlarından Kasım Paşa tarafın-

dan Mimar Sinan'a yaptırıldı.

Ertuğrul Gazi Türbesi: Ertuğrul

Gazi Bey'e ait türbenin yapılış ta-

rihi kesin olarak bilinmiyor. En

son 1886-1887 tarihlerinde II. Ab-

dülhamit tarafından onarılmıştır.

Orhan Gazi İmareti: İpek Yo-

lu'nun Bilecik'ten geçen bölümü

üzerinde yapılmış olan imaretin

(aşevi) duvarları taş sıralar arası-

na tuğla konularak örülmüş, yığ-

ma duvar özelliğinde yüksek, iki

kubbeli bölümden oluşuyor.

Kaymakam Çeşmesi: Söğüt il-

çesinde, 1919 yılında Kaymakam

Sait Bey tarafından yaptırılan

çeşme, Osmanlı mimarlık sanatı-

nın son örneklerinden.

Metristepe Zafer Anıtı: İnönü

Savaşları'nın kazanıldığı Bozüyük

Metristepe'dedir. Her yıl I Ni-

san'da şehitlerimizi anma tören-

leri düzenleniyor.

İnönü Şehitliği: Bozüyük'e 6

km. uzaklıktaki şehitlikte her yıl I

Nisan'da "inönü Şehitlerini An-

ma Günü" yapılıyor.

NASIL GİDİLİRBilecik İstanbul'a 250, Ankara'ya

313, İzmir'e 416 km.

Yüksel Turizm 228-212 43 85

117


BURSA

Bursa'nın adınınönünde hep bir sıfatvardır, kent her daim"Yeşil Bursa" diye anı-lır. Bu sıfat hem doğa-sından, kent merkezi-nin ağaçlarla süslü ol-masından, Uludağ'ın-dan hem de Yeşil Ca-mi ve Yeşil Türbe'den

gelir. Osmanlı başkentlerindenbirisidir Bursa; medrese, han,hamam, kervansaray, imaretha-neler, köprüler, çeşmeler, park-lar, anıt olmuş çınar ağaçlan, ka-palıçarşısı, yaşanası güzelliktekievleri, Osmanlı izlerini kaybet-meyen köyleri, şifalı termal kap-lıcaları değerine değer katar.Bursa dendiğinde akla kendisiy-le özdeşleşmiş ipek, kadife, kes-taneşekeri, şeftali, kılıç kalkanoyunu, havlu ve bıçak gelmesiboşuna değildir. Bursa tüm bun-ları bünyesinde barındırır ve ya-stır. Müzeler kentidir Bursa.

Türkiye'nin ilk ve tek Ormancı-lık Müzesi, Atatürk'ün çeşitli se-ferler kaldığı Hünkâr KöşküMüzesi, kentin zanaatkârlarınınel emeğini yansıtan Bursa KentMüzesi ile Türkiye'nin otomo-tiv geçmişini gözler önüne serenAnadolu Arabaları Müzesi deburadadır.

118 119


Bursa

Ulubat (Apolyont) Gölü her ne kadar tektonik çöküntüyleoluşsa da burada yaşayanlara sorarsanız anlatırlar ki, Apolloniakralı güzel kızını Melde kralına vermemiş, o da kızıp Odrysses Ça-yı'nı kente yönlendirip her yeri göl haline getirmiş. İsteyen istedi-ğine inansın gerçek olan Apolyont'un güzelliği, başka bir şey de-ğil. Gölde Manastır, Kız, Terzioğlı, Nailbey adlı adalar ve Apol-yont köyünün de bulunduğu adacık görülür. Köyün bulunduğuadaya, kıyıdan uzanan yarımadaya "taşkapı" adı verilen dar bir bo-ğumdan giriliyor. Taşkapı, sur kalıntıları, Kız Adası'ndaki manas-tırın temeli ve taş ile ahşabın karışımı eski Rum evleri köyün geç-mişini fısıldıyor. Göçmen kuşlar da burayı sever, kuluçkalama vebeslenme alanları olarak görür. Tabii gölün bir de gerçek sahiple-ri var; turnalar, yayınlar, ketaller, sazanlar Apolyont'un kadın er-kek balıkçılarına yaşam verir. Her ne kadar sayıları gün geçtikçeazalsa bile bereketlerini onlardan esirgemezler.

121


Mudanya Dağları'nın kuzey yamaçlarına bir kasaba kondurul-

muş. Tirilye 19. yüzyıldan kalma kagir evleri, tarihi kiliseleri, geç-mişindeki Rum kültürünün havasını koruyan sokakları, dört bir ya-nını sarmış zeytinlikleri ve ulu çınar ağaçlarıyla bir vadiye yerleş-miş, Marmara Denizi'ne akmış. Eski Yunancada "barbunya" balığıanlamına gelen Tirilye'adı, yıllar önce Zeytinbağı diye değiştiril-miş. Bir vadinin, etrafı zeytinliklerle çevrili iki yamacındaki Tiril-ye'nin kuruluşu korsanlardan korunmak isteyen üç köyün birleş-mesine dair bir rivayete dayanıyor. Korsanlardan korunan kasaba1980 yılında sit alanı ilan edilerek hepten güvence altına alınmış.Eski Bizans kilisesinden devşirme Fatih Camii, tarihi hamam, içduvarlarında Meryem Ana'yi gösteren freskoları bulunan 13. yüz-yılda yapılmış Kemerli Kilise ve eskiden kilise olarak kullanıldığısanılan Dindar Evi Tirilye'nin tarihi dokusunu oluşturuyor.

123


Dorukları göklerde, zirvesi sisler içindeki Uludağ kayak mer-kezi olarak tanınıyor. Ne yazık! Bu görkemli dağ asıl güzelliğini,beyaz ipek örtüsünden sıyrıldığı yaz aylarında seriyor. Uludağ1961 'de milli park statüsüne kavuştu. Bünyesinde 791 çeşit çiçekbarındırıyor ki bunların 104'ü Türkiye, 28'i Uludağ için endemik.Anadolu'nun en yoğun kayın ormanları burada; bin 500 metredensonra yerlerini önce iğneyapraklı ağaçlara, ardından da göknar or-manlarına bırakıyor. Bedri Rahmi'nin resim yapmak için geldiğiUludağ'da bu doğa karşısında "Merhaba kekik!.. Merhaba kara-muk!.. Merhaba kuzukulağı!.. Yahu, bu boya kıtlığında bu kadaryeşili nereden buldunuz" diye haykırdığı bilinir. Bu güzellikleriSarıalan, Çobankaya, Bakacak, Karabelen, Kirazlıyayla'da hisset-mek mümkün. Belvi'de günbatımı Apolyont Gölü'nün uzaklarda-ki siması eklenerek seyredilirken, zirveye çıkanlar açık bir havadafiruze renkli körfez ve koyları, Marmara ve İmralı adalarını ve İs-tanbul'un siluetini görebilir.

125


istanbul'dan sonra Osmanlı eser-

lerinin en yoğun olduğu kentler-

dendir. Bursa Orhan Gazi döne-

minde Osmanlıların başkenti, İs-

tanbul'un fethinden sonra da

sancak ve 19. yüzyılda vilayet

merkezi oldu.

GEZİLECEK YERLERArkeoloji Müzesi: Kültürpark'taki

müzede Bithynia ve Mysia bölge-

lerinde bulunan eserler ile İÖ

3000 yılından Bizans dönemi

sonlarına ait eserler sergileniyor.

Türk İslam Eserleri Müzesi (Ye-

şil Medrese): Bursa kent merke-

zinde bulunan Yeşil Medrese,

külliyesi ile birlikte Mimar Hacı

İvaz Paşa tarafından 1414-1424

yılları arasında yapıldı.

Atatürk Müzesi: Çekirge Cadde-

si üzerinde Çelik Palas Oteli ya-

nındaki müzede Atatürk'ün kaldı-

ğı sürede kullandığı tüm eşyalar

ile fotoğrafları görülebilir.

Osmanlı Evi Müzesi: Muradiye

semtinde, II. Murat Külliyesi'nin

karşısında bulunan ahşap ev, 17.

yüzyıl süslemelerinin güzel ve ka-

rakteristik özelliklerini gösterir.

Ulu Cami: Sultan Yıldırım Bayezid

tarafından 1396-1400 yıllarında

yaptırılan caminin kuzey cephesi-

nin köşelerinde kaidesi mermer-

den yapılmış ve üzeri tuğlalarla

örülmüş iki minare yer almaktadır.

Yeşil Cami: 1414-1424 yılları ara-

sında Çelebi Sultan Mehmet ta-

rafından yaptırtılmıştır. Süsleme-

de kullanılan firuze ve çinilerden

dolayı "Yeşil" adıyla anılmaktadır.

Orhan Bey Camii: 1339 yılında

Osmanlı Sultanı Orhan Bey tara-

fından yaptırtılmıştır.

Muradiye (II. Murad) Camii:

Muradiye semtindeki cami, Sul-

tan II. Murat tarafından 1424-

1426 yıllarında yaptırtılmıştır.

Yıldırım Camii: Bursa kentinde

bulunan Yıldırım Bayezid tarafın-

dan 13901ı yıllarda yapıldı.

Türbeler: Yıldırım Türbesi, Emir

Sultan Türbesi, Yeşil Türbe, Os-

man Gazi Türbesi, Orhan Gazi

Türbesi, Hatuniye Türbesi, Şeh-

zade Mahmut Türbesi, Kara Mus-

tafa Paşa Türbesi, Hamzabey

Türbesi, Cem Sultan Türbesi,

Şehzade Mustafa Türbesi, Mükri-

me Hatun Türbesi,

Geruş Sinagogu: 16. yüzyıl baş-

larında inşa ettirilen sinagog,

Arap Şükrü Sokağındadır.

Cumalıkızık Evleri: Cumalıkızık,

Osmanlı dönemi konut dokusu-

nu günümüze kadar koruyan bir

köydür. Bursa'nın doğusunda yer

alır. Osmanlıların Bursa'da ilk yer-

leştikleri bölgelerden olan Cuma-

lıkızık, 180'i halen kullanılan, bazı-

larında ise koruma ve restoras-

yon çalışmalarının yapıldığı top-

lam 270 evden oluşur.

Uludağ: Bursa'nın 36 km. güne-

yinde yer alan Uludağ, kampçılık,

trekking ve günübirlik etkinliklere

olanak sağlamaktadır.

Ulubat Gölü (Apolyont): Göl

Bursa İzmir anayolunun hemen

yanında yer alıyor.

Karaçay Deltası: Marmara Deni-

zi'nin güney kıyısında yer alan del-

ta, Önemli Kuş Alanı statüsünde.

Bayramdere Ayı Koruma Böl-

gesi: Bayramdere yöresi dünya-

nın tek ayı rehabilitasyon alanını

bünyesinde barındırmaktadır.

128 129


Tarihi İznik kentinin surla-rından çıkıp kuzeydoğuya iler-ledikçe arazi yükselmeye başlar.Virajlı yol Samanlı Dağları'nınyükseltilerine tırmandıkça gölönce küçülür, sonra kaybolur.Manzara artık yeşil tepelerden,yerleşimse yeşillikler içindekisarı bir noktadan ibarettir. Yol-cu çayırlarında atların koştur-duğu büyük bir çiftlik edasında-

ki Sansarak köyüne gelmiştir. Köy, İznik Gölü'nü besleyen Karade-re'nin havzasında kurulu. Karadere'nin yardığı Sansarak Kanyonuise küçük köyün büyük sürprizi. Sansaraklının Kayalıdere adını ver-diği kanyon bilinenlerden biraz farklı; burada iki dik ve yüksek ka-ya duvarı arasında akan bir su yok. Yaklaşık beş kilometre uzunlu-ğundaki Kayalıdere yer yer genişleyen ve daralan, açılan, kapanankayalık bir oluşum. Belki de gürgen, kayın, meşe, çam ağaçlarının,bodur bitkilerin ve çiçeklerin süslediği dar bir vadi. Doğa yürüyüş-çülerinden, pinikçilerden ve kampçılardan gördüğü rağbet boşadeğil, Sansarak ününü hak ediyor.

134

IZNIK REHBER

Koimesis Kilisesi: İznikin doğu-

sundaki bu kilisenin 8. yüzyılda ya-

pıldığı ve ismini Meryem Ana'nın

ölümünü tasvir eden fresklerin-

den aldığı tahmin edilmektedir.

Aziz Tryphonos Kilisesi: İz-

nik'te bulunan bu kilisenin, Bi-

zans İmparatoru II. Theodoros

Laskaris'in emri ile Aziz Trypho-

nos onuruna 13. yüzyılda yapıldı-

ğı düşünülüyor,

Helena Konstantinos Kilisesi:

Karacabey ilçesinde, Ulubat Gö-

lü'ndeki Manastır Adası'nda bu-

lunmaktadır. 4.-5. yüzyıllarda ya-

pılmıştır. Haç planlı olan kilisenin

duvarları beş sıra tuğla ile kaba iş-

lenmiş taşlarla örülmüştür.

İznik Müzesi: Sultan I. Murat'ın

annesi Nilüfer Hatun'un anısına

1388 yılında imarethane olarak

inşa edildi. "T" planlı müzede İz-

nik çevresinden toplanan prehis-

torik dönemden Osmanlı döne-

mine kadar olan çeşitli eserler yer

almaktadır.

İznik Ayasofya Müzesi: İznik il-

çe merkezinde yer alan ve 4. yüz-

yılda inşa edilmiş olan kilise,

1331'de Orhan Gazi tarafından

camiye çevrildi. Hıristiyanlar için

önem taşıyan 7. Ekümenik (ruha-

ni) Konsül burada toplandı. Bi-

zans dönemine ait bazı freskler

ve tabanda geometrik motifler-

den oluşan mozaikler görülebilir.

İznik Gölü: Marmara Bölgesi'nin

en büyük, Türkiye'nin ise 5. bü-

yük doğal gölü olan İznik Gölü

Önemli Kus Alanı (ÖKA) statü-

sündedir.

135


Gemlik Körfezi'nin güne-yinde, zeytin, mandalina ve li-mon ağaçlarıyla süslenmiş, mil-li tarihin önemli virajlarındanbiri olmayı başarmış bir kasabavardır. Zaferle sonuçlanan Bü-yük Taarruz'un ardından Tür-kiye ile itilaf devleri arasındaateşkes burada imzalandı. Mu-danya bu onurla ışıldıyor, Mü-tareke Evi ile o günlerin anısınıyaşatıyor. Yaşayan tarih sadeceonurlu ateşkes antlaşmasınınimzalandığı yer ile sınırlı değil;kasabanın hemen her sokağıçoğu restore edilmiş tarihi birbinayı barındırıyor. Tahir PaşaKonağı, Doğrugöz Evi, HalilAğa Evi, Kumyaka ile Zeytin-bağ kiliseleri ve elbette gar bi-nası. Fransızlar tarafından 1849yılında inşa edilen, bir dönem41 kilometrelik hatta hizmetveren, ekonomik olmadığı ne-deniyle kapatılan bina artık otelolarak hizmet veriyor. Mudan-ya yolcuları tarihi eserlerdenbaşlarını aldıklarında Altıntaş -Eşkel arasındaki sahili ziyaretetmeli. Yürüyüş ve kampyapılabilir, Eşkel Limanı'nındört kilometrelik kumsalı de-ğerlendirilebilir.

136 137


GEZİLECEK YERLERBursa'nın yazlık mekânlarından

Mudanya, turistik bir ilçeden çok

yazıl evlerin çoğunlukta olduğu

bir sahil kenti, İstanbul'dan deniz

otobüsü ile sabah gidip akşam

dönmek mümkün. Rumlardan

kalma kagir evleriyle Girit Mahal-

lesi, eski Türk konakları, Mütare-

ke Evi Müzesi, Tirilye beldesi ge-

zi listenize eklenmeli.

Mudanya Mütareke Evi Müzesi:

11 Ekim 1922 tarihinde TBMM

Hükümeti'nin imzaladığı ateşkes

antlaşmasının yapıldığı yer olan

bina 19. yüzyıl başlarına ait, ah-

şap bir yapıdır. Bina 1959'da Kül-

tür Bakanlığı'na bağlı bir müze ol-

muştur. Mütareke döneminin eş-

yalarının korunduğu bu evde ayrı-

138

ca o döneme ait fotoğraflar ve

belgeler sergileniyor.

Kumyaka Kilisesi: Bizans İmpa-

ratoru IV. Konstantinos Porphyro-

genetos döneminde inşa edilen

kilise kare planlı. Duvarları tuğla

ve taş ile örülü yapının çatısı da

tuğla ile örülü.

Zeytinbağı (Tirilye): Mudan-ya'ya 10 km. uzaklıkta bir sahil

kasabası Tirilye. Rumlardan kal-

ma 7 kilise, 3 manastır, 3 ayaz-

ma var. Fatih Camii Osmanlılar

tarafından camiye çevrilmiş.

Kurtuluş Savaşı sonrası "müba-

dele"de, Tirilye'ye Selanik ve Gi-

rit göçmenleri yerleştirilmiş.

Zeytin ağaçları ile kaplı kasaba,

Türkiye'nin en iyi sofralık zeytini-

ni yetiştiriyor.

NASIL GİDİLİRMudanya Bursa'ya 25, İstanbul'a

268, İzmir'e 322 kilometre mesa-

fede. İstanbul'dan özel araçla ge-

lindiğinde Eskihisar'dan arabalı

vapurla Topçular İskelesi'ne geçi-

lerek ya da Yenikapı'dan feribotla

Yalova üzerinden Bursa yoluna

çıkılır. Gemlik'ten sonra rampanın

sağında yer alan Kurşunlu sapa-

ğından sonra biraz da virajlı asfalt

yoldan Mudanya'ya ulaşabilirsi-

niz, İzmir'den gelecek olanlar zey-

tin ağaçları ile kaplı Balıkesir Su-

surluk Karacabey güzergâhını kul-

lanabilir.

Denizyoluyla gelecek olanlar Ye-

nikapı'dan Mudanya'ya direkt de-

nizotobüsüyle gelebilir.

İDO Mudanya danışma

444 44 36

Bursa'dan Mudanya'ya yaz kış

sürekli minibüs seferleri mevcut.

KONAKLAMAMontania

Mudanya içinde eski tren istas-

yonunun restorasyonu sonucu

oluşan denize sıfır terası ile yüz-

me havuzu ve çatı katı süit odala-

rı ile konforlu otel olan Montania

dışında odaları yine denize ba-

kan; Koç, Ferah ve Mudanya ote-

li ile toplam 4 otel mevcuttur.

Montania Hotel 224-544 60 00


Balıkesir hem Marmara'ya, hem de Ege'ye kıyısı olan iki kenttenbiri. Ege sahillerindeki Ayvalık, Altınoluk, Edremit, Akçay, Ören'ekarşılık Erdek, Marmara ve Avşa adalarını barındırıyor. Türkiye'ninen yüksek oksijen oranına sahip Kaz Dağları da burada, ManyasKuşcenneti de. Saat Kulesi, Şadırvan, Zağnos Paşa Camii, KuvayıMilliye Müzesi, Değirmenboğazı mevkiini kendine saklamış. Zey-tinyağı üreticilerinin "yeşil hat" ile gösterdiği en iyi bölgeler arasın-

da Altınoluk, Ayvalık, Kapıdağ Yarımadası yer alıyor. Balıkesir kap-lıcaları ile de ünlü. Romatizma, cilt, kadın hastalıkları, sedef, böbrektaşı ve karaciğer hastalarına iyi gelen Güre Kaplıcası ile Mısırlılar,Romalılar ve Bizanslılarca kullanılan Gönen Kaplıcaları dışındaDerman, Susurluk Kaplıcası ve Çamur Banyosu, Bigadiç Hisarköy,Manyas Kızıkköy kaplıcaları ile Gönen Ekşidere Gençlik İçmesi dekent sınırlarında bulunuyor.

• http://groups.google.com/group/merakediyorum

ERDEK

Erdek'e gidenlerin gördükleri bellidir; ılık ve durgun deniz, sa-hil boyunca dizili çay bahçeleri, zeytinlikler, balıkçı tekneleriyledolu liman. Birçokları bilmez ki, Homeros "Argonautlar Desta-nında Artake (Kapıdağ) Yarımadası ve Kyzikos'tan söz eder,Strabon "Geographika"sında Kyzikos'u Asya'nın mükemmel şe-hirlerinden biri olarak tanıtır. Zaman Kyzikos'u yıprattı ve geriyeuzun yıllar Belkıs Harabeleri olarak tanınan antik kent kaldı. Mü-badele yıllarına dek üzüm ve şarapla yoğrulan Erdek, sonrasındabaşka iki gelir kaynağı yarattı, zeytincilik ve turizm öne çıktı. Zey-tinliada, Kirazlı Manastır, Ocaklar, Narlı ve İlhan köyleri Erdek'insundukları arasında yer alıyor.

Balıkesir


Balıkesir

Manyas Gölü İÖ 6. yüzyıldan beri kuşların üremesi açısındandünya çapında önem taşıyordu, insanoğlunun onun bu değerlerinikeşfi ancak 1938 yılında oldu. Alan 1959'da Orman Bakanlığı koru-ması altında alındı, "Kuşcenneti" adıyla milli park ilan edildi. Gölünyapısı ve yapılan çalışmalar Avrupa Konseyi'nin de dikkatini çekti;park 1976'da konseyin doğal yaşam açısından dünya ölçeğindeönemli olan ve buna uygun en iyi biçimde korunun alanlara verdiğiA sınıfı diploma ile ödüllendirildi. Kuşcenneti kuşlara sonsuz bes-lenme ve barınma olanakları sunuyor. Buna gölün hiç donmaması,göç yollan üzerinde bulunması da eklenince Manyas göç esnasındayaklaşık 250 türde üç milyona yakın kuşu barındırıyor. Gölde dü-zenli olarak kuluçkaya yatan türler arasındaki cüce karabatak ve te-peli pelikan dışında balaban, çeltikçi, kaşıkçı ve balıkçıl gibi kuşlar,sazan, turna, yayın, kefal ve filise gibi balıklarla birlikte susemende-ri, sukaplumbağası ve suyılanı da bulunuyor.

147


Ayvalık, Gönen, Manyas, Burha-

niye, Bandırma gibi ilçeleriyle bir-

likte hem Marmara hem de Ege

Denizi'ne kıyısı bulunan Balıkesir,

Türkiye'nin önemli turizm mer-

kezleri arasında.

GEZİLECEK YERLERZağnos Paşa Külliyesi: Mustafa

Fıkıh Mahallesi'nde yer alan Külliye

1461'de Zağnos Mehmet Paşa ta-

rafından yaptırıldı. 1897 depremin-

de yıkılan cami ve türbe 1908'de

Balıkesir Mutasarrıfı Ömer Ali

Bey'ce yeniden yaptırıldı.

Yıldırım Külliyesi: Yıldırım Baye-

zid tarafından 1388'de yaptırılan

cami, medrese ve imaretten olu-

şan külliye kentin en eski Os-

manlı yapısı. Dörtgen planlı cami

yapımında, devşirme mimari par-

148

çaları kullanıldı.

Hisariçi (Yeşilli) Camii: Eski ku-

yumcular mahallesinde bulunan

cami 1786'da onarıldı.

Saat Kulesi: İstanbul'daki Galata

Kulesi'nin benzeri olarak 1827'de

Silistre Valisi Giridizade Mehmet

Paşa tarafından yaptırıldı. Kule

1897 depreminde yıkıldı. Muta-

sarrıf Ömer Ali Bey tarafından bu-

günkü kule inşa ettirildi.

Kuvayı Milliye Müzesi: Müze

binası 1840'ta Karesi Sancağı

Defterdarı Giridizade Mehmet

Paşa'nın konağı olarak yaptırıldı.

Bina Kurtuluş Savaşı yıllarında

karargâh olarak kullanıldı. Müze-

de kongre kararları, savaş kahra-

manlarının eşyaları, Atatürk'ün

Balıkesir'i ziyareti sırasında çeki-

len fotoğraflar, ikinci katında ise

arkeolojik eserler sergileniyor.

Havran: Balıkesir'e 78 kilometre

mesafedeki ilçenin İnönü köyü

Arıboğazı mevkii mağaraları ile

ünlü.

Ayvalık: Balıkesir'in 127 kilomet-

re güneybatısında yer alır. Cunda

Adası'yla birlikte önemli turizm

merkezleri arasında.

Bandırma: Kentin 96 kilometre

kuzeyindeki Bandırma Kocakum

ve Tanaça mevkileriyle ünlü. Tek

kubbeli kare planlı Haydar Çavuş

Camii merkezdedir. Bandırma

Balıkesir yolunun 15. km'sinde

güneye sapan 3 km'lik yol Kuş-

cenneti Milli Parkı'na ulaşır.

Edremit: İlçeye 10 kilometre

uzaklıktaki Akçay ve 28 kilomet-

rede yer alan Altınoluk yaz ayla-

rında hareketlidir.

Erdek: ilçe sahili Edincik'ten baş-

layıp Çuğra'ya kadar uzanır. Narlı,

Ocaklar ve İlhan köyleri de kum-

sallarla çevrili. Seyitgazi Tepe-

si'nde sekiz adet kale bulunuyor.

Burhaniye: Balıkesir'in 89 kilo-

metre doğusunda yer alır. ilçeye

4 kilometre mesafede 10 kilo-

metrelik sahiliyle Ören uzanır.

Çam ormanlarıyla kaplı Ayaklı

mevkii ve Seklik Çamlığı gezile-

cek yerler arasında.

Gönen: Gönen Termal Tesisle-

ri'nin yanında bulunan Mozaik

Müzesi'nde taban mozaiği ile

Roma ve Bizans devrine ait eser-

ler sergileniyor. Gönen Balıke-

sir'in 140 kilometre kuzeyinde.

Kaplıcalar: Balıkesir çevresinde

birçok kaplıca bulunuyor. Pa-

mukçu Kaplıcaları, Erdemit Der-

man Kaplıcası, Belpaş Termal

Tesisleri, Bigadiç Hisarköy Kaplı-

cası, Gönen Kaplıcaları, Sındırgı

Hisaralan Kaplıcası, Güre Kaplı-

cası, Susurluk Kepekler Kaplıcası

en önemlileri.


150 151


152

Bir ada özel bir mekândır;her yere yakın olsa bile bir yan-dan da uzaktır. Avşa da böyle.Hem yakın, hem uzak. Marma-ra Denizi'nin orta yerinde, ufa-cık bir nokta olarak yaşamaya veyaşatmaya devam ediyor. Kıyı-larında büyük bir nüfus ve yo-ğun ekonomik faaliyet barındı-ran bu deniz içindeki cazibemerkezi, tatil odağı olmayı ba-şarıyor. Kış nüfusu 2 bin 500dolaylarındayken yaz geliyor,ada 80 bine yakın insanı barın-dırıyor. Son yıllarda Bulgaristanve Makedonya'dan bile gruplargelmeye başlamış. Temmuz veağustos aylarında öyle revaçta kikimi yersizlikten kimi keyiftenkumsalda uyumayı tercih edi-yor. Bu kumsallar alabildiğineuzun ve adanın her köşesindendenize girme olanağını veriyor.İsteyene kalabalık plajları, dile-yene sakin koyları vaat ediyor.Avşa'nın merkezi Türkeli ada-daki yoğunluğun başkenti. Sa-kinliği sevenlerin tercihiyse Yi-ğitler köyü. Ortak noktalan heryere uzak ve yakın olmaları,berrak denizi ve uzun kumsalla-rı sunmaları.

153


NASIL GİDİLİRMarmara ve Avşa'ya İstan-

bul'dan doğrudan vapur veya de-

nizotobüsüyle gidilebiliyor. Özel

araçla gidecekler Tekirdağ Bar-

baros, Silivri veya Erdek'ten feri-

botla ulaşabilir.

Vapur Haziran'ın 20'sinden sonra

pazar günleri hariç her sabah

08:30'da İstanbul Sarayburnu İs-

kelesi'nden kalkıyor. Vapur önce •

Marmara sonra Avşa Adası'na

uğruyor.

İstanbul Deniz Otobüsü Işletme-

leri'ne ait denizotobüsleri her

gün Bostancı'dan kalkıyor ve Ye-

nikapı'ya uğrayarak Marmara ve

Avşa'ya gidiyor.

www.ido.com.tr

Tekirdağ Barbaros'tan Marmara

Adası'nın Saraylar beldesine her

gün saat 16:00'da arabalı vapur

kalkıyor, İstanbul Seyahat, Esen-

er otoagarından feribotla karşı-

lıklı sefer düzenliyor.

MARMARA ADASIYüzölçümünün yaklaşık yarısı

orman alanı olan ada, Aba, Ko-

e, Manastır ve Mestanağa koy-

arı ile birbirinden güzel plajları

barındırıyor. Asırlık çınarlarıyla

ünlü, Rumlar zamanındaki adı

"Kalemi" olan Çınarlı köyü, ince

kumul sahil şeridine ve temiz

bir denize sahip. Köye iskelenin

hemen yanından kalkan mini-

büslerle ulaşabilirsiniz. Pansi-

yonculuk epeyce yaygın. Köyün

biraz ilerisindeki Kayaburnu Ko-

yu yüzmek için sessizlik arayan-

ların gözde yerlerinden biri. As-

malı köyündeki balıkçı barınağı

yat turizmine oldukça elverişli.

Zeytincilik ve balıkçılık Asmalı

köyünün başlıca geçim kaynak-

ları. Kalazaki olarak da bilinen

Topağaç köyü, geniş plajlara ve

sebze meyve bahçelerine sa-

hip. Saraylar (Palatia), doğal ya-

pısının mermer oluşu nedeniyle

nemsiz bir iklime sahip, hoş bir

dinlenme beldesi. Aynı zaman-

da, bölgedeki mermer ocakları,

Türkiye'nin mermer ihracatının

yüzde ellisini karşılıyor. Antik-

çağdan beri burada üretilen

mermerler dünyaca ünlü. Sa-

raylar'da bir de açık hava arke-

oloji müzesi bulunuyor.

1912'de buharla çalışan maki-

nelerin kullanıldığı Türkiye'nin

ilk mermer kesme fabrikası ve

Yana Çiftliği mevkiinde adanın

günümüze kadar iyi korunmuş

tek kilisesi bulunuyor. Saray-

lar'ın sahil kesimi Abrüz'den ise

yarımadanın her iki yanındaki kı-

yılar kuşbakışı görülebilir. Mar-

mara ilçe merkezi ile kuzeyinde-

ki Saraylar beldesini bağlayan

eski Nato Yolu adanın en yük-

sek yeri olan Nato Tepesi'ne

(709 metre) ulaşıyor ve ideal bir

trekking parkuruna sahip.

154 155


yaklaşık 28 kilometre olan ada

geniş ve uzun kumsallara sahip.

Adada iki yerleşim var. Türkeli

beldesi (bu merkez yerleşim

"Avşa" olarak da biliniyor) ve Yi-

ğitler köyü. Az sayıda restoran

ve pansiyonu olan köy, gezile-

cek yerler arasında bulunuyor.

Avşa Adası'nın yaz nüfusu 80 bi-

ne kadar çıkıyor. Daha çok yerli

turistlere hizmet veren adada ta-

til sezonu okulların yaz tatilleriy-

le sınırlı. Doğal koşullar ve iklim

el verse de turizm sezonu ol-

dukça kısa. Adanın her yerinden

denize girilebiliyor ve cazip

kumsallar bulunuyor. Bunların

en ünlüleri Mavi Koy, Manastır

mevkiindeki Çınaraltı Koyu, Çift-

lik Koyu, Beyazsaray mevkii. Yi-

ğitler köyündeki Altınkum Plajı

da çok ünlü. Bu koylara merkez-

den tekneyle ulaşım mevcut.

Üzümleriyle ünlü Avşa'da kalite-

li şaraplar üretiliyor. Yiğitler,

Bortaçina ünlü şaraplar arasın-

da. Avşa'da deniz ürünleri de

bol ve iyi restoranlar var. Ada

özellikle lezzetli istavritiyle ünlü.

Barların, restoranların, otellerin

dizildiği sahil caddesi akşamları

çok canlı ve eğlenceli.

KONAKLAMAAvşa'da her bütçeye hitap eden

seçenekler mevcut. Diğer tatil

beldelerine göre fiyatlar çok uy-

gun. Avşa'da birçok pansiyon

bulunuyor. Bunlar çoğunlukla sa-

157

AVŞAAvşa, Balıkesir'e bağlı MarmaraAdaları'nı oluşturan adalardanbiri. Kıyılarının toplam uzunluğu


ÇANAKKALE


Kaderi Muğla'ya benziyor Çanakkale'nin. Onun gibi birçok tu-rizm yöresini bünyesinde barındırıyor ama kendi adı zikredildi-ğinde akıllarda pek çok ışık yanmıyor. Oysa Gökçeada, Bozcaada,Assos, Küçükkuyu, Gelibolu, Troia hep onun sınırları içinde. Yi-ne de kendine bir şeyler ayırmış. Kuşkusuz en büyük değeri boğa-zı Çanakkale'nin. Avrupa ile Asya'yı birbirinden ayıran, bir ülke-nin bağımsızlığı için yüz binlerce şehidin verildiği Çanakkale Bo-ğazı'nın her karışı güzel ve özel. Dardanos mevkiindeki HasanMevsuf Bataryası ile Kilitbahir'deki Mecidiye ve Namazgah tab-yaları 1915 ruhunu yaşatıyor. Daha eskilerde onu savunmak içinyapılmış Osmanlı kaleleri Kilitbahir, Nara ve Kumkale ile kentinkalbindeki 1897 yapımı Saat Kulesi ayaktalar. Aleksandria Troaskalıntıları da Çanakkale içinde görülmesi gerekenler arasında.Kent, Büyük İskender'in komutanlarından Antigonos tarafındanAntigonia adıyla kuruldu, ardından rakip komutan Lysimakhos ta-rafından son ismi verildi.

161


Eski çağlarda Hellespontos ve

Dardanel olarak anılan kent ken-

di adını taşıyan boğazın iki yaka-

sında kurulmuştur.

GEZİLECEK YERLERÇanakkale Arkeoloji Müzesi:

Arkeoloji Müzesi'nin birinci sa-

londaki etnografik eserler, özgün

Çanakkale seramikleri ile Helle-

nistik ve Roma dönemlerine ait

taş eserler sergileniyor.

Fatih Camii: Çanakkale'nin mer-

kezinde Çimenlik Kalesi'nin içjn-

de 1452 yılında Fatih Sultan

Mehmet tarafından yaptırıldı.

Saat Kulesi: Kent merkezinde,

1897 yılında inşa edildi.

Troia Tarihi Milli Parkı: Milli park

alanına Çanakkale-İzmir ve Bursa-

Balıkesir üzerinden ulaşılabilir.

Troia Çanakkale-İzmir yolunun

28. km'sinin 5 km. içerisinde. Mil-

162

li park sahası içerisinde konakla-

ma imkânı yok, dileyen Çanakka-

le'nin Ezine ilçesinde kalabilir.

NASIL GİDİLİRÇanakkale İstanbul'a 320, Anka-

ra'ya 653, İzmir'e 319 km. Birçok

kentten otobüs seferi mevcut.

Truva Turizm 444 00 17


atlas marmara gezi rehberi

Documents