anna karenina-tolstoy-(Çev:ergin altay)

565
Anna Karenina LEV TOLSTOY

Upload: secrettime

Post on 24-Jul-2015

458 views

Category:

Documents


9 download

DESCRIPTION

Tolstoy, düzyazıda Rusların en büyük yazarıdır. (...) Şunu keşfetti Tolstoy -hiç kuşkusuz, kendisi de bilemedi keşfini- yaşamı, çok hoşa gidecek bir biçimde, tastamam, biz insanoğullarının zaman duygusuna denk düşecek biçimde canlandırmanın yöntemini... Saati sayısız okurlarının saatiyle aynı giden, bildiğim tek yazar odur.Vladimir Nabokov’un sonsözünden

TRANSCRIPT

Anna KareninaLEV TOLSTOY

Anna Karenina benim okuduum en mkemmel,en kusursuz, en derin ve en zengin roman Tolstoy'un her eyi gren, herkesin hakkn veren, hibir , hareketi, ruhsal dalgalanmay, pheyi,glgeyi karmayan, inanlmayacak kadar dikkatli,ak, kesin ve zekice bak, bu romann sayfalar evirdike okura, "evet, hayat byle bir ey!" dedirtir. Yartan nceki bir atn diriliini, mutsuz bir brokratn yava yava dt yalnzl, bir kadn kahramannn st dudan, bir byk ailedeki dalgalanmalar, hep birlikte yaanan hayatlar iinde tek tek insanlarn inanlmaz ve hayattan da gerek kiisel zelliklerini Tolstoy mucizeye varan bir edebi yetenek, hogr ve sanatla nmze seriverir. Roman sanat konusunda eitim iin okunacak, defalarca okunacak ilk roman Anna Karenina'dr, Nabokov'un bu byk roman hakkndaki sonsz ise Tolstoy'un mirass bir baka byk yazarn edebiyat, roman ve hayat konusunda vazgeilmez bir dersi niteliinde. Orhan Pamuk

Tolstoy, dzyazda Ruslarn en byk yazardr. (...) unu kefetti Tolstoy -hi kukusuz, kendisi de bilemedi kefini- yaam, ok hoa gidecek bir biimde, tastamam, biz insanoullarnn zaman duygusuna denk decek biimde canlandrmann yntemini... Saati saysz okurlarnn saatiyle ayn giden, bildiim tek yazar odur. Vladimir Nabokovun sonsznden

LEV TOLSTOY Anna Karenina letiim Yaynlar 786 Dnya Klasikleri 14 ISBN-13: 978-975-05-0012-1 2002 letiim Yaynclk A. . 1-13 BASKI 2002-2011, stanbul 14 BASKI 2012, stanbul DIZ1 EDTR Orhan Pamuk KAPAK UYGULAMA Utku Lomlu KAPAKTAK RESM Ilya Repin, Abramtsevo'da Bir Kpr stnde, 1879 UYGULAMA Hsn Abbas DZELT Canan Gzel BASKI vc CLT Sena Ofset sertifika no. 12064 Litros Yolu 2. Matbaaclar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11 Topkap 34010 stanbul Tel: 212.613 03 21 iletiim Yaynlan sertifika no 10721 Binbirdirek Meydan Sokak letiim Han No. 7 Cagalolu 34122 stanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: [email protected] web: www.iletisim.com.tr

LEV TOLSTOY Anna Karenina AHHa KapeHMHa RUSADAN EVREN Ergin Altay VLADIMIR NABOKOV'UN SONSZYLE

LEV NKOLAYEV TOLSTOY 9 Eyll 1828'de Tulada bulunan, ailesine ait Yasyana Polyana Maliknesinde zengin bir toprak sahibinin olu olarak dodu. Kk yata ksz ve yetim kalnca, eitimi iin Kazan a halalarnn yanna gnderildi. Daha bu yata Pascal, Platon, Dickens gibi klasikleri okumaya balad ve kendine bir yaam felsefesi belirlemeye karar verdi. 1843te Dou dilleri okumak zere Kazan niversitesine girdi, ksa sre sonra Hukuk Fakltesine geti. 1847de buray da yarm brakarak Yasyana Polyana'ya geri dnd. 1851'de, yirmi yandayken, dzensiz hayatnn yaratt boluk duygusuna son vermek ve alacakllarndan kurtulmak iin orduya yazld ve 1854-55 aras Krmda topu temeni olarak savat. Bu dnemde otobiyografik eserler olan ocukluk ve Genlik Yllar'n, ayrca Tipi, ki Svari Subay ve Toprak Aasnn Sabahn yazd. Bu ilk baarlarndan sonra kendini edebiyata adamaya karar verdi. Savatan sonra St. Petersburga gitti, fakat burada birini radikal demokrat N. ernievski, dierini muhafazakr liberal I. Turgenyevin temsil ettii iki edebi kampla da anlaamayarak 1857'de svire, Fransa ve Almanyay kapsayan bir seyahate kt. Bu dnemde eitim kuramlaryla ilgilenmeye balad ve Rusyaya dnerek kyl ocuklar iin bir okul at. 1860ta ikinci bir Avrupa seyahatine karak buradaki eitim kuramlarn ayrntl ekilde inceledi. Ayn dnemde Bat nn yapay ve maddeci uygarln insan bozan bir etken olarak grmeye balad. Rusyaya dndnde serflik kaldrlmt Tolstoy kendi blgesinde eski serilerle toprak sahipleri arasndaki toprak ve bor anlamazlklarn zmek zere yarg oldu. 1862de komu iftliin sahibi olan bir doktoran kz Sofya Andeyevna Bers'le evlendi. Bu evlilikten on ocuu oldu. Mutlu bir aile hayat srd bu dnemde, Kazaklar, Sivastopol Hikyeleri ve ilk byk roman olan Sava ve Bar yazd. Ancak aile hayatnn sevinleri Tolstoyu huzura kavuturmaya yetmiyordu. 1875ten sonra yldan yla artacak bir bunalma girdi. 1877de yaymlanan ikinci byk roman Ama Karenina bu bunalmn izlerini tar. Tolstoy 1880den sonra Ortodoks Kilisesini, Hristiyanlktaki lmszlk dncesini ve her trl siyasal iktidar yadsyan, kendine zg bir tr Hristiyanlk anarizmi gelitirmeye balad. Dncelerim aklad Dogmatik Teolojinin Eletirisi, O Halde Ne Yapmalyz? ve Tanrnn Hkmdarl Kendi imizdedir adl makalelerinin yaymlanmasndan sonra 1901de Kilise tarafndan aforoz edildi. Bu dnemde yazd Ivan llyiin lm, Kroyer Sonat, Hac Murat, Dirili gibi eserleri, ayn manevi araya, ahlakszlkla sulad sanat ve dogmalar ve mucizeler reten Kiliseyi yadsyna iaret eder. 1900lerden itibaren bir yandan mlkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle ailesiyle aras alrken, dier yandan aydn Rus genleri arasnda giderek daha ok tannd. Bu ikisi, derin bunalmn ve manevi yalnzln artrd. 1910'da ailesini terk etmeye karar vererek yannda en kk kz ve doktorayla yola kt. Ancak birka gn sonra Astapovo tren istasyonunda zatrreeden ld.

im nefretle dolu, cm alacam.

indekilerAnna Karenina ............................................................................................................................................................................................ 1 indekiler.................................................................................................................................................................................................... 5 Birinci Blm............................................................................................................................................................................................... 6 kinci Blm .............................................................................................................................................................................................. 95 nc Blm ........................................................................................................................................................................................ 176 Drdnc Blm .................................................................................................................................................................................... 245 Beinci Blm ......................................................................................................................................................................................... 300 Altnc Blm .......................................................................................................................................................................................... 372 Yedinci Blm ........................................................................................................................................................................................ 454 Sekizinci Blm ...................................................................................................................................................................................... 520 SONSZ .................................................................................................................................................................................................. 550

Birinci BlmI Mutlu aileler birbirine benzerler, her mutsuz aileninse kendine zg bir mutsuzluu vardr. Oblonskilerin evinde durum ktyd. Oblonskinin kars, kocasnn, evlerinde alm eski Fransz mrebbiyesiyle gizli ilikisi olduunu renmi, artk kocasyla ayn at altnda yaayamayacam kendisine bildirmiti. Bu durum gndr byle srp gidiyor, kan kocaya da, ailenin btn yelerine de, ev halkna da byk ac veriyordu. Aile balarnn artk koptuunu, herhangi bir handa karlaan insanlarn birbirlerine Oblonski ailesi yelerinden daha bal olduunu hissetmeyen yoktu evde. Hanmefendi dairesinden kmyor, kocas ise gndr evde kalmyordu. ocuklar kendi balarna kouup duruyorlard evin iinde. ngiliz mrebbiye, khya kadnla kavga etmi, bir arkadana, kendisine yeni bir i bulmas iin mektup yazmt. A, tam yemek saatinde ban alp gitmiti. Hizmeti kadnla arabac, hesaplarnn grlmesini istiyorlard. Kavgadan gn sonra Prens Stepan Arkadyevi Oblonski -sosyetedeki adyla Stiva- her zamanki saatte, yani sabahn sekizinde karsnn yatak odasnda deil de, kendi alma odasnda maroken kanepesinde uyand. Toplu, bakml bedenini gene uykuya dalmak, uzun uzun uyumak istiyormu gibi kanepenin yaylan zerinde bir yandan te yana dndrd. Yastna smsk sarld. Yanan kuvvetlice bastrd zerine, sonra birden frlad yerinden, kanepeye oturdu, gzlerini at. Grd d anmsamaya alarak: Evet, evet, nasld? diye dnyordu. Evet, nasld bakaym? Darmstadta akam yemei veriyordu Alabin. Yoo, Darmstad deil de bir Amerikan kentiydi. Tamam, Darmstad Amerikadayd szde. Evet. Alabin cam masalarda yemek veriyordu, ark sylyorlard masalar! II mio tese- ro... hayr, hayr, II mio tesero deil, baka, gzel bir arkyd. Kk kk srahiler vard sonra, szde kadnd bunlar... Stepan Arkadyeviin gzlerinin ii neeyle parlad. Glmseyerek dnmeyi srdrd: Evet, ho, ok ho bir dt. Pek gzel eyler daha vard orada, uyankken bile, szle de anlatamyor insan, dnemiyor da. Kuma perdelerden birinin arasndan szan grnce kanepeden neeyle sarktt ayaklarn. Karsnn altn ilemelerle ssledii (geen yln ya gn armaan) deri terliklerini ayam dolatrarak buldu. Dokuz yllk alkanlyla, ayaa kalkmadan, yatak odasnda ropdambrnn asl olduu yere elini uzatt. Niin karsnn yannda deil de alma odasnda yattn o anda anmsad. Dudaklarndaki glmseme kayboldu, aln krt. Olanlan anmsamt. Ah, ah, ah! Ah! diye mrldand. Karsyla kavgas gene btn ayrntlaryla geldi gzlerinin nne. Durumunun aresizliini, sulu olduunu -kt olan da buydu zaten- dnd. Evet diye geirdi iinden. Balamaz beni, balayamaz. in en korkun yan, btn suun bende olmasna karn susuz olmam. zldm bu... Karsyla kavgasn, kendisi iin en ar yanlaryla anmsayp, umutsuzluk iinde, Ah, ah, ah! diye mrldand. En tatsz da o ilk and: Elinde, karsna getirdii kocaman bir armut, pek neeli, keyfi yerinde dnmt tiyatrodan. Kars salonda yoktu. Onu odasnda da bulamaynca ok arm, sonunda yatak odasnda grmt onu. Her eyi ortaya karan o uursuz mektup elindeydi. Umutsuzluk iinde kendi kendine, Peki ne yapmalym? Ne yapsam? diye mrldanyordu. Bilemiyordu ne yapacam.II

Stepan Arkadyevi aslnda drst bir insand. Bu davran yznden pimanlk duyduuna kendini inandrmaya almas, kendini bile bile aldatmas olanakszd. Otuz drt yanda, onun gibi yakkl, psevdi bir erkek, kendisinden ancak bir ya kk olan, bei sa, ikisi l yedi ocuk annesi karsn sevmiyor diye pi- manlk duyamazd. Srrn

karsndan saklayamadna zlyordu yalnzca. Ama durumunun ne denli ar olduunu anlyor, karsna, ocuklarna, kendine acyordu. Bu durumun karm bylesine sarsacan bilseydi belki daha dikkatli de olurdu. Bu konuyu hi dnmemiti. Ama karsnn oktandr bu ilikinin tarlanda olduunu, onu ho grdn sanyordu. Hatta artk ii bitmi, ya gemi, gzelliini yitirmi, gz alc hibir yan kalmam, saf, yalnzca temiz bir ev kadn olan karsnn, insafl davranarak onu ho grmek zorunda olduunu dnyordu. Oysa hi de yle olmamt. Stepan Arkadyevi kendi kendine, Ah, ok fena, ok fena, diye yineleyip duruyor, baka bir ey dnemiyordu. Bugne dek ne gzel geinip gidiyorduk! Her ey ne hotu! ocuklaryla mutlu, yaamndan honuttu. lerine karmazdm. ocuklar da evi de istedii gibi ynetirdi. Dorusu, onun bu evde mrebbiye olmas hi iyi deildi! Ktyd! nsann, evindeki mrebbiyeyle iliki kurmasnda iren, alaka bir ey var! Ama ne mrebbiyeydi! (Matmazel Rolandn apkn bakl siyah gzlerim, tatl glmseyiini btn canllyla anmsamt.) Ama dorusunu sylemek gerekirse, evimizdeyken hi ilgilenmedim onunla, iin kt yan da onun artk... Btn talihsizlikler inadna st ste geldi sanki! Ay... of!.. Ne yapsam, ne etsem? Yaamn en aprak, en zor sorulara verdii ortak yanttan baka yant yoktu bu sorunun. uydu bu yant: Gnn koullarna gre yaamal, yani dncelerden, zntlerden kurtulmann yollarn aramal. Oysa -hi deilse geceye kadar- uykuya dalp dncelerini unutamazd. Srahi gibi kadnlarn syledii arklar dinleyemezdi. yleyse yaam uykusuna dalp unutmalyd... Stepan Arkadyevi kendi kendine, Bakalm neler olacak?" diye mrldand. Kalkt. Mavi ipek astarl gri ropdambrn giydi, kemerini balad. Derin bir soluk aldktan sonra, tombul bedenini ylesine rahatlkla tayan, hafife da dnk bacaklarnn evik yryyle pencereye gitti, perdeyi kaldrd, ngran ipini ekti. ngrak sesine eski dostu, ua Matyev geldi. Efendisinin giysileri, kunduralar, bir de telgraf vard elinde. Matyevin arkasndan tra takmlaryla berber geldi. Stepan Arkadyevi telgraf ald, aynann nnde otururken:

-Mahkemeden evraklar getirdiler mi? diye sordu.Matyev, efendisinin yzne soru dolu bakyla, itenlikle bakarak:

-Masann zerindeler, dedi.Bir an bekledikten sonra kurnaz bir glmsemeyle ekledi:

-Arabac patron adam yollad.Stepan Arkadyevi bir ey sylemedi. Aynada Matyeve bakt yalnzca. Aynada birleen baklarndan birbirlerini ok iyi anladklar belliydi. Stepan Arkadyevi bakyla yle soruyordu sanki: Niin sylyorsun bunu bana? Bilmiyor musun durumu? Matyev ellerini ceketinin cebine soktu. Bir ayan geri att. Hafife glmseyerek, sessiz, sevgiyle bakt efendisine.

-Pazar gn gelmesini, daha nce sizi rahatsz etmemesini, kendisinin de bouna yorulmamasn syledim, dedi.(Bu tmceyi nceden hazrlad belliydi.) Stepan Arkadyevi, Matyevin aka etmek, dikkati kendi zerine ekmek istediini anlamt. Telgraf at, her zaman olduu gibi, eksik yazlm harfleri tahminle karmaya, tamamlamaya alarak okudu, yz aydnland. Uzun, kvrck favorisinde pembe bir ayrk yapmaya alan berberin parlak, tombul elini bir an tutup:

-Matyev, dedi, yarn kz kardeim Anna Arkadyevna geliyor! -Tanrya krler olsun efendim!Matyev bylece, bu geliin nemini onun da anladn, yani Anna Arkadyevnann, Stepan Arkadyeviin sevgili kz kardeinin kar kocay bartrabileceini umduunu gstermiti.

-Yalnz m, kocasyla m geliyorlar? diye sordu.Berber st dudanda alt iin konuamyordu Stepan Ar- kadyevi. Parman kaldrd yalnzca. Matyev aynada ban sallad.

-Yalnz geliyor demek'. st katta m hazrlayaym odasn? -Darya Aleksandrovnaya sor, o nerede sylerse orada hazrla.Matyev biraz kukulu:

-Darya Aleksandrovnaya m? diye sordu. -Evet, telgraf da al, ona ver; bakalm ne diyecek?Matyev, Denemek istiyorsunuz onu!" diye geirdi iinden.

-Bastne efendim, dedi.Matyev telgraf elinde, gcrdayan izmeleriyle ar ar yryerek yeniden Stepan Arkadyeviin yanna geldiinde Stepan Arkad- yevi ykanm, taranm, giyinmeye hazrlanyordu. Berber gitmiti. Matyev:

-Darya Aleksandrovna evi terk edeceini size bildirmemi emretti, dedi. Can nasl isterse yle yapsn, diyor.Elleri cebinde, ban hafife yana emi, glmseyerek efendisine bakyordu. Stepan Arkadyevi bir ey sylemedi. Gzel yznde iten, biraz ac bir glmseme belirdi. Ban sallayarak:

-Ee? dedi. Ne olacak imdi Matyev? -Hi efendim, dzelir.-Dzelir mi?

-Elbette efendim.Stepan Arkadyevi:

-yle mi? diye sordu.Kapnn dnda bir kadn elbisesi hrts duyunca seslendi:

-Kimdir o?Kararl, tatl bir kadn sesi duyuldu:

-Benim efendim.ocuklarnn dads Matryona Filimonovna sert grnl, iek bozuu yzn gsterdi kapdan. Stepan Arkadyevi yanna gitti.

-Ee, ne var ne yok bakalm Matryoa? diye sordu.Stepan Arkadyevi, karsna kar batan aaa sulu olmasna karn -bunu kendi de biliyordu- evde hemen herkes, Darya Alek- sandrovnann en yakn dostu dad bile ondan yanayd. Stepan Arkadyevi zgn:

-Bir ey mi var? diye sordu.

-Gidip zr dileyin ondan efendim. Belki Tanr yardmcnz olur. ok ac ekiyor. nsann yrei paralanyor. Eviniinde dirlik dzenlik kalmad. ocuklara acyn hi olmazsa efendim. Gidip zr dileyin. Ne yaparsnz, gl seven...

-Ama kabul etmez... -Siz grevinizi yapn bir kez. Tanr balar! Yalvarn Tanr'ya efendim, dua edin...Stepan Arkadyevi birden kzard.

-Pekl, dedi, hadi imdi git sen!Matyeve dnd:

-Giyinmeme yardm et.Kararl, ropdambrm kard. Matyev, zerinde grlmez bir eyleri silkeledii gmleini bile hazrlamt. Efendisinin bakml bedenine gzle grlr bir hazla giydirdi onu. III Stepan Arkadyevi, giyindikten sonra kokular srnd, gmleinin kollarm dzeltti. Allm hareketlerle sigarasn, czdann, kibriti, ift kstekli, maskotlu saatini ceplerine yerletirdi Mendilini silkeledi. Kendini temiz, ho kokulu, urad felakete karn salkl, mutlu hissediyordu. Adm atarken zerine bast bacan hafife iterek yemek odasna doru yrd. Kahvesiyle mektuplar, mahkemeden gelen evraklar masann zerinde onu bekliyorlard. Mektuplar okudu. Biri pek tatszd. Karsnn maliknesindeki koruyu satn almak isteyen tccardan geliyordu. Satmalyd bu koruyu. Gel gelelim, karsyla barncaya dek hibir ey yapamazd bu konuda. Cann en ok skan da, ileride sz konusu olacak karsyla barmas iine bylelikle maddi bir karn karmasyd. Kendi karm dnerek hareket ettiinin, karsyla bu koruyu satmak iin bartnn dnlebilecei olasl gururuna dokunuyordu. Mektuplar okuduktan sonra mahkemeden gelen evraklar ekti nne. ki dosyaya aceleyle yle bir gz gezdirdi. Elindeki byk kurun kalemle birtakm notlar ald. Sonra evraklar bir yana itip kahvesini ald. Kahveden sonra da sabah gazetesini at, okumaya balad. Stepan Arkadyevi liberal -ama ar liberal olmayan- grlerini ounluun tuttuu bir gazeteyi okurdu. Yakndan ne bilimle, ne sanatla ne de politikayla ilgilenmesine karn, ounluun ve gazetesinin savunduu dncelere smsk balyd. Ancak ounluk onlar brakt -daha dorusu brakt deil de, onlar kendiliklerinden deitii- zaman o da brakrd bu dnceleri. Stepan Arkadyevi kendiliinden bir dnce edinmez, bir gr semez, baland dnceler de grler de tpk ounluun giydii apkann, giysinin biimi gibi kendiliklerinden gelirdi ona. Oysa sosyeteye girmi, toplumda bir yeri olan onun gibi bir insann genelde olgunluk anda gelien dnce canll iin birtakm grleri bulunmas, bir apkas olmas kadar zorunluydu. evresinde gene birok kimsenin savunduu tutucu gre, liberal gr yelemesinin bir nedeni vardysa, liberal gr akla, manta daha uygun bulduu deil, bunu yaayna daha uygun bulduu iindi. Liberal Parti Rusyada her eyin kt olduunu sylyordu. Gerekten de, Stepan Arkadyeviin ok borcu vard. Paray bir trl yetitiremiyordu. Liberal Parti evlilik kuruntunun artk eskidiini, deitirilmesi gerektiini sylyordu. Gerekten de aile yaam artk pek az zevk veriyordu Stepan Arkad- yevie. Yalan sylemeye zorluyordu onu. Oysa onun yaradlnda bir insan iin iren, utanlacak bir eydi yalan sylemek. Liberal Parti dinin, azgn insanlar yola getirmeye yarayan dizginden baka bir ey olmadn sylyor, daha dorusu, ima ediyordu. Gerekten de, Stepan Arkadyevi en ksa sren bir ayinde bile bacaklarnda mthi arlar hissediyor, bu dnyada da pekl gzel yaayabilecekken teki dnya iin bylesine korkun, rktc szlerin niin sylendiine bir trl akl erdiremiyordu. aka yapmay pek seven Stepan Arkadyevi, insanolunun atalaryla vnmesi gerekiyorsa, yleyse Rurikte kalmayp daha gerilere, maymuna kadar gitmenin daha doru olacan syleyerek taklrd dostlarna. Bu yzden Stepan Arkadyeviin gze en ok arpan zelliklerinden biri, onun bu liberal dnceleriydi. Aslnda gazetesine de, bam hafiften dumanlandran yemek sonras purosu gibi almt. Gazetenin bayazsn okudu. Yazar gnmzde

radikalizmin btn tutucu unsurlar yutmakla tehdit ettii, yedi bal devrim ylannn ban hkmetin ezmesi gerektii konusunda koparlan yaygarann btnyle bo olduunu anlatmaya alyor, yle diyordu: Oysa bizim dncemize gre asl tehlike yedi bal devrim ylannda deil, baz evrelerin geleneklere ballkla gsterdikleri, ilerlememizi frenleyen srarl direnitedir... Onun peinden, mali konularla ilgili bir yaz okudu. Burada ise Benthamn, Millin adlan geiyor, bakanla talar atlyordu. Stepan Arkadyevi oynak zeksyla bu talarn kimlere hangi nedenlerle atldn hemen anlyor, her zaman olduu gibi bundan haz duyuyordu. Ne var ki, bugn bu haz Matryona Filimonovnann dn, evin iindeki huzursuzluu anmsadka azalyordu. Sonra kk haberlere yle bir gz gezdirdi: Kont Beystin Wiesbadene getii, bundan byle ak sa diye bir eyin olmayaca, bir bayann kk kupa arabasn satmak istediini yazyordu. Ancak, bu haberler eskisi gibi sakin, nee dolu bir haz vermiyorlard ona. Gazetesini okuyup bitirdikten, ikinci fincan kahvesini iip tereya srlm bir dilim ekmeini de yedikten sonra kalkt, yeleindeki ekmek krntlarm silkeledi, geni gsn ne kararak keyifle glmsedi. Bir eye sevindiinden deil, karn doyduu iin glmsemiti Ama bu neeli glmsemesi bir anda her eyi anmsatt ona. Dnceye dald. Koridorda iki ocuk sesi duyuldu (Stepan Arkadyevi, olu Gri- a ile byk kz Tanyann seslerini tanmt.) ocuklar tadklar bir eyi drmlerdi Tanya, ngilizce:

-ste yolcu alnmaz diye sylemitim sana, diye baryordu. Grdn m imdi? Hadi topla bakalm hepsini.Stepan Arkadyevi, Her ey karmakark oldu, diye geirdi iinden. ocuklar da kendi balarna kaldlar. Kapy ap onlara seslendi. ocuklar, tren diye oynadklar kutuyu brakp babalarnn yanna kotular. Stepan Arkadyeviin gzdesi Tanya cesaretle komu, babasna sarlmt. Her zamanki gibi, glerek boynuna aslm, yle kalma. Babasnn favorilerinin, ok sevdii lavanta kokusunu hazla cierlerine ekti. Kz sonunda, babasnn ne eilmekten kzaran, sevgiyle ldayan yzn pp kollarn at, geri komak istedi, ama babas brakmad onu. Kzn yumuack ensesini okayarak

-Annen ne yapyor? dedi.ne eilerek selam veren oluna glmsedi:

-Merhaba.Olunu daha az sevdiinin farkndayd. Ama ocuklarnn hepsine her zaman ayn davranmaya alrd. Ne var ki olu, babasnn onu ablasndan az sevdiini hissediyordu. Bu yzden, babasnn souk glmsemesine karlk vermedi. Tanya:

-Annem mi? Kalkt, dedi.Stepan Arkadyevi derin bir soluk alp, Demek gene sabaha kadar uyumad, diye geirdi iinden.

-Nasl, keyfi yerinde mi?Kz, babasyla annesinin kavgal olduklarn, annesinin neeli olamayacan, bunu babasnn da pekl bildiini, bunu bylesine nemsemez bir tavrla sorarken numara yaptm biliyordu. Babas hemen fark etti bunu, o da kzard. Tanya:

-Bilmiyorum, dedi. Ders almamz, Miss Gul ile anneanneme gitmemizi syledi.Stepan Arkadyevi:

-Peki Tanyacm, dedi, git. Dur bakaym...Durdurup, kzn kck elini okad. Dnden minenin zerine koyduu eker kutusunu ald, kznn ok sevdii ikolatal ezme ekerden iki tane verdi ona. Tanya parmayla kutuyu gstererek:

-Griaya? diye sordu.Stepan Arkadyevi:

-Evet, evet, dedi.Kznn omzunu okadktan, salaryla boynunu ptkten sonra serbest brakt onu. Tam bu srada Matyev girdi yemek odasna.

-Araba hazr, efendim... Sizinle grmek isteyen bir bayan var darda. -ok oluyor mu geleli? -Yarm saat kadar. -Gelenden hemen haberim olsun diye ka kez syledim sana!Matyev, insann istese de kzamayaca kaba bir senli benlilikle:

-Hi olmazsa kahvaltnz rahat yapn, dedi.Oblonski can skntsndan yzn buruturdu.

-Hadi, abuk syle, gelsin, dedi.Gelen Yzba Kalininin karsyd. Anlamsz, olmayacak bir ey istiyordu. Ama Stepan Arkadyevi -her zaman yapt gibi- ilgilendi kadnla; szn kesmeden, anlattklarn sonuna dek dinledi. Ne yapmas, kime bavurmas gerektiini uzun uzun anlatt. Kadna, bu iinde ona yardma olabilecek kimseye verilmek zere iri, gzel, okunakl elyazsyla bir de pusula yazp verdi. Stepan Arkadyevi, yzbann karsn yolcu ettikten sonra apkasn ald. Bir ey unutmu olmamak iin durdu. Unutmay istedii eyden -karsndan- baka bir eyi unutmadn anlaynca, Ah, evet! diye geirdi iinden. Ban ne edi. Gzel yzn derin bir keder kaplamt. Kendi kendine, Gitsem mi? diye sordu. inde bir ses karsnn yanna gitmemesini, bunun kendi kendini aldatmaktan baka bir eye yaramayacan; karsnn artk ho, karsndakilerde sevgi uyandran bir kadn olamayaca, kendisinin de sevme yeteneini yitirmi bir ihtiyar yaplamayaca iin aralarnn artk dzelemeyeceini fsldyordu kulana. Yapmack, yalan olurdu hepsi. Oysa Stepan Arkadyevi yapmacktan da yalandan da nefret ederdi. Cesaretim toplamaya alarak, Ama bir gn olacak bu, diye mrldand. Byle srp gidemez ya! Gsn ne kard gene, bir sigara yakt, bir soluk ektikten sonra sedefli kl tablasna att sigarasn, hzl admlarla konuk odasna geti. Karsnn yatak odasnn kapsn at.

IV Darya Aleksandrovna, zerinde bluz, bir zamanlar gr, gzel olan seyrelmi salarn ensesinde toplam, ak ifonyerin nnde, yerlere salm eyalarn ortasnda ayakta duruyor, bir eyler aryordu. gn iinde iyice szlmt. Zayflam yznde daha bir dikkati eken iri, rkek bakl gzlerini odann iinde dolatryordu. Kocasnn ayak sesini duyunca kapdan yana dnm, durmu, yzne sert, nefret dolu bir anlatm vermeye almt. Kocasndan, onunla grmekten korktuunu hissediyordu. gndr belki on kez, annesinin yanna giderken yanna alaca kendisinin, ocuklarnn eyalarn toplamaya kalkm, sonra vazgemiti. imdi de kendi kendine bunun byle braklamayacan, bir eyler yapmak, Stepan Arkadyevii cezalandrmak, ondan cn almak, kendisinin ektii acnn hi deilse birazm da ona ektirmek zorunda olduunu dnyordu. Hl, Gideceim, diyordu, ama bunun olmayacak bir ey olduunu da hissetmiyor deildi. nk Stepan Arkadyevii kocas olarak tanm, sevmiti. imdi her eyi unutmak elinde deildi. Sonra, be ocuuyla burada, kendi evinde istedii gibi ilgilenemezken, onlar alp nereye giderse gitsin, ocuklarnn durumunun ok daha kt olacan biliyordu. Bu gn iinde en k, bozuk et suyu verildii iin hastalanmt bile. tekilerse dn le yemei yememilerdi Bu nedenlerden gitmesinin olanaksz olduunu hissediyor, ama gene de kendini kandrmaya alyor, eyalarn topluyordu. Gidecekmi gibi yapyordu. Kocasn grnce bir ey aryormu gibi ifonyerin iine soktu elini. Stepan Arkadyevi tam yanna gelinceye dek hi bakmad ona. Sert, kararl bir anlatm vermek istedii yznde umutsuzluk, ac vard. Stepan Arkadyevi sakin, ekingen:

-Dolli, dedi.Ban ieri ekmiti. Acnacak, uysal bir tavr taknmak istiyordu, ama gene de dinti, salk doluydu. Kars hzl bir bakla yukardan aaya szd onu. Evet, diye geirdi iinden. Keyfi yerinde, hayatndan memnun; ya ben?.. Herkesin beendii, vd bu iyi yrekliliinden nefret ediyorum. Dudaklarn skt. Soluk, sinirli yznn sa yannda kaslar ekiliyordu. Kendisininkine hi benzemeyen bouk bir sesle abuk abuk konuarak:

-Ne istiyorsunuz? dedi.Stepan Arkadyevi titrek bir sesle:

-Dolli, diye yineledi. Bugn Anna geliyor.Kars yksek sesle:

-Bana ne? diye sordu. Kimseyle uraacak durumum yok benim! -Ama olmaz ki, Dolli... -Gidin buradan, gidin, gidin!Darya Aleksandrovna bir yan szlyormu gibi baryordu. Stepan Arkadyevi karsn dnrken ii rahat olabilir, Mat- yevin deyimiyle her eyin dzeleceini umabilir, sakin sakin gazetesini okuyabilir, kahvesini iebilirdi. Gel gelelim, karsnn bu perian durumunu, acyla kapl yzn grdkten, kadere boyun emi umutsuz sesini iittikten sonra soluu kesilir gibi oldu, boazna bir ey dmlendi sanki, gzleri yaard.

-Tanrm, ne yaptm ben! Dolli! Tanr akna!.. Zaten...

Konumasn srdremedi. Bir hkrk kesti szn. Kars ifonyerin gzn kapad, dnp yzne bakt.

-Dolli, ne syleyebilirim sana?.. Yalnz bir ey syleyebilirim: Affet beni... Dn ki... Dokuz yllk evliliimizbalatamaz m bu... bu... Darya Aleksandrovna ban nne emi, iindeki kukulan datmas iin kocasna yalvaryormu gibi dinliyordu.

-ocukluumu...Stepan Arkadyevi konumasn srdrmek istiyordu, ama azndan bu szck knca karsnn dudaklar, bir yerine ivi batm gibi skld gene, sa yanandaki kaslar ekilmeye balad. Daha tiz bir sesle:

-Gidin, gidin buradan! diye bard, ocukluunuzdan da, adiliklerinizden de bir daha sz etmeyin bana.Geri ekilmek istedi, ama sendeledi, dmemek iin sandalyeye tutundu. Yz bym, dudaklar imi, gzleri dolu dolu olmutu. Stepan Arkadyevi hkra hkra alyordu.

-Dolli! ocuklar dn Tanr akna, onlarn suu ne? Sulu olan benim, beni cezalandr. Kendimi affettirmek iinne yapabilirim, syle yapaym. Her eye hazrm! Suluyum, ne kadar sulu olduumu anlatmaya szckler yetmez, biliyorum. Ama sen gene de affet beni, Dolli! Darya Aleksandrovna oturdu. Stepan Arkadyevi onun derin derin soluk aldn duyuyor, ii szlyordu. Kars bir ey sylemek iin azn birka kez aacak olmu, ama sesi kmamt. Stefan Arkadyevi bekliyordu. Sonunda kt sesi:

-Onlarla oynamak iin anmsayacaksn sen ocuklarn, bense zavalllarn mahvolduklarn dneceim hep.Mahvolduklarn biliyorum... Bu tmcenin, son gn iinde kendi kendine birok kez yineledii tmcelerden biri olduu belliydi. Karsnn ona sen demesi zerine Stepan Arkadyevi sevgiyle bakt yzne, elinden tutmak iin uzand, ama Darya Aleksandrovna nefretle ekti elini.

-Hep ocuklarm dneceim. Onlar mahvolmaktan kurtarmak iin yapamayacam ey yoktur. Ama naslkurtarabileceimi bilmiyorum. onlar babalarndan karmakla m, yoksa onlar ahlaksz -evet, ahlaksz...- bir babann yannda brakmakla m? Btn bu... olanlardan sonra bir arada, bir atnn altnda yaayabilir miyiz, syleyin! Olanak var m byle bir eye? (Sesini ykselterek yineledi): Syleyin, olanak var m? Kocam, ocuklarmn babas olan insan, onlarn mrebbiyesiyle yattktan sonra... Stepan Arkadyevi, ne syleyeceini kendi de bilmeden, ackl bir sesle:

-Ama elden ne gelir? dedi. imdi ne yapabilirim?Ban gittike daha ok ne eiyordu. Darya Aleksandrovna iyice fkelenmiti.

-reniyorum sizden, tiksiniyorum! diye bard. Gzyalar- nzn sudan fark yok benim iin. Hi sevmediniz beni.Kalp, soyluluk diye bir ey yok sizde. Tiksinti veriyorsunuz bana, ylan gibi gryorum sizi karmda, yabanc gibi... evet btnyle yabancsnz bana!

Darya Aleksandrovna kendisi iin ok korkun olan bu yabana szcn ac duyarak, nefretle sylemiti. Stepan Arkadyevi karsna bakt, yzndeki fke korkuttu onu, artt. Ona acmasnn karsn sinirlendirdiinin farknda deildi. Darya Aleksandrovna kocasnda sevgi yerine acma buluyordu. Stepan Arkadyevi, evet, diye dnd. Nefret ediyor benden. Balamayacak.

-Korkun bir ey bu, korkun, diye mrldand.Tam o anda yan odada bir ocuk -galiba dt iin- alamaya balad. Darya Aleksandrovna kulak kesildi, yzn birden yumuak bir anlatm kaplad. Nerede olduunu, ne yapmas gerektiini bilemiyormu gibi bir an dnd, sonra hzla kalkt, kapya yrd. Stepan Arkadyevi, karsnn, ocuunun aladn duyunca yzndeki deiiklii grd zaman, Ama ocuumu seviyor, diye geirdi iinden. Benim ocuumu seviyor. yleyse nasl nefret edebilir benden? Karsnn arkasndan yrd.

-Dolli, bir ey daha sylememe izin ver. -Peimden gelirseniz hizmetileri, ocuklar, arrm buraya! Alan biri olduunuzu renirler! Ben ayrlyorumbu evden, varn istediiniz gibi yatn kalkn sevgilinizle! Kapy hzla arparak kt. Stepan Arkadyevi gs geirdi. Yzn ovuturdu. Sessiz admlarla kapya yrd. Matyev dzeleceini sylyor, ama nasl? Hi sanmyorum. Ah, ne mthi, korkun bir ey bu! Karsnn, alak, sevgiliniz szcklerini sylerken nasl bardn anmsaynca, Ne fkeydi o yle, ne nefretti! diye geirdi iinden. Yzde yz duymutur hizmetiler. Korkun bir ey bu, korkun! Kapda bir an durdu, derin bir soluk alp gzlerini sildikten sonra odadan kt. Gnlerden cumayd. Alman saati yemek odasnda saatleri kuruyordu. Stepan Arkadyevi bu plak bal, alkan saati iin eskiden yapt akay anmsad: Saatleri kurmas iin Tanr onu doutan kurmu, demiti. Glmsedi bunu anmsaynca. Yerinde akay severdi Stepan Arkadyevi. Kim bilir, belki de dzelir, diye geirdi iinden. Ho bir szck u dzelir. Arkadalara anlatmal...

-Matyev, diye seslendi.Yanna gelen uaa:

Mariya ile gidin, Anna Arkadyevnaya bir oda hazrlayn, dedi. Bastne efendim.Stepan Arkadyevi krkl paltosunu giyip kapya kotu. Onu geiren Matyev:

Yemee gelmeyecek misiniz? diye sordu. Galiba.Stepan Arkadyevi cebinden on ruble karp uaa verirken ekledi:

Al bakalm unu, gereken yerlere harcarsn. Yeter, deil mi? Matyev, arabann kapsn kapayp merdivenlerekarken:

Yetse de yetmese de idare etmek gerek, dedi.Darya Aleksandrovna bu arada ocuu susturmu, arabann sesinden kocasnn gittiini anlayp yatak odasna dnmt. Ev telandan kap snd tek yer burasyd. ocuun yanna ku- o birka dakikada bile ngiliz mrebbiyeyle Matryona Filimo- novna, hemen yant bekleyen bir sr soru sormulard ona. Darya Aleksandrovna yalnzca gezmeye karken ocuklara ne giydirsinler, stlerini versinler mi, baka bir a aratsnlar m, gibi sorulara yant vermi, sonra: Ah, brakn beni, brakn, demiti. Yatak odasna dnp, kocasyla konuurken oturduu koltua oturdu. Kemikli, ince parmaklarnda yzkler bol duran zayf ellerini birbirine kenetleyip, biraz nce kocasyla arasnda geen konumay dnmeye balad. Gitti, diye dnd. O kadnla ilikisi nasl sona erdi acaba? Kim bilir, belki hl gryorlardr! Niin sormadm ona bunu? Hayr, hayr, eskisi gibi yakn olamayz birbirimize artk! Ayn at altnda yaasak bile, bundan byle iki yabancyz. (Kendisi iin korkun bir anlam olan bu szc zerine basa basa bir kez daha yineledi.) Yabancyz bundan byle! Ah, ne ok seviyordum onu! Tanrm ne ok!.. Nasl seviyordum! imdi sevmiyor muyum acaba? Eskisinden daha ok sevmiyor muyum onu? En korkun olan da bu zaten... Sznn sonunu getiremedi. Matryona Filimonovna uzatmt ban kapdan.

Ne dersiniz efendim, kardeime haber salaym m? diye sordu. Yemei hazrlasn bari, yoksa dnk gibi altyakadar a kalacak ocuklar.

-Pekl, imdi geliyorum. Taze st almaya adam yolladnz m?Darya Aleksandrovna bylece gnlk ilere dald, o tela arasnda da zntsn bir zaman iin unuttu. V Yetenekli bir ocuk olduu iin rencilik yllan ok rahat gemiti. Ama almay sevmeyen haan bir renci olduundan bilgisiyle n sralara geememiti hi. Ne var ki, babo yaayna, kk rtbesine, gen yama karn, Moskova mahkemelerinden birinin bakamyd imdi. nemli bir mevkiydi bu. Maa da yksekti. Stepan Arkadyevii bu greve, mahkemenin bal olduu bakanlkta ok nemli bir grevi olan, kz kardei Annann kocas Aleksey Aleksandrovi Karenin getirmiti. Aslnda, Karenin kaynbiraderinin bu greve atanmasna yardm etmemi olsayd Stiva Oblonski ayn yere ya da gene alt bin ruble maal baka bir yere -gereksinimi vard bu alt bin rubleye, nk kars hayli zengindi ama, gene de bozuktu durumu- evet, Stiva Oblonski ayn yere ya da gene alt bin ruble maal baka bir yere, saylan yzleri bulan yksek mevkilerdeki akrabalarnn, kardelerinin, kz kardelerinin, kuzenlerinin, daylarnn, teyzelerinin, halalarnn, amca- larnn biri yardmyla atanmasn yaptrabilirdi. Moskovann ve Petersburgun yars Stepan Arkadyeviin akrabas ya da arkadayd. Ksacas, bu dnyann gl insanlar arasnda domutu. Devlet rgtnn sralarnda bulunanlarn te biri babasnn yakn dostuydu. Stivann ocukluunu bilirlerdi. br te bir ile senli benliydi. Geri kalan te birle ise yakn arkadat. Bu yzden, dnya nimetlerini mevki, imtiyaz, rtbe biiminde datan insanlarn tmyle dost saylrd. Bu insanlar kendi dostlarn gzetmeden edemezlerdi kukusuz. yi bir mevki edinmek iin Oblonski hi de almak, didinmek zorunda deildi. Ayana gelen nimetleri tepmemesi, ununla bununla kavga etmemesi yeter de artard. Zaten iyi yrekli temiz bir insan olduu iin hibir zaman yapmamt byle bir ey. Alt bin ruble maal bir greve atanamayacan syleselerdi glerdi. yle byk bir ey deildi nk istedii. Akranlarnn elde ettiini istiyordu o kadar... stelik, bu grevi en azndan, bakalar kadar da iyi yapard.

Btn tandklar Stepan Arkadyevii onun her zaman neeli oluundan, temiz yrekliliinden, herkesin bildii drstlnden tr yalnzca sevmekle kalmaz, onun gzel, iten grnnde, glen gzlerinde, simsiyah salarnda, kalarnda, yznn pembe beyazlnda candan, onlara haz veren bir ey bulurlard. Onunla karlaan hemen herkes sevinle glmseyerek, O! Stiva Oblonski! derdi. Onunla konumalarnda pek neeli bir ey bulamam olsalar bile kimi zaman bulamazlard nk- brs, daha brs gnler karlatklarnda Stepan Arkadyevii grdklerine gene sevinirlerdi. yldr mahkeme bakamyd Stepan Arkadyevi. alma arkadalarnn, emri altndaki memurlarn, amirlerinin, i gerei ilgisi bulunan herkesin sevgisinden baka saygsn da kazanmt. Stepan Arkadyeviin i hayatnda herkesin saygsn kazanmasn salayan balca zellii vard. Birincisi: Kendi noksanlarn bildii iin herkese kar hogrl davranrd. kincisi: Gazetelerde okuduuna benzemeyen, yaradltan bir serbest dnrl vard; bu yzden, kim olursa olsun, herkese kar eit davranrd. ncs: -en nemlisi de buydu- Grevini pek nemsemezdi. Bundan dolay da kendini hibir zaman ona kaptrmaz, yanllk yapmazd. Stepan Arkadyevi dairesine gelince, elinde antasyla arkasndan saygl yryen hademenin nnden kk alma odasna girdi. Resmi giysilerini giydikten sonra salona geti. Yazclar, memurlar hep birden ayaa kalktlar, ne eilerek saygyla, glmseyerek selamladlar onu. Stepan Arkadyevi her zamanki gibi hzl admlarla yerine geti, mahkeme yeleriyle tokalat sonra oturdu. Yeterince akalatktan, konutuktan sonra almaya balad. Dairedeki ilerin iyi yrmesi iin amirle astlar arasnda bulunmas gereken sayg ve resmiyet snrnn yerini Stepan Arkadyevi kadar iyi hi kimse bilemezdi. Sekreter, Stepan Arkadyeviin emrindeki btn memurlar gibi rahat bir tavrla Stepan Arkadyeviin kendi, isteyerek yaratmt bu havay- elinde evraklarla yanna geldi.

-Penza il daresinden gerekli bilgileri yolladlar efendim sonunda, dedi. Grmek ister miydiniz?Stepan Arkadyevi elini ktlarn stne koydu.

-Nihayet, digye mrldand. Baylar...Duruma balad. Stepan Arkadyevi, raporu dinlerken ban nne emi, dnyordu: Bakanlanmn yarn saat nce karsnn dilediini bilseler!.. Dinlerken glmsyordu. Saat ikiye dek hi ara vermeden srecekti almalar. Saat ikide yemek iin ara vereceklerdi. Saat ikiye yaklamt ki, salonun byk cam kaps birden ald. Biri dald ieri. Balarn iten kaldrmalarna frsat ktna sevinen mahkeme yeleri portrenin altndan Prizmann* arkasndan kapya baktlar. Ama kapda bekleyen nbeti, adam kolundan tutup dar karm, cam kapy gene kapamt.(*) Kenarlarnda Byk Petro'nun emirleri yazl, 1917 Devrimine dek her mahkeme salonunda bulunan tablo .n.

Dosyann okunmas sona erince Stepan Arkadyevi ayaa kalkt, gerindi, durumaya ara verildiini bildirip cebinden bir sigara kard. Odasna gitmek zere salondan kt. ki arkada (emektar Nikitin ile sarayl Grinevi) de arkasndan ktlar. Stepan Arkadyevi:

-Yemekten sonra bitireceiz galiba, dedi.Nikitin:

-Elbette!Grinevi, incelemekte olduklar dosyann kahramanlarndan biri iin:

-u Fomin denen adam amma anasnn gzym, dedi.Stepan Arkadyevi, Grineviin bu szne karlk, nyargya saplanmann, henz bir ey bilinmiyorken u suludur, bu susuzdur demenin doru olmad anlamna yzn buruturdu. Bir ey sylemedi. Nbetiye:

-Kimdi o ieri giren? diye sordu. -Efendim, arkam bir an dnmtm, biri sormadan dald ieri. Sizi aryordu. Durumaya ara verilincegrrsnz, dedim kendisine...

-Nerede imdi?Darda efendim, bir aa bir yukar dolap duruyor. Ha; ite geliyor... Nbeti, basamaklar anm ta merdiveni rahata koarak kan, krkl apkas banda, kvrck sakall, salam yapl, geni omuzlu bir adam gsterdi. Merdivenlerden inen antal, zayf bir memur durmu, adamn ayaklarna tuhaf tuhaf bakyordu. Sonra soru dolu baklarn Oblonskiye dorulttu. Stepan Arkadyevi merdivenin banda duruyordu. Resmi giysisinin iinde sevgiyle parlayan yz, merdivenden kmakta olan adam tanynca daha da aydnland. yanna gelen arkadam sevgi dolu, akac bir glmsemeyle yukardan aa szdkten sonra:

-Gelebildin demek! dedi. Sonunda Moskovay onurlandrd Bay Levin!Yalnzca tokalamakla yetinmeyip dostunu ptkten sonra ekledi:

-Beni bu irkefte gelip aramaktan irenmedin mi bakalm? Ne zaman geldin?Levin evresine fkeyle, endieyle bakarak sklgan:

-imdi geldim, dedi, seninle konumalym.Arkadann fkeli, gururlu sklganln bilen Stepan Arkadyevi:

-Hadi odama gidelim, dedi.Levini kolundan tutup -onu tehlikelerden uzaklatryormu gibi- ekerek gtrd. Stepan Arkadyevi tandklarnn hemen hepsiyle, birbirlerine sen diyecek kadar samimiydi. Altm yanda ihtiyarlarla, yirmi yanda delikanllarla, artistlerle, bakanlarla, tccarlarla, yksek rtbeli generallerle. yle ki, onunla bu derece senli benli olan insanlar arasnda toplum merdiveninin en st ve en alt basamaklarnda bulunanlar vard ve bu insanlar Oblonski araclyla ortak bir yanlarnn olduunu renseler buna ap kalrlard. Birlikte ampanya itii herkesle hemen senli benli olurdu. Her nne gelenle de ampanya itii iin, akayla benim yzkaras senlerim dedii arkadalarnn ouyla dairesinde karlat zamanlar, astlarnn bu karlamadan duyduklar aknl scakkanllyla datmaya alrd. Levin byle senlerden deildi. Ama Oblonski kendisine vergi sezgi gcyle, Levinin, astlar yannda arkadann ona yaknlk gstermek istemeyebileceim dndn fark ettiinden, onu odasna gtrmek iin acele etmiti. Oblonskiyle yat saylrd Levin. Aralarndaki yaknlk yalnzca ampanya arkadalndan gelmiyordu. ocukluk arkadaydlar. Her ocukluk arkada gibi onlar da yaradl ve zevk ayrlklarna karn, birbirini severlerdi. te yandan,

hayatta ayr yol tutmu insanlarda ounlukla grld gibi, birbirinin yaayn, yapt ii kmsemekle birlikte iyi, doru olduunu da kabul ederlerdi. kisi de asl gzel, olumlu olann kendi yaaylar olduu, arkadann- kinin ise yalanc bir hayattan baka bir ey olmad inanandaydlar. Levini grnce Oblonskinin iinden glmsemek gelirdi. Kyde yaayan, orada bir eyler yapan Levin -Stepan Arkadyevi onun orada ne yaptn hibir zaman anlamaz, bununla ilgilenmezdi bile- arada bir Moskovaya gelirdi. Her geliinde heyecanl, telal, biraz sklgan, bu sklganlndan tr de sinirli olurdu. ounlukla yeni bir dnya gryle gelirdi. Stepan Arkadyevi bu durumu gln bulur, severdi. Levin de arkadann kent yaamn, sama sayd grevini kmser, gln bulurdu. Ama bir fark vard aralarnda: Oblonski kendinden emin, iten bir hava iinde yapard bunu, Levin ise kendinden emin deildi, bazen de sinirlenirdi. Stepan Arkadyevi, alma odasna girdiklerinde, tehlikenin artk getiini belirtmek istiyormu gibi Levinin kolunu brakp:

-ok daha nce bekliyorduk seni, dedi. Geldiine ok sevindim, ok... Eee... daha naslsn bakalm? Ne zamangeldin? Levin susuyor, Oblonskinin yanndaki tanmad iki arkadana bakyordu. Gzlerini tkrldm Grineviin beyaz, ince parmakl ellerinden, ulan kvrk, uzun, san trnaklarndan, parlak, kocaman kol dmelerinden ayrmyordu. O anda bunlardan baka bir ey dnecek durumu yoktu sanki. Oblonski hemen fark etti durumu glmsedi.

-Ah. evet, dedi. zninizle tantraym sizi. Arkadam Flipp va- novi Nikitin... Mihail Stanislavi Grinevi... Levine dnp ekledi:- Tek elle yz kiloyu kaldran, eski liseli, yeni blge yneticisi, ifti, avc dostum Konstantin Dmitriyevi Levin, Sergey lvanovi Kozniefin kardei. Emektar mahkeme yesi:

Memnun oldum efendim, dedi.Grinevi, uzun trnakl, zarif elini Levine uzatt'.

Aabeyiniz Sergey vanovile tanyoruz, dedi.Levin kalarn att. Kendisine uzatlan eli souk bir tavrla sktktan sonra hemen Oblonskiye dnd. Rusyada herkesin tand, anneden bir, babadan ayr aabeyi yazar Sergey Ivanovie kar byk saygs olmasna karn ona Konstantin Levin deil de nl yazar Kozniefin kardei dediklerinde can ok sklrd. Oblonskiye:

-Hayr, dedi. Blge yneticisi falan deilim artk. Hepsiyle kestim ilikimi. Toplantlarna da gitmeyeceim bir daha.Oblonski glmsedi:

-Ne abuk! Peki ama neden? -Uzun hikye, baka zaman anlatrm...Levin byle syledi ama, gene de anlatmaya balad:

-Ksaca syleyeyim: lerlemek iin bir eyler yapmak, uramak istemiyorlar, yanamyorlar buna (birisi gururunuincitmi gibi heyecanlyd) bir kere... oyun oynuyorlar, bense zamanm oyunla geirecek kadar ne yalym ne de gen. Sonra (yutkundu) blge coteriesi iin dnyalk edinmekten baka bir ie de yarad yok bunun... Eskiden aalar, mahkemeler vard, imdi ise blge ynetimi ald onlarn yerini. Gnmzde rvet alnmyor, ama hak edilmeyen maa... Birisi itiraz ediyordu ona sanki, iyice comutu. Stepan Arkad- yevi kesti szn:

-O! Bakyorum yeni, tutucu bir dnya gr edinmisin. Neyse, sonra konuuruz bunlar.

Levin, Grineviin ellerine nefretle bakarak:

-Evet, dedi, sonra konuuruz. Konumam gerek seninle zaten... Stepan Arkadyevi hafife glmsedi. Arkadannbir Fransz terziye diktirdii besbelli takm elbisesine bakarak:

-Yanlmyorsam bir daha Avrupal giysisi giymeyeceini sylemitin, dedi. Anlalyor! Yeni bir dnya gredinmisin kendine. Levin birden kzard, ama yetikinler gibi hafiften, kendi de farknda olmadan deil de, sklmakla gln duruma dtn hissedip daha da utanan, kulaklarna kadar kzaran ocuklar gibi... Bu zeki, erkeklik okunan yzn byle kzardn grmek korkun bir eydi. Oblonski daha fazla dayanamad, ban te yana evirdi Levin:

-Oldu, dedi nerede greceiz? Seninle konuacam ok ey var.Oblonski bir an dnceye dald sanki.

-Bak ne diyeceim, dedi. Gurinin lokantasna gidip orada yiyelim yemeimizi. Hem konuuruz. e kadarserbestim. Levin bir an dndkten sonra:

-Olmaz, dedi, imdi bir yere gitmem gerek. -Pekl, yleyse akam yemeini birlikte yeriz. -Akam yemeini mi? Zaten yle uzun boylu anlatmayacam, yalnzca iki szck syleyip bir ey soracam,gerisini sonra konuuruz.

-Syle iki szcn bakalm. Gerisini akam yemeinde konuuruz. -Syleyeyim... Aslnda nemli bir ey deil.Sklganln yenmek iin kendini zorladndan yz fkeyle kaplanmt.

-erbatskilerden ne haber? dedi. Bir deiiklik var m?Levinin, Darya Aleksadrovna'nn kz kardeine k olduunu oktan beri bilen Oblonski belli belirsiz glmsedi. Gzlerinin ii neeyle parlad.

-Sen iki szck syledin, ama ben iki szckle yant veremeyeceim, dedi. nk... bir dakika izin ver...Tam o srada ylk bir tavrla sekreter girmiti ieri. Btn sekreterler gibi o da, ileri amirinden daha iyi bildiini anlatan alakgnll bir tavrla, elinde evraklar, Oblonskiye yaklat, bir konuyu, karlarna kan bir sorunu soruyormu gibi aklamaya balad ona. Stepan Arkadyevi sonuna dek dinlemedi. Elini sekreterin kolunun zerine koyup, glmseyerek, yumuak bir tavrla: Hayr, dedi. Benim sylediim gibi yapn. Kendi dncesini ksaca anlattktan sonra:

-Byle yapn Zahar Nikiti, diye ekledi. Byle yapn.Bozulan sekreter kp gitti. Bu ksa konuma srasnda kendini toparlayan Levin dirseklerini sandalyenin arkalna dayam, anlaml anlaml glmsyordu.

-Anlamyorum, anlamyorum, dedi. -Neyi anlamyorsun?Stepan Arkadyevi, Levin in tuhaf bir ey syleyeceini bekliyordu. Beriki omuz silkti.

-Ne yaptnz, dedi. Nasl da ciddisiniz! -Neden?

-nk... ortada yaplacak bir ey yok da ondan. -Sen yle diyorsun ama, biz iten ba kaldramyoruz.Levin arkadann szn kesti:

-Krtasiyecilikten kukusuz... Evraklardan... Dorusu bu ilerde de senin stne yoktur hani... -Bir eksikliim olduunu mu ima etmek istiyorsun?Levin:

-Belki, dedi. Ama senin gibi kelli felli bir arkadamn olmas ok houma gidiyor. Gurur duyuyorum. Bykadamsn... Kendini zorlayarak Oblonskinin gzlerinin iine bakt:

-Ama soruma yant vermedin hl. -Pekl, pekl, sabrl ol biraz, ona da gelecek sra. nce syle bakalm. Karazinsk ilindeki bin hektarlkaraziden ne haber?.. Adalelere bak hele! On iki yanda bir kz kadar da dinsin.. Bize urayacaksn, deil mi? Soruna gelince: Bir deiiklik yok... Ama bunca zaman gzkmemen iyi olmad. Levin rkek:

-Bir ey mi var? dedi. -Yoo, bir ey yok... Neyse sonra konuuruz bunlar. Sylesene, niin geldin Moskovaya?Levin gene kulaklarna kadar kzard.

-ey... bunu da sonra konuuruz.Stepan Arkadyevi:

-Pekl, dedi. Anladm. Bak ne diyeceim, seni eve davet ederdim, ama karm biraz rahatsz da... Beni dinle: Onlargrmek istersen, sanrm bugn saat drtten bee kadar hayvanat bahesinde olacaklar. Kiti paten kayyor, sen oraya git, ben de gelirim, bir yere gider, akam yemei yeriz.

-Gzel. Hadi hoakal.Stepan Arkadyevi, Levinin arkasndan seslendi:

-Seni bilirim, bakarsn szletiimizi unutmu, birden kye dnmsndr! -Unutmam.Levin tam kapdan kyordu ki, Oblonskinin arkadalarna Hoakaln demediini anmsad. Ama geri dnmedi bir daha. O gittikten sonra Grinevi:

-ok hareketli bir insan galiba, dedi.

Stepan Arkadyevi ban sallad.

-yledir, dostum. Mutlu insan diye buna derim ben! Kaza- niskte bin hektar arazisi var, gelecek endiesi yok,sal yerinde... Bir de bizim halimize bakn.

-Ne o Stepan Arkadyevi, hayatnzdan ikyeti misiniz? Stepan Arkadyevi derin bir gs geirdi. -Evet... kt, iren bir hayatmz var.VI

Oblonski, Levine niin geldiini sorduunda, Levin kzarm, kzard iin de kendi kendine kzmt. nk arkadana geliinin tek nedeni olmasna karn- Baldzn istemeye geldim diyemezdi. Levinlerin ailesiyle erbatskilerin ailesi, Moskovann eski, soylu ailelerindendi. Bu iki aile arasnda ilikiler her zaman dosta, ok yakn olmutu. Bu dostluk, Levinin rencilii zamannda daha da glenmiti. Levin, Dolli ve Kitinin erkek kardei gen Prens erbatski ile niversiteye birlikte hazrlanm, niversiteye gene birlikte girmiti. O sralar Levin, erbatskilerin evine sk sk gelirdi. k olmutu erbatskilerin ailesine. Geri pek tuhaftr ya, Konstantin Levin, erbatskilerin zellikle ailesine kt. Bu aileye, daha ok da, bu ailenin kadnlarna kt. Annesini anmsamyordu Levin. Tek kz kardei olan ablas da ondan ok bykt. yle ki, anne ve babasnn lmyle yoksun kald soylularn eski, kltrl, drst aile evresiyle ilk kez burada karlamt. Bu ailenin btn kiilerini, zellikle kadn ve kzlarn gizem, iir dolu bir perdeyle rtl gibi gryordu. Onlarda hibir noksan yan grmedii gibi, onlar rten bu iir dolu perdenin altnda en yce duygularn, olabilecek her trl kusursuzluklarn, yceliklerin bulunduunu hayal ediyordu. Niin bu bayan sk sk Franszca ya da ngilizce konumak zorundaydlar? Niin gnn belirli saatlerinde srayla piyano alarlard? - piyanonun sesi st kata, iki arkadan ders altklar, aabeylerinin odasna kadar gelirdi- Bu Fransz edebiyat, mzik, resim, dans retmenleri niin gelip giderlerdi? Gnn belirli saatinde bu bayan atlas krkleri iinde -Dollininki uzun, Natalyann- ki orta, Kitininkiyse, krmz oraplarnn smsk sard dzgn bacaklarn akta brakacak kadar ksayd evet, niin gnn belirli saatinde bu kz atlas krkleri iinde, Matmazel Linonun eliinde kupa arabasyla Tversk Bulvarina karlard? apkasnn kokard altn yaldzl bir uakla, Tversk Bulvarinda dolamalar niin gerekliydi bu kzn?.. Btn bunlar da, bu esrarl dnyada olup biten daha birok eyi de anlayamyordu Levin. Ama bu dnyada olup bitenlerin gzel olduunu biliyordu. Bu olup bitenlerin gizemine de kt. niversitedeyken en byk kza, Dolliye kt. Ama ksa bir sre sonra Oblonskiyle evlendirdiler Dolliyi. Sonra ortanca kza tutuldu. Bu kz kardelerden birine k olmak zorunda hissediyordu kendini sanki. Ama hangisine k olacam bilmiyordu. Gelgeldim, Nataliyi de sosyeteye kar kmaz diplomat Lvovla evlendirdiler. Levin niversiteden ayrldnda Kiti ocuktu daha. Gen erbatski donanmaya girdikten sonra Baltk Denizinde boulunca, Levin ile Oblonski arasndaki dosdua karn, Levin ile erbatskiler arasndaki iliki daha bir gevedi. Ama Levin bu yl - kn banda- kyde btn bir yl kaldktan sonra Moskovaya gelip de erbatskileri grnce gerekte kz kardelerden hangisine k olmasnn alnna yazl olduunu anlamt. Soylu bir aileden gelen, yoksul olmaktan ok zengin, otuz iki yanda Levinin grnte Prenses erbatskiye evlenme nerisinden daha doal bir ey olamazd. Ne olursa olsun, hemen iyi bir ksmet olarak karlayacaklard onu. Ama Levin kt. Bu yzden de Kiti onun iin her ynden kusursuz bir insan, dnyadaki her eyden ok ok yce bir yaratkt. Levin kendisini ise bu dnyaya ait, kk bir yaratk olarak gryordu. yle ki, bakalarnn da Kitinin de onu bu evlilie layk grebileceklerini dnlemeyecei inanandayd. Moskovada ryadaym gibi kald iki ay Kitiyi, onunla karlamak iin zellikle gittii sosyete toplantlarnda hemen her gn grdkten sonra bunun olmayacak bir ey olduuna birden kararn vermi, kye dnmt.

Levinin, bunun olmayacak bir ey olduuna kesinlikle karar vermesinin nedeni, Kitinin anne babasnn gznde onun cici Kiti iin hi de iyi bir ksmet olmadna, Kitinin de onu sevemeyeceine inanmasyd. Kitinin anne babasnn gznde o, allagelmi belirli bir ii olmayan bir insand. Otuz iki yandayd, arkadalarndan kimi albay, arlk yaveriydi, kimi profesr, kimi banka ya da demiryolu mdryd, bazlar da Oblonski gibi mahkeme ba- kanyd. O ise (bakalarnn gznde nasl bir insan olduunu ok iyi biliyordu Levin) toprak sahibiydi. Sr yetitiriciliiyle, ulluk avyla, inaatla uraan, yani sosyete anlayna gre bir ie yaramayan insanlarn yaptn yapan yeteneksiz bir adamd. iir dolu gzel Kiti de bylesine irkin -Levin irkin gryordu kendini- en nemlisi de basit, dikkati eken bir zellii olmayan bir insan sevemezdi. stelik, onun Kitiye kar eski davran -aabeyinin arkada olduundan ocukmu gibi davranrd nada ak iin baka bir engel olarak grnyordu ona. Levin gibi irkin, iyi yrekli bir insan ancak bir dost gibi sevilebilir diye dnyordu. Oysa onunki gibi bir sevgiyle sevilebilmek iin yakkl, en nemlisi de dikkati eken bir erkek olmak gerekirdi. Kadnlarn irkin, basit erkeklere byle bir eye tutulduklarnn ok olduunu duymutu. Ama inanmyordu byle bir eye. Kendinden pay biiyordu nk: Kendi ancak gzel, iir dolu, dikkati eken bir kadna k olabilirdi. Ama kyde iki ay yalnz bana kaldktan sonra bu akn, onun iin genlik yllarnda kapld aklara benzemediine, bu duygudan kurtulamayacana, Kitinin onun kars olup olmayaca sorununu zmeden yaamayacana, bu huzursuzluunun nerisinin reddedileceini gsteren hibir kant bulunmadndan geldiine inanmt. te imdi Kitiyi istemeye, kz verirlerse onunla evlenmeye kesin kararl gelmiti Moskovaya- Vermezlerse... nerisi reddedilirse, ne yapacam dnetniyordu. VII Levin, Moskovaya sabah treniyle geldi. Anneden bir babadan ayr aabeyi Kozniefin evine indi. stn deitirdikten sonra, Moskovaya niin geldiini aabeyine anlatmak, ondan akl almak iin doru onun odasna girdi. Ama aabeyi yalnz deildi. Yannda nl bir felsefe profesr vard. Profesr, olduka nemli bir felsefe konusunda aralarnda kan anlamazl aklamak amacyla Har- kof' tan gelmiti, Profesr, materyalistlere kar basn yoluyla olduka ateli bir mcadeleyi yrtmekteydi. Sergey Koznief de bu mcadeleyi, ilgiyle izlemekteydi. Profesrn son yazsn okuduktan sonra, yazda yer verilen grlere kart grlerini bir mektupla profesre bildirmiti. Materyalistlere gereinden fazla taviz verdii iin sitem etmiti ona. Profesr de konuup anlamak iin hemen gelmiti. Gnn konusu zerinde konuuyorlard: nsan davranlarnda psikolojik olaylarla fizyolojik olaylar arasnda bir snr var mdr, varsa nerdedir bu snr? Sergey lvanovi kardeini herkese kar taknd her zamanki dosta, souk glmsemesiyle karlad. Onu profesrle tantrdktan sonra konuuyla ko- numasn srdrd. Dar alnl, gzlkl, ufak tefek bir adamd profesr .Levinle, selamlamak iin konumasn bir an kesmi, sonra konumasn, Levinle ilgilenmeden srdrmt. Levin oturdu. Profesrn gitmesini bekliyordu. Ama biraz sonra konumann konusu ilgilendirmeye balamt onu. Sz konusu yazy dergide grmt Levin. niversitede doal bilimler okuduu iin, doal bilimlerin, iyi bildii zndeki yenilikler olarak bu yazy ilgiyle okumutu bile. Ama insann bir canl olarak nereden geldii, refleksler, biyoloji, sosyoloji konularnda varlan bu bilimsel sonularla, akln son zamanlarda giderek daha sk gelen, yaam ve lmn onun iin anlam arasnda hibir balant kuramamt. Aabeyinin profesrle konumasn dinlerken onlarn, bilimsel sorunlar ruhsal sorunlara baladklarn fark ediyordu. Birka kez ok yaklamlard bu sorunlara, ama hep en nemli olana tam anlamyla yaklamak zereyken acele ayrlm, uzaklamlard onlardan. Gene kk eylere, yanlgya, bakalarnn szlerinden blmlere, imalara, otoritelerin bu konuda grlerine dalmlard. yle ki, neden sz ettiklerini anlamakta glk ekiyordu Levin. Sergey ivanovi her zamanki anlat aklyla, duruluuyla tane tane konuarak:

-Keissin dncesini asla paylaamam, dedi. D dnya zerine btn dncelerimin izlenimlerden olutuusavn benimse- yemem. Varolma bilincinin asln duyguyla edinmedim ben. Bunun alglanmas iin zel bir organm yok.

-yle ama onlar -Wurst da, Knaust da, Pripasov da- size, varolma bilincinizin, duygularn bir sonucu olduu yantnvereceklerdir. Wurst, duygular olmazsa varolma bilincinin de olmayacan bile syleyecektir. Sergey vanovi:

-Ben de bunun tersini syleyeceim, diye balad.Ama Levin, onlarn en nemli olana yaklap gene geri ekildiklerini fark edip profesre bir soru sormaya karar vermiti:

-Demek duygularm yok edilmise, bedenim artk canl deilse, varolmam diye bir ey yoktur?Profesr, felsefeciden ok, ar iiye benzeyen bu tuhaf adama, konumay kestii iin can sklm, kafas karm gibi bakt, sonra Sergey Ivanovie dnd. Ne dersiniz? diye sorar gibi bakt yzne. Ama profesr gibi zoraki, tek yanl konumaktan uzak, kafasnda hem profesre yant verecek hem de bu soruyu sorduran basit doal dnceyi anlayacak kadar genilik olan Sergey vano- vi glmsedi.

-Bu sorun zerine dncelerimizi sylemeye hakkmz yok imdilik, dedi.Profesr:

-Elimizde yeterince bilgi yok, diye doruladktan sonra srdrd konumasn: Hayr. unu sylemek istiyorum; herne kadar Pripasov duygularn aslnn izlenim olduunu savunuyorsa da, bu iki eyi birbirinden kesin olarak ayrmak zorundayz. Levin artk dinlemiyordu onlar. Profesrn gitmesini bekliyordu.VIII

Profesr gidince Sergey vanovi kardeine dnd:

-Geldiine ok sevindim. ok kalacak msn? iftlik ilerin nasl?Levin, aabeyinin ilerini hi de umursamadm, ona yaknlk gstermi olmak iin bunu sorduunu bildiinden, yalnzca buday sattn syledi, paradan sz etti. Levin aabeyine, evlenmek niyetinde olduundan sz etmeyi, ondan ak danmay istiyordu. Buna kesinlikle kararlyd da: Ama aabeyini grdkten, onun profesrle konumasn dinledikten sonra nedense, aabeyiyle evlenmek konusunda konuamayacan anlamt. Bunda aabeyinin, iftlik ilerini sorarken (annelerinden kalan mal ayrmamlard. kisininkini de Levin iletiyordu) taknd, kendiliinden gelen onu gzetiyormu tavr da etkili olmutu. Aabeyinin bu konuda onun istedii gibi dnemeyeceim hissetmiti. Blge ynetimiyle ok ilgilenen bu ilere byk nem veren Sergey vanovi:

-Sizin orann blge ynetimi ne lemde? diye sordu.

-Vallahi haberim yok... -Nasl? Ynetim kurulu yesi deil misin? -Deilim artk. ktm yelikten. Bundan byle toplantlarna da gitmeyeceim.Sergey vanovi yzn buruturdu.

-Yazk! diye mrldand.Levin, kendim temize karmak iin, onun blgesinde ynetim kurulu toplantlarnda nelerin olup bittiim, ne dalaverelerin dndn anlatmaya koyuldu. Sergey vanovi szn kesti:

-Her zaman byledir bu zaten! Biz Ruslar her zaman byleyizdir. Eksiklerimizi grmek bir zelliimizdir belki, amaok ileri gideriz, dilimizin ucunda hep hazr bekleyen alayla avunuruz. Sana bir ey syleyeyim mi, bizim blge ynetiminin elindeki yetkileri Avrupann herhangi bir ulusuna versen... Almanlar, ngilizler bundan zgrlk yaratrlar, oysa biz glyoruz yalnzca. Levin, sulu gibi:

-Peki ama elden ne gelir? dedi. Benim son deneyimimdi bu. Btn kalbimle vermitim kendimi bu deneyime.Yapamyorum, yeteneim yok. Sergey ivanovi:

-Yetenein var, ama, dedi, durumu gerektii gibi deerlendire- miyorsun.Levin zgn:

-Olabilir, dedi. -Biliyor musun, Nikolay gene burada.Nikolay, Konstantin Levinin z aabeyiydi. Sergey lnvanoviin de anne bir baba ayr kardeiydi. Nikolay, malnn mlknn byk blmn elden karm, ok kt, olumsuz insanlarla dp kalkan, kardeleriyle kavgal, talihsiz bir insand. Levin dehet iinde:

-Ne diyorsun? diye sordu. Nereden biliyorsun? -Prokofiy sokakta grm onu.Levin, hemen gitmeye hazrlanyormu gibi kalkt oturduu sandalyeden.

-Burada, Moskovada ha? Neredeymi? Biliyor musun?Sergey ivanovi, kk kardeinin heyecanna ban sallad.

-Bunu sana sylemek zorunda olduum iin zgnm, dedi. Nerede kaldn renmesi iin adam yolladm.Trubine verdii, ama demedii, benim deyip geri aldm senedi de yolladm ona. Bak ne karlk verdi. Sergey ivanovi, prespapyenin altndan ekip ald bir pusulay kardeine uzatt. Levin, tuhaf bir elyazsyla yazlm -tanyordu bu elyazsn- pusulay okudu: Beni rahat brakmanz sayglarmla rica ediyorum. Sevgili kardelerimden istediim tek ey budur. Nikolay Levin. Levin bunu okuduktan sonra, ban kaldrmadan, pusula elin- de, Sergey ivanoviin karsnda ayakta kalakald. inde, zavall aabeyini imdilik unutmak isteiyle, bunun sonunun ktye varaca dncesi cenkleiyordu. Sergey Ivanovi anlatyordu:

-Belli ki beni gcendirmek istiyor, ama gcendiremez. Btn varlmla yardm etmek isterdim ona, ama olanakszolduunu biliyorum. Levin:

-Evet, evet, diye yineledi. Ona kar tutumunu anlyor, deerli buluyorum. Ama gideceim yanna.Sergey Ivanovi:

-istiyorsan git, dedi. Ama ben gitme derim. Yani kendi hesabma korkmuyorum bundan: Seninle aram bozamaz,ama senin iin sylyorum, gitmesen iyi edersin. Yardm edilemez ona artk. Ama nasl bilirsen yle yap sen.

-Belki haklsn, yardm edilemez ona artk, ama zellikle u anda neyse, bu ayr bir konu- huzur iindeolamayacam hissediyorum. Sergey Ivanovi:

-Bunu anlayamyorum ite, dedi.Bir an sustuktan sonra ekledi:

-Ama bunun bir alakgnlllk dersi olduunu biliyorum. Nikolay bu duruma geldikten sonra, alaklk denen eyidaha hogryle karlamaya baladm... Ne yaptn biliyorsun. Levin:

-Ah, korkun bir ey bu, korkun! dedi.Levin, aabeyinin adresini Sergey lvanoviin uandan aldktan sonra hemen gidiyordu ki, bir an dnp, oraya akam gitmeye karar verdi. Ruh bakmndan sakin olabilmek iin her eyden nce, Moskovaya geliinin nedeni olan ii bir sonuca bala- malyd. Levin, aabeyinden doru Oblonskiye gitmi, erbatski- ler zerine gerekli bilgiyi alp, Kitiyi bulabileceini rendii yere yollanmt. IX Levin, saat 4te hayvanat bahesinin nnde faytondan inip tepeye, paten alanna doru yrdnde kalbi kt kt vuruyordu. Ki- tiyi orada bulacan biliyordu nk. erbatskilerin kupa arabasn kapda grmt.

Gneli, souk bir gnd. Kapda arabalar, kzaklar, kiralk arabalar, jandarmalar sra sra dizilmilerdi. apkalar parlak gnein altnda parlayan kibar bir kalabalk, girite ve tahta oyma ssl kk Rus evleri arasndaki tertemiz yollarda kaynayordu. Karn arl altnda dallarn sarktm lle lle kayn aalan bayramlklarn giymilerdi sanki. Levin paten alanna doru yrrken dnyordu kendi kendine: Heyecanlanmaman gerek, sakin olmalsn. Ne oluyor sana? Yeter be, aptal! Kes artk kt kt vurmay! Kalbine sylyordu bunu. Gelgelelim, heyecann bastrmaya uratka daha ok kesiliyordu soluu. Bir tandk grd onu. Seslendi. Ama Levin, ona seslenenin kim olduunu bile fark edememiti. nip kan el kzaklarnn zincir akrtsnn, kayan kzaklarn grltsnn, neeli insan seslerinin duyulduu tepeye yaklat. Birka adm daha atnca paten alan ald karsnda. Paten kayanlar arasnda Kitiyi grd. Onun orada olduunu, yreini birden dolduran sevin ile korkudan anlamt. Alann teki ucunda duruyor, bir bayanla konuuyordu. Grnte giyiniinde de, duruunda da bir olaanstlk yoktu, ama Levin iin onu bu kalabaln arasnda semek, srgan otlan arasnda bir gl semek kadar kolay olmutu. Her eyi aydnlatan oydu nk. evresindeki her eye k saan bir glmsemeydi. Levin, Oraya, buza inip yanna yaklaabilir miyim acaba? diye geirdi iinden. Kiti'nin bulunduu yer ulalmaz, kutsal bir tapnak gibi grnyordu ona. Bir an oldu, az kald, dnp gidecekti: ylesine byk bir korku kaplamt iini. Kitinin evresinde her eidinden bir sr insan olduuna, kendisinin de oraya gidip kayabileceine kendi kendini inandrabilmesi iin hayli aba harcamas gerekti. Aa indi. nerken Kitiye gen kz bir gnemi gibi- uzun sre bakmamaya alyordu. Ama -gne gibi- bakmadan da gryordu onu. Haftann bu gnnn bu saatinde buzun zerinde ayn evrenin insanlar toplanmt. Birbirini tanyorlard. Yetenekleriyle dikkati ekmeye alan kayak ustalar da vard burada, sopalarla kaymay renmeye alan acemiler de, salk nedeniyle kayan ihtiyarlar da, ocuklar da... Levin btn bu insanlarn ok mutlu olduklarn dnyordu: Kitinin yaknndaydlar nk. Grnte herkes son derece soukkanl kayarak geliyordu arkasndan, gene soukkanl geiyorlard yanndan, onunla konuurken bile pek ilgisizdiler ona kar. Hatta son derece gzel buzdan, nefis havadan yararlanarak, onu hi umursamadan glp eleniyorlard. Dar pantolon, ksa ceket giymi Kitinin kuzeni Nikolay er- batski, ayanda patenlerle bir bankta oturuyordu. Levini grnce seslendi:

Oo! Rusyann bir numaral kayaks! Ne zaman geldiniz? Buz ok gzel, geirin ayanza patenleri de kaynbiraz. Levin, Kitinin bulunduu bir yerde bu delikanlnn gsterdii cesarete, laubalilie aarak:

Patenim yok, diye karlk verdi.Kitiye bakmadan, onu bir saniye gzden karmamaya alyordu. Gnein ona yaklamakta olduunu fark etti birden. Kedeydi. Kiti, yksek botlarnn iinde ince ayaklarn beceriksizce yana am, dmemek iin ok dikkatli, ona doru geliyordu kayarak. Rus ulusal kyafeti giymi kk bir ocuk, ne iyice yatm, elini kolunu lgnca sallayarak arkasndan gelip geti onu. Kitinin kaymas pek salam deildi. Bir kurdeleye asl manonundan kard ellerini hazr durumda tutuyor, uzaktan grp tand Levine glmsyordu. Dn bitince narin ayann bir vuruuyla doru erbatskinin yanna kayd, kolundan yakalayp, Levini bayla selamlad. Levinin hayal ettiinden ok ok gzeldi. Levin, Kitiyi dnd zamanlar onu her eyiyle kolayca canlandryordu hayalinde. Onu dnrken, gelimi kz omuzlar zerinde ylesine uyumlu yerlemi kk, san sal bann ocuksu aklnn, sevimliliinin gzelliini grr gibi oluyordu. Kitinin yzndeki ocuksu anlatm bedeninin zarafetiyle birleimce, Levinin ok iyi anlad bir gzellii oluturuyordu. Ama onun insan en ok artan eyi gzlerinin, sevimli uysal, itenlik okunan gzlerinin

anlatmyla, Levini her zaman bir masal dnyasna gtren glmsemesiydi. Levin bu dnyada kendini, ocukluunun pek seyrek gnlerinde olduu gibi huzur iinde, mutlu hissediyordu.

-Ne zaman geldiniz?Levin, gen kzn manonunun iinden den mendilini yerden alp ona verirken, Kiti;

-Teekkr ederim, diye ekledi.Levin;

-Ben mi ne zaman geldim? dedi. Yeni geldim, dn... ey, yani bugn geldim.Heyecanndan soruyu ilk anda anlayamamt.

-Size gelmek istiyordum, diye ekledi.Ama Kitiyi iyi niyetle grmek istediini dnd birden, ard, kzard.

-Sizin paten kaydnz bilmiyordum, dedi. ok gzel kayyorsunuz.Kiti, Levin'in yzne, niin kzarp bozardn anlamaya alyormu gibi dikkatti dikkatli bakt. Sonra, manonunun zerine den kra inelerini siyah eldivenli kck eliyle silkelerken:

-Sizin bu vgnzn deerini bilmeliyim, dedi. Burada herkes sizin en byk paten ustas olduunuzu syler. -Evet, evet, bir zamanlar byk bir tutkuyla vermitim kendimi bu ie. Patinaj ustas olmak istiyordum.Kiti glmsedi:

-Galiba her eyi tutkuyla yaparsnz siz. Nasl kaydnz grmeyi ok istiyorum. Paten takp gelin, birlikte kayalm.Levin, Kiti nin yzne bakarak, Birlikte kaymak! Olacak ey mi bu?" diye geirdi iinden.

-imdi takyorum, dedi.Paten takmaya gitti. Patenci, Levinin ayan tutup tabanna pateni vidalarken:

-oktandr grnmyordunuz efendim, dedi. Siz gittikten sonra usta kalmad buradaki baylar arasnda. (Pateninkayn skarken sordu:) Byle iyi mi efendim? Levin, elinde olmadan yzn kaplayan mutluluk glmsemesini glkle tutmaya alarak: _ iyi, iyi, dedi. Ltfen biraz abuk ol. Hayat bu ite, diye geiriyordu iinden. Mutluluk bu! Birlikte, dedi, birlikte kayalm. imdi mi sylesem acaba? u anda mut- lu olduum, hi deilse iimdeki umut bana mutluluk verdii iin sylemeye korkuyorum ona... Ya o zaman? Ama mecburum! Mecburum! Mecburum! Gl olmalym!"

Levin ayaa kalkt, paltosunu kard, kulbenin nndeki prtkt buzda hz alarak dz buza kt. Gidiini istedii gibi yavalatarak, hzlandrarak, rahatlkla yn deitirerek kaymaya balad. Korkarak yaklat Kitiye, ama gen kzn glmsemesi cesaretini toplamaya yetti. Kiti elini verdi ona, yan yana kaymaya baladlar. Gittike hzlanyorlard. Hzlandka daha ok skyordu Levinin elini Kiti.

-Sizinle alsam, hemen reneceim bu ii, dedi. Nedense size kar bir gven var iimde.Levin:

-Siz bana yaslannca benim de kendime gvenim artyor, dedi.Ama kendi sylediinden kendi korktu. Gerekten de, o bunu syler sylemez gne birden bulutlarn arkasna kaym gibi, Kitinin yz o sevimliliini yitirmiti. Levin, onun yzndeki dncesini zorladn gsteren, ok iyi bildii deiiklii fark etmiti. Kitinin dmdz alnnda bir krk belirmiti. Levin hemen:

-Cannz bir eye sklmyor ya? diye sordu. Ama sormaya hakkm yok bunu.Kiti souk:

-Niin? dedi. Hayr, bir eye sklmyor canm.Bir an sustuktan sonra ekledi:

-Mlle. Linonu grmediniz mi? -Henz grmedim. -Hadi onun yanna gidin, ok sever sizi.Levin, Ne oluyoruz? diye geirdi iinden. Cann sktm. Tanrm, sen yardm et bana! Bir bankta oturan, ak salar bukleli yal Fransz kadnn yanna gitti. Kadn, takma dilerini gsteren bir glmsemesiyle eski bir dost gibi karlad Levini. Gzleriyle Kitiyi gsterdi.

-Bytyoruz, dedi. Biz de ihtiyarlyoruz.Fransz kadn glmseyerek srdrd konumasn: - Tiny bear* kocaman oldu artk! Anmsyor musunuz, bir zamanlar byle derdiniz.

(*) Ay yavrusu.

Kadn, Levinin bir ngiliz masalndan esinlenerek ay diye ad takt kz karde iin yapt akay anmsatmak istemiti. Levin unutmutu bu akay, ama Fransz kadn ok holand bu akay anmsadka glerdi on yldr. Hadi gidip kayn, gidin. Bizim Kiti de rendi artk kaymay, deil mi? Levin, Kitinin yanna geldiinde gen kzn yznde biraz nceki sertlik yoktu. Gzlerinin ii glyordu gene, bak yumuakt. Ama Levin, onun bu yumuaklnda iten pazarlkl durgun, deiik bir eyin olduunu sezinlemiti. ine bir hzn kt. Kiti yal mrebbiyesinden, onun tuhaflklarndan sz ettikten sonra, Levinin ilerinin nasl olduunu sordu.

-Kn kyde sklmyor musunuz? Levin, Kitinin onu, k banda olduu gibi imdi de, kurtulmaya gcnn yetmeyecei kendi sakin havasna sokmakta olduunu hissediyordu. -Hayr, sklmyorum, dedi. ok iim var nk. Kili: -ok kalacak msnz Moskovada? diye sordu. Levin, ne syleyeceini hi dnmeden karlk verdi: -Bilmiyorum. Kitinin bu sakin dostluk havasna kendini kaptrrsa, kye yine bir sonu alamadan, eli bo dnecei dncesi geti aklndan. Atak olmaya karar verdi. Kiti: -Nasl? dedi Bilmiyor musunuz? -Bilmiyorum. Size bal bu... Levin, syledii eyden dehete kapld bir an. Kiti onun bu sylediini duymam myd, yoksa duymak m istememiti; her neyse, ama decek gibi oldu, ayan yere iki kez vurup uzaklat Levinin yanndan. Mile. Linonun yanna gitti, ona bir eyler syledi, sonra bayanlarn patenlerini kardklar kulbeye yneldi. Levin kendi kendine, Tanrm, ne yaptm ben! Tanrm! Sen yardm et bana, bir yol gster! diye mrldanyor, dua ediyor, bir yandan da sert hareketler yapmak gereksinimi duyduu iin hzla i ve d daireler izerek dolanyordu. Bu srada, zamannn en iyi patinajclarndan bir gen, aznda sigaras, ayanda patenleri, gazinodan kt, hzn artrdktan sonra basamaklardan aa grltyle, srayarak inmeye balad. Kollarnn serbest duruunu bile bozmadan uarcasna aa indi, buzun stnde kaymaya balad. Levin:

-Ah, yeni bir numara bu! dedi.Ayn eyi yapmak iin hemen yukar kotu. Nikolay erbatski seslendi ona:

-Bir yannz incitirsiniz, alkanlk isteyen bir harekettir bu.Levin yukar kt, orada alabildii kadar hz aldktan sonra, ilk kez yapt bu numarada dengesini salamak iin kollarm iki yana ap aa brakt kendini. Son basamakta aya takld, ama eliyle buza hafife dokunarak abuk bir hareketle toparlad kendini. Glmseyerek kaymaya balad buzun stnde. Bu srada, yannda Mlle. Linon ile kulbeden kmakta olan Kiti ona sakin bir efkatle, bir kardee bakar gibi sevgiyle bakarak iinden yle geiriyordu: Ne iyi bir ocuk! Sulu muyum acaba, kt bir ey mi yaptm? Cilve diyorlar buna. Sevdiimin o olmadn biliyorum, ama neeleniyorum yannda gene de. yle stn yetenekleri var ki! Ama niin syledi yle? Yapt hzl hareketlerden yz kpkrmz olmu Levin, Kitinin, kendisini merdivenlerde karlayan annesiyle gitmekte olduunu grnce durdu, bir an dnd. Patenlerini karp, ana kza bahenin d kapsnda yetiti. Prenses:

-Sizi grdme ok sevindim, dedi. Perembeleri her zamanki gibi kabul gnmzdr. -Yani bugn?

Prenses souk:

-Sizi evimizde grmek bizi ok sevindirecektir, dedi.Annesinin bu souk tavr Kitiyi zmt. Onun bu soukluunu gidermek isteini yenemedi. Levine dnp glmsedi.

-Bekliyoruz, dedi.Tam o srada, yz, gzlerinin ii l l Stepan Arkadyevi, apkasn yana yatrm, neeli, mutlu baheye giriyordu. Ama kaynanasnn yanna gelince, prensesin, Dollinin sal zerine sorduu sorulara, zgn, sulu bir yz anlatmyla yantlar verdi. Kaynanasyla alak sesle, neesiz, bir sre konutuktan sonra gsn ne kard. Levinin koluna girdi.

-Ee, gidiyor muyuz? diye sordu.Arkadann gzlerinin iine anlaml anlaml baktktan sonra ekledi:

-Hep seni dnyordum. Geldiine ne ok sevindiimi bilemezsin.Bekliyoruz diyen ses kulaklarnda hl nlayan, bu sese elik eden glmseme gzlerinin nnden hl gitmemi sevinli Levin:

-Gidelim, gidelim, dedi. -ngiltere"ye mi, yoksa Ermitaja m gidelim? -Benim iin fark etmez. -yleyse lngiltereye gidelim.Stepan Arkadyeviin lngihereyi semesinin nedeni, oraya Ermitajdan daha ok borlu olmasyd. Onun iin bu otelden kamay kendine yaktramamt.

-Araban var m? diye sordu arkadana. Gzel. Kendi arabam gnderdim nk.ki arkada, yol boyunca hi konumadlar. Levin, Kitinin yzndeki o deiikliin ne anlama geldiini dnyor, kh kendi kendini mutlu olabileceine inandryor, kh umutsuzlua dyor, besledii umudun bir lgnlk olduunu gryordu. Bir yandan da kendini, Kitinin glmsemesinden Bekliyoruz demesinden nceki Levinden bambaka bir insan hissediyordu. Stepan Arkadyevi de yol boyunca yemek listesini hazrlad kafasnda. Otelin kapsna geldiklerinde Levine:

-Kalkan baln sever misin? diye sordu.Levin:

-Efendim? dedi. Kalkan m? Ha, evet, ok severim.X

Otele girerlerken Stepan Arkadyeviin davranlaryla yzndeki, tutmaya alt neesi Levinin gznden kamamt. Oblonski paltosunu kard, yana yatk apkas banda, lokanta blmne yrd. Yrrken bir yandan da, frakl, iki elinde peetelerle yanna sokulan Tatar garsona emirler veriyordu. Her yerde olduu gibi burada da onu sevinle karlayan tandklarna, saa sola eilerek, selamlar vererek bfeye gitti. Bir bardak votka iti, biraz balk yedi. Blmenin arkasnda oturan, kurdelelerle, dantellerle sslenmi, yz boyal, salar ondleli Fransz kza yle eyler syledi ki, kz bile kahkahay bast. Oysa Levin srf poudre de riz ile vinaigre de toilette'ten,* bu Fransz kzdan, onun takma salarndan, tiksindii iin votka imemiti bfede. Pis bir eyden kaar gibi uzaklamt yanndan. Kitinin ans btn varln doldurmutu. Gzlerinin iinde zafer ve mutluluk glmsemesi parlyordu.(*) Pirin pudras ile tuvalet sirkesi.

Oblonskiye tekilerden ok sokulan geni kalal, fraknn etekleri ayrk ak sal, yal bir Tatar garson:

-Bu yana buyrun, efendim. Burada daha rahat edersiniz.Sonra Levine dnd. Stepan Arkadyevie saygsn, onun konuuna gsterdii ilgiyle belli etmek isteiyle:

-Buyrun efendim, dedi.Bronz bir aplik altndaki, saten rtl yuvarlak bir masaya abucak yeni bir rt yayd, kadife kapl sandalyeleri ekti, bir elinde peete, bir elinde liste, Stepan Arkadyeviin karsnda durdu. Emir bekliyordu.

-ayr bir oda isterseniz imdi boalacak efendim, Prens Galitsin bir bayanla yemek yiyor... stiridyemiz yeni geldi. -A! stiridye mi?Stepan Arkadyevi dnd. Parman listenin zerinde bir yerde durdurup:

-Planmz deitirsek mi dersin Levin? dedi.Yznde arbal bir kararszlk vard. Garsona:

-stiridyeler gzel mi? diye sordu. Sen bir bak. -Flensburg istiridyesi efendim. Ostende istiridye yok. -Flensburg istiridyesi olsun varsn, taze ya? -Dn geldi efendim. -istiridyeden mi balasak, ne dersin? Sonra da planmz uygularz. Ha? -Benim iin deimez. Pancar orbasyla pilav hepsine yelerim. Ne yazk ki bulunmaz burada.Tatar, bebein zerine eilen bir dad gibi, Levinin zerine eildi:

-Rus pilav m istiyorsunuz, efendim? diye sordu.Levin, Oblonskinin yznde bir can sknts anlatm grnce:

-aka bir yana, ne seersen se, yerim dedi. ok kaydm, kurt gibi acktm. Setiin yemei beenmediimi sanma.Yiyecek bir ey olsun da, ne olursa olsun. Stepan Arkadyevi:

-Daha neler! dedi. Kim ne derse desin, hayatn en byk zevklerinden biri yemektir. Hadi aslanm, sen iki, yo azolur, dzine istiridye getir bize. Sebze orbas. Tatar:

-Printanire, diye atld.Ama Stepan Arkadyeviin ona yemekleri Franszca adlaryla sylemek zevkini tattrmamak niyetinde olduu belliydi.

-Sebze orbas, duydun mu? Sonra bol salal kalkan, arkasndan... rozbif. Ama dikkat et iyi olsun. Pili kzartmas,konserve falan da isteriz. Stepan Arkadyeviin, yemekleri Franszca yazl listeden smarlama alkanln bilen Tatar, onun syledii yemek adlarn yineliyordu. Ama sylenen yemek adlarn karta Franszca yazarak rahatlad: Potage printanire, turbot sauce Beaumarchais, poularde lestragon, macedoine de fruits..." Sonra, yay zerindeymi gibi, bir listeyi alp tekini, iki listesini Stepan Arkadyevie uzatrken:

-Ne ieceksiniz efendim? diye sordu.Levin:

-Bana ne getirirsen getir, dedi. Yalnz ok olmasn... arap ierim. -Nasl? arapla m balayacaz? Ama doru, olabilir. Beyaz istersin sen, deil mi?Tatar:

-Cachet blanc, diye kart gene. -Olur, istiridyeyle birlikte getir ama. Ancak o zaman kar tad. -Bastne efendim. Yemekte ne ieceksiniz? -Nuits olsun. Ama hayr, klasik chablis daha iyi. -Bastne. Sizin peynirden emreder miydiniz? -Elbette. Parmesan getir. Sen baka m isterdin yoksa?Levin, glmsemesini tutamadan:

-Yoo, dedi. Benim iin deimez.

Tatar, etekleri uuarak koup gitti, be dakika sonra, alm sedef kabuklan iinde istiridye taba elinde, parmaklarnn arasnda bir ieyle koarak geldi. Stepan Arkadyevi kolal peeteyi bkp, ucunu yeleinin arasna soktu, kollarn sakin bir tavrla masaya dayayp istiridye yemeye koyuldu. Gm atalyla istiridyelerin iini synp, birbiri arkasndan yutarken:

-Fena deilmiler, dedi.Glen gzlerini bir Levine, bir Tatara evirip ekledi:

-Gzelmi istiridye.Levin, beyaz ekmekle peyniri daha ok sevmesine karn, istiridyeden de yiyordu. Oblonskiyi zevkle seyrediyordu. Tatar bile, ienin mantarn kardktan sonra, geni azl ince kristal kadehlere kpkl arab doldururken, beyaz kravatn dzelterek, dudaklarnda tatl bir glmsemeyle Stepan Arkadyevie bakyordu. Stepan Arkadyevi arabn yudumlad.

-stiridyeyi pek sevmiyorsun galiba, dedi. Ya da bir dncen var. H?Levinin neeli olmasn istiyordu. Oysa Levin, neeli olmak bir yana, sklyordu. Ruhundaki heyecan burada, kadnlarla ba baa yemek yenen kk odalarn yaknnda, bu grlt patrtnn arasnda rahatsz ediyordu onu. Bu bronz eyalar, bu aynalar, gaz lambalar, Tatar garsonlar gururunu incitiyordu. Ruhunu dolduran eyi kirletmekten korkuyordu. Arkadann, Ya da bir dncen var? sorusuna.

-Benim mi? diye karlk verdi. Evet, bir dncem var. Ama ayrca, btn bunlar beni skyor da. Benim gibi kydeyaayan bir insan iin bunlarn ne acayip eyler olduklarn bilemezsin. Tpk senin odanda grdm o adamn trnaklar gibi... Stepan Arkadyevi glmsedi. -Sahi, dedi. Zaval Grineviin trnaklan pek ilgilendirdi seni nedense. -Elimde deil. Anlamaya al beni. Bir kyl gibi dn. Biz kyde ellerimizi, onlar en rahat kullanacamz biimde tutarz. Bunun iin keseriz trnaklarmz, bazen kollarmz svarz. Buradaysa insanlar uzayabildikleri kadar uzatyorlar trnaklarm. Bir ey yapmak iin kollarn oynatacak durumlar kalmasn diye tabak kadar kol dmeleri takyorlar. Stepan Arkadyevi neeyle glmsedi. - Kiinin kaba emee gereksinimi olmadn gsterir bu, dedi. Kafay altrr... -Belki yledir. Ama ne dersen de, u anda ikimizin, karnmzn doymasn geciktirmek iin istiridye yememiz de tuhafma gidiyor. Oysa kyde biz, iimizi yapacak gc kazanmak iin bir an nce karnmz doyurmaya alrz... Stepan Arkadyevi szn kesti: -Elbette yle, karnmzn doymasn geciktirmek istiyoruz. Ama kltrn amac da her eyden zevk almann yollarm aratrmak deil midir? -Kltrn amac bu ise bir yabani olmay yelerim. -Yabanisin zaten. Btn Levinler yabanidir. Levin gs geirdi. Aabeyi Nikolay anmsam, kendi kendinden utanmt. Yz bulutland. Ama Oblonski yle bir konu at ki, hemen unuttu aabeyini. Oblonski, ptrl bo istiridye kabuklarn teye itip, peyniri nne ekerken, gzlerinde anlaml bir parlt:

-Ne o, bu akam bizimkilere, yani erbatskilere gidecek misin? diye sordu. Levin: -Gideceim, dedi. Mutlaka gideceim. Her ne kadar prenses beni pek isteksiz davet etti gibime geldiyse de, gene gideceim. -Daha da neler! Ne sama ey! Onun her zamanki halidir bu... Hadi canm, u orbay ver... Grande dame* olduu iin yle konuur. Ben de geleceim. Ama nce Kontes Boninann koro

(*) Hanmefendi.

almasna gitmek zorundaym. Yabani deil de nesin ya? Birdenbire niin kayboldun, gittin Moskovadan? erbatskiler, byle durup dururken kayplara karmann nedenini bilmek zorundaymm gibi ikide bir bana soruyorlard seni. Yalnz bir eyi bilirim ben, hi kimsenin yapmadn, yapmayacan yaparsn sen her zaman. Levin heyecanl, tane tane konuarak: -Evet, dedi. Haklsn, yabaniyim. Ama yabaniliim gitmemde deil, imdi gelmemdedir. imdi geliimin... Stepan Arkadyevi, Levinin gzlerinin iine bakarak: -Ah, ne mutlu bir insansn! dedi. -Neden? Stepan Arkadyevi: -Ben iyi at zerindeki baz belirtilerden, k genci de gzlerinden tanrm...* Her ey nnde senin daha. -Senin gemiinde mi? -Hayr gemi olmasa bile, senin gelecein benim imdiki za- manmdr. imdiki zaman dediin de yle karmakark ki... -Bir ey mi var? -iler kt. Neyse, brakalm bu konuyu, sz etmek istemiyorum. Hem her eyi anlatmann olana yok. Sylesene, niin geldin Moskovaya? Stepan Arkadyevi dnp Tatara seslendi: -Ey, kaldr unlar! Levin, derinliklerinde parltlar olan gzlerini Stepan Arkadyeviten ayrmadan: -Niin geldiimi tahmin etmiyor musun? diye sordu. Stepan Arkadyevi, dudaklarnda hafif bir glmseme, Levine bakt. -Tahmin ediyorum, dedi. Ama konuyu aamyorum. Doru tahmin edip etmediimi bundan anlamsndr sanrm. Levin titrek bir sesle: -Eee, ne syleyeceksin bu konuda? dedi. Yznde btn kaslarn ekildiini hissediyordu. -Ne dnyorsun bu konuda? diye ekledi.(*) Pukinin Anekreondan evirdii 55 oda'dan iki dize - .n.

Stepan Arkadyevi, gzlerini Levinden ayrmadan Chablis kadehini sonuna kadar ar ar itikten sonra:

-Ben mi?., diye sordu. Gereklemesini bunun kadar istediim hibir ey yoktur, hibir ey! Olabileceklerin eniyisidir bu! Levin, gzlerini arkadann gzlerinin iine dikti.

-Yanlmyorsun ya? diye sordu. Neden sz ettiimizi biliyorsun, deil mi? Bunun gerekleebilecei dncesindemisin?

-Evet. Niin gereklemesin? -Hayr... Bunun gerekleebileceini sanyor musun? Bu konuda ne dnyorsan hepsini anlat bana. Yareddedilirsem!.. Hatta una inanyorum ki... Stepan Arkadyevi, arkadann heyecanna glmsedi. Levin srdrd konumasn:

-Bazen iime yle douyor. Dorusu bu... benim iin de onun iin de korkun bir ey olurdu. -Gen bir kz iin korkun olan hibir ey yoktur burada. Evlenme nerisi alnca her gen kz gurur duyar. -Hayr, her kz duyar, ama o duymaz.Stepan Arkadyevi glmsedi. Levinin bu duygusu hi de yabanc deildi ona. Levin iin dnyada kzlarn ikiye ayrldm biliyordu. Birinci blmde Kitiden baka dnyann btn kzlar bulunuyordu. Bu kzlar, insana vergi btn zayflklar olan insanlard. Her yerde grlen, hibir zellii olmayan kzlard bunlar. kinci blmdeyse Kiti yalnz banayd. Hibir zayf yan yoktu onun, insanlarn hepsinden ok ok stnd. Stepan Arkadyevi, salay teye iten Levinin elini tuttu.

-Dur, dedi. Biraz sala al.Levin, yumuakballkla biraz sala ald, ama Stepan Arkadyeviin yemesine frsat vermedi:

-Hayr, bir dakika, bir dakika, dedi. Bunun benim iin lm kalm meselesi olduunu anlamaya al. imdiye dekbu konuyu hi kimseyle konuamam. Oysa her bakmdan yabancyz birbirimize. Zevklerimiz, dncelerimiz, her eyimiz ayr. Ama beni sevdiini, anladn biliyorum. Bunun iin de ok seviyorum seni. Ama Tanr akna ak konu benimle. Stepan Arkadyevi glmsedi:

-Ne dnyorsam, onu syleyeceim, dedi. Hatta daha ounu syleyeceim: Benim karm fevkalade birkadndr... Stepan Arkadyevi, karsyla arasnda geenleri anmsayp derin bir i ekti. Bir an sustuktan sonra srdrd konumasn:

-Gelecekte olacaklar anlamak bakmndan Tanr vergisi bir yetenei vardr. nsanlarn ruhunu okur. stelik,zellikle evlenme konusunda neyin nasl olacam bilir. Sz gelimi, Bayan ahovska- yann Brenteln ile evleneceini ok nceden sylemiti. Hi kimse inanamamt buna. Ama dedii kt sonunda. Bu ite de senden yana.

-Nasl yani? -yle ki, Kitinin seni sevdiini, eninde sonunda senin karn olacan sylyor.Arkadann bu sz zerine Levinin yz bir glmsemeyle aydnland. Sevin gzyana pek yakn bir glmsemeydi bu. Heyecanl:

-yle sylyor demek! dedi. Onun, karnn fevkalade bir insan olduunu her zaman sylerim zaten.Ayaa kalkarken ekledi:

-Yeter artk bu konuda konutuumuz... brakalm. -Pekl yeter, ama otur.Ama oturamad Levin. Kk odann iinde iki kez bir aa bir yukan gidip geldi. Gzyalar belli olmasn diye gzlerini krpt- ryordu. Ancak, kendini toparladktan sonra oturdu.

-Bunun bir ak olmadn anlamaya al, dedi. Bir zamanlar k olmutum, ama bu ak deil. Benim duygumdeil bu, beni kskvrak saran bir d g. Aslnda, bunun olamayacak bir ey olduuna karar verdiim iin gittim kye. Anlyor musun, yeryznde gerekleemeyecek bir mutluluk olduuna karar verdim de gittim. Savatm kendimle. Sonunda onsuz yaayamayacam anladm. Bir sonuca varmak gerektiini...

-Niin gittin? -Ah, dur! Ne ok dnce var kafamn iinde. Soracam ne ok ey var! Dinle beni. Bana bunu sylemekle benimiin ne byk bir iyilik yaptn bilemezsin. O kadar mutluyum ki, iren bir insan olup ktm. Her eyi unuttum. Aabeyim Nikolayn...burada olduunu rendim bugn... onu bile unuttum. Onun da mutlu olduunu sanyorum. Bir eit delilik onunki. Ama korkun olan bir ey var... Sen evlendin, bilirsin bu duyguyu... bizim gibi yallarn, aklarnn deil de gnahlarnn gemiiyle... anszn tertemiz, masum bir yarata yaklamamzdr korkun olan. ren bir ey bu. nsann bu yzden kendini ona layk grmesi olas deildir...

-Ama gnahn ok deil senin.Levin:

-Ah, gene de, gene de gemiimi dndke nefret duyuyor, titriyorum, dedi. Nefret ediyorum kendimden, iimszlyor... Evet. Stepan Arkadyevi:

-Elden ne gelir, dedi. Dnya byle kurulmu. -ok sevdiim duada sylendii gibi, ilediim sevaplara gre balama beni, yce yrekliliinle bala...dncesinde buluyorum teselliyi yalnzca. O da ancak byle balayabilir beni.XI

Levin kadehindeki ikiyi yudumlad. kisi de sustular. Stepan Arkadyevi:

-Sana sylemem gereken bir ey daha var, dedi. Vroriskiyi tanyor musun? -Tanmyorum. Niin sordun?Stepan Arkadyevi, o anda kadehleri doldurmakta olan, gerekli olmad zamanlar da evrelerinde pek dolaan Tatara:

-Bir ie daha getir, dedi.Sonra Levine dnd:

-Niin mi sordum? dedi. Senin rakiplerinden biri de o da onun iin.Levin:

-Kimin nesidir? diye sordu.Yzndeki, Oblonskinin zevk duyarak seyrettii ocuksu heyecan anlatm yerini bir anda fke, sknt anlatmna brakmt.

-Kont Krill vanovi Vronskinin oullarndan biri, Peters- burgun gzde genlerindendir. Tverde askerliiniyaparken tanmtm onu. Orduya yeni girmiti. Son derece zengin bir gen. ok da yakkl. evresi hayli geni. ar yaverlerinden. Btn bunlarn yannda ok da cana yakn. yi bir insan. Ama basit bir iyi yreklilik deil onunki. Burada onu tandm kadaryla, aydn bir insan da. stelik zeki. Gelecei parlak bir gen. Levin kalarn atm, susuyordu.

-Senin hemen arkandan geldi buraya. Yanlmyorsam, srlsklam k Kitiye. Ama kzn annesi kukusuz...Levin kalarn iyice att.

-Affedersin ama, bir ey anlamyorum, dedi.Sonra birden aabeyi Nikolay, onu unutabilmek iin ne iren bir insan olmas gerektiini anmsad. Stepan Arkadyevi, Levinin eline dokunarak glmsedi.

-Dur, dur, dedi. Bildiklerimi syledim ben sana, yalnz unu da syleyeyim, benim anladm kadaryla bu kritik itesen daha anslsn. Levin sandalyesinin arkasna yasland. Yz bembeyazd. Stepan Arkadyevi, arkadann kadehini doldururken srdrd konumasn:

-Ama ben sana gene de bu ii bir an nce sonuca balaman salk vereceim.Levin kadehini itti.

-stemem, teekkr ederim, dedi. Daha imeyeceim. Sarho olurum sonra...Konuyu deitirmek isteiyle:

-Ee, sen ne lemdesin bakalm? diye sordu.Stepan Arkadyevi:

-Bir ey daha syleyeceim, dedi. Ne olursa olsun, bir an nce sonulandrmaksn bu ii. Bugn konuman da salkvermem sana. Yarn sabah git, klasik biimde evlenme nerisinde bulun. Tanr yardmcn olsun...

Levin:

-Hani avlanmaya kye gelecektin? dedi. lkbaharda bekleyeceim seni.Stepan Arkadyevie bu konuyu atna imdi pimand. Peters- burglu bir subayn rekabeti zerine sylenenlerle, Stepan Arkadyeviin nerileri, dnceleri deiik duygusunu kirletmilerdi. Stepan Arkadyevi glmsedi. Levinin ruhunda olup bitenleri anlyordu.

-Uygun bir zamanda gelirim, dedi. Evet, kardeim, kadn dediin, her eyin zerinde dnd bir burgudur. Benimiler de ok kt sz gelimi. Gene kadnlarn yznden. Bir sigara ald. Kadehine uzanrken ekledi:

-Ak ak syle dnceni, bir akl ver bana. -Peki ama sorun nedir? -Anlataym da dinle. Tutalm ki evlisin, karn da seviyorsun, ama baka bir kadn ekti cann... -Kusura bakma ama, bir ey anlamadm bu dediinden... u anda karnm tka basa doyurmuken bir ekmekfrnnn nnden geerken ekmek almam anlayamayacam gibi, senin bu dediini de anlayamyorum. Stepan Arkadyeviin gzleri her zamankinden daha ok parlyordu.

-Neden? dedi. Ama ekmek bazen ylesine nefis kokar ki, kendini tutamazsn.Himmlisch ist's, wenn ich bezvungen Meine irdische Begier; Aber doch wenns nicht gelungen Hattich auch recht hbsch Plaisir!* Stepan Arkadyevi iiri okurken hafiften glmsyordu. Levin de tutamad glmsemesini. Oblonski anlatyordu:

-Evet ama, aka yan yok bunun. Dn ki munis, cana yakn, seven, zavall, yapayalnz ve her eyini sana vermibir kadndr... Olan olduktan sonra atabilir misin onu? Dn. Ailen yklmasn diye ayrlabilir misin ondan? Acmaz msn? Durumunu kolaylatrmak iin bir eyler yapmaz msn?

-Bala beni. Biliyorsun, benim iin ikiye ayrlr kadnlar...(*) Bu dnyada yenebilirsem tutkumu. Tanrsal bir i olur bu. Ama bunu yapamazsam Bir zevk duyarm gene de.

yani daha dorusu: Kadnlar vardr, bir de... Dm olaanst yaratklar grmedim ben, grmeyeceim de. Boya kpne dalp km, bfedeki o bukleli Fransz kz bir ylandr benim iin. Dm btn kadnlar da yledir.

-Ya ncildekiler? -Ah, kes artk! Bylesine ktye kullanlacan bilseydi dnyada sylemezdi o szleri sa. Btn Incilden yalnzcabu sz anmsarlar. Ama ben dndm deil, hissettiimi sylyorum. Dm kadnlardan tiksinirim. Sen

rmcekten korkarsn, bense bu ylanlardan. Sen rmcekleri incelemedin, onlarn huyunu suyunu bilmiyorsun, ben de bu ylanlar incelemedim.

-Senin iin byle sylemek kolay. Senin bu yaptn Dickensin anlatt, kendisi iin zor sorunlar sol eliyle saomzunun arkasna atan o adamn yaptndan farksz. Ama gerei yadsmak hibir zaman bir yant olamaz. Ne yapmalym, onu syle bana sen, ne yapmalym? Karn yalanyor, kyor, sen ise hayat dolusun. Bir zaman sonra, ona olan saygn ne denli byk olursa olsun, karn sevemeyeceini anlyorsun. Derken gerek ak kyor karna anszn, mahvoluyorsun. Mahvoluyorsun! Stepan Arkadyevi ok zgn konuuyordu. Levin glmsedi. Oblonski srdrd konumasn:

-Evet, mahvoluyorsun! Ne yapmalym bu durumda? -Ekmei almamalsn!Stepan Arkadyevi gld.

-Ahlak retmenine bakn hele! Ama anlamaya al, iki kadn var ortada: Biri yalnzca haklan zerinde direniyor.Bu haklan da, senin ona veremediin akndr. teki ise, hibir karlk beklemeden, bir ey istemeden her eyini veriyor sana. Ne yapmalsn bu durumda? Nasl davranmalsn? Korkun bir dram vardr ortada.

-Bu konuda benim ne dndm aka sylememi istiyorsan, syleyeyim: Burada dram falan olduunainanmyorum ben. Nedenine gelince: Bence ak... her iki ak, Eflatunun, lende anlatt gibi -anmsarsn- evet, her iki ak insan iin mihenk tadr. Baz insanlar yalnzca birini, bazlar da brn anlar. Yalnzca platonik olmayan ak anlayan insanlara dramdan sz etmenin bir yaran olamaz. Byle bir akta dram diye bir ey bulunamaz. Bana verdiin zevkler iin sonsuz kranlarm sunarm, sayglarmla... Dram dediinin hepsi budur ite. Platonik akta ise dram olamaz, nk byle bir akta her ey apaktr, temizdir. nk... Levin o anda, ilemi olduu gnahlar, iinde verdii sava anmsad. Hi beklenmedik bir biimde yle ekledi:

-Ama kim bilir, belki sen haklsn. Olabilir... Ama bilmiyorum, hi bilmiyorum.Stepan Arkadyevi:

-Gryorsun ya, dedi. Her eyinle tam bir insansn. Bu senin hem stn zelliindir hem eksik yann. Yaradlntam gnlk yaamda her eyin tam olmasn istiyorsun. Ama olmuyor. Sz ge- limi, her iin her zaman amacna uygun biimde yrtlmesini istediin devlet hizmetinde bunu bulamadn iin kk gryorsun devlet hizmetini. Sonra, bir insann almasnn her zaman bir amacnn olmasn, ak ve aile yaamnn her zaman bir olmasn istiyorsun. Bu da olmuyor... Yaamn gzellii, eitlilii, olaanstl glgelerden, ktan oluur. Levin iini ekti. Karlk vermedi. Kendisini ilgilendiren eyleri dnyor. Oblonskiyi dinlemiyordu. Derken birden ikisi de, arkada olmalarna, bir masada yemek yemelerine -onlar birbirine daha da yaklatrmas