aralik 2011

8
A Ş İ Y A N RIZE ANADOLU ÖGRETMEN LISESI GAZETESIDIR Aralık 2011 Yıl:1 Sayı:3 www.raol.k12.tr Okulumuzda gerçekleştirilen seçim sonucunda öğrencilerin katılacağı etkinlikler düzenlemeyi başkanlığa seçilen Arcan Aktepe ile kısa bir söyleşi düşünüyoruz. gerçekleştirdik. Arkadaşlar, sizlere farklı bir hava katmak için Bize biraz kendinden bahseder misin ? okulun zilini değiştireceğiz ve ayda bir sizin Değerli arkadaşlarım, ben 11-A sınıfından Arcan isteklerinize yönelik anketler yapmayı planlıyoruz. AKTEPE. Ardeşenliyim. Öncelikle 2011-2012 öğretim Ben bir öğrenciyim ve bir öğrencinin sunabileceği yılının herkese hayırlı olmasını temenni ediyorum. tüm imkânları sunacağım ve faaliyetlerimize ilk kurul Okulumuz için yapmayı düşündüklerin toplantısından sonra başlayacağız. nelerdir? Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Öncelikle bildiğiniz gibi okulumuz, Rize'nin Arkadaşlar öncelikle bana oy veren ve vermeyen gözde okullarından biridir. Bunu da okulumuzun herkese beni bu göreve layık gördüğü için teşekkür başarısına borçluyuz. Biz de bu başarıyı bir adım daha ediyorum. Ayrıca kendi sınıfım olan 11-A sınıfına öne çekebilmek için gönüllü öğretmenlerimiz ile bir seçim sürecinde desteklerini benden hiç etüt sağlayacağız. Bunun içinde zemin kattaki bir esirgemedikleri için onlara ayrıca teşekkür ediyorum. sınıfı temin edeceğiz. Kübra ASLIŞEN & Zekiye TERZİOĞLU Okulumuzu daha sosyal bir okul haline getirebilmek için spor faaliyetlerini daha aktif hale getirmeliyiz. Arkadaşlar, biz sizleri yazılı stresinden uzaklaştırmak için dönem sonlarında bütün 2011-2012 eğitim öğretim yılı Okul Meclis Başkanlığı Seçimleri 1 Kasım 2011 tarihinde yapıldı. Yapılan seçimlere 3 aday katıldı. Arcan Aktepe, Furkan Çolak ve Abdul Samet Yıldırım’ın aday olduğu seçimlerde en çok oyu alan Arcan Aktepe, Okul Meclis Başkanı seçildi. Gazetemiz ekibinden Kübra Aslışen ve Zekiye Terzioğlu, Okul Meclis Başkanı Arcan Aktepe ile Raöl için düşünceleri ve yapacaklarına ilişkin röportaj yaptılar. Okul Meclis Başkanımız belli oldu Eski yöneticilerimiz onuruna yemek programı düzenledik Okul Aile Birliğimizden anlamlı kutlama İngilizce Kompozisyon Yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğrencimiz ödül kazandı 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla il çapında düzenlenen kompozisyon yarışmasında okulumuz öğrencilerinden Şeymanur Uzun “Kaç Yıl Oldu” adlı yazısıyla üçüncü oldu. Raöl’de Geleneksel Çiğ Köfte Partisi düzenlendi Okulumuz eski müdürlerinden Ali Kılıç onuruna okulumuz öğretmenlerinin katıldığı çiğ köfte partisi düzenledik. Ödüllü Soru Sayfa 6'da

Upload: erdal-sahin

Post on 13-Mar-2016

239 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğrencimiz ödül kazandı İngilizce Kompozisyon Yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi Aralık 2011 Yıl:1 Sayı:3 www.raol.k12.tr RIZE ANADOLU ÖGRETMEN LISESI GAZETESIDIR Raöl’de Geleneksel Çiğ Köfte Partisi düzenlendi Ödüllü Soru Sayfa 6'da Okulumuz eski müdürlerinden Ali Kılıç onuruna okulumuz öğretmenlerinin katıldığı çiğ köfte partisi düzenledik.

TRANSCRIPT

Page 1: ARALIK 2011

A Ş İ Y A NRIZE ANADOLU ÖGRETMEN LISESI GAZETESIDIR

Aralık 2011 Yıl:1 Sayı:3 www.raol.k12.tr

Okulumuzda gerçekleştirilen seçim sonucunda öğrencilerin katılacağı etkinlikler düzenlemeyi

başkanlığa seçilen Arcan Aktepe ile kısa bir söyleşi düşünüyoruz.

gerçekleştirdik. Arkadaşlar, sizlere farklı bir hava katmak için

Bize biraz kendinden bahseder misin ? okulun zilini değiştireceğiz ve ayda bir sizin

Değerli arkadaşlarım, ben 11-A sınıfından Arcan isteklerinize yönelik anketler yapmayı planlıyoruz.

AKTEPE. Ardeşenliyim. Öncelikle 2011-2012 öğretim Ben bir öğrenciyim ve bir öğrencinin sunabileceği

yılının herkese hayırlı olmasını temenni ediyorum. tüm imkânları sunacağım ve faaliyetlerimize ilk kurul

Okulumuz için yapmayı düşündüklerin toplantısından sonra başlayacağız.

nelerdir? Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Öncelikle bildiğiniz gibi okulumuz, Rize'nin Arkadaşlar öncelikle bana oy veren ve vermeyen

gözde okullarından biridir. Bunu da okulumuzun herkese beni bu göreve layık gördüğü için teşekkür

başarısına borçluyuz. Biz de bu başarıyı bir adım daha ediyorum. Ayrıca kendi sınıfım olan 11-A sınıfına

öne çekebilmek için gönüllü öğretmenlerimiz ile bir seç im sürecinde destekler ini benden hiç

etüt sağlayacağız. Bunun içinde zemin kattaki bir esirgemedikleri için onlara ayrıca teşekkür ediyorum.

sınıfı temin edeceğiz. Kübra ASLIŞEN & Zekiye TERZİOĞLU

Okulumuzu daha sosyal bir okul haline

getirebilmek için spor faaliyetlerini daha aktif hale

getirmeliyiz.

Arkadaşlar, biz sizleri yazılı stresinden

uzaklaştırmak için dönem sonlarında bütün

2011-2012 eğitim öğretim yılı Okul Meclis Başkanlığı Seçimleri 1 Kasım 2011 tarihinde yapıldı.Yapılan seçimlere 3 aday katıldı. Arcan Aktepe, Furkan Çolak ve Abdul Samet Yıldırım’ın aday olduğu seçimlerde en çok oyu alan Arcan Aktepe, Okul Meclis Başkanı seçildi.Gazetemiz ekibinden Kübra Aslışen ve Zekiye Terzioğlu, Okul Meclis Başkanı Arcan Aktepe ile Raöl için düşünceleri ve yapacaklarına ilişkin röportaj yaptılar.

Okul Meclis Başkanımız belli oldu

E s k i y ö n e t i c i l e r i m i z onuruna yemek programı düzenledik

Okul Aile Birliğimizden anlamlı kutlama

İngilizce Kompozisyon Yarışmasında dereceye girenler ödüllendirildi

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğrencimiz ödül kazandı24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla il çapında

düzenlenen kompozisyon yarışmasında okulumuz

öğrencilerinden Şeymanur Uzun “Kaç Yıl Oldu” adlı

yazısıyla üçüncü oldu.

Raöl’de Geleneksel Çiğ Köfte Partisi düzenlendi

Okulumuz eski müdürlerinden Ali Kılıç onuruna okulumuz öğretmenlerinin

katıldığı çiğ köfte partisi düzenledik.

Ödül lü Soru Sayfa 6 'da

Page 2: ARALIK 2011

G Ü N C E LRize Anadolu Öğretmen Lisesi

2Aralık 2011

AŞİYAN

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ Türkler 8.yüz yıla kadar Göktürk ve ve öğretmenlerimizi ziyaret ettik. sürdüreceksiniz ve mutlaka başarıya

Uygur dilini kullanıyorlardı. Türklerin Onların bu gününü, öğrencilerimiz ve ulaşacaksınız" demiştir.

İslamiyet'e geçmesinden sonra 10. tüm öğrenci velileri adına kutladık.

24 Kasım Öğretmenler günü

Ö ğ r e t m e n l e r dolayısıyla tüm öğretmenlerimizin

Günü dolayısıyla; bu gününü kutluyor, onlar önünde saygıyla

g ü n e k a d a r g ö r e v eğil iyor ve düşüncelerimi yine

yaparken şehi t C u m h u r i y e t i m i z i n

o l a n k u r u c u s u ,

öğretmenlerimizi, B a ş ö ğ r e t m e n i m i z

g e ç t i ğ i m i z Atatürk'ün şu ve veciz

günlerde meydana s ö z l e r i y l e b i t i r m e k

gelen ve tüm Türk istiyorum:

ulusunu büyük bir

acıya boğan Van “ Cumhuriyet

depremi esnasında sizden; fikri hür, vicdanı

y i t i r d i ğ i m i z hür, irfanı hür nesiller

öğretmenlerimizi ister.”

ve yine Öğretmenler “ Yeni nesil, öğretmenlerin eseri

gününe iki gün kala vefat olacaktır.”

eden, ilimizin değerli

ö ğ r e t m e n v e G ü n ü m ü z d e , d ü n y a d a ;

yöneticilerinden Tevfik vicdanlarımızı sızlatan pek çok kan, Yüzyıldan itibaren Arapça dili

İleri Anadolu Lisesi Müdürü çok değerli gözyaşı, zülüm, haksızlık, yoksulluk, kullanılmaya başlandı. 1919 ve 1923

insan Şemsettin Kandemir hocamızı yolsuzluk ve hakkı olmadığı halde başka sürecinde Ulu Önder Mustafa Kemal

rahmetle anıyoruz ve yakınlarına devlet ve milletlerin kaynaklarına göz Atatürk önderliğinde Kurtuluş

başsağlığı diliyoruz. k o y a n z a l i m b a z ı d e v l e t l e r i n Savaşının kazanılmasından sonra Yeni

katliamlarını ve işgallerini gördükçe ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinde pek

Anadolu Öğretmen çok askeri, ekonomik, sosyal , kültürel

Lisesi'nin kuruluşundan d e v r i m l e r

bu güne kadar görev başlatıldı.

yapan tüm öğretmen ve

yöneticilerimizi de bu 1 Kasım 1928

g ü n d o l a y ı s ı y l a yılında çıkarılan

minnetle anıyor ve y a s a i l e H a r f

v e r d i k l e r i İnkilabı yapıldı.

hizmetlerden dolayı Kullanılan Arapça

kendilerine teşekkür Alfabe yerine Latin

ediyoruz.Alfabesi ile Türk

K a l k ı n m a n ı n Alfabesine geçildi.

temel şartı eğit im 24 Kasım 1928 'de

öğretimdir, bunu da hiç Millet Mektepleri

şüphesiz öğretmenler a ç ı l d ı . B a ş t a

gerçekleştirir.Başöğretmenimiz

M.Kemal Atatürk

olmak üzere yaşlı, Cumhuriyetimizin kurucusu ve Türk ve Müslüman dünya üzerine

genç, çocuk, kadın başöğretmenimiz Atatürk; “ülkemizi haksız saldırıları, hain bazı planları

tüm ulusa Latin Harfleri kullanılarak g e r ç e k m u t l u l u ğ a v e r e f a h a görüp anlayınca; Ülkemizin inançlı,

Türkçe öğretildi, yazıldı, okutuldu. kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç i d e a l i s t , b i l g i l i , ö z v e r i l i v e

Ülkemizde 24 Kasım 1981'den beri de bu vardır, bunlardan birisi vatanı Atatürk'ümüzün gösterdiği çağdaş

gün 24 Kasım Öğretmenler günü olarak kurtaracak olan, savunacak olan askeri uygarlık çizgisinde yol alan

kutlanmaktadır.ordudur, diğeri de öğretmenlerle öğretmenlerimizin önemi ve onlara

sağlanacak olan bilim ordusudur, irfan olan ihtiyacımız çok daha fazla Biz de Okul Aile Birliği olarak 24

ordusudur” demiştir. Yine Atatürk bir artmaktadır şüphesiz.Kasım günü okulumuzda başta Okul

başka söyleminde "Ordularımızın Köksal KASAPOĞLUM ü d ü r ü m ü z o l m a k ü z e r e t ü m

kazandığı zafer, sizin ve sizin ordunuzun Okul Aile Birliği Başkanıöğretmenlere duyduğumuz sevgiyi,

zaferi için yalnız zemin hazırladı... saygıyı ve şükranlarımızı dile getirmek

Gerçek zaferi siz kazanacak, siz ve belirtmek için bu günü fırsat bildik

Okul Aile Birliği Başkanı Köksal Kasapoğlu Okul Mürümüz İbrahim İsmailoğlu›nun öğretmenler gününü kutladı.

Okul Aile Birliği üyelerimiz öğretmenlerimize çiçek dağıttılar.

Kalkınmanın temel şartı

eğitim öğretimdir, bunu da hiç

şüphesiz öğretmenler

gerçekleştirir.

“Ülkemizi gerçek mutluluğa ve

refaha kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır, bunlardan

birisi vatanı kurtaracak olan, savunacak olan askeri ordudur,

diğeri de öğretmenlerle

sağlanacak olan bilim ordusudur, irfan ordusudur”

RAÖL Eski Yöneticilerini Unutmadı

Okulumuz Eski Müdürlerinden olan ve şuan Anadolu Lisesi'nde

müdürlük yapan Ali Kılıç için okulumuzda çiğ köte partisi

düzenledik. Matematik Öğretmenimiz Mustafa Önal'ın marifetli

ellerinden hazırlanmış çiğ köfteler yenildi ve arkasından çaylar

içilerek sohbetler edildi.

Çiğ Köfte Partisi Yaptık

Okul Müdürümüz İbrahim İsmailoğlu, okulumuzda yaptığı hizmetlerden dolayı Ali Kılıç'a teşekkür ederek plaket verdi

Okulumuz Yabancı Dil Kulübü

t a r a f ı n d a n 2 4 K a s ı m

Öğretmenler Günü konulu

İ n g i l i z c e k o m p o z i s y o n

yarışması yapıldı. Yarışma

sonucunda dereceye giren

öğrencilerimize İngil izce

Öğretmenimiz Dinar Bal

tarafından ödül verildi.Dereceye Girenler:

1. Ebru HOŞGÖR (10/F)

2. Hilal YILMAZ (10/E)

3. Merve Nur AL (10F)

İngilizce Kompozisyon Yarışması

24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri

çerçevesinde Rize Anadolu Öğretmen Lisesi

olarak okulumuzdan ayrılan eski yöneticilerimiz

onuruna Nevapark’ta akşam yemeğinde bir araya

geldik.

Okul idarecilerimiz, okul öğretmenlerimiz,

eski öğretmenlerimiz, Okul Aile Birliği Başkanımız

ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın Zorunlu Yer Değiştirme

Uygulaması sonucu okulumuzdan ayrılan eski okul

müdürü İsmail Tüfekçi ve eski okul müdür

başyardımcısı Halil İbrahim

Hacıoğlu’nun da kat ı ld ığ ı

yemekte buluştuk.

Yemekten sonra, Rize

Anadolu Öğretmen Lisesi’ne uzun

yıllar hizmet etmiş olan okulumuz

eski müdürü İsmail Tüfekçi’ye,

okulumuza yapmış olduğu

hizmetler dolayısıyla Okul Aile

B i r l iğ i Başkanımız Köksa l

Kasapoğlu tarafından plaket

takdim edildi.

Kısa bir konuşma yapan

İsmail Tüfekçi, Rize Anadolu

Öğretmen Lisesi ailesinden

ayrılmanın hüznünü yaşadığını, 11 yıl bu okulda hizmet ettiğini, çok

samimi ilişkiler yaşadığını, Öğretmen Lisesini evinin bir parçası gibi

benimsediğini belirtti. Kendisini unutmayan ve bu etkinliği düzenleyen

Rize Anadolu Öğretmen Lisesi’ne teşekkür etti.

Okul eski müdür başyardımcısı Halil İbrahim Hacıoğlu’na ise

okul müdürü İbrahim İsmailoğlu, yaptıkları hizmetlerden dolayı

kendilerine teşekkür ederek plaket verdi. Halil İbrahim Hacıoğlu da, 16

yıl hizmet ettiği Rize Anadolu Öğretmen Lisesi’nden ayrılmanın

üzüntüsünü yaşadığını, Rize Anadolu Öğretmen Lisesi’nin hayatında

ayrı bir yeri olduğunu ifade etti. Kendisini unutmayan Rize Anadolu

Öğretmen Lisesi’ne teşekkür etti. Okul müdürümüz İbrahim İsmailoğlu,

hizmetlerinden dolayı İsmail Tüfekçi ve Halil İbrahim Hacıoğlu’na, Rize

Anadolu Öğretmen Lisesi’nin bir hediyesi olarak ayrı ayrı altın hediye

etti ve Rize Anadolu Öğretmen Lisesi’ne yaptıkları hizmetlerden dolayı

kendilerine teşekkür etti.

Page 3: ARALIK 2011

K Ü L T Ü R - S A N A TRize Anadolu Öğretmen Lisesi

3Aralık 2011

AŞİYAN

“İki dünya bir araya geldiğinde dengeler bozulacak -Davetinizi geri alın, vampirler bir eve orada

”. 2008 yapımlı dizi ABD'nin güneyinde, Louisona yaşayanların daveti olmadan giremez, evinize davet

eyaletinde BonTemps isimli küçük (kurgusal) bir edilmiş bir vampir ne olduğu belirsiz güçler

kasabada vampirler ve insanların birlikte yaşamaya (Kimileri cadıların işi der) tarafından kapı dışarı

başlaması ve aralarındaki etkileşimi konu edilir.

edinmektedir. -Güneş ışığı: vampirlere gerçek ölümü yaşatmak

istiyorsanız onları güneşe yürütecek bir büyü

X-Men filmlerinden sonra ilk büyük projesinde yer öğrenmeniz gerekiyor.

alan Anna Paquin, Bon Tempsde

Merlotte'nin Barında garson olan Tabi bunların hiçbirini yapmayın biz

Sookie Stackhouse'u canlandırıyor. şiddet yanlısı insanlar değiliz değil mi

Bir telepat olan Sookie huzuru ? ( H a y ı r ya p m a m a g e r e k ç e m i z

düşüncelerini duyamadığı Vampir vampirlerin olmadığından değil yani)

Bill Compton (Stephen Mayer )'de Vampirlerin kendi aralarında –gizemli

buluyor ve ona aşık olmasıyla beraber bir kuruluş olan Otorite'ye bağlı –

yaratılışın yeni dünyasını keşfediyor. adalet ve krallık sistemleri de

bulunmakta. Anlayacağımız onlar her

Vampirler televizyonlarda ki siyasi şeyi kurmuş, insanların kabul etmesini

programlara katılarak hak arayışı beklemekte .

içerisindeler, muhafazakar kesim ise

kendi deyimleriyle “şeytanın Vampir Bill Comptonu canlandıran

çocukları” ile ortak bir yaşam sürmek Stephen Mayer'i “Priest” filminde bir

istememektedir. vampir avcısı olarak gördüğünüzde

şaşıracaksınız.

Diziye ismini veren True Blood

(Sentetik Kan) yapay olarak geliştirilmiş ve (Kişisel bir yorum isterseniz ) True Blood bir

vampirlerin yaşam ihtiyacını insanlardan bağımsız zamanlar gündemden düşmeyen Alacakaranlık

olarak karşılayabilmektedir. Tabi çoğu vampir insan serisinin ve hayranlarının uyandırmış olduğu

kanının tadını hayatının gerisinde bırakamaz hele vampir yapımları antipatisini benden almış çok

bir de hipnoz yetenekleri varsa kanınızı içmesi çok uzaklara götürmüş ve oralarda bir yerlerde çöpe

kolay! atmıştır.

Vampirlere karşı savunmada birkaç ipucu : Ayrıca dizide tek doğaüstü varlıkların vampirler

-Sakın göz temasında bulunmayın, düşüncelerinizi olduğunu düşünmeyin! Burada duruyorum, merak

gerçekleştirecek zaman bulamadan yenilerine sahip ediyorsanız imdb 'nin 8/10 luk değerlendirmede

olursunuz. bulundurmuş olduğu dizimizi izleyin.

-Yanınızda gümüş eşya taşıyın, öldürmese de

yaralayıcı bir etkiye sahiptir, öldürmek istiyorsanız Kutluhan Eren Hazır

bakır saplamanız yeterli.

Vampirler

televizyonlarda ki

siyasi programlara

katılarak hak arayışı

içerisindeler,

muhafazakar kesim

ise kendi

deyimleriyle

“şeytanın çocukları”

ile ortak bir yaşam

sürmek

istememektedir.

S ı k ı l m a d a n

o k u ya c a ğ ı n ı z , g ü n ü m ü z

mevcut sisteminin geleceğe

uyarlanmış, insanların birbirini

katlettiği ve sınıf ayrımcılığının

bol olduğu bir dünyada,

insanları maddenin kölesi

haline getirip bunu kullanan

baştakilerin yaşadığı sanatı

fantastik bir kurguya döken

harika bir bilim kurgu serisidir.

Arşivlenmesi gereken etkileyici

bir seri.

H a y a t t a k a l m a

m ü c a d e l e s i n i , a ş k ı n v e

m a c e r a n ı n k o k u s u n u

duyacaksınız .Çok akıcı bir eser.

Dizi film gibi kendisini size

b a ğ l ı y o r v e o k u y a m a m

diyenleri hapsediyor.

Katniss'in doğduğu

kasabada her yıl seçilip açlık kimi öldürecek ? Katniss mi Pieata 'yı yoksa Pieata mı

oyunlarına gönderilen ve seçilen arkadaşlarını kazanmak Katniss'i? Neler feda edilecek neler de fedakarlık edilecek?

için öldürmeye zorlanan bu oyunda, Katniss'in kardeşi Capitol'ün insaniyet dışı ölüm oyunlarına nasıl

kuraya çıktı. Ve kardeşinin yerine Katniss gönüllü oldu. dayanacaklar ? Açlık Oyunları, Ateşi Yakalamak ve Alaycı

Aynı kasabadan fırıncının oğlu Pieata'rın da bu oyunda Kuş okunmak ve arşivlenmek için sizi bekliyor.

yer alması ile tüm olay değişti ve macera başladı. Kim Beyzanur Erkan

öğrenci ler in in ı ş ık saçan

g ö z l e r i n e a y n ı ş e k i l d e

bakabilecek miydi vs? Bunun

için muhtarlığa doğru yöneldi

kocaman valiziyle birlikte.

Muhtar bey sanki hoca hanımı Orada görevine başlayalı kaç yıl olmuştu

bekliyormuşçasına kapının ardında hazırdı. acaba? Haftaları, ayları, yılları saymaya

Kısa bir sohbetten sonra hoca hanımın kalkışmış mıydı? Yoksa üzerinde pek

kalacağı eve gitmeye koyuldular.durmadığı zaman kavramı onu teğet mi

İki oda, bir salon, mutfak ve banyodan geçiyordu? Aslında onun zaman anlayışı,

oluşan lojmana vardıklarında Muhtar Bey: algılayışı oraya ilk gittiği gün; yer yer boyası

“Hoca hanım epey şanslısınız. Altı yedi sene dökülmüş, koltuklarının sarı süngerleri

önce İbrahim hocamız vardı. Onun ortaya çıkmış olan ve sırf resmiyetlik olsun

z a m a n ı n d a b u l o j m a n yo k t u , ş u diye ön cama “Gülbaşı Köyü” yazılmış

karşıdaki…” deyip cama doğru parmağını minibüsten indiğinde değişmişti. Milat, o

uzatıp ileride tahtadan yapılma, pencereleri an idi işte.

perişan halde olan, gündüz olmasına Birçok romana, pek çok da tarih kitabına

rağmen evin şeklini tam çözemediği bir ev sahipliği yapan İstanbul şehrinin el

yapıyı gösterdi. Evet, beterin beteri varmış. bebek-gül bebek yetiştirilen, henüz çiçeği

İçinden “Buna da şükür.” diye geçirdi. Evi burnunda bir öğretmeniydi. Meslekte daha

hoca hanıma gezdirip anahtarı ona teslim hiç öğretmen önlüğü yırtmadığından;

ettikten sonra Muhtar evden çıktı. Melek yırtmak bir yana daha hiç o önlüğü giyip de

hoca, atmışlarında gösteren bu sevimli, kara tahta önüne geçmediğinden olsa gerek

sempatik muhtara ısınmıştı. Hatta gelirken görev aşkıyla, tutkusuyla nereye olsa hiç

rast geldikleri insanlara karşı da anında tereddüt etmeden gidecekti. Olması

muhabbet hissetmişti hissetmesine ama…gereken, yapması gereken de buydu zaten.

Odanın ortasında havası sinmiş balon Onun için her yer, her okul, her sınıf kısacası

misali kendini yere bıraktı. Düşünüyordu… görevini icra edebileceği her ortam aynı

Tek başına –Feride gibi- yene(bilir)r miydi heyecan ve hazzı uyandırtacaktı onda. İşte

bu durumu, birçok şeyden mahrum bu böyle düşüncelerle geldi Gülbaşı Köyü'ne.

köyde? Bulunduğu ortamı böyle kötü H a n t a l m i n i b ü s t e n i n i n c e k ö y ü n

beynine kazıması ona hoş gelmiyordu meydanında, tüm vücudunda hissettiği

ancak buna karşı yapabileceği de bir şey soğukluk beynini de etkisi altına almıştı.

yoktu. Ya bu deveyi güdecekti, ya da bu Minibüsün beş altı adım ilerisinde kala

diyardan gidecekti. Vicdanı gitmesi kalmıştı. Ne gariptir ki, birkaç dakikalığına

taraftarı değildi. Tamam, belki morali d a o l s a d ü ş ü n m e f o n k s i y o n u n u

bozulmuş, belki gelmeden böyle bir tabloda gerçekleştiremiyordu. Biran çaresiz

kendisine ciddi anlamdan yer açmamış olduğunu düşündü ama ileride görecekti ki

olabilirdi, ancak bu işin başındaki çarenin ta kendisiydi. Tek yaptığı,

kararlılığını tekrardan hatırladı. Lisedeki, gözleriyle geldiği yeri idrak etmeye

üniversitedeki çok sevdiği hocaları onu bu çalışıyor olmasıydı.

durumda görselerdi ne çok üzülürlerdi. Kahvenin tam önündeydi… Aklı karışık

Çünkü onlar da vatan için, millet için, olsa da bazı sesleri seçebiliyordu.

insanlık için kendilerini Melek gibi yollara “Yeni hocanım gelmiş.”

atmışlardı ve öğrencilerine de bu özveriyi “Buralarda yapamaz ağalar, ötekin

yerleştirmeye çalışmışlardı. Kaderde hangi dolmuşla gerisin geriye gider.”

köy, hangi kasaba, hangi okul varsa orası... “Ne kadar küççük bir şeymiş, bizim

Melek hoca da yapacaktı, başaracaktı. O çocukların arasında gaybolur.

da, yeri geldiğinde bir fener, yeri geldiğinde “Niye orada öyle behliyor ki?”

bir çıra olmayı becerecekti. Yoksa, o anda Hoca hanım bu son cümleden sonra

hemen muhtarın peşinden koşardı ve toparlanmaya; hızlandırılmış bir şekilde

yarınki ilk minibüsün şehre hareket saatini bundan sonra yapacaklarını zihninde

sorardı. Böylece “Gülbaşı Köyü” içinde hep sıralamaya çalıştı. Dudaklarına buruk bir

bir uhde kalırdı.tebessüm kondurdu bir anlığına. Yıllar önce

Artık zaman icraat vakti deyip kolları okuduğu bir romandaki “Feride”

sıvadı ve tam 25 yılı geride bıraktı Melek karakteriyle ne kadar da kaderlerinin

hoca. O kadar yıl sonra, o köy için de; Melek benzer olduğunu düşündü. Memlekette

hoca için de karların erimeye başladığı nice “Feride”ler vardı ama belki de kendisi

ağaçların filizlendiği bahar mevsimiydi. O onlardan biri olamayacaktı. Şüphesiz,

deve güdülmüş, tohumlar çimlenmiş ve zaman kesinlik kazandıracaktı bu duruma.

filizlenemeyen umutlar hızla boy atmıştı. Çevreyi kolaçan ettikten sonra az aşağı

Gülbaşı'nın meleği Melek hoca oraya tarafta kapısına beyaz badana boyasıyla

ışığı, medeniyeti, sevgiyi, baharı ulaştıralı “Muğtarlık” yazan eski bir köy evini gördü.

25 yıl olmuştu. Yüzlerce öğrenci, bin bir Düşünmeden edemedi: Kasten mi

emek, binlerce düş, yüz binlerce teşekkür; yazılmıştı 'ğ' harfi diye. Ne var ki, o anda

Melek hoca adına tüm fedakar daha mühim sorulara cevap bulmalıydı. Ne

öğretmenlerimize… kadar burada kalacaktı, nerede yaşayacaktı,

köyün insanlarıyla anlaşabilecek miydi,

24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla il çapında düzenlenen kompozisyon yarışmasında okulumuz öğrencilerinden Şeymanur Uzun “Kaç Yıl Oldu” adlı yazısıyla üçüncü olmuştur. Başarılarından dolayı kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz

KAÇ YIL OLDU? Şeymanur Uzun

T R U E B L O O D

Page 4: ARALIK 2011

«Ben saf bir sevgi istiyorum. Aslında ç o c u k k a l b i m i istiyorum. Kimseye d a r ı l m a y a n , k i n beslemeyen, nefretten uzak o temiz kalbimi. K i m s e n i n s ö z ü n e gücenmeyen ama yeri geldiğinde ağzına geleni söylemekten kaçınmayan o çocuk o l m a k i s t i y o r u m . K ö t ü l ü k n e d i r bilmeden yaşamak istiyorum.»

G E N Ç E D İ P L E RRize Anadolu Öğretmen Lisesi

4Aralık 2011

AŞİYAN

B o ğ a z ı m d a d ü ğ ü m l e n e n kaybetmiş olsam da büyüklüğümle umut

hıçkırıklarımı tutamıyorum. Aslında bir ediyorum. Acaba ağlasam gerçekleştirilir mi

şeyler söylemek istiyorum ama olmuyor. Ne bu isteğim? Hani ağladığım zaman

dilimi kımıldatabiliyorum, ne de ağzımı tutuştururlardı ya istediğim şeyleri

açabiliyorum. Kulaklarımda çınlayan küçükken. Ama şimdi ağlasam da aynı olmaz

kalbimin hızlı hızlı atışı... Yığılıp kalmamak ki. Çocukken de ağlardım, durmazdı

için, yardım dilenmemek için zor tutuyorum gözyaşlarım ama hiç içime akıtmazdım.

kendimi. Anladım ama kabul edemiyorum Bilirdim çünkü; çok ağlar çok üzülürsem,

işte büyümekten yorulduğum gerçeğini. kalbim küserdi bana, ümitsizliğime

Sanırım artık durmak istiyorum. Ben çaresizliğime kızardı. Çocukken ağlardım,

çocukluğuma dönmek istiyorum. Uçsuz evet ama ağlayışın ardından kahkahalar

bucaksız dağları aşabilmeyi, uzun yollarda atmayı asla ihmal etmezdim. O zamanlar

durmaksızın yürüyebilmeyi istiyorum. En benim için ağlamak sevinmekti aslında.

çok da sorgusuz sualsiz yanlışlar yapmayı Şimdi de ağlıyorum ama sevincime

istiyorum. Kimseye aldırmadan, hatam değil , çaresizl iğime, kimsesizl iğime

yüzünden suçlu damgası yemeden. ağlıyorum. En önemlisi, artık içime

Ben saf bir sevgi istiyorum. Aslında akıtıyorum gözyaşlarımı, herkes ağladığımı

çocuk kalbimi istiyorum. Kimseye görsün isterken çocukken,

darılmayan, kin beslemeyen, şimdi acizliğimi görüp bir o

nefretten uzak o temiz kalbimi. kadar daha ağlatmasınlar

Kimsenin sözüne gücenmeyen diye iç ime akıt ıyorum

ama yeri geldiğinde ağzına geleni gözyaşlarımı ve artık zamanı

söylemekten kaçınmayan o çocuk geldi hıçkırıklarımı tutmak

olmak istiyorum. Kötülük nedir zorundayım. Kusura bakma

bilmeden yaşamak istiyorum. k a l b i m , a k ı t t ı ğ ı m h e r

Kimi zaman acımasız olsam da gözyaşının birikip seni sele

ben çocuk olmayı istiyorum. sürüklediğini, her şeyini

Yıkmak, yok etmek değil, yepyeni yerle bir ettiğini biliyorum.

dünyalar kurup, yeni insanlarla Verdiğim büyük zararlar için

ya ş a ya b i l m e y i i s t i y o r u m . beni affet. Senin bana

İmkânsızlığı tanımayan o çocuksu verdiğin kocaman çocuk

aklımla hayaller kurmayı ve o kalbine karşılık ben sana

hayalleri kimsenin yıkmasına izin kocaman insanın parça

vermemeyi istiyorum. İstiyorum pinçik kalbini veriyorum.

sadece, istemekle olmayacağını bilsem de bir Sana kocaman insanın hiç olan kalbini

umut işte bekliyorum. veriyorum. BENİ AFFET!

Ç o c u k l u ğ u m d a k i u m u d u m u Semanur Şahinbaş

ÇOCUKLUĞUMU ÖZLEDİM

Genç, güzel ve zeki bir cariye, hayatının benzeri görülmemiş bir aşk filizlendi.

neredeyse tamamını Osmanlı'nın en kıymetli Zaman su gibi geçiyor ve her geçen saniye

ailelerinden olan Bahtiyar Efendi ve ailesinin gösterişli Feriha ile Talat Bey birbirlerine daha çok

konağında geçirmişti. Geceleri ayın bile parlaklığını bağlanıyorlardı. Birbirlerini görmediklerinde ikisinin

kıskandığı bir yüze, gündüzleri görenleri büyüleyen yüzü de hastalıklı bir ifadeye bürünüyordu. Onlar her

bir güzelliğe sahip bu cariye henüz daha on akşamüzeri mesire yeri olan Çamlıca da aşk tazelerken

altısındaydı. Yüzünün güzelliği gönlününkinin Bahtiyar Efendi, Muhtar Rakım Bey'in kızı Zehra'yı

yanında derin okyanusların içinde yüzen küçük bir oğluna istemeyi planlıyordu. Bir sabah oğlunu

hamsi gibiydi. Bu cariye Bahtiyar Efendi'nin konağına Yanına çağırarak niyetini ona açtı. Yaşlı ve ölüm

bebekken gelmişti ve konaktaki diğer cariyeler döşeğindeki babasının son isteğinin Zehra ile

tarafından eksiksiz bir biçimde yetiştirilmişti. Konağa evlenmesi olduğunu öğrenen Talat Bey, büyük bir

geldiğinde bir isme bile sahip olmayan bu bebeğe, onu hayal kırıklığı yaşadı. Sevdiği kıza bu durumu

yetiştiren cariyeler tarafından bir isim de verilmişti. açıklayamıyordu. Bu sebeple babasına istediği izdivacı

F e r i h a , k o n a k t a k i l e r t a r a f ı n d a n ç a b u c a k gerçekleştiremeyeceğini söyledi. O gece, Bahtiyar

benimsenmişti. Çok güzel oluşunun yanında çok da Efendi ciddi bir kriz geçirdi. Talat Bey, krize sebep

becerikliydi. Bu nedenle her yerde kolayca dikkatleri olduğu için vicdan azabı çekerken, o gece rüyasında

üzerine çekiyordu. annesini gördü. Annesi ondan babasını üzmemesini

rica etti. Rüyanın etkisiyle uyanır uyanmaz babasının

Bahtiyar Efendi'nin çok dik kafalı ve Fransız yanına koştu ve istemeyerekte olsa son arzusunu

özentisi bir oğlu vardı. Uzun bir süre önce yurtdışına yerine getireceğini, Zehra ile evleneceğini, ona söyledi.

eğitim görmeye gitmişti. Aslında amacı eğitim filan Kısa sürede tüm konak ahalisi haberi aldı. Talat Bey'in

değildi. Annesi öldükten sonra babasının iyice artan Zehra ile evleneceğini duyan Feriha üç gün içinde

baskıcı tavırlarından kaçmak için yurtdışına gitmişti. sararıp soldu. Talat Bey, onun bu haline çok üzülüyor,

Fakat işte Bahtiyar Efendi'nin biricik oğlu Talat Bey bundan sorumlu olduğu için içi içini yiyordu.

evine, doğduğu o gösterişli konağa, geri dönüyordu.

Uzun bir yolculuktan sonra konağın kapısına yanaşmış Düğün günü gelip çatmıştı. Talat Bey artık bir

olan faytonundan, inip inmemekte kısa bir tereddüt damattı ve yanında eşi olarak görmeyi arzuladığı

ettikten sonra Talat Bey faytondan ağır ağır indi. Feriha iki gün önce aşk acısına dayanamayarak

Konağın büyük, süslü ve gösterişli kapısından geçerek, ölmüştü. Talat Bey düğün günü, Zehra faytonda

bakımlı ve geniş avluya adım attı. Onca zaman sonra beklerken, odasına son kez çıktı. Kapısını kilitledi.

birçok şeyin değiştiğini fark etti. Yalnızca bahçe Oğlunu merak eden Bahtiyar Efendi yukarıya, Talat

değişmemişti. Bahçede kuyudan su çeken biri vardı ve Bey'in odasına çıktı. Kapıyı biraz zorladı.

Talat Bey bu cariyeyi tanımadığına emindi. Talat Bey Yanındakilerin yardımı ile kapıyı açtığında tavanda

elinde olmadan sendeledi, terlemeye başladığını asılı olan o heybetli vücutla karşılaştı. Oğlunun cansız

hissetti. Gördüğü kız, bizim güzeller güzeli Feriha'dan bedenine bakakaldı ve bu sona sebep olduğu için

başkası değildi. kahroldu. Bu acıyı yaşlı kalbi kaldıramadı ve kalp krizi

Feriha, Talat Bey'i gördüğünde, zaten taşımakta geçirdi. Cansız bedeni oracığa yığılıverdi.

zorlandığı su testisini devirdi. Ve ikisi arasında eşi Kübra YILMAZ

FERİHA İLE TALAT BEY

Hatırlıyorum da, o an duyduğum koparmayacaktı. Ve bu beni gerçekten mutlu

hüzün, hayatım boyunca yaşamış olduğum ediyordu.

olaylar karşısında duyduğum nadir İşte orası… Son konuşmalarımızın,

hüzünlerden biriydi. Onunla bir daha son bakışmalarımızın geçtiği o bank ve her

görüşemeyecek olmak, onun bana güvenimi oradan geçişimde hatıralarımın yüzüme

getiren o güzel sözlerini duyamayacak olmak, yansıttığı tebessüm… Ve o tebessümün

gözlerinin içinde hayallere dalamayacak yüzüme bir leke gibi yapışıp kalması için

olmak ve birlikte geçirdiğimiz zamanları verdiğim çaba… Ama bu çabalara rağmen

hatırlayıp onlarla yetinecek olmak gerçekten gerçekleşmeyen bu durumun verdiği

de acı vericiydi… çaresizlik… Ama olsun . Tüm bunların

Onunla çok şey paylaşmıştım. O da kaynağı sensin ya! Bu hissettiklerim bazen bir

benimle. Başkalarına söyleyemediğimiz h i ç g e l i y o r b a n a . B u d a b e n i m

şeyleri birbirimize bir sır olarak vermiştik. ayrıcalığımdı…

Ama emin ol ki bende ona ait ve onda bana ait Kübra ŞADOĞLU

sırların olduğunu bilmek bile aramızdaki bağı

AYRI(CA)LIK

Page 5: ARALIK 2011

G E N Ç E D İ P L E RRize Anadolu Öğretmen Lisesi

5Aralık 2011

AŞİYAN

Kimine göre her şeye rağmen yaşanmaya değer Hayat…olan, kimine göre ise küçük sebeplerden bile O kadar büyük anlamı var ki bu kelimenin. bıktığını belirttiği yaşam… Bazı kişilere göre İçinde sevinç, hüzün, yalnızlık, başarı, aşk vb. mutluluğu ifade eder, bazı kişilere göre ise acıyı, birçok kavramı barındırıyor bu küçücük kelime.gözyaşını, hüznü... Herkes için hayat kavramı o Sevinç…kadar farklı ki. Herkesin kendine ait bir hayatı var. Kimine göre ulaşılması zor olan hayallerine Kendisinin yapmış olduklarıyla şekillenmiş bir ulaştıktan sonra duymuş olduğu mutluluk… hayat…Kimine göre ise onun için anlamlı olan bir günde Bizler hayat kavramından bağımsız unutulmadığının gösterilmesiyle duyduğu olduğumuzu düşünür, yaşantımızda acı heyecandır.çekiyorsak bundan hayatın sorumlu olduğunu Hüzün…belirtiriz. Ama hayatın bizim yaptıklarımızdan Kimine göre onun her daim yanında olmuş, ibaret olduğunu, acı çekiyorsak bunun sebebinin yalnızken yalnızlığını paylaşmış olan birisini kendimiz olduğunu itiraf edemeyiz. Suçu, küçük kaybetmesi… Kimine göre ise yağmur yağışının görünen fakat anlamı çokça büyük olan bu onda uyandırmış olduğu duygudur.kelimeye bağlamak rahatlatır bizleri. Hayat, Yalnızlık…çözülmesi zor ve gittikçe zorlaşan bir bulmaca Savaşın ortasında bütün ailesini kaybetmiş olan g ib i . Ummadığ ın anda düşeb i l i r, h i ç çocuğun hissettiği duygu veya tamamen beklemediğin anda yükselebilirsin. Hayatı bağlanmış olduğu sevdiğinden ayrıldıktan sonra çözdükçe yorulur, yoruldukça bıkar ve hayatı onda oluşan boşluktur.

çözdükçe amacına ulaşırsın.

Ne kadar hasretsem bir tebessüme, Rüzgârdan kapım açılsa bir anda, O kadar muhtacım son nefesine. Kara haber gelmiş gibi ürkerim. Ruhumda beliren her hevesime, Sanki gemilerim battı ummanda, Bir hüsran perdesi çekti yalnızlık… Paramparça oldu gökte ülkerim.

Başarı… Ne acı, kaybetmek için sahiplik! Kimine göre hayattan tüm Ölümlüyü sevmek, ne korkulu iş!beklentilerini, kendi hayallerini Hayat mı, püf desem kopacak iplik,gerçekleştirmesi… Kimine göre ise Çıkmaz sokaklarda varılmaz gidiş.hayallerine ulaşmasında bir kapı Hayat…vazifesi gören sınavı kazanmaktır.

Aşk… Kimilerimiz hayata kumanda olmuş, Kimine göre tutku, kimine göre elde etme yönlendirmeyle her şeyi yapabilecek duruma arzusu, kimine göre ise kendi kişiliğini, gelmiş ve kendi pasifliğini kabul etmiştir. hayallerini, yeteneklerini göz ardı ederek sadece Kimilerimiz ise hayatı kendilerine kumanda sevdiğiyle bütünleşmektir.etmiş, yönlendirme yetkisinin kendisinde

olduğunun bilincine çoktan varmıştır. Hayata Kimsesizim, hısmım da yok hasmım da.kumanda olmak veya hayatı kumanda etmek. Görünmezim, cismim de yok resmim de.Yani kendi kişiliğini kaybetmek veya kişiliğini Dil üzmezim, tek hece var ismimde,herkese kabul ettirmek… Ne büyük acizlik öyle Barınağım gönül denen yer benim.değil mi kendini, kişiliğini kaybetmek? Ben Benim adım AŞK!hayata kumanda olmaktansa hayatı kendime

kumanda etmek istiyorum. Peki ya siz? Küçük bir kelimenin, anlamları çok büyük olan Seçim sizin…onca kelimeyi kapsaması ve onca kelimenin bir KÜBRA ŞADOĞLUkelimede hayat bulması ne garip değil mi?

Hayat…

H A Y A T I A N L A M A K

Aşk… Kimine göre tutku, kimine göre elde etme arzusu, kimine göre ise kendi kişiliğini, h a y a l l e r i n i , yeteneklerini göz a r d ı e d e r e k sadece sevdiğiyle bütünleşmektir.

Bu “iki buçuklar” birikip birikip dağ bir tebessüm…

olabilirdi. Normalde bizler için pek bir sayısal

değeri olmayan bu paraların önemi onun için Tüm bunlar yaşanırken kapı açıldı ve

büyüktü. Çünkü kendisi fakirdi ve bakması Hasan içeriye girdi. Herkesin gözü yaşlıydı,

gereken, geçindirmesi gereken bir evi, barkı, herkes üzgündü. Kimsenin söylemesine gerek

karısı ve çocukları vardı. Bir yakadan bir yoktu. Hasan anlamıştı olanları. Anlamaması

yakaya her gün birkaç kuruş kazanmak için olası değildi zaten. Birden bir pişmanlık

dolmuşa binip, oradan da vapurla karşıya bulutu sardı aklını, ruhunu… Öyle ki içini

geçerek ulaşması gereken bir ayakkabı tamir görseniz savaştan çıkmış gibiydi adeta…

dükkânı vardı. İşi gerçekten zordu ve parasına Kendisi değil de, iç dünyası matemdeydi

göre meşakkatliydi. Bu yüzdendir ki her gün sanki. Bu pişmanlık bulutu güçlüydü elbette ki

üç-beş kuruşunun böyle dolmuşlarda heba sendeledi ve hemen sandalyeye oturttular.

olmasına gerçekten çok üzülüyordu. Çünkü Şuurunu kaybeder gibi oldu Hasan. İçten içe

öyle gün oluyordu ki ekmek almaya parası duyduğundaki hırsından dolayı pişmanlık

o l m u y o r d u . duyuyordu. Son günlerinde yanında

olamamıştı arkadaşının…

Kendisini gayet iyi biliyordu. Çekingendi,

girişimci değildi. Bu yüzden şoföre bir şey Kolonyalarla, sularla biraz olsun kendine

diyemiyordu. Hâlbuki küçük bir problemdi. gelen Hasan yanında bir zarf gördü ve

Konuşsalar hallonulacak bir mesele… Günler kendisinin olduğunu söylediler. Bir zarfın

böyle dolmuşlarda “söylesem mi, söylemesem içindeki bir mektubu Hasan'a yazmıştı

mi?” savaşıyla geçiyorken telefonu çaldı. arkadaşı… Mektupta bir miktar malını

Arayan köyden bir arkadaşının abisiydi. Hasan'a bıraktığını ifade eden arkadaşı her şey

Tele fonda ona arkadaş ının kansere için özür dileyerek, bir yanlış anlaşılmayı

yakalandığını ve bu kanserin tedavisinin sonlandırmak istediğini belirtti. Değinmek

olmadığı söylendi. Ayakkabı tamircisi üzüldü istediği nokta şuydu: Hasan kendisinden borç

bu duruma üzülmesine de, iki buçuk ay önce para istediğinde “yok” demesi yok olduğu

aralarında geçen bir olay cereyan etti anlamına gelmiyordu. Canı olan Hasan

hafızasına. Borç para istemişti arkadaşından. arkadaşına kendi elleriyle parayı vermek

Ama arkadaşı parasının olmadığını istemiyordu. Onu üşürür diye korkuyordu.

söyleyerek savuşturmuştu onu başından… Yapılacak en makbulü ona bir iş ayarlamaktı.

Hâlbuki parası vardı. Çünkü çok varlıklı bir Ayakkabı tamir dükkânı, bu işi ona kendisinin

ailesi vardı. Hasan, bu samimiyetsizliğine ayarladığını, belirtti. Bunu istemeyerek

üzülmüştü arkadaşının… Her ne kadar aradan belirttiğini; fakat yinede özür dilediğini

günler geçmiş olsa da arkadaşının hasta yazarak bitirmişti mektubunu Hasan'ın

z i ya r e t i n e g i t m e ye k a r a r ve r m i ş t i . arkadaşı.

Dolmuş şoförü tarafından mağdur edilen Hasan mektubu kapadı. Düşündü,

Hasan köyün yolunu tuttuğunda aklından bin düşündü, düşündü. Bayıldı, ayıldı. Ağladı,

bir düşünce geçmişti. Ortada dönülmez bir, düşündü. Bayıldı, ayıldı. Ağladı, düşündü.

hastalık vardı. Ölüm vardı. Her ne kadar Hasan bunu hep kısır bir döngü halinde

hayata tutunmaya çalışsa da bunun bir işe devam ettiriyordu. Kendine geldiğinde gözleri

yaramayacağını bilemeyen bir hasta vardı. kan çanağına dönmüş bir vazıyetteydi. İstediği

Üstelik bu hasta Hasan'ın arkadaşıydı. tek şey dükkânına geri dönmekti. Bunu şuan

Arkadaşının kendisine böyle bir bencillik yaşamaktan dahi çok istiyordu.

ettiğini unutmaya çalışarak emin adımlarla

köye doğru ilerliyordu. Her adımında daha Zorlukla, düşe kalka dönmüştü dükkânına

çok anlıyordu, arkadaşının haberini ilk Hasan. Dükkânında onu bir sürpriz

aldığındaki tereddüdünü ve pişmanlığını. bekliyordu. Kapıyı açtı ve dolmuş şoförünü

Nasıl bir anlık olsa da husumetlik etmişti içeride görmüştü. Hem de elinde bir tomar

arkadaşına? Bu düşünceler vicdanına o kadar parayla. Hasan bir-iki çift laf etmesine edecekti

baskı yapmıştı ki üzerine yorgunluk, yaşlılık de, şoför buna izin vermeden, parayı masaya

sinmişti adeta… Her ne olursa olsun köye koyup, tezgâha da bir not bıraktığını söyleyip

gidiyordu işte. Arkadaşının yanına gidiyordu. çıktı.

Özür dileme şansı vardı. Konuşabilme,

aralarındaki husumeti bozma fırsatı vardı. Hasan parayı aldı ve iki buçukluk kâğıt

Bunu yapacaktı. Hem hakkını helal edecek, paraları görünce çok şaşırdı ve ürperdi.

hem de helallik isteyecekti. Evet! Bunu Arkadaşını bir anda unutuverdi. Şuan önemli

y a p a c a k t ı . olan notta yazılanlardı ve hemen nota koştu.

Notta yazılanlar ise hayret ettirici, kahrettirici,

Köye arkadaşının evine vardığında yol hüzünlendirici sözler:

boyunca ilk defa tebessüm ettiğini fark etti.

Şaşırmıştı ve tekrar tebessüm etmişti “ Bana yakın arkadaşınız olduğunu söyleyen

şaşırdığını da fark edince… Eski günleri yâd bir bey bu paraların üstlerini size vermememi

edeceklerdi çünkü. Yine eski gırgır kendi rica etti. Belki bahsetmişsinizdir bu

muhabbetlerini edeceklerdi. Her ne kadar d u r u m d a n a r k a d a ş ı n ı z a . M a d d i

aralarında fark olsa da şamata olacaktı. Ne durumunuzun iyi olmadığını belirtti ve bu

kahkahalar, espriler ne geyikler dönecekti para üstlerini biriktirmemi söyledi. Dediğini

biraz sonra. Bunları düşündükçe tekrar yaptım. Böylece para toplu olacaktı ve işinize

tebessüm etti. Öyle bir tebessüm ki ağzı daha çok yarayacaktı. Ama bu beyin bu sabah

kulaklarına vardı deyim yerindeyse. Bu vefat ettiğini duydum ve artık bunun bir

t e b e s s ü m ? S a n k i n e o l d u ğ u n u anlamının olmadığını düşündüğüm için size

biliyormuşçasına… Tesadüf müydü bu geldim. Tekrardan kusuruma bakmayın.

tebessüm? Sonu görmüşçesine bir tebessümdü Başınız sağ olsun.”

bu. Bir daha asla bu konuda tebessüm

etmeyeceğini, edemeyeceğini bilirmişçesine Ali Han YETİMOĞLU

İ K İ B U Ç U K

Page 6: ARALIK 2011

B İ L İ M - T E K N O L O J İ - S A Ğ L I KRize Anadolu Öğretmen Lisesi

6Aralık 2011

AŞİYAN

Sosyal medya kullanımının artması ve

internet üzerinde kendimizi ifade edeceğimiz

platformların artmasıyla hepimiz internette daha

çok iz bırakır olduk.

Facebook profilleri, Twitter hesapları, e-

postalar, sorular, cevaplar, fotoğraflar, yorumlar,

biyografiler, notlar derken elimizde avucumuzda

ne varsa döke saça ilerliyoruz. Peki ama biz

öldükten sonra bütün bunlar ne olacak? Arkada

bıraktıklarınızın sadece bir bilgi kirliliği olarak

kalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Amerika'da kurulan Lifeensured adlı bir şirket,

öldükten sonra arkanızda bıraktığınız verilerle

sizin adınıza ilgilenerek bu endişenizi ortadan

kaldırmayı hedefliyor. Sizin adınıza neler

yapabilecekleri ise ölmeden önce yapacağınız

tercihlere bağlı.

Örnek olarak en çok kullanılan sosyal

platformlardan biri olan Facebook'u ele alalım.

Bu şirket sizin için Facebook hesabınızı

silebiliyor, profilinize son bir veda mesajı

yazabiliyor, başkaları tarafından eğer varsa

sayfalarınıza yeni yorumlar yapılmasını

engelleyebiliyor, dilerseniz hesabınızı sizden

sonra yönetmesi için birine devredebiliyor.

Verdikleri hizmetler arasında tüm arkadaş

listesine son bir veda mektubu gönderilmesi,

seçilen kişilere istenilen özel mesajların iletilmesi

gibi detaylarda var(kasanızın şifresi gibi

mesela).Üstelik bunu sadece Facebook için değil,

Facebook'a benzer 30'dan fazla sosyal platform

için yapıyorlar.

Detaylı bilgi için lifeensured.com

adresine bakabilirsiniz.

ÖLENLERDEN GERİYE KALANLAR NE OLACAK ?

Facebook profilleri, Twitter hesapları, e-postalar, sorular,

cevaplar, fotoğraflar, yorumlar, biyografiler, notlar derken

elimizde avucumuzda ne varsa döke saça ilerliyoruz. Peki

ama biz öldükten sonra bütün bunlar ne olacak?

Muhammed Üzeyir Kaya

Onu Uzay Yolu'ndan çıkmış sanabilirsiniz. Tokyoflash imzalı bu

saat fütüristik bir tasarıma sahip ve saati okumanın saçlarınızı

yolmanıza yol açabileceği izlenimini uyandırıyor. Fakat hayır, işin

aslı böyle değil. Bu saati okumak oldukça kolay. Soldaki halka saati

belirtiyor, sağdaki matriks ise dakikakaları. Bu model sadece bir

tasarım ama beğendiyseniz yakında alacabileceksiniz gibi

gözüküyor. Bence güzel bir tasarım olmuş.

Bu arada saatin isminin merak uyandırdığını biliyorum. Fütüristik

Futuristik, kendi zamanına göre ileriyi öngörebilen, ilerici-modern

çizgiler taşıyan demektir. Latin dillerindeki "futur", "futura"

kelimelerinden gelir. Mimarlıkta ve tasarımda kullanılan bir

terimdir.

Muharrem Kurtuluş

Bir saat olmanın yani sıra takvim özellikleri de

barındıran Fruit Clock, mikro elektronik

teknolo j i s in i meyve ler in doğa l e lek t r ik

potansiyeliyle birleştirerek çalışıyor.

Basitliği teknoloji ve doğal enerji kaynaklarıyla

birleştiren Fruit Clock isimli dijital saat, tipik bir fen

dersindeki amatör deneyden fırlamış görünümü ve

çalışma prensibiyle dikkatleri çekiyor.

Temelde tüm modern pillerin çalışma yöntemiyle

işleyen Fruit Clock; portakal, limon, elma ve muz

gibi elektrik enerjisi sağlayan kimyasallara sahip pek

çok meyve ve sebzeyi enerji kaynağı olarak

kullanabiliyor.

Çevre dostu ürün, dijital bir saat olmanın yanında

takvim özellikleri de barındırıyor ve hiçbir sağlık

tehdidi içermiyor. Fruit Clock, üreticileri tarafından

bilime meraklı çocuklar için ideal ve ucuz bir hediye

olarak tanımlanıyor.

Apple'ın son aylarda yıldızı

iyice parlayan iPad'inden sonra

şimdi de iWatch ortaya çıktı. Bir

tasarımcının elinden çıkan ve

henüz konsept aşamasında

olan iWatch, iPhone ve iPad'in

özelliklerini kısıtlı da olsa kol kullanmaktansa, projektörle duvara

saatinize taşıyor. yansıtıp video ve fotoğraflarınızı daha

yüksek bir çözünürlükte izleyebileceksiniz. Bluetooth ve Wi-Fi teknolojilerini

iWatch, iPhone ve iPad'le de senkronize destekleyecek olan iWatch, 16 GB'lık

olabilecek. Konsept aşamasında olan depolama hafızasıyla da dikkat çekiyor.

iWatch'ın üretime geçip geçmeyeceği ise İçerisinde bulunan dahili projektör

henüz belli değil.sayesinde iWatch'ın küçük ekranını

Apple'dan iWatch

FÜTÜRİSTİK BİR SAAT

Meyve İle Çalışan Saat İLGİNÇ SAAT TASARIMLARI

Okul başarısının artırılmasında günün ilk öğünü olan kahvaltı çok

önemlidir. Vücudumuz uyurken bile çalışmaya devam eder.

Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasında yaklaşık 11-12 saatlik

bir süre geçer. Bu süre içinde vücut, besinlerin tümünü kullanır.

Sabah kahvaltısı yapılmazsa beyinde yeterince enerji oluşmaz. Bu

durumda yorgunluk, baş ağrısı, dikkat ve algılama azlığı görülür.

Çocuklarda okul başarısı düşer. Kahvaltı yapılmadığında vücut

kendi depolarını kullanır ve hastalıklara karşı direnç düşer.

Öğünler içinde en önemlisi sabah kahvaltısıdır. Güne istekli

başlamada ve verimli bir biçimde sürdürmede yenilen sabah

kahvaltısının miktar ve içeriği büyük önem taşır. Kan şekerinin

düzeni için kahvaltıda proteinli besinlerin bulunması gerekir.

Kahvaltıda tüketilen meyve ve sebze (taze sıkılmış meyve suyu,

domates, salatalık vb) menüyü C vitaminince zenginleştirerek,

örneğin yumurtada bulunan demirin emilimini arttırır ayrıca kan

kolesterol düzeyini düşürmede etkilidir. Çocukların kahvaltısında

mutlaka bir bardak süt

bulunmalıdır. Süt içemeyen

çocukların yeterli peynir ve

y o ğ u r t t ü k e t m e s i

sağlanmalıdır. Her öğünde

o l d u ğ u g i b i s a b a h

kahvaltısında da dört besin

grubu olan süt grubu, et-

yumurta-kuru baklagi l

grubu, sebze ve meyve

grubu, ekmek ve tahıl

grubunun hepsinden yeterli

ve dengeli miktarlarda

tüketmeliyiz.

Cevap: B

Hala kahvaltı yapmıyor musunuz?

ÖDÜLLÜ SORU !

Yandaki geometri sorusunu çözüp

bizlere gönderen ilk okuyucumuza

4 GB Kingstom USB bellek hediye

edilecektir.

Not: Cevap kağıdınızı çözümlü

olarak Müdür Yardımcısı Erdal

Şahin’e teslim ediniz. Verilen

cevaplar sıraya alınarak

değerlendirilecektir. Çözüm yolu

içermeyen cevaplar dikkate

alınmayacaktır.

Page 7: ARALIK 2011

AŞİYAN GAZETESİRize Anadolu Öğretmen Lisesi

Yayın Organı

Anadolu Öğretmen Lisesi Adına Sahibiİbrahim İSMAİLOĞLU

Okul Müdürü

Yayın HazırlığıRukiye ŞAHİN &

Grakif&DizaynErdal ŞAHİN

Yayın KuruluHilal Çukur

Muberre ArıcıŞeymanur Uzun

Kübra AslışenRümeysa OğurKübra Şadoğlu

Zekiye TerzioğluHatun Kaboğlu

Yazı İşleriBeyza Moral

Halkla İlişkiler

AdresAnadolu Öğretmen Lisesi Merkez/RizeTel: 0(464) 226 07 23 Fax: 226 07 62e-posta:

web: http://www.raol.k12.trBasım Yeri:Güneş Gazetesi/Rize

Erdal ŞAHİN

Üzeyir Kaya/MerveNalkıranElif Sandallı/Muherrem Kurtuluş

[email protected]

E Ğ L E N C E - M İ Z A HRize Anadolu Öğretmen Lisesi

7Aralık 2011

AŞİYAN

1- Klasik bir soruyla başlayalım.Okulu seviyor c) Yemek buldun ye,idareci buldun kaç .Hemen b) Sınav akşamı çalışırım. O yeter bana.

musun? yolumu değiştiririm. c) Bilgi alışverişini çok severim. Sağ olsun

a) Evet çok seviyorum. Okul bizim yuvamız. arkadaşlar sınavda yardımcı olurlar.

b)Eh işte. Eğlencesine gidiyorum. 6- Ödevlerini ne sıklıkla yaparsın?

c) Zorla gidiyorum valla. Ne o sabah sabah kalkıp a) Her ödevi mutlaka yaparım. 10- Son olarak ideallerin var mı?

gidiyoruz. b)Arada bakarım öyle. Kızacağını düşündüğüm a) Hedeflediğim bölümün en iyi üniversitesine

hocaların ödevlerini yaparım. gitmek istiyorum.

2- Öğretmenlerinizle aranız nasıl? c) Ödev mi? O da ne demek? b) Öğretmenlik yeter bana.

a) Ooo çok iyi. Hepsi bir tanedir. c) Ben kendimi bir 2 yıllığa atayım da, başka

b)Orta halli. Bana dokunmasınlar da! 7- Karne günlerinde ruh halin nasıl olur? bir şey istemem.

c) Hiç aram yoktur, sevmezler beni. Selama selam o a) Kendimden emin olduğum için mutlu. Nasıl

kadar. olsa takdir alacağım. SONUÇ:b) Allah ne verdiyse. Hayırlısı. Teşekkür

A'lar çoğunluktaysa : Maşallah. Hep böyle 3- Sınav notların genellikle nasıl olur? alayım da…

devam et. Sen süper bir öğrencisin. Ama arada a) Çok iyi tabi ki de. Düşük not almayı c) Gece, yarın babama ne diyeceğim diye

kafanı kitaplardan kaldırıp hayata şöyle bir düşünemiyorum bile. düşünmekten uykusuz olurum.

bakmayı da unutma. İleri de yüksek bir mevkide b)Allah'a şükür. İdare ediyorum işte.

olma ihtimalin yüksek. Bizi de görürsün artık c) Ne sen sor, ne ben söyleyeyim ! 8- Ders dinlerken durumun nedir?

a) Pür dikkat hocayı dinlerim. Ders derste B'ler çoğunluktaysa : Orta şekerli bir öğrencisin.

4- Okula hazırlıklı gelir misin? öğrenilir.Az daha çalışsan olacak aslında… Böyle iyi

a) Tabi ki.Akşamdan her şeyimi hazırlarım. b) Arada uyurum. Bir kulağım hocadadır.diyorsan sana kalmış. İleride orta halli bir memur

b)Ders programımı alırım yeter. c) Ders dinlemeyi pek sevmem. Arkadaşlarla olacaksın gibi görünüyor.

c) Bir defter yeter.Bir de çantamı taşıyacağım. sohbet ederim.

C'ler çoğunluktaysa : Bence sen en yakın 5- Okulda idarecilerle karşılaşınca tepkin ne olur? 9- Evde ders çalışır mısın?

zamanda tamirci çıraklığına bir bak.Ya da kendini a) Selamlaşırız.Bir iki sohbet ederim. a) Her gün mutlaka tekrar yaparım. Bol test

kaldırım mühendisliğine hazırla. Kendini b)Görmemezlikten gelirim. çözerim.

toplaman lazım.

Nasıl bir öğrencisiniz? Kendinizi merak ediyorsanız testi cevaplayınız Hilal Çukur

Bu ay da her zamanki gibi, koç

gibisin maşallah. Aman dikkat et,

nazarlara gelme. Seni ne jupiter

ne mars etki leyemeyecek.

Keyfine bak.

Çok önemli bir sınavda dikkat

eksikliği yüzünden 10 puanlık bir

soruyu kaybedeceksiniz. Bu

neticeyi kafanıza çok takacağınız

için bir sonraki sınavda da

çuvallayacaksınız. Bana sorarsanız kafayı fazla

takmayın. Çalışırsanız sınavları başarırsınız.

Başına bazı kazalar gelebilir.

Dikkatli olmanda fayda var. Bu

kaza lar sen i ders ler inden

alıkoyacak. Alçı ile dolaşmak

istemiyor ve sınavlardan düşük

not almak istemiyorsan adımını atarken bastığın yere

dört gözle bakmalısın. Biraz felaket tellalı gibi

göründük ama neyse.

Eyvah ki ne eyvah! Önümüzdeki

en zor günler sizi bekliyor.

Kendinizden bile bıkabilirsiniz

ama, üzülmeğe ve paniğe hiç

gerek yok. Kendini bilmezlerin,

hakkında söylediklerinin senin için ne önemi olabilir.

Canını sıkmaya değmez. Boş ver gitsin.

Bu hafta boyonca çok değişik

olaylarla karşılaşacaksınız. En

yakın arkadaşınızın başına üzücü

bir olay gelecek. Ama fazla uzun

sürmeden bu olayın üstesinden

geleceksiniz. S iz dostunuza güvenmekten

vazgeçmeyin.

Jupiterin Marsa olan etkisi seni

de etkileyecek. Uykusuzluk

çekecek ve sayıklayacaksın. Kilo

almaya başlayacaksın. 7 kilo çok

değil ama az da sayılmaz. Aynaya

baktığında kendini iyi hissetmek istiyorsan abur cubur

yemekten vazgeç. Şimdiden kolay gelsin.

Benim en büyük pişmanlıklarımdan

biri kelimeleri bile hak etmeyen

insanlara saatlerce cümleler

kurmaktır. Görünüşe göre siz de ay

nı düşünceleri taşıyorsunuz. Size bu

ay en iyi tavsiyem, sizi sevmeyenlere karşı değerli

zamanınızı harcamanıza gerek yok, zamanınızı sizin için

değerli olan kişilere ayırın.

Bu ay Jupiter, Marsı etkileyecek ve

sen ufak tefek talihsizlikler

yaşayacaks ın . Mesela , 10 .

sınıfların katındaki kaloriferlerden

b i r i n e ı s ı n m a k a m a c ı y l a

yaslanacaksın. Ancak ısınmakla kalmayacaksın. Çünkü

birazcık da ıslanacaksın. Kalorifer peteklerine

yaslanırken bir kez daha düşünmende fayda var.

Bu hafta boyunca çok değişik

olaylarla karşılaşacaksınız. En

yakın arkadaşınızın başına üzücü

bir olay gelecek. Ama fazla uzun

sürmeden bu olayın üstesinden

geleceksiniz. Siz dostunuza güvenmekten vazgeçmeyin.

Kantinde oturmuş bir şeyler yer ve içerken kendine

aman dikkat et. Aynadaki gözlerden nazar değmesin.

Ah ahh. Bu kadar boş vermiş

olmak zorunda mısınız? Dersler

bu kadar yoğunken, hep daha iyi

notların peşinden koşmanız

gerekirken... İnsanlar, « hayat bir

gündür» tiradları atsalar da hayat bir gün değil ve o

gün de bu gün değil. Sonradan pişman olacağınız

işlere kalkışmayın...

Başınıza ufak tefek kazalar

gelebilir. Bu aralar uzun öneri ve

öğüt cümleleriyle karşı karşıya

kalacaksın. Sabırlı olun, kısa

z a m a n d a b u d u r u m u d a

atlatacaksın.

Geçen ay sana çok yüklendim

galiba. Valla isteyerek olmadı. Bu

doğanın kanunu yani.. Oğlaklar

hep değişik olmuştur. Bu ay seni

yorumlamadan geçeyim ki, bütün

sene senden özür dilemek zorunda kalmayayım.

A Ş İ Y A N A S T R O L O J İ S E R V İ S İ

Ma

riye

be

rra

Arı

Atma türku atarum Atladi vardi bağa İnsan ki ihtiyarlar Sen uyukla uyukla

Yüreğuni yakarım Seni gördüm mi yola Ne miskin bir şey olur

Kebreli lastikleri Aklum kalayi sağa Kız torbaya zorlama

Ağzuna tıkarum. Vallahi yeminliyim Koparacaksun belini

Derelerde taş olsam Almam Rize uşaği Çeşanunun altından

O uşak bakma bana Gözlerunde yaş olsam Alursam alacağum Bir ver bana elini

Sıkacakle kafana Oldun pıçak yarasi İstanbul padişahı

Var benum bir yavuklim Seni nasıl unutsam. Enişte ince uzun

Oldi başuma bela Deremene eletur Balduzinum balduzun

Karamisun dibine Yarum benum misıri Potemya deresine

Derelerde taş var Karayemiş fidani Az yaklaşta güzelim Var midur iki duzun

Taş üstine taş var Beni mi alacasun Göreyim o gözleri

Senunda benim gibi Yoksa eski sevdani Atma beni yabana

Gözünün üstünde kaş var. Oy kaynana kaynana Bende bu dereliyim

Sular akar durulur Habu duvardan atla Al koy beni yanuna

Taş üstünde kurbağa Dağı taşa uydurur Aldum gittim kızını Sormalar nereliyiz

Maniler Beyzanur Erkan

Page 8: ARALIK 2011

S P O R

antremanı yaptırmak amacıyla

geliştirilen bu oyunda amaç,

tahtadan yapılmış sepetlere topun

s o k u l m a s ı y d ı . İ l k o y n a y ı ş

şeklinde, 7 kişilik iki takım

arasında 20'şer dakikalık üç devre

üzerinden oynanmıştır. Oyunun

a s ı l h e d e f i n i s e p e t l e r

oluşturduğundan, Dr. Naismith

tarafından bu oyuna "sepet topu"

anlamına gelen "basket ball" adı

v e r i l m i ş t i r . B a s k e t b o l ,

yapılmasından kısa bir süre sonra

YMCA'yı aşarak bütün okullara,

üniversitelere ve hatta semtlerde Basketbol, beşer kişilik takımlar halinde

bulunan jimnastik salonlarına kadar elle ve topla oynanan, yüksekliği 3,05

yayılmıştır. Gençlerde bu spora karşı uyanan metre olan pota adı verilen çemberden

istek ve heyecanda kulüpleri basketbol geçirerek kazanmaya çalışılan takım

şubeleri açıp takımlar kurmaya zorlamış ve oynudur. Tüm dünyada popüler olan bir

böylece basketbol, Amerika'nın en popüler spor türüdür. Basketbol, ABD'nin

ulusal oyunu haline gelmiştir.Massachusetts eyaletinde, Springfield

“Çocukların bedensel ve ruhsal gelişimi Genç Erkekler Birliği (YMCA) Eğitim

açısından da önemli olan basketbol, takım Okulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan

oyunu olması nedeniyle bireysel ve James Naismith tarafından 1891'de

t o p l u m s a l g e l i ş i m e d e e t k i l i d i r . 'yapılmıştır. Atlet ve beyzbolculara kış

Michael JORDANMichael Jeffrey Jordan (17 Şubat 1963) emekli

ABD'li profesyonel basketbolcu ve aktif iş

adamıdır. ABD profesyonel basketbol ligi

NBA'nın resmi sitesine göre, "Oy birliğiyle,

Michael Jordan tüm zamanların en büyük

basketbolcusudur." Michael Jordan döneminin

e n e f e k t i f p a z a r l a m a b a ş a r ı s ı o l a n

sporcularından biri olarak, NBA liginin 1980 ve

1990'larda tüm Dünya çapında popüler

olmasında önemli rol sahibi oldu.

Kuzey Karolina Üniversitesi'deki dikkat çekici

performansından sonra, NBA takımlarından

1984 yılındaki NBA Draft'nda Chicago Bulls

tarafından seçilerek bu takıma katıldı. Çok kısa

sürede ligin yıldız oyuncuları arasında yer

alarak, üretken ve skorcu oyunu ile seyircileri

salona çekti. Sıçrama yeteneği, özellikle All Star

O r g a n i z a s y o n u ' n d a k i s l a m d u n k

yarışmasındaki faul çizgisinden potaya smaç

yapması ile, Jordan'a "Air Jordan" ve "His

Airness lakaplarını getirdi. Aynı zamanda,

basketboldaki en iyi savunma oyuncularından

biri olarak da ünlendi. 1991 yılında Bulls ile ilk

NBA şampiyonluğunu kazandı. Daha sonra

iki sezon daha, 1992 ve 1993 şampiyonluk

kazanarak takımı ile, "three-peat" olarak

adlandırılan, üç kez üst üste şampiyonluk

başarısı kazandı. Ancak, 1993-94 sezonu

başlamak üzereyken aniden, beyzbol

kariyerine devam etme amacıyla NBA'de

basketbol oynamayı bıraktı. 1995-96

sezonunda tekrar Bulls'a döndü ve

takımına 1996,1997 ve 1998 de olmak üzere

üç kez daha üst üste NBA şampiyonluğu

kazandırdı. Bu dönemde Chicago Bulls

ayrıca, 1995-96 sezonunda, normal sezon Jordan ayrıca adına çıkarılan ürünler ile de önemlidir. Nike

içinde 72 maç kazanarak en yüksek galibiyet firmasının 1985 yılında çıkardığı ve halen üretilen Air Jordan

oranına sahip oldu. 1998-99 sezonunda, Jordan modeli ile firmanın popülerliğini oldukça arttırdı. Oyuncuya

tekrar basketbolu bıraktı, ancak iki sezon sonra adanan ve 1996 yılında çekilen 'Space Jam' adlı filmde

2001-02 sezonunda Washington Wizards oynamıştır. Jordan halen Kuzey Karolina'daki Charlotte

takımının üyesi olarak tekrar basketbola döndü.Bobcats takımının sahibidir.

D ü n y a y a nasıl yayıldı?

Uluslararası Amatör Basketbol Federasyonu,

uluslararası karşılaşmaları yönetmek amacıyla, 20

Haziran 1932'de İsviçre'nin Cenevre şehrinde İsviçre,

Yunanistan, İtalya, Portekiz, Arjantin, Romanya ve

Çekoslavakya basketbol federasyonlarının işbirliği ile

oluşturulmuştur. .Basketbolun Avrupa'daki ilk denemesi, 1893

Amatör bir spor dalı olarak basketbol, ilk kez 1936'da yılında Paris'in Trevise sokağındaki eski bir

Berlin'de düzenlenen Olimpiyat Oyunları'na dahil jimnastik salonunda yapılmıştır. Daha sonraları,

edilmiştir. 1951 yılında başlayan Erkekler Dünya özellikle I. Dünya Savaşı sırasında, basketbolun

Şampiyonası'nı 1953'te Bayanlar Dünya Şampiyonası Avrupa'da yayılmasında Amerikalı askerlerin

izlemiş, Olimpiyat Oyunları'na basketbol dalında büyük etkisi olmuştur. Hızla gelişme gösteren

bayanlar ilk kez 1976'da katılmışlardır. Avrupa Ligi ise basketbol böylece Avrupa'da en gözde sporlar

1995-96 sezonunda başlamıştır.arasında yerini almıştır. Amerika, 1897 yılında

Basketbol Türkiye'de ilk defa, 1904 yılında Amerikan erkeklerde, ardından 1900 yılında bayanlar

Robert Koleji öğrencileri tarafından oynanmıştır. arasında ilk milli basketbol şampiyonlarını

Basketbolun Türkiye'de bilinçli ve kapsamlı düzenleyerek, bu sporu ülke çapında popüler hale

yayılmasını, 1911 yılında Galatasaray Lisesi Beden getirmiştir. Amerikalılar millî spor olarak

Eğitimi Öğretmeni olan Ahmet Robenson sağlamıştır. benimsedikleri basketbolu, 1904 St. Louis

Basketbol Milli Takımı 1934 yılında kurulmuş, ilk resmi Olimpiyat Oyunları'nda kulüp takımları arasında

maçını 1936 yılında Yunanistan'la yapmıştır. 49 - 12 gibi maçlar düzenleyerek, Olimpiyat Oyunları'na

bir skorla galip gelmiştir. Basketbol 1936 - 1959'a kadar, katılan tüm ülkelere tanıtmışlardır.

Spor Oyunları Federasyonu adı altında voleybol ve

hentbolle birlikte

yürütülmüştür. 1

Mart 1959 yılında

Türkiye Basketbol

Federasyonu resmen

kurulmuştur. 1966

yılına kadar yapılan

Türkiye Basketbol

Şampiyonalar ının

yerini Deplasmanlı

Türkiye Basketbol

L i g i a l m ı ş t ı r .

Sedat Tarlacı

BASKETBOL NASIL ORTAYA ÇIKTI? İLK NERDE OYNANDI?

ABD profesyonel basketbol ligi NBA'nın

resmi sitesine göre, "Oy birliğiyle,

Michael Jordan tüm zamanların en

büyük basketbolcusudur."

AŞİYAN ARALIK 2011