ali Şükrü bey

146

Click here to load reader

Upload: thycoon

Post on 02-Dec-2015

219 views

Category:

Documents


44 download

TRANSCRIPT

Page 1: Ali Şükrü Bey

ouBiR aiBRETLER MESHERL,

MiYETi, iCiNDE YASADIGIMIZ HADiSELERiN SEBEP

VE NETiCELEHl, iTiBARiYLE DAHA BERRAK BIR SO-

RETTE KAVRANMASINA VE iSTiKBALiN EMNiYET

BAMSEDECEK BiR TARZDA iSTiKAMETLEND:R(LME-

SiNE YARAMASINDADIR. TURKiYEMiZCE ONUN, IH-

TiMAL BU ROLO OYNAMASIN1 iSTEMEYENLER, VU-

KUATl KASDEW VE ADETA GIRiFT BiR BiLMECE HA-

LiNE GETiRMiSLERDiR. GARiPTiR Kl, BlNLEHCE YIL-

LIK MIU.I TARWiMIZiN EN KAHANLIK VE KARIS1K

DEVRESiNi; VESAiKIN SON DERECEDE AZ OLOUGU

ESKI VE UZAK BASLANGIC ZAMANLARI DEGiL OE,

SON YUZ YILLIK KISIM TESKiL ETMEKTEDiR.

BU DEVRE'NiN SiYASI RicALi ARAS1NDA EN

KAHRAMAN SlMA - Hi? SUPHESiZ - AL! SGKRl)

BEY MERHUMDUR. BDYLE OLDUGU HALBE BUGQNE

KADAR O'NUN SAHSiYETi ETRAFINDAKi GERCEKLERlN.

YALAN VE NiSYAN BULUTLARI ARKASINDA SAKLA-

NiSl, FiKiR HORRiYETi HESABINA HAZiNDiR. SEBiL

YAYINEVi, ALi SUKRt) BEY, VESiYLEBIYLE .YAKIN

TARIHiMIZ.iN BiR UFONETINE DAHA NESTER VURAN

BU MYMETLi ESERI NESRETMEKTEN SEREF DU-

Kadir Misiroglu

rabzon Meb'usu $ehid-i Muazzez

Page 2: Ali Şükrü Bey

-ALI SUKRU BEY-

Page 3: Ali Şükrü Bey

Yakin Tarilimizde

MECHUL KAHRAMANLAR SERISi, Nu: Bii

© Copyright Sebil Yayinevi

ISBN 975 - 7480 -33-9

ISTANBUL1996

%$mitKMisi%PQ£(ii

fllMIM •

)lLJJiLMlU

IKINCI BASIM

Sebil Yayinevi

Bab-i Ali Cad. Vilayet HanKat: 1

Cagaloglu - ISTANBULTel: 526 38 96 -Fax: 527 20 99

Page 4: Ali Şükrü Bey

SEBiLYAYINLARINU : 213 .

DtZGi i UKAZKAPAK : AYDIN USTAALiOGLUBASKI : UMUT KAGITCUJK LTD. §Tt

ClLD : UMUT KAGITCIUK LTD. ?Ti

Ai.i §CKRC bey(1884 - 1923)

luddei, tarih ve vatandir!..»

AU SUKRU BEY

Page 5: Ali Şükrü Bey

ICINDEKILER

ikinci Basimin Takdimi 7

Mc(;hul Kahramanlar Serisinin Takdimi 9

BtRINCi BOLIIMALi §UKRU BEY'lN SAHSiYETI ..: 15

IKINCi BOLUMALI ?UKRU BEY'lN SIYASt MUCADELELERI 41

Men-i Mliskirat (t^kinin YasaklanmasO Kanunu 65

§er'iyye Enciimeni Mazbatasi 69

Bursa'nin Sukutu 101

Lozan MiizSkereleri 122

UCUNCtJ BOLUMALI §UKRU BEY'IN JEHADETi 129

DORDUNCU BOLUMALI 5UKRU BEY CiNAYETI YBTMt§ YIL SONRA MECLISGUNDEMiNDE: 277

IKINCI BASIMIN

TAKDIMi

Yakin tarihimizin «en kahraman simasi» olan Ali

§ukrii Bey, isbu eserin nejri ile bir nevi «ba'sii-

badelmevt» sirrma mazhar olall onbes. yildan fazla bit

zaman gecmis. bulunuyor. Bu zamamn tam onbir yilmi

yadellerde (gurbette) gecirdigimiz icin, coktan tukenmis, bu-

lunan bu eseri ancak §imdi yeniden basabildigimiz icin cidden

miiteessiriz.

Bu arada, §ayan-i gukran olan bir husus da var: Bflyiik bir

mazlumun nurani sahsiyycti ile birlikte deh§etli bir zulmii de

gun i§igma cikaran eserimiz, bir cok ba§ka jahsiyyetlerin de

bu mes'cleye el atmalanna sebep olmus. ve boylece -adeta—

bir Ali §ukrii Bey modasi ortaya cjkmis. bulumnaktadir. Bu

modamn furyasmda -bir ncvi- «ucuz kahramanlik»

sayilabilecek sflrette eserimizin adi anilmaksizm -intihal mah-

sulii- kopyalan ortaya ciSunrssa da biz, merhuina karsr uyanan

alakamn sumullenmesinden dolayi, yine de memnunuz!

Bizi asil memnun eden husus, Hasan Mezarci

kardesjmizin bir milletvekili sifati ile mes'eleyi T.B.M. Mec-

lisi'ne bir «Arastirma Takriri» ile intikal ettirmis. olmasidir.

Heniiz sirasi ge'lip ele alinmamis. olsa bile, Ali §iikrii Bey'in

vefatmdan tarn yetmis. yil soma gerceklesra su gelisme Tiirk

fikir hayati bakimindan iizerine parmak basilacak ehemmiyetli

bir noktadir. Eserin bu basrmma Hasan Mezarci'mn

tejebbiisu ile ilgili kisa bir bilgi dercedilmistir. Gerci Hasan

Mezarci Bey'in 24 Arahk 1995 Umflmi Secimleri'nde tekrar

Page 6: Ali Şükrü Bey

milletvekili sedlemcmis olmasmdan dolayi O'nun Ali §iikrii

IScy'Ic alakali «AragUrma Anergasia (lakriri) de kadiik

olrnu.j bulunmaktadir. Fakat ne gam!. Bu kadan da yeterl.

Esasen kim fikip da bu cinayetin fail-i liakikisindcn aesap so-

rabilecek ki... Merhumua bizzat iffide etmi§ oldugu iizerc

«muddei, tarih ve vatandir!..» Elverir ki hesap soraoak gartfar

tahakkuk etsin! GiSriJnUse gore gflnler de uzak degil!..

Eseri. yoniclen basarken O'na herhangi bir ilfivede bu-luninak ihliyacim hissetmedik. Zira mevzuunda, -bir 90k tak-

lidine ragmen- yine de «ilk ve tek» kalan eserimiz gayesine

ulasacak bir vasiftadir. Bunun birinci basmnndan bu yanagecon zaman, 511 gercegi isbata kfifi gclmigtir.

Kadir Misiroglu

Goztepc - ISTANBUL28 0cak 19%

MEyHUL KAHRAMANLAK SERiSININ

TAKDIMi

ir «ibretler metjherii: olan tarihin ehemrniyeti, icinde

vasadigimiz hddiselerin sebep ve neticeleri iiibariyle

daha berrak bir s&reile kavranmasina ve istikbalin emniyet

bahsedecek bir tarida istikametlendirilmesine ya-

ramasindandir. Tiirkiyemizde onull, ihlimal bu rolii oy-

namastm istemeyenler, vukuati kasden ve adeta girift bir bit-

mece haline getirmislerdir. Garipiir ki, binlerce ytttik milli

mrihimizin en karanhk ve tanpk devresini; vesaikm son de-

recede ai oldugu eski ve uzak baslangic lamanlan degil de,

son ytiz ydhk kmm teskil emektedir.

Hakikaten «yakin tarih* dedigimiz bu devrenin

gerceklerim orten sis perdesi, kesafet bahmmdan bir

baskasiyla kiyas bile edilemez. Ustelik -kolayca tahmm oiii-

ndcagi gift/- bu devrin hddiselerine aid olmak mere sahip bu-

lundugumuz vesdik, basket devirlere nriiteallik olanlardan pek

gok fazladir. Buna bakarak, yakin tarihimiz hakkmdaki su

hiikmiimiizde bir mubaldga payi vehmedecek olanlar, mevcud

vesaikm evsqfi He bu devrin hususiyerferini hakhyle bil-

Page 7: Ali Şükrü Bey

10 KADlR MISIROGLU

meyenlerdir. Boylelerinin gdriisleri gayet kisa olup Turk ta-

rihinin son asnm dolduran hddiselerin dehsetinden ha-

berslzdirler. Bunlar, bayram nutuklanmn satafath, fakat cogu

kere gerceklerden umk few muhtevast He sartlandlrit-

mislardtr.

Aralartnda, ekscriya bulunduklart mevkiden aldiklan ce-

saretle kendilerini yakm tarihimizin gergekierine vdhf (!...)

zannedenler bile mevcuddw. Halbuki, onlar icin buna ddela

imkdn yok gibidir. Zira bu devrenin gercekleri, kasden uy-

durulmus ve resmen yaydmis yalanlarla dylesine bashrrfmak

istenmis ve bunlar, bir takim silisi zekdlarla ceberrM kuv-

vetlerin musterek fadliyeti, sonunda o olcude lantnamaz bir

hale gelmistir ki, isin icinden degil bdylclerinin, gerqekten

mutehassis olanlarm bile cikmasi oldukca giiqlesmisiir. Nasil

olmasin ki; bu hddiselerin en on saftaki arnil ve fdtlleri bile

fogu kere yalan yazip, yalan soylemislerdir. Bilhassa

hcittratlarda, aym vak'alara did oimak iizere birbhierinden ha-

bersizce yazip soyledikleri karstlasttrddtginda bu gerqek,

apaqik bir surelte ortaya qtkmaktadtr.

Bu durum, yakm tanhle ugrasanlan ihdta eden guqliik ve

imkdnsizligt -tereddude mahal birakmayacak bir sekilde-

gostermekiedir. Ancak bu keyfiyetin sebebi sadece ves&ikin

gergekteri tam-ifedcn bir muhteva He tasni edilmis olmasmdandogmamaktadtr. Buna bir de hak ve hakikat dsiktnm vicdan ve

suurunu bunalian «kanuni mdniler» Have olunmahdir.

Herkesin kolayca kabul edecegi bir hums varsa o da sudur

Id, bugiin Tiirkiye'mizde bir lakim gerqeklerin kurculanmasi

yasaktir. Agtr cezdt miieyyidelerle bir nevi «memnii meyva»haline getirilmek istenen bu gerceklerin hemen hemen tamami,

yakm larihimize diddir. Peki ama bilhassa yakm tarihin

AU§0KRUBEY 11

gerqeklerinden bu olcude nicin qekinilmektedirV Iste

mes'elenin asd ehemmiyetli olan noktasi da burasidir. Ka-

naatimhce bu sualin -aslinda- pek uzun ve derin olan cevabi,

boyle bir takdimin qok mahdud hacmi icinde siiylece tek bir

ciimle He hul&sa edilebilir: §u son asir icinde milletce rndruz

kaldtgimtz ve tarihimizde benzerine ender rastlanan derin

fikri, iqtimdi ve siyasi tahawiillerin heniiz siikunet bulmamis

yard temddi halinde olmalan ve mustakbel hakkinda, bunlann

amilleri gibi muk&kib ve murevviclerinin de vicdan ve

suurlarmt koklii bir endisenin doldurmus bulunmasidlr.

Aslinda, yakm tarih gerqeklerini kalm sum iqine alan bir

cok cezai mueyyidenin vaz'min temel sebebi olan bu endiseyi

pek de yersiz saymamak gerektir. Zira inkdrt gayri kabildir ki;

bir tarafian ictimdi bunyemize sokulan yeni uslttb ve unsurlar,

kendisini yiprattp asmdiran bir takim aksulamellere sebep ol-

makta, diger tarafian da otoritesini (sullastni) fevkaldde ahval

ve sartlardan alan liderlerden uzaklasddtkqa, eski usul ve

esaslann vaktiyle bastmlmis bulunan mukavemeti hergiin

biraz daha artmaktadtr. Bu gercegi, qoktan beri karsi karstya

bulunan hldmci ve garbct cephelerden her ikisine birder,'did

olmak iizere, en guzel bir surette ifddeye rnedar olacak yeni bir

misal, bizzat iizerimizde lecelli etmis bulunmaktadtr

.

Gcrgekten suf yalan tarihle ugrasmaimz yiiziinden -eskiden

bastmtza gelmis olanlar bir yana- son bir yd zarfmda

hakkmnzda yiiz yildan ziyade hapsi mustelzim yirmiden fazla

davd aqilmts bulunmaktadtr. Bu durum iki cephe arastndaki

gergmligin siddetini h&lci tie olcude muhafaza ettigini aqtkqa

gbstermekledir.

Buna ragmen, tarihin yukanda isaret etmis bulundugumuz,

ibretlerle ikaz fonksiyonunun (vazifesinin) -bilhassa giinii-

Page 8: Ali Şükrü Bey

12 KADIR MISIROGLU

mUzdeki- luzum ve ehemmiyetinden dolayi, olmyuculanmizm

biiyiik dlgtide dikkat ve aldkakirim gekecegine inandigmuz yeni

bir seriye basltyoruz. Bu seride -isaret citigimiz tehlike ve

imlcdnsizbklara ragmen- yakm tarihimizi kurcaiamaktan ve

onun sinesine gdmiilen gergeklerden hie olmazsa bir kismim

-daha fazla gecikmeye mahal birakmadan- gun istgina

gikarmaya gahsmaktan nefsimizi men edemedik. Zim, ken-

dimizi bu gibi mevzularda, intanll genglerimize kat'lji vicdanen

borclu hisseimekieyi?. unanli genglenmiz ki, gmsttkten

miicddelede tarih suuru He teghiz ediknedikge matlup oian rae-

ticeye asla yaklasamayacaklardir. Onlara yakm Hirihimizin,

hak ve hakikati terenniim etmis olmalarmdan dolayi zulumlere

mfiruz kalmis bir kac kahraman simasmi tanitmaya

kalktsmaktan maksadimiz, giri§tikleri miicadelede yuiumeye

mecbur bulunduklan yollan tarihin «ibret isiklan» He biraz

olsun aydmlatmaya gahsmaktan ibarcttir.

Bu sen He matlubumuz olan neticelerden bir digerl de bazi

kimselerin btedenberi giyabunizda «kimseyi begenmedigimiz?

yolunda yapageldikleri propaganda ve sihsi bir ilhanun fiilen

cevaplandmlmis olmasidtr. Hakikatcn mesgul bulundugumuz

yakm tarih mevzulan ieinde ele aldigumz pek c.ok $ahsiyet

hakkmda menfi bir laymet hiikmiine yer verdigimiz dogrudur.

Ancak bunch bir kasit arayanlar, iyi niyetten mahrum kim-

selerdir Zira hidm'ui biitiin tarihi boyunca ugradigi en biiyiik

kayiplarm ve yedigi en dehsetli darbelerin iekdsiif eltigi devre,

bizim yakm tarihimiz olduguna gore, hie zan ve tahmin ohm-

dugu gibi bu devrenin ricdli arasmda bir cok musbet sahsiyet

bultmsaydi, vukuatm akisi ve gehresi bbyie mi gerceklesirdi?/

Bunu hesap edemeyenler ya selimmuhakeme veyahiid da iyi

niyetten mahrum kimseier degil midirler?!

ALi?UKRi;BEY 13

Demek ki yakm tarih rkalinin ekscriyetle menfi. olmast

yiiziihdendir ki; bir laknn menfi kiymet hiikumleri sirf

ga-ge.kle.rin peptide kosan kalemimizde ma'kes bulmakla ve bu

da hakktmtzda boyle ithamlara zemin teskll etmektedir. Bu

ithami dillcrine dotayanlarm bir ham, izhar eyledigmuz ka-

naatlerin afdkiliginden (objektifliginden) jUphe edilmesini

sagtamak re binnelice imanli Turk gengligi iizerindeki -vesile-i

ifliharumz olan- tesirimizi za'afa ugratmak gdyesini

gulmektedirler. Boylelerine bu seride. yaymkmacak olan eser-

ler agikga gO.sterecektir lei;yakm tarih ricali arasmda bizim de

begenip sevdiklerimiz varmis. Ancak bunlann pek cok

olmadigi ve haklannda gergegin soylenmesinin pek giic bu-

lundugu da esefte miisahede ediiecektir. Ostelik nurani si-

malan iizerine resmen gekilmis bulunan siyah sail kahhrmaya

gahsacagumz bu «megul kahramanlar» etrafmdaki

gercekleri. biitiin vuzuhu He onaya koymaya fiili ve kamini

imkdnlarm pek de miisdid olmadigi herkesce azgok takdir edi-

lebilir bir keyfiyetrir. Hakikalen bunlar hakkmdaki vesikalar

son dereeede az oldugu gibi, mevcudlarm pek gogu da itimada

s&yan degildir. Diger taraftan bunlar etrafmdaki gerqeklerin

ortaya konulmasi -tersine bir netice He- bir takim tabulara do-

kunacagi ve bunlann bagblanm alabildigine tedirgin edeceg'i

cihetle bir bela girdabma dalmaktan farksizdir

.

is bu takdime son verirken su hususu da belirtelim ki, yakm

tarihimizin meghulleri, bu seride ele ahnacak gerceklere

miinhasir samlmamahdir. Daha dogmsu biz, topyek&n meghul

sayilmasi bile miimkiin olan yakm larihimizden, mes'elelerin

anlastlmasina yanyacak bir luig nirengi sahsiyeti ele almakla

iktifa ediyoruz. Zira bu devrenin biitiin gergeklerini meghul ol-

maktan gikarmak, ferdleri pek gok asan agir ve kiilfetli bir.

istir. Bunu her gun biraz daha hakka meyleden yakm gelecegin

Page 9: Ali Şükrü Bey

14 KADIR MISIROGI.U

re.smt guclerinden hekkyerek, $imdilik miicerred hakikat sev-

gisi meyiimizi -butiin okuyucularmuzla birlikte- bir nebze de

olsa tahmin edecek olan ncsriyaumiza baghyoruz.

Gayret bizden, tevkif hafiz-i hakiki olan Cenab-i Al~

lahtandir!...

Kadir Misiraglu

28 0cakl977

BEYLERBEYi/iSTANBUI.

BIRINCI BOLUM

' AU §UKRU BEY'IN

§AHSIYETi

Sohbetlerimize i§tirak eden veya konferanslanmizi din-

leyenler 90k iyi bilirler ki, bizim icin «yakm tarihimizin

en kahraman simasi* AH giikrii Bey merhumdur. Bunu,

defaetle ifade etmi§ bulunmaktayiz. O'nun jahsiyyet ve fi-

kirleri hakkmda bu eserde yazdiklanmrz veya -daha emin bir

ifade He- yazabildiklerimiz bu hiikmiimiizde ne derecede isa-

bet bulundugunu ortaya koyacak ve kanaatimizce, goru§ii-

miizun -hie olmazsa- din ve tarih §ufiruna bagh oku-

yuculannuz tarafmdan aynen ve tereddudsuzce kabulii ne-

ticesini doguracaktir. Zira bu mes'eleyi ele ahstaki miyanmiz,

asla enfiisi (siibjektif) degildir. Gerci, 12 Martian soma, son

derecede anormal .^artlar altmda goturuldugumuz ve

muhakeme edildigimiz Eskijehir Askert Mahkemesi ku-

lislerinde «Ali §ukru Bey raerhumla aramizda bir akrabahk

bulundugu, M. Kcmal Pa§a'ya, O'nun feci bir surette

olduriilmesi hldisesinin amili veya methaldan bulundugu icin

dusmanlik gttttugUmuzs tarzmda bir soylcnti dola§mr|tl.

ihtimal aym men§eden yayilmis olmak iizere, bu §ayia\

Page 10: Ali Şükrü Bey

16 KADlRMISIROGLU

bilahare ba§ka muhitlerde de kul.agmuza palmmi^te. Isle, busebepte, juracikta bilvesile ifade etmek istiyomz ki; Ali

§iikrii Bey merhumla ararmzda hie bit kan bagi mevcuddegildir. Once bizim de, O'nu geyitli vesilcrle Lamtma is-

tikamclindeki konusmalanmizdan vc gahsiyetme atlettigimiz

ehemmiyclten galat olai'ak ortaya ciktigmi sandiginnz bu

§ayiS, « Ali §()krii Mes'elesi» euafuidaki goriijjfimUzii

kuciUtrnck ve basit sebeplcre baglamak istikamelindeki kasdi

bir tcmayiiliin eseridir. Boyle bir gahsflik vc hissiliklc

alakamiz olmadigim ve olaniayacagmi anlamak icin, yakin

larih mevzulanm ele fllisrmizdaki usfll ve esaslan sathi bir

surette de olsa kavramaya medar olmak iizere te'liflovimizden

herhangi binni §6ylece bir karijtirmak kafi rken, bu olciidc

yayilan .511 sayianm kasrddan baska bir amile hamledilmesi

imkanim gbremiyoruz.

Ali Stikrii Hey merhumla aramizdaki -cger O'nu bu blcudc

davii haline getirmeye sebep te|kil etmesi kabul cdilebilirsc-

Sildece bir hem§ehrilik bagi mevcuttur, kadar... Fakat,

numen-daha dogrusu- dava baklmmdan -zaman ve zeminemtitcallik teferruat bir yana- hi? jflphesiz ayniyyet de-

reccsinde bir f'ikir akrabahgimiz mevcuddur. Bu yiizdendir ki;

gbz num, emek mahsulii ilk te'lif'imizi de «MillT Mucftdele

tarihimizin aziz §ehidi, biiyiik mukaddesatci, Trabzonmeb'usu Ali §iikru Bey'in necip hatirasina...»

1

diyerek

O'na ithaf etmi$izdir. Bugiin de, O'uun hakkindaki gercegin

izh& vc ifadesinin yine jnSciz kalemimizc nasip olmasmdandolayi iftihai- ederiz. Davamizm bu, dtinkii mumessil ve

mudafiinin snf fikirleri yu'ziinden mlruz kaldigi magduriyet ve

mazlumiyeti ortaya koyarak, O'nun jahsiyet ve fikirleri

uzemideki csrar perdesim kaldnma firsatmi verdigi rein.

Cenab-i Hakka hamd-u scnalar olsunl...

- Bkz: Kailir MISIROGLU Lowin Zirfer mi, Hezimel rai? Isianbul 1964

Ali §iikrti Hey merhum Donanma-yi OsmSnf Maitvenet-i Milliye Cemiyeii

• Reis-i SSnisi iketi bahtiye Qniformasi ile

Page 11: Ali Şükrü Bey

18 KADIR MISiROGl.U

livel, yakin tarihimizin en kahraman stmllanndan biri olan

ve BfiyiiJc Millet Meclisi'nin Birinci Devresinde «Trabzonmeb usu» sifauyla vazifc gormekte iken -hie gfiphestz 1>

kirierinden dolayi- feci bir suikasde kurban giden Ali Siikrti

Bey, Trabzonlu olup 1844 yilinda Vakfikebir'e bagli §avli

Nahiycsi'nde dogmu§tur. Babasi mutekaid Bahriye kolagasi

(6nyiizba§i yahud kidemli yuzba§i) Haci Hafiz Ahmed Kap-

tan'dir. Aileleri mahallcn «Rci.sogullan» namiyla meshiirdur.

Astl meslegi itibariyle bahriye zabiti olan Ali §iikru Bey,

kardefi Sevket (Doruker) Bey'le birlikte Heybeli Ada'daki

Bahriye Mektebi'ne kaydolmus., burasmi 1319 (1904) se-

nesinde bilirerek Bahriye Erkan-i Harb zabiti (Deniz KurmaySubayi) olarak orduya kat.lmi§tir.

§ahsiyel ve faaliyetleriyic daha gene ya§tan itibSren dik-

katleri cekmeye ba§layan Ali Siikrii Bey'i 1325 (1909) yihnda

kurulan «Donanma-yi Osmani Muavonct-i Milliye Ce-

miyeti»nin kuruculan arasmda gbrmekteyiz. Kisaca «Do-nanma Cemiyeti» denilen ve Ali §ukru Bey'in reis-i sanili-

gini (ikinci reisligini) deruhte eyledigi bu cemlyctin gayesi o

gtine kadar ihmal edilmi§ bulunan donanmayi kuvvctlcndir-

mekti.

Gercekten, ikinci Me§rQtiyet'le birlikte basjayan haksiz

sovme ve yersiz bvme kampanyasi icinde bu «donanmayiihmal etme mcs'elesi»nden dolayi da Sultan Abdiilhamid

Han merhum icin sbylenmedik laf birakilmamisti. Fakat, bu-

rada bir istidrat kabilinden if'ade etmek' istenz ki; donanmayi

atil birakan Sultan Abdiilhamid Han'i bundan dolayi kmamakdogru degildir. Zirtt, O selefi Sultan Abdulaziz merhumunba§ma getenleri ve 93 Harbi denilen TUrk-Rus Harbi'ni

gordukten soma mevcudordu ile basauli bir harb yapmanmimkansizligim kavrami§ ve' siya.setini dahiyanc bir . surette

sulhu ayakta tutmak esasi uzerinc planlamu§ti. Bu yiizden donanma gibi modasi stir'atle geccn gemilerden tesekkiil eden

AI.i?0KRUBEY 19

bir askeri varliga para gbmmek yerine, millellerarasi thtilaflan

dikkalle takip ve hatta cogu kere de tabrik yoluna giderek

«muvazene-yi d(ivel» yam devletlerarast muvazeneden

istifade sfiretiylc ayakta kalma yolunu tulmusm. Zamam icin

en yerinde bir hareket olan bu tavn begenmeyenlerin do-

nanmayi daha once «diinya ikinciligi» seviyesine yukselt-

mi§bulunan Sultan Aziz'i takdir etmelcri gerekmez nuydi? Ne

gezerL Bilakis O'nuri, hayatina kiyanlar ile Sultan Ab-

diilhamid Han'in imianzlan arasinda tam bir fikri beraberhk

mevcuttur. Gerci Sultan Abdulaziz Han'in donanmaya ehem-

miyet vermesi ve bu ugurda agir masraf ve kiilfetlen lhtiyar

cylemesi de kinanamaz. ZM, Kinm'l Rusya'dan gen almaya

hazirlanan o buyiik hiikiimdSrin bu'harekcti de devrimn

sartlan ve takib ettigi siySsetin bir icabiydi.

Hemeyse; fu bir gcicekti ki; 1909 yilma gelindiginde Os-

manli Donanmasi 90k zayjf bir durumdaydi. Ufukta beliren teh-

likcler sebebiyle de bunu takviyesi icab ediyordu. X§te bu se-

bcpledir ki; halkin da genis olciide yardim ve alakasnu

saglamak maksadiyle «Donanma-yi Osmini Muavcnet-i

Milliye Cemiyeti» ivdiyla bir cemiyet kurulmujtu. O zaraaa

Tiirk babriyesinde birijok yUksek rutbeli §ahsiyetler bu-

lundugu halde, Ali Sukrii Bey merhumun bu cemiyete ikinci

reis secilmesi O'nun |ahsiyet ve dirayetiyle etrafta uyandir-

digi ala'ka ve tevecciihii tek ba§ma ispat eden bir keyfryettir.

Donanma Cemiyeti «Donanma» adiyla bir mecmua

?ikarmi§tir.Bu mecmuada, acilan yardim kampanyasina

i§tirak edenleri gosterir uzun uzun listeler yaymlanmistir.

Toplanan paralalia bazr gemiler' satin almmis ve ba ?ka bir

eserimizde izah etmis oldugumuz uzere bakiye yiizbmierce

2^ Daeclaki cobimma kadar biitiln bir millctin i5lirakiy)etoplanan bu psi-

ralarm buvtik bir k.smi yine Illihatalann bccmksizlig. iuzlindeo hoba edii-

mbtir. HakikateD, bilthare ortaya cikan Balkan Harb. torn, donanma

itibariyle komsulariraKtlan gcri bir durlimda buluBMnlKKl ao. nel.calc.rn.

Page 12: Ali Şükrü Bey

20 KADIR MISIROGUJ

lira da bilahare Mill! Miicadelede' kullanilmak tlzere Sultan

Vahideddin merhumim emriyle M. Kcmal Pas/a'ya verilmijtir.

Ali Siikrii Bey'in dirSyel ve- cesaTeline, nSfiz $ahsiyetine

ragmen, ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne girmemesi, ilzerinde

durulacak son derecedc ehemniiyctli bir noktadir. Zira, a

siralarda Ittihad-u Terakki daha ziyade askerleri safina

cekmek gayretleri giittiigundeii zabitjcr icin ittihat ve Terakkimcnsubu olmalc hatta mason locasina dahi girmck tabi! ad-

dcdilmekteydi. Buna ragmen istikamet sahibi ve gayel dindar

bir insan olan Ali Siikiii Bey, kotiilukleri ortaya crktiklan

sonra dcgil baglangictan b'eri ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne

girmcmis, ve bunu kendi sahsiyel ve fikirleriyle bagda§tira-

madigi icin daima mUstakil kalabilmis.tir.

Ordunun biiyiik olciide siyasetin icine itilmesi ve si-

yonizroin hakim oldugu ittihad ve Terakki'nin burada ken-

dinden olmayam barindirmak istememesi iizerine 90k sevdigi

askerlikten istifa eden Ali Siikrii Bey, yine de mcslegiyle

alakasmi kesmemistir. Donanma Cemiyeti tarafrndan almmakistencn nakliye gemiicri icin Liverpool'a gondcrilmis.

olniasmdan istjfadeyle tngiltere'de deniz hukuku tetkikal ve

tahsili ile me;gul olnius., meshur Deniz Hukuku Profesorii

Zibel'den iiususi surette derslcr almistir.

Bu gemi miibayaa isi yiizunden epey bir miiddet Li-

verpool'da kalan Ali Siikrii Bey siyasT mahfillere de girip

gozler online koymuj, bu sebeple fukara hulk Donanma Cemiyeli'ne yardimhususunda biibirleriyle iidela yan§a ginnislercH. Toplanan paralalia

Ingiltere'ye ismarianan gemilerin bedelleri lamilmcn odenmi^. I'akat gemilerteslim atinmadan Birinci Cihan Haibinc d8bij ol'uflmu$ bulondugundan,iugiliz HLikumetinden bedelini aldig] gcmileri teslim etmemesi gibi bir

emrivaki ile ka^ila§ilmi.sij]\ ingilleve ile aramizda nuinazaal] olan bu du-nima son vermek ve milktin disittderi tiniagmdan artirarak Donanma Cc-nuyetme hediyc eyledigi iTiilyoiilan Lngiltere'ye bagizlamak da Eon devrinsahte kaltiamanjanndan inonij'niin, Lozan'daki marifetlerinden binotaujlur. (Ekz: Kadir MISIROGUJ, - Lozan Zafer mi. Hczimel mi? C. 11,

sh, 496).

ALI 5OKRU BEY 21

cikarak oralarda Tiirk dostluk ve hayranligmi uyandirmaga

muvafi'ak olmugtur. Bu seneler, italyanlar'in Trablusgarb'a

cikarnia yaparak burasim i?gale kalki§tigi devreye rast-

lamisti. Tiirkiye'nin hicbir propaganda vasitasi olmadigmdan

Italyanlar, Avrupa efkar-i umumiyesini aleyhimize jevirmek

icin her tarafta nesriyat yaptiriyorlardi. Ali Siikrii Bey bu-

lundugu mintikada nesredilen «Livcrpool Times» ga-

zetesiyle tesrik-i mesai cderek italyan iddia ve iftiralanna

niuteselsil makalclerle cevaplar nc§retmif ve hadiselerin

gercek vecheleri Uzerinde ingiliz efkai-i umurniyesinin

yaniltilmasmi onlemi§tir. O derecede ki; italyanlar kcndisini

imzasiz tchdid mektuplanyla tfciz etmeye baslamijlaidir.

Bu'nun iizerine elindeki delillerle Liverpool zabitasma

mtlracaat eden merhum, onlann yardrmlan sayesinde hifbir

lehlikeye maruz kalmadan italyanlar'in aleyhimizdeki

nesriyatlarmi cevaplandrrmaya devam etmijtir.

Bilahare yurda dcinen Ali Siikrii Bey, siyasf hayata atllmi?

ve bu sahada metin ahlaki, medeni cesareti ve §iiurlu mu-

hafazakarligi ile kisa zamanda terrrflyllz etmistir. !§te O'nun

sahsiyyct ve dirayetinin asrl tezahurii, bu sahada ve zik-

rettigimiz vasiflarla olmustur. Bu hiiviyetiyle bir devre ve

onun hakimlerine ters dustiiglj icin Ali §iikrii Bey hakkmda

k aynaklanmizin yogu meskuttur.

Bunlarm ba§inda M. Kemal Pasa'run meshur Nutkunu zik-

rcdebiliriz. Hakikaten onu okuyanlar, mefhur Sakalli Nu-

icddin Paja'nm Bursa'da meb'us scyimlerine mustakil olarak

girmesi dolayisiyle ne§rettigi beyanname mahiyetindeki pro-

paganda bro^iirune kar§i serdedilen sayfalar dolusu cevabi

iniitalaaya kadar pek cok teferruata rastlayabilecekleri halde,

Ali §iikru Bey merhumun feci bir suikaste maruz kahsi ha-

tlisesinden bir tek kelime ile dahi bahsedilmemi§ oldugunu

liayretle gbrurlcr. Yakin larih vukuati iyin «.tarih mnhgke-

inesi» anunde ifSde ve beyanda bulumriasi gereken sahsi-

{

,

Page 13: Ali Şükrü Bey

22 KADIR MIS1R0GLU

yetlerin basjnda gelen M. Kemal Paga'nin kaleminden (!)

cikan Nutuk gibi bir eserde normal secim bcyann&mesindcn'

ibaret ohm Nureddin Pa§a'nm bu broguriinc on iki sahifelik bir

ccvap veriimesi, dikkat 9ckici degil midir'?! Bunun, bro§Urdeki

«izmir Fatihi, Karahisar ve Dumlupinar Muharebeleri

Galibi Gazi Nureddin Pa§a Bazretleri'nin terceme-i

htli» ibSresinin kapaga dereedilmi§ olmasmdan dogan bir

aksiilamel ©sen oldugu Nutk'un 443. sahifesindeki asab! ce-

vaplardan sarahaten anJagUmaktadir. Hie kimse, Ali $ukru

vak'asinui, M. Kemal Paga'yi Nureddin Paga'mn secim be-

yannamesi iizcrmc «tzmir Fatihi. .» ibaresini kondurmasm-

dan tfafca az alakadar ve hatta tedirgin ettigini soyleyemez

ya!. O halde, Nutk'un Ali §ukrii Bey'in sahsiyeti ve ha-

zin akibcti . hakkmdaki siikutu asla tabii addediiemez!..

Esascn baska kayuaklarda ycr alan tf&deler bu sulkasdin, re-

isinden en gayn faal azasma kadar biitun bir meclisi nasil te-

dirgin ettigini ve hcyacana bogdugunu gostermektedir. Ha-

disenin tafsilfitina girdigimiz sirada akscttireeegimiz Mcchs

zabitlan5bile bu clurumu acikca gostermektedir.

M. Kemal Paga'mn «Maraz-i hacette (gerektiginde

sukflt cevaptir» kaidesinin i§igi altmda degerlendirilmesi

icab eden. bu son derecede mSnidar siikutuna ragmen yine

Inonii ileri.de temas edecegimiz iizere hatiralarmda Ali §iikru

Bey'in hie olmazsa, miraz kaldigi suikastden tahrifkar bir

tislub ve yanh§ kiymet hukumlcriyle de olsa bahsetmekten ic-

tinab etmeml§tir.

3- Bkz: M. Kemal Pasa - Nutuk, Ankara 1927 sh. 442 vd.

4- Meselii Bkz: Dr. Kiza Nur - Hayat ve Halinilim sh. 1 170 vd. - Deride

lemas ediiecek olan Ali Fuad Cebesoy'un (Istanbul 1957) Hatiralan'nm

gerek Lozan niiizakereleiine aid kisimlari ve gerekse «Ali §ukrii Bey'in

sehadeli» serJevhali (sh. 259 vd.) kisimdan ilibaren yer alan mufassal ifa-

dclcr - Aynca indnii'nUii hatmUari (Ulus Gazetesi'nde 1968 yilinda

yaymlanaii kisim) - v.s.-

5- Bkz: Zabit Ceridcsi (ilk lenib) C. 28. sh. 215 vd.

ALiSUKRUBEY 23

Hakikaten Inonii 1968 senesinde Ulus Gazetesi'nde nes-

redilen hatiralarmda bir ara AH giikrii Bey Vak'asma da

temas etmis., hadiseyi gimdiye kadar hemen hemen biitiin

resmj agizlarda gdruldugu" §ekilde muharref bit surettc takdim

etmckle beraber merhumun gahsiyeti hakkmda §u beyanda da

bul.unabi.lmi§tir:

« Ali gukrii Bey, Meclisin en sert bir iiyesi ve

ozellikle Atatiirk'e kar§i son derece insafsiz ve kmciifadeler ve hareketlei'le muhalefct eden bir unsuru

idi..8

Hu umflmi miilahazalardan soma sunn soyleyebiliriz ki, o

dsvrin hadiselerini elc alan tahlihl eserler veya hatiratlardan

cogu, bu miihim vak'aya temas etmektcn kendilerini miis-

tagnt addedememi§lerdir. Ustelik, boylelcrinin ekseriyeti, Ali

giikrii Bey'in imanli diinyasina yabanci kimselerdir. Bunlardan

son derece dikkat cekici bir misal verelim.

M. Kemal Pa§a'yi putla§tirmakta en cok emegi

gefenlerden biii de Ismail Habib Sevuk'tiir. O'nun en Mi dal-

kavuk vayeieriyle leMleb olan bir eserinde Ali §«krii Bey'in

o din §tihsiyyetini aksettiren ve hem de O'nu M. Kemal Pa§a

ile ciddi bir catisma arunda tasvir eden §u satirlara tesSdiif et-

mekteyiz:

«... Sahnc biitiin canhiigiyla oldugu gibi gdziimiin oniinde-

dir. BUyuk zaferden birkac ayonce, Malta donii§unden sonra

Fethi Bey'in yeni Dahiliye Vekili oldugu zamandi. Trabzon'a

askeri bir kumandan vali vekili tayin edilmis. ikinci Grup

O'nun harekati hakkmda Dahiliye Vekiii'nden istizahta bu-

lunuyor. Mes'elenin dts] hicten gibi, fakat ici...

icra Vekilleri Hey'etine birkac vekil intihab ettirecek kadar

-ciinkii o zaman vekiller teker teker Meclis tarafmdaii secilirdi-

6- Bk/.; incinti'niin Ulus Ca/elesi'iide 1968 yilinda teftika edilen htttralan.

7- Ismail Habib - Ataturk Isin, istanbul 1935 sh. 64 vd.

Page 14: Ali Şükrü Bey

24 KADJR MIS1R0GLU

hemmiyctlcri arlan ikinci grupcular, vfili vekiii isinl vesile ya-parafc, biitiin kuvvctleriylo hukCimeti, daha dogrusu hiikiimetin

avkasindaki §efi sarsmaga cahgtyorlar, O giinkii heyecanra tadini

hfda urmtamam. Meclisin nadir gdrUnUr, fevkalade grinlcrinden

biri. Milzakere o kadar heyecanli ki, herkes yemegi filan unut-

117115, gccenin onu oldugu halde, hanl hard miinakasaya devanlediyor. Degl nicb'uslardan, dcgil bizim gibi gazetedlerden, se-

yircilcrden bile Meclisi terkeden yok. Kiirsii durraadan iglemek-tedir. Ruhlar, telleri gergiu rubablar halindc hassasla§nus, asabJelektrikle dolu, calkanlili birhava icindeyiz.

• Ali §iikru Mcrbum'uii miiruz kaldigj 1'eci siiikasl hadjsesimfcn sbnracesedinin bulunmasi iizerinc o zaman kcndisinin Atikaia'cla cikanmiku

hulUKtajsu «Tan» gazelesmin 2 Nisan 1923 larihli vc 63 saydl DtanHndlnesredilen en son resmi...

ALi SGkrO bey

istizShi Trabzon meb'usu sifatile -Biiyiik zaferden epeycc

soma Topal, Osman suikasdine kurban giden- mental AH

§tikrii idare ctmektedir. Dolgunca endamli, genis. omuzlu,

ablak ve pembo yiiziinde kuraral biyiklannin giirbflzluguyle

sempatik bir cehre tasiyan hatib, iyi kurulmus, bir parlamento

tlbiyesi ijinde bol, kolay ve dalgali konusuyor. Miizakerelerin

son safhalan Ali §iikru ile Fethi Bey arasinda mitativebeli bit

diiello halini aldi,

Meb'us heyecanli saldirdikca Vekil de hie istifini bozmadan

tok 10k ve sogukkanh cevab veriyor. Meb'usta ugultulu

hiicum, Vckilde heykel rukudeti. Fethi IScy saatlerce kimbilir

ka9 defa kiirsiiye cikip kac defa ktettden indi. Hep aym sabir.

Bir zone asabilestigi yok. Hep lenfavi ilidal. Eger

«Efendiler, ben daha yeni vekil oldum, mcs'ul tutulamam!...»

deyiverirse §ip diye kendini kurtaracak. Fakat demedi, de-

miyor ve belki demiyecek de.

Fethi Bey kimbilir kacinci defa kiirsiiye cikmaga

hazirlanirken ve Ali $iikrii henliz kiirsiideyken birdenbire bir

I3v patiarnis gibi GSzi'nm sesi duyuklu: '

«-Reis Bey, siiz isterim!» Gazi Meclis'te cok defa, kapi-

dan girince sol tarafta bulunan Diyab Aga'nm yamnda oturur-

du. Diyab Aga seksenlik, uzun ve siit gibi beyaz sakalb, oku-

ma yazinasi olmayan, fakat Ggzi'ye hep «Kurban olam Pa-

sam!» diye hitabi itiyad edinmis, iyi yiirekli bir Sark meb'u-

suydu. §ef yimdi gene O'nun yamnda apansiz ayaga kalkmrs:

«- Reis bey, soz isterim!..» diyor. Belli, saallerdir,

mes'uliyeti kendinden alip §efe kadar goturtmemek icin ar-

kada§i Fethi Bey'in gosterdigi lahammtile artik kendisi ra-

hammiil edemez hale gelmislir.

Onun an? bit infiiakla «S6z isterim!..» diye ayaga kalkmasi

Uzerine biitiin Meclis tarabmi durnraj bir kalb gibi sustn. git

yok- Baktim kiirstide duran Ali §iikriiniin yiizli sapsan. «Sdz.

isterim!..» diyen ses infiiakinda devam ediyor:'

Page 15: Ali Şükrü Bey

26 KADIR MIS1R0GLU

«- Dahiliye vekiii ycnidir. O'nu niye sikistinp duruyorlar?

Mes'eleyi ben bilirim, eger mes'uliyet varsa bana sorsunlar,

ben cevap verccegim!»

All §ukrii yumusflk ve sakin cevap vcriyor:

«- Meclis reisimizden istizah hakkimiz oldugunu bil-

miyordum ve saniyorclum ki, bdyle bir hakkimiz yoktur!»

Dogru, Meclis reisi deinek, fiilen devlet reisi demekti. Dev-

let reisinden istizah olunur rau? Aniden bunun farktna varan

§ef, o saklai gibi 9ikan sesiyle devam ediyor;

«-Yalniz Meclis Reisi degil, ayni zamanda Bajkuman-

danim; o sifatla istizah edebilirler!»

Yooo... Bu hi9 olmadi, Bakltm AH §ukrii'nun benzi yerine

gelmistir. Mantigm kendisinde oldugunu bi'lcn bir insan em-niyetiyle cevap veriyor:

«- Mes'ele askerlige Sid bir is. degil ki; Baskumandandanistizah edelim!»

§efteki infilak yeniden hizaya gelmi§ bir hamleyle giirledi:

«- Ne dcraek! tstizaha mevzu olan zat yiiksek riitbeli bir

askerdir. Ordunun serefli bir uzvu hakkinda soylenmedik soz

kalmadt. Bu kursiiden bimlari mi i§itecektik?»

Bu sefer verilecek cevap daha kolay, nitekim AH Jjiikru de

kolayca cevap veriyor:-

«- Biz O'nun harekati hakkindaki istizahi asker oldugu Lcin

degil, sif vali vekiii oldugu 19111 yapiyoruz.»

A... §ef oturuverdi.»8

lleride Meclis'teki mticadeleri tafsil edilirken bir 90k ben-

zerine rastlanacak olan bu vak'a hakkindaki §u dusmansatirlan, O'nun njfiz sahsiyyetini son derecede bariz bir

surette aksettirmiyor mu?!.

Ali §iikrii Bey'den ancak -belki de- tarafsiz gozukmek

alIsukrCbey 27

maksadiyla bahsetmck mecburiyetinde kalanlar, ne yazik ki,

-pek az istisnasiyla- O'nun maruz kaldigi siyasi cinfiyeti hem

mahiyeti ve hem de llilleri itibariyle. degistirmislerdir. Fakat

bunlann dost-diisman hepsinin de miijterck olan taxafi mer-

humun temiz karakteri, vatansever ve cesur sahsiyyetini

acik9a ifade etmeleridir. Bunlardan birka5 misal verelim.

'

Birinci devrc meb'iislanildan Zamir Bey (sonradan Damar

Ankoglu) Ali §iikru Bey'in fizikl ve manevt portresini s.6yle

cizmcktedir:

«- Trabzon Meb'usu Ali gukrii Bey Istanbul Meb'usan

Meciisi'ne 36 ya?mda ijtirak etmisd. Kendisi bahriye kurmay

binbasdigmdan mustaiT, iyi ingilizce bilir, ctine dolgun, uzun-

ca boylu, giizlcri miyop, kahn camh gozluk kullamr, 9enesi

biraz kisa, hafif elmacik kemikli, sert baki-sli, iffldesi diizgiin,

iyi konusan, soziinii dinleten, kendi bildiginden sasmayan bir

hatipti. Sosyal durumuna gelince, muhafazakar, hem de fazla

muhafazakar hatta mutaassipti. Cemiyet hayatimizda dcgi-

jikllge miitehammil olmayip kadmlanmizm cemiyet 19-mde va-

zife almalarma taraftar degildi. Bu hususta ilcri fikirh olan

Hamdullah Suphi (Antalya)'nin fikirlerini daima tenkid ve

muaheze ederdi. Hocalar ve muhafazakar meb'uslar iizerinde

itiban biiyitktu, Nefsinc itimadi vardi, iyi diisundiigiine

Inanmisti. Mecliste Men-i Miiskirat Kanunu bu zatin tek-

lifiyle kabul edilmijtir. Hukumeti tenkid etmekte daima on

safta gelir, kanaatlerini 9ekinmcden soylerdi. Times Ga-

zetesi'nden terciimeler yapar, bize taalluk edenleri kursuden

anlatirdi. Hiikumet lehinde konu§anlan dalkavuklukla lttiham

eder, ikinci defa meb'us sefilememek korkusundan boyle ha-

reket ettiklerini sohbet arasinda acik9a soylerdi. Cok gururu

vardi. Omiir boyunca Trabzon'dan meb'us secilecegini dairna

meb'us olai'ak Meelis'te bulunacagmi da soylerdi.

»

9

Inkilabci kalemsorlerin 9ogu, resmi goriisUo diimen su-

y- Damar Ankoglu - Haliralanm, Istanbul 1961, sh. 3

Page 16: Ali Şükrü Bey

ALiSOKRUBEY

1" 5

6 g 2

™* M •*>

yunda gitmenin sagladigi ten rahalim, hakikat sevgisme tcrcih

etmi$ olan kimselerdir. Bunlardan biri de Feridun Kan-

demlr'dir. Sirf iniinii'ye muhalefetinden dolayi cogu kere, biz-

den samlan Feridun Kandcmir!. Yakjn tarih mevzulanni, hi;

birinin derinligine inmeden ve gerccklere sfidik kalmadan cle

alan ve bu mesgaleyi bir nevi gecim vasitasi halinc getiren bu

zatm «SiyasI Cinfiyetler» isimli eserciginde en fazla Ali

.Viikrii Bcy'e ycr verilniistir. Fakat vaktiyle Yenigun Mcc-

muasinda, Enver Pasa'yi, M. Kemal adina takibe memflr bii

casus oldugunu ifadeden bile ictinab otmemis olan bu zat

daha ziyade meclis zabitlanm aktarmis. olmakla beraber,

5ayet kcndisine inanuabilir ise, Reccp Peker'in Ali Bey

hakkihda soylc dedigini nakletmektedir:

«- Qok lemiz, inert ve vatanpervcr bir arkadas!... Yalmz

sinirli!... Cbstumu kabina sigmryor!.. Tuhaf degil mi, Paja da

bu halini begeniyor, icinden geleni pervasizca bagm|i, sa-

mimiyeti!,, Kac defa, agzindan isjttim: «Hcrkes §iikrii Bey

gibi duftmcelerini, fikirlerini boyle pervasizca soylese, kim-

seden siiphe cdilemezdi...» dedigini. Hakikaten oyJ.e amraa,

gel de sen bunu kafasizlara anlat!.. Hcrifler evet efendimcilige

alismista. Herkesin de oyle olmasiiu istiyorlar. Olmadi mi,

vay hair, vay, kiifur hazn!.. Geeenlerde bana bile yaptilar..

Albiimler icin dorder fotograflarim istemi§tim. Getirmediler.

Israr edince, abuk sabuk cevaplar vererek miinakasaya

vardilar ve bu arada Pasa'nm emri var mi? dediler. Pasa'nrn bu

islerle alSkasi olmadigim soyledigim zaman da, bir anda,

uWelc yapmak istediler, Pasa'yi bana karsi miidaiaaya

kalktilar... Diisttn bir kerre, bana karsi Pasa'nm mttdafn ke-

sili|lerini?.. O Pasa ki, bunlarm yiizimli bile gormek istemez...

Kendileri de bunu bilmez degilier... Fakat islerine bbyle ge-

liyor, Pa§a'mn adatiii gibi gbriiniip finldaklar cevirmek he-

vcsindedirler. Hakikaten illaUah bu mahluklardan..» 1D de-

10- Feridun Kaudeuiir -Si) .? Cinayetlcr - Istanbul 1 955 sh. 6

Page 17: Ali Şükrü Bey

30 KAD1R MISIROGLU

mckie ve i lave etmektedir:

«Reeep Bey gittiktcn soma mcrak euim, Ali §iikrii Bey'in

birakmig oldugu mtisvcddcleri aldtm. Dokunulmasmdanendisc ettigi beyanatma goz gczdirdim. Bu, hakikaten siddelli

bir tarti§ma idi. AH §iikrii Bey, yine, pervasizca, alabikligine

konusnuis, saga sola catmi§, §iddetli rcnkidlerle bulunmugtu.

Bsasen, Ali §ukrti Bey, henliz muhalefet diye bir ^eyi bu-

lunmayan Mecliste, hemen hemen tek basina muhalefet

bayragmi acnn§ goriinuyordu.V

Ali Siikrii merhflnuin sehadeti. esnasmda Basvckillik

makuminda bukinan Rauf (.Orbay) Bey'in yine Kandeinirtarafindan kalemc aluian hltiratinda12 da bu hadiseye oldukcayer verilmig olmnkla beraber i§in gercegi itadc edilmemig bu-

lunmaktadir, ki burada yer verilcn goru§lere ileride tenia's edi-

lecefctir. Ancak, bu biliratm, Ali §ukrii Bey'in mtisellem oJan

sahsiyyel ve eesareti hakkmda bir hilkme yer vcrmemis, bu-

Iunmasi cSlib-i dikkattir. giinkti Rauf Bey, daha ziyade AH§ukrii Bey'in liderligini yaptigi ikinci grupun adamisanilmaktaydi.

Kuva-yi Milllye devrini lahlltf bir syrette yazmig bulunanSamel Agaoglu da eserinin sonunda o devrin sahsiyetleri

hakkmdaki kiymet hukiimlerini hiilSsa ederken, merhum Ali' Jjfiikrii Bey icin §u gdriisjere yer vermi§tir:

«Birinci Biiyiik Millet Meclisi'nin tarihincle oynadigi rolden

cok, akibeti lie kendisine unutuimaz bir yer aynlacak bir yuzvar. Bu, Trab2on Milletvekili Ali giikrii Bey'dir.

Bir deniz subayi olan Ali §ukrii, Mill! Mucadele'nmsamimi insanlanndan birisidir. Samim? diyorum, ciinkii sonunakadar saltaaatci ve hilateici oidugunu gizlcmedi. Bunun icindir

ALi 5OKRU BEY 31

12- Bkz: Feridun Kancleniir - Halinthin ve Sovleyemsdiklcrivle RaufOrbay - Istanbul J965 ; sh. 106-vemfit.

ki; Saltanal ve Ililafct'in yerinc dcvletin ba$ma baska bir

iimkamm ve gansin yerle§inesinc her zaman kars.) durdu.

Ali gukrii, aym zamanda gercekten kuvvetli bir tenkidci

ularak gdzukmektedir. Gensoru konusu yaptigi buttin mes'cle-

lerde ilgili bakanlan agir sekildc hirpalamaya muvafi'ak olmus,

ve hemen her zaman tenkidlcrini miisbet bir sonuc He bi-

lirmistir. Birinci Biiyiik Millet Meclisi'nde bakanlarm, gensoru

ve sorulanndan en gok cekindiklcri meb'uslardan bin de Ali

$ iikHi oldu.

Topal Osman Aga tarafindan, scbcbi hala meehul kalmi§

<">ldurulmesi, AH §ukruVyu Ikinci grupun bir sehidi haline ge-

tlrdi..»i3

Aym yazar bilahare kahramantanmn akibetlerini siralarken

de:

«Trabzon meb'usu Ali §iikru, Atatiirk'un daha Birinci

Buytik .Millet Meclisi'nin acildigi ilk giinlerde yaptigi konu§-

malanndaki sozler arasmdan devletin gelecekteki gefclini se-

zerek: «Fakat bu Cumhuriyettir!..» diye bagiran, zaferden soma

Mudanya Mtitarefcesi'ni tenfcid ettigi sirada Atatiirk'un yaka-

smdan tutarak sarsmasi iizerine «Ne yapayun, ne yapayim ki;

knrsimda bir kabiaman var» diyerek geri gekilen bu koyu Sal-

lanatci, Hilafet^i, cesur askerin boynuna, Topal Osman'm

meshur kemendi bir yilan gibi dolandi!» ,,( demekredir.

Bilahare tafsilStiyla temls edilecegi iizcre AH §iikrii

vak'asj hakkmda dogruya en yakin maiumati vcrmi§ bulunan

Dr. Riza N'ur da merhumdan muhtelif vesilelerle bah-

solmi§tir. Bunlardan O'nun karakterine' taalluk eden bazi

i ladeleri arzediyoruz:

Dr. Riza Nur Ankara'da Millet Meclisi'nin te^ekkul ettigi

siralarda meb'uslarm bir nevi ki§la gibi geni§ yatakbaneler ha-'

13- Samct Agaoglu - Kuva-yi Milliye Rwlm - Istanbul 1964, sh. 221

1

4- Samet Agaoglu - a.g.e. sh. 233

Page 18: Ali Şükrü Bey

32 KADtR M1S1R0GUJ

line getirilmis. olan Dar-iil Muallimln'in iisl katinda yatiflanm

aniattiklan soma:

«- Bizim kijla hayati aynca kayda layiktu. Bizim odada

yhrmibej ki^i yatiyoruz, Trabzon Mcb'usu AH ijiikrti de kacip

gelmis/, yalaklarimrz yanyana. Yusuf Kemal yanimda. Biraz

otede Yunus Nadi ile izmit Meb'usu Siireyya (Abazadir)

yanyana. Ksrfida Tunali Hilmi. GeceJeri Yunus Nadi ve

Siireyya iciyor ve bir diiziiye kumar oynuyorlar. Tunali Hilini

esasen sarhos. geliyor, koltugunda da bit jige. Sabaha kadar

yine iciyor. Uyuclugu yok. Ekseri gece rakisi biliyor. «Rakin

var mi?» diye §unu bunu da uyaridinyor. GUnde galiba bir ok-

kadaiv fazia iciyor.. Biz uyuyoruz. Bende okuyup-yazma da

yok. AH §iikrii orta boylu, guzel yiizlli, miyop olup gozliiklii,

namusiu bir adaro. Hayati muntazam. Vaktinde yatiyor, vak-

tinde uyamyor. Asia raki icmiyor. Bahriye zSbiti imis, ve

ingiltere'de dc buiunmus; fakat pek t'azla bir taassub halinde

dindarhgi var. Cok da asabT bir aclam.

Bir gece yansinda bir guriiltu bir kiyametlir koptu. Dayak

patirdisindan yataktan sicradim. Gozlerimi actrm. Ne goreyim.

AH §ukru, Hilmiyi alnu$ eline e§ek Sudan gelinceye kadar

dogiiyor. Hilmi byle sarhos. ki; mukavemet degil belki hissi

'

rakldan iptsil olmus., yedigi dayaklan bile duymuyor. Acrdim,

araya.girip adi hcrifi kuriardmr. §imdi Sukrii yatagma otur-

inu^, haliii ofkesini alamami§.

«- Yahu! Ne oldu?» dedim.

«-- Ne olacak!,. Esek gibi icmis, bu yetmemis, de beni uyku-

dan uyandirdi. Ne o dedim. Rakm var mi? dedi. eh artik, tlallah.

edepsizi iyicc dogdiim. Sen yetismeseydin gebeiecektl.» dedi,

Herkes de uyanmis. dinliyorilu. Hakki vardi. -Her gece hcrke-

si uyandmrsin ama bir giin de iste boylesine tesaduf edersin.

E$ek diye-sin bari raki isteyeceksen, raki icen adamdan iste..* 13

15 Dr. RizaNur- Hayat ve Hatnatim, C. I. Frankfurt I9S2. sh. 448.

O

jjf^jd „k£=J

nn-\raAli Slikrii Bey mejlnim'iin Ankara'da kurdllBu «Ali giikru Malbaasixndatalari kilaplardan hirirun kapagl. Said) Nursi merhum'un yazduli<! ubbab. isimli cseit Merhuimui M, Kemal Pa.sa ile milnakaja etmesirfeH'bep olan mebuslann namaz kllmatari hakk.ndaki mcstniv bevadDtaesI dcIninun icmdedir.

Page 19: Ali Şükrü Bey

34 KADlR MISIROOLU

16- Dr. Riza Nur - a.g.e. C. Ill, s.

17- Binba§llifctarj cmckli olmamis cvvelce biklirildigi gibi LMtjt'a edip aynl-

mistir.

18- MShir iz - Yillami izi, is lanbul 1975, sh. 89

Dr. Riza Nur, Ali §iikrii Ucy !in oldiMilmcsi istikametinde

daha once vaki olmus. ve akim kalmis. bit tesebbusii keiidisine

atfen naklettikten soma:

«Ali fjtikrii -derrick bu tescbbiisten korkmarm§, 9Unkii

sjddetle rnuarazada dcvam ediyordu. Hakikaten kabadayi bir

adamdi. Hem de guylu kuvvetli..» 16 demektedir.

TBMM.nin Birinci Devresi'nde zabit katipligi vazifcsinde

bulunmus, ve bu sebeplc en hararetli gizli celselere do ijtirak

etmis olan Mahir iz. Bey, son zamanda «YiUann Izi» adryla

yayinlanan hatuatmda medium Ali §ukru'ye «Trabzon

Meb'usu Ali §iikrii» serlevhasiyla mflstakil Mr fasil ayir-

rmsm'. Mahir iz, O'ndan muspet olarak bahseden ka9 kiijiden

biridir vc hakkmda olduk^a dogru tafsilat vei mistir. Bu bahse:

«Ali Siikrii Bey, Istanbul Meclis-i Meb'usttn'mdan Birinci

Buyiik Millet Meclisi'ne istirak edenlerdendi. Bahriye

bmbajiligindan cmekli olmustu. 17 istanbul Donanma Cemiyeti

ikinci Reisi idi. Ingillere'de okurmi.stu.» 18 girizgahiyla

bajlayan Mahir Iz, daha soma Ali §ukru Beyin jahsiyyetini

§u satirlarla belirtmektedir:

«- Bir kanunun miizakeresi sirasmda soz isteyenleri riyl-

set divam yazmaya bajlad). Neticedc Reis Hasan Fchmi Bey:

«- Efendim ondort ki§i soz aldi, isimleri okuyorum» dedi.

Daha liste tamamlanmadan, gozliiklii ve Osmanli biydch gene

bir zat, salon kapismm sag tarafindaki orta kosesinden hayktrdi:

«- Reis Bey! Soz istiyorum. Ben ucuncti olarak soz

almijtim, sekizinci sirada oluidunuz, liitfen listeyi tashih bu-

yurun!..» dedi. Reis:

«- Efendim! Biz burada Div9n katipleri beylerle tic kisjyiz,

ALi $0KR0 bey 35.

sizden daha iyi gdruriiz, listede yanlishk yoktur!.» deyince:

«- Reis Bey! Ben soyledigim sozu" bilirim. Dikkat et-

mistim, u^uncii olarak soz aldim, hakkimi istiyorum!» dedi,

'

Reis bunun uzerine:

«- Ali §iikrii Bey! MuzSkereyi ihlal ediyorsunuz,hakkinizda nizamname-i dahiliyi tatbik edecegiml..» dedi. Ali

Siikrii, hak istemeye devam edince:

«- Rica ederim Ali Siikrii Bey! ObstriksiyonC) yapryorsu-nuz, hakkinizda.. » derken Ali Siikrii Bey salonu terketmigti.

Ben o zaman zabit mudiri olan mumeyyiz Zeki Bey'e:

«- Bu zata dikkat edelim, ktifiik bir hakklm korumak is-

teyen bu zat, ileridc 90k mes'elc oikaracafcBil..» demistim.Oyle de oldu.»"

Mahir iz Bey'in bu mevzudaki bcyanlarma bilahare avdetedecegiz. Simdilik, Ali Siikrii merhurmm s.ahsiyyetini tebaruz

' ettirmeye,cahjugimizdan O'nu yakinen tammak firsatmi

bulmus. olan bir diger yazann §ahadet ve beyanina ge9iyoruz.

Bu yazar, fikirlerinin mahiyeti herkes$e mSlum olan FalihRifki Atay'dir.

O'nun bir nevi Mtirat demek olan «(Jankaya» isimli ese-

rinde Ali §ukru'den muhtelif vesilelerle bir kaj kere bah-sedilmistir. Bunlar, su katiksiz bir-islam diismanmm ifadeleri

olarak -velev tahkir ve tezyif makaminda serdedilmls bile ol-

salar- yine de O'nun nurani simasmi cizmekledirlcr. Ha-kikaten Falih Rifki Atay, Birinci BMM'deki muhafazaiariananlatirken:

«- Mecliste Mustafa Kcmal'den kuskulanan en tehlikeli

ve azgm grup muhafazakar takim idi. Miitareke yillannda Os-manhca irtica dedigimiz gericilik istanbul'da da, Anadolu'da da

(*) «Muzakerelcrde tikamkllga sebep oluyorsuniiz» manasina bu Fian-sizca tabir, ayncn kullanilmi^Ui'. M.I.

19- Mfihir iz - a.g.e. sh. 90.

Page 20: Ali Şükrü Bey

36 KADIR M1S1R00LU

alip yiiriiinustii. iuihatcdar Jjer'iye 'niahkemelerini §eyfattlis-

lamlik dairesiuden adliye dSiresine ta^i'mayi devrimsj bir ha-

rckel saymiglardi. Yukartda yazdigtm iizere bu taiti§uia bile

geri almnugti. Istanbul Maarif Nazui okuma kitaplanndan

« ntrk» keliinelennm kaldinlarak ycrine «0.smanh» sozii kon-

niasim emretmi:gti, Ankara'da Maarif Veki!lig.i rcsim dcrsini,

eizgi dersine cevirmig, alabildigine yeni medrese acrm^ti,"

Anadolu'da Tanzimat'tan da b'nccsini. hatnlatan bir hava vai;di.

S/air Akif, sunkli hocalardan cogu, Trabzon Millctvekili All

Siikrii, bu grupta killer. Ali §(ikru, bir deniz kurmayi oldugu

halde en azili. olanlardan biri idi. 36 ya§inda Meclise gelmi^ti.

Cur'clH ve alilgandi. Bir saghk kaiumu tarti§masmda:

«Kadmlanmizdan ne istcr bunlar? Yuzlerini.iicunnayacagiz!»

diye haykirmiffti-w20 demektc vc daha sonra ilave elmektedir:

«Men-i miiskirat adh icki yasagi kanunu deniz kurmayi AH$ukru nun tekhfi uzerine bir scriat kanunu oiarak 51k.m1.5t1r.>>

21

Ali §ukrii Bey'in gahsiyyetini asil, O'nun bitahare cle

alacagnniz, «siyasT mueadelesi» ieinde milsahede edecegiz.

Zira, Mecli.steki alexin konu§maIariyl.a cesurane davram§laxi

mucadcicsinm.seviyesi kadar mill?, dini ve vatanT istikametini

de gbzler onunc koymaktadir. Merhumun gahsiyyetini be-

lirtmeye ayirdigimiz bu birinci fash bilirmeden bunlardan bi-

risine de kisaca temas ctmck istiyomz:

Meclisin hcniiz acilmis bulundugu ve siyfisi, hukuki

mes'eJelerhi cogunun heniiz meb'iislann pek azi tarafmdan

kavranilmi§ oldugu bir sirada O'nun ilk luikumetin programi

iizcrinc yaptigi §u konu§ma, kendisini en giizel bir sflrette

ifadc etmektedir. Malum oldugu iizere «usl£ib-i beyan, ay-

niyle insan»dir;

«AJi §ukrii Bey (devamla) - Efendim, buglinku vaziyeti ar-

ali§i;krubey 37

20- Falili Rifki Atay, Cankayu - TsUinbul 1 969. sb. 26 1

.

2 1 Falih Rifki Atay - a,g.e. sb. 262.

zetraigtim. Tckrar uzun uzadiya izaha hacet yoktur, Sonra va-

ziyeti kurtarrnak icin lazim gelen tedbiri dugiinuyoruz ve tat-

bikinde ne kadar niu^kulat oldugurra da goriiyoruz. Sonra

memleketin nefine (faydasma) miiteallik arzulanmiz, te-

mcnniyaumiz var. Fakat ililiyatta bunun tatbiki inikamm

gorrmiyoruz. -Bugiin dusuncemiz ve yeganc vazifemiz mern-

lekcti kurtarmaktir ve bunun icin cephede lazim gelen

miklafaatj yapacak ve memleketi kurtaracak bir ordumuz

vardir. Fakat askerimiz firar ediyor. Acik goiii^elim. Mem-lekctin bir cbk yerlerinde halk bize pek de lazim geldigi kadar

merbut (bagh) bulunmuyor. Bina"enaleyh hiikumetin programi

bu gibi esasati (esaslan) du§uniiyor ve bunu ortaya atiyor.

Fakat bu program halkm ruhunu tcdkik nokta-i nazanndan

noksandir. Bir dei'a efendiler, ontic sene evveline irc§.-i nazar

edersek goriiriiz ki, o vakitki inkilablan yapanlann zihmndc

amil olanlar elkfir (fikirler), sirf Garp erkfin idi. O inkilab kalv

ramanlan, inkilab^dari takbih etmiyorum, ictihadlarnn

sbyluyorum. Bundan evvel daha biiyiik inkilSb yapmak is-

temi§{srdi. Tanzhrxatcilar; bunlann efktn da yine'Garp etkan

iie mi\\\ (dolu) idi. Bunlar sirf Garb'a bakiyorlar, memleketi ar-

kaya atiyorlar ve Garbi taklid ediyorlardi. Iste o nokta-i na-

zara gore hareket ettikleri i§indir ki; halkm ruhunda yer ede-

mediler. BinSenaleyh halki teceddiide sevkedemediler. Yalmzaz bir ztimre mute-ceddid gdmadu ve bu itibarla ta Tanzimat

devrinden bu §na kadar eski tas, eski hamam ve belki de daha

fena bir vaziyet aldi. §imdi bendeniz bu hususta ufak bir

maruzatta bulunacagim.

(Vakit yok sesleri) Vakit yok biliyorum. Yalmz bir misMarzedecegim. Ciinkii bugimkii en miihim mes'ele; mudSfaa

mes'eiesidir. Bunun bir cok hututu vardir. Me§rutiyet'in

bidayetinde yani son inkiiabta, 1324 inkilabmda, memleketin

miidafaaya Sid olan mestife siddetle taalluku olmak itibariyle,

bir ukde, bir gave olarak dediler ki: Vatan bizim canmnzdir,

Page 21: Ali Şükrü Bey

38 KADlR MIS1R0GLU

Vatani miidafaa edecegiz ve buna, bizim fikren lefili etfflemis,

tenewur etmemis, vatan kelimesinin mfma.smi degil, ken-

disini bilmeyen halka bit gfiye olmak Hzere vermek istedik,

Zavalli Mehmedcik yolda gelirkcn vatan bizim carumiz diye

§arkl okudu. Fakal bunu kat'iyyen anlamiyordu.

Hamdullah Suphi Bey (Antalya) - Mukemmel anliyordu.

AH Siikrii Hey (Devamla) - Bendcniz, blzzat gordiim,

asker bulunuyordum,

Hamdullah Suphi liey (Antalya)— Mukemmel anliyordu,

imikemmel anljyordu.

Ali Siikrii liey (Devamla) Mtisaade buyurun. Balkan

Harbi'nden kacan askere, hemsehrim nereye kaci.yo.rsun?

dedigim 7,aman, vatani miidafaa etmege gidiyorumdiyordu. Osnf eviniii oldugu yen vatani blhyordu. Butun askenmiz boyle

idi. (Giiriiltiiler)

Reis: Goriiltii etmeyin! Sdz istcrseniz sdz vercyim.

Ali Siikrii Bey (Devamla) - Halbuki bizim askerimizden o

ami kadar, gerci nizamimn bozuklugu yiiziinden ve su-i idare

yuziinden ara sua kaeanlar da vaki idi. Vc memleket bu teh-

likeye diisfflgii zaman tabiri mahsusiyle sancagl serif kacmldigi

vakit, millet yekvueud olarak harbederdi. Yeniceiilerin ilgasi...

biiirsiniz kirn ilgS etmistir? Ahali, esnaf vesairedir. Binae-

naleyh bizim dinimiz bidayctten beri acikur. Din ugruna ya

sehid ya gazi olmaktir, bunu gerci bir tarafa atmadik. Tabii

Avrupa'daki vatan mes'elesini ileri siirdiik ve gosterdik: Hal-

kimrzm ruhunda bu yer etmcdigi icin, netice mbariyle bugunkii

felaketlere maruzuz. Elyevm vine kaeanlar, inescla Konya koy-

lerinden birisi kacti mi, kendi cvini miidafaa etmege gidiyor.

Sonra bugiin efendiler; biiirsiniz ki; Diinya'da din kaydmdan

azade hie bir kavim yoktur. Bundan onbir sene evvel

ingilterc'nin tereddisinden (gerilemesinden) babseden eazimi

(biiyiikleri) bir anket yapmislardi ve bu ankete Ingiltere'nin

*i.iit£ir

Ali Siikrii merhumun muhterem refikas

EMINK KAMER I-IANIM

Page 22: Ali Şükrü Bey

• KADIR MISIROGLU

cok eaznm cevap vermislcrdi. Milleti kurtarmak icin ne

laznndir, diye... Bendeniz bunlardan yiizon-yuzoniki tano

kadar okudum. Hepsi halkin rabita-i diniyesini takviye ctmekrnerkezindedir. Kollcksiyonlanm- mevcuttur, isteyenlere

gbslerebilirim. Buna cevap veren bir 90k dinsizler de vardi.

Fakat bizim halkmuzin maalteessiif libita-i diniyeleri

gevsemistir. Bendeniz bu ifibarla diyorum ki: Uzun soylemek

lazim gelir. Fakat kisa kesccegim. Vakit dardir. Hukumetprogrammi yaparken, bir dcfa halki, yani avami baglryacak,

avami insan gibi haieket ettirecck bir kayid yapsin! Bir kayd-i

ilahi ulan din hustisuna ehemmiyet versin bu kayitlan buraya

Have etsin. Bir bu efendim, (Ne gibi sesleri, guruitiiler)

Ismail Suphi (Burdur) - Din kanunu ilahidir!.. Din hakkin-

da kanun yapilmaz. O'nu kangtitmayiniz!

Maliye Vekili Fcrit Bey - Nedir bu? Biz bundan bir sey an-

lamadik. Hukumet iitzim gejen esasat-i diniye (dint esaslar)

daircsinde kavanin (kanunlan) vaz'eder.»22

Ali §ukrii Bey merhum'un gahsiyyetini belirtmck mak-sadiyia buraya kadar naklettiklerimiz, O'nun «merd,durii.su, «dhidar» ve «vataa'sever» bir jahsiyyete sahip'

bulundiigunun herkesce kabul edildigini giistermektcdir. Bu«herkes» tfibirine, fikren O'nun, lam karsisinda bulunanlann

da dahil olmasi dikkat cekicisidir. Boyieleri icin 0, hie ol-

mazsa «samimi bir muhalif»23tir.

Bu suretle merhumun sahsiyyeli etrafrnda bu yazdiklari-

mizi kali addederek O'nun «siyfist miicMeIelcri» fashna

gecebiliriz..

22- Bkz: TBMM. Zabii Ceiklcsi C. IV (ikinci basihs) Ankara 1942 sh.

182 vd23- Bak: Ord. Prof. Dr. SMi Irmak - Tiirkiye Cumliurivctinm Ellinci Y1I1

Dolayisiyie Atatilrk ve Qevresi, Istanbul 1924 Sli. 147.

IKINCI BOLUM

AH SUKRU BEY'IN

SiYASI MUCADELEIJERI

Ali (jiikrii Bey faal siyasi hayata. Son Osmanli Meclis-i

Meb'usam'nda ba.5lam1.3t1r. Parlaniento tarihimizin, enkisa omurlii (12 Ocak 1920 - 16 Mart 1920) ve en

dehset verici gailelerle hitam buian meclisi olan bu mecliste

O, yine «Trabzon Meb'usu» olarak vazife gdrmtistur.

Istanbul diisman isgali altinda iken toplanan bu meclisin

uzun omurlii olmayacagi bastan belliydi. Fakat hadiseleiin

son derecede vahim bir seyir takip etniesi karsismdames'uliyetleri daha genis bir kadroya tevzi ve tesmii etmekmecbiiriyeli vardi, Bu sebeple coktanberi feshedilmis bulunanmeclisin yapilacak diirust bir secimle yeniden tesekkiil et-

tirilmesi arzu edilmisti. ittihad ve Terakki Partisi nicn-

suplarmin hakim oldugu ve biraz da bu sebeple feshedilmis

bulunan daha onceki meclisin yerini bu defa «bula§ik» ol-

mayan insanlardaii miitesekkil bir meclisin alacagi kuvvetle

iimid edilmekteydi. Bu «bulasjk» tabiri, htibad ve Terakki

Parti'sine son derecede diisman olan devrin Padisaba Sultan

Page 23: Ali Şükrü Bey

42 KADlR MISIROGI ,U

Vahideddin taraftndan bu parti ile alakasi olanlar 15m nefret

makammda kullanilmakta idi.

Basta padisah olmak iizere devrin idarecilerini olttihat-

9isiz bir meclis» Hirudins scvkeden pek 50k sebep varcli. Bir

kere bu partinin liderleri, hesaba cekilmekten korkarak ba|fca

ba§ka iilkelere kacmi? biilunuyorlardi. EfMr-i umumiye ise,

maruz kahnan 3911k, iijgal vc her tiirlii musibetin miiscbbibi

olarak gordligii lttihad ve Terakki mensuplarma amansiz

dilamandi. FakaL secimlerin neticesi umuldugu gibi cikma-

ratgU. §6yle ki:

Ocflnctt Damad Fertd Pasa Kabinesi'nin yikihfindan soma

tesjokkiil eden Ali Riza Pasa Kabinesi vflki i$gal ve istilfilara

ragmen hakikaten tarafsiz ve serbest bir secimi ger9ejk.le5r.ire"

bitaiisti. Ancak ne yazik ki; elinde imklta bulunan hiikumet

secimlere asla miklahale etmcdigi ve hile kanstirmadigi halde

bunu,. «ovladan kalkti, silindi» samlan lttihad ve Terakki

raensuplan yaparak ekseriyctle kcndi adamiannm scc'imini

sagliyabilmiglerdi. O derecede ki; bazilannin namzed olduklan

dahi ogrcnilmeden, el cabukluguyla ve gizlicc dagiulan feeler

sonucu meb'us sefilmi? balunduklan gorulmiistii. Bu duiuma

infial duyanlardan bill de Liitfi Fikri Bey'di. Kendisi Istanbul

meb'usu secilmisti. Fakat en $edid bir tttihatci dUpaani ola-

rak bilinen I.iitfi Fikri Bey, bu durumu protesto icin

meb'usluktan istifa etmisti.

Bu istidradi yapmaktan maksadimiz sudur ki; bilahare vaki

olacak du§man tazyiki karsisindaki, kendi kcndini feshederek

Ankara'da toplanmak iizere dagilacak olan bu medisin men-

suplarmm kaahir ekseriyetle ittihatci olmasi, Ankara Meciis-i

Meb'usani'run da bu vasifla tesekkiil ve ijtihar eylemesini

intac eylemistir. Ancak bu meclisin daha ziyade fatihatfi kim-

selerden tesekkuiunde Ankara'da tebelliir etmeye basliyan

«Kuva-yi Milliye» cileiin de tesirleri oldugu muhakkakti.

Zira ba§ta M. Keroal Pasa olmak iizere btilUn hey'et-i tern-

;

t-::\

......... ^^-*4;r

:r:u>--:c i;

:;

'.-.• .?;:?,;

Hh

r^ri-i'ii •••:-..•'••••.

mi

.

G AM Siikrti Bey mcrhumun Donanrm: Cemiyeti'ndc <jal tsugi math, sivii ct-

biseyle cekiirdigi bir resrol,

Page 24: Ali Şükrü Bey

KADIR MISIROGLU

stliye ye Mudal'aa-yi Hukuk Cemiyeti mensnplari her lararla

namzedlerin tcspit vo secimleri ile alakadar olmuslardi. de-

recede ki; bu mecli.se segilenler arasmda Rauf Orbay vc

Hiisrev Gerede gibi M. Kemal Pa§a'ya yakinliklari ile hi linen

pck 90k kimse vardi.

Ileride goriilecegi iizcrc Rauf Orbay ve cmsali §ahsiy-

ctlcrin bu meclise igtirakleri bir «siylist faaliyet merkczi»

olarak Istanbul1

!) cbkertip, mub'uslan Ankara'ya gjtmcye zor-

lamak icindi. Bu liusus, M. Kemal Pasa ile birlikte

planlammsli. Yine goriilecegi iizere buna mani olmak ifin tek

bafina miicaclcic eden de, Ali §flkrii Bey olaeaktir.

Sultan Vahideddin merhum i.se, bu plan ve hazirhktan ha-

bersiz buluadugu halde, Mecli.s'in cah§malarina boyle menlj

bir biinye ile ba§lamasmi onlemek 19111 eareler aramaktaydi.

Gergi Ferid Paga kabtnesini iskat ile yerine Ali Riza Pa§a ka-

binesini kurdurmakia giiuiigti gayclerden bin de, IstanbuJ lie

Ankara arasmdaki yiirtu^meyi bnlemek ve Kuva-yi Milliye'nin

destoklcnmcsini sagiamakti. Ama bumi yapayim derken, ek-

seriyeti tttihadeilardan ib&ret bir meclise vticud vermig olmak

da O'nun igin arzu edilmeyen bir netieeydi.

Hatnalarmi biiytik bir diirUstltfkle kaleme almig bulunan Ali

Fuad Tiirkgeldi bu hususta §u malumati vermektedir:

«Yeni kabine Anadolu ile husul-i itil&ftan (anlastiktan)

sonra mcb'usan uitihabfitina giirfl eyledik (ba§ladik). Her ta-

rafta intihab icra olunarak meb'uslar peyderpey Istanbul'da

toplanmaya bagladxlar. Zat-i §aiiane iptidalan Meclisin

kiisadmi mtirevvic goriinmekte ve intihab kihnacak

meb'uslarm muhtelif firkalara mensup zevat-i mutebcreden ol-

malarini tervic etmekte buluadugu halde, Istanbul intihabati

neticesinde tttihad ve Terakki namzedlerinm gaiebe etmesi

ve bahusus ameleden Numan Usla'nm meb'us intihab olun-

masi kendisinde Ittihadcilann vine htikumeti ele alacakian '

endisesini uyandirarak Meclisin ku^adi emrinde (acilmasi

AU5UKRUBEY 45

isindc) taalliil gostermeye (yavagtan almaya) basladi. Fakather taraftan intihab olunup Istanbul'da toplanan meb'uslar AliRiza Paga'yi tazyik etmekte, o da Saray'a gelerek meclisinyevm-i kusadimn (acihs gununiin) t&yini igin israi eylemckte

Bir giin aksam uzeri zat-i sahane Tevfik Paga ile birlikte

oturduklan halde bcni huzunina eagirip:

«-- Benim hatinma bir sey geldi; Pasa hazretlerine agtim;onlar da muvaffak buldular; siz ne dersiniz?» diyerek«Muhlelif nrkalar ruesasismi, (reislerini) toplayjp meclisinh&l-i hazin ile ktisad edilmesi mi, yoksa iglerinden bazilarmmistifaya davet ile yerlerinc diger 'firkalardan da bir kac kisi

alinmasim mi muvafik olur? Bu cihetler hakkinda beyinlerineitilaf (uzlasma) hasil cttikten soma meclisi a?mak miiuasibolmaz rm?» dedi,

Ben de:

«-Bumm zamam gecmistir et'endim, her taraftan gelcnmeb'uslar Istanbul'da toplanarak Meciis'in kiisadma mun-tazirdirlar. ictima cdecek hey'et aralarmda itilaf hasil ede-mezlerse zaman ne yapilir?» dedim. Bunim iizerine zat-i

sahane itiraz cdemedi.

Ertesi giin, aksam Uzeri Sadr-i ^zam gelerek Meclis'inyevm-i kiisadmin tayini icin tekrar israrda buluadugu ve bu(aalitiiati Ferid Pa§a'nin tesvilStina (aldatmasmaj ham-lederek keudisi zaten makama hShi§kar olmadigmdanmu^ariinileyhin sadarete gctirilmesi arzu buyuruluyorsa fikr-i

liumSyun afikca beyan buyuruldugu halde derhal cekilecegini,

ihsas etti. Zat-i sahane teheyyuclc yantndaki masanintizeriue eli ile bir hatt-i mitstakim cizerek:

.«- Benim oyle bir niyetim olsa boyle dosdogru yiirurum vekimseden cekinmem!.» dedi.

Bunun iizerine tarafcyn yumusayip Zat-i §ah3ne teemmul

Page 25: Ali Şükrü Bey

KADtR MISIROGLU

etmek Bzere kendisine yirmidort saat kadar vakit birakil-

masmi vo yann kat'i karanru verecegini beyan ctmesiyic Ali

Riza Pasa ile biriikte huzfirdan ciktik.

Ertesi sabah Hiinkar beni caginp:

«- Sadr-i azfim Pasa'ya bu sabah goriisecegimizi bil-

d'nnijtim. Halbuki fundi birisi lie gorusmek ioab etti. Ken-

dileriyle ikindi vakti gbriisecegim. Bab-i aii'ye biv yavcr

gbnderin, keyfiyeti teblig etsin!.» dedi.

Gonderdigim yavcr baska yoldan giderek Ali Riza Pasa ise

baska tarikle gelerek yolda birbirietine tesaduf edc-

mediklerinden sadr-i Szara vakt-1 muayyende 9ikagcldi. Ferid

Pasa da daha evvel gelip olomobiii Harem kapismm oniinde

durmakta idi. Hiinkar sertabib Resad Pasa'yi gonderip:

«- Efendtmiz selam ettiler, bu sabah birisi ile gorusmek

icab ettiginden zat-i alilerin ikindi vakti tesriflerini rica edi-

yorlar!» dsyincc Ali Riza Pasa hemen oturdugu koltuktan

firlayip tehevvihie kapiya dogm giderek hademeye:

«- Getirin paltomu!..» dedi.

Gordiim ki; is fenaya gidiyor. Sadr-i azam isiifa edecek,

Ferid Pasa gene sadarete gelocek, bir dereccye kadar kesb-i

siikfin eden ahval yeniden kanjacak, buna meydan vermeden

hemen yakasmdan yakalayip:

«- Gilmiyeceksiniz Pa§a!» diye ceke ceke goturiip san-

dalyasina oturttum. Sertabibe de:

«- t?te bill goriiyorsun. Bu adam gidip istifa edecek, ne-

tice vahim olacak. Ahvali efendimize anlat ve simdi kabul et-

tirilraesi saresini bul!..» dedhn.

Sadr-i azamlarm Saray'a viirudunda (gelisinde) taam ihzar

edilmek mutad oldugundan kendisini lsgal icin yemegi hazir

etmelerini de hademeye ihtar ettim. Sertabib giderek cereyanl

hali arz etti. sirada Harem kapismm bniinde duran otomobil

de gitti. Sertabib avdetinde:

ALlSUKRUBBY

«- Efcndimiz, taam buyursunlar da simdi kendilerini kabu)

edcrim buyurdular» cevabmi getirdi ve bu derece had bir §ekil

alrms olan hal su static bertaraf olundu. Taami miiteakip

Zat-i BahSne Ali Riza Pasa'yi kabul ederek Meclis-i

Meb'usan'm kiisadi icin emr-i kat'i verdi. Ertesi giin nam-i

sahSneye olarak knaat edilecek nutk-i iftitahi (aci§ nutku)

miisveddesi Bab-i aii'den viirud ederek lede'1-urz kabule ik-

tiran eyledi. Fakat Hiinkar ziyade miiteheyyif olmasiyle has-

talik bahane ederek Meclis'te bizzat isbat-i viicfid etmedi ve

dart be§ giin Harem dairesinden cikmadl. Hatta ku9uk

mabcyne cikmadlgl giinler beni Harem'de kabul etmek mu'tadi

oldugu halde o miiddet zarfmda beni de kabul etmeyip

ma'ruzatl Harem Dairesi'ne gbndcrdim. Hastaligma dair her-

. giin Sadaret marifetiyle resmi rapor da nesr olunurdu.

Meclis'i Meb'usan'm 12 Kanun-i sfmi 1338 Pazartesi giinu

ba'd ez-zuhur (ogleden soma) saat ikide kiisadi tekarrur

etmis oldugundan vakt-i muayyende uniformayi labis (giymis)

buiundugum halde alay arabasiyle Meb'usan dairesine azi-

metle beyanname-i humayunu Sadr-i azam Pasa'ya teslim

ettim. O'nun tarafmdan da Dahiliye Nazin gerif Pasa'ya tevdl

olunarak kiirsii-i hitabette knaat ettirildi. Meclis-i Meb'usan

riyasetine ibtidaen Hariciye Mtistesar-i esbaki Resad Hikmet

Bey intihab olunmus iken bir miiddet sonra _kanser illetinden

vefati vukuuna mebni yerine Celaleddin Arif Bey intihab

kilindi. Ayan' riyasetine de Sadr-r esbak Tevfik Pasa tayin

olundu. Hukumet-i hazirarmzca umde-i siyaset ittihat olunan

«Misak-i Milli» bu Meclis-i Meb'usan'da taht-i karara aim-

di.»M

Bu son Osmanli Meclis'i Mcb'usam'mn Iitihadphk rflhu ile

muallel bulundugu bu hBlin, bilahare niivesini teskil ettigi An-

kara'daki Meclis'e de intikal ettigi ve O'nun icraatmm da

malum istikamette ilerlemcsinde en buyiik toil bulundugu,

24- Ali Fuad 'I'urkgeldi - Goi'iip i^ittikicrim, Ankara 1951 sh. 252 vd,

Page 26: Ali Şükrü Bey

48 KADlR MISIROGUI

her tiirlu siipheden bertdir, Bu mediate M. kcmal Paga vc ar-

kadaslaru™ bir nevi miimessili derrick olan Rauf Orbay ve

arkadaglanmn inucssiriyetini ve takib ettikleri Irani hareketi

gosteren .511 sdzler, bizzat Rauf Bey'den sadir olmustur:

«- Biz ilk is oiarak, Kuva-yi Miiliyeci arkadaslardan sek-

sen kadariylc esasen Ankara'da iken konusup karariagtjjims,

oldugumuz- «Felah-i Vatanx grubunu kurduk. Biitun

meb'uslann sayisi yiizkirk oidugundan, grubumuz mevcudunyiizde attmisim te§ki| cdiyordu. Meclis 90k miiskiil sartlar

altmda calisiyordu. Meb'uslardan bir ktsminin, heniiz durumulayikiyic kavramamis. vc bilhassa Hiirriyet ve Itilaf Firkasi ile,

O'nu kuvvelic destekleincklc devam eden Padigah'in tesiri

altmda kalnu§ olmalanndan dolayi, sik sik ania^mazhklar olu-

yor ve her konuda tarn bir birlige varmak kolay olmuyordu.

Ben bir taraftan meclis disindaki, heniiz mill! hareketimizin

manasini kavrayamamis okuilarla da ugrasmak zorunda

kalryordum. Tipki Padisah ve etrafmdakiler gibi nedense bir

tiirlu icinde bulundugumuz durumun fecaatini layiklyle an-

layaiuadiklan icin, ancak diismanlarm merhametiuc sigmmakla

kurtulunabilecegmi sanmak gafletine dusmiis, mesela Prens Sa-

bahaddin Bey ve sairc gibi niceleri vardi ki, ben Istanbul'daki

vaziyetiin icabi temas cttigim bu gibileri de elden geldigi

kadar uyannaga cahsryordum. Meclis, Istanbul Hukumeli'nin

ingilizlcr'e Hot oiarak harekatta bulunmamasi ve onlarm eliri-

de oyuticak hale gelmemesi icin azami diktat ve titizlikle cali-

§arak murakebe vazifcsini de yaparkon en esash i§lcrimizden

biri olan «Misak-i Milli» davasun da ihmfil etmemistik.

2 Ocak gunti gizli toplantida kabfli ve jmza edildikten sonra

1 §ubat'taki acik otururada tekrar reye konup alkjslaria kabul

edilen «Misak-i Milli» Milli Miicadcle'niii «gayesi» oiarak

elde tutulup, boylece tarihe devredilmisdr.»25

25- Feridiln KandemirIstanbul, l96S.ih.46vd.

HaUralan ve SByleyemedikleri ile Rauf Orbay,

AI.IJUKRUBEY 49

Evet, yalmz Rauf Bey'in degil, herkesin kabul ve iffide

cttigi iizere «Milli Mucadelc'nin g&yesi»ni te§kil edea

«Milli Mtsak» bu son Osmanli Meb'usan Meclisi'nde kabul

ve iliin edUmigtir. Fakat, haklanmizm -hi? §uphcsiz- as-

garisini tesbit eden bu misakm bilahare 18 Haziran 1920 de

Ankara'da T.B.M. Meclisince de aynen kabul vc ilan edilmesi,

bu iki meclis arasmdaki -i§aret etrnis, oldugumuz- fiili ve fikri

beraberligi ve birinin, digerinin devami oldugu gercegkti ortaya

koymuyov mu.!. Ancak, son Osmanli Meb'usan Mcclisi'nin bir

milli misakt kabul ve ilfin ederken bunun muhlevasirii

«asgan»ye inhisar euirmesini tabu saymak -bir dercceye

kadar- miimkundiir. Zira harbden yeni cikilmi§ oldugu

malumdur, amma Ankara'nm yeni ve zinde bir bamleyi temsil

etmekte olmasma ragmen hi? oiniazsa bundan «bir miktar

daha fazla»smi, taleb eylemek yoluna giLmemesini anlamakvc izah etmek cidden ,mu§kuldur. Hele Lozan'da Yunan'a

.

kargi hala anlatila anlatila bitirilemiyen su meshur zafer (!.')

kazamlmis, olmasma ragmen bit asgarinin dahi gervekle^tirile-

memesi ve son Osmanli Meb'usan Mcclisi'nin -tlibir caizse-

olum aninda bile rSzi uimadigi bir takrm tavizlerle, MillT

Misak'm yamah bir bohca haline gedrilmesi ve binnetice muh-tevasmm daha da asgariye indirilmis. bulunmasi hazindir. Bukeyfiyeti de, bilShare T.B.M. Meclisi'nde konferans niuz&ke-

relerinin inkitai sebebiyle vaki muzUkereler heagammda yine

en giizel bir surettc AH §ukrii Bey merhum ifade edecek ve

«Mehmedcigin siingiisu ile kazaniian muazzam zafer,

Lozan'da heba edilmi§tir.»26 diyecektir.

Bu son Osmanli Meb'usan Meclisi. ile alakali oiarak

uzerine parmak basilacak en chemmiyetli hSdise, -ewelce bir

nebze temas etrni§ oldugumuz iizere- Meciisin fesbi ile

meb'uslann Aukara'da toplanmak iizere dagiimalandir, ki; Ali

26- Ali Fuad Cebesoy'un Siyasi Haliralm - Istanbul J957 sli. 281

.

Page 27: Ali Şükrü Bey

KADik MISIROGLU

fjiikru Bey merhum, buna miiteallik karara muhalif fcalmig ve

bunu Qnlemeye galtgmigtir. Acaba 1119111?L Evet, acaba 1119111?!

Bu suale vcrilecek cevap yakm tarihimizin kordiigiim haline

getirilmi§ en girift mes'elelerinden birini cozecegi gibi, Ali

gtikrii Bey merhumun s,ahsiyyet, diriiyet ve ileri

gdruglulugunu de ortaya koyacaktir. Zira bu., yakin tarihin

aniajjlltnasmda -tribir caizse- «anahtar hadise»lerden bi-

ridir. §6yleki:

Bu meclisin tstanbul'da 12 Ocak 1920 dc toplandigi

malumdur. Dtigman iggali ise, bundan 50k daha once

gerceklegrni§li. Hakikaten 30 Ekim 1918 tarihli MondrosMutSrekenamesi'nin iizerinden iki hafta bile gefmeden 13

Kasim 1918 de ellibeg parca harb gemisinden mlirekkeb

muttefik dtisman donanmasi, Istanbul Limamni doldurmug, 23

Kasimda da tggal Kuvvetlerine mensup kumandanlardan

Franse Desperey, islam - Turk tarihiiiin biiyiik hukiimdan Sul-

tan Fatih'i giiya takliden ve bir nevi intikam aimak hissiyle

aynen O'nun gibi beyaz bir at ustiinde ve ekalliyetlerin alkig,

yasa varol gibi gamatalan arasnidan gehre girmisti, §imdi ara-

dan tam birbupuk yd gejtikten sonra ve zahirde hie bir scbep

yokken .1 6 Mart 1920 de -bilhassa ingilizler'in- tstanbul'da ani

bir sfirette ve tabic caizse «i§gaU i§ijtlde i§gal» mahiyetindc

bir takim hareketlere kalki§malan neyin nesiydi?!..

Hakikaten dump dururken am bir kararla ve gece baskim

sfiretinde 6nce §ehzSdeba§i'ndaki karakolu basmalan, ora-

daki bir kisim mizikaci efradmi uyurken sehid etmeleri, erlesi

gun de, Meb'usan Meclini'mn kapisma siinguyle dayanmalan,

bazi meb'uslan siirgun veya habsetmek istemeleri, kisaca

Meclis'i caligamaz hale gctirmelcri acaba ne gibi sebeplere

miisleniddi?! t§te bu hususlan bir nebze gerh ve izah etmek

istiyoruz:

16 Mart [336 (1920) giinu istanbul'iin ingilizler tarafmdan

yeniden ve am bir surettc i§galinc nhiteallik hadiselerin

ALI JjUKRU BEY 51

agirlik merkezini Meb'usan Meclisi'ne tatbik ettikleri baski

tegJkil etmigtir. Haul denilebilir ki; asil hedef burasiydi.

§ehzadcba§i Karakolu'uu basmak ve uykudaki tnHsum gayri

muharib mizikaci efradmi sungulemek, dikkatleri esas hedef

di§mdaki herhangi bir noktaya cekmek Icindi. Nitekim aslT

gayenin bu oldugu az .sonra tcbeyyiin etmigtir,

§oy!e ki, Meclis-i Meb'usan'in kendi kendini feshi He

meb'uslarm Ankara'da toplanmak iizere dagilma karanm ver-

meleri iizerine ,$iddet harekellermin arkasi kesilmi!;,

du§manm, arzusuna nail olmu§ bulunmaktan dolayi yatisnu§

ve sakinle§rni§ oldugu gdriilmiigttir. Bunun tahmin ve tavsif

ettigimiz gibi olduguna dSir pek 90k delil mevcuttur. O de-

recede ki; bunlardan bazilan, ingilizler'in bu «i§gal igiflde

i 5 g a 1 » mahiyetindeki am hareketlerinden matlublarmm son

Osmanli Meb'usan Meclisi'ni dagitmak ve meb'uslarm An-kara'ya girmelerini teminden ibaret oldugunu ifadeden madabu hareke-tin Ankara ile anlagmah olarak ccreyau ettigini bile

ortaya koyacak bir vuzuh ta§iroaktadir. Bunlardan bir ikisini

dikkatlerinize arz edelim:

Bu meclise «Sivas Meb'usu» sifatiyle katilrms bulunan

Rauf Bey'in Ankara'da temerkiiz etmeye bajlayan «Kuva-yiMilliye»nin «ikinci adam»i oldugu gizlenemiyecek bir

gercekti. Zira bu hareketi Erzurum ve Sivas kongreleri adina

yiiriimiege memur daimi bir hey'et olan «Hey'et-i Tern-

siliye»nin mensubu ve bu hey'etle ismi M. Kemal Pa^a'dan

sonra zikredilmekte olan bir kimseydi. Kendisi hatiralaimi

tesbit ve n&sxeden Feridun Kandemir'e hem bu asli ingiliz

maksadmi ve hem de bu mak.sadm husulunde Ankara ile bir-

likte hareket edilmi§ oldugunu acik9a ifade ve itiraf eylemi§tir.

Ger^ekten §u saUrlar bundan baska tiirlti bir tefsire miisaid

degildir:

«... Rauf Bey'in bu i§tc de iizerine aldigi «Anadolu'da Mill?

Mecjis'in ve doJaymyle Mill! Hiikumetin'in kurulmasmi temin

Page 28: Ali Şükrü Bey

52 KADiR MISIROOLU

icjn, lngilizleri istanbul'da toplanacak Meclis'i basmaga lahrik

19111 gerckirse nefsini fcdfi ctnick..» vazifesinin yinc bir biiyiik

fedSkaruk ve hatta Kaznn Karabekir Pasa'nm ifSdesiyle

«milli kahramanlikwdan ba^ka bir gey olmadigi

asikardir.»27

Miitehakibenyine Rauf Bey'den dinledikleriyle hiikmedcn

Kandcmii".

«Bu sfiretle yer yer socimler yapilirken M. Kemal Pasa Er-

zurum'dan, Rauf Bey de Sivas'dan millctvekili olmusjar, fakat

aralarinda verdikleri karar geregincc, M. Kemal Pa§a Hey'et-i

Tcmsiliye'oin basmdan aynlmiyarak Meclis'e O'nun temsilcisi

olarak Rauf Bey gidecckti...»2H demektedir.

Gersi adi ge^en hatiratta (Bk. sh. 9) M. Kemal Fa§a'mn

Rauf Bey ve arkada§lanna ingiliz tazyiki kar^ismda «gizlice

kacip Ankara'ya gelmclcri» husfisunda bir telgraf ^ektigi,

Rauf Bey'in ise bunu dogru bulmayarak mukavemeti

diisundugu, zira bu tarz bir hareketin Ingilizler'i Diinya umuini

efkan oniinde kiicilk diisUreceginin blkurildigi, bu sebeple M.

Kemal Pa§a taraiindan §u ccvabin verildigi kaydeciilmektedir:

«ingilizlcr'in tevkif karanna, muhaliflerin yaygaralarma

kars,i Meclis'in cesafetle nihayete kadar vazifesine devami

pek nSfi (faydaii) ve parlaktir. Ancak zatialinizle berabcr,

viicudlan ilerdeki tesebbuslerimiz ve harckctlerimiz 19111

elzem olan arkada§lann neticede bize iltihaklan esbabi, be-

hemehal miiemmen (mutlak leminat altmda) olmak jarttir.

Aksi takdirde grubun birlik ve azim dairesinde hareketini tan-

zini edebilecck zatlann simdiden vazifelendjrilmeleriylc siz-

lerin hemcn buraya gelmeniz elzemdir. Buraya gelecek zatlar

a'rasirida, memleketi temsil vasiflannr haiz olaniarla icabmda

hukOmel teskil.ve idare liyakaiindelulerin bulunmasi

niiihimdir.w29

27- Fcridnn Kandemir - a,g.e, sh. 45

28- a.y.

29- Feiklnn Kandemir - a.a.e. sh/49

ALi 5UKRU BEY

Bu hatiratta miiteakiben de bu mes'eleyi daha fazla vuzuhakavu§turan su satirlara yer veriimektedir:

«... Nitekim Meclis'in basilip, beniiu de terfik ile Malta'yasurulusjiim neticesinde husflle gelen vaziyet, tamamiyle is-

tcdigimiz sonucu vermis ve boylece hemen o giindeii itibaren

Anadolu'da mill! Meclis'in ve hiikumetin giiyet miisSid partial'

i9inde kuiulmasi kabil olmu.stur.»30

Burada ehemmiyetli olan hi{ suphesiz belli bir lakdirin

eseri olarak ingilizler'in Meclisi basip bazi meb'uslan ahpMalta'ya goliirmeleri, diger bir kismmin ka9ip Anado'ya git-

melerine goz yummalan ve hatta bir kismmi da «hey'et-i

nasiha» naiiu altmda31giiya M. Kemal'e nasihat ederek O'nu

basladigi hareketten dondirrmeye cah$malan ifin Ankara'yaserbestfe ve bizzat ugurlamalandir. Zira Rauf Bey Maltadonu'sLinde T.B.M, Meclisi'nde oradaki siirgiin hayatmdanbahsederken Ingilizler'in kendiierine kat'iyyen esir muamelcsiyapmadiklarmdan bahisle sbyle demrstir:

«... Bu taarruza ciir'et eden ddsman, bize ne esir ne detutuk muSmelesi yapmaya cesaret edemedi. Elinde bu-lundugumuz yimii ay miiddet i9inde herhangi birimizin izzet-i

nefsimizi incilecek her ttirlii tefebbfisten jekindi ise de..»32

Ingilizler'in Malta'ya siirgiin eylediklori, daha ziyade An-kara'ya gittikleri takdirde M. Kemal Paja'ya itaalleri melhuzbulunmayan eski Ittihatcilardi. Rauf Bey gibi kimseler ise,

hadiselerin ortaya pkardigi bir zarOretle ve biraz da kendi ih-

tiyarlanyla bu kervana katilrrusti. Bu siirgiinlerc hepsinin be-

yanlan ile sfibit oldugu iizere asla esir muamelesiyapilniadigi, iclerinden Ali ihsan Pas.a gibi bazi johretlilerin

kacabilmesini dahi miimkun kilacak tarzda gev§ek bir sulta

altmda tutulduklan ve hadiselerin cereyan tarzmdan bunlann

30- Ktridim Kandejnir -

31-Bkz. Dr.RuaNur-32- Feridun Kandemir -

i.g.c. sh. 50.g.c. C. I, sh. 437.

i.g.e. sh. 55-56

Page 29: Ali Şükrü Bey

54 KADiR MISIR0G1.U

zShiren mSkul teBklri edilecek bir esbab ile ifadelerinin

saglamnak istendigj anlastlmaktadir.

Gercektcn sanSyide en ileri gitmis, bir tilke durumuada ol-

malari sebcbiyle komlinizme kai'51 en jedid bir tavir alan

Ingilizler Batum'a cikartrna yapmiflardi. Buradaki kuvvetlerin

kumandam Raviison'du. Bu zat unlti tngiliz Hariciye Vekili

Lord Giirzon'un yegeni idi. Gitalin birinde kalkip Erzurum'a

Kazim Karabckir Paja'nin yatuna gitmis. vc O'nun tarafmdan

goz habsine alrnmistt, Bilfiharc de dayisi Lord Gurson'un

gayrelleri (!) sonunda Maita'daki bu Turk csirleriyle

mubiidcle olunmustur. Bu hareket acaba ekseriya batmi

zahirine uymayan Tngiliz siySsetinin «selr»lerinden biri icabi

miydi'?! Dogrusu arafjtirilmaya deger bir mes'ele...

Son Osmanll Meb'usan ' Meclisi'nin zablt ceridesinde

ingilizler'in Meclis'i bastiklarl 16 Mart 1920 tannine Sid

miizakerelerin kaydi raevcud degiklir. tsgill kuvvetlerindcn du-

yulan endi.se ile giin Meclis'teki heyecanli konusmalarin

zapti nesreoUlmemistir. Bu hususu artik, ancak bu hadiselerin

icinde yasayanlarin hfairatlan yardimryla aydinlatmak miim-

kundiir. Bu son ve tarihi celse icin jimdiye kadar yazilanlann

en teferruatlisi, tttihatcdann namli kalemjorlerinden Ziya

Sakir'in «Saltanatm Son Gunleri» adli eserindc yer aimi§

bulunmaktadlr.

Bu bahse son devrin dint ve siyasi §ahsiyyellerinden biri

olan Balikesir Meb'usu Abdulaziz Efendi'nin hayat ve

jahsiyyeti dolayisiyle temas eden Osman F.rgin, Muharrir

Ziya Sakir Bcy'in 1936 yilmda Tan Gazetesi'nde de tefrika

edilen yukanda adi gecen eserinden uzun uzuh iktibaslar

yapmuj ve mcs'eleyi bir hayli acikliga kavushrrmustar. Bu ik-

tibaslarla son Osmanli Meb'usan Meclisi'nin tngiliz tasallutu

altinda yas,adigi buhranh saatleri ve bu esnadaki heyecanlr

miizakerelerin seyrini gostermis ve miiteSklben de §ahs!

mutelaalarma yer vererek Meclis Reisi CelMeddin Arif

ALiSOKROBBY

Bey'in meb'uslara hitaben herkesin baginm c&cesine bak-masnn isteyen bir tezkere yazip btrakarak bir tarafa savusupgitmesini; tenkid zemininde cle aldiktan soma, yukanda RaufBey, istisnaden (ki bunlan vefatmdan sonra yayinladtgi icin

Osman Ergin pek tabii olarak gormemistir) vardigimtz hiikmiiayncn teyiden ijoylc demcktedir: .

«Su var ki, benim tahkikirac gore, reis Celaleddin Arif Beybunu kcndiliginden degil, vakit vakit Anadolu'dan aldigi il-

hamlara binaen yapmijtir. Meshur tarihi nutuktan ogreniyoruzki; Atatiirk son meb'us intihabinda iki maksad gCzetmlstir.Biri kendisinin meb'us secilmesi, oteki de Meclis reisligine

tayin edilmesidir. Filbakika Meclis reisligine secilmis. de,Istanbui'a gelmediginden, daba dogrusu gelemediginden reis

olamamjg ve bu vaziyet karpsmda Meclis'in serbestce mtiza-koreler yapabilmesi icin Anadoiu'nun bir yerinde toplanmasuuileri sfirraustiir. Fakat azanm cogu, bu fikre ve teklife taraftar

olmamus. ve tabiatiyle Meclis fstanbul'da toplanmistir.

Bununla beraber Ataturk'iin bu teklifine taraftar olan pekaz meb'us herhangi bir hSdise 9ikartmak surctiyle, Meclis'idagitmak ve bu suretle Anadolu'ya gidip Atatttrk'e iltihak

etmek prensibini mudafaa ettiklcri icin ingilizler'in

meb'uslardan birkac kisi alip Malta'ya gotiirmek istemeleriniiyi bir vesiie sayarak, bunu 8detl koruklemisler, hatta silanla

mudafaa ctmeye ve bu yiizden birkac meb'usun siirgtlne, hattSoteki Diinya'ya gitmelerine bile razi olmu§lardir.

'

Bu prensibe taraftar oldugu samlan Reis Celflleddin ArifBey'in de boyle birdenbire mtthitindc hayretler uyandiran mek-tubu yazarak, ortadan kaybolmast ve nihayet Anadolu'yagegmesi de: «istanbul'da as3yi§ ve emniyet yoktur vc Mec-lis'in serbetce toplamp mtizakcreler yapmasma, ve kararlarvermesine imkan da yoktur. Meclis Reisi'hin tstanbul'u terkederek Anadolu'ya gejmesi de bunu gosterir, binSenaleyhMeclis!i tatil ederek, bUtun'-'meb'uslann (Aniidoluya gefip

Page 30: Ali Şükrü Bey

56 KADtR MJSmOGLU

muzakerelere orada devam etmeleri zarGridir ve bu bir vatan

borcudur.s yollu bir trtikmfl ve bir manSyi tazammun eder.»

Dedikten sonra Have etmektedir:

«... Ataturk'un nutkunda gorulen birka? fikra, bu goriisu ve

bu kanaati biraz aydmlatacak mahiyettetir. Mesela bir ye-

rindedeniiiyor ki:

«Merkez-i Devletin, Duvel-i itiiafiye tarafmdan resmen

i§gali kuvve-i tesniye, adiiye ve icrSiyeden ibaret olan kuva-yi

milliye-i devleti muhtcl etmi§ ve bu vaziyct karswinda Meclis

ifa-yi vazifeye imkan gbremedigini Hukumet'e resmen teblig

ederek Meclis-i Meb'usan dagilmi§tir. §u halde makarr-i dev-

letin masuniyetini, fflillettn isiiklalini ve devletin tahliyesini

temin edecck tedabiri tcemmiil ve tatbik etmek iizere, millet

tarafmdan selahiyet-i fevkalldeyi haiz bir meclisi Ankara'da

ictimaa daveti ve dagilmi§ olan meb'usan'dan Ankara'ya gele- .

bilcceklerin dahi bu meclise i§tirak ettirilmcsi zaruri govulmu§tUr.»

Iste bu.mucip sebepler uzerine, oniki maddelik bir talimat

yapilarak, ona gore yeniden ve kisa yollardan gidilerek

meb'uslar secilip Ankara'ya gonderilmis, ve Buyiik Millet

Meclisi'nin temeli bu suretle atllmi'stir..

Fakat ne §ckilde olursa olsun, dagilmis. olan bir meclisi

toplantiya cagnmak ya hukumdara, yahud boyle fevkalade bir

zarrranda o meclisin reisine Sid vazifclerden oimak laznn

geldiginden, o sirada zaten Anadolu'ya ge$mi§ olan Meclis

Reisi Celaleddin Arif Bey'i arayarak, millete bir beyanname

nesrini ondan rica ediyor, fakat bir tiirlii an!a§amiyorlar ve i§te

o zaman Atatiirk bir adim daha atarak, bunu bizzaf yapiyor

ve bunun neticesinde Reis Celaleddin Arif Bey'in rolii ikinci

.pllna gecmi§ ohryor. Ataturk'un tstanbul'daki Meb'usan Mec-

lisi'ne reis olmak istedigi, halta buna o kadar muhakkak

nazanyla bakrnis. olacak ki, intihab keyfiycti tahakkuk eder

etmez hemen ise ba§lamak iizere Izmife gelip orada bek~

ledigi, fakat O'nun buraya gelmesini kendisi icin de, Meclis

ALi $UKRU BEY

icin de tehlikeli gbren bir kisim meb'uslar Atatiirk'ii bu fik-

rinden vaz gecirmek maksadryla Rauf ve Doktor Adnan Bey-

ler'i tzuiit'e gondcrdikleri malflmdur. Atatiirk nutkunda bu ci-

hctleri §u satirlarla anlatiyor:

ccBeyanat-i umumiyem meyanmda bir iki noktada benim

istanbul'daki Meclis-i Meb'usarVa reis intihabmi fausflsuna aid

mes'eleden, ve bundaki maksaddan bahsetmi§tim. Bunun temin

edilmemig olmasmdan, kii9iik bir muskil ile karsjla§tigimi da

arzetmi§tim. Filhakika IstanbuL'da Meclis, dflcar-i tecavuz

oiup dagilmca, meb'usian toplayip, ve bahusus izah ettigim

vechile bir meclis tesisine tevesslil edebilmek icin bir an te-

reddiid ettim. Mecli.s-i Meb'usan reisi bulanan Celaleddin

Arif Bey'in Ankara'ya gelip gelmiyeceginl bittabi bilemiyor-

dum, Gelmesi halinde O'nun muvasalatina intizar ettim ve

daveti O'nun vasrtasryla yaptirmayi du§iindiim. Fakat vakit

pek 90k siir'at ve isticali amir (aceleyi gerektirir) buhmuyordu.

Mechfll bir ihtimalc rntizaren, izaa-i vakit etmeyi muvafrk-r ih-

tiyat (vakit kaybetmeyi ihtiyatkarhga uygun) bulmadim.

Fakat verecegim kararin temin-i tatbikati icin de, bir iki gun

telgraf bas,inda biitun kumandanlarm mulalaalamn dinlemek

ile vakit gegirmsye mecburiyet hissettim. Celaleddin Arif

Bey'le Martin 27-28. gecesi Dtizce'ye muvasalatmdairtibat

hilsil olmugtu,*

Nutuk'ta bundan sonra Ataturk'un Celaleddin Arif Bcy'e

cektigi telgrafta vaziyet hul§.sa edildiki.cn sonra «....intiha-

batm tesriiyle (secimlerin sur'atlcndirilmcsiyle) ictimam bir

an evvel temini icin bu nokla-i nazanmizm taraf-i alilerinden

dahi kisa bir beyanname geklinde efkari umumiyeye §imdiden

teblig ve ilanmi faydah addediyoruz. Cevab-r alilerine mun-

tazinm.» deniliyorsa da, Celaleddin Arif Bey i§i nazariyata

doktiigiinden, Atatiirk, O'nu bir tarafa birakarak, i§i ele aliyor

vc malum olan ccreyam veriyor.

Celaleddin Arif Bey beyannameyi ne^retmekle beraber,

Page 31: Ali Şükrü Bey

58 KADIR M1SIR0GLU

Ankara'da Atatiirk'iin cUlvetiyle toplanmig meb'uslarla birlikte

15c ba§larms.tir. Bu mecliso Atatiirk Reis, Celalcddin Arif

Bey de rejs-i sani" intihap edilmis.tir.» 33

Osman Ergin, Ziya §akir Bey'den iktibas ederek son Os-manli Mcb'usan Meclisi'nin Ingiliz tasallutu karpsrnda kendi

kendisini fesih karan allium ve bu esngdaki karisrkliklan uzunuzun nakietmigtir. Bu arada Ali §iikrii Bey merhumun bufesih kararma ve buna miincer olan hadiselere muhalefetini de

§6yle anlatmaktadtr:

«... Mevcud meb'uslar nrtizakere salonuna gecmiglerdi.

Hepsi de ayn ayn, icinde yajantlan hllin heyecammgbstermektelerdi. Trabzon Meb'usu §iikrii Bey kursilye

cikmij, asabiyet vc leessttrilnden sarsila sarsila bir nutuksbyleycrek sonunda:

«- Burada tek bir $uhis kalmayincaya kadar dlmeyi gozealmahyiz. Bir tek atkadasirruza feda etmeyiz.» demi|ti.

Fakat kosderin birinden ctliz bir ses ytikselmisti:

«- ingiliz Donajimasi karsumzda duruyor.»

Titrck bir ses bu sozleri takip etmigti.

«- Memleket altflst olur.»34

Ali §ukru Bey her kafadan bir ses ctkan bu karmakansjkmunakajayi bastiracak gfir bir sesle §8yle bagirmi§ur.

«-- Korkuyordunuz da buraya neye geldiniz!»35

33- Osman Krgiin - Bahkcsirli Abdiifaziz McccJi Tolun Istanbul 1942sh. 122 - Aynca Dr. Riza Nur c!a bu hadiseyi suyle ifade etmckteclir: «0giin orada bulunan arkadaglar hikiiye elii. Ezciimle GUmiisJiane Meb'usuZeki anlaiti. Zeki bizztu bir ev bulmus, haziriamiflar. Rairf ile Kara Vasifika^irmak iKtemi^ier. Imkiin da pck giizel vanms. TecrObe de yapmi$lar.Tamam Rani' kacmak isicmemi,^ Teslim olmu§. Dikkate §ay2n bir s.eydir.

Tabii scbebini Rauf kendi bilir.» (Bkz: a.g.e. C. I, sh. 432)34- Osman Ergin - Bahkcsirli Abdiilaziz Mecdi Tolun - Hayati

jahsiyfeti, Istanbul 1042. sh. 144

35-a.y.

ALJ§UKRUBEY . 59

Bu mediate «Sinop Mcb'usu» sii'atiyle vazifc goren Dr.

Riza Nur da, ^ahsi mu§ahedelerme istinaden Ali §iikru Bey

mcrhumun son Osinanh Mcb'usan Meclisi'nin fcshiyle

meb'uslarm Ankara'da ictima etmek u'zere dagrlmalan

kararma muhalefetini !?oyle anlatmaktadir:

«.... Bu vak'a benim dimagimi alt iist etti. Boyle bir darbeyi

yiyen meclis artik meclis degildir. Haysiyeti yoktur. Is

goremez. Ortadan kalkmahdir. Hem de dusundtim. Yann,

obiirgiin bu Meclis'e siingii altinda bir §ey imzalatmak ihtimali

vat. Bu meclisi kapatmah; biisbutiin kapatrnak da iyi degil, bir

daha intihap yapmak da gtic olabilir. Bu halde muyakkat ka-

patmah ve mcb'uslan dagitmalr. Zarun Mustafa Kemal'in

peiicesine altma gidilecek. Ne yapalim. Vatan her^eye mureccah.

§imdi yapilacak §ey $udur; Arkada§lara miittefikan bir mu-

vakkat sed karan verdirmeli. Aym zamanda ingilizler'in bu

darbesini de tesrit bir meclise, hiirriyete kar§i bir cinayet

gostererek biitun Diinya meclislerine protesto ve tazalltim-u

hal gondermeli. l§e basjadim. Hemen kimse buna yana§mi-

yordu. i^ledim. Iki giin cahshm. Hummali bir gayretie ve dur-

maksizjti ugra§tim. ^ogunu ikna ettim. Ucuncii giinu" muhalif

sade iki ki§i kaldt: Biri Trabzon mebusu Ali §iikru, digeri

Tunali Hilmi. Hilmi'yi de kim mebus yapmig bilmem. Bunun

kadar adi, degersiz, ahlSki zayif bir adam azdtr. Cahil, dal-

kavuk, sarho§. SM& biraz nesir ve giir de yazar. Bunlar da

kiymetsiz §eylerdir. ikisi tutturdLilai1

. «ilia olmaz, meclis.

kapatilamaz!» Esbabini, feci bir Skibeti izah ediyorum. Hayir,

anlamiyorlar. NihSyet Findikh'da firka odasma biitiin

meb'uslan topladim. Ye§il cuhah at nali bir buyiik masa var.

Burasi eskiden Ittihat ve Tcrakki odasi idi. YaJmz Celal Arif

korkup savu§mu§. Ankara'ya ka5iverm.i§, eksik. Muhsin-i

Fani Kazim vc Mecdi reis vekili. Onlar i§Ieri idaj-e ediyorlar.

Padifjaha, sadrazama gidip geliyorlar.

§imdi ben soyliiyorum. Galeyana gelmi§im. Ye§il masanin

Page 32: Ali Şükrü Bey

60 . KADiRMISrcOGLU

ttstune firladim. Artik oradan sbyluyomm. Bu iki ki§i Mia§iddetie muhalefet ediyorlar. Hilmi'yi biliyorum, korkak bit

herif, O'nu tepelemek lazim. Hem bu hareketim Ali §ukru'ye

de te.sir eder, O'nu da yumu§atmasi miimkun. Hilmi'ye hitap' etlim, rica ettim. Hayir da hayir. §iddetli bir makamla kiifre

basjayip iistunc alladim ve dedim ki;

«- Be herir, bu kaclar insan r&a. Sen mi kaldm? Scni ge-

bertirim,» Titredi.

«- Pckiyi, pekiyi! Kabul cu.im!» dedi.

§imdi Ali §ukru kaJdi. O boyle degil, asabj, cebbar, aniid.

BoyJc bir muamele O'nu busbiituii azdinr.. Sanki kizan ben

degildim. Derhal yum'usak, tatli dilli bir adam oldum. Ali

§ukru'ye yana§tim. Sanldim, yuzumi dptiim, yanagim sevdim.

«- Hadi sen de kabul et!» dedim. O da bu sefer hie te-

ieddui etmeyip kabul etti. Eh, ittifafe hasil oldu. Bu iki kisisiz

de i§ oluidu ama, biitun Avrupa'ya protest© edecegiz, ittifakla

olmasi. iyi. O gun kac saattir gobegim catladi, anamdan emdi-

gim stit bumumdan geldi. Sebebi en ziyade bu iki ki§idir.»36

Ali §ukru Bey i$bu sQretle Istanbul Meclis-i

Meb'usam'ndan Ankara'ya intikal edenlerdendir. ResmIkayitlarda iltihak tarihi 23-Nisan 1920 gosteriimektedir. Bunagdre acihstan evvel gelmi§ ve Hacibayram-i Veli Camii

xerifindeki merasime istirak etmis demcktir.

Meclis'in ilk iki giinii tamsma ve M. Kemal Pa§a'nin 30

Ekim 1918 tarihli Moudros Mutarekenfimesi'nin imzasmdanitibaren eereyau eden hadiselere miitedair tafsilatli konu§ma-

si ile ge9mi.5t.h-. Bu Meclis 'te Ali §iikru Bey'in ilk faaliyeti, 25

36- Dr. Riza Nur - a.g.e. C. I, sh. 437 vd. Dr. Riza Nur'u teyid eden ve

iki Meclis arasindaki bilfiil beraberjigi go.stcrcn pek 50k resmi vesikj) damevcudtliu. Bunlardan birini dikkatlerinize sunuyoniz:

AL1§0KRUBEY 61

Nisan tarihinde birkac arkadasiyle birlikte Meclis Riyaseti'ne

takdim eyledigi bir takriiie baglamigtir. Bunda meb'uslarm

.... . .- V..^C-tV -^n r &. ii->

- 4 «\T

Ankara'daki Meclis'in, Istanhul'dakinin bir devamindan ibarei oldugu bu

.sebeple onun Celalecidtn AHf Bey tarar'indan ioplantiya davet edilrnek

ISzimgetdigi Inisiisuiut teyid ve isbat eden M. Kemal Paja'nin el yazisiyla

tanzim olunan yukandaki tamimde aynen §oyle denmektedir:

«yiRMtNCi KOLORDU KUMANDANUGINAIstanbul' faciasini mtiteakip Anadolu'da cali^mak UzerC istrhlSs-i nefsc

inuvafik ohm meb'uslardan bir kismiyle temas hiisii olmu^tur. 21-22 Mart

geccsi vasil olan vc garka dogru yliviiyiise devam eden i^bn zevat Yojgat

Meb'usu Ismail Fazii Paga, Mcclis r i Mcb'usan Reisi Celaleddin Arif,

Page 33: Ali Şükrü Bey

KADtR MISIROGUJ ALI5OKRUBBY

heniiz, birbirlerini layiki vechile tammamalari sebebiyle hiikli-

meti tejkil cdecek olanlarm sccilroesinde acele edilmcmesi,

bunun hususi bit encUmence gerceklestirilmesi istenmekteydi.

Bununla icra ve lesri kuyvelJeri arasinda matlub olan ay-

nliga isSret edilmekte vc bunun saglanmasi gayesi gudiilmek-

teydi.'37

Bu takrir uzcrine actlan miizakerede Bursa Mcb'usu Mu-

hlddln Bey'in soyledigi sozler siyflsi ve idar? durumun heniiz

ne olctide tavazzuh etmi§ bulundugunu acikca gostermektcdir.

Muhiddin Baha Bey bu takrir iizerindeki konusmasmm bir ye-

rinde aynen ijbyle diyordu:

«Beyefendiler!... Pek ala biliyorsunuz ki, bizim huktime-

timiz Osmanii Hukumeti'dir. Bizim hiikumetimizi idare eden,

Makam-i Cclil-i Hil&fet (Yuce Hittfet makami) ve saltanattir.

Binaenalcyh, bir httkfhnet te$kil cdiyor degiliz. Bizim

hey'ctimiz, hey'et-1 milllyedir. Buraya gelmemiz bir hiikflmet

teskili icin degil, hukuku payimar cdilen (ayaklar altma alman)

bir hukumetin, re'sikarmda (isbasmda) bulunan hiikiimdan ve

halifesi esir edilen bir hiikumetin hukuk-i magsubesini (gas-

bodilmis haklanm) mudafaa ve istirdad etmek icindir.

Binaenaleyh, burada bir hiikumet teskili mevzuubahs olamaz.

'

Hukuku gasbedilen millet efradi hukukunu miidafaa ve is-

tirdad icin yine millet sifaliyle icra-yt faaliyet edecektir. Bu iti-

Kirjehir Mcb'usu Riza, Saruhan Mcb'usu Resit Bcy'lerclir. Fevkalade bir

meclisin ictimaa davet ulundugu liakkinda vcrdigimiz malumala karsi

litidcki cevabi i'ta eylerais)erdir.

«Tertibalmiz mahz-1 isabct!h\ Cenab-i llak millctimizin sclameli namina

muvaffakiyet ihsan buyursun!. Bununla beraber men bizim sirayj gelisimias

ancak bbyle bir medis-i kubra-yi niilletc islirak ile son vazifemizi ifa ey-

lemekten ibarettir. Muvaffakiyeli Cenab-i Hak'tan tcmenni eylcriz.»

Arkadaslann ernin bir mintikaya viisuliine kadar isbu malumalin hafi ui-

tuliaasim tcmenni cylcriz.

Heyet-i Temsiliyye Namina

M. Kemal

37- Bkz: Zabit Cericlcsi, C. I. Ankara 1940, sh. 55

barla bir hakflmel teskili teklifini bir hiikumet-i muvakkatc'yeisim vermek teklifini rnuvafik bulmuyorum..»-38

Alt gukrii Bey nierhumun birkac arkadasma daha im-zalattirarak Meclis'in iki giinluk muvakkat riyasetine takdimeylcdigi yukanda bahsi gecen takrir, 0'iiiin parlamcnto haya-tinda tecrUbeli vo bilgili bir insan oldugunti gosteriyordu. Ni-tekim bundan U9 be.s gun sonra Vekiller Hey'etmin yani hiiku-

metin teskili hususunda zamamn tanmmis hukukcularmdanbiri olan Celaleddin Arif Bcy'le miinakasa ettigi ve O'na karsibugiinkii en ileri idfirl ve siyasl prensipleri mudafaa ettigi

gdriilmusttir.

Hakikaten Celaleddin Arif Bey de, 3* Ankara'ya IstanbulMeb'usan Meclisi'nden intikal etmisti. Hatta fazladan olarakbu meclisin ingilizlcr tarafmdan cahsamaz hale getirildigi ta-

rihte, fiilen reisi bulunmaktaydi. Demek ki, O da tecrubeli bir

kimseydi. Aynca hukok profesdrii idi. Boyle olmasina ragmenIcra Vekilleri Hey'etinin yani hiikumeti tejkil edecek kim-

38-a.y.

39- Celaleddin Arif Bey, 93 Harbi denilcn 1877-78 Turk - Rus Harbi'ne§ark cephesi kurnandani Oazi Ahmed Muhtar Pasa'mn yamnda ijlirakelmis ve mlisjliedelerini «Basrmiza Gelenler» ismi ile nesretmis, bulunanAnt Bey'in ogludur. Son fstaiibul Meb'usan Mecliai'ne memlckcti olan Er-zuruai dan secilmisti. Bu raeciisin ikmci rusligini deruhte ctmekte iken binncj rcisui vcfati iizcrine O'nun yerine ijccmi'jtir. Somadan bu raeciisin An-kara'da [oplanmak iizere dagilmasiylc Aiikark'ya gilrai^ ve orada da MeclisIkinci Rcisliginc secilrnistir. Birinci Reis, ayni zamanda Icra VekilleriHey'eli Reisi ohn M. Keraal Pa§a idi.

Celaleddin Arif Bey bu Mcclis'te hadiselerin sevkiyle tesekkBl eden birncvi muhiilefel partisi demek olan edkinci Giup»landl. Bu grupun en dik-kaie deger simalarindan biri olan Celaleddin Arif Bev. yultanya almmisolan sozlennden aalasilacagi iizere Milli MiicSdele'nin muvakkat birhukumel marifctiyle scrceklestirilmesini vc butiin icrfu faaliyctin, bu hey'etebmikilmasmi ancjik hey'et mcnsLipiannnr tek Ick Meclis'ce secilraesini is-

tcraekteydi. Meclisle oldukca hlirracl gOren ve itibarli bir mcvkii bulunanCelaleddin Arif Bey, M. Kcinal Pasa ile fiili ve hukuki olarak ilk ihtilafadilscnlerden biridir. Bililharc bir punduna gelirilevek Roma Elciligi sifanylaAnkaia'dan uzaklastmlraij ve orada vefal elmistir.

Page 34: Ali Şükrü Bey

64 KADIR MIS1ROGI.U

selerin tek tek Biiyiik Millet Mcclisi'nin Umumi Hey'eti

raraflndan sesilmesi item geldigi fikrini miidafaa ediyor ve

sciyle diyordu:

«... Madem ki, Meclis-i alimiz hem icra ve hem de tepi'

mfihiyetini haizdir, bunun mantik? olan neticesi yine icra

bey'etini kendisinin intihab eyiemesi lfizuh gelir. icra ve te§ri

mahiyetini hSiz olan meelis, kendisi tamamiyle Isterin

kaffesini icra edemiyecegi iciri baa rufekasina (arkadaglanna)

vekalet verir ve o vekillet dairesinde intihab olunacak zevat da

tedvir-i omflr ederler. Bu icra ile tesri'in birlesmesinden lahas-

siil eden bir netice-i mantikiyyeden baska bit sey degildir.»''">

AH §tikrii Bey'in, Celaleddin Arif Bey'e bu s&zleri

sbyletcn tcnkiclleri §u noktada toplanmaktaydi.

«... Hey'et-i icraiyyeyi (huktimeli) tegkil eclecek vekiHeri

hey'et-i umumiye (Meelis) intihab ediyor. Halbuki bir de

ictihad arasmda bir takim miinasebet olmak ve bir de arada

bir samimiyet olmak iizere islerin mtmtazam cereyan etmesi

i9in lfizimdir, buyurdular. Binacnaleyh bu tarzda hey'et-i

icraiyyc reisi (Basbakan) kendi arkadasUlnnr intihab etmck

lazimgelir. Bu tarzda intihab edilmelidir ki; kendisini mes'ul

tulabilelim. Biz kendileriylc • calismiyacak olan refiklerimizi

kendimiz veree'ek olursak heyet-i icraiye riyasetini nasil

mes'ul tutabiliriz? Tutmak da zaten insafa muvafik degildir.

Ciinkii, biz.icbar ediyoruz. §u efendilerlc calisacakstmz cli-

yortiz. O da onu kabtde muztardir.»

Ali §iikru Bey'in bugiinkii parlamento usul ve esaslanna

uygun olan bu gbru^ii kabul edilmemis ve htikunieti teskil

eden vekillerin tek tek meclisce secilmesi kanu.nlajmi5.tir.

Fakat cok gecmeden bunun pek biiyiik mahzurlan bulundugu

anlajllmis, ve bilahare bugiinkii normal sisteme donulmii;tOr.

40- Ziibit Ceiidcsi, C. I Sh. 1 60

41-a.y.

ALiSOKRtlBEYf,S

MEN-i MliSK.RAT (ICKINiN

YASAKLANMASI) KANflWU

Ali §iikru Bey, TBMM'nin en foal aztandan birr idi.

Meclis'in acihsim miiteakip baslayan siySsi ve idarimunSkajalarda Onu daima soz alan ve en yaptci istikamettekonusan bir kimse olarak gormekteyiz. Acihstan iic giin somayanr 27 Nisan 1336 (1920) tarihinde Bursa Meb'usu feyhServet Elendi'nin teklifi ile Meclis'te bir «ir§ad Enciimeni»kumlmasi kararlastinlmijti. Bundan maksad halkm Mill!Mucadele'ye inandmimasi ve cesitli diisman faaliyet ve pro-pagandalannm tcsirsiz hale getirilmesi idi.

17 Mayis 1920 tarihli celsede oktman enciimen maz-batasmda, Ali §iikru Bey'in bilMiare «lzmir Suikasdi» ha-drsesmde basrolu oymyacak olan Ziya Hur§id Bey ile birlikte«Irsad Enciimeni* Szaugma secildigi, aym gun okunan digerbir mazbatada da merhumun bu enciimenin mazbata mu-harrirligini deruhte edeccgi bildiriimistuv42

Ali §iikrii Bey'in bircok enciimelerde birden vazifegbrdiigu anlasilmaktadir. Hakrkaten bu tarihten jki gun onceyam 15 Mayis 1336 (1920) tlirihii celsede okunan HariciyeEncumem mazbatasmda da O'nun «Kaan0n-i Esasi Encii-ment» ne yani bugiinkii manasiyla Anay'asa komisyonunasecildigi goriilmektediiv43

Merhflmun Meclis'teki ilk ve ehemmiyetli hizmeti BirinciBMM'nin. asagi yukan ilk kanunlarmdan biri olan «Men-i '

Mtiskirat Kanunu»min fikanlmasina onayak olmasidir.

Hakikaten Meclis'in altmcr mesai gtinunde yani. 28 Nisan1336 (1920) tarihli celsede Meelis Riyaseti'ne tiikdim eyledigi^Men-i Miiskirat Kanunu» mctni okunmu? ve miista'ce-

42- Zaljit Ceridesi, C 1. Sh. 32243-- ZabK Ceridesi, C. 1. .Sh. 3i4

Page 35: Ali Şükrü Bey

6(5 KADIR M1SIR0GU)

liyetle cikanlmasi kabul olunarak dcrhSl alfikah enciimenlere

havalc edjhnigtir. Bu husustaki muzSkereyi Meclis zabrtlarm-

dan aktararak dikkatlerinize aizediyorLlz:

«Xrabzon Mcb'usu Ali §iikrii Bey'in Muskiratin

Men'i Hakkindaki Teklif-i Kaniintsi

Rcis - Bazi teklifler var efendim,

Katip Haydar Bey (Kiltahya) - Efendim, Trabzon Meb'usu

Ali §iikru Bey tarafindan bir iayiha-yi kanuniye (kanun

tasansi) teklif ediliyor,

Dfn-i miibinimizce tahrim edilmis. olan isrctin halkimiz

arasinda laammiim-u istimalinden (kullamlmasmm yayginla.5-

masmdan) tevelliid eden (dogan) fenahklar, feiaketler, ladad

cdilemiyecek (saydanuyacak) derecede 50k miihlik (helak

edici) ve muhrib (harab edici)dir. Salik bulunduklan din men

etmedigi halde milletini bu beliyye-yi uzmadan (biiyiik beladan)

bir kanun-i mahsus (hususi kanun) ile kurtarnug olan CemShir-i

Miittehide-i Amerika (Birlejlk Amerika Cumhuriyetleri)

hukumeti cidden takdire ve numflneyi imtis81e (ornek olmaga)

layiktir. Cehalet-i amikasi (derm cahilligi) hasebiyle icki hu-

susunda h8d ve hudud bilmeyen, binaenaleyh her dem haiiu-

mBnsiz (yuvasiz) felSketlere dflcar olan memleketimiz halkim

bu muthis, beladan kurtarmak i9in fltideki mevaddin (asagidaki

maddelerin) kanun seklinde karjulUn.fi teklif eylerim.

Maddc 1. Memalik-i OsmSniye'de her nevi mflskirfitin

imai, ithIL fiiruht (sang) ve istimSli, suret-i kat'iyede mem-

nudur.

Madde 2. Mtiskirtt' imai, ithSl ve fiiruht edchler (sa-

lanlar) nezdinde yakalanacak olan mitskiratin beher kiyyesi

icin elli lira cez8-i nakdl alnur ve mevcud miiskirat mlisadere

oluiiur.

ALI 5OKRU BEY 67

Madde 3. t§ret ettigi gorulenler ya hadd-i ser'i ile te'dib

olunur (§er1 cezasi ile cezalandinhr), veyahud elli liradan

ikiyiiz elli liraya kadar ceza-yi nakdiye mahkum edilir. (Bravosedaian)

Madde 4. Bu kanunun tasdik ve nesriyle beraber mevcudickiler miisadere ve imha edilir.

Madde S. Bu kanun tarih-i nesrinden itibaren mer'fdir.

Madde 6. Bu kanunun icra-yi ahktmina (hiikiimlerinin

yuriimlmesine) bilumum zabita-i miilkiye ve adliye ve

mebikim-i nizamiye (nizamiye mahkemeleri) memurdur.

Abdiilkadir Kemali Bey - (Kastamonu) - Layihaenciimenine...

Reis - Zannederim ki, enciimenler tesekkiil etmistir.

Enciimenlere gonderelim efendim. (Muvafik sadaian)

Evveia bunu Adliye, Maiiye, Sihhiye enciimenlerine

havSle edelim.

Sagdan Bir Menus - Umur-l §er'iye (§eriat isferine

bakan enciimen) de te§ekkiil etmistir. Onunla da aiakasi var.

Soldan Bir Meb'us - Layiha enciimenine gitmek icabetmez.

Sabri Bey - (Kastamonu) - Miista'celiyet karan ile

gonderelim, ehemmiyetlidir.

Reis - Miista'celiyet kararmi kabul buyuruyor musunuz?Kabul edenler... Ellerini kaldtrsm. (Eller kalkar) O halde Ad-liye, Maiiye, Sihhiye ve §er'tye enciimenlerine havale edi-

yoruz.»'<4

Bu surctle alakah enciimenleri havSIe edilen «Men-iMiiskirat Kanunu» tekrar 17 Mayis tarihinde Meclis hu-zuruna golmis ve miizakereye vaz olunmustur. §imdi de buhusustaki miizakereleri ve alakali enciimenlerin mazbatalanm

44- Zablt Ceritfcsi, C. 1. Sh. 1 14

Page 36: Ali Şükrü Bey

68 KADIR MISIR001.U

dikkatierinize arzediyoruz:

«Katip Haydar Bey- Efendim, igretin men'ine dair Aii

Sukrii Bey tarafmdan bir I&yiha-i kanuniye teklif edilmisti. BuISyiha hey'et-i cclilenizin karanyle MaMiye, Adliye, Ser'iye,

Sihhiye eneumenlcrine havflle edilmi§, enciimcnler de bu bab-takt nokta-i nazarlarim hey'et-i lliyenize birer mazbata ile ar-

zetmislordi. Emir buyururJarsa mazbatalan okuyalim. Arzuederseniz mazbata muharirleri gelsinler izahat versinler.

Abdullah Azmi El'endi (Eski^ehir) - Mazbatalar okun-sun efendim. »'45

Bu girizgahdan soma once Ali Siikrii Bey merhumun tek-

lifi, esbab-i mficibesiyle birlikte aynen okunmu§, bilahare dealakali enciimenlerin mazbatalan Meclis Umumi Hey'etine ar-

zedilmistir. O gflnkii Meolis'in hissiyat ve anlayisim aksettir-

'

mesi ve MiUt Miicadeleiiin hangi mSnevi hava icinde ger-ceklestirilebildigini gosterebilmesi bakimmdan bu zabtllardan

bir kismim dikkatlerinize arzediyoruz:

Ilk olarak Adliye Encumeni mazbatasi okunmustur. Bumazbatada, bciyle bir kanunun «akla ve Seriata uygunlugugoriilmus ise de...» girizgahiyla sbzc basjanarak bu teklifin

«simdilik kaydiyla reddi ve tabii durumun avdetinden sonraete ahnmasmm» miinasib goruldiigii bildiiilmistir. Bu husustaCeza Kanunu'ndaki 265. maddenin tam mSnasiyle tatbikinin

kafi oldugu, aynca husflst bir kanun cikarmaya ihtiyac bu-

lunmadigi ifMe edilmislir.

Adliye Enciimeni'nin mazbatasindan sonra okunanSihhiye Encumeni mazbatasi da, ickhiin kotuliiklerini saytp

dokmekle beraber bu hususta yera bir kanun cikarilmasindanziyade Ceza Kanunu'nun 265. maddesinin tfldil ve takviyesi

gbrii§Linu ortaya koyuyordu. '

MSliye Enciimeni mazbatasinda ise, icki ithalimn giimriik

45- Znbit Cerictesi, C. ] . Sh. 329

ALI §UKRU BEY (59

resmine tflbi oldugu, bu sfiretle tahsii oiunan meblagin dev-letin bir takim borciarmi karsilamak ilzere ecnebilere hasr vetahsis edildigi, bu hususta millctlerarasi mukavelcler bu-lundugu bildirihnekte ve i§bu sebeplerle «devletin icki imilve icilmesini azallmaya cahsmasi tabii gorulmiijse deithaline man! olunmasinin teeviz edilemiyecegi» bil-

dirilmekteydi.

B.undan sonra Jer'iye Encumeni mazbatasi okunmustur.Bu mazbata ile digerleri arasmdaki fait a§iMrdl. Zira ev-velkiler hepsi de ittihad ve Terakki artigi veya Sultan Va-hideddin merhumun tabiriyle bulasigi kimselerin imzalarmitasimaktaydi. Ser'iye Encumeni mazbatasi ise hocalartarafmdan tanzim edilmisti. Bu itibarla da dini gercekleri ak-settirmekte ve Meclis'e zaferin kazamlisina kadai' hakim olanmanevi havayi gostermekleydi. Bu bakimdan onu buraya der-cetineyi faydah buluyoruz.

SER'IYE ENCUMENI MAZBATASIMiiskiratin Men' ve istimali Hakkmda Kanun Layihasi.

Hakayik-i esyayi taharri (varhklarm gerceklerini arastiran) vetcdkik ile istigSI eden zevStm (kimselerin) malumu olduguuzere, bu Blemde tesadiift ve abes olarak viicvida gelmis hicbirsey yoktur. Her§ey'in hilkati bir sebebe miistenid ve her hil-

kate (yaratiliga) bir gSye muterettebtir. (Tertib olunmusuir.)HatlS her zerre bile, bir kanun ve intizam dtiiresinde kendi hil-'

katiyle mtinasib bir vazife iffi etmekte ve o vazifeye bir gayeterettub eylemektedir.

Sirr-i tekvinin (yaratilis sirnnm) zerrattan sumflsa (zer-relerden giineslere) kadar butun e§yaya . sirfiyeti (varliklara

yayilmasi) ve her sey'in tab'an ve fitratan (tabiat ve yaratiiis.

itibariyle) mukellef oldugu vezlifi (vazifeleri) husn-i ifayamecburiyet ve ecnasin envSda, (cinslerin nevilerde) cnvain ef-

radda (nevilerin fertlerde) kemSI-i intizam Uzere tecelliye'

Page 37: Ali Şükrü Bey

70 KAD1RMISIROGLU

mahzariyeti sayesinde ihtiva ettigi binihaye mehasin ve

bcdayi (sonsuz gUzellikler) ile §u silstte-i ktinata s£ha ara-yi

viieiid oldugu (varhginu yer buldugu) §iipheden varcstcdir.

Bu llemde viiefidunu asla hissederncdigimiz herhaagi bir

zerrenin bile tekliften £za"de olarak viicuda gelemedigi sfibit

ve miitehakkak (gcrccklc$mi§) bir kaziye (hiikum) olmasmabinaen ekmel-i mablGkat (mahlukatm en mukemmcii) olan

insanin sebepsiz nihade-i aleni (aleme ayak atmis) olamadigi

evveliyetie .sabit olur.

Sirr-i teklifi anlamak i.stcyen erbab-i fazl-u kemfilin (dinen

mukcllef olmanin simru anlamak isteyen fazilct vc olgunluk

sahibleriniu) netice-i telebbuat ve tedkikfitmda (inccleme ve

ara|tumalannin netieesinde) teklifin ancak bir vazifeden iba-

ret oldugu ve bu vazileye terettiip eden hakkin yani fevaidin

(fatdelerin) hag a §ari' hazretlerine (§eriat sahibine yani

Allah'a) aid dcgil mtikellefe Sid oldugu ispat olunmu§tur.

§u avalimde (alcmlerde) her§ey kendi islidikliyle

mutenasib tekainuliine hizmct edecck bir kanun ve bir vazife

vaz' ve tayin olundugu gibi insanin da kendi hilkat-i kamile-

sine miitenasib (olgun yaiatili§ina gore) tealT ve terakkisine

medar olabilecek (yiikselip yucelmesine yarayacak) Ahkam-i

§eriyye (§eiral hiikiimleri), vezaif-i diniyye (dim vazifeler)

va'z buyurulmus, (konulmusj ve bunlara ittiba ve riayet eden-

lerin kadir ve §erefi ne rtitbe all oldugu gdrulmu§tur. Eununicindir ki, dinen memur oldugu vez&ijfl ita eden ve neh>

yolundugu (yasaklandigi) seylerden ictinab eyliyen (kacinan)

. herhangi bir miislim her vechile mes'ud vc her yerde memduh(metholunmu.s) olmugtur. Biraenaleyh Din-i Mtibin-i Ah-

mediye'nin (islam'm) emrettigi §eylerin menfaati, niahza

(.snf) nehyeyledigi ef'Ulin mazarrati (yasakiadigi fiilJerinin za-

rarlan) sirfa oldugu bugiin cihanin muselle.midir.

Hilm ve tevazu, adalet, hukuka riayet, irz vc namusahfirmet, zuafaya (zayiflara) merhamet, fukaraya muavenet,

AL1SUKKUBEY

her mahluka sefkat, ner fiil ve kavilde (sozde) sidk (dogruluk)

ve istikamet, sun (§eklt> ve manevi biitun umurda (isterde)

ciddiyet, lsraf ve tebzirden (har vurup harman savunnadan)kat'iyyen miicanebet (kaemma), her hususta iktisada riSyet,

her zaman sa'y ve amelc ikdam (cahsmaya) gayret ve nefsi

lagviyat ve fuh§iyattan vc her tiirlii sefdhetten siyanet, ke-

mal-i taharet ve nezafctlc (tarn bir temizlikle) evk&t-i mu-ayyenesinde (muayyen vakitlerde) Haiik'a ibadet islam'm ka-

nun-u esiisisi'nin muhtevi oldugu maddelerin en muhimlerin-dendir.

Kanunun emrettigini yapmamakhgm ve men ettigini yap-

makhgin curiim oldugu miitlefekun aleyhtir. Milel-j mutemed-dinc (medeiu milletler) erbfib-i ceraim (sue ifleyenler)

hakkinda cezaiar terlib ederek miicriminin i.slah-1 nefsine vemuskiratm men'iyie insanlann her vechile evc-i balaya (en

yuksek derecelere) irdka ettirmeye (yiikseltmeye) ez can-udJl (can ve goniildcn) sa'y ettikleri §u son asr~i medeniyette

Din-i islam ve miisliminin citedenberi hadim ve hamisi olan

hiikfimetimizin de cah§tigma asla .^uphe edilmez. Ruh-i in-

sana verdigi manevi iezzet, kalbe bah§ettigi safvet venez^hete ve bedene temin eyledigi sihhat ve saidet ile her-

kesin gipta ettigi bu kanun ahkamimn maattessuf tatbikinde

gosterilen ISkaydJ ve betaet neticesinde miUetimizin kem-miyeten ve keyfiyeten (maddi ve manevi olarak) dQgar-i te-

reddi oldugunu (geriledigini) gdren bizler kan aglamaktayiz.

irtikSb olunan (islenen) ceraimin (suclarm) s!ne-i

iimmette aciig: rahneierin (yaralarm) tedavisine ehemmiyetverilmedikce ve miicriminin ciirmu ile ona terettiibedecek

ceza arasmda nisbet-i Sdile gdzetilmedikce lslah-i nefs et-

meieri hrui9 ez-imkan (imkan harici) addedilcrek mliskiratin

men'i hakkmdaki teklif iizerine Adliye Enciimeni'nce ittihaz

buyurulan karar, encumen-i acizanemizce ba^ka bir sekle ifrag

edilmi§ ve sahib-i teklifin (teklif sahibinin) fikri tercih olun-

Page 38: Ali Şükrü Bey

72 KADIE MISIROCU.U

mustur. (Jiinkii Actliye Enciimeni Kanun-i CezSmizdaki mev-cud olan mevaddin (maddelerin) kifayetini kabul etmi.5, bumaddeler iso miiskiratm istimal ve iinfdini degil, yalniz alenen

sarhosluk elmeyi menetmistir. Ummul-fesad (fcsadin anasi)

semmiil-ibad (insanlarm zebri) oldugunda iilem-i insaniyetin

bugun ittifaki bulunan miiskiratm Alem-i Isltaiyet'te dahabidayctlc tahrim edildigi haldc bu hiinncti moskiii birakarak

yaltuz sarhoslugu halka gostermemcyi emirden ibaret

goriilmiistur. Binimelayeh muskiiitin imal ve istimalmin

men'ini bilumum tcbeanm sihhat ve ahlaki ve miisliimaniann

dinlcri noktasmdan derece-i viicubta (vacib derecesinde) ad-

dederek zaten wiemnD olamn kuvve~i teyidiyesini izhar ve te-

hiyeyi, mflcib-i enir-i scr'i vazife addeyledik. Vaki miiskiratm

men'inc bazi miilalazat-i maliyeden (mall dusimcelerdcn)

dolayi taraftar olmayanlar da bulmiabilir. Lakin bunun men'iyle

istimalinden dolayi sarfolunan mebaligin (meblaglarm) efrad-j

milletge tasarruf edilecegi munfisebetiyle miiskirSt rfisumu

kendisine tahsis edilmis bulunan daircce cibSyet oilman (tah-

sil edilen) diger riisum Ozerine zammolunarak telafisi kabil

olanacagr cihetle isbu miilShazat dahi gayr-i varid addolun-

mustur. Miiskirat'imal ve istimali ciirmiiyle miitenasib ve

ahkam-i esasi-i ser'iyye'den (§eriatm esas hiikumlerinden)

mustenbat (cikanlmis) mucfiz3ti miibeyyin (cezalan gos-

teren) olarak zirdeki maddeleri tahrir ve tasdikine arzeyledik.

15 Mayis 1336

Seriye E. Reisi, Miifid

Maras, Refet

Abdullah

Ankara, Mustafa

Aydm, Ahiried §iikrii

Kayseri, Ahmed Alim

MJSUKROBBY 73

Denizli, Hasan

Amasya, Riza

Kayseri, Sabit

Feyyaz AHBundan sonra da Ali §ukrii Bey merhuimm vaki teklifi

ufak tefek degisikliklerle takdim olunmaktaydi.

Dikkat odilirse Meclis acrlah heniiz onbes yirmi gitaliik

bir milddet gecmis. bulunuyordu. Bilahare «Birinci» ve«Ikinci» grup olarak belirecek olan aynhgin burada nuvesinigormek miimkiindiir. §er'iyye enciimeni mensupiarr yani bir

kisrm hocalarla ccigu ittilrat ve Terakki Cemiyeti'ndenmiidevver asker ve sivil eshas arasmdaki goriis aynllgt ilk

dofa bu kanun dolayisryle ortaya cikmistir.

§er'iyye enciimeninin bu mazbatasmdan sonra acilan

miizakerede Maliye Vekili Hakki Behic Bey, birtakim malimiilariazalar serdederek tekjifin uzun uzun aleyhinde konusmus,Ali §iikru Bey de cevap vermistir. Nihayet mes'ele bir usfll

miizakeresi sekline ddkiilerek uzayip giderken Men-iMiiskirat Kammu'nun bir kere de Hey'et-i Vekilece yanihiikumetce tedkikine mtitcallik riyasete verilen bir takrir okun-mus ve biiaiiare de muzakerenin kifayeti reye vaz'olunarakcelseyc son verilmistir46 . Bu kanun Hey'et-i Vekile'degoriisiildukten sonra tekrar Meclis huzuruna getirilecekti.

Gercekten Men'i Miiskirat Kanilnu 12.7. 1336 (1920) ta-

rihindc tekrar Meclis'e gelmis ve muzSkereye konulmu.|tu.

Teklifin tab'edilerek meb'uslara dagmlmamis bulundugu yo-iundaki itiraz iizerine bu miizakerelerden bir netice

alinamamis, gosterilen usuli cksikligin giderilmesinden sonraele almmasi kararlastirilmistrr.47

Bilahare bu tekiif 12.8.1336 (1920) iarihli celsede tekrar

46- Zabit Ceridesi, C. I Sh. 329 ve milleakip47- Zablt Ceridesl, C. 2. Sh. 345 ve d.

Page 39: Ali Şükrü Bey

74 KAD1R MISIROGLU

ele ahnarak miizakereye konulmustur. §imdi bu miiziikerede

cereyan eden Mdiselerden ve ileri siiriilen fikirlerden de bir

nebze bahsetmek istiyoruz. Zira Mcn'i Miiskirat Kanunii, Bi-

rinci B.M. Meclisinin unium! havasini aksettirdigi kadar

meb'uslarin tek tek sahsiyyet ve istikametlerinin de kav-

ranmasina yarayan bir mahiyet arzctmektedir. Bu bakimdanbunu, All fjiikru Bey dolayisiyle tlpik bir vak'a olarak secmi§

bulunmaktayiz, Yoksa merhumun Meclis'teki her teklif ve

miicadelesi hakkinda bu kadar uzun uzadiya izahat verecek

degiliz.

Bu celse Ikinci Reis Celaleddin Arif Bey'in riyJseti

altinda cereyan etmistir. Once muhtelif mevzularda bazi

ehemmiyctsiz kanun teklifleri muzakere edilmistir. Men-iMiiskirat Kanunu'na sira gelince Celaleddin Arif Bey soz ala-

rak:

«Reis-i Ssini Key - Muskirat Kanunu'na geldik. Evvelce

bu hususla soz istcmig olanlar vardi ve kendilerinin de bu hu-

sastaki haklan mahfuzdur, demistim. §imdi isimleri yazdi

olanlan okuyacagtm. Sonradan isimleri olmayanlar ve soz is-

leyenler aynca isimlerini yazdirsmiar.

Haydar Bey (Kutahya) aleyhitlde, Doktor Suad Bey(Kastamonu) lehinde, Mehmcd §iikrii Bey (Kastamonu) le-

hinde, Mehmed ijiikrii Bey (Karahisar-i SShib) aleyhinde,

Rasih Efendi (Antalya) lehinde, Ali §ukrii Bey (Trabzon) le-

hinde, Ismail Subhi Bey (Burdur) aleyhinde, Sirri Bey (izmit)

lehinde...

§imdi efendim soz isteyenler sdylesin, sira iie hirer hirer

yazalnn, soz isteyenlerin isimlerini. okuyahm:» demis ve

Men'i Muskirat Kanunu'nun miizakeresine baslanmisti,

Bundan sonra lehte ve aleyhte konusmak isliyenlerin

isimleri okunmus, bazilan soz almak 19m miiracaat etmi§ ol-

duklan hakle isimlerinin okunmadigim beyan etmisler, bununiizerine onlarin isimleri de ilavc edilmistir. Bilahare vaki teklif

ALi SUKRC BEY 75

iizerine §er'iyye ve Sihhiye Enciimonlerinin teklifiyle «Mu-vazene-i Maliye Enciimeni»nin inazbatasi okunmustur. Buson encumenin mazbatasmda da teklifin birtakim mffll mii-lahazalarla aleyhinde bulunuldugu, maksadin Ceza Kanu-nu'ndaki alflkah maddenin derpis eylcdigi cezalarm arttml-masiyle husulii teklif ediidigi goriilmustiir.

Reis, soz alanlann kendilerine sorarak leyhte veya aleyh-te konusacaklarmi tespit ve kayittan sonra muzakereleregecmistir.

Bundan sonraki muzakereleri sahislann hissiyflt veefkflnm ayna gibi aksettiren zabittan aynen takdim ediyoiuz:

Haydar Bey (Kutahya) - Efendiler, alkolun hayat-i beseriizerine ika cttigi (husule getirdigi) tahribat,

Tunali Hillni Bey (Bolu) - Fransizca yok.

Haydar Bey (Devamla) hakikaten pek miithistir. Hattakuul (alkol) aleyhinde Cemiyct-i Tibbiye Liyon'daki son ic-timamda, tiziim mustahsilfttindan. (uriinlcrinden) gayn me-vaddan (maddelerden) istihsal edilmis olan ispirtolann sem(zehirleyici) olduguna karar vermis ve nesrettikleri is-tatistiklerde, uziimiin gayn mevaddan, (maddelerden) istihsaledilen ispirtolardan Fransa'nm bag olmayan eyaletlerindeadam basma bes iia dokuz litre yarn takriben iic ill yedi okkaisabet ettigi halde pek dim tahribat ika cttigini deiii ve misalolarak gostermislerdir. Binaenaleyh memalik-i ecnebiyeden(eciiebt memleketlerden) gelen ispirtolann sem olmasina na-zaran buulann Ali SJukrii Bey'in teklifleri vechile, idhal veistimfil ve fiiruhtunun (alim satimmm) men'i Jazim ve lSblid(suphosiz) ise de milumunuz olan mevani (mamalar) do-layisiyle bunun simdilik kabil olsa bile ileride tatbiki kabil olupohmyacagmm takdiri hey'et-i aliyenize aid pek muhim, pekesasli bir keyfiyettir.

Efendiler, Mejrutiyet'in ilk senesinde Meclis-i' Meb'nsS-

-

Page 40: Ali Şükrü Bey

76" KAD1R MISIROOLU

ninnz sihhat-i bejeri muhafaza vc bagciligi inkuazdan

vikaypten (jokinckten konimak 19111) memfdik-i ecnebiyeden

gelccek olan miiskirat vo ispirtotain bilakayd-u sart Mc-.'

inalik-i Osmaniye'ye ithiil vc bu gibi ispirtolardan mesnibfll-i

kiiuliye (i9ile.cek alkol) imal cdilmemesi 15111 bir kanun

yapmisb, Bu kanun uhud-i kadimeye (eski anlasmalara) do-

kunmadigi halde sirf Avmpa'nm menafiine (menfaatlerine) do-.

kundugu ifin vuku' bulan miidahale ve tazyik iizerine bir hafta

sonra kapitiilasyonlar bahane edilerek, bir hafta mevki-i tat-

bikle (mer'iyyette) kaldiktan sonra geri ahnmisbr.

Halbuki efendiler, bu kanunun kapilulasyonlara muhalif

hicbir maddesi yoktu. Qiinkii sem olan bir §eyi kapitiilasyonlar

himaye etmedigl gibi, hifbir devlet de diger devlcte mm sem

(yarr zehhieyici) olan miiskirat vc ispirtolanmi teb'ana.

icireccksin, gibi bir teklifle bulunmaz ve bulanamaz da,.. Efen-

diler!. (ingilizler yapar sadalan) Fakat hak kavinin oldugu

icin, bu hakll olan davalanmizi da, Avrupalilar'a dinletmek

bizim icin kabil olamadi ve kanunun mevki-i latbikden

aiinmasiyla daha ferda-yi mesrttiyette hiirriyet ve is-

tiklalimize dehsetli bir darbe indirildi. Halbuki efendiler, biz bu

kanun ile memalik-i ecnebiyyeden senevi memleketimize gel-

mekte olan yirmi milyon kilo ispirlo ile milyonlarca miiskiratin

gclmesine mani olmuyorduk, yalniz memalik-i ecnebiyyeden

gelecck olan muzirussihha ispirtolardan me§rubat-i kuuliye

imal edilmemesi icin bunlari gumriiklerdc asetonmelin mah-

lutlan (kansnn) ile kanjlirarak yalniz sanayide istimal et-

tirmek vc miiskirali da bir takim ahkam ve kuyuda (kayitlara)

tabi' lutmak istiyorduk. Fakat maatteessiif efendiler,

medeni denilen Avrupa, kendi menafi-i hasisasini bizim haya-

timiza tercih ederek, kanunun mevki-i tatbikten' alinmasmda

israr etti, Nihayet §11 izahattan maksad, Dtiyfln-u Umurniyye-

nin (Osmanli Di§ borclan idaresinin) muvafakati ahndiktan

sonra bir cok tedkik ve tetebbu netioesi olarak yapilan ve

ALl 5OKRO BBY 77

kapitiilasyonlara kat'iyyen dokumnayah bir kanunun, yalniz

ccnebi biifcu; fabrikatoriin menafiine (menfaatlerine) do-

kunmasi dolayisiyle kabiliyet-i tatbikiyesi olmazsa, bilmemki; varidatrauza (gelirlerimize) Diiyun-u Umumiyemizc, mah-rem kararniimesine ecnebi vc menafi-i hukukima §iddet-i

taalluku olan Ali fjiikrii Bey'in bu tcklif-i kanunisinin nasil ka-

biliyet-i tatbikiyesi olabUir?48

Ali §iikru Bey (Trabzon) Demek siz |imdiden kapitii-

lasyonlari kabfil etmis. bulunuyorsunuz?

Haydar Bey (Devamla) - Hal boyle iken muhteremllmiyye ve Sihhiye encumenleri Ali §iikrii Bey'in layihasim

esas itibariyle kabul ve fakat hey'et-i muhteremenize takdimcttikleri esbab-i mucibeli mazbatalarla bazi tadilftt teklif edi-

yorlar. llmiyye Enciimeni, Ali §iikru Bey'in layihasmdaki idhal

ve furuht (alip satma) kelimelerinin tayyi (kaldirma) ile

[ticmnfliyyetinin yalniz imal ve istimal edenlere hasrim, llmiye

Bnciimsni de Kanun-i Ceza'mn 265, maddesi makamma kaimolmak tizere teklif ettikleri maddelerin kabuliinu istiyorlar.

Halbuki efendiler Umiye Encumeni'nin teklifi vechile

memnuiyeti (yasaklama) yalnrz imal ve istimfde, Avrupa'danmamulen gelen milyonlarca miiskiratin serbest^e fiiruhtine

uiiisaade edeeek olursak, bilmem ki, ecnebileri kuskulan-

dirmaktan baska bicblr fayda temin etmeyen §u imal ke-

limesine bilmem liizum kahr mi! (Jiinkii efendiler miiskirat

niamul ve serbest olarak memalik-i ecnebiyyeden mem-leketimize fiiruht ve miiskirat bayilerine rekabet kabfil et-

miyecek derecede ucuz bir fiyatla mal temin edildikten sonra

artik imal kelimesine ne ihtiya9 kalir! Binacnaleyh hem ar-

zettigim esbabtan (sebeplerden) ve hem de Kanun-i fisasi'nin

Iic2ret serbesttir, maddesine muhalefetten ve sonra da mem-

48- Birinci Biiytik Millet Meclisi'nin initnevi ahvalim akseuircn bu bey-lainaz o/.iirlerinc dikkai eilil.sin!.

Page 41: Ali Şükrü Bey

KADIR MISIROGLU

leketimizdeki ecnebi iimillere cihet-i taalluktan nasi, kabiliyet-i

tatbikiyesi (tatbik kabiliyeti) olmiyan §u «imal» kelimesi or-

tadan kalkinca Ilmiye ve Sihhiye enciimcnleri men-i istimal

husnsunda (kuUamlmasmi yasaklama) birlesmis. oluyorlar kl;

imaldeki mahzur ve mevanii, imaldeki adem-i kabiliyet-i tatbik

(imaline miiteallik manilerden dolayi tatbik kabiliyetinin ol-

mamasi) bilumttm memalik-i Osmaniye'deki bil'umum teb'aya

seyy8nen (e§it olarak) tatbiki dolayisiyle istimalde dahaziyade vfuittir.

Efendiler, muhtelif tabiyette mesela bir Rus bir italyan

Hadd-1 Ser'iyyeyi (Ser'i Cczayi) icab edecek derecede sarhoj

olsalar, huzur-i hSkime (hakim huzuruna) sevkedilseler,

hSkim-i Ser'i buniata .siz hadd-i Ser'iyeyi icab edecek derecede

sarb.0.5 oldugunuzdan dolayi sizin hadd-i Ser'i ile te'dibinize

(cezalandrnlmaniza) hiikmettim, dese aeaba bunlann raensup

oldugu devlctler kendilerince memnu (yasak) olmayan §u fi-

ilden dolayi mahkeme-i §er'iyyeden verilen §u hiikmii infaz et-

tirecekler mi!

Remzi Efendi (Kayseri) - Onlara samil degildir. Onlar

hakkmda yoktur. Bu Hadd-i Ser'i onlara gamil degildir. Hadd-i

Ser'i kime lazimsa ona yapilacak.

Haydar Bey (Devamla) Onlan kanun istisna edemez.

Remzi Efendi (Kayseri) - Hadd-i Ser'i miisliimanlara

aidtir, ecnebilere lazim geimez.

Haydar Bey (Devamla) - Efendim, sizi nizamnarne-i

dahiii (ictuziik) ahkamina degil kanun-i miiuazara ahkamma(miinakasa usulleriue) uymaya davet ediyorum.

Reis-i Sani Bey - Kalkar burada izah edersiniz.

Haydar Bey (Devamla) - Fakal efendiler siz Amerikanasil men etti diyeceksiniz? Bir kere Amerika bizim gibi mu-kayyed (kayitli) bir hukflmet degildir. Saniyen Amerika isret-i

men'e (i9ki icmeyi yasaklamaya) tesebbtis ettigi tarihten altmis

ALt5UKRUBEY 79

kiisur sene sonra bugiinkii kanunu mecalis-i tcsriiyyesinden

gecirmeye muvaffak olmustur. (Gilrultuler)

Reis-i Sani Bey - Kesmeyelim efendiler. Sozii kes-

meyiniz rica ederim. (Giiriiltuler)

Reis-i Sani Bey - (Remzi Efendi'ye hitaben) hakkimzdanizamname-i dahiliyi (fctuziik) tatbik ederim. Herkessbylemekte hiirdur. Buraya gelir soylersiniz.

Remzi Efendi (Kayseri) - Nijin kiymetli vakitlerimizi

zRyi' ediyoruz.

Reis-i Sani Bey (Remzi Efendi'ye hitaben) Efendim su-

sacak rmsiniz? (Haydar Bey'e hitaben) devam.

Haydar Bey (Devamla) - Fakat efendiler bugiinku ka-

nunu, mecalis-i tesriiyyeden (kanun yapan meclislerden) gecir-

meye muvaffak olan Amerika zennediyor musunuz ki; kanunutatbike muvaffak olmusUir. BilSkis efendiler meyhaneleri ka-

patayim derken biitiin evlerin meyhiine olmasma sebep olmujtur.

Ali Siikrii Bey (Trabzon) - Delil goster.

Refik Bey (Konya) - Rica ederim kesmeyelim efendim.

Reis-i Sani Bey - Efendim not edersiniz, sonra soylersiniz.

Nicin hatibin sozlerini kesersiniz? (Devam, devam sedalan)

,Haydar Bey (Devamla) - Delilim ijte elimdedir. Efen-

diler Amerika Ivleclis-i Meb'usaninda cereyan edenmuzakerat, bu gayr-r kabil-i tatbik olan kanun yuzunden Ame-rika'mn senevi 532 milyon dolai servet gaib ettigini ve bu ka-

nunun gayet vasi' (geni§) bir mikyasta kacakcihk ve suisti-

malata sebebiyet verdigini ve Amerika'da men-i miiskirat

mes'elesinin bir mes'eleyi, bir mes'cle-i ictimaiyye ve haysi-

tiye degil bir mesele-i siyasiye sekline girdigini bize pekvazih bir surette isbat etmektedir.

Miifid Efendi (Kirsehir) - Enciimcn namma musaade bu-

yurur musunuz?

Reis-i Sani Bey - Bitirsin efendim.

Page 42: Ali Şükrü Bey

80 KADiR M1SIROGLU

Haydar Bey (Devamla) - Hele efendiler, Sihhiye Encu-menjnin 20. asirda tatbik etmek istedigi tanzifat (temizleme)

islerindo istihdam cezasi, Abdiilhamid zainamndaki timar-

hane ve seiseri kanunundaki darb cezalan gibi Ilmiye En-ciimeni'nin... (GiiriilUiler) (Alkislar) (Siirekli guruftiiler, sdzii-

nil geri al sadalan)

Remzi Efendi (Kayseri) - Olmaz kabul etnaeyiz, asagi

indirin.

Haydar Bey (Devamla) _ (Remzi Efendi'ye hitaben), bu-

raya gel.

Reis-i Sani Bey - Pcki efendim susun!

Remzi Efcndi (Kayseri) - Bizim burada liizumumuz yok-

tur. Ahkam-i §er'iyye aleyhinde... (Bu millet ^eriatla kaimdirsedfdan)

Bir Hoca Efcndi - Kat'iyyen kabul etmiyoruz. Cekil ora-

dar, utanmiyor musun? (Nedir bu yahu. Hepimiz mttslttmaniz

sadalan)

Hiisrev Bey (Trabzon) - Herkes hiirdur. Istedigini soyler.

(Giiru'ltuler)

Refik Bey (Konya) - Efendiler rica ederim ne oldunuz.

Kamat'a kar§i rezil mi olacagiz?»

Ogleden soma yine Ikinci Reis Celaleddin Arif Bey'in

riyaseti altinda a9ilan celse, ayni elektrikli hava icinde

gecmi§tir. Once Haydar Bey stfzlerinin yanhs, anla§iimi§

olmasmdan bahsetmisse de, gurultiiden konugmalari pek iyi.

anlasilamaims §iddetli gurultuler cereyan ederken Ali Stikru

Bey'in soz istedigi gorUlnrii§, Celaleddin Arif Bey ise kim-seye soz vermiyerek riySsete takdim edilen bir tekliften bah-

sederek bunu okuyacagini bildirmistir. Okunan takrir Men-iMiiskirai Kanununun §iddetli miinakagalara sebep olmasjdolayisiyle muz&eeresioin mUs&id bir zamana la'likine'

mtiteallikti. Isparta Meb'usu Haci Tahir tarafmdan verilrni§

ALI §UKRU BEY 81

bulunuyordu.

Bu takrir de, inevcud guriiltii ve kan§ikliklarm artmasma

sebep olmu'gtur. Zira muhafazakariar, Men-i Muskirat Ka-

nunu'nun bu sfiretle yani munaka§alann kinci bir hfil almasi

bahancsiyle rata kaldmlmak istendigini anlami^lardi. Bu celse

Birinci Buyuk Millet Meclisi'nde en sert miinakasalara sahne

olan eelseler in.deu biridir. §imdi bu eelseye dair kisa bir zabit

parcasi daha takdim ediyoruz:

«Riza Efcndi (Yozgat) - Reel, Red!... (Gurultuler)

Emin Bey (Emncan) - Usul-i mu'zakere hakkmda soz is-

tiyecegim. (SJddetli gurulttiler)

Reis-i Sani Bey- Takrir hakkmda mi sbyliyeeeksiniz,

mes'ele hakkmda mi?

Ali fjukrii Bey (Trabzon) - Bu gibi mecalis-i tesriiyyede

(kanun yapan meclislerde) her tiirlti mevad muzSkere edilir.

Bu gibi mevaddin .gayet ehemmiyetlileri, gSyet. ehem-

miyetsizleri, daire-i giimfllu itibariyle gityet v&sileri vardrr.

Herkes ehemmiyet-i mahsusasi olan ve bu ehemmiyeti

biitim aleme samir olan bir yerde mes'ele hakkmda soz

soylcrken, rica ederim, sdzii tartsm ve oyle sbylesin. Ben-

deniz kanunu teklif eden oldugum ictn, tabit lehindeyim. Kabul

edilmesi icin elimden geldigi kadar cahgacagim. Soz soylemek

herkesin hakkidir. Yukandan asagi ne biliyorlarsa onu

sdylesinler ve buna kargi kimsenin itiraza hakki yokttir. Bu-

rada cikar soyler, fakat soz soylerken bu gibi mesailde, dikkat

etmek lazimdir. Hatta siirc-i lisana mesSg yoktar. (§iddetli.

gurultuler)

Sesler (Herkes soziinii nc sCiretle soyliyecegini bilir.)

(Gurultuler.. Muhtelif sesler..) '

Reis-i Sani Bey - Rica ederim efendim, oturalim. Efeadim,

miistade buyuran.

(§iddetli gurultuler) (Ayak patutilan) (Reye koyun scs-

Page 43: Ali Şükrü Bey

82 KADIR MIS1R0GLU

leri)

Hiisrcv Bey (Trabzon) - Usiil-i miizakcre hakkmda siiz

isterim. (§ iddetli. guriiltiiler).

Sesler (§iddctli giiiiiltuier) (Boyle seyler ayiptir sesleri).

Hiisrcv Bey (Trabzon) - Miisaade buyurun efendim. Is-

parta meb'usu Tahir Bey bir takrir vermij, biuiun hakkmdaaiz-i malumat edeyim. Zannedersem takrire saik olan, Mec-hste goriilen halet 1 nihiyedir. Oyle hissediyorum ki, HaydarBey kardesimizin buradaki sozti su-i telakkiye ugtamistir. Buhalde bendenizin de dabil oldugum halde hep lniiteessifiz. Buteesstirle muzakcrati devara ettiremiyecegimizi goriiyotum.

Binaenaleyh goriiselim, siikunet-i dem hasil olsun. Bu 15

memlekete ve millcte nafi' (faydah) ve muvafik olarak ciksm.(Pek a)8 muvafik sesleri)

Reis-I Sani Bey - Teklifi kabul edenlar elierini kaldirsmiar

(Eller kalkar) Kabul edildi efendim.

Bir ses - Biraz daha uyuyaoak...

Ali Siikrii Bey (Trabzon) - Uyuyacak. Parlamanto da-

leverasi.

Emin Bey (Erzincan) - Biitiin bu fesatlarm menbai sen-

sin.. (GiiriUtuler)

Gurultiiniin siddetlenmesi iizerine celse cumartesi ictima1

edilmek iizere tatil olundu.»*>

Men-i Miiskirat Kanunu 13 Eyltil 1336 (1920) tarihinde

tekrar muzSkereye konulmustur. Reis bu kanun hakkmda sozistemis olanlann isimlerini okuyunca, bunun pek uzun.bir liste

teskil ettigi gbrtilmtislur. Bunun uzerine bazi meb'uslar usul

hakkmda soz alarak bu kadar kimsenin konusmak istemesi

halinde miizakerelerin anormal bir surette uzayacagini ileri

siinniislerdlr. Emsaline kryasen, data fazla encumenlerden

49- Zabit Ceridesi, C. 3 sh, 179 vd.

ALl$OKRl)BBY83

gccirilini.; vc oralarda rmizakere edilmis boyle bir kanununalakali enciimenlcr adina hirer ki?inin konustuiulmasiyla ih-ticac edilmesi (yctinilmesi) teklilinde bulunmuslardir.

Saruhan mcbusu Refik §evket ve Mentese Meb'usu Tev-fik Riistii Bey'ler larafmdan ileri suriilen bu teklif, kararabaglanmadan celse on dakika icin tatil edilmistir.

Bilahare celse acildigmda, Istanbul Meb'usu ve Maliyevekili olan Ferid Bey soz alarak uzun uzun bu kanununcikaiilmasryle mani oluuacak riisumun ehemmiyetinden bah-setmistir. Yer yer islam tarihinden de misaller vererek kikiyasagmm hicbir zaman tam manasryle tatbik edilemediginden,bu kanunun da bihakkin tatbik edilemiyeceginden bah-setmistir.

Fcrid Bey'in Rusya ve Amcrika'daki durumundan bah-sederek buyuk olciide guriiltulerle kesilen konusmast «biravukatin evine on tine miisellah (silahli) bolsevit.» cumle-siyle inkitaa ugrarken, Ali §iikrii Bey'in yerinden miidahaleederek «mes'ele-i miistehiie* yani geciktirki bir mes'clehakkmda siiz istedigi goiiilmiistur. GuruTtuler arasmda devameden konusmasmdan Maliye Vekili Ferid Bey'in:

«- Tehir mi ediyoruz, devam mi Reis Bey?» diye soimasiiizerine Reis'in mes'eleyi reye koyacagim bildirdigi gorill-

mustur. Bunun iizerine Ali §iikru Bey'in mes'ele-i niiistebirehakkmda soz istemek hususunda israr ettigi gorlilmusMir.Ferid Bey Men-i Miiskirat Kanunu'nun ruzntaeye (giindeme)dahil olup olmadigim sormus, Reis bunu reye koyacagim bil-dirmistir. Hazmmun «DahiidirL» tarzindaki mudahaleleriuzerine bundan vazgecilerek Maliye Vekili Ferid Bey'inkonusmasina devami saglanmistir. Ferid Bey konusmasinmdevammda her tiirtii kcyif vcrici maddeler icin tarihte ko-nulmus olan yasaklarm asla ciddi bir sflrette yliriitiileme-diginden bahsettikten sonra:

«Maalesef aksam-i Memalik-i Osmaniye'dcn (Osmanh

Page 44: Ali Şükrü Bey

84 KADIR MISIROOLU

nitilklermin kisimianndan) bazdarmin du§man istilasi aittnda

bulunmasim nazar-i dikkaL ve mtitalaaya alnus. olsak bile,

yalniz §u Men-i Muskirat Kanunumi kabul etmek suretiyle

biitceye vuracagimiz darbe Ulakal (enaz) bir milyon liradir:

Efendiler, bugiin bir milyon liiayi istMikar edecek

(aznn.sayacak) vaziyette degiliz. Hey'et-i illiycnize arzettim.

Biitcemizin yirmi milyon acigi var. Bu yirmi milyon agik

Hey'et-i. Miyenize teklif etmig oldugiim bu kavanindeki (ka-

nunlardaki) varidat da ddhil oldugu haldedir. Eger bunlan

kabul buyurmayacak olur iseniz o zaman biit9eyi kat'iyyen

tevSzun ettiremeyiz. (Den.klc§tircineyiz.)»'50

Maliye Vekili'nin yaptigi uzun ko.nu.$masinm rubu bu ciim-

lelerdc toplanmaktaydi. Beyanatma devamla demi§tir ki: «... Dti-

gtinfiniiz, bir Men-i Muskirat Katuinu vasitasiyla o mukelle-

fiycti lagv cdccegiz. O mukellefiyet nedir efendim? Miiskirati

itiyad eclenierin miikellefiyetini, muskirat icmiycnlerin iistiine

yikaeagiz. Dunya'da bundan gayn makuJ $cy olur mu?»

Bu suale Ali §iikrii Bey'in olurdugu ycrden verdigi cevap

guydu:

«- Bir milleli kurtarmak iqw raziy:iz!»

Daha sonra soz alan Operator Emin Bey, Birinci Mec-

lis'in a§OT ilericilcrindcn olmasma ragmen Sihhiye Enciimeni

namina soz alarak Maliye Vekiline, Men-i Muskirat Ka-

nununun kabul edilmesi halmde matuz kalmacak bir milyon

lira vergi kaybmi telafi cdebilecek yolu bizzat go.stermis.tir. Bu

da, tababette kuJlanilan alkollii maddelerin vergisini arttirmaku.

Daha sonra soz alan AH §iikru Bey, tenkidJeri §u suretle

cevaplandinn isttr:

Ali §ukru Bey (Trabzon) - Efendim, muskirat mes'elesi,

bunun aleyhinde herkes buiunuyor. Malta Men-i Muskirat Ka-

nummim kabul edileceginden korkan Maliye VekiJi Beyefendi

50- Zabil Ceridesi. C. 4 Ankara 1942 Sh. 101 ve devami

ALI StJKRU BEY 55

bile bunun fenahgmda bizimle miittehiddir. islam olduklan,jnsan olduklan icin bunun men'ine taraftardn'. Verecegimcevap iktisadi mes'ele olmak itibariyle en ziyade sahib-i

selahiyet olan Maliye Vekili Bey'edir, Miiskiratin men'iesasini herkes kabul ettigi icin yalnuz bu noktaya cevap ve-recegim. Efendiler, Ferid Beyefendi de buyurdular ki, bazimemleketlerde bazi tesebbiisSt yapihyor. Tesebbiisat degilefendiler, fiiliyat.

Amerika sQret-i kat'iyyede bunu men etmistir ve bugiinbizim limanlanmiza gelen Amerikan gemilerine gidiniz, Sudanbaska hip bir mesrubat bulamazsimz. Bulundugu takdirde herturlu cezaya razryim. Yoktur. Kanun her suretle men etmistir.

Evet her yerde oldugu gibi Amerika !da da muskirat istimalini

itiyad haline getirmis ayyaster vardu. Fakat bunlar hakkindakadar fazla takibat yapihyor ki; milyonlarca dolar sar-

fediliyor ve men'i dolayisiyla tayyarc vesaire ile kacakcihkyapmak istiyorlar. Bugiin Amerika'da icki icenler Kuba'ya,Meksika'ya falan yerlere giderler iferler. giinkii zengin adam-lardir. Seyahat masrafma tahammul ederler. Ferid Beyefendibuyurdnlar ki; Amerikahlar bunu men edemediler. Cunkii bunubir ines'ele

:yi siyBsiyye yaptilar. Biklkis Amerikahlar bunumes'ele-yi siyasiye yapmaktan fevkaWde korkuyorlar.. Bundantamamiyle miictenibdirler.

Amerika'mn en bflyuk intihabi Reisicumhur intihabidir.

Reisicumhur intihabt miinSsebetiyle, bugun miiskirat amilleri(imal edenleri) sendikasina istinad eden parti bile, intiliabgt

(secimler) icrasi J9111 men-i miiskirat mes'elesini programinakoyamiyor. Eflcar-l umfiniiyenin galeyamndan kqrkuyor. Ga-zetelerde, resml nutuklart vardir. inanmazsamz yarm getirir

gosteririm. Binaenaleyh ezberden, isitrne olan, menedememi§dc, tesebbiis etmi 5 gibi sozlcr dogru degildir. Men etmistir

efendiler ve Amerikahlar bugiin bu mes'eleyi siyas) pro-pagandalarma esas yapiyorlar. Amerika trosilermin kudretini,

Page 45: Ali Şükrü Bey

86 KADIR MISIROGLU

kuwctim hepmtz bdnsniz. Halbuki o trbstlere istinad cden

Demokrat Firkasi rey kaybedeceginden korkuyor ve bunu

programina koyamiyor.

Sonra Rusya'dan bahsettiler. Rusya da men etini§th\

Fakat Rusya'nin teskilSu Amerika'nm te$kilati gibi degil...

Qttnkti (Hilar yeni bir ihkilab geciriyor. Yalntz suna nazar-i dik-

kati ceibcderim ki, Ruslar Dunya'da en ziyfide icki kullanan bir

millettir. Sonra Ru.slar'in dinted de bunu men etmemi§tir. Yani

onlarda bir kayd-A cliiiT oktur. Bu itibaiia Ruslar da, bu inkilab

kahramanlan mfiskirSb yiizde yirmi men etmi§lerse 90k iyidir,

bahtiyardirlar. Fakal bu inkilab boyle devam ederse, emin olu-

nuz ki, yiizde yiiz muval'fak olacakhirdir.

Soma mes'elede en ziyade aleyhtarlarm nokta-i istinadi,

kabiliyet-i tatbikiyesi yoktur demeleridir. Bu nokta, bilhassa

bir hiikumei memuru icin, kabiliyet-i tatbikiyetu yoktur demek,

bir dereceye kadar ziildur. Taibik edemiyen cekilir.

Maliye Vekiii Ferid Bey - Bendeniz §imdi oekiiirim.

AH §ukrii Bey (Devamia) - Mtisaade buyurun, boyle

hayai ile laf olmaz. Ben sizin sozunuzii kesmedim. Bans ihtar

ettiniz, sustum.

Maliye Vekiii Ferid Bey - O halde zul tabirini geri aim.

Ali Sukrii Bey (Devamia) - Ben kanunun tatbik edemem-

diyen bir hiikumet bence hiikumet mevkiinde durmaya hlyik

depdir. (Giirultuier) Rica edcrim mu'sa=ide buyrun. Kabiliypjt 1

Latbikiyesi yokdur demek ne demek.^ 1

«Maliyc Vekiii Kerid Bey - Sdzunii geri al, ciinkii ayni

siuette ben de sizi tahkir ederim!...

Ali §iikrti Bey (Devamia) - Hangi hiikumet ki..-

Maliye Vekiii Ferid Bey - Yalmz seyden ibaYet...

Tunali Hilmi Bey (Bolu) - §iikru Bey ,siircii lisandan

ALI 5UKR0 BEY 87

bile ihtiraz edelim, demistiniz.

Ali §iikrii Bey (Devamia) - Hilmi Bey miisaade bu-yurun, bugiin Meclis-i Ali'yi bu millet suraya gbndermi§; mu-kadderatmi kuriarmak icin!.. Mukadderaii kurtarmak igiri hermen miimkunse yapimz demis ve Meclis-i Ali bir HiikumetintiMb etmis ve kendisi o Hiikfimetin mm-akibidir. Meclismemleketin menfaad icin muvafik gordugii bir kanunu yaparve tatbiki icin Hiikumet ben bunu yapamam derse, o Hiikumetyerinde duramaz. (Alkislar) §imdi bu itibarla...

Hamdullah Subhi Bey (Antalya) - Mes'elede agir ke-limeler iizerine istinad etmek de dogru degildir. (Devamdevam sesleri)

Ali Siikrii Bey (Devamia) - §imdi bizim elimizde bir takimkanunlar var. Bizim o kanunlar hakkmda kudret-i tatbikiyemizne ise, elbette bu Meclis'in yapacagi kanunlar da odur. tjunkii

bir kanun icin nastlsa, digerleri icin de oyledir; yoksa herkanun Icin ayn ayn kuvve-i tatbikiye aranmaz. Bugiin, meseiaasi kanunu, aym mes'eledir. Biliyorsunuz ki 351 kanunu tatbikedilmeden evvel bu memlekette binlerce adam cicek has-tahgmdan blurdii. A51 kanunu mecburi bir sekilde tatbik edil-

digi zaman, bizim halk, itiyatsizhgmdan dolayi, keci gibidaglara kaciyordu. Maahaza bu kanun, mumkiin mertebe tat-

bik olunabilen bu kanun, memleketimize hi9 olmazsa, onbincocuk kazandirmadi mi?. Ast Kanunu, Avrupa'da oldugu gibitatbik edilemiyor diyc bu kanunu birakalim mi? Veyahud boylebir kanun yapmamak mi lazimdir? Rica ederim.

Ali piikrii Bey (Devamia)(Giirultuier)

Tunali Hilmi Bey (Bolu) -

degildir,

Ali §ukru Bey (Devamia) - Efendim, soziimu kes-meyiniz. Mes'eleuin farki yoktur. Aji kanunu da sihhat-.t umu-

- Efendiler izah edeyim.

O, bununla kabil-i kiyas

Page 46: Ali Şükrü Bey

88 KADJRMISIROGLU

miyyeyi muhafaza icin ortaya konmustur. O kanun, halkni iti-

yalsizhgi, yahud cehaleti dolayisiyle tamamen tatbik olu-

namiyor. Kismen tatbik olunuyor diye bu kanunu mevki-i

mer'iyctten kaldualim da uf'ak tefek elde ettigimiz menafiden

de mi vazgecelim, diyorum. §imdi biz dc bu kanunu, nesl-i

atimizi ve sihhat-r umumiyemizi du§iiiidugumUz icin koyraak

istiyornz. Zaten liangi kanunu tatbik ediyoruz ya..; Haydi

ytizde yirmi veya yiizde otuz tatbik etsek bundan zarar mj

gdruriiz rica ederim?

Efendiler, §imdi bil de Hristiyanbk mes'elcsi mevzuubahs

oidu. Evvelce Amerika ve Rusya ve son zamanlarda Avust-

ralya gibi hiikumetler bunu tatbik etmislerdir. Bugtin Avust-

ralya'nin cenub hukumelleri bile tatbik etmis>rdir. Ohiikumetler, Hristiyan olmak itibariyle sirf sthhat-j umflmiyeyi

ve sihhat-i beseriyeyi muhiifaza ifin boyle bir kanun tatbik

ettigi halde biz ne icin kendi milletimizi muhafaza icin koymak

istedighniz bir kanunda tebaamiz olan hristiyanlan ayirabm?

Kanunun tatbikini sihhat-i umflmiye nokta-i nazanndan is-

tiyoruz. Hristiyanlann bu husustaki §ikayetleri dinlenemez,

ciinkii onlann medar-i istinadlarl olan Amerika gibi Hristiyan

bir hukumet kabul etoistir. Ermenilerin makam-l sikayeti Ame-

rika idi. O kabul ettikten sonra, makam-t §ikayet yoktur. Kim-

se birsey diyemez.!. Hristiyan mes'elesi mevzuubahs degildir.

Ferid Bey (Qorom) - Bizc dediler maalesef.

Ali giikru Bey (Devamla) - Vaktiyle demisjerdir. §imdi di-

yemezler. Bir de buyurdular ki; Maliyeniri kadrosu bu kanunu

tatbike mttsaid degildir. Yam bu kanunu tatbik ettirmek icin,

kafi dcrecede inzibat yapamaz.. Rica ederim, simdi bunu

soyleyen Maliye Vekili Bcycfendi, riisumun tezyidini taleb

ediyor. Halbuki bcnce bu kanunun tatbiki icin ne kadar kuvve-i

'

inzibatiye lazim ise, rUsum arttinlcbgt zaman husulii tabit olan

kacakcihgm men'i icin de o kadar lazimdir. Resme zamniecler-

sek, o zaman kacakciliga revac verccegiz ve bugiinkti resmi

ALI 5UKRU BEY 89

de alamiyacagiz. Ben soylenen sozlere cevap veriyorum.

Kuvve-i zabita itibariyle bu kanunun kabiliyet-i. tatbikiyesi icin

elimizdeki kuvvet ne ise, bugiin yine odur. Bu kanunun ka-

biliyet-i tatbikiyesi efendiler halkin ruhuna tevafukundadir,

halkin an'anatma tevafuktadiv. Herbiriniz bilirsiniz ki; efen-

diler, bizim icimizde ickiyc miibtela olan hie. bir kimsc yoktur

ki, Allah belasim vcrsin, nerden ah§Um dememi.5 olsun.

Bunu soyleten biniicyiiz senelik itiyadin temSdisidir. Bu iti-

yadla bizim halkimizm ruhu boyie bir kanunu hazme miisaid-

dir. Size misal' sdyliycyim: Istanbul'dan fekk-i irtibat eden

Balikesir ve havalisinde, yani hukumet ntifuzu tizerierinden

kalkip da halk sirf kendisi i§ini bir dereceye kadar id§reye

ba§ladiklan zaman, bnnu men etmi§lerdi. Buna kar§i efendiler

isyan cikmami§tir. (Dogrudur sesleri) ve nerede kanun yapar,

§iddetle tatbik edersek ve sjddet gdsterirsek, halk buna karsj.

isyankar bir ruhla hareket etmiyecektir. Mutlaka buna

miitavaat edecektir. Fakat halkin elindeki fazla parayi ve

silaht al, gor nasil kiyam eder. Bununla istinas etmis_tir. Bu iti-

barla kanunun kabiliyet-i tatbikiyesi vardir. Zira hie bir

miisluman yoktur ki, kendisine kar§i tatbik olunan tedabir-i

zecriye kar^isinda, hayir ben yapacagim diye isyan etsinl.

Binaenaleyh bu, halkin ruhuna tamarmyle tevafuk eden bir ka-

nundur. Bu kanunun hasb! nigehbani da vardir, yani'butun mil-

let.... Buna riayet etmeyen-leri, hatta bendeniz bile goriirsem,

derhal polise haber veririm. Ister ahaliclen ister memurinden

olsun. Hatta Maliye Vekilini bile!.

Maliye Vekili Ferid Bey - Siz onu goreniezsiniz, ben ak-

sini gorurum. (Handelcr)

.

Ali §iikrii Bey (Devamla) - Ferd mes'elesi degil.. Binae-

naleyh bu i § in zSbita memurlan coktur. Herkes bu ifin zabi-

tasi, mgchbanidir. Bu kanun zannediyorum ki, eger ciddi tu-

tnlursa diger kanunlara nisbeten kabiliyet-i tatbikiyesi belki

yiizde yiizdtir. Sonra bir .de bagcjlik cilietme, yani i§in iktisadi

Page 47: Ali Şükrü Bey

90 KADIR MISIROCLU

noktasina gectiler. Bagcthk mes'elesi sUphesiz bit- mes'elc-i

iktisikliyedir. Efendiler bugun maatleessiif baglanmrztn kes-

retle mevcud oldugu yerler elimizde degildir. Insallah bu yer-

ler tabii bizimdir vc bizim climize gececektir. (ingallah

yakmda scsieri)

Bu ilibarla bagcdarm hukukunu muhafaza, milletin hu-

kukunu da muhafazadir. Bugim goriiyorsunuz ki, memleketinve biitiin Ditaya'nin gecinnekte oldugu biiyiik bir inkdabta,

bircok muazzam le§ebbiisat-i maliycyi, hiikumet millete ve-riyor. Bugtin jimendiferler, komiir ocaklan filan hepsi

miililesUriliyor. Birds bunu millilestirebiliriz. Hukumetinyatiud milletin kontrolii altuida bir sendika Mlinde, bir jirket

halinde mustahsillerin iiziimlerinden ispirto istihsal edilir veihrac cdilebilil'. Bunu ben ona karfl bir mes'ele olmak ilzere

telCtkki etmera. Benim climde iiziim gibi mahsulum olsun.

Ondat) her vechile istiiade ederim. Uziimden mutlaka raki yap-mak, jarap yapmak l&im degildir.

Sonra, bunun icin zaten evvelce, Meclis-i Meb'usan'da is-

pirto hakkinda bir kanun miizakere edilmi§ti. Bu kanunu bu-

raya getirir, burada muzakere ederiz. Bu kanun haricten is-

pirto idhalini men ediyordu. Dahilt ispirlolara revag veriyordu.

Onu da elde ederok tesbit ederiz. Bu itibarla o kanunu tatbik

edeeek olur isek, elimize gectigi zaman iiziim mustahsillerini

menmun edeeek bir scyi yapanz. Zaten hazudir. Bugiinkii va-

ziyet-i maliye itibariyle Ferid Bey Efendi'nin rakaroi pekbiiyiik zannediyordum. On milyon lira gfiip edeccgimizi zan-

nediyordum. Meger gaip edecegimiz bir milyon lira imif Buhie bir scy degildir. Evvelce ikiyiiz bin lira yevmiye (giinliik)

sarfiyatimrz oldugunu sBylemiglerdi. Yevmiye ikiyiizbin lira

yanmda, bir senede gaip edilecck olan bir milyon lira hictir.

Sonra yine kendileri buyurdular ki: Biitce'nin acigi yirmi milyonliradir. Efendiler egcr bu ispirto veya icki resmi biitcenin

acigim kapatmis, olsaydr -ilelebet degil- bu sene icin razi olur-

ALi 5OKRO BEY

dum. Biitcenin acigim tamamiyle kapatmadiktan sonra, ancakyirmide birini kapatabiliyor. Maliye Nazm Beyefendi yirmimilyon lirayi, daha dogmsu ondokuz milyon lirayi her neredenbulacaksa lutferi bir milyon lirayi da oradan bulsunlar, mem-leketin niifusunu, sihhatmt muhafaza buyursunlar.

Maliye Vekili Ferid Bey - icmcyenlerden...

Ali §ukru Bey (Devamla) - Haa hatmma getirdimz.Demin bir arkadagnniz, ayyaflann verecegi parayt biz mi ve-recegiz dediler. halde frengi hastahanelerini kaldiralim. (Obaska sadasi) Bir adam keyfi icin frengi olmu§, o halde benneden tedavisi icin para vcreyim? Halbuki cemiyet kendiazfismdan bir kismmm frengi yiiztinden mahva mahkumoldugunu, hezale mahkum oldugunu, biliyor ve onu kurtarmakicin ona muavenet ediyor. (Alkislar) Bunu kendi cebindenfeda edip veriyor. (Alkiglar) Binaenaleyh rica ederim; bugunickinin tahribati, frenginin tahriMtindan a^agi midrr? Bilakis

be.5 on misli fazladir. Zavalli malul bir taktm vatanda§Ianrmzikurtarmak i9in biraz daha fazla para verirsek ne olur? Zatenveriyoruz.

Dr. Mazhar Bey (Aydm) - Borcumuzdur.

Ali §iikru Bey (Devamla) - Sjmdi efendiler, bu rakamiizerinde biraz durmak istiyoi'Um. Evet hazine-i mMiyeye bir

milyon lira girecek, gerci istatistik yapmadtm fakat bir ar-

kadajimin soyledigi tabii dogrudur. Memlekettc yiiz yirmi mil-yon kilo mesmbat sarfolunuyormug, yiizyirmi milyon kilonunRum ve Ermeniler'in cebine verdigi para... Rica ederim.

Refik Bey (Konya) - Apartman yaptmyorlar.

Ali Siikrii Bey (Devamla) - Bu bir milyon ile kabil-i kiyasnudir,. degil raidir? Fevzi Pasa hazretleri gegenlerde bilmii-

nasebe demis/Ierdi ki, bera-yr tefii§ Erzurum'a gittigim zaman,Erzurum halkinm ileri gelenleri memlekette ijret jstimalinin

harbden evvelki zamana nazaran iki misli oldugunu soylemi§-

Page 48: Ali Şükrü Bey

92 KADIR M1SIR0GLU

lerdi. O vilayeite bircok nilfus zSyi oldugu halde!... Tahldkaticra ettim. Gordilm ki, iic tane rum bunu yapip satiyor. Ricaederim. Zannederim ki, ibranoszadelerin Ermenistan iyin is-

tikraz yaptigmi gordiiniiz.

Refik Bey (Konya) - Ajagi yukah Yunanistan da boyleyiikseldi.

Ali §iikrti Bey (Devamla) - Yunanistan'i yiikselten bizimverdigimiz paralardir. Maliye bir milyon lira kazanacak diyebircok insanm hezalc ugramasi bahasma olarak bize acikca

dtts.manlik eden Hristiyanlar'in cebine laakal (en az) on mil-

yon lira para girecektir.

Dr. Mazhar Bey (Aydin) - Aferin Siikrii Bey, aferin.'..

Ali Siikrii Bey (Devamla) - Simdi bu bir milyon lira

gozuniizii korkurmasm, Bugun hepiniz bilirsiniz ki, ha-

pishanede bulunan adamlarm kism-i azami, iscer katil olsun,

ister bir ciinha He mahkum olsun, ister diger bir cinayetie

mahkfim olsun ekseriyel itibariyle icki yiizunden hapishaneyegirmistir. Hapishanelerdeki mahpuslarm mevcudunu diismrecek

olursamz, atalele ve akamete mahkum olan miistahsiJ kollarmadedini dusiinecek olursamz bu yilzden servet-i umumiyeninducar oldugu zarari takdir buyurursunuz. Hapis olanlarm kiy-

met-i istihsaliyesini, ya olen adamlarm kiymet-i ictimaiyesiili

bir dusuniimiz zanaederim ki, hukiimean, bu fenaliklar dniine

gecilmek dolayisiyle, edecegi Mr pek biiyiiktiir, yani bir mil-

yon lirayi maaziyadeten.(fazlasiylc) tazmin edecek bir geydir.

Ikincisi; icki yiizunden memleketin bayat-i ictimaiyesini

diisiinuniiz. icki yiizunden mahkum-i akamet Olanlarm kuvve-i

islihsaliyesinden cemiyetin mahrum kahnasmi dusununuz.Rica ederim, bir milyon liranin buna kar§i kiymeti ne olabilii?

Isret yiizunden hapis olan kimselerin cali§malari itibariyle ve-

recckleri temctffl vergilcrini, a$an ve saireyi dujiimio. Zan-nederim ki, bunlar' bile o menhus bir milyon lirayi telafi ede-

bilir. Som;a, ba-itiyadin sevkiyle ve her aksam ijmek dolayi-

ALI SUKRt) BEY 93

siyie dimagdaki kudrcti ve kuvveti giib etmek yiizunden is-tihsalat-i maddiyedeki noksam da Hazineye ve servet-i umu-miyeyo Have ediniz. (Yikilan Mneler seslcri) Sonra bundanbaska bilhassa bizim memleketimiz icin niifus-i umlimiyeyeindirilen darbeyi dusiinliniiz... Efendiler bu yuzden bir coktallk (bojanma) yapiliyor, lianumanlar yikihyor. Bir arkada-sinnz gecenlerde kiz oynatmak mes'elesinin online gecmek is-ttyordu. tckinin dniine gecsin. Cinayeti tahfif etmek (azalt-mak) istiyorsamz evvelfi isretin online geciniz. Son soz olmakuzere sunu soyliyeyim ki; benim boyle bir kanun layihasmitakdim etmckten maksadim, sirf ncslimizi bu miilhis beladankurtarmak icindir. Dini cihetj herkes icin malumdur. Simdiatiiun zulmetmi ve gidilen yolun vehametini anlatmak icin birmisal soyliyecegim. Yirmi sene evvel...

Emin Bey (Erzincan) - Hikaye istemcyiz.

Ali Siikrii Bey (Devamla) - Trabzonun Biiyiik liman .

(Vakirkebir) nahiyesinden ciktigim zaman orada zannederimki, azamf tic kisi iciyordu. Bunlar da aleni degil! Efendilerbugiin sizi temin ederim ki, bugun yedi yasmdan itibareniciyorlar. Her findik agacimn dibi bir meyhanedir. Bizim Trab-zon imal etmeyi bilmez. Eger oraya sevkederlerse alir iccrler,Cunkii para vardir. Binaenaleyh imal ve fiiruht ve idhalini menedecek olursak bunlar bunu bulamazliir. Bu itibarla nesli birdereceye kadar kurtarmz. Efendiler; mesela Konya'da birkoylu mvistahsalatmi ajip selvre gedriyor, satiyor. Parasrylabir bmhk raki alip gidiyor, efendiler; rakiyi pek kolay bulduguicindir. Eger koylii yumurtasim yagmi sattigi vakit gunlercearayip bulamayacagma, gizli yerde, bin tflrlil korku altindayanm okka raki bulacagina kani olsa, imklm yok rata almadankoyiine gider.

,

Refik Bey (Konya) - Yalmz Konya degil...

Ali Siikrii Bey (Devamla) - Yaimz Konva degil evvelcekendi memleketimden bahsettim. §imdi bu itibarla efendiler,

Page 49: Ali Şükrü Bey

KADiR MIS1R0GI..U

arkadasjardan birisi diyor ki, ve zannedersem Nazir Be-yefendi de istirak ediyor, bu bir ahlak mes'elesidir. Bunun ivintazla soz soylemiyccegim. Ahlak ve irfen itibariyle ahlak-ilslamiycmiz yiiksektir. Fakat su maddr irfan itibariyle bizAmaikalilar'inkme vSs,l olmak icin daha cok zaman isterAmenkalilar'in yapuklan milyonlarca miiessesat raevcudoldugu halde, isretin limine ancak bu tarzda zecri tedabir ilegecebiiiyorlar. Binaenaleyh, biz de bu jekUSe kamim bir 5eyyaparsak ahlak nokta-i nazanndan ba.5ka bir sey olmayiz.

Bir de bazr seyler isitiyorum. Evvelce sbylenmisti, yirminciasirda soyle oluyor, bbyle oluyor. Efendiler, size ispat ederimki, zaten hepimz de bilirsiniz. Diinya'da bizden fazla serbestmillet yofctar, Bu ahlakiyat itibariyle... Bugiin Amerika'da sizegosterebilinm ki, bazi hiikumctler; pazai giinii kiliseye git-meycnlerden ceza-i nakdi al.r. Efendiler Amerika bugiin me-denryctte derece-i kusvaya (en yiiksek dereceye) vasil olmusbir millettir. Rica ederim; ahlaka birakalun. ilira ve fennebuakalim. Memleket tenevvttr etsin, sonra kendi kendine kur-tulur demek dogru dcgildir. giinku o ilim ve fenne vasil ola-bilmek icin bir 90k seneler ister. Bunlar bu dereceye vasil ol-duklan halde, bir ferdi yaptigmdan butun insanligin miiteessiroldugu mesfflden sarfmazar hatta sahsm mes'ul olduSumes'elede bile hiikumet ceza-i nakdt aliyor. Onun icin bunu te-feyyiizsikenanedir (feyiz kinci) dlye tenkid edcn arkadaslarabu suretle cevap vermis, oluyorum.

Beudeniz son olarak iddia ediyorum; bu kanunia neslimizikurlanms olacagiz. Simdilik yiizdeyiiz vaziyette Amerika, Av-sutralya, Bolsevikler ickiyi men ettikleri bir sirada, zatenKanun-i Esasisiade, dini, Din-i islam olan Buyiik Millet Mec-lisi dinen tahrim edilmis olan bu mcs'eleyi, suret-i kat'iyyedemen eder ve bu kanunu cikanrsa, emin olunuz, Aviupa veAmerika Maliye Nazirmm dedigi gibi biitcennze desil, pekinsam olan bu muvaffakiyetimize hayretle bakar ve mevki-i

AU 5OKR0 BEY

siyasimiz bilhassa alem-i tslara'da dubflia (iki kat) olur.

(Bravo sesleri, alfcijlar, miizakere kafi sesleri. )»52

Ali §iikru Beyin konusmasimn bu noktasmda «Bravoalkislar ve miizakere kafi!.» sesleri birbirine kansmis ve konu-sulanlan anlasilmaz hale gelirmistir. Fakat miizakereye devamolunmasi hususunda yiikscltilen itiraziar iizerine celse tatilediimcyip mtinkasalar oglen tatiline kadar devam etmi§tir.

Ogleden sonra Men-i Miiskirat Kanunu'nun mfinakasasinaIkinci Rets Vehbi Efendi'nin riyaseti altmda devam olun-mustur. Zaman zaman elektiriklenen bir liava ieinde "tin «ecvakte kadar acik olan Meclis, miizakereleri nihayete erdire-mediginden 14 Eyliil 1336 Sal, giinii yine aym kanun layiha-simn (tasansmm) goriisiilmesinc devam etmijtir:

«Reis - Efendim, dttnden miibaseret etmis oldugumuz(baslamis bulundugumuz) Men-i MiiskMt Kanunu'nun birincimaddesi kabttl oldu. ikinci maddesini miizakereye gidiyoruz »diyerek miizakereyi acmis, ancak, Bursa Meb'usu ve o giinkiiilencilerm en belli baslilarmdan bin olan Operator Emin Beysoz alarak evvelki gita kabill oilman birinci maddenin kabfiliisirasmda resmt bir vazifeyle Meclis haricinde buhmdugundanbahislc maddede bir yanhslik yapildigini soyledi ve buna birilave tekhfuule bulundu. Iddiasma gdre «mflskirat» kelimesisarab ve birayi sumuliiiie almiyormus. Bunlar muskiratiansayilmazlarmis. Bu suretle sadece rata ve konyak men edil-mis bulunmaktaymis. Bu itibarla maddeye |arap ve biramn damemm saglamak iizere «mevadd-i muhammere» (tahammureimis, mayalanmti maddeler) kelimelermin ilavesi gerekliymisBunun iizenne tcklif reye konulmus fakat ekseriyetce red-dolunmustur.

Miiteakiben Men-i Muskirat Kanumrimn ikinci maddesiokunarak miizakereye arzoltmmu§tur. ilk olarak soz alan Sa

52- Zabn Ccridcsi. C. 4 Ankara 1942 sh. 106 - 107 ve devam!

Page 50: Ali Şükrü Bey

% KADIRM1SIR0GLU

uhan Meb'usu Relik Sevket Bey ju miitalaayi serdetmistir:

«Refik §cvket Bey (Saruhan) - Efendim ikjnci maddedezlid bit- kelime var, bir fikra var muskirat imal, ithal ve fuiuht

edcnler nezdindc yakalanacak oJan... Bu «yakalanacak olan»tabiri, elinizdcki mallan hemen kayumiz, tavsiyesinden tnaada

birscy degildir. Herhangi bir miiskirat amiliiii veya guinruk-

Icrden kactrmak sOretiylc memalik-i ecnebiyeden ithaje ratl-

vaffak olan bir htrsizt edille-i lazimesiyle (liizfinilu delilleriylej

eiimize gecirdigimiz Italdo madde-i kanuniyeye tevfikan evin-

de yakalanmadt diye mabkum cdemeyiz.

Onun icin bendeniz «tiezdinde yakala»acak» fikrasmmtayyitu (cikarilmasml) hey'et-i muhteremeden rica ediyorumve diyorum ki; «miiskifat imal vc fumht edenletden miiskiratin

beber ktyyesi ifin eili lira ceza-yi nakdi altmr ve mevcudmiiskirat musadere olunur» soma miisMere ve imha olabilir.

Jjiikrii Bey Mtisadcreden sonra imhadir.

Rcf'ik §evkct Bey (Devamla) - Mevcud muskirat musa-dere ve imha olunur demek dogru degildir. Besim Bey'in teklifi

gibi ve mevcud muskirat imha olunur deinek kafidir. Ounkti,

imha icin mutlaka elde etmek ISzimdu'.

Operator Emin Bey (Bursa) - Arapca degil mi, uyduruydur sdyle...

Rcf'ik Sevket Bey (Devamla) - Yalniz Emin Bey bi-

raderimizin mevadd-t muhammere (tahamniur ettirilmis, ma-yalanmis. maddeler) teklifi var.

Sarapla biranin miiskirattan ma'dud olmadigina dair fennf

miitalaata bendenizce mevadd-i muhammereyi koyup esrar

gibi mevadd-i duhaniyeyi (yakilarak igilen maddeler) koymamak "

caiz degildir. Muskirat tabiri amillerin imal edilemiyecekleri

vaziyette bulunsun, mevadd-i duhaniyeden olsun, ae olursa

olsun bendenizce yalniz bunun zabit ceridesinde tefsin bir

sflretde bulunmasi kafidir. Zanncderim, gerek §arap, gerek bira

muskirata dahildir. BinSenaleyh bci tabir kafidir. Ayrica bir

ALl §0krO bey 97

madde koymaga liizum yoktur,

Tunali Hilmi Bey (Bolu) - Afyon ne olacak?.Tahsin Bey (Aydm) - Efendim muskirat ekseriya satikhgi

yerlerden ziyade naklolunmken derdest edilir. Onun icin «birmahalden diger bir mahalle, bir kasabadan bir kasabaya nakle-dilirken aakledenlerden» dahi kaydinm ilavesini ve bir de miis-kirat amil ve nakillcrinin mesela, araba gibi vesait-i nakliye ve-yaliud kazan gibi alter) da musadere edilmesini teklif ederim.

Mehmcd Sukrii Bey (Karahisan sahib) - Onun asagidayeri var.

Ali Sukrii Bey (Trabzon) - Efendim, bendeniz pek kisasoyleyecegim. Bizim leklif ettigimiz maddede muskirat ke-limesi miiskir olan (sekir, sarhosluk veren) herseye hattS es-rara da jtoildir. Bunun icin afyon da dahildir. Sekir verenhersey memnudur...

Bir meb'us - Ya tutiin?.

Ali Siikrii Bey (Trabzon) - Tlitiin miiskirattan degildir,sekir vermez..»53

Sirf Birinci Biiyiik Millet Meclisi'nin manevt yapisi fiilenbelli olsun diye bu miizakerelerden uzun uzun iktibaslar yap-mis ve dikkatlerinize arzetmis. bulunmaktaytz. Bu kadarim kafitelakki ederek mezkflr son celsedeki miinakasalan takdimdensarfi nazar ediyoruz. Ancak, su kadarim soyleyelim ki, serdedi-len biinca §cr't ve mill! menfaallere mtiteallik goriise ragmenMen-i Muskirat Kanunu'mm buyiik bir tehaliikle karsilanma-digi ve o giinkii hava icinde millete karsr boyle bir kanunu red-detmi§ bir duruma du§mek istenmemesinden dolayi bu teklifinkanunlasabildigi meydandadir. Bu durum da Birinci BiiyiikMillet Meclisi'nin fikri ve siyasi temayiilleri hakkinda evvelceserdettigimiz miitalaayi teyid edici oldugu meydandadir.

Birinci Cihan Harbi esnasmda gizli diisman faaliyeti eseriolarak millet efrad i arasmda icki kullanilmasinm gitgide genis-

53- Zabit Ccridesi, C. 4 Ankara 1942 sh. 122 vd.

Page 51: Ali Şükrü Bey

98 KADlR MlSIROCil.li

Icmekte bulunmast miinevver cevrelerde biiyiik bir endive

dognrmus ve bildigimiz «Yesilay» teskilali bu endi§eiiin

mahsulii olarak viicud bulmustu. Milli Miicadele gibi buhranh

bir devirde halkimizm sihhati ve fikri selSmeti iizerindc son

derecede miiessir bir mes'elesinin Birinci Tiirkiyc Biiyiik Mil-

let Meclisi'nde boylesine isteksiz bir sfirette ele alinmasi ve

zoraki olarak kabfil edilmesi, bu Meclis'in ekseriyctle htihadci

olan mcnsublariiim siyasi ve fikri temayiillerini en giizel bir

sfirette gozlcr online koymaktadrr.

Bu meclisin ckseriyetle tttihadci olan meb'uslarimn fikir,'fiil

ve hjssiyat itibariyle tamamen garpll olduklari, bu sebeple de

i9kiyi alafrangalik icabi telakki cdcrek icmeye ve hatta miida-

faa eylemeye miitemiiyii bulunduklan ' muhakkakti. Esasen,

Men-i Miiskirat Kanunu'nun miizakeresi sirasmda orlaya 9ikan

bu gercek, o giinku' sartlar sebebiyle yine de pek vazih degildi.

Zira, diismana karsi muvafiakiyet elde cdebilmok icin milletin

hissiyatina hiirmet etmek ve alafrangabklarim bir dereceye kadar

gizlemek mecburiyetindeydiler. Ancak, bunlarin pek cogu,daha

sonra yazip biraktiklan hatiratlanyla o giinku sartlar icabi ola-

rak ne olciide ve nasi] tavizler verdiklerini a9tk9a ifade etmuj-

lerdir. Biuilardan sadece iki ornek takdim etmek istiyoruz. Buiki ornek de birinci devre ilerici meb'uslanndan olan iki sahsa

aiddir ki, taviz mecburiyelleri ortadan kalktiktan sonra Men-i

Miiskirat Kanu'nimdan soyle bahsetmi§lerdir:

Birinci devre meb'uslan i9inde bakanhk ve murahhashk va-

zifelerinde en 90k bulunmu§ olanlaidan biri de Dr. Riza

Nur'dur. Bu zat, uzun ve teferruatli hatiratmda «Men-iMiiskirat Kanunu» ve onun meclisdeki miizakerclerine te-

masla soyle demektedir:

«Millet Meclisi igkiyi yasak etti. Ve bu husus siddetle

takip edildi. Bunu yapanlarm basi Ali §iikrii idi. ikinci de-

recede Sair Mehmed Akifti. Bunlar Mecliste dint bir parti

yapmak pcsinde idiler. Rakiyi yasak etmeleri, hele esnada

ALi $UKR(j BEY

maddi ve manevt 90k iyi btr is olmustur, fakat hiikflraetin ta-ktbatina ragmen kat'i sfirette cinii alinamannstir. imbikler top-landt, anuria baa ntifuzlu memurlar, hiikumetin muhafazasi al-tmda bulunan bu imbiklerden bir kismim alip evlerine yerlcstirdilerBunlarm bin Ankara Mudiirii Dilavcr, digeri simdi Bursa Va-hsi olan Fatin'dir. Miikemmel rata 9ikartp iyi licaret yapttlarDilaver Rumclilidu. Galiba Arnavut. Fatin Giritli Bunlarmikisi de Mustafa Kemal'm gozdeleridirler. Zaten boyle ol-masalar meyhanecilik yapamazlar.

Mustafa Kemal in rakilanm da bunlar yaptilar. NihayetDilaver Iskan Vekaleti muhacirlere arazi ve emlak verirkensahle vesikalar yapip, Ankara'da onbes-yirmi Mne ve dukkanAnkara civarmda birkaP fiftlik alip agniyadan oldu. Halk daderhal iptidfti bir imbik uydurdular: Bir biiyiik tencereye te-iiekeden bir kapak yaptmyorlar, kapagm bir kenanndan ifinebir boru ge9iyor, kapagin iistCine de soguk su koyuyorlar Bo-runun 15 ueunu kasik gibi, tencereye tahammur etmrs fizumukoyup isitiyorlar. Kiiul ve su tebahhur edip kapaga 9arpmcaustteki soguk su tesiriyle temeyyil ediyor ve borunun kasigmaoradan hiince akiyor. Iste rata. Fakat taktirin fenalrgmdanyuksek kiiulleri 90k, ve adi, sihbate tnfizir bir rakidir Bu mem-leketin her tarafina yayildi. Uziim bulamayanlar baska seylerihatta koca yemisi tahammur ettirip rakt yaptilar. Bolseviklerde ilk devrede i?kiyi. yasak etmislerdi. Bu yasak kadarstddeth idi ki, idam bile ediyorlardi. Moskova'da (Jicerinmuahede yapligimiz zaman bize bir ziyafel vermisti. Bu'yasagin neticelerini kendisindcn sorduni dedi ki:

«- Hi9l.. Bas edilemiyor. Koylii vehalk imbik gibi birseyleruydurup yine votkalanm yapip i9iyorlar. Yasak, bilakis miiziroldu. gunku yapttklan votka fena cinsi oluyor. Daha ziyadezchirleniyor]ai'.»

Bizde de aym sey oldu. Yine hemen hcrkes i9ti.»54

54- Dr. E1Za Nnr - a.g.c. C. II, sh. 547-48.

Page 52: Ali Şükrü Bey

100 KADIR MISIROGUi

Birinci Buyiik Millet Mechsi ndeki garpci meb'uslardan bir

tfigeri de Falih Rifki Atay'dir. O'nun bir nev'i hatirat mahiye-

lindcki «Qankay a» isimli eserinde meclisin efkar ve bissiy&tj

urnuml bir suretto belirlilirken bir ara «Men-i MuskiralKanunu»na da tenuis edilmekte ve $dyle denilmektedir:

«Men-i Miiskiiat adh icki yasagi. kanunu deniz kurmayi Ali

§ukru'nun leklifi iizerine bir geriat kanunu olarak cikmishr.

Maliye Vekili bog hazinenin bu yiizdcn ytrmi milyon lira daha

kaybedecegini bo§ yere anlatmaya cah§ti:

«- Agir vergi koyahm!..» diyord.11.

Hatta kiliselerde dinleri geregi hiisdyanlann gafap bu-

lundurma hakki bile tamnmami§tir. Bir hoca:

«- ICiliscleri meyhaneye cevirip muslumanlan soyarlar!..»

diyordu.

Ba§kanlik eden hoca Vehbi hadd-i ger'J denen dayak

cezasini da teklif etli ilk defasi icin 80 degnek vurulacakti. Bir

milletvckili:;

«- Yahu dort kadeh icene doxt kere seksen sopa! Nasil

dayamr bu insan!»'diye haykirdi.»55

Birinci Biiyiik Millet Meclisi'nin bu kanunu guclukle kabui

ettigi hususuhu isbat eden diger bir husus da §udur; bu kadar

uzun muzakere ve miimikagadan ve merniekct gercekleri goz-

ier online konulduktan sonra yapikn reye basvurmada 71 kabui,

71 red 3 de miistenkif bulundugu gbxulmu§tur56. Bu durumda

kanunun kabulu isiikametinde ekseriyet temim bile mtimkiin

olamadigi meydandadir. Ancak, red ve kabui reyleri miisavi

oldugundan riyasetin dahil oklugu tai'af bir fazla sayilmak adet

oldugundan ve riyaset de bu kanunun kabulu istikametinde

rey kullanmis bulundugundan mezkur teklif kanunlasabilmistiiv

55- Fallh Rifki Atav- Qankaya. Istanbul 1969, sh. 26256- Zabit Ceridesi, C. IV. sh.. 137

!

ALJ?OKRUBBY 101

Slrf bu durum bile Men-i Miiskirat Kanunu'nun Meclis'den nasilkil payi ile ge^ebildigini gostermiyor mu?

Bu rey durumu dolayisiyla iizerine parmak basrlacak bir

diger husus da Meclisin burada gorukliigii gibi 150 civanndabir aza mevcudu ile miizakereleri yiirutebildigi hususudur.Halbuki, Meclis mensublarinm miiretteb adedi 400'iln iistiinde

idi. Bu sirada bazi kiniselerin cephe kumandanlrgi vc sair su-rellerlc Meclis'e devam edememejeri bahane edilerek mutlakekseriyct aranmadan kanun muzakere edebilmek imkammsaglamak iizere «Nisab-i Muzakere' Kanunu» kabuiedilmisti. Buna gore adi ekseriyetle kanun kabulu miimkunkilinnus;ti. Ancak, askeileri firardan men ve halki cepheyeko.$maya tesvik vcya isyan halindeki bazi mintlkahirm aha-lisini siikfinele davet gibi hizmetler icin Meclis'deki mu-hafazakar meb'uslardan sik sik hey'etler teskil edilir ve bunlarbu gibi vazifeler bahanesiyle Meclis'den uzaklashrilirlardi. BuSuretle Meclis'deki Avrupalilasma taraftan tttihadci grupunmuhafazakarlar aleyhine olan sayi ustiinliikleri daha ziyadetakviye vc garanii edilmi§ oluyordu. Buna ragmen harb ni-

hayetine kadar tasvibine ihtiyac hissedilen halkin hissiyati

rencide edilmemek icin yine de nisbeten gayn islam!tavirlardan ictinab ediliyordu. Men-i Miiskirat Kanunu'nunmiizakere ve kabuliine miiteallik hadiselerin ortaya koydugutaiihi gerceklerden biri de budur.

BURSA'NIN SUKUTUAli §iikrii Bey merhum, Birinci Biiyiik Millet Meclisi'nin en

fail meb'uslanndan biri cilmak dolayisiyla, pek cok defakiirsiiye gikmif, miizakere ve munaka§alara fail bir surette

katilmisti. Fakat biz onun meclis icindeki biitiin faaliyetlerini

uzun uzadiya anlatmak yerinei tipik bir-iki heyecank celsesecerek bu celselerdeki tutum ve davraiuslanni gostermeyeoylece de merhumun cesur ve vatansever jahsiyeti iizerine

Page 53: Ali Şükrü Bey

102 KADIR MIS1ROGLU

fekilen nisyan perdcsini kaldirmaya galisacagiz, Ele al-

makla iktifa edecegimiz bu celselerin basinda Bursa'ninYunan palikaryalannca i§g81i uzerine Meclis'de kopan iirtina

vc aleni celsede ba§layip gizli celsede devam edenmtinaka§alar gelmektedir. Sonra da merhumu Lozan Kon-feransi inkitaa ugra-diktan sonra mecljsde cereyan edenmflztketelerde oynadigi vatansevcr rolii gosterecek sdrette

cle alacak ve nihayet maruz kakhgi feci suikast ile bununhusule gctirdigj siyasi falkarmlan naklederek arastirmamizason verecegiz.

Birinci Biiyiik Millet Meciisi en acikh konugmalaraBursa'nin Yanun palikaryalan tarafmdaii i§galc mtoz kaldi-

gina dfiir haberier gelmesi uzerine sahnc olmujtur.

Bursa 8 Tommuz 1920 tarihinde Yunanlar tarafindan is,gal

ve istilaya maruz kalmtsUr. ijgai Kuvvetleri Kumandani veVcnizelos'un oglu olan Sofokles -sonradan ogrcnilecegi

iizere- devletimlzin veil bfinisi Osman (Jazi Hazretleri'nin

sandukasuu galiz kiifiirlere lekmeleyerek:

«- ... Kalk da milietini kurtar!» diye bagrrmis ve sanduka-nm ba§mda gazetecilere poz vererek «hatira resmi»cektirmi$tir.

Aym giln tsraet Pasa, Erkan-i Harbiye-i Umumiye Reisi,

yani Genelkurmay Ba§kam sifatiyla oglcden sonraki ceisedecephedeki durum hakkmda umumi bir izahatta bulunmaktaydi.Bu siralar, Ankara oldnkca iimitsizlik i9inde yiiziiyordu. Belki debu karamsar havayi dagitmak icin meshur «Yesil Ordu» efsii-

nesi uydurulmus, bununla Rusya'dan Tiirkiye'ye yardima gelecek

musliimanlardan miitesekkil bir ordu hayali ihdas edilmisli.

Ismet Pasa, askert vaziyet hakkmda verdigi izahatan so-

nunda bu meb'uslarm m8neviyalmi takviyeye medar olacakYesil Ordu'yu ima ederek soyle demistir:

«Miralay Ismet Bey (Devamla) - Bir malumat arzedeyimefendim. Azerbaycan'dan Nahcivan cihetinden Anadolu'ya

A),I5UKRUBEY

muhtelif bir kuvvet, Azerbaycanhlar'la ittisali (birtesmcyi)

temin etmi.5 omak ve istiraki izhar etmek iizere bir kuvvet ha-

reket etmisjtir. ArSzimiz dahiline girip ilerledikce Hey'et-i Ce-lile'ye arz-t malumat cdecegim. (Alkijlar)

Bir Meb'us: - Nerede buiunuyorlar, miktari malum mudurefendim?

Sirn Bey (Izmil) - Hadisat bendenizi bir kere daha hu-

zurunuza sevkediyor. Erkan-I Harbiye-i Umumiye Reisi Be-ycfendi hazrellerinin beyariati bizi kismen mahzun ve kismenmemnun etmigtir. Mahzun etti, cunku mcmleketimizin biryok

yerlerinde dusjtnan ayaklan buhmdugunu haber veriyor. Mem-nun etti, cunku bizin icin bir refah temin cdecek sarktan bir nurlsiladtgmi soylcdiler. §ikk-i evvele (ilk sikka) gore

mahzuniyetimizi ic9b ettirir ahval mevcud mu degil mi? Bunubendeniz kasir (kisa) aklimla muhakeme edecegim. Haritayabakiyorum. Elimizde kalan memleketin heniiz otuzda biri bile

dusman ayagi altmda kalmairustir. Tarihi muhakeme edi-

yorum, daha yakin zamanda belki Karadaglllar, Suplilar,

Bclcikalilar gibi milletler busbiitfln harita-i alemden si-

linmislerdi. Fakat kalbleri, imanlan hicbir vechile tezelztile

ugramadigt ijin onlar tekrar yine uzviyyet-i siyasiyelerini

daha mukemmel bir sfirette muhafaza ettikleri halde aile-i

diiveliyeye dahil oktular. Mcmleketimizin otuzda birinin bile

dusman istilasi altmda kalmast bizi neden mahzun etsin,

kuvve-i maneviyemizi haloldar etsin? Elbette etmemistir vebu istilS hilafi intizar olarak (beklencnin aksine) daha ziyade

ilerlerse ilerlesin, diijmanin her ileri attigi adim bir derecedaha bizim maneviyatmnzi takviye edecektir.

Buna her ferdimizin alelinfirBd (ferd ferd) iman ettigimize

ben kaniim. BinSenaleyh, Bursa da dflsse, hi; zerre kadarkiymeti yoktur, ileri de gelse kiymeti yoktur.. Yunan hicbir

zaman kalbimizdeki kaleyi fethedemez, ona ayak basamaz.bizi dsrha imanh, daha kavi bir stirette hadistta bakmaya sev-

Page 54: Ali Şükrü Bey

104 KADK MISIROGLU

kedecek icilbat vardir. da simdi istibsar ettigimiz (mujde-lendigimiz) AzerbaycanlUar'la beraber bii kuvvetin burayagelmek iizere bulundugu nflberidir. Bu Meclis-i Ali tesekkiil

etligiandan itibaren...

Soldan Itir Mcb'us - Azerbaycan'dan ordu gdiyor. Biz neicin ktmildamiyoruz.»57

SBzlerine devam eden Sim Bey mes'eleyi biraz daKa aca-rak Ycsil Ordu ve komiinizmin «ismini vermeyecegim»diyerek moth-ti scnasmi yapmi§, konusmasi alkislarla sonbulnju§tur. Bundan soma sdz alan Bursa Mcb'usu §eyh Ser-vet Efendi, uzun ve ayetlerle suslii konusmasmda komiinizmiacikca mlidafaa etmis ve bu ideolojiyi islami esaslarla

bagdastirmak gayreti giiderek:-

«... Bunlar, miidellelcn (delilli olarak) kutub-i fikhiyyede(fikih kitaplannda) musarrahdir. Eger bolseviklik bu ise, bubir fazilet-i insaniyeden (insani faziletten) ibSrettk. Mez-hebimiz bu meziyetleri kabul eder. Bu sefil kalmis beserin adt

tabakalanni, en aglr isler gOrdukleri halde, birsey ka-zanamayan en sefil labakaJan izaz etmekligi islam pren-siplerine pek yakm biliriz vc hatta hakayik-i Islamiyeye (isia-

ni? hakikallara) bir hatveli (adimh) takarrub (yakmlasma) ad-

dediyoruz. istibjSr ederiz (miijdeleriz.)»58 (alkislar). dernier.Bundan soma konusan Besira Atalay'm biraz bedbinane

beyanda bulunmasi uzerine, M. Kcm.11 Pasa kiirsuye gelereksarsilmakta olan mSneviyatlan tamir gayreti giiden uzun bir

konusma yapmrs ve:

«Binapnaleyh iki kans yer isgal edilmis, Uc-bes kby tahrib

edilmis, diye burada feryada liizum yoktur. (Alkislar) Ben size

acik soyleyeyim, Efendiler, bazi verier isgal edilmistir . vebunun tie misli daha isgal olunabilir. Fakat bu isgai hie bir va-

kitte, bizim imaminizi sarsmayacaktir: (Alkislar)*59

diyerek

57- Zabit Ceridcsi, C. II. S. 20558 - A.g.e. S. 20759-A.g.e. S. 209

ALI JOKRO BEY 105

Meclisi Bursa'nm sukutu rnevzufindaki gercege hazirlaniakgayreti gutmiis ve biraz daha sonra:

«Binaenaleyh Bursa'mn sukutu mevzfiubahs olamaz. BelkiBursa civannda bulunan Kuva-yi askeriye (asken kuvvetler)ileri geri simile cenuba gklebilir. Boyle bir haber ve jayiayakendimizi ahstirmaliyiz ve boyle bir hadise ve' sSyiakarsisinda hicbir vakit telSja lilzura yoktur.»6n rarzindaki ifa-

desiyle Bursa'nm sukutu hakkindaki aci gercegi ifadeyo sisli

bir sflretle de olsa biraz daha yaldasmistir. Halbuki resmfkayitlara nazaran M. Kemal Pasa'nm T.B.M.M.'de bu konus-mayi yaptigi 8 Temmuz 1920 tarihinde Bursa, Yunan kuv-vetleri taraftndan resmen isgal olunmus61 ve Sofokles yukandaifade edildigi gibi Osman Gazi Hazretleri'nin turbesinde yuka-nda nakledilmis bulunan denaeti irtikSb eylemis bulunuyordu.Daha sonra gorulecegi uzere bu aci gercek pek fazla giz-lenemeyecek ve T.B.M.M'de mutliis bir kryaniet kopacaktir.

Hakikaten, Bursa'mn Yunan isgal ve istilSsi altma girdigi hu-susondaki haber memleketin her tarafmda bomba gibi yayil-mts ve urnflmi bir inflate scbeb olmustur. Bu infialin en siddetli

bir sOrette cereyan edecegi saha da suphesiz T.B.M.M. olacakti.

10 Temmuz 1336 (1920) Cumartesi giinkii celsede«Trabzon Meb'usu Hamid liey'ie arkada.slarimn Bursa'mnYunanhlar larafmdan isgali dolaytsiyla celsenin yirmi dakikatatil edilmesine ve riySset kursiisuniin bir puside-i siyah(siyah orlu) ile ortiilmesine dair» bir takrirleri oldugu bil-

diriimis ve bu takrir celseyi idte etmekte bulunan birinci reisCelileddin Arif Bey tarafmdan okunmustur.

31 imzayi ihtiva eden bu takrir, hararetle alkislanmij ve it-

tifakla kabul edilmistir. Bunun uzerine reis riyaset kursustinusiyah bir oitii ile orttiinniis ve celseyi yirmi dakika tatil etmistir.62

60-A.y.

61 - Gothard Jaesclike - Tilrk Kuitulus Savast Kronolojisi, Ankara 1 970

62- Zabit Ceddesi, C. II. Ankara 1940 Sh. 218

Page 55: Ali Şükrü Bey

.1.06 KAD1R M1SIROGLU

Yeniden acilan celsede birgok takrir meyamnda «Burdur

Meb'usu Ismail Suphi Bey'in Bursa'yi isgiil cden Yunanldar'in

yaptiklan mezalim ve fccayiin (facialarm) her tarafa nesrine

dair» bir takriri de bulundugu gbriilmu.stur.

Okunan bu takrir uzerine miiz&kere acilmis ve meb'us-

lardan pek cogu soz alarak Bursa'da Yunan askcrlerinin sivil

halka kar$i irtikab cttigi alcakliklan uzun uzun anlatmislardir.

ilk olarak soz alan lakrir sflhibi Ismail Suphi Bey uzun ve

acikh konusjnasmi .511 siiretle nihaye'te erdirmistk:

«Yunanlilar Bursa'ya giriyorlar, e$rafi Ulu Ctaii caddesine

diziyorlar. Siz Bursa'yi bizden zaptctliginiz zaman bizden su

kadar kiz aidinizdi, oniari bize vereceksiniz, diynrlardl. Okadar kiz ahyorlar ve bunlari palikaryalann kollarma vercrck

esrafin bnunden gecinyorlar Soma efendim. bizim en net is, enmukaddcs mabedimizi, butiin Cihan'in hayran oldugu ve bir

hiicresinin Ayasofya'yi yaptn'acagim soylcdikleri o mabed-i

nefisemizi telvis ediyorlar (kirletiyurlar). Bombalarla tahrib

ediyorlar. Hicbir seyi afvetmiyorlar. Efendiler, Nilufer Sul-

tan'rn kabrini, vaktiyle sen' bir Tiirk'e vardm diye yedi asir ev-

velki vak'ayi afvetmoyerek bombayla atiyorlar. Bu, efendiler

cephe gerisinde kalacaklar icin ibret olmalidir. Efendiler,

Bursa doit giin evvel uyaniklik gostermis olsaydi dort tabur

asker techi2 edebilirdi. Bursa nasilsa gaflet -gosterdi. Binfe-

naleyh her tarafa bagiralim: Sivashlara, Kastamonululara, An-karalilara, Konyaldara, iste diyelim efendiler, iste dilsman

budur. Diisman ne yapiyor, gorunuz ve ona gore hazirlanmrz.

Garbin cebin-i zdlimi {korkak liilimi) affetmedim seni

Tilrk'um ve diijmamm Sana, katsam da bir kisi»

Bu, bizim siannnz oisun daima.» (Alkislar)63

Bundan sonra daha bircok kimse sbz alarak bu facialar

iizerinde kpnusmus ve muteakiben «Konya Meb'usu Refik

63- a.g.c. Sh. 223

ALljOKROBEY 107

Bey'Ie (Koraltan) arkada§lannm Mudafaa-yi Milliye Tcskilii-

timn bir an evvel takviyesi hususunda almaeak tedabirin (ted-

bii'lerin) bir celse-i hafiyede (gizli celsede) miizakeresine dair

takriri» okunmus ve muzakereye konulmusjur.

Takrir, yirmi bir imzaJi oldugu icin dahili nizamname

geregince eelsenin gizliligi kat'Ilesinis, oldugundan bu husfisun

ikinci rcisce beyan edilmesi uzerine mes'ele karara iktiran ey-

lemisdr.

12 Temmuz 1336 (1920) Pazartesi giinkii celsede

«Diyarbckir Meb'usu Kudri Bey'in cephclere tefti§ i9in birer

hey'et gondcrilmesine dair takriri» okunmus, ve kabuJ olmi-

rau§tur. 12 Temmuz tarihli celsede yine Konya Meb'usu Refik

Bey'in gizli celse yapilmasi husGsundaki takriri miizakereye

kpnuimu§tur. Soz alanlar, Bursa fifcialarindan, ordunun du-

rumundan uzun uzun bahsederek gizli eelsenin yapilmasi

hususunda temennilerde bulundular.

Hatipler arasinda Bursa facialanni bizzal gormtis bulunan

Mahmud Celal (Bayar) Bey'in s6zleri Meclis'i heyecan ve

teessiire garketmi§tir.

Muteakiben soz alan Lsmet Bey (tnonii) askeri durumhakkinda ileri siirulen tenkidleri cevaplandiran uzun bir

konusma yapmi§tir.

Indnu'nim konu§masmdan sonra celseyi idare eden ikinci

rcis Celaleddin Arif Bey'in miizSkerehin kifayeti hakkinda bir

takrir bulundugu hususunu beyan etmesi uzerine AH §iikrii

Bey ycrinden:

«-Bu hallolunmahdir bu aksam!..»G4

diye bagirmi§tir.

Cereyan eden miinakasalar sonunda miizakerenin kifayeti

kabtll olunmayip, mes'elenin ertesi gun de muiiitka§asina

devam edilmesi kararla§tnilmi§tir.

Refik Bey'in istizaha (giiven oyuna) miincer olan takririnin

64- a.g.e. Sh. 2.63

Page 56: Ali Şükrü Bey

108 KADlR MISIROtil.U

o giinkii miizakcresi miinakasah vc heyecartli baslamis. ve ilksfiz alanlardan bin olan Ali Siikrii Iky medium, reisin davetiiizerine §ti konusmayj yapmijttr:

«Ali §iikrii Bey (Trabzori) - Efendim, zannediyorum ki,hadisat-i ahire (son hikiiseler) Meclis'i, fevkaliide bir Mledflsar ctii. Her halde gerck icrii hey'eti olsun, gcrek hey'et-irauhteremeleri olsun, ifrattan, tcfriiton, kendimizi kur-larainiyoruz. Dim yapilan muziikerede, orta yerde bit takrirvardir ve birisi lakriri izah ederken birtakim teferruata girdi. Otefemiat tabiT lakririn iclibiitindan idi. Miidal'aa-i Milliye

.mes'elesi idi ve Miidafaa-i Milliye mes'elesini hallederken bir-takunlan yine ba mesfiille (mes'elelerle) alakadar olanvekaletlerc biraz dokundu. Binfinelayeli oniari ikiye aynmakmes'elesi mevzuubahs degildir. (Ali §iikrii Bey merhumun buHkri ileri siirmesinin sebebi celse aoildigmda ilk olarafc sozalan M. Kemal Pasa'n.n boyle bir leklifie buiunmus olma-siych.) Bcndeniz diinkii miiziikercnin devami sartiyla buna de-vam edecegim, nokla-i nazanrra ispal edecegim. Musaadenizle..

Rcis-i Sani Bey Miisaade buyurun, Moclis karar vermisve ayirml§tir.

Ali §ukrti Bey (Devamla) - Tenkid icin de hicbirsey di-yemem, lakrire aiddir. Takrir, miiteferridir. Verilen izaliatbaska birsey degildir. Omni haricinde degildir.

Reis-i Sam Bey - Hayir efendim. Takrirde sorulan istizahitamamiyle izaii eyiediler. Onlarm neden ibaret idiigii

maiumdur.

Ali §iikrii Bey (Trabzon) - Hfeice cikarsain o zamansoylersmiz. Bir defa Miidafaa-i Milliye Vekaleti vazifesini ifaetmedi, deniidi. Nefsulemir* (gercekte) bu ittihami dogrudandogruya varid gormiiyorum. gunkii daha orta yerde Miidafaa-iMilliye Vekaleti'nin faaliyeti zamani iki aya yahud iic ayamiinhasirdir. Sonra vesSitimiz (vasitalanmrz) maiumdur. DimErkan-i Harbiye-i Umflmiye Reisi Ismet Bey'in soyledigi

ALI SUKRU BEY 109

vechile, eelse-i aleniyede (acik eclsede) sbylenemeyecek bazi

esbab (sebebier) ve mesiiil (mes'eleicr) vardir ki, maiilesef

kismen soylenmistir. Bu esbab dolayisiyla Miidafaa-yi Milliye

Vekaletini layikiyle tenkid edip ne icin §unu yapmadiniz di-

yemeyiz. Q'iinku o da bize, ne icin vermediriiz, diyebilir. Bunun

ne oidugunu tasrih etmeyecegim. Tabii anlamissmizdir.

Yalmz bunu bdyle demekle ber<iber Miidafaa-i Milliye

Vekaleti veyahud Brkan-i Harbiye Riyaseti tamamiyle va-

zifesini ifa efinistir, diyemeyecegim. (giinkii arkadaslar,

devairi intihabiyeierine (secim bolgelerine) ' gitmisur. Ben-

deniz dc Bursa tarafinda bulundum. Ve Bursa tarafindaki

bldisati (hadiseleri) reyiilayan (gbziimle) gdrdiim. (Halledildi

sesi). Kim diyor halledildi?

Dr. Mazhar Bey (Aydin) - Takririe alakasi yoktur efen-

dim. (Devam, devam sesleri)

Ali Siikrii Bey (Devamla) - O vekHyiin (vak'alarin) sahidi

olmak itibariyle gordiim ki; vesalt her ne ise, maatteessiif

matluba muvafik bir sekilde kullamlmamrs. Bunu gormek icin

asker olmaya erkan-i harbiyeden olmaya liizum yoktur. Ben-

deniz §ahistan, kumandandan, isimden bahsetmiyorum. Yalmz

sunu arzetmek istiyorum ki: Bursa hey'et-i umumiyesiyle,

ahali tabii bihaber, raemflrin-i mulkiye ve askeriye on-on iki

giin mechuliyet icinde kalmi§tir. Diismanla temas yok,

diismamn nerede oldugu bilinememi§tir ve bunu temin edecek

ves&it varken baska tarafa gonderilmisrir.

Sonra, cephede coziilen, yine bunun tafsilatina girmeye-

cegim, cephede fedakarane miidafaa ettikten sonra gelen efrad-r

muntazama ve nizamiye ve Kuva-yi Milliye efr§di hicbir yerde

tevkif edilip tahsid edilmek (yigmak yapilmak) tesebbiisiine

mai'uz kalmami§tir ve bunlann bu sekilde kalip cekilmesi,

Bursa'nm ve civanmn tamamiyle kuvve-i mSneviyesini kirmis

ve halk gayet tabii olarak 9ekilmis ve mirthis bir burudet

(sogukluk) hasil olmusuir, Maatteessiif bir tek rum veya iki

Page 57: Ali Şükrü Bey

1 IP KADtR MISIROGLU

kisi vazife-i milliyesini kendince ill cdiyor, telgraf ve telefon

hatlarini kesjyor. Teres ile muhibere edilemezse, diismangirmistir, dcniliyor. Diismamn nerede oldugunu kimseninbildigi yok. BinSeiialeyh eger jsittigim sahih ise, orada bu-lunan ve vaziyeti idare otmek mecburiyelindc olan zevat buvak'adan soma tekrar is basinda ibka edilirse ondan soma bizMudafaa-i MillJye Vekaleti'ni tahtie edebiliriz (sucluyabiliriz),

sual edebiliriz de. Bizim bugiinku devrimiz, devr-j intibaholmak lazim geljr. Qfinkii orta yerde bir hakikat var. O damemlekeiin vesait ve icSbatma gttre miidafaa edilmemcsidir.Bu miidafaada ihmaTve lekasiil cdenler tabiidir ki, isbasmdabulunanlardir. Hie sahis mevzflbahs etmiyorum. Bunlar sualediimezse o vakit biz bunu istizah edebiliriz. Mudafaa-i Mil-liye Vekaletini, Dahiliye Vekalcii'ni ilaahirl,.. Oram icin bunlarhakkxnda soylenecck birsey yoktur.

Soma Dahiliye Vekalcii'ni mevzuubahs ctliier. DShiliyeVekaleli Jazim gelen cevabi izah etti zannediyorum. Cevabibir dereceye kadar mukni idi. Ciinkii biliyorsuriuz ki; ortayerde hicbir scy yokken biittin memurinin (memurlarm)mahiyetini gosteren siciller tstanbul'da ikon ve yine bizlerin

delaletiyle azil ve nasib yapilmis. Bendeniz oyle gOrflyorum,bunda bizlerin deWletiyle yapilan azil ve nasiplara miisaadeelmemeli idik, ve etmiyeydik. HatS ettik. Bircok kisileri

gordiim. BinSenaleyh bizlerin delaletimizle yapdan nasib vetayinlerde dogrudan dogruya Dahiliye Vekaleti'ni tahtie et-

mekle (suclamakla) beraber kendimizi de tahtie elmeliyiz.Sonra biitiin teskilati belki ilmam etmis (tamamlamij) bu-luiiur. En miihim mes'cle Konya mes'elesidir ki, vali raes'elesi

oldugunu mevzuubahs ettiler. Konya mes'elesinden dolayiDahiliye Vckaieti dShfl degildir. Kabinenin hey'et-i umuini-yesine aiddir. Binaenalcyh yalmz Dahiliye Vekaieti degil,onun hey'eti icraiyye, var ise.. Jimdi o itibarla bu mes'eleyi is-

tizah suretine kalbetmeye luzum yoktur.

ALl SUKRU BBY 111

Kalbetmiyclim, vaziyette miiterakkip olacagiz. §imdilik...

Tekrar bekleyecegiz, bakalim. Bendenizce sOiidare vardir,

miisebbibler kimler ise, her kiin suiidareyi yapmi§ ise o vakit

tecziyesi lSzungelir. Tecziye ediimezse o vakit tabiidir ki

hakk-i istizabimtzi istimal eder ve lazimgelen §eyi yapanzefendim.»65

Ali §ukrii Bey'in bu konusmasim miiteakip «KonyaMeb'usu Refik Bey'le on arkadasimn» isrizali takrirleri

okunmu§ ve miizakereye konulmustur.

Konya Meb'usu Refik (Koraltan) Bey'in hukumet hakkindaitimad reyine mflrScaat olunmasi ^ekline doniisen meshfir tak-

riri o gun ogleden evvel ve ogleden sonra gee vakte kadaruzun uzun miinakasa edildi. Nihayet Ali §ukru Bey'in su tak-

riri okundu:

«Riydset-i Celileye

Bu ana kadar devdm eden muzakerattan hey'eti vekile

arastnda tecdnus-i efkdr (fikir birligi) mevcud olmadigi

anlajildigi cihetle miizdkere limdilik kdfi gorulerek bir

«parlamento lahkik hey'eti* vastlasiyla hey'eti vekile (hukumet)

hakkinda tahkikat icrdsim ve bu hey'etin verecegi rapora gore

akdedilecek bir celse-i hafiyede (gizli celsede) karar ittihdzim

leklif ederim.

13 Temmuz 1336

Trabzon Meb'usu

Ali §iikrii

Sesler-Red. Red.!

Reis Pasa - Reye koyuyorum. (Red, red sadaian) red-

doluhdu.^6

Ertcsi gun Dahiliye Vekili Cami Bey'in istifa ettiginin bil-

dirilmesi ve buna dair Meclis Baskanligl'na verilen is-

65 - a.g.c. Sh. 269 vd.

66- Zabit Ceridcsi, C. II, Ankara 1940 sh. 279

Page 58: Ali Şükrü Bey

KADiR M1SIR0CLU

lifanamenin okunmasi iizerine ba?layan mitaakasa cnSsuidasew akin Ali Siikrii Bey merhum, su maruzatta bulunmustur:

Ali SCkru Bey (Trabzon) - Erendira, iki gun deva.ii" edenmlizakcre nei'icesinde Hey'cti Vekileye bir itiraad karan vc-I'ilmistir. Bendeniz bu karar verihneden evvel vermis, oldugumtakrirden, cereyan eden miizfikcrattan Hey'et-i Vekile arasmdamaattcessuf fikir niuvafakati olmadigmui imlasildigmi ax-zetmistim. Fakat daha evvel burada belig bir nul.uk irad edenarkadasimiz bu hey'et-i muhieremenin hissiyatini heyecanagetirdi. Fakat liissiyall iizerine icra-i tesir etti. Bu itibarlabendenizin gfiyct sarin olarak ortaya atmis oldugum bu adem-itecaniis (fikir aynli|r) mes'elcsi ki, Hey'et-i Vekileye mensuphis birisi tarafindan rcddedilmedi, demek ki, vardi. Bu, nazanitibare alinmadi, Riifekadan (arkadaslardan) red, red'eevabiilekapatildl.

Bunuii icin hakli olarak rUfcka-yi kirama serzenis

.edecegim; yard belig ve heyecanamiz bir nutkiui verecegi. tesirIizerine degil, akil ve mantik iizerine, diisfinerek karar ve-

'

rclim. Dun, musaade buyurunuz, rica ederim, dun verilen biritimad reyi iizerine giiriiyoruz ki, bu gun bir istifaname var.Demek ki; bendenizin takririindeki adem-i tecaniis vfiki talis.Peki nasil oluyor da, Hey'et-i muhtereme Hey'et-i Vekileye buserait dahilinde tedvir-i umurda (isleri gbrmekte) devammaitimad bahsediyor? Binaenaleyh, bendenizin teklifim diyorumki, Hey'et-i Vekile arasmda bir ihtilaf meveud olursa, bu, ih-tilafi halledecek Hey'et-i Muhtereme-i Meb'usan'dir. Meciis-iMiilidir. Binaenaleyh yine tekrar ediyorum.

Reisi Sani Bey - Takririniz Meclis tarafindan reddedildi.

Ali §iikrii Bey - (Trabzon) - Musaade buyurunuz efendim.Reisi Sani Bey - Bu istitamn kabul veya adem-i kabulil

hakkmda soyleyiniz.

Ali Siikrii Bey (Trabzon) - Rica ederim, istifa mes'elesi

AU JUKRU BEY

bendenizce mevzuubahs degildir, Bir muhterem arkadasimizistifa eder. Yerine bafka birisini intihab ederiz. Fakat ortadabir adem-i tecgnfls vardir ki, bunu zimnen butiin Hey'et-i Ve-kile itiraf buyuruyorlar..»

67

Diyerek sozlerine devarn eden Ali Sjikrii Bey, mes'eleninboylece sirf Dahiiiye Vekiliilin istifasryla kapatilamayacagmiliiikQmet icjndeki fikrf insicamsrzhgin giderilmesi gerektigini,ve asil ehemmiyetli olanm da bu nokta bulundugunu be-lirtmistir.

Bu mes'cle ve muzSkerclerin miincer oldugu gizli celsehakkinda M. Kemal Pasa'mn nutkunda su malumata rast-lanmaktadir:

«B.M.M.'nin 13 Temmuz 336 giinii, 41. ictimainda taksirat(kusurlar) ve idaresizliklerinden dolayi Bursa KumandamBekir Sami ve Valisi Hacim Muhiddin Bey'lerin ve AlajehirKumandam Asir Bey'in ne icin bir divana tevdi edil-mediklerinden dolayi Erkan-i Harbiye-i Umumiye riyisetindenve Dahiiiye VekSleti'nden istizah takrirleri okundu.

Bu takrir sahibi Afyonkarahisar Meb'usu Mehmed §iikriiBey'di, Sinop Meb'usu Hakki Hamid Bey'in serian tecziye(siir'atie cazalandirma) hususundaki isran «bravo!» sesleriylekarsilaniyordu. Sahib-i takrir olan Mehmed Siikrii Bey'in:

«-Biz mes'ul edildigini gormek istiyoruz!..» feryadruzerine istizah kabul olunuyor. istizah giinii olaratetesbit edi-len 14 Agustos 336 da, Erkan-i Harbiye-i Umumiye Reisicevap verdi: Fakat bir tiirlii kanaat ve siikunet haau ol-rmryordu. Karahisar Meb'usu Siikrii Bey anket istiyor. Digerbir hatib bazi zabitan ve kumandanlann tecziyeleri (ce-zalandmlmalan) tabii oldugundan bahsederek miiteaddid mi-sailer tadad ediyor (sayip dokiiyor.) Diger bir hatip, askernc'at ederken bir kumandanui 36 deve esya goturmiis

67-a.g.e. Sh. 2%

Page 59: Ali Şükrü Bey

I 14 KADIR MISIROGLU

Iduguuu soyluyor. Ba§ka bir hatip do Yunan Ordiisu'ruin kisa

bir zaman zarfmda Akhisar'dan Marmara sahilleritie vauncaya

kadar, biitiin jehirlef ve koylcri yildinm siir'atiyle istila ey-

lediginden bahsederek Bursa felSketi dolayisiyia ugramis,

oldugumuz mtithi§ ziyan, cihan nazarmda Anadolu'da miidal'aa

denilcn gey'in bir gbz dagi olduguna umumT bir zehab uyandir-

mi§ diyor ve mutantan (tantanali) hezimetin mes'uUeriran tec-

ziycsini talepediyordu.

Efendiler, uzun ve hararetli devam eden miinakasata (mii-

nakaijalara) benim dc kan§mam icab etti, Vaki olan elim va-

ziyette Mcclis'in teessur ve alakasmi takdir ettikten sonra,

eflcSr ve bJssiyfiti tatmin maksadiyla beyilnat ve izahatta bu-

lundurn. Benim sdzlerime karsi da vuku bulan ufak tefck tarizlcre

cevap verdikten sonra izahat-i umumiye kaf'i goruldu.»

M. Kcmal Pa§a, bimdan soma gizli celsedeki sdzlerinin

hikayesine devam ederek askeri durum ve Bur.sa'yi miidafaa

etmesi lazim gelen kuvvetlerin ric'ati hakkmda tafsilat ver-

mekte ise de O'nun bu celsede sdylediklerine kar§j v3ki olan

tarizler kendisinin if&de ettigi gibi pek oyle «ufak tefek»

degildi. Celse acildigi zaman M. Kcmal Pa§a'dan ba§ka Garp

Cephesi Kumanda'ni AH Fuad Pa§a'mn da Meclis'te hazir bu-

lnndugu gbmlmus^iL O tSrihte Erkan-i H?rbiye-i Umumiye Ri-

ySseti bugtinku tabiriyie Genelkurmay Ba§kanhgi da bir nevl

miistakil vekalel mahiyetinde idi. Bu sirada Garp Cephesi. Ku-

mandam All Fuad Pa§a'nin da Meclis'te hazir bulundugu

gorulmustii. O riirihte Erk§n-i Harbiye-i Umumiye Riyaseti

bugiinkii tabiriyie Genelkurmay Baijkanhgi da bir nev'T

miistakil vekSlet mahiyetmde idi. Bu sirada Garp Cephesi Ku-

mandam bulunan Ali Fuad (Cebcsoy) Pa§a'yi bizzat M.Kemal Pa§a da"vet etmis ve bu celsede hazir btilunmasmi

saglamrs.ti, ismet Pa§a'ya hticumda ileri giden muhalifleri,

ALi SUKRU BKY [J5

O'nun bir askcr ve siiridiye kadarki miinakajalara kansmamigbir insan sifatiyla teskin ederek muvazene rolti oynayabile-cegi hesab edilmijti.

Erkan-i Marbiye-i Umumiye Reisi sifatiyla ilk olarak sozalan Ismet Pafa'ran askeri durumu ve Bursa'nm sukutunu ge-rektiren sebepleri izah etmesi iizerine muhWiflerin ten-kidlerine gccilmistir. ilk olarak soz alan Karahisari SarkiMeb'usu Mehmed Siikru Bey (sonradan kendisine bizzatteskil eyledigi milis alayi ile ifa eyledigi hizmetlerden dolayiCelikalay soyadi verilmis. "'an meshflr Sukrii Hoca) uzun veheyecanh konusmasinda ezciimle:

«- ... Ismet Bey'in izahlanna gore mes'ul kimse yoktur.Yalmz bir Mdise vardir: Bursa'miz sukut etmistir. Acaba buhadisenin hie mes'ulii yok mudur? Varsa kimlerdir? SonraPasa Hazretleri hepimizin hiirmetini ta§iyan bir hey'etle be-raber tahkikata gittiler ohlar da tetkik ve teftisat yaptilar.(War da bizlere kumandanlann vazifelerini yapmadrklarmisoylediler. Bu hususa Refik Bey (Konya Meb'usu)biraderimizi aym kanaat ve meshfldati (sahid olunan seyleri)teyid ettiler. Bugiin ise, hicbir mes'ul yoktur demek, lw-kikatlerin ve hMisatm mantigina miinafi (zit) degil midir...»

Jukrii (Qelikalay) Hoca'nin bu sert ve heyecanhkonusmasma ismet Pasa, ErkSn-i Harbiye-i Umumiye Reisi(Genelkurmay Baskam) sifatiyla cevap vcrerek dedi ki:

«- HareMt-l askeriye ile alakasi olmayan vekayiden(vak'alardan) bahsetmokte fayda yoktur. Eger Hey'et-iCellleniz (yiice hey'etiniz) ifa olunan vezflifin (vazifelerin) iyiifa olunmamasmdan behemehal bizim muatab (kusurlu) oldu-gumuzu anlatmak istiyorsamz, her ttirlii munlkebeye hakkimzvardir.

»

Inonu'nun sozlerinin bu noktasmda bilhassa kendisininmuhatab almdigim kabul eden Stikrti Hoca oturdugu yerden:

Page 60: Ali Şükrü Bey

US KADIR MISIROGLU

«- tstedigimiz budur, baska birgey dcgildir.» inu-kabelcsmde bulundu,

ismct Pap ise,

«-Bu murakcbenin (kontroliin) esbabmi (sebeplerini)§ahislara te.5mil ettirmeksizin kafi gormenizi rica ederim»dedi.

Daha soma M. Kcmal Pasa soz alarak Bursahavalisindeki harekfitm asked bir plan dfihilinde icra edilmigbuhmdugunu, iniinl'erid vak'alar hakkinda izahat vcrmenindogru olmayacagmi, asil rieticelere bakmak icap cttigini, bun-iarm. da sevkulceys, (stratcji) icabi zaman zaman ileri gitmeveya geri cekilme gibi harekellerl gerektirebilecegini, bubakimdan lilzumundan fazla hissiyata kapilmanin dogru ol-mayacagmi iddia ve it'ade etti.

Halbuki M. Kcmal Pasa, Meclis uamina cepheyi teftisegidcn hey'etin basmda bulunmustu. Soz alan hatiplerinkonusmalarindan anla§ildigina nazaran, ccphe donu.jU basteErkan-i Harbiye-i Umumiye Reisi ismct Pas/a olmak uzercmahalli vazifelilerin liareketlerinde kasit olmasa da kusur bu-lundugunu ifade etmij oldugu anlasdmaktadir. Simdi, dahaonce kuliste soylediklerini tekzip edercesine bunlarmmiidafaasuu demhte etmesinin bir sebebi olmaliydi. Ka-naatimizca, ismct Pasa ve arkadaslanna bu mevzflda mn-halefet eden ve onlann divfm-i harbe verilmesini isteyenlerin-bir iki islisna dismda- tamamen muhafazakar Ikinci Crup'lanolmalan O'mi endiseye scvketmis, ve birkac giin once tenkidetmekte oldugu kimselerin mudafiiligine dogru kaymasimintac eylemi§tir.

Miizakcrelerde bu degisikligin uyandirdigr umflmi hayretzabitlarda son dereccde bariz olarak miisahede olunmaktadir.Gercekten, M. Kemal Pasa komrsmasmda:

«- Maahaza yine iddianiza istirak ederek ben de

AL1 ijOKRU BEY 117

mttza'kerelerin devam etmesini istiyorum. Fakat efendiler...

Iiekir Sami Bey'i nicin ittiham etmeli? Bu ithamda israr cdilenzatin ileri siirdtigu mficip sebepler nelerdir? Mflddei (iddiaci)

olan Uitfen rica ederim bendcn sual sorsun!...» deyincc Trab-zon Meb'usu Schid-i Muazzez Ali §ukrii Bey, ayaga kalkarakbclki dc T.B.M.M.'dc sjmdiye kadar bir daha emsaligorulmemis. bir fikir asaleti ile bagirdi:

«— Muddei tarih ve vatandir!.»

T.B.M.M. tarafmdan ccpheye, hadiscleri yerinde tahkikmaksadiyla gonderilen meb'uslar hey'etine mensub olanlardanbiri de Hamdullah Subhi (Tannover) Bcydi. O da muhaliflerarasinda yer almis. ve Bursa'mn sukulundan mes'ul olanlanndivan-i harb'.e sevklerini istemisti. Bu konusmasmda, son-radan hududsuz bir sflrette tSbi olacagr M. Kcmal Pa§a ile decatisnus. ve konusmasinin bir kismim O'nunla karsihkbatismalar suretinde yiirutmujeur.

Hamdullah Subhi Bey:

«~ Bursa'dan alinan biitiin malfimat, Bursa'dan gelcnmalumat bizi temin etmisti: Kumandan, diisman Bursacivarma gclmeden sehirden crkmij, sehri terketmislir...

M. Kcmal Pasa - Cok aldamyorsunuz...

Hamdullah Subhi Bey - Hayir.

M. Kemal Pasa - Efendiler, Bekir Sami Bey Bursa'yi ter-

ketmeinistir ve ben kcridi imzam altinda Bursa ijgai edil-meden evvel emir verdim. Harekat-i askeriyenin istilzamettigi (gerckiirdigi) tedbirin dogrusu Bursa'yi terk etmekti.

Nafiz Bey (Canik) -Sri halde siz de mes'ulsiinuz!..»

Miizakereler, gitgide siddetleniyordu. Bazi meb'uslar 57.Firka (tUmen) kumandam Sefik Bey'in Denizii'den aynlmasiile Bursa hSdiseleri arasindaki muvazilige dikkati cekiyor ve

'

kumandanlan mes'ul tutmak hususundaki temayul yukandaClllik (Samsun) Meb'usu Nafiz Bey'in lisanmda iffidesini

Page 61: Ali Şükrü Bey

KADIR MIS1R0G1.U

buklugu iizere, M. Kemal Pajayi bile icinc alacak bir sOrcte

siimullcndiriyordu. Bu durumda, M. Kemal Pasa'mn kcndiside dahil olmak iizere tezShiir etmij do olsa -askeri harekatirniidafaa etmck mecbfiriyeti asikiuch. Bu sebcple tekrar s8zalarak bircok emirleri kendisinin verdigini soyleyerck §eflkBey ve digerleriiiin hareket tarzlanmn askcdik icabr bu-lundugunu, bundan dolayi kimsonin muiiheze cdilmemesi ge-rektigini sByledi. Bir.ara, tekrar Bekir Sami Bey'in durumunatemasla:

«- Efendiler, Hamdullah Subhi Bey'in ne icin diisman gel-

meden kao.ti sualine cevap olarak diyonim ki; .sehri daha cvvelterkettnesi icin sahson ben emir vermi§tim.» dcmesi iizerine

Hamdullah Suphi Bey oturdugu yerden bagtrdi:

«- Bunu daha evvcl, vakliyle sbyiemeliydiniz.»

Bursa'mn sukutu dolayrstyle icra edilen bu gizli celse, Bi-rinci Biiyiik Millet Meclisi'nin en heyecanll celselerinden bi-

ridir. §u tasvir ctligimiz sjddele iic gun daha devam ettiktensonra nihayet M. Kemal Pa§a'nin verdigi izahat, -kerhen vemccbOren- kai'i addedilerek mes'ele kapanmis gibi gOriindu.Pakat hakikatde bu mtinakasalar Birinci ve ikinci Gruplar'mMr daha uzaklasmalanna imkln olmayacak bir syrette

aynlmalarma sebep olmujtur. Bu aynhk, Lozan Konferansimiizakereleri inkitaa ugraytp da Meclis'de buna dair yine gizli

celsede miinakajatar basladtgmda had safhaya varacak, yinemuhaliflerin clebastsi olarak gozuken Ali §ukru Merhum'uncaniyane bir surette kalledilmesine kadar siiriip gideccktir.

Kisaca ifade edilmok lazim gelirse, biittta faaiiyet vemucadeleleri meySninda buiki gizli celse miizakerelerindekimiinakasalar O'nun bazi cevrelerce ortadan kaldmlmasmidusiindurecck ve istetecek bir meiifl siyast gelismeye sebepoimustur.

Birinci devrede meclis kalipleri arasinda vazif'e gormiis bu-lunan Mahir jfe Bey, «Yillarm tzis adiyla nesredilen

A1J §OKRU BEY 119

hatualannda bu gizli cclselere temasla soyle demektedir:

«... Gizli celselerin zabtllanni, Meclisin ilk giinlerinde

divan katipleri tutuyordu. Sonradan bu ise dayanamadilar,

ciinku yoruluyorlardl, Kendilerini degistirecek ba.ska gruplan

da yoktu, kadro miisaid degildi. Mutlaka gene meb'uslardan

yardlmci olmak lftzun gcliyordu. Bu her zaman miimkun

degildi, teskilat lazimdi. Zabit kalemiuin bn isi de yapmasmi

uygun buldular. Baskarip Recep Bey, Kavanin (Kanunlar) Ka-

lemi MiklTri Hamid Bey vftsitasiyla bunu bize bildirdi. Fakat,

ketiiin kalmamiz lazim geldigini de ehemmiyetle te'kid etti.

Zabit kalemi tic grupluk kadrosuyla onbes katip ve her grupun

bir idare sefi olmak iizere onsekiz kisiden miitpsekkildi. Bu isi

de iizerine aldi. Gizli celseiere girmeye basladik.

Hilafet'in lagvi liizumuna dair olan teklifin miizakeresine

gizli celsede baslanmisti.'69 Cok hararetli miizakereler oldu,

gece yan.sina kadar devam etti. Teklif eden tarafin sozcilsu,

-sonradan «Yavuz-Havuz Davasi»ndan mahkum olan Bah-

riye Vekili- istiklfil iMahkemesi Reisi ihsan Bey'di. Buna

muhalif olan karsi tarafin da kendiliginden meydana ^lkan

sbzciisii Trabzon Meb'usu AH §iikrii Bey'di. MuhSIifler, stiz

siralari gelince kursiiye cikip fikirlerini sbylediler, mes'elenin

miidafaasim yaptilar. Ancak Ali §iikrii Bey, teklif sahipleri

tarafmdan kirn sbz sbyledi ise, hemen kiirsiiye eiktp ce-

vaplandirdi. Is o hale geldi ki, Ali Sjiikrii Bey kiirsuye belki

onbes kere 9tktj.

Artik vakit cok ge$ olmus, herkes de yorulmustu. Fakat

Ali Siikrii Bey ayakta hatibi dinliyordu. O sirada yine kursiiye

yaklasarak konu^an hatibe cevap vermek tizere soz istedi ve

69- En celsenin Hilalct'in Ulgvinii miitealjik oirnasina imkan yoktur,

Mahir Iz Bey'i hiUizasi yaiultmi^ ohicaknr. Ziia hSdi.sclenn kronolojik seyri

dikkate alinnsa b(i tarihlerde bdyle bir $cyin vukuuna ihtimal vcrilcmez.

HilSfet'in lagvi, Ikinci Meclis'tedir, Birinci Devrede lagvcdilen saitanattir.

Onda da Ali §u]trii Bey'in boyle muhalefet ettigine dair elde bir dclil yoktur.

Bu Iier baldc ba^ka bir gi/li celsedir.

Page 62: Ali Şükrü Bey

120 KADIR MISIROGUI

kiirsuye yaklajmaya basladi. anda, Mer-sin meb'usuSelahaddin Bey'in her zaman oturdugu kiirsuye yakm ilk

sirada ortada Uauf Bey oturuyordu. Hamidiye kahramaniRaul' Bey herkesin istisnasiz hiirmet ve muhabbetini ka-

zanmisti. O'nun kesin vc keskin sozleri hie bir zaman redde

ugramanustt. Online dogru gelen AH Sjiikrii Bey'i belinden tu-

tarak,

«- §ukrii! Yeter, Yeter! §ukrii, artik sBz alma!» deyince,

Ali §iikiii Bey birdenbire Uauf Bey'e douerek:

«- Rauf!.. Ben bu isin fe<laisiyim, anladin mi?» dedi vekiirsuye ciktr.'

70

O suada ben, zabit mudiri Zeki Bey'e:

«- Ali Sjiikrii Bey bu gece idam fetvasmi eliyle imza etti»

dedim. Nitekim o soziim de cikti.»"

T.B.M.M. Birinci Devre zabit katiplerinden Mfihir Iz

Bey' in naklettigi bu miisahede, Lozan Konfcransi intataa

ugrayip da murahhaslarimiz Ankara'ya avdet ettiklerinde ak-

dedilen alent ve gizli celselere Sid olsa gerektir, Zira, O'nuntasvir ettigi oleiide gerginlik ancak bu celselerde gorulmujttlr.

Ustelik, Ali §iikrii Bey Merhum'un mlruz kaldigt feci suikasl

hiidisesi, Lozan'la aiakah bu miizakerelerin Iiemen akabindeortaya cikmisttr. §6yle boyle onbes-yirmi giin sonra... Bir debu miizakerelerde merhum Ali §ukru Bey, tam da, bu Mecliseski zabit kitibinin tasvir ettigi gibi muhalif hatiplerin enbasmda goziikmiis ve en eok konusanlardan biri olmusmr.

70- Ali §ukrii Bey'in iddiasi $uydu: BUtiin Diinya'daki isJSm Aleroi tek-

mi] rfibuyla, vicdfiniyle Makam-I I-hlaTct'c baghydi. En kuweti ihmSI elmckadela bir hiyanet-i valaniyye idi. Mail eclsetfc Ali {jukrii Bey'in Raul' Bey'edoncick: «Ben bu ijijn fedaisiyim, anladin mi''» demesi, bn biiyiik kuvvelinaiein^unnil lesinne inanchg] lcindi. Inguizlenn de ytprattnak isledikleri bukuvvct idi. Bu panpftlaninea, kavmiyel [izerine kurulan milliyel mcniuniu, din-led mtlsterek millelier iizerinde yavas yavaj tesirini gusterecelc ve istcnenparcaianma h&si] olacakii. (Mahir Iz Be/in notu)

71- Mahir Iz - Yillann tzi, Istanbul. 1975 sb. 90-91

!

Page 63: Ali Şükrü Bey

122 KADIRMISlROGl.il

LOZAN MiJZAKERELERi

Ocrcckten Lozan Konferansi ile alakah olup gizli ve ajik

celsetcr halinde giinierce siiren bu muzakereler, T.B.M.M.'nin

pek 90k hcyecanll goriismelere sahne olmus. bulunan Birinci

Devresi'nin mfmevi havasi en fazla elektrik yuklii olamydi. Oderecedc ki, bu celselerdc Meclis'e baskanltk eden Ali Fuad

(Cebcsoy) Pa§a karsilikh tartisip bagusanlari yatistirmakta

acze dii.siince efindeki kampanayi an! ve insiyaki bir surettc,

bir korddgiisu halinde bagnsanlarin onlerine firlatarak hasil

olan bin anlik tereddiid vc saskinliktan bilistifade sesini du-

yurabilmis ve celseyi tadil eyleyebilmi§ti.

1923 basmda Lozan'daki muzakereler tarn bir crkmaza girmis

ve murabhaslar memleketlcrine dcinmeye baslamislardi. Bizim

bey'et mensuplan da 7 §ubat'ta Lozau'dan aynlmi§, Kbstence

yoluyla 16 §ubat'ta tstanbul'a, oradan da Ankara'ya gelmis-

lerdi. Ankara'daki herkes Lozan'da olup bitenleri ogrenmek

icin sabirsizlanmaktaydi.

21 §ubat Car§atnba giinii bu mes'eieyi goriismek iizere

toplanan Meclis'de, Ismet Pasa cok uzun ve teferruatb bir

konu§ma yaparak Lozan Miizakereleri etrafmda meb'uslan

aydinlatmaya cali;nusti. Fakat bu konusma Meclis'in kism-i

azammi tatmin etmemis olacakti ki, meb'uslar kendisini adeta

bir sual yagmuruna tutmuslardi.

Bunlar arasmda Ali §ukrii Bey Merhum'un sordugu su

sual de vardi:

«- Mttttefiklerin projesine mukabil teklif ettigimiz

muahede projesi, kabul ve tatbik edilmis olsaydi, Trakya ve

Istanbul derbal tahiiye edilecek miydi, yoksa Musul

mes'elesinin haline kadar isgal altinda mi kalacakti?»'72

Ali§iikrii Bey'in bu suali sormasimn sebebi suydu:

72 - Ali Fnad Cebesoy'un Siylst Hatiralan - Istanbul 1957 sh. 242

Al.i SUKRii BEY 123

Miittefikler muzakerclerin inkitaa (kesintiye) ugramasina

tekaddiim eden giinlerde murahhas hey'etimize kabulli

imkfmsiz sartlar ihtiva eden bir muahede musveddesi

sunmusjtardi. Bunun karsisinda hey'etimiz de re'sen mukabil

bir proje ile hissiyatim ortaya koymustu ki, muhalifler bunu

asla kabul etmiyorlardi. Zira, hey'etimizin mukabil teklifle or-

taya koydugu sulh projesi «Milli Misak»tan bir 90k

husfislarda feragat vc fedakarligi ifade etmekte ve onu ze-

delemekteydi. Murahhas hey'etimizin bu tavizleri Meclis'e

damsmadan vermesini bir selahiyet tecavuzil olarak

gormckteydiler. Bu bakimdan en 90k tenkid edilen husfls, bu

olmustur.

Meclis'in mukabil proje uzerindeki hassasiyeti anlasilinca,

27 §ubat'ta, murahhas hey'eti ile hukumet azalanmn

musterekcn 9alismalanyla vucud bulan yeni bir mukabil proje

Meclis'de miizakereye konulmustu. Bu da, Mill! Misak'tan

feragati mutazammm gorulerek sert tenkitlcre ugramistir. Bu

tenkitler basta Ali giikrii Bey Merhum olmak uzere Ikinci

Grupun atesli hatiplerinden Erzurum Meb'usu Huseyin Avni

ve Miralay Selahaddin Bey gibi hatiplerin konugmalanyla 90k

sert bir saftaya dokulmujtiir. Rauf Bey'in hukumet reisi

S1fatiyla yapmaya 9ahstigi yatistinci konusma, gUriiltiiler ve

yer yer vaki miidahalelerle hemen hemen anlasilmaz bir hale

bilahare riyaset9e M. Kemal Pasa'nm soz alarak yaptigi

komismanm bile, siikunetle dinlenmesi te'min edilememisti ki,

bu asagi yukari ilk defa vaki oluyordu.

27 §ubat giinii Cebelibereket Meb'usu ihsan Bey (son-

radan Bahriye Nazin olan ve Yavuz-Havuz hadisesi dolayisiyla

istiklal Mahkemesine verilen zat) soz alarak yatistinci ol-

maya eali§mi§sa da bundan hie bir fayda hasil olmamistir.

ikinci Grup, Mill! Misak'tan yapilan fedakarliklan asla kabfll

etmek istemiyor ve en 90k «Musui Mes'elesi» ile «Kara-

agaj istasyonu» dSvasi uzerinde duruyorlai'dl.

Page 64: Ali Şükrü Bey

124 KAD1R MISIROOI.U

Miiziikereler kismen acik, kismen cle kapali celseler halin-

de Mart Ayi'nin ilk giinlerinde tie ayni scrtlik ve heyecan at-

mosferi icinde devam etmishr. Bu gtinlerde, ikinci Grupu

tejkil cden hatiplerin arka arkaya soz almalan ve muzakereusulii hakkinda itirazlarda bulunmalari, Meclis'in havasim

Meta bir duello havasina cevirmi§ti. iki taraf arka arkaya

konusuyor ve birbirleri hakkinda agir ithamlarda bii-

lunuyorlardi. Meb'uslar isj karsjhkh ati§ma suretine dokerek

konujmalan kesip araya bir takim sualler sikijtinycrlardi.

Mesela; 3 Mail giinii, inonii'mm yaptigi uzun konus.mayi:

«- Hcy'et-i Celileye arzulan dahilinde prqjc ve konferansin

miizakereleri hakkinda tamamen malfimat .lta etmiy. bir va~

ziyette buIunuyoruzV'3 demcsi iizerine Ali (Jiikrti Bey otur-

dugu yerden:

«- §irndi sizin vermis, oldugunuz projeyi sdyleyiniz!..» diye

bagirarak iiuinu'yu Meclis huzurunda Lozan'da miittefiklcre

re'sen verdigi sulh projesini aciklamaya dSvet etmistir.

Miizakerelerin uzamasi yiiziinden bu talep:

«- Yarma, yanna!.» sesleriyle kargilanmis, ve cevapsiz

birakdmi^ti. Ranf Bey'in, Ah §iikrii Bey'j teskin etmek iizere

soytedigi bir kac soze kargillfc Merhum, kanaat vc arzusunda

mGsir davranarak:

«- Rauf Bcy'efendi, yalmz bir $ey anlayahm, madem ki;

miitaiaa beyan edeccgiz, 12 maddeli bir nota vardir. Onu an-

layahm. » kar-sdigini vermi^ti.

Bu sirada meb'uslarm bir kismi salomi terketmekte ol-

duklarindan mes'ele ertesi giine kah"M§t.i.

Ertesi grin, miizakerelcr kar§ilikh ve tamamen ati§ma ve

munSkagalarla aym §iddetle devam etmistir. Murahhasiardan

ba!jka, mii$avir meb'uslar da miinaka§alara katilmis. ve

suallcre muhatap olmusjardir. Bunlardan Ziilfu Bey, Ali

73 - A. Puad Cebesuy - a.g.e. sh, 267

AUSUKRUBEY 125

§iikrii Bey'in Musul Mes'elesi uzerinde sordugu:

«- Musul 19111 siz taraftar dcgilsiniz, degil mi?» sualine

acikca taraftar olmadigim, mes'eleyi ismet Pa§a'nm vicda'nina

havSIe eyledigini biidirmi§tir. O gun eiliden fazla hatibe sua

ile soz verdigini kaydcden Meclis Ikinci Reisi Ali Fuad Pa§a,

Adliye Vekili Rrfat Bey'le musSvir'ZiUfii Bey'in «tekrar soz ala-

mamalan»mn nazar-i dikkatini celbeyledigini kaydetmektedir.74

ikinci Grupun atc§in haiiplerinin arka arkaya soz alarak

murahhas hey'eti ile hiikumeti sikistjrmasi Lozan miizfikere-

lerinin hergiin bir evvelkisinden daha sert bir usluba biiriin-.

mesini intac eylemi^tir.

Ali §iiki ii Bey Merhum, yaptigi konusmada ismet Pasa'mn

bir diplomat olmadigi icin bircok mes'elelerde muvaffak ola-

madigim ve «Mehmedcigia stingusii ile . kazanilanmuazzam zaferin Lozan'da heb& edildigini»

soylemis ve Lord Kiirzon'un oyunlarma kurban gittigimizi

iffide eylemigtir. Sozlerine:

«- Bu murahhas hey'etinin sulh mes'eleleri Uzerinde

sozleri olamaz efendiler.. Artik bunlarm vazifeleri bitmi§tir»

diycrck devlm eden AH §iikrii Bey, yeni bir hey'etin tesekkul

etthilmesi lUzumu uzerinde durmu§, 12 Ada ve MusulMes'elesi etrSfindaki dusiincelerini uzun uzun anlatnugtir.

Celselcrin her giin bir digerindeii daha heyecanla ge^tigini

goven M. Kcmal Pa§a, 6 Mart giinii tekrar ktirsiiye, fikarak

uzun bir konusma yapmis ve mes'eleyi agirligmj koyarak hal-

letmck istemistir. Fakat, umuldugu gibi olmamis, ba§ta Ali

§iikrti Bey olmak iizere muMlif meb'uslarla O'min arasmda,

sert bir miinakafja ve ati§ma zuhur etmi^tir.

Sbzunii bitirmis., fakat sorulacak sualleri cevaplandirmak

icin kurstiden inmemi§ bulunan M.. Kemal Pa§a'ya karsi soz

alari Ali Siikrii Bey:

74 - Ali Fuad Cebesoy - ii.g.c. sh. 275

Page 65: Ali Şükrü Bey

12fi KADIR MIS1R0GLU

«- ismet Piija'mn miittefiklere simdugu mukabil sulhpro-

jesinin Lord Kiirzon'un Lozandan aynlmasmdan evvel dcgil,

soma verildigini, hadisenin M. Kemal Pa§a'nin izah ettigi gibi

olmadigmi, anlasmaya vanlamanus, mes'elelerin kapitiilasyon-

larla mal! mes'elelcr oldugunu, Mosul He Karaagac islas-

yonu'na aid tekliflcrimizjn fngilizlor'ce itiraza ugramadigim»

jfade etmis, ve:

«- Pa.;a bazretleri iiikjta yoktur, diyor. Vardir. Bugtin

muzfikereyi tiilen acabilmek icin ewelemirde Musul'u mu-

vakkaten tfdik, Karaagac'i terketmek lazimdir. Aksi takdirde

muzakereyi agmaya imkan yoktur. Ortada bir proje ve bir ha-

kikal vardir ki, murahhas hey'eti vechesini Meclis'den alan

hukGinelin tftlimatmdan haric bir vaziiede bulumnu§tur. Ciinkii

Hey'eti Vekile Reisi son almis. oldugu tejgraf munasebetiyle

bir beyamiame ile inkita kelimesi telaffuz etmeden avdet et-

meleri emrini verdigini burada soyledi. Muzakerenin tarz-t

cereyani itibariyle ve Hakki Hami Bey'in buyurdugu ve Gazi

Pasa hazietlerinin o tarz itadeye gore vermis, olduklan cevap

§eklinde degildir.»75 demi^tir.

Bundari sonra konusmalar daha da §iddetlenmi§ ve

kargihkh atujmalar sihetinde sump gltmistir ki, bunu da o eel-

seyi idare eden Meelis Ikinci Baskani Ali Fuad Pasa'mn

hatiratindan iktibas ederek dikkatlerinize sunmak istiyoruz;

«Gazi Paja konujurken Mcclis'e sinirli bir hava hakimdi.

Mustafa Kemal Pasa kursuyli terketmiyor, sufdieri cevaplan-

dmyordu. Meb'uslardan bir kisnu, bulunduklan yerlerden

ayaga kalkiyor ve konu^uyorlardi. Bir kisnu da kiirsuniin etra-

fma gelmisler. Gaziye cevap yetistiriyorlar, scalier soruyorlar,

tenkidlcr yapiyoriardi. Bunlar arasinda Ali §iikru Bey de

vardi. Pasa sozlerini tamamladlktan sonra Ali Siiikru Bey'in:

«- Ben de soyleyecegim!.» demesi iizerine, Gazi Pasa hid-

ALI §UKRU BEY 127

75- Ali JPuad Cebesoy - a.g.e. Sh. 286

detli bir tav:rla:

« «- Bir haftadir soytuyorsunuz, memlekcti zarardide

ediyorsunuz.w demis, ve clleri cebinde oldugu halde asabt bir

halde kiirsuden inmi§ ve:

«- Memleketi zarardide ediyorsunuz, maksadiniz nedir?»

Diye bagtrarak Ali §iikru Bey'in iizerine yurumustu. Busnada Birinci ve ikiiici Grup azalarmdan bazilan Mcclis sa-

Ibnunun ortasinda birbirlerine bagnrnakta olan meb'usiaim

etrSfmi almi^lardi. Gurultiiler, s.iddetli ve asab! hareketler olu-

yordu. Aii SSiikrii Bey:

«- Kimseyi ithama hakkmiz yoktur.» Diye baginyor, Sinop

Mcb'usu Hakki Hami Bey:

«- Meclis'de emniyet yok mudur?»

Ferya\Jim basiyordu.

«- Meelis her vakit emniyetini muhafaza eder. §imdi de

vardir, Susunuz, herkes yerine otursun.»

thtanyle miidahalede bulundum. Ali §iikru Bey'in sesi

yiikseliyordu:

«- Emniyet-i §ahsiye mefkud (yok) mudur?»

Emniyet-i §ahsiye mefkud olmadigmi, herkesin siikiinetle

yerine oturmasini, aksi takdirde baska tiirlii hareket etmekmecburiyeiinde kalacagimj hatirlattim. Lazistan Mcb'usu Ziya

Hurgid Bey mutemadiyen usul hakkmda soz istiyordu. Sira

O'nun degildi. Esasen asas hakkmda konu5U.luyordu. Bir ara

kurstiyti bos buian Ziya Hurfid Bey oraya firlami^:

«- Reis Pasa hazretleri herkes soyiedigi soziin vatana hiz-

met olup omadigim kendisi bilir. Hie kimseden ders almaya

ihiiy^ca yoktur.»

Diye seize basjami§ti. Kestim. ve dedim ki:

«- Hem emniyet yok diyorsunuz, hem de kursiiye izinsiz

cikiyor, giirultuyu de devain ettiriyorsunuz. Efendiler, yer-

Page 66: Ali Şükrü Bey

128 KADIR M1SIR0GUJ

lerinize oturunuz. Bcni baska tOritJ tedbirler almaya mecbiirbirakmayiniz!.» demistim.

Muzakereler 90k ehemmiyetli ve ciddi bir sekil almisti.

Mtidahalelerim arlik tesirini gSsIermiyordu. Giiriiltiilerin 50-galmasindan birsey anlasilamaz olmugtu. Herkes ayakta idi.

RiySset kursiisimun cinunde Birinci ve Iklrici Grup ilzalanndan

cok sinirlennrig olanlar karsi kaifrya ve adeta iki muhasimcephe Icskil etmi$lerdi. Bilbillerini tchdid ve itham ediyor-lardi. Bu halin biraz daha devSmi, mttessif hadiselcre sebepolacakti. Hatta birbiri aleyhine tabanca ve saire istimaline

kadar vardnilabilirdi, intizami iade maksadiyla Meclis em-niyet mcmiirJarmi cagiramazdmi, cuiikii; muzakereler gizli idi.

Kiirsiidcn inmis ohm G8zi de onlara kaulmisu. Muhakkakbu vaziyeli siiratle bnlemek icap ediyordu, ne yapabilirdim?

Derhal, hatinma Riyasctin tariht canim iki tarafm ortasina

atip husule geiecek giiitiltu ve saifkiriliktan istifade etmekgelmisti. Hemen tasavvurumu tatbik ettim. Herkes caninatildigi yerden uzaklasmisu. Umumi bir sflkflnet ve' ha-reketsizlik hasil oidu, ben de bu sayede muzakereleri bir Snicin tatile muvaffak oldum.

MiizSkereleri tekrar actigim zaman hava biraz sukOnetbulmustu.»76

Bundan sonra RiySsete bir kisim takrirler verildigi

goriilmekle, bunlarm miizakeresine getilmistir. Takrirlerdenbir kismi, mtizlkerenin kifayetine, bir kismi da murahhashey'eti ile agiz birligi etmi§ gbzttken hiikumet hakkmda«itimad reyi» mahiyetindeydi. Neticeten hiikumetin Mec- '.

lis'in itimadma mazhar oldugu goriilmekle beraber ikinci Gruptckmii mensuplarryla (ki bu celselerde sayilarmin 60 civarmdaoldugu anksilmattadir.) rey'e istirak etmemislerdir.

76- AliFtiad Ccbesoy - a.g.e. sh. 286-288

UCUNCt) BOLUM

ALI §t)KRU BEYlN §EHADETI

Lozan muzfikerelerine miieallik bu asabi miinakasalar vebunlarda Merhum All §ukru Bey'in lider durumundagozukmesiyle O'uun nMyet 20 gun sonra maruz kaldigi feet

suikasd hadisesi arasmda bir illiyet kuranlar vardir.

Lozan Konferansi'nm inkltai hengaminda Birinci Biiyiik

Millet Meclisi'nde cereySn eden gizli ve acik celselerdeki

miinakasalarm Ali §flkru Merhumun mlruz kaldigi feci

suikasd ile alJkasi iizerinde duranlardan biri de Dr. RizaNur'dur. Dr. Riza Nur, Ali §iikrii Beyle alSkali suikasdhSdisesine ce§itll safhalarda fiilen dahil olmu§ ve cesitli

mii§ahedelerde bulunmus bir kimsedir. Bu itibarla hadise' hakkmda en selahiyetli miisahidlerden birisi de O'dur, Onun-kendisiyle aym siyasi goriijleri paylasmarms. olmasmaragmen- Ali §iikrii Bey hakkindaki beyanlari korkunc vecLimhuriyet tarihi icin yttz karasi bir tablo cizmektedir.

Anlasildlgma nazaran sQikasd tesebbuslerinin bir takim ev-

veliySU da vardir ve bunlar murahhas hey'eti heniiz Lozan'dan'

donmeden once baslamistir. Kendrsi:

«Bir gun Ali §iikni ile konusuyorum. Kimse yok. O benidinsiz diye sevmezdi, fakat namusludur, riSyetsizlik etmez ve

Page 67: Ali Şükrü Bey

KADIR jMISIROGLU

battfi bana sirrrm soylerdi. Biz Lozan'dayken ba§iaa gelenieri

anlatti. Aynen soyledir:» diyerek mes'eleye girdikten sonra

Kilic Ali ilc Topal Osman'm adamlanndan bazilannin Ali

JiikrU'yii oldiirmek iizere vazifelendirildiklerini takat bun-

lardan bin, Ali §ukrii Uey'in uzaktan akrabasi oidugundangidip kendisine haber verdigini ve «tetik davran!..» diye ikaz-

da bulundugu hikaye ederck:

«Ali §ukru derrick bu tesebbiisten korkmanns. Qunkii

ijiddetle muarazada dcvam ediyordu. Hakikaten kabadayi bir

adamdi, Hem de gfislu kuvyetli..,

Dedim:

«- Yahu ihtiyatli davran! Biraz srtdeti kes!»

Dedi:

«~ Bir sey yapamaz. Ben O'ndan bunun intikainim

alacagim. Bu milled kurtaracagim. Ben O'nu geberteyhn de

gbrsun!.» dedi.

Bunlan bttyiik bir heyecan ve sjddet icinde -soyliiyordu.

Mizaci pek asabi ve sedid bir adamdi.

Dedim:

«- Aman bu sozleri iyi sakla, kimse duymasm! Boyle§eyden vazgec! Henuz suJh etmedik. Bir jer cikmasm!.»

Giinler, belki haftalar gegti. Bir gun Meelis'e girdim.

Baktim biitiin mebuslar orada Mustafa Kemal kiirsude.

Birseyler soyliiyor? Meclis'de biitiin meb'uslara oturacak

kadar yer yoktu. Milium celse olup da hepsi gelince bir kismi

siralar arasmdaki yollarda ayakta oturup dinlerlerdi. Bu yollar

tlianmij. Kiirsii yakmrna kadai' ilerleyemedim. Ayakta dur-

dum. Bekiiyordum. Bir aralik onifcnde:

«- Ah deyyus! Seni ne vakit gebertecegim!» dendigini

isittim. Usui ile basimi One uzatro, yandan yuzline baktim. Ali

§iikrii yiizii kipkmmzi, dLjlerini gicir gicir gicirdatryor, ama ne

glcirdama!. Sanki disleri cene kemikleri kmliyormu§ gibi «gnt

aujukrObey 131

girt» ediyor. Adale-i mufifesi oyle bir faaliyette ki; miithis. ta-

kalliislermden (kasilmalarmdan) avurtlannda birer yumruk gibi

olmuslar. Kuvvetli, adaleli adam. Zaten bu adalede cok kuvvetolur. Bunda busbiitiin. Yine geriye cekildim. tcimden dedim:«OJuyor. Bu da Mustafa Kemal'i oldilrmeye karar vermistir.»Ama bu cinayete ilk baglayan ve Ali §ukru'yu sevkeden Mus-tafa KemaI'dir. Ali (jiikru'nunki muhafaza-i nefs kaygisidir.

MesrAdur. Beriki kendini tenkid eden bir meb'usu oldurtmekistiyor. Halis tiranlik, halis cinayet, kelime i§i...

Yine iyice arasi gecti. Osman Aga Ankara'daymi§. So-kakta rastgeldim. Yuksekte Cifte Gazi Mektebi yamnda otu-ruyor. Karaoglan Caddesi'nde rastgeldim. Nereye gittigimi

sordu

:

«- Meclis'e» dedim.

«- Ben istasyona gidiyorum, beraber gidelim» dedi.

«- Peki.dedim. istasyona kadar beraber yuruduk ve

kcmusmk. Beni severdi, itimadi vardi. Ben de O'nu severdim.Meclis'in oniinden gecerken dedi ki:

«- Yahu, Meclis'te bircok vatan Mini meb'us varmi§, bun.lar memleketi satiyormus. Niye bana haber vermiyorsun?Meclis'i basip hepsini kesecegim. Baska fare yok. Bu kadaremek, bu kadar kan. Memleketi kurtardik. Derken simdi bun-lar cikti.»

.Baktim, kemSl-i safiyetle soyliiyor. Ben ise i§in dehsetin-

den tuylerim u'rperdi.,.»77

Dr. Riza Nur, Topal Osman Aga'nm bu diisiincereri

uzerinde imal-i fikr ederek O'nu boyle bir ernfiyeti irtikab et-

mekten vaz gecirtmek icin nasil dil doktugiinii soyle nak-letmektedir:

«Dedim ki:

77 - Dr. Riza Nur - Haynt ve Hatirahm, C. HI, Sh. 1 173

Page 68: Ali Şükrü Bey

132 KADIR MISIROGLU

«- Bu hainleri sana kim haber verdi?»

Dedi: «Orasmi sorma!»

«- Hayir ilia s6yle!» dedim ve zorlandim.' Dedi:

«- GSzi soyledi.»

is, anlasrkh: Mustafa Kcmal Band Grup'tan bizar, s&reside kalmamif Topal Osman'a bunlan katliam ettirccek. O,mevkide kalmasi ifin, halts biitiin Millet'in canina kiyar. Ejsizbir canavardir. Merhamet, ve vicdan 8yle seyler bilmez.Demek bu iji kurmu§, ism de Osman'dan miinasib ehli yoktuf.Osman da vatanperverdir, hem de cahil, Zavalhnm vatan his-Icrini ele ahnrj, O'nu iyice doldurmug, kandirmi§.

Dedim ki:

«~ Aga, ben seni 50k severim. Sen de bunu bilirsin. Banaitamadin var mi, beni sever misin?»

Dedi: «-Vardir, seni 90k severim. Sen tam vatanperversin.Venizelos'u bile dogdun.»

Dedim:

«-Peki beni dinle! Sana babaca nasihatim var. Seneahilsin. i§lerin icyiizunii anlamazsm. Bu ISkirdilar aramizdakalacak amma, yemin et!» Yemin etli. Devam ctlim:

«-Meclis'de Mill yoktur. Onlar hukumetin yolsuzlugualcyhindeler. Biraz azgmlar, amma, is. boyledir. Sakin bu i§i

yapma! Yazik, bu inillete bu kadar hizmet ettin, bunlan mah-.vetme. Bu i§i sakm yapma! Millet Meclisi'ni basmak pek agirbirseydir. Heni de sen bunu kanmla odersin.»

Dedi:

«- Ne diyorsun?»

Dedim:

«- Boyledir. Bana soz ver! Yapmayacagma yemin et!»

«- Yapmam. lyi ki soyledin!..» deyip yemin etti.

aujukrObey 133

Bu adam cahildi, hunhardi, fakat iyi insandi, pek va-tanperverdi. Anlatmca anladi. Ben de boyle dehsetli bir fSciayiizaie ottim diye sevindim. Artik bitti dedim. Hatta esnadalstasyonun nhtmimda beraber bir asagl bir yukan volta vu-ruyorduk. §akala5tim. Gulujtiik. O gun de istasyon pek ka-labaliktr. Bir istikbfil mi vardj, neydi bilmem.. Bir tesadiif,bakm ne yapryor. Cok i,5 tesadiife baghdir. Bu tesfldiiflcr mil-letin bile talihlcrini degi§lirirlcr.

IM iic gun gccti, bir giin Ali Siikru'nun meydandaolmadtgini sbyjediler. Karde5 i iki gun beklemis, bakmis yok,hukumete soylemi§, Raufa soylemis. Hiikumet anyormus.Bakiyoruz, Raufta bir fekaladelik var. Hie durmuyor. Muthisbir faafiyette. Hey'et-i Vekile'de soruyorum, soruyorlai', kim-seye hicbir §ey soylemiyor. Hcrkes merakta. Ali Siikrii neoldu? Yine bunu Raufa Hey'et-i Vekile resmen soruyor. Hiebir sey demiyor. Bir arabk Ali Sukrii'yii otomobille Cankayacivannda gormusler diyc bir havadis .cikti. Mustafa KemaTinyaveri Arnavut Bozok Salih'e rast geldim. Ali Sukrii'ye dairmalQmat sordum. O da bunu soyledi. Ve o kadar tabii soylediki, 8deta inandim. Hmzir kaatil!.. Halbuki kendisi de isde met-haldardir ki, soma anliyoruz. Demek bu rivayeti kendileripkarmiflar. Bunda muhakkak bir feha

§ey var? Ana nedir?Anlamak miimkun degil.

O vakit tkinci Grup kuvvetli oldugundan Adliye Vekili 011-

Iardan, (Kayseri Meb'usu Rifat), hakimler, jandarma hep on-lardan idi. Adliye siddetle tahkikata koyuldu. Tahkikat derhalsunu gosterdi':

Jki giin evvel.Ali §iikrii aksam. iizeri Karacaoglan cad-desmden hukumete giden yolda cami karsismda kahvedcimif. Topal'in adamlarmdan ismini unuttugum bilrhem ne kap-tan denilen adam gelmij. Ali §ukriiye:

«- Aga seni istiyor!..» demi§. .

Aym memleketli olduklanndan birbirlerini tanirlarmis.

Page 69: Ali Şükrü Bey

134 KADtR MISIROGLU

Kalkmis, beraber gitmisler. Aga'mn evine girmisler.

Demek, is geldi, Aga'ya dayandi. Benim de derhal Aga ile

gurustugumiiz akhma geldi. Kendi kendime dedim:

«- Mudaka aga Meclis'i basmaymca Mustafa Kemal O'nu

Ali §iikru'yu oldurmege ikna etti.» Mes'eleyi ogrenmek ijin

Aga'yi aradim, yok.

Artik Rauf baska ise bakmiyor. Muddeiurrmini ile, jan-

darmalar ile beraber calisryor. Adetfi onlar ile beraber bir polis

neferi gibi. Anlasihyor ki, Raufun bunda biiyiik bir maksadivar. Ta otedenberi Mustafa Keinal'i yikmak, yerine gecmekistiyor. Sivas'tan bed tBrlii hadise yapmis, fakat be-

cerememis, tiirlii firsat zuhur etmis, tevessiil etmis,

basaramamis. Isi bize hUkuraet oldugumuz halde soylcmiyor.

Ama artik i§in ne oldugunu anladik. Onca tam firsat... Boylesi

ele gecer mi? Katili meydana pkaraoak, yakalayacak... Bu damiisevviki itiraf edecek. Musevvik Mustafa Kcmal'di. Malumbir sey. Ali §iikrii siddetle O'nun aleyhinde calisiyordu.-

Aga'mn O'nu baska sebepten oldiirmesine mahal yoktu. Raufda Mustafa Kemal'i alasagi edecek, adi bir cani gibi hapse

ttkacak. Galiba biitun gayesi bu.

Kafasiz Rauf, bunda da aldamyor. Mustafa Kemal bunagelir mi? Bahusus boyle miitlris bir tohmette. O'nu veya O'nunmakammdan olan birini alasagi etmek icin vakti vermedenansizm kuvvetle basmak lazimdir. Adliye isi giinlere muhtac.

Mustafa Kemal isin seyrini goriip duiacak. Tiirlu tedbir almakicin yol, vakit bulacak. Herif zaten kalbsiz, vicdansiz, hele

boyle bir cinayeti cirtmek O'nun icin hayat-memat mes'ele-

sidir. Bu bapta icabedince en biiyiik cinayetleri de islemege

mecburdur. Maslaliat-i icab boyledir. Rauf farkinda dcgil.

Hatta kendi de giimleyecek. Bunu da bilmiyor...

Resmi tahkikat gostcrmis ki, Aga, Mustafa Kemal'myanmda imis, Ankai'a'daki evini taharri etmisler. Bvi kar-

makansik bulmuslar. Kink sandalyeler, yimlmis minder

ALI §UKRU BEY 135

ortiileri varau§. Civar evlerden sormuslar, iki gun ewel bu

evde mtithis savas ve bagnsmalar oldugunu .sdylemisler,

Demek Ali §ukrii'yu Osman oldurmustUr. Ve oldtirme de

kolay olinarms, sava§ilmi§. Nitekim Ali §ukru'niin cen&zesi

bulimunca aveununu birinin i?inde Osmanaga'mn eviudeki

.sandalyelerden birinin hasinnm pargasi bulunmusiur. Ali

fjiikrii kuvvetli adamdi. Demek ugra§mi§. Osman cdizdi ve

topaldi. Megerse sonradan ogrcnildigme gore bu isi sekiz on

adami ile beraber yapmis. Boynuna 9adrr ipi gecirip bogmus-

lar. Sonra cadmn icine koyup arabaya yiikleterek ^ankaya

tarafma goturmu§. Tahkikat bu.

Rauf bunlari sir gibi hey'et-i vekileden sakhyor. Ama haber

ahyoruz. Bu i§te Merkez Kumandani kaymakam Arnavut

Fuad (§imdi Tayyare Ccmiyeti Reisi) ile muavini yuzba^i

Rize'li Rauf da dahil. Beraber hazirlik yapmislar. Tertip

almisjar. Salih Bozok ise elebasi. tgte bu Fuad bu hiyanetinin

mukafati olarak, meb'us ve Tayyare Cemiyeti Reisi olmustur.

Tayyare kasasmi vurup duruyor. Bu giinlerde isittim, karrsi

90k sarhos imis. Bosamis. Bosadigi kanya elli bin lira vermis.

Demek Fuad mal-i Karun'a batmistir. Yasasin Cumhuriyet!.

Rize'li Rauf da meb'uslukla cirag ^lkarildi. Ve Meclis'te Halit

Pa§a'yi vurdu. Fuad, Mustafa Kemal'in metresi ve sonra vur-

durdugu Fikriye'nin kardesidir.

§imdi i§ tamam olmak icin Ali §ukrii'nun cenazesini

anyorlar. Ve bu taharriyati Qankaya'da Mustafa Kemal'm evi

civarmda yapiyorlar. Bir faal jaudarma zabiti, bir iniifreze jar-

darma ile dola§vyor. En sicak mevsimdi. Zabit bakmis

Qankaya'da bir siirulmUs tarlamn bir yerinde bir cok sinek

yigikms, bir yere konuyor, ucusuyormu§. Dikkatini celbetmis,

oraya gitmi§, topragi koklamis, le§ kokuyor. Biraz efelemis,

eline bir parmak dokunmus. Epeyce a9mis bir insan ayagi.

Blitiin a9rmslar, Ali ^iikrii... Demek acele ile 9ukurudeiin ka-

zamamislar. Ve viicfldu derince itmis, ama bir ayagi adeta

Page 70: Ali Şükrü Bey

I3S KADtR MIS1R0GLU

disarda kalircasina sadece dflrt-bej parmak toprak ile

drttUmus. imis..

k tamamiyle tahakkuk etti. Miiddeiumumi Osman'm tev-kifi emrini vermis, Basvekil Rauf bir jandarma miifrezesi ile

Cankaya'da Mustafa Kemal'in K«§kii'nfln yanmdaki koskiibasip Osman'm levkif edilmesi cmrini vermi§. Nc gaflet... BuMustafa Kcmal'e hareket eatunm cahndlgmi bildirmislir.

Raufa habor yollayip cagirtmi§ ve:

«- Bu adamin yaninda bu kadar hagarat var, bu 15 bu kadarjandarma ile oimaz. Ben askerle yapanm. Yalniz tcrtibalalmak ifin vakil laznn. Herifi suphelcndirmesinler. Jandarmagonderilmesin.» demi.$. Ona Rauf ap'tah da kanmi§. Jandarmaismi bana bizzat Mustafa Kemal anlatti. Hakikaten Aga'ninyaninda birkac yiiz adami vardi ki, hepsi de eskiya idi. OnlanGircsun Daglan'ndan toplamijti. Bunlar milli harplcr zamanm-da harplcr de gormiisjerdi. Keza bunlardan iki yiiz ki§i kadarda Aga Mustafa Kcmal'e vermi§li. Bir kaj senedlr MustafaKemal'i bunlar muhafaza ediyorlardi. Yani bunlar O'nunmuhafiz taburu idiler. Bu iki adamin ikisi miisterck, malum.Bir miifreze jandarma ile iizerferine gidilir mi? MustafaKcmal'e de haber vermeden iif-dort tabur asker yollasana...

O vakit Aga'mn yaninda bulunan birinden 90k soma ettigimtahkikata gore; gtinlerde Aga cok korkmuj, 90k telas etmi§.Mustafa Kemal teselli verraif. Geceleri Mustafa Kemal'inyaninda gefirirmij. Demek Aga cinlyeti yapar-yapmaz ce-nazeyi en emin yer olarak Mustafa Kemal'in koskflniin yaninag6mmu§. Kendi de oraya siginmi§...

Vaziyet bu halde idi. Ne olacak kimse bilmiyor. Dehfetlibir vak'aya muntazir olmak icabettigini goriiyorum.. Bakalimne olacak? Ak§am ismet'le Hariciye VeMleti'nde yemekyedik, O da pek dlisunceli. Fakat bana bu hususta his bir §eysoylemiyor. Ya biliyor, ya bilmiyor, fakat bilse gerek. Biraralik ismet dedi ki:

A).I§iJKROEBY 137

«GSzi 90k diistaccli Gideyim, biraz teselli edeyim. Senbeni bekle!» Ciiiikii yatmaya daima otomobili ile gidiyomz.Baska vasitam yoktur. Gitti. Saatler gectf. Gece yarisi olduve gejti. ismet yok. §upbelendim acaba, Osinan vaziyetinifena goriip, adamlariyla bir -.fey mi yapti.

«- Bu adam beni bu belaya soktu smidi de teslim edecekS/unu oldUreyim mi?» deyjp gankaya'yi mi basti? HenUz sulli

olmamis. Alt iist olacagiz. Sulh de belki gidecek. Avrupa'lilarbizi bbyle anargi ijinde goriirlerse onlarda sulh fikirleri kat'Iise bile, istifade 19m derhal vaz gecerler. Sabirsizlandim.

Bu dUsuncelerde iken telefonla beni Cankaya'ya istediler.Otomobil ydlladilar. Dogrusu gitmege korktum. Ate§ i9ine gi-recegim. Bedava harcanmak var. gtinkii mantikan boyledir.Osman'm yerinde ben olsam derhal basar Mustafa Kemal'ikeserdim. Hi9 olmazsa intikam alirdim. Sonra da 9eker Raufufilan keserdim. O vakit vaziyete hakim olur sonra da daga9ikardim.

Osman bunu en son demde etrafi Mustafa Kemal'in adami .

Ismail Hakki'mn taburu ile abluka edilincc anlanus,dogiinmuf Ni9in boyle yaptigma yanmij. Bunu vakityaninda bulunan birisinden ijittim. Fakat 15 15ten gecmi| idi.Zavalh cahili Mustafa Keinal ele vermeyecegine yemin ede-rek kandirmi§. Soma da bizzat kendisi kiydi.

Dogrusu korktum, ami gitmekten de kendimi men'ede-medim. Belki hldiselerin online gecmek, bu sQretle hizmetetmek miimkiin olur dedim. Otomobile bindim, gittim.

Manzara §u: Mustafa Kemal hiiyiik salonunda kanapedeoturuyor. Rukii' derecesinde onune egilmi§. Yiizii M9miibalagasiz tamam san toprak gibi. Ne kmiildadi, ne bir seydedi. Elimden tuttu, karjisma oturttu, Baktrm, ismet dekarjismda oturuyor. Tayyareci Fuad ile, sonra Dahiliye Vekiliolan Recep de ayakta. Bunlar da sap-san ve hi9bir hareketsiz.Sanki yeni9ori miizehanexindeki bal mumundan yapilimj iki

Page 71: Ali Şükrü Bey

138 KADlR MISIROGLU

hcykeldirler. Sade hepsinin bilhassa bu iki heykclin

gozlerinde benden imdat umar bir bakt§ var. Boyunlan biikiik

bakiyor. Bu Recep de, Fuad da cinayette §erifctir.

Bir 90k zaman put gibi durduk. Neden soma MustafaKemal bana:

«- Nc yapacagiz?» dedi.

«- Bilmem Pa;a.» dedira.

«- Bu 151 temizlemek lazimdir.o dedi. Dedim ki:

«- Bu adam buraya hucum edjp size bir sey yapmasm.Hvvela bunu dusuniin, bence bir an bile burda dunnaym. An-kara'ya inin!» Dedi ki:

« Osmaii sakindir. Ben O'nu oyaladim. Ele vermeye-cegimi va'adettim, emindir. Yanm saat evvel yine burda Idi.

Yapmaz.»

«- Her haldc ihtiyat laztmdir.» dedim.

«- Osman kolay, ama Meclis'te ne yapacagiz?» dedi.

Vak'a tamamiyle anlasildt. Nasil olsa Topal ele gececek,Mustafa Kemal'in cinayeti meydana cikacak. Cinayeti ortmekicin ycni bir cinayet lazimdtr. Topal'i oldiirecck. Zaten ad-

liyeye teslimi gibi bir baMne de var.

«- Teslim oimadi, sUSh istimal etti. Mukabele edildi. Mey-yiten istihsal olundu.» Diyecek. Tahkikat da O'nun oliisiinde

duracak. icimden:

«- Miithi;! Bu ne canavar htrsizdtr, eve girmis, ev sahibi

duyunca ev sahibini oldurmu;. O'nu da oldflriiiice evi yakmis.Cinayeti cindyet ile ortuyor.»

Dedim ki:

«- Heniiz sulh olmadl. Bu Meclis ile hiikumet "zayiftir. BuMeclis bu i;i parmagma dolayacak. Miithi; seyler olacak. Buda harice te'sir edecek. Anarsi manzarasi verecek. Bu Meclisile Hiikumet hatta sriir demektir. Boyle hiikumetie sulh

AIJ 5OKRO BEY 139

yapilamaz. Bu Meclis'i i'eshetmek lto.imdir.»

Baktim hepsi memnun oklular. Ama ben ne dusumiyorum.Onlar ise bunu kendi cinayetlerinin setri icin istiyorlar. Rccepdile geldi:

«- Doktor, biiyiik kararlar rcculiidur.» dedi. bu Recep mut-laka cinyatten, teferruatindan ve esasmdan haberdar ve ondamiisterek idi.

Benim haberim yok, soylemedi. Sade:

«- Osinan kolayx dedi idi. Megerse Mustafa Kcmal zatentedbirini almis imis. Biz Isinet'le dcinduk, gittik. Erkan-i Har-biye'de yattik. Sabalia karst bir yaylim atesi guriiltusu ile

uyandim. Safak sokmek iizere idi. Yfmi bizim (Jankaya'dan ha-reketimizden tic saat falan soma idi. Yataktan frrladim.

Yammdaki odada yatan isinet'in odasma girdim. Bakum, pen-cereyi acmr; bakiyor.

«- Nedir?» diye sordum. Sadece:

«- I§te aksamki is. Musademe.» dedi. Anlasildi. Giyindik,indik. Haber:

«-• Osman'a teslim ol demisler. Osman olmamts, silaha

davranmis. Miisademe olmu.;. Osman maktul olarak elde edil-

mi;» bu kadar. Mustafa Kemal gece bizden sonra Ankara'yainmi§, sabaha yakin da miisademe olmu;. O vakil BajvekilRauf istasyon binasinda oturuyordu. Mustafa Kemal Raufunevine inmis. Bunun sebebi de Raufu goz hapsine almak, bir

;ey yapmasma imkan birakmamaktir.

Sonra Mustafa Kemal'e sordum. Anlatti:

'«- Plant cizdim. Ismail Hakkiya (Mulmfiz Boliigii KuvvetKumandani, binba;i) verdim. Sabaha kadar yhan mucibincemevkileri tuttu. Ben de daha evvel yammdaki muhaftzlardanOsman'in adamiarmi iki krsim ettim. Ankara (izerine e;ktyahiicumu var diye birini Cankm yoluna, digerini Cubuk is-

likametine siir'atle sevkettim. Ben de Ankara'ya geldim.

Page 72: Ali Şükrü Bey

140 KAD1R MISIROGLU

Osman, Ismail Hakta'nin teslim leklifini silahla mukabeleetmig. Musademe olmtis, vurulmus.» Bu Mustafa Kemal'm ri-

vayeti.

Sonrakl benim tahkikatmia gore -ki orda bulmian birinden

yapilmistir- musademe olmamis. Yaylim atesteri mahsusyapilmis ki, herkes musademe oldu zannetsin. Osman ilk

hamlede teslim olmus. Ismail Hakki, Ali §iikrii vak'asindaOsman'a yardim eden sekiz adamryla Osman'i alrmsgStiirmus, dokuzunu da tabanca ile olduimtij.

Soma Latife'nin bana soyledigine gore Osman, MustafaKemalin evine kurjun atmistir. Hatta dolapta hanimin el-"

biseleri kursunla delinmistir. Iste bu stele mes'ele bitmislir.

Kaptan adliyece tevkif edilmisti. Mevkuf olmasaydi orda bu-lunacakti. O da suphesiz imha edilecekti.

Mustafa Kemal, Osman'i canli olarak adliyeye teslim ede-mediydi. Simdi olusCinii Mtidde-i umflmiye teslim etti. Hem dekendisine bundan bil seref cikardr:

«- Siz bunu yapamazdimz. Iste ben size yapiverdim.Caniyi boyle yakalarlar!» Halbuki O, Millet Meclisi Reisi'dir.

Jandarma kumandani mi? Nesine lazim?! Bir de MustafaKemal'in bu noktada mes'uliyeti vardir, Vazifesi olmadigihakie kaatil takip ediyor, musademe yapiyor, insan olduruyor,fakat nerde hakiki hiikflmet?!.

.Kaptani el altindan tatmin ettiler. Bir sey sBylettirmediler.

Ve bir kac gun soma da Mustafa Kemal kaptani ha-pishaneden cikardi. Kaptan izmir'e gitti. Bilmem orda haicandimi? Meclis'i feshcdince Adliye Vekilini, Mtidde-i umflmi'yi,

hakimleri, jandarma zabitlerini, biltiin azil ve perisan etti.

I§te Raufun bir iktidarsizligi daha. Yapamiyacaksin, bari

bajlarha. Hem beceremez,, hem ise girisir. Mademki ya-pacaksin soyle yap: Bir iki tabur al, git! Evvela bir bahane ile

Ismail Hakki'yi ve zabitleri tut. Sonra gider Osman'i basarsm,Mustafa Kemali yakalarsm.

ALi 50KR0 BEY 141

Meclis'te meb'us, eski valilerden arnavut Haydar bir. takrir

ile Osman'in asilmasim teklif etti. Bu teklif kabul edildi.

Osman'm cenazesini mezardan cikardilar ve astilar1

. Cirkin

bir sey idi. Vaktiyle Giresun'da mutasarnflik eden ve elan Di-

yarbakir Valisi olan Nizameddin ile Aga'nm arasi pek iyi idi.

Nizamcddin O'nun sirlarim bilirdi. Vefali adamdi. Aga'nmcenazesini memleketinde gommek icin istemis, vermemister.

Bana muracaat etti. O giinii Aga'nm kansi da:

«- Kocamin cenazesini olsun buraya yolIayin!» diye banatelgraf cekti. Rauf'a dedim ki:

«- Artik bu kadar olmaz. Olmiis, hersey olmus, bitmis.

Cenazesini verin.»

«Oo! Vermeli» dedi. Cenazeyi aldirttim. Nizameddin ahpGiresun'a getirdi.

Zavalli Aga su vatana up, dort yildn bence biiytik hizmetleretmi| kellesi. koltugunda cah§rm§tir. Cok ve miithi? hunharidi. Ama kestigi adamlar da yani Rumlar da Samsun ha-valisinde Turkleri miithij katliSm etmislerdi. Hem de Turk, va-tanperver, gayretli ve musliiman idi. Yine vatan yolunda zan-nederek, fakat bir haris Jeririn bu tarzda igfalatina kapilarak

Ali §iikru'yii bogdu. Bu sflretle kendi kellesini de verdi. Sutestisi akibet su yolunda kinlir. Ama, zavalli, ummi ve cahildi,

fakat akliselimi gfilip bir adamdi, derdi ki:

«- Ben 50k is ettim. Ben kurtulur muyum samrsiniz? Va-tana hizmet ettim ama, birgiin beni harcarlar.»

Sanki kerameti vardi. Dedigi oldu. Cehline kurban gitti.'

Burda ahiSki muhim bir ders de var. §u adam vatana pek 90khizmet etmisti. Pontus Isyani'm, Koogiri Isyani'm

1- Dr. Riza Nur, burada da yamhyor. Topal Osman gomulirilig deeildi.HaJk cesedini Ulus'a kadar siiriiklemisti. Hatla bin de basini kesmistiBa^siz cesedi Ulus'ta bugiin heykcl olan yerde ayngindan davagacioaasmi§!ardir.

Nasir

Page 73: Ali Şükrü Bey

142 KADIR M1S1R0GLU

bastirniLj. Giresun Daglan'ndan topladigi eskiyalardan bir

ka{ alay teskil edip, Yunanhlar'a karfl olan harplere istirSk

etmisti. Mustafa Kemal'lc sahsl hizmeti dc gayet biiyuktii.

O'nun hayatini yillardan bed Osraan'm adamlari muhafaza edi-

yordu. Mustafa Kemal'in Aga'ya minettar olmasi lazimdi.

Soma zavallrya hem cinayet yaptirdi, hem de kendi cinayetini

ortinek icin Osman'i kondi eli ile oldiirttii. Hem de yamnasekiz kurban daha arkadas. etti.

Haia Osman'a acinm. Birgiin Maliye Vekili Fcridinodasindave bes-alti vekilin yamnda:

«- Ben cahilim, fakat Tiirk'um, Musliimaium. Bu iki gay-retle iyi yapiyomm diye yapiyorum. Yanhssa dogrusunugosterin, fjyle yapayrm.» demisti. Bu Kciayi, Osman'ihat)rladlk9a hep bu sozleri kulagimda finlar. O yeni bir

Korog'lu'dur. Menkibelerini bir hikaye veya guigulii opera ha-

linde yazmak istedim. Hall elim degip yazamadim.

Zfya Hursid ve daha bazi meb'uslar AH §ukruye btiyilk

bir cenaze alayi yaptilar ve cenazesini alip Trabzon'a ge-

tirdiler. Yollarda Mustafa Kemal'in cinayeti diye teshir ettiler.

Ali §iikru'ye de, Aga'ya da Allah rahmet etsin!... ikisine

de yazik oldu. Asil kaaiil ve §erir ise hala yagiyor. Hem debiiyiik bir zevk ve safalai' i{inde...

Mustafa Kcmal koca nutkunda bu vak'aya bir kelimelik

bile yer vermemi§. Bununla bu miithis vak'a unutulur mu? Iste

ben butiin tafsilatiyle tarihe mal ediyorum. Daha isin bagka ci-

hetlerini bilenler de yazsinlar.»78

Ali Siikrii Bey merhumun maruz kaldigi feci sflikasd ile

Meclis'de Lozan dolayisiyla cereyan eden sert miizakereler

ai'asmda bir alaka bulundugunu ifade edenlerden biri de Falih

Rifki Atay'dir. O'nun «Cankaya» isimli eserinde aynenspyle dedigi gorulmektedir:

AIj 5UKR0 BEY 143 .

78 - Dr. Riza Nur - a.g.e. Sh.. 1 1 74 - 1 175

«Meclis'de sert cati§malar bluyordu. Bir defasinda Trabzon

Milletvekili Ali §ukrii kursiide konus.an Mustafa Kemal'e

agir sozler soyledi. Birbirlerinin iistlerine yiiriidiiler. Bu olaya

90k sinirlenen Topal Osman bir adarmm yollryarak Ali

§ukru'yii konusmak iizere Cankaya tarafindaki evine cagmr

ve kar§isindaki iskemleye oturur oturmaz bogdurur.

Vak'a 90k onemli idi. Bogduran Mustafa Kemal'in muhafiz

komutam. Mustafa Kemal'in evini bekleyen erler O'nun adam-

lan. Dusmanlar cinayeti Mustafa Kcmal'den biliyorlardi...»w

Bvvelce temas ettigimiz iizere, Ali §iikru Bey'le M.

Kemal Pasanin birbirlerinin iizerlerine yuriimek derecesinde

miinaka§a etmeleri hadiseden onbes yirmi giin evvelki Lozan

miizakereleri esnasmdaydi. Falih Rifki gibi bir §ahsm, Topal

Osman'm bu mmiaka§alardan dolayi re'sen miinfail olarak Ali

§iikrii Bey'e karsi bu cinayeti irtikab etmeye kalkistigini

soylemesi 90k normaldir. Ancak burada onun tarafmdan da

tesbit ve ifade edilmis. olan asil ehemmiyetli husus, bu

munaka§a ile cinayet arasmdaki alSkadir.

Inarm de 1968 yilinda Ulus Gazetesinde nesredilen

hatiralarinm Lozan'a aid U9uncii bbltimiinde bu alakayi ifade

etmis. bulunmaktadir. Ger9ekten mezkur hatiralarin 24 Eyllil

1968 tarihinden itibaren meclisteki Lozan muzakerelerine tah-

sis edilmis. kismi bu alSkayi a9ik9a ortaya koymaktadir. Bu-

rada miizakerelerin 90k sert ge9tigi ifade edildikten sonra:

«Meclis miizakereleri tabiatiyle benimle 90k 9ekismeli

ge9tigi kadar, Atatiirk miizakerelere kari§tik9a biitiin hucumlar

O'na kar§i yapiliyor ve O'nun iistiinde toplamyordu. Lozan'dan

donerken, bizim Atatiirk ile Eskisehir'de bulusmamiz bazi zi-

hinlerde tereddtldler yaratmi§. Meclis'ten evvel goriisulmiif,

birtakim kararlara vanlmij oldugu zanmyla benim aleyhimde

ve Atatiirk aleyhindc nthayete kadar tiirlii tenkidler, kotulemeler

79 - Falih Rifli Atay- Qankaya, 1st. 1969 Sh. 339

Page 74: Ali Şükrü Bey

144 KADiR M1SIR0GLU

yapilmis, miicadele edilmiftiri

GizJi oturumlar Mlinde devam eden meclis muzakerelerihatirimda kaldigma gore 24 §ubatta basladi. Biz Ataturk ile

pWugu glbi, vekiller hey'etl ile de tamamen mutabakat halindeidik.»

oudemektedir.

Daha soma tenkidlerin asil hedefinin M. Kemal Pasa oldugu-nu belirton ve bunu husflsi bir agirhk vererek anlatan tsmct Pasa:

«Bu mUzakerelerin devam ettigi esnada, Ataturk aley-hinde esasen birlkmis olan 90k husflmet vardi. Bu husfimet icpohtikada kendi adamlan tarafindan beslenmis ve islenmisbUtttn konularia berate dile geliyordu. Onlann tesiri soylenereksoylemmyerek islctiliyordu. Lozan Konferansi'nm, ilk saf-hasinda intataa ugramast bunlann hepsinin butun birikmishmlannre iddialarm ortaya dojciilmesi i9in bir vesile sayil-mi§ti...» diyerek muMliflwin meclis i5indeki durumlarmage 9mekte ve «[kinci Grup» adiyla tcskilatlanmis bulunanmuhaliflerm Lozan'i vesile ittihaz ederck iclerini dbkmkleriniifade etmekte ve onun hemen arkasmdan da Ali Siikrii Beyvak'asiyla hatiialarim devam ettirmektedir. Gercekten:

«Lozan Konferansi'nm inkitai sebebiyle Ankara'da bu-hmdugum esnada cereyan eden fena Mdiselerden biri deIrabzon mebusu Ali Siikrii Bcy'in oldurUlmesi ve bu oliimiir.yarattigi ihtilaflar olmustur.» 82

diyerek mes'eleye girmekte vehadisemn olus tarzmi bu giine kadar yurutiilen resmf goriis vepiopagandalar 9ercevesinde nakletmektedir.

Bu satirlar ve hatiraiarm teselsul zinciri inonii'nUn de siiikasdhadisesi ile Lozan muzakereleri arasinda -fiili veya hissi- bir

'

bag oldugunu kabul eyledigini gostermeye kifayet eder samnz •

Memleketimizde arastmci olarak tanmmis ve «Topal Os-man* ismiyle bir kitap telif etmisbulunan Omer Sami Cosar:S0-in6nMn Htaratan, Ulus Gazetesi 24 Eylill 1968 tarihli niisha81- jurat, nun anralan, Utas Gazetesi 25 Eyliil 1968 tarihli niisha

"S" Wr f,"H""raIa". U,us

,

Gaz««! 27 EylUl 1968 tarihli Msha.S3- Omer Sann Co§ar -Topal Osmah 1st. 1 971

ALI SUKRIJ BEY

« Mustafa Kemal'i devirmek isteyen kii^iik grup hemen bufjrsati yakalamtsU. Ankara'da sinsi sinsi dolasUnlan laf suydu:Ali Siikrii'yii Mustafa Kemal oldurttU. Halbuki onlar da gayetiyi biliyorlardi ki Ali §iikrii tarafindan o gunlerde «ikinciGrup» sozciilugunii yapmak uzere cikanlmakta olan TAN adli

gazetcde Osman Aga'mn sahsina agir hucumlar yapilmistw84

demektedir. Halbuki Ali §iikrii Bey'in 9ikaitmakta bulunduguTAN Gazetesi nihayet 67 sayidan ibarettir. Bu ba§tan basatedkik edildiginde Omer Sami Cosar Bey'iii soyledigi gibiTopal Osman Aga aleyhine sayilabilecek hi5bir nesriyatarastlaniiamaz. Esasen aym eserde bir sayfa evvel rastlanan:

«... Osman Aga, Siikrii'mm Mustafa Kemal'e devarnhsaldinlan karsismda kendisine hakim olamamis ve 27 Martaksami adamlarmdan Mustafa Kaptan vlsitasiyla Sa-manpazan'ndaki evine getirttigi Ali Siikru'yu orada kisa birkavgayi miileakip bogdurtmu§tu» 85

tarzmdaki satrrlar ken-disini tekzib etmektedir. Ostelik mes'elenin boyle bir hissisalkc dayanmis olmak ihdmali de daha once baska bir vesileile ccvaplandirilmt.5, ger9ek dlji bir iddiadan ibarettir. OmerSami Cosar'm bu eseri yine aym sayfada Ali Stikrii Vaka-smin Loziin muzakereleri esnastndaki sert miinakajalarlaalSkasmi bile gbstermektedir.

Ali Siikru Bey merhumun hunharca jehid ediligi henga-mmda «B ajvekil » bulmiau Rauf Bey (Orbay) hSdiseye. mut-tali olusunu soyle anlatmaktadir:

«Lozan muzakerelerinin kesildigi gunlerdi. Murahhas'

hey'etimiz Ankara'ya donrnuitfi. Bu hey'ete, Bahriyemizi tem-sil eden deniz yarbayi |evket (Doruker) Miili Mudafaa VekiliKazim Paja'yi (Ozalp) ziyaretle, Lozan'da bahis konusu olanbazr askerl mes'elelere dhair kendisi ile gorugmtt.;, KazimPasa da bana bunu hikaye ile

:

84- Omer Sami Cogar-a.g.e. Sh. 76-7785- Omer Sami Cogar - a.g.c. Sh. 75

Page 75: Ali Şükrü Bey

146 KADIR M1SIR00I.U 147

«- Birjcyler sftyledi ama, denizciligc aid oldugu join

anl lyamadim, gelsin size anlatsin.» dedi. Beu de kendisini

tagmiim, gekii. Kapidan ifcri girergirmcz:

«- Mill! Mudafaa Vekiline anlaltiklanmz ne idi?» dememekalmadi, §evkct Hey:

«- Bcyefeiidi, agabeyim kayip!.» diye aglamaya baskdi veagabeyi Trabzon meb'u.su Ali §iikrii Bey'in iic giindiir, yani

martin 27'inci sail aksamindan beri eve gelmedigini soyledi.

Somstuntiu§lar, aratnuslar bulamamisjar. En son Karaoglanearsisinda, kosedcki kuyulu kahvede otururken, yamna gelenGiresunlu «Topal» diye mamf Osinan Aga'nin muhalizbbiiigii kumandani Mustafa Kaptan ile beraber kalkmij, bir-

likle gitmisler... Ondan sonra giircn olmamts...

(jevket Bey'e:

« Otur!..» dedim, ve derhaJ gereken emirleri vererek arat-

tnaga basjadun. Ayni zamanda, Osinan Aga'nin adamiyle kah-

vedcn giltiginden, hru agayi da aratiyordum. Fakat Ali §iikrii

Bey gibi, o da meydanda yoktu. gfikru bazan atma biner, halk-

la tcmas icin koylere giderdi. Acaba yine oyle mi yapti diye,

aratmayi koylere kadar tesmil ettim. Yok, yok,

Ankara valisi Abdiilkadir Bey, jandarma kumandani, polis

mlidiiru, biitttn zabua kuvvetleri seferber oldugu, hatta kendiatabami da arama islerine vcrdigim haldc, iz bile bulunamiyor.

Denizci olmakla beraber, daha ziyade fstanbul'daki Do-nanma Ceniiyeti'nin nesriyatmda 5311511115 ve matbaa sahibi,

gazeteci dc olan Ali §iikru Bey, Millet Meclisi acildigi giinden

beri her vesile ile yaptigi muhalefetlerle dikkat nazannicekmis bir meb'ustu. Bu sebeple meclisteki muhalifler, kay-

bolma haberini alir almaz, olaya bir siySsi cinayet rengi ver-

mek istemislerdi.

Meclise gittim. Bilhassa Erzurum meb'usu Hiiseyin Avni Beykendisine has hitabct edSsiyle, sesini alabildigine yiikselterek:

jy»A\ ^y

JlAjlii t,2j aX—Iji J'4)_A.l *Ju9^i JjVj! ^Oli--U a.U^4oW J^9

jft.frj mVJj' u->j As* S

is, Mjjif(<v' 6 s »-iy ££S,

.

fu'i &}> s*4?j -^> — (i>»j«/.l*

A Suikasd tahakkiik edince Istanbul gazeteleri haberi bGyle verdilcr. l^ie

1 Nisan 1923 tarihli Vakit Gazelesi.

Page 76: Ali Şükrü Bey

148 KADlRMISlKOGLU

«-Ey nulletm kabesil... Sana da mi taarruz?. Ali §iikrii.

Bey gunlcrdir kayiptir da, htikflmet bulam.yor.L Boylehiikumet oW Ali §fikrfi Bey'e teeavfc eden, milletinnamusuna tecavflz etmistir. Boyle namus.su/Jar yasamamalikallroImaliU diyc bar bar bagmyor, muhalif arkadaslan da:

«-Kahrolsunlar, boyleleri yasatilamaz!» nidalariyle onutesci ediyorlardi.

Hemen kiirsuye ciktim. Biiyiik Millet Meclisi tosmdan bi-nmn kaybolusunu, layik oldugu onem ve ciddiyelle telakkiedcrck dundcnbcri sefcrber ettigimiz zabita kuvvetleriyleyaptiginuz arastirmalardan heniiz bir netice alamamisolmamiza ragmen, gece giindflz devam eden cahsmalanrmzah.z vercrek, behemahal bir neticeye varacagimiza emin ol-malanni ve bu arada Ali §ukr.i Bey'in bir kazaya ugrarmsoldugunu Umid etaek isledigimr, ak.si takdirde bir suikastemaruz kalmis ise, 50k dilhun olacagimi ve takdirde hcrhaldemubessiblcrinin meydana fikanhp, bu milletin adliyesine serefverecek larzda cezalandirilmalarimn hukumetin mukaddcs va-zrfesi olacagim soyledim ve bunu bekliyerek, siikin olmalanmbilhassa heyecana kapilarak isi biiyiitmekten cekinmelerininca eltim.

Ben teminatima ragmen bazi muhtlifler, hala siipheli birtaviria, itimadsizhk gbstererek, hukumetin daha evvelki birhad.sede oldugu gibi, bu isi de an' bas edecegmdencekindiklenni a9ikca sbyliiyorlardi,

Daha evvei oldugunu iddia ettikieri badise bir mttddetevvel bir crnayete kurban olan Trabzon'un kayikfilar kahyasiYahya Rets in kaatillerinin, hatta bu is icin meclisten bir tah-kik heyetl secihp gonderilmis oldugu halde, bugttne kadarmeydana cikardmamis olusu jdi.

Bazi meb'us|ar bunu hatirlayarak bana: Fena mMllcr varddiye bagmyorlardi. Bunlara da cevap vererek:

ALi 5UKRU BEY 149

«- Merak etmeyiniz!..» dedim. «Tiirkiye Biiyiik Millet

Meclisimn hiir adhyesi dundenben serbest olarak vazafesmi

yapmakla mesguldiir. Her medeni ve miistakil memleketteoldugu gibi burada da bu ism emniyet ve selametle takip edil-

mekte oldugundan emin olunuz. Ben hiikumet baskani olarak,

eger bu isi yapamazsam hie tereddiid etmeden ytiksek Mec-lisinize golir, kudretimin kifayet etmedigini size soylemeyi bir

vazife bilirim. Bundan emin olunuz. Hepimiz bu milletin kur-

tulus. ve istiklrSIini her seyin iistiinde en aziz gaye biliyoruz.

Hicbirimiz bundan baska birsey diisiinmuyomz. Bu itibarla va-

zife goren selahiyctlileri zorluga diisurmemek icin neticeyi

beklemeyi hikmet-i hiikumet ve hikmet-i adaletle meselenin

en salim surette halli bakimtndan zaruri goriiyorum ve arz edi-

yorum, calisryoruz. Mes'eleyi aydinlatacagiz. Aydmlatamazsak,

size gelip aczimizi itiraf edecegiz.»

Bendeu sonra konusan Kirsehir meb'usu -Eski ankara va-

lisi- Yahya Galip Bey:

«- Ankara gibi bir yerde, elli altmis saat gectigi halde bukadar miihim bir mes'ele hakkinda, hukumetin hala vaad-ii

vaid'de bulunmasina hayret ediyorum. Hiikfimet reisi olan be-

yefendi hala insallah bulacagiz, calisiyoruz, diyorlar. Nicin

bulamiyorlar, bu kadar polls, jandarma, memur ne giine du-

ruyor, ne bekliyer ne yapiyor efendiler?» derken, Lazistan'

meb'usu Ziya Hursid Bey de:

«- .Fena niisaller var, endisemiz bundandrr. Uzaga git-

meyelim, su bizim mill! hiikumetimiz zamamnda, daha dim de-

necek kadar yakm- gtinlerde vukua gelen sflikast mes'elesini

haurlamamak imkaiu var mi? Trabzon'da giipc giindez hiikumetin

ve ktslalarm karsismda iiyyiiz kursun atilmak suretiyie

yapilau sflikasdin taiileri bulunmu§ mudur? Hala bek!iyoruz.»

diye ortahgi ki§kutmak(an ve bu arada: «HuMmet lahkikatim bi-

tirsin, gelsin olup bitenleri bize anlatsin, ondan soma mutmain ol-

Page 77: Ali Şükrü Bey

150 KADIR MIS1ROQLU

mazsak, yapacagirmz is basjtto diyerek i§i tehdid ile hukumetldiisjirmegc kadar gotiirmek isteyenler vardr.»86

Hiikumete kar.51 Ali §iikrii Bey merhumun arkadaslanndakibu ilimazsizUgin sebepleri ve Trabzon kayikcilar kahyasi « Y ah -

ya Reis Hadisesi» neydi?! Bu hususlarm aydinlanabilmesii9in tarih ilibariyle biraz daha gerilere gitmek gerekir.

Trabzon, Mill! Miicadelc vc ona tekaddiim cden giinlerdcsiySsi vc ictimai bakimlardan biiytik calkanttlara sahnc olmu§ycrlerden biridir. Bilindigi iizere hu beige, Birinci Cihan HatbiIcinde Rus isgal ve istilfisina maruz kalmistir. Gerci Rus or-duJan buraya yerlesmek niyetiyle girdikleri icin onceleri fazlabir zulum itdklb etmemijlerdi. Fakat vaktaki, Boljevikilitilali cikip da geri cekilmeye mecbur kalmca zabt-u rabtmikaybeden askerler, bircok yagmagirlik vc katliamlar yaptiklangibi onlann golgesinde Ermeniler de ellerinden gelcni yap-maktan geri kalinarmslardir.

Ruslar'in cekilip gitmesmden soma, yerli halk, yavas. yavas,avdet edip denizden vaki bombardimanlarla yikilmij evini barkimtamire ve yaralarmi sarmaya basjarmsti. Bu defa da Ermenive Rum ceteciler birtakirii tedhis harcketleriyle bolgenin altmiiistiine getirmeye koyuldular. (Jeteci Rumlai «Pontus»hayali pefinde kosuyor, ileride Avrupahlarca yapilacak bir ple-bisitte Rum niifusu nisbet itibariyle kalabahk gosterebilfnekicin ellerine gecirdikleri her Tiirk'ii kadin, ihtiyar, cocuk de-meden katlediyorlard). Baslangicta Trabzon'u Ermeniler detaleb etmekteydiler. Bu yiizden onceleri catismislarsa da,sonradan aralarmda bir anlasma hasil olmu§ ve Trabzon, Er-meniler'ce Rumlar'a birakilmisti. Boyle olmakla beraber onlarda tedhis harcketierinden geri kalmiyorlardi. Rumlar'a kalsakurulacak «Pontus Devieti»nin merkezi Trabzon olacakti.

Mahalli gayn miislim halkin bu hareketleri, Trabzon'da

86- F. Kandemir - Hatiralan ve Sovieyemedikleriyle Ratif OrbavIstanbul 1965 _sh. 106vd,

v?mm* j

k*S

m

*x4f Um ft

-S$i1 it

Page 78: Ali Şükrü Bey

152 KADtR MISIROGLU '

millt ratal her yerden daha once uyanmasma sebep olrau§tur.

«Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti»adiyla railesseselejen mill! mukavemet hareketi, etnsalleri ara-smda en cvvel ortaya cikanlardan bin olmustur. 12 §ubat 1335(1919) tarihinde kurulan bu cemiyetin nesir vasitasi «tstik-bal Gazetesi» idi. Bu gazetenin basyazarlujuii o zaman gensbir hukuk talebesi olan Faik Ahmed Barutcu yapmaktaydi.

ileride izah edilecegi Uzere «lstikbal Gazetesi» rata

nesnyali ve Faik Ahmed Barutcu Bey'in faaliyetleri Ik Ali§ukrii Bey hadisesi arasmda yakm bir alaka mevcuddur. Ha-kikaten Ali §iikru Bey bu gazeteyc bizzat yazdigi gibi, cemiyetinmensuplarini da cesilli vesilelerle hatta Meclis Kursusii'ndebile miidflfaa etmistir. Bu hususta evvelce Dahiliye VekiliFethi Okyar'i nasil sikigtndigma bir nebze temas etmistik.

«Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti»Trabzon'da iki kere kongre akdetmiscir. Bunlardan birincisi

Cemiyetin kurulusmidan on onbes. gun sonradrr. 25 §ubat1919 da toplanan87 bu «Birjnci Trabzon Kongresi» Pon-tuscu harekete kar§i birtakim propaganda imkanlanylayapiiabilecek calijmalar planlamis oimakla pek aktif sayilmaz.Boyle oimakla beraber bu kongre Mill! Miicadele'ye tekaddumeden giinlerde Erzurum'dan Balikesir'e kadar cejitli vilayellerdetoplanan benzer kongrelerin ilkidir. Bu vasfiyla Mill! Miicfideletarihinde ehemmiyetli bir yeri vardir.

Trabzonlular geli§en hadiseler karjlsinda daha aktif ha-reket ctmenin ve mutiaka silahli bir mukavemete girismenin

'

ehemnuyetini kavramislar, bunu karar altina almak uzere ikin-ci bir kongre daha toplamisjardir. «tkinci Trabzon Kong-resi» izmir'in Yunan palikaryalan tarafmdan 15 Mayis 1919da vaki i§gali uzerine biitiin vatanda tugyan haline gelen mill!

87- Gottharri. Jaeschke -

1, sh. 18Turk Kumilug Savagl Kronojisk' Ankara 1970, c

ALI.5OKRUBEY

hissiyatm bir tezShuru olarak 22 Mayista toplanmijtir.

Trabzon denizden diisman taarruzlarina acikti, Bubakimdan burada ehemmiyetli bir mukavemeti kbklestirmek

giictii. Bunu dikkate alan «ikinci Trabzon Kongresi»daha §umulhi bir kongrenin Erzurum'da toplanmasi kararma

varmisur ki, asil bu hareket, Mill! Mucadele'nin temeli ad-

dediien Erzurum Kongresi'run belli ba§h amilierinden biri ola-

rak son derecede ehemmiyet tasjmaktadir.

Gerci birbirinden habersiz bir surette Erzurum'da da aymkarar ahnmi§tir. Bu hususu, Faik Ahmed Barutcu ve Ka-dirbeyoglu Zeki Bey gibi §ahislardan dinlemis. olan bir yazar

§6yle ifade etmektedir:

«... izmir'in isgali uzerine Trabzon'da fevkalade bir kongre

toplanmts (28 Mayis 1335) ahnan kararlara gore i§gal azgin-

hklanna karsi silahla mukabele edilmesi, asker toplanmasi,

«Vilayat-i Sitte» (Alti §ark Vilayeti) ile birlikte cahsmak uzere

her vilayetten gbnderilecek murahhaslann igtirakiyle biiyuk

bir kongre akdi ittifakla kabui edilmi§tir. Bu kongrenin top-

lanmasmi temin etmek uzere Erzurum «Vilayat-i §arkiyyeMiidafaa-i Hukuku Milliye Cemiyeti» §ubesi rcisligine,

aynca, Van, Diyarbekir, Bitlis, Mamureliilaziz, Sivas Miidafaa-i

Hukuk Cemiyeti'ne telgraflar cekiierek bu kongreye istirakleri

istenmi§tir. Telgrafiara heyecanli cevaplar gelmi§tir. Erzurum Mii-

dafaa-i Hukuk Cemiyeti ise, tamamen aym mahiyette bir daveti,

Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti'ne yapmis, bir-

birinden habersiz fakat aym gayenin husulii icin yapilan iki tek-

lif musterek hedefin belig bir ifadesi olmustur. Cemiyet Trab-

zon, Rize, Giimiishane, Giresun, Ordu gibi sancak ve kaza

merkezierinde subeler acmi§, silahli te^kilat kurmu§tur.»88

Mahaili vatansever genclerle bir kisim Ittihatcilardau tc§ek-

kiil eden bu cemiyete mukabil bir de itilaf Firkasi'na meyyal

88- Tank Zafer Tunaya - Tihkivcdc SiyasT Partiler, Istanbul 1952. Sh.

507 i

Page 79: Ali Şükrü Bey

154 KADIR MISIKOCiLU

goziiken «Trabzon ve Havalisi Adem-i MerkeziyetCemiyetix varch. Aralik 1919 da tstanbul'da kurulmus. bu-

lunan bu cemiyetin savahaten «SaItanat» ve «Hil2fet» ta-

raftan olmasma ragmen AH Jjiikrii Bey bu cemiyetle degil de

Trabzon'daki «Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti»ile tesrik-i mesai eylemi§tir. Bunun sebebi, kurucu eshas ve

sair jartlar ittbariyle muvaffakiyet ihtimalinin o ccmiyette top-

lanmasi idi.

Bu sirada §ark'a tiiyiu edilmis, bulunan Kazan KarabekirPasa Erzurum'a gidcrken Trabzon'dan gecmis. ve «Muhafa-za-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti» mensuplanyla gbriilmustu.

Bu gorii§me «Birinci Trabzon Kongresi»nden hemensonraydi. Bu sebeple soyle demektedir:

«Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti merkezi e§raftan

yirmibir ki.ji imi§. Onbiri Hey'et-i Merkeziye, onu Hey'et-i tdare.

Jubatta hukumetten musaade alinmis, ve kultip acilmis. 23

§ubatta Trabzon'da ilk kongre yapilmij. istaiibul'a iic kisjlik

bir hey'et gondermisjer ki, istanbul'daki hey'etin Avrupa'ya

gimderecegi hey'ete istirakle Trabzon'u mtidafaa etsinler.»89

Kazim Karabekir Pa§a'mn temas ettigi bu istanbul'daki

hey'et kimlerdi?!.. Biliyoruz ki, bu sirada Ali §iikru Beytstanbul'da bulunmaktadir. Bahriye zabitligindeii istifa edip

aynlrms. ve bir matbaa kurmustur. O da bbylesine buhranh bir

zamanda bo| durmayip elbet hem butun Tflrkiye ve hem de

Trabzon icin calisacakti. §imdi bu cahsjnalara i§tirak etmi§

bulunanlardan tlyas Sami Kalkavanoglu'nu dinliyelim:

ilyas Sami Kalkavanoglu «Milli MUcadele Hatira-

lanm» isimli eserinde izmir'in i§gali iizerine Sultanahmed'de

toplanan meshur mitihgi anlattiktan sonra burada karsila§tigi

hem§ehrileriyle biraraya gelislerini ve vatan icin ne yapilabi-

lecegi hususunu gdrii§erek i§e ba§layi§larmi sbyle hik&ye et-

89- Kazan Karabekir - istiklal Havbimiz, sh. 19

, } 1

•> si'

i siiy ^-3 .*;

$-*<

*,-».

1 •?HA 4'

^ i^45=3

4 I$ 1n ).

1> 1

I'ki 3'A "=i

'a "J

J- 1i j•? *

•I-

iff 4tmH 4vIt:.

- %H3

3

-i -a.

1'^;

J, t'^S J \ A* ft

*

is aO b'Sss s «

8 8a e

Page 80: Ali Şükrü Bey

156 KADIR MISIROGLU

mektedir:

«... Biz; yani Velid, Ahmed Cevded, Kalkavanzade Ibra-him Kaptan, ortagim Tayyar Agazade Necip ve Uskudai'dakiHarmanlik Taburu Kumandam Binba§i Osman Bcy'Icrle, o giin

mitingden soma, seller halinde yollan kaplayan kalabaligmortasmdan gii? halle siynlarak, dogru Divanyolu'ndaki «Sulhve Musalemet -Adem-i Merkeziyet» Cemiyeti Mer-kezi'ne gittik. Yukarda bir odaya cekildik. Odada, tammadigimbazi kimseler de vardi. Ahmed Cevded Bey taai^tirdi. Biii

bilahare Trabzon Mebusu olan bahriye zabiti Ali §iikru,

digeri eski Trabzon Giimtiik Mudurii Nuri Bey'mis...

Hepimiz ayaktayiz. Yalmz Nuri Bey masa ba§ina oturmus.nol alryordu. Konusuyoruz. Her agizdan bir §ey cikiyor. Lakinsoylenenlerin hepsi, diSniip dolasarak, bir noktada toplamyor:

«- Kuru IM zamamnda dcgiliz. Feiaket gelip catti. Bir da-kika bile kaybolmeden, harekcte gefmek lazimdir. Bunun 19111

de evvela teskil&t yapmahyiz !

»

Bu sirada, Ali giikrii Bey §u teklifte bulundu:

«~ istanbul'da goz oniindeyiz. Dusman, maalesef icimizde vehakim vaziyettedir. Bu sebeple, burada tcskilat yapmaya kal-

karsak, diismaii bunu sezdigi anda, linnlari kapatip halki ek-

meksiz, borulan kesip susuz birakabilir ve daha kim bilir, ire-

lcre yeltencbilir. §u halde, en isabetli harcket, §imdilik burayibirakip, Anadolu'ya gecmek ve teskilati orada yapmaktir.s

Bu teklif hararetle tasvip ve kabul edilinee, KalkavanzadeIbrahim Bey de, piirheyecan, sesini yiikselm:

«- Sahibi ve siivarisi buluudugu Kmm Vapuru, §u da-

kikadan itibaren emrinizdedir. Anadolu'ya gececekler gibi,

sevkedilecek silah, cephane vesSireyi de meccanen lasimagaamedeyim!»

Ibrahim Kaptan'in bu civanmertce hareketi; her halde,

Milll MticMele ba§langicinm ilk feragatorncgini teskil ediyordu.

ALi 5OKRU BEY 157

Trabzon Mukavemete Hazirdi:

Amk kollan siviyarak, faaliyete gecmckten basjka yapilacak

i? kalmamisb. Bu diisiincenin verdigi sevk ve kuvvetle oradanayriltrken yanimizda bulunanlardaa Kalkavanzade RasimKaptan'a:

«- Bu bahriye zabiti Aii §ukrii Bey'i al, yazihaneye getir,

orada goriiselim!..» dedim.

Boylece, hep birlikte Ibrahim Kaptan'in Cesmc Mey-dam'ndaki yazihanesine gittik. Orada, Ibrahim Kaptan, lek-

rar, Kmm Vapuru'nun Sirkeci'de demirli, harekete haziroldugunu, kimlcr gidecekse, derhal golurecegini soyleyince,

aramizda kisa bir musavercyi miiteakip, ilk evvcl Ali Sjiikrii

ve Binbasj Osman Bcy'lerin Trabzon'a yollanmalan ka-

rarlastmldi. Ibrahim Kaptan da, geminin sahip ve siivarisi

olarak tabu birlikte gidiyordu.

Bu karar verildikten sonra, ortagim Necip Bey'le beraber

kcndisini keyfiyetten haberdar etmek maksadiyle, Velid Bey'egittik. Velid Bey'i, samimi ve mahrem arkadaskrmdanoldugunu soyledigi Emm Ali Bey'le ba§baja vermis, bulduk.Verdigimiz karari anlattik, Velid Bey kendini tutamadi.Gbzleri doldu, heyccanla yerinden firladi:

«- Varolun!. En isabetli kai'an vermissiniz. Boyle feragat-

kar ve mert evlatlan olan bir millet diismana zebun olmaz. Al-lah da, zafer de bizimledir!..» diye boynuma sanldi,, almmdanoptti.

Oc giin sonra Kinm Vapuru'na giderek, Trabzon'da Mill!

Mucauele'nui temelini atacak olan yigit arkadajlanmiz Ali

Jiikiu ve Osman Bey'leri, Hiidaya emanet cderek, ugurladik.

Vapur kalkti,.Karadeniz yolunu tuttu.

Biz istanbul'da kalanlar da, gtinleri iple cektiren. bir me-rakla, Trabzon'dan haber beklemege basladik.

Hele Velid Bey kabma signnyor, sabirstzhk icinde mtite-

I

Page 81: Ali Şükrü Bey

158 KADiR MIS1R0GLU

madiycn, haber soruyor,

«- Takip editi, ne oldu?» diye beni sikisdnyor, ben demerafc etmemcsini, mutlaka iyi haberler geleccgini soyliiyordum.

Hakikaten de, oyle oldu. Trabzon seferinden donen KjnmVapuru, bize §U habeh getirdi:

«- Trabzon'da Nemlizadelerin evinde Miifti Mahir Hocaile Barutcuzadc Haci Ahmed ve Haci AH Hafiz'm HakkiEfendller'in i§tirakiyle miihim bit toplanti yapilmuj ve bundansoma miilga itlihad ve Terakki Cemiycti binasmda da bir

kongre aklcdilerek, halkm siir'atle sllahlandmlmasi karar

altina ahnmi§tir.»

Vclid Bey ile digei arkadaslara da durumu anlattiktan

soma bu sefer, ayni vapurla ben de, Trabzon'a gittim.*50 de-

mekte ve ilave ctmekiedir:

«lsle silah ve cephane sevkiyali bu hadiseden gayn, M9 bir

anzaya ugramaksizin boylece devam etti. Bu esnada ar-

kadajlardan Ali fjiikrii Bey Trabzon'da kalmi,§. Binbasi Os-man Beyde, milll tejkilati takviye igin Adapazan'na gonde-rilmistirV-"

Her yerdc oldugu gibi Trabzonda'da mill! ve mahall! mu-kavemet harekcdni gerfeklestiren eleba^ilar, ya ittihatci ve-

yahud da bu partiye temSyulfl olan kimselerdi. Mahall! mu-kavemet icin gegitli namlar altinda kumlmuj bulunancemiyetlerin de bilahare (Erzurum ve Sivas Kongreleri'nden

sonra) Anadolu ve Rumeli Mudafaa-yi Hukuk-i Milliyye Ce-miyeti'nin bir subesi haline geldigi malumdur. Trabzon'da daboyle olmu§ «Trabzon Muhafaza-yi Hukuk-i Mil-liyye Cemiyeti» Anadolu ve Rumeli Miidafa-yi Hukuk-i Mil-

liye Cemiyeti'nin «Trabzon §ubcsi» blline gelmisti.

Idarecileri yine aym kimseler olarak kalmisti. Kisa bir muddet

90- Ilyas Sami Kalkavanoglu - Mill! MitcMele Hatiralanm. Istanbul1957, Sh. lOvcel,

91- Ifyas Sami Kalkavanoglu - a.g.c. Sh. 19

AIJSjiKRtlBEy 159

sonra bimlarla, mahall! askcri idarecller ve Ankaradaki umumimerkez mensublan arasinda ciddi bir anlajmazlik ba§gdster-

migtii. Ali §ukrii merhumun maruz kaldigi feci suikastle dealakah olan bu ihtilaT, Miidafa-yi Hukuk idare heyctine mer-kezce vazifeden el cektirilerek yerlerine tepeden inmc bir bajkaheyelin ikame edilmesine ve Trabzon'da bir iki sene miiddetle

50k gergin bir siy2s! havanra hilkum siirmesine miincer olmu§-tur.

Bu ihtilMin baslangici Erzurum Kongresi'ndedir. Bu kong-renin toplanmasinda en buyiik rolii oynayan «TegkiIittlannicoklan kurmu§ ve hizla cahjmaya baslamis» ol-

maklan baska civar viLlyetleri bu arada Erzurumlular'i date$vikden geri kalmayan Trabzonlulardi. 92 Ancak merkez vemiilhakat murahhaslanndan bazilan, daha burada M. KemalPasa'ya muhalefet etmis ve bu muhalefeti 50k sonralara kadarstirdurmuilerdir. Bunlar, M. Kemal Pa§a'nm kongreye reis

secilmesini istemiyorlardi. 03 Bunlardan bilahare Kazim Ka-rabekir Pa§a'mn araya girmesiyle muhalefetten vazgecenGumu§hane murahhasi Kadirbeyoglu Zeki94 Bey ile mu-halcfelini yasadigi miiddetce surduren Siirmene Murahhasi

92- Bkz: Cevat Dursimoglu - Milll Mticadele'de Erzurum, Ankara 1946.sh. 43; Mahimid Kologlu- Erzurum Kongresi, Ankara 1968, sh. 5493- «Trabzon delegelcrmin kendi aralannda yaptiklan loplantilardan bi-

rinde kongre ba^kanhgina kimin getirilecegi konusu ortaya atilda. Trab-zon'un Siirmene dclegesi Omer Fevzi Bey, milleiin i^inden dogan boyle birkongrenin bajkanligma tanmmi$ bir kisinin helc bir komutanin ge-tirilmesinin yurtdisinda kotii yankilar yapacagmi yine bir kismin pe$indc gi-dildigi scklinde yorumlanacagim buna kesinlikle kar^i oldugunu, deicgelerinkendi aralanndan birini ba^kan se^mcleri gerektigini, delegelcrin birbirlcrinitammalan icin de kongrenin ilk guiiuniin tSrenle gevi^tirilip baskansc^iminin erlesi giine biralcilmasim ileri stirdii. Eunun uzerine ba§kanin kimoiacagi konusu bir yana birakilarak ba^kan vekillcrinden birinin mutlaka bir-Trabzonlu olmasinda karar kihndi...» (M. Kologlu, a.g.c. sh. 68)

94- Kadirbeyoglu Zeki Bey, miislakil bir-mebus olai'ak girdigi ikinci Mec-lis'te^ Miiafetin ilgasma tek basma muhalefet eden lipik bir §ahsiycttir.O'nun hakkmda i'azla bilgi isteyenJer «0c Hilafetci §ahsiyyet» (Istanbul1 995) isimli cserimize miiracaat edebilirler.

Page 82: Ali Şükrü Bey

160 KADlR MISTROGLU

avukat ve gazeteci Omcr Fevzi93 Bcy'den Nuiuk'da pek iyi bir

gekilde bahsedilmedigi gibi%

bunlarai M. Kcmal Pasayi 90kdaha souralan bir haylj meggfll ettigi anlagilmaktadir.97

Erzurum Kongresi'nde M. Kemal Paiga'ya muhalefet etiaig

bultman, Trabzon murahhaslarj «adem-i merkeziyet» ta-

raftan ve tttihatgi aleyhtan idUer.9R Bu sirada Trabzon'da vali

95- Oiner Fevssi Bey, Erzurum Kongresi'ne Siirmene murahhasi olarakkstrlmigU, Gcng bir avukal vc gazcicci idi. Bu kongredeki muhalefetini dahasoma Trabzon, islanbul, ve bir milddet tie Balakcsir'de devam uttirrnij ve buscbeple yiizelljlikler lislcsine clatvil eclilmigtir, 93 numarah nolta guriildiiguiizerc M. Kemul Pagji'mn sfiylcdigi gibi «diisman vc casusa ulmadigi, ola-

mayacagi gibi «hcr nasilsa Trabzon vilflycH danilinde bir yerden kendisinikongreyc murahhas layin eltiripa golmls. ohm bir kim.se de degildi. Iyikonu?an iyi yazan mlicadeleci bir insandi. Muhiiinin i'cvkalilde itibarli bir

fnsamydi. Trabzon'un eski ve tamnmuig birfiilesi olan EyUpoguIlan'ndandi.Erzurum Kdngresi'nc reis vekili segilmis, ve «Hey'et-i Temsiliye» yedahil edilmjjj bulunaii Kyiipzade Izzet Bey'in yakm akrabasi, Trabzon Mu-hafaza-i Hukuk cemiyeti faal elemanlarindan Abonozzade Htiscyin Bey'in dedamadi idi. Esascn kendisi dc Trabzon Muhafaza-ya Hukuk-i Miiliye Co-miycli'niii hem kurucusu vc hem de mcrkcz idare heyetinc mensuplu.Daha once tstanbul'da loplanan « Sal tan at §0urasi»na kaUlmisti.96- «Etendiler hatira olarak kiiciik bir noktayj i$aret etmek istcrim.

Bcnim, bu Erzurum Kongresi'nc aza olarak girip ginnemekligim sfiyan-l

lecmmiil goriilmus oldugu gibi koagreye dahil oklukum-sonni da reis olupol-mamakhgira iizerinde i/.har-i lereddlid edelller bulunmugtur. Bu tereddiidii

izhar edenlerden bir kjsmimn mGlahazalini hii.sniyct vc samimiycilerine at-

felmek caiz oldugu halde, diger bazi kimselerin bu hususta tamamen sa-mimiyetten uzak bilfikis maksad-i mel'Snei takib cttiklermc daha zamansUphem kalnumigtir. Meselfi, DUSMAN CASUS olti-p her nasilsa TrabzonVii^ycti dahilmde bir yerden kendisini kongreye murahhas layin ettirip

gelen Omcr Fevzi Bey ve bunun riifakasi (arkadaslan) gibi.» (Bkz: M.Kemal Paga- Nutuk - Ankara, 1927, sh. 40)97- Bu mesguliyetin .cmarelerinden. son dereeede calibi djkkat birini de

K£zim Karabekir Pa§a naklclmektedir. IstiklfiJ Harbiraiz Lsimli eserinin679. sayfaamda M. Kcmal Pasa'dan gelen 29 Nisan 1336 tSrihii bir gifreyidercetmektedir ki, bunda Kariirbeyoglu Zcki Bey'in dagilan tstanbul'daki.

Medis-i Mcb'usan'in diger mensuplan gibi Anadolu'ya gecmek ve Trab-zon'da faateyet goslermck Uzere yola ciktigi, kendisinc Ankara'yu gitmesininihtaii, imtinai haliiide tarassut altma almmasi, mukavemeti balindc tevkif ite.

hakkmda Hiyanet-i Vataniye Kanunu'nun tatbiki careierinin aranmasi talqjediJroektcdir.

98- Mahmud K'ologln - a.g.c. Sh. 137

-AmiMililti* Jt JJ3

J i 5 * i i i ;

imurn* i

» < * S- i v * a i : '. 37 * i ^ i J

if

3 1 \

\$3

i\\

mil

> i >' j £

•tJa 3

i.': 5 *

g

Mi! =

Page 83: Ali Şükrü Bey

162 KADiR MISIROOLU

bulunan Mehmcd Galib Bey de bunlarla iyi anla§an, Saltanat

ve Hilafet larailan- bir kimse idi.

Erzurum Kongresi hcngammda, Trabzon siyasi hava

bakimmdan t'evkalade harekcllt bir durumdaydi. Kongre'yi

mtitcakip Padi^ah'm «Selam-i §ahafie»si ile birlikte halki

teskin edici ve bu mmtikania hie bir du§mana hie bir sflretle

verilmiyeeegini bildiren bir yazisi (hatt-i htiffiSynrw) u!.a§-

nu|b. Vali gehrin mushm gaynmuslira btiliin den gelcnlermi

belediyede bir fay ziyafetme d&vet ederek PSdisah'tan gelen

bu «IIatt-i Humayun»u okutmo§ ve gelen] erin saltanat ve

hilafete bagliliklan teyid ettirilmigti. Toplanti nihayetinde sa-

raya baglilik telgraflari da cekilmi§(.i.

VS-li Mehmed Galib Bcy'e onceleri dokimulmami§sa da bir

miiddet sonra bu gibi harekederinden dolayi M. Kernal

Paga'nin ernri ve Karabekirin tavassutu ile yerinden

alimm$br. Hem de bu sirada Tumcn Kumandam bulunan Yar-

bay Halid Bey (Deli Halid Pa§a)in te§cbbtisu ile derdcst edi-

Up Erzurum'a gonderilmesi smetiyle. Bu arada §u hususu

ilTide etmck gerekir ki; ashnda men bir asker olan Halid Pa§a

(o zaman yarbay)mn Trabzon havalisindeki tutumu 90k sert

ve kinci olmu§ bu keyfiyet de mahalii muhllefet havasim ala-

bildigine kdrukleini§lir. Gercckten Erzurum Kongresi don.u§u

Trabxon'da «Selamet» adiyla bir gazete ^ikarmaya ba§laya-

rak M. Kemal Paga'ya muhalcfet cden Onier Fevzi'yi de sus-

Eurmasi (!...) icin Trabzon Mevki Kumandam Binbagi Ali Rsza

Bey'e katl emirler verracsi buradaki muhalefcti bir hayli tahrik

etmistir.

Bu siralarda tstanbul'da ittihat ve Terakki reisieri i.cin ya-

pacak bir is kalmami§, onlar da saga-sola dagilmislardi. Bun-

lardan Enver Pa§a'mn amcasi bulunan Halid Pa§a ile Kucisk

Talat denilen zat da Trabzon'a gelmisjerdi.

Esasen Trabzon Muhafaza-i -Hukuk-i Milliye Cemiyeti

mensuplan da -evvelce ifade ettigimiz gibi- ya iltihatci ve-

Page 84: Ali Şükrü Bey

1 64 KADIR MISIROGLU

yahutl da htihalciiara meyyal kimselcrdi. Bu sebepje Er-zurnm'da baslayan muhfilefet, frabzon'da kumandanlarm M.Kemal Pasa aleyhtarlanna viiki basktlan, Trabzon'a tiyin edi-

len askcri sivil memurlardan Ankara'ca istenmeyen bir§oklan-mn derdest edilerck Erzumm'a giinderilmesi, Halil Pasa'nmtesiri birbirlerine cklenince burada «Envercilik» yani EnverPa$a taraftarligi olarak miitalaa cdilen bir hareket viiciida

gelmisti.

Envcr Pasa, Birinci Cihan Harbi nihayetinde va\ki hezimetiizerine diger ittihat ve Terakki reisleri gibi vataru terketmisti.

Once Rusiar'ia tesrik-i mesai ederek Osmanll Imparatorlugucski Baskuinandun Vekili vc «Halifenin damadi» sifatla-

nyla islam Dunyasl'nda bazi bag kaldirma hadiselerinc toilolabilecegini inandirdigi Ruslar'dan yardim ve kuvvet alarakyeniden bir seylcr yapabilecegi iimidiili ta.31m1.ft1. Bu siradabir taraftan da Turkiye ahvfflini takip ediyor ve Yunanlilarkarsisinda bir muvaffakiyetsizlik vaki olur ise, toplayabilecegi

kuvvctlerle Anadolu'ya gecmeyi tasariiyordu. Bu bakimdanTiirkiyc'yle temas saglayabiimek maksadiyla Batum'a gelmisbulunuyordu. Batum, Trabzon'dan her gun bir cok gelip gitalinbulundugu bir schirdi. Burada Tiirk-Yunan muharebesioin sey-rini takip ve gercktigi anda harekete gecmek mumkundii.

Batum'un Trabzon'a yakmligi ve arada eskiden beri coksiki miinasebetlerin bulunmasi Envcr Pasa'nm Trabzon'dakiMiidafaa-yi Hukukcularla temasim kolaylasurmisbr. Trabzon-lulardan bazilannin Erzurum Kongresi'nden beri M. KemalPasa'ya tnuhalif bir tavir almaian ve onun ileride diktator

olmasindan endise etmeleri de bu gclismedc yardimct olmu§-tur. Buna ilaveten Trabzon'a ugrayarak Batum'a gccmis bu-lunan Halil Pasa'mn da Enver Pasa'nm amcasi olmak itiba-.

riyle bu gelismede rol oynamif olabilecegini kabul etmek gerekir.

Diger taraftan Trabzon Miidafaa-i Hukuk mensuplarmdan-hie olmazsa- bazilannin Enver Pasa ile temasa biraz da itil-

AIJ 5UKRU BEYJ 65

diklerini soyiemek kaabildir. (Jiinkii Erzuruin Kongresi'ndenitibaren Trabzonlular'a Ankara'ca cesitli vesilelerle itimad-sizlrk izhar ediimisti. Biinun teferruatina girmiyoruz. AncakTrabzon Miidafaa-i Hukuk mensuplarmdan bir ikisinin (me-

.sela bu arada Kayikctlar kethfidasi Yahya Kaptan'm) EnverPaja ile temasta oldugunu ve sonuna kadar da O'na bagli

kaldlklarim kabfil etmek mecburiyeti vardir. Bugtin ortaya 51-

kan vesikalar muvacehesinde bu husus gayr-i kabil-i inkardir.

§oyle ki; Anadolu'ya gecmesine maMl olup olmadtgmiBatum'da istim uzerinde bekleyen Enver Pasa, Sakarya mu-vaffakiyeti iizerine boyle bir geye artik luzum kalmadigina ka-naat getirerek meshnr Turkistan macerasma atilmca o giine

kadar Enver Pasa'nm Rusiar'ia arasimn iyi olmasindan is-

tifade edcrek Batum'da emniyetle oturmakta bulunan Halil

Pasja'nin durumu nezaket kesbetmistir. Ruslar tarafmdan ya-kalarap tevkif edilme korkusuyla kendini Trabzon'a atmaktesebbiisiiiie gecerken, Batum'daki Turk milll .hareket re-

islerine yaranmak ve belki de daha evvelki hareketlerindendolayi afva nail olarak kendisine hesap sorulmasmi onlemekarzusunun eseri idi. Zira, Batum'a gecmeden once Trabzon'daikametine Ankara'ca mSnl olunmak-istenmij sonradan KazimKarabckir Pasa'nm tavassutu ile kendisine bu imkan saglan-mi§sa da o, dShil oldugu hadiselerin geregi addederek kendiistegiyle Batum'a gecip yerlesmijtir."

Halil Pasa'mivmiihurlu olai-ak Batum sehbenderimize (kon-solomuza) teslim-cyledigi bir dosya, §ark Cephesi Kuman-danhgi'na tevdi e'dilmek lizere Trabzon'daki Oniifiincu Firka(Tiimen) kumandam Sami Sabit Karaman'a gonderilmijtir.

99- Kazim Karabekir - istikiai Harbimizcle Enver Pasa ve iltihatTerlkki Brkara, Istanbul 1967 Sh. 88 de: ,<Halil Pasa hayli lamandirvevdigim direklifle ^allgiyordu. Buna hujmeten daililde ikametine musaadeyikefaletimlc istedim. Musaade aldnn. Pakat Halil Pasa Batum'da kalmayitercih clti.» denilmektedir. Aynea Bkz. a.g.e. Sh. 186 vd.

Page 85: Ali Şükrü Bey

166 KADiR MISIR0G1.U

Bunda Trabzon Kayikcilar Kahyasi Yahya Reis'in Halil Pasavasitasiyla «A.li» miistear adim kullanan Enver Pasa ile mu-haberesi ortaya ciknu§100 bu da Trabzon'da Enver Pa§a'ya ze-

rain liazirlamak iizere ve «l.aklib-i hukumet» gayesiyle

(Hiikumet dcvirmek maksadiyla) gizli bir cemiyct'in teskil

edildigine biikmcdilmesi 101neticesini dogurmustur. Bu sirada

Trabzon'a gelen meb'us Hafrz Mehmed Bcy'in cepheye sev-

kedilmek iizere Trabzon'dan bin gdnullii toplanmasi hu-

snsunda BastanandanUga muracaati da mevcud siipheleri

arttirrmstir.102

TrabzoD Kayikcilar Kahyasi Yahya Reis, bu sirada Trafa-

zon'da bir nevi liiikfimet i9inde hiikfimetti. Maiyetinde pek 90kadara mevcuddu. Limana gelen mallardan Miidafaa-i Hukukadina belli bir rusuiu aliyordu. Bu yiizden Kaznn KarabekirPaga, Kahya'nm bu durumunu ifade ifin bir yazismda «iskelehiikumetis tabiri kullamnaktadir. Trabzon Miidafaa-yi Hukuk-i

Milliye Cemiyeti adma cibayct oilman bu vergi ve resimlerden

dogan miinakasalar nihayet bahsi gecen vesikalarm da orlaya

cikisiyla Tiirkiye Biiylik Millet Meclisi'ne kadar aksetmis veresmi tahkikatlara mcvzu te.}k i 1 eylemistir. Soyle ki:

Trabzon'a tayin edildigi giinden beri burada Ankara'nmgun icin pek de kablil edilmek istenmeyen oloritesini tesis

100- Kazim Karabekir Pasa a.g.c. Sh. 157 vd. Sami Sabit Karaman -Istiklal MflcSdelesi ve Enver Paja, izmit 1949 Sh. 84 vd.

101- Bkz: a.y. - Enver Pasa'nin amcasi Halil Pa§a'nui Bolsevik-ta-kibindcn kacarken Batum Sehbcndeitigimize levdi eyledigi miihCirlii dos-yanin Enver Pasn'mn devirdeki faaliyctlcrini ve Trabzon 'la temaslanm ak- '

settiren muhtevasim mcrak edenler:

a) Sami S2bit Karaman «lstikl8] Mueadelesi ve Enver Pasa» (izmit1949) ile

!>) Kazim Karabekir Pasa'mn «Envcr Pasa ve tltihat Terakki Erkani»(Istanbul 1967) isimli eserlerlne bakabilirlcr. Eahsi gecen butiin vesikalanderceden bu eserler aym zamanda Trabzon'da Mill! MUcadele esnasinda ce-reyan cden siyisi hiidiseiere de okiukca lelerruatli bir sekilde yer ver-mektedirler.

102- Kaznn Karabekir Pasa , a.g.c. Sh. 243 vd.

• Trabzon Kayikcilar Kahyasi Yahya Reis. Teskil etligi giiniillu alayla

Balkan Hsrbi'ne katikligisuadaki haliyle, (Rcssam Aydm Uslaalioglu)

maksadiyla bir hayli sert davranmis bulunan Tiimen Ku-

mandani Sami Sabit Karaman Bey (Pasa) Kayikcilar

Kahyasi Yahya Reis ve adamlan uzerindeki baskiyi daha da

siddetlendirmistir.

Esasen daha Trabzon'a gelmeden Slice de KShya hakkinda

pek menfi bir kanat tasiyordu. Bunu bizzat soyle anlatmaktadrr:

«Bir iki giindiir Kars'ta bulunan Kazim Pasa, diin ikindi

vakti beni caginmsti. Selamlasmayi mutakip, benzini biraz

u9ukbuldugum Karabekir, soze soyle basladi:

«- Sami Bey, Enver isi azitti: Ankara benden suphe eder

gibi g6runiiyor,» dedi.' Ve bana bir kagit uzatti. Bu kagit

Batum'a geimis olan Enver taiafmdan, Trabzon Kayik9ilar

Kahyasi Yahya'ya yazilmis bir mektuptu; okudum.

Bu mektubun mealine, neden bahsettigine ge9meden evvel

Kahya hakkmda birka9 soz soylemek isterim. Bu adam Trab-

zon Miidafaa-yi Hukuk Cemiyeti'nin, biri Kiiciik Talat olmak

Page 86: Ali Şükrü Bey

I D« KADtR MISIROfJLIJ

iizere iki musiivir azasmdan biridir. Trabzon'a ilk cikisimdabana lanmlan bu adamin, Mudfdaa-yr Hukuk Cemiyeli'ne yas-lanarak hukQmetin biitun niifuzunu ele'geijirmig ve rivSyetegbre bir de iskele hiikumeti kurmu§ ve mesela ihracattan,mezkflr cemiyet nSmma rusum istifasma baslamis oldugunubgrcnmi.slim.

Iste bu Kahya'dir kl, mahalH hflfcflmetin aciz vaziyetindendc istifade ederek, son zamanlarda tahliyc ettirdigimahkfimlarla, askor firarilerinden bin kiisfir mevcudlu bir taborte§kil vc bastan asagt techiz ve leslih ettirmis. Enver, bumektubunda anlattigina gore, «Ali» iiam-i miisteanyle bu ta-burun basina gecccek ve Topal Osman'i tanziren, giiya mill?mucahedeye katdmak iizere, Ankara'ya gidecek ve DeliHalid'in firkasma dayanarak, bir darbe-i hukumelle MustafaKemal'i alasagr ederek basbuslugu ele gecireeek!.

Mektubu kendisine iade ettigim Karabekir,«

- Sami Bey, senden baska gilvenecek arkadasim yok»dedi ve Have etti: «Seni Enver'le ugrasmak iizere, Trab-zon'daki Onuciincii Firka Kumandanligr'na tayin etmek is-tiyorum. Gidermisin?»

Cevap verdim:

«- Bu arzunuzu emir telakki ediyorum. Yarm hareketedecegimi arzederim, ancak yaverimi ve erkfln-i harbimi deberaber goliirmeme miisaadenizi riea edecegim.»

Pasa oradaki firka erkta-i harbinin cok kiymetli bir arkadasoldugunu ileri siirduyse de bu kadar muhim ve nSzik bir va-ziyeite bana mahrem olacak arkadaslanmi bizzat tammis veitimad etmi§ bulunmam icabedecegini takdir buyuracaklaiiniarzetmem iizerine bir an durakladiktan soma:

«- Peki siz yaverinizle gidiniz, erkan-r harbiyenizi de kisabir miiddet sonra gonderirim!» dedi ve aynldlk.* 103

103- General Saini Sabit Karaman - isriklal Miicadelesi ve Enver PasaIzmiU949.Sh. 30-32

ALiSlJKRUBEY 10

Bir ara valilige de vekalet eden Sami Sabit Karainan(Pasa) gerek Kahya ve gerekse Trabzon Mudafaa-i Hukukmensuplan iizerindeki baskisim her safhada biraz dahasMdetlendirerek yiiriitmiis ve memleketin esrafi olan bu in-

sanlan daima bir «saki» ve «miitegallibe» gozuyle gormtisMir.

Kcndisinin bahsi gecen hatirati ve Kazim Karabekir Pasahm« Enver Pasa ve Ittihal Terakki» isimli eserine dercettigi ve-sikalar bu durumu acikca ortaya koymustur. Vilayet dahilin-deki hareketlerinden bahsederken:

«$ehir icindc ba$ta vilayet makami olmak iizere, vaki zi-

yaretlerim ve sehrin muhtelif semtlerindeki gezintilerimesnasmda, nasil tesekkul etmis oldugunu bildirmis oldugumtaburun, ve daha dogru bir tabir ile haydud cetelerinin, carsrve pazarlarda bazan da Trabzon meb'uslarmdan AH Siikrii veHafiz Mehmcd beylerin pesinde dolasmakta olduklanmgoriiyordum.

Buraya muv&salattmm galiba ucuncu gecesi idi ki, karargi-hrmm oniinden, ellerinde mes'alelerle gecen bir cemm-i gafir:

«- Yasasin serdar Enver Pasa!» feryadmi ayyukacikarmistt. Ben bu hadiseyi ne gormiis, ne de duymus; gibidavrandim.

ilk. isim Kahya'yr tevkife.tesebbiis etmek oldu. Fakat buarzettigim geli§ tarzindan; belki de Enver'in kendi adresineyazmi§ oldugu mektubun ele ge9mis bulundugunu bgrenmis,veya hi? degilse bundan suphelenmis olmasmdan, Kahya giz-

lenmisti. O'nu ele gejiremeyince, hiiviyetlerini tahkik etmis.

bulundugum -karde§i de dahil olmak uzere- belli basli bir kacyardagim tevkif ettirdim. Mudde-i Umumrlige de bir tezkere .

yazarak, Kahya'mn hapishaneden gikartugi mahkumlann bir

listesjni istedim.

Bu' birka9 yiiz sakinin hepsini birden yakalamanm kolay bit-

is olmadigmi takdir ettigim icin, bura Mudafaa-i Hukuk'fu-lamia mutoz oian kimselerden miifHi Mihir ve Belediye

Page 87: Ali Şükrü Bey

170 KADIR MISIROGLU

Rusi Gazazzade Huseyin Efcndiler de clHhii olmak iizerc, bir

hcyct toplayarak bit gakilerin en azihlarmdan sekizin kiinye-

lerine i§aret koydum.» demektedir.

Bit zatlar O'nun ifacie ettigi gibi §aki ve mutcgallibe ol-

mamakla berabcr hiikflmetce adeta islenmiyen kimseler

haiine gelmi^lerdi, Bunun sebebi de Trabzon'daki ntifuzlan ve

Enver Paga lie tamaslari jdi.

Gercekten Trabzon'da bir mikldet «istihbarat Miidiirii»

stfatiyla bulunmutj ve M. Kcrnal Pa§a adma Enver Pa§a'yi

takip ifjiyie ujgra§nu§ bulunan Kandemir'in bagmdan gecc-n 511

vak'a Kahya'nin niii'uzu kadar Ankara hiikiirnetinln de Trab-

zon'da zamanki otontcsizligini. ortaya koymaktadir:

«Vapurumuz Tnibzon'a vardigi zaman ben, ifinin ba^mdan

kacmi§ bir bahtsizin lsLirabim duyuyor ve:

«- Yerimde ba§ka bin olsaydi, acaba ne yapardj?!,» diyip

diirarak, nc olursa olsun bir yolunu bulup tekrar Batum'a

donniek azmimi tazeliyordum.

Enver Paga'nm Batum'da bulunu§u, Trabzon'un zamanki

muhitlerinde garip bir hava yaratmi§ti. O giinlerdb Dogu'nun

bir taknn yerlerinde oldugu gibi, Trabzon'da da hukumet icinde

hiikOmet vardi.

Bir derebeyi, bir tiiredi, bir bilmem ne kaliyasi pe§ine bir

slim gat'il takaiak ortaya eikiyor, kendisini milletin miimessili,

devletin kurucusu samyor ve oyle satmak istiyordu.

Trabzon'un me§hur Kahya'si dabunlardan biriydi. Bu adam

19111 yurdunu sevmiyordu, diyemem. Fakat hukumetin zaafm-

dan, oriahgm karga§aligmdan faydaianarak gizmeden yukan

ciktigi ve karsisi-nda:

«- Dur hem^erim, yeter artik, kendine gel»!. diyeeek bir

kuvvct de gormedigi, helc pck dc cShil oldugu 1910 a&ittikea

104— Genera] Sami Sabit Kuraman -

txmit 1949 Sh. 36-37

IsUklll M tie (kicks i vc Enver Paja,

Page 88: Ali Şükrü Bey

KADIRMISIROGLU

aziiiyor. Boylecc «korkui>9» hatta «zararh» adam haline

geliyordu.

Bu kahya, ilk defa Ankara'dan Trabzon'a gittigim zaman bir

gecc maiyctiyle beraber bana gelmi§, palabryiklanm burarak

5ctin bir miinaka^a 3511115, soma belinden eksik ctmedigi ta-

bancasma davranarak, avazi t^iktigi kadar bagirmi§ti:

«- Icimizde hafiye istemiyoruz, tstihbarai miidiiru ne de-

mekrai§? Liizumu yok burada bfiyle igin, gizli kapakh iskrimiz

varsa onlar bizim i§lerimizdir. Ankara'ya degil ya, istersen

AJlah'a yaz, Trabzon, Trabzon'lularmdir. Daha var mi bir di.-

yccegin scnin? Qik git memlekelimizdcn, yoksa .Vallahi

yakanrn adami ben!»

Oyle bagirip gitiikten sonra, vaziycti Trabzon'daki firka ko-

mulam Afbay Riigtii Iicy'e (sonralan general ve mebas

olmus,, nihayet Izmir suikasdi mes'elesinde istiklal mah>

kemetii karan ile idam cdilmi^tjr,) anlatmi§ ve ondan §u

cevabi almigtim:

«- Ne yapalim evl&t!,. Bu giin Kahya ile ba§a 9ikabilecek

bir vaziyetlc degiiiz. Bu adam burada hakim-i mutlaktir. Su-

yuna gitmekten ba§ka garemiz yok. Zira isterse biitiin

kayikcilara i§lerini biraktirarak hariyle irtibatimizi keser ve

bizi adeta mahsur hale sokabilir. Maamafih sana bir fenalik

yapmamasi icin ben O'nu idaYe ederim.»

. t$te Enver Pa§a daha Batum'a gelmeden evvel Trabzon'da

boyle bir hava csiyordn. §imdi ise bu hava busbiitun sert-

le§mi§ 5deta, fntma halini almisti,

Enver Pa§a'nm, Anadolu'ya ge^mek icin giivendigi bu hava

ve b.u K&hya gibi adamlardi,

I§te bu Kahya, bu defa -bizzat evime gelmege tehezztil et-

meyerek- adamlanndan birini gonderdl ve bana 511 emri teblig

etti:

«- Derbal Trabzon'la alakanizi kesip, buradan gidiniz!»

ALI SUKRO BBY 173

Bu emirde «asanm, keserim» Iaflari yoktu, amma haddine

di15mii5.se «hayrx» dc bakahm.

Kahya'mn bu etnrini abaca ewdS sinirlendim. Sonra, kendi

keudimc,

«- Tarn zamanmda gclcn bir emir» diyerek karsimdaki

elciye dondum.

«- Agaya selam soyle yann otmazsa dbiir giin, muhakkakAnkara'ya dbnuyo:rum.»

O gece tekrar evime gelen ayni mQtemed, Kahya'nui

cevabimdan memnun oldugunu, hatta bir 5eye mesela1

paraya

ihtiyacun varsa «yardnna hazir oldugunu» soyledi.

Bu adami, bir §eye ihtiyacim olmadigim bildirerek

savdiktan sonra, bu defa hakikaten tehlikeli bir §ekil almakta

olan yeni yolculugumu diisunmeye ba§ladim. Bunuri te-

ferraatmi Lesbit etmekle gccirdigim o gece gozlerimi bir lahza

bile yummadan sabahi ettim,

Kararim 511 idi: Kahya adamlan ile harekatirm kolladigi

15111, birdenbire ortadan kaybolmak §iipheyi davet cdebilirdi.

Bu sebeple Ankara yoluna 5ikar gbriinmek yani Inebolu'ya

giden vapura binmek la"zim geliyordu. Ertesi giinu de fansima

bbyle.bir vapur vardi. E§yalanrm alarak ona binecek, vapurun

hareketinden biraz evvel; emin adamlanmdan birinin kayigi

ile, kimseye gortinnieden, sahilin tenha bir noktasma 5ikacak

ve oradan hi5 vakit ge5irmeden tekrar -karadan- Batum yo-

lunu tutacaktim.»' os

Kahya'mn bu durumu hie §iiphesiz ba5ta SSmi S&bit Ka-raman olmak Uzere mahalli hiikumet adamlanhin uzun zanian

'§Myetlerini mucip olmu§ ve §ark Cephesi Kumandanhgi'ndanAnkara'ya kadar defaatle aksettirilmi§tir. Sikaye.tler umumi-yetle Trabzon Mtidafaa-i Hukuk Cemiyeti mensuplanm daigine aldigi ve Firka (Tiimen) Kumandam Sami Sftbit Ka-

105- ICandemir —Enver Pa.?a Tiirkistan'da, Istanbul 1945 Sh. 78. vd.

Page 89: Ali Şükrü Bey

174 KADiR MISIUOGLU

raman (Pa§a)'nm tazyikleri onlara da §9mil bulundugu ioin ce-

miyet reisi sifatiyla Barutcuzade Haci Ahmed Bey kendisi ve

arkadasjannin gecmis hizmetlerinden bahseden mtiteaddid

telgrafla BMM'ne, M. Kemal ve Karabekir Pasa'lara ku-

mandanm sclahiyetiiii tecaviiz etllgi yolunda sikiiyellerde bu-

lunmusmr. Bu arada Ali Siikrii Bcy'Je de irtibatta oldugu

Trabzon'daki oiup bitenlerdon O'nu da haberdar ettigi, hemSaini Sabit Karaman'in ve liem de Kamm Karabekir Pa-

sa'nm adi gecen haliratlarma derccdiien vesikalardan anlasil-

maktadir.

Gercekten Silmi Sabit Karaman, Trabzon'daki gergiulik

iizcrine Ali Siikrii Bey'in kendisini ziyaret ederek bu esnada

bir cok mtilahazattan soma muhtvereyi yine Kahya'ya irca

ettigini ve muslihane bJr Ml sureti buialim demis. oldugunu be-

lirtmektedir.

Ali Siikrii Bey'in gerek Kahya ve gerekse MudaTaa-i

Hakuk hey'etini korumaya eah§masi gayet tabii idi. Zira

Kahya iskeledeki tahsilatim Mtidafaa-i Hukuk adina yaptigi

gibi bu cemiyetin aym zamanda bir nevi miigSviri durumunda

idi. Ustelik ithamlar her iki tarafa birden yapiliyordu. Ali

Siikrii Bey de Mill! Miicadele'de ilk kivilcimi patlatmis olan bu

insanlann rencide edilmesiui asla arzu etmiyordu. Buna ragmen

mes'ele malialli kumandanhkea dallandinhp budaklandinlarak

saga sola aksettirilmisti. Buna ittveten Mitdafaa-i Hukuk

mensuplan Ue'S&mi Sabit Karaman'in birbirlerini karsihkh

itham etmeleri iizerine mes'eienin mahallinde tahkiki gerekli

gBriilmii§ ve Mirliva (Tuggeneral) Ali Said Pasa riylsetinde

bir bey'et Trabzon'a gelerek resmen tahkikata baslamisur. Buhey'et, 9.2. 1338 tarihli raporunda:

5- Bi) zevatm pek nazik ve miiskil zamanmda Hey'ct-i

Merkeziye'yi tcskil ve buhranli anlarda hukumele zaMr ol-

duklari kabil-i inkar degildir. ancak bashca s.iailari miilki vc

ALI SUKRU BEY 175

askeri memurtn-i mahailiyi birer siiretle arzularma tflbi kdmak

veya Lebdil ettirmek oldugundan daima muhayyer hareket

cden simdiki vaii ve kumandan bbylc mesSvisi tezahur eden-

lerle bittabi tesrik-i mesal cdemiyorlar.

6- Hesaplarm tedkike ve hassaten Halil Pa§a vesaireye

sarfiyatlanna dair agir sualler tevcihine baskdigmuz da-

kikadan jtibaren icleiinden bes zat Reisle diger iki refikine

muariz bir vaziyet ahz ve dbrdii istifaya karar verdiler. Bu

ihtiiaflari sebebiyle Hey'etimizce tedkikat intac edilmeden

evvel miisterek istifa ettiklerini sifahen biJdirdiler.

GbruTdiigu iizere Tahkik hey'etinin raporu son derecede

miilayimdir. Halbuki ise basladlgl andan itibaren sayisiz ih-

barlar almi§lardi. Bu ihbarlarda gerek Kahya ve gerekse

MiidSfaa-i Hukuk Hey'eti hakkinda akla gelmedik iftiralai'

yapiliyordu. Muhbirlerden biri de o zaman Trabzon'da

«Guzel Trabzon» adiyla bir gazete cikarmakta bulunan Ali

Becil Bey'di. Sami Sabit Karaman Bey'in hatiratindan

anlasddigina gore107

Ali Becil Bey, BMM riyasetine kadar

telgraflar cekerek ortahgi velveleye vermeye ve Ankara'ya ya-

ranmaya cah.gnus.tir. «Guzel Trabzon» ile «tstikbaT» ga-

zeteleri arasmdaki cekisme, kendisini Ankara'ya tanitnus ve

biliihare meb'us olmasmi saglamistir.

Saini Sabit Karaman Bey'in kendisi de tahkik hey'etine

bizzat su yaziyi yazdigini bildirmektedir:

«Tahkik Hey'eti Riyasetine

Trabzon, 2.1.338

Trabzon Kayikcilar Kahyasi Yahya'nm Halil Paja'ya

gonderdigi mektubun fotografisi almmi§ ve zahiri tasdik edi-

lerek isbu evraka raptedilmistir.

106- Kazim Karabekir n.g.e. Sh. 336-337

1 07- Sami Sabit Karaman a.g.e. sh. 72 vd.

Page 90: Ali Şükrü Bey

KADIRiVllSIROGLU

® Ali §ukrii merhum ve Trabzon Muhal"aza-i Hlikuk-i MiUiye men-suplarma karji pkarak Ankara'dakilerin gozone glren ve ikinci dcvre«Ttabzou Mcb'usiw yapilan «Giizel Trabzon* gazclesi sahibi

ALiKECfLBEY

Asli mahfuz olan bu mektup, Halil Pasa'mn Bolsevils: ta-

kibatma ugrayarak filar ettigi zaman, Batum Basjehbenderli-gi'ne tevdi zoruna kaldigi muhurlu dosya ifinde aital etmistir.

§ark Cephesi kumandanligi iiamina, Firkaya (Tiimene)gonderilen bu dosya, mezkur kumandanligin miisaldesi ilo, rnah-remiyeti muhafaza edilmek uzere bizzat taraiimdan acilmistir.

.Mektubun mttnderecatindan Enver Pa?a ve rufekasi (ar-

kadasjan) hesabraa Trabzon'da taklib-i hukumet (hiikumet-idev-irme) gayestoi istihdaf eden bir cemiyet teskil edilmis, vebu cemiyette, mektubu gonderen Kahya Yahya'nm en nafizbir 3za oidugu tamamen tczShur etmistir.

Doktor Raik'in cemiyet azasindan oidugu aym mektuplananlasUan, Yomurali Imam Rahmi'ye gonderdigi fotografinm

ali sOkrO bey 177-

altma yazdigi ibSreden de, mevcudiyeti teeyyiid eden bu ce-

miyetin «Bozuk Parti » tesmiye edildigi ogrenilmisUr.

Bu fotografi §ark Cephesi'ne gonderilmistir.

Bu dosyamn icinde bulunan diger bazi muhaberfit (yazilar)

dahi, memleket icinde ve bilhassa Trabzon'da hukfimet-i

milliyenm lskatim emel edinmis, gizli bir ccmiyct te§kilat ve

tetjebbiisatmi. meydana koymu§ ve Kahya'nin mahud mektubu

munderecatim mueyyid buJunmu§tur. .

Bu vesikalann bir kismi, gorulen Iiizum Uzerine muhtelif

makamlara gonderiImi§ ve tahkik ve tedkike devam edilmekte

bulunulmu$ ye alelhusus, mes'elenin rfiyet mercii yiiksek ma-karnlarca heniiz tekarrur ettirilmcmi§ oldugundan, tahkikat ve

tedkikatm mki§af-'i atisini (geleeekteki geli§mesini) te§vi§

(kan^tirma) ve i§ka] etmemek (mu§kille§tirmemek) i^in key-

fiyetin mahremiyetine fevkalade itina zarQreti derkardir.

Mes'elenin ona gore idare buyurulmasi Itizumunu arzederim.

• ' S.S.» 108

Tahkik hey'etinin mutavassil bir rapor tanzim etmesine

ragmen Miidafaa-yi Hukuk Hey'eti takip edilen usul ve muS-meleyi izzet-i nefislerine yediremiyerek toptan istifa etmif-

lerdir. Kahya ise derdest oIunmu§, Ankara'mri i§'§ri iizerine

muhSkeme edilmek uzere Sivas'a gonderilmis.tir. Sivas'dan

beraat ederek Trabzon'a donmtis, bulunmasma ragmen hadise-

ler yati§manu§ ve Sami Sabit Karaman'm takip ve taz-

yikinden kurtulamamistir. istifa eden Miidafaa-yi HukukHey'etinin yerine te§ckktil eden mute^ebbis-hey'et'den sonra

secimlerin yenilenmek istenmesi yeniden eski §ahislarm se-

cilmest endiselerini doguimuf ve bu da gerginiigin devammasebep oimu§tm\

Iste biitiin bu hadiseler uzerine ba^ta mahalli kumandanolmak uzere idarecilerin tutumunclan bahisle Ali §ukrii Bey

108- Sami Sabit Karaman - a.g.e. sh. 134-135

Page 91: Ali Şükrü Bey

178 KAD15 MIS1R0GLUAI.I.'jUKRUBEY 179

devrin daliiliye vckili Fethi Bey'e (Okyar) meshur istizahmi

yapmigtir. O zaman vekiller Lek tek vc Meclis'ce secjUirlerdt

tstifalan da boyle idi. Ali §ukrii Bey'in Trabzon'u ve bu gehrin

ileri gelen egrSfini miidataa maksadiyla yapugi hcyecanh

konu§mamn O'nan m&ruz kaldigi feet sOikasd hadisesindeki

rolti a§ikardn\

Sanii Sabit Karaman, Ali §iikrii Bey mcrhumun BMM.deDahiliye Vekili Fethi Bey'e (Okyar) yaptigi istizah yani ken-

disini bakanhktan dtisurmeye miitedSir konusma hakkmda

kendisinin Trabzon'daki «Lslikbal» gazetesi sahibi Barufccu-

zade Faik Ahmed Bey'e giinderdigi mektubu su gjrizgSh iLe

eserine dercetmckte ve bundan indi hiikumler gikararak O'nu

itham etmektedir. Bu vesikayt Ali §iikru Bey'in mahaili

muanzlanmn bir kisim miiracaatlan ile de lakviye eden Sami

Sabit Karaman'm bu ifadesi §6yledir:

«VU&yetce bir hey'et-i mute§ebbise te§kil eclilmi? ve artik

Trabzon'da Mudafaa-yi Hukuk Ccmiyeti diye bir sey kal-

mamigtir. BtitUn vU&yette slikuii ve asayi§, kalblere huzur ve

ferab. verecek raddeyi bulmuslur.

§imdi bura Mlidafaa-yi Hukuk^ulari, mes'eleyi Biiyiik Mil-

let Meciisi'ne aksetf:irmi§ ve i§in otesini mebuslanna

buakims bulunuyorlar. Trabzon meb'usu Ali f-Jiikru Bey

larafmdan, istlkbal Gazetesi sShibi ve rrmharriri Faik Bey'e

yazilmis ve bir sureti elime geymi§ bulunan mektubu aynen

dercediyorum:

«Faik, Azizim,

Bizim istizaha aid zabitlarm birinci giiniine aid olam ta-

bedilir edilmez aldim, gonderiyorum. tic dort giin evvel Giizel

Trabzon sahibi AJi Becil midir nedtr, i§te adam, telgrafla

Meclis baskStibinden, acele zabti gondermesini rica etmig,

fakat usule muvafik olmadigi icin gondermcmi§; maahaza ica-

bederse bile gazetede bundan bahisetme. Bu mescleyi bana

haber verert ve dolayisiyla zabtm gonderilmesine mlniolail

arkada§a feualik ederler,

Neyse, her halde zabti ben daha evvel gonderiyorum, zan-

nederim.

Bu zapti ve sonraki ictimala aid olup hazirlanir haznlanmaz

gonderecegim her iki zabti aynen tiesredersen cok iyi olur;

hatta miimkunse gazeteye sayfa ilave ctmek sOretiyle108

.

istizahul tarz-i cereyam hakkmda, Celaleddin Bey'in yazdrgi

hususi mektupdaki parcayi «istizahda rnevcud bulunan bir zatin

tehasstisatl» diye Have et, yani evvelce bunu koy, sonra zabti.

Eger ilk giin reye miiracaat etseydik, biiyiik bir ekseriyetlc,

vekil sukut edecekti; fakat olmadi.

Bundan sonraki, hafi ve alenl olarak devam eden istizah

esnusinda. Mustafa Kemal Pasa ve biitiin hey'et-i vekile,

hatta gece saat onbire kadar haztr bulundular.

Paja yegSn yegan herkesi cagirdi ve itimad reyi ver-

meledni taleb ve rica etti; bazisi kabtii ctti; kabfll etmiyenler

Meclis'i terkedip gittiler, ne lehde ne aleyhde rey atmadilar.

Bu tarzda rey vermemek zorunda kalan riifekanin adedi

asgari kirk kijidir. (Hilmi Bey'in bahsettigi «Kirklar» ola-

cak!)110

Her ne ise hak tezaiiiir etti; fakat parlemento hayatr

icabatmdan oimak tizere de davayi kaybettik.

Ne propagandalar yapilmadi! MeselS «Fe(hi Bey giderse

yerine koyacak adamimiz yok, Fethi Bey hie olmazsa askeri

109- istikbSl Gazetesi llakikaten tarn da Ali Siiki'ii Bey roerhunnm is-

tecligi. gibi yapmis,, bu konusmayi ba^tail sona kadar biiyiik bir alayisje

nesretmistrx, Hatta o kadar ki, nejri bir kac gtin stlren bu koiiii^maniii ilk

giinkii atishasi beyecanla kapi§i]mu5, gazete LdarehSllesinde bir tek ntisha

bile kalmamigtir. Bu ytizden gazete crlesi giin (16 Tcmmuz 1922 tarill ve

603 sayill istikbal Oazetesi'nde) «Bir giin evvelki nflshayi lnGtaddan iki

misli fazlii bastiklan halde ellerinde bir tek ntisha bile kalmadlgim» bu se-

bepie dc okuyuculanndan «okuduktan gazctcleri bedeli mukabilinde ken-

dilerine getirmelerini» il^nen istemek zorunda kalm^tir.

llti-Sanii Sabit Karaman'in notu.

Page 92: Ali Şükrü Bey

180 KADIR MISIROGLU

istibdada bir dereceye kadar kar$i koyabiliyor.»

En miihimmi, cdse-i hal'iyye muzakeratma, haric vakif

olmiyacagi igin, Fethi Bcy'in bu mesful uzcrine stikflt etrigi; vebu siikutim da,, bilhassa, memlekete hey'et-i tahkikiyyegcinderilmek istenilen bir zamanda ne kadar fena bir tesir ya-

pacagi ve daha neler neler!

Btitiin bunlara, Pasa'iun hey'et-i vckile ile birlikte, saat on-bire kadar cali§masi inzimam ediace; netice adetii zorla elde

edilen bir ekserjyetle, Fethi Bey'in mevkiini muhafaza etmesi

olmugtur.

§u kadarcik izahat, vaziyeti anlatmaya kafidir zannederim;rnaahaza isdzah esnasinda hazir bujunan zevattan Trabzon'agelmesi muhtemel oianlaiia gorii§seniz daha fazla tafsilSt

ahr.smiz.

Zablt 50k noksandi; yalniz persembc giinti yard ilk istizah

giinii, benim dort saattan fazla soz soyledigimi ai'kadajlar

kaydetmista. KStipter acemi, ben acele soyledim. Ne ise

inevcud olanlar da, hakkin tezShiiriine kali gelmisdr.

Hiilasa, zabtin uesri lazimdir; baska gazeteier de ne&redecek.

Sonra zabitta goriilecegi vechile, baria Trabzon'da bulunanhemgehriler hakkinda bazi sozler sbylediler.. Ihtimaldir ki,

bunlar, gazetelere yazj yazanlardir. Rica ederim beni derhal

haberdar el ve aleyhime yazilan yazilan derhfd gender. Hatta

limdiden benim, bilSf-i hakikat soz sbyledigime dfrir, Ali Bccil

vesaire, Meclis Riyasetine telgraf cekmisler; heniiz lelgrafr

gijnnedim; telgrafi goriirsem biidiririm.

Bir de Miidafaa-i Hukuk intihabmjn mutlaka kazarulmasilazimdir. Asil davamizi isbat edecek ve halkm hakimiyetini

anlatacak olan mes'ele budur. Bu mektubu pedere ve digerriifekaya oku; fakat harice cikmasm. Ciimlemn gozlerinden

ciperim. Benim rnakalelerimi heniiz gondermedin, bekliyorum.

AIi§iikru»m1

1I- Sami Sabil Karaman-- a.g.e. Sfl. 68 vcl.

ALi§UKRUBEY 181

Merhumun bu mektubu ycrine gitmeden resmi ellerce pos-

tadan gahnmtg olmahdir.

S&mi S&bk Bey, bu mektuba aid tefsir tarzini takviye

etmek iizere §oyle devam etmektedir;

«Ali §iikrii efendi, Meclis miizakerelerinm cereyan tarzi

hakkinda ne yazmi$, kendisine nasil bir paye vermis, olursa

olsun, miivekkilleri ile birlikte §apa oturmu§tur.

§imdi saga sola basvurmaga ba§iarai§ olacaklar ki, mem-Ickette ikilik ihdSsma meydan verilmemesi ricast ile 9.K.O,

Kumandani'ndan bir nasihatname, BCazim Karabekir Paga'daii

da bundan bahis bir §ifre aldim, Ve su cevabi verdim:

Trabzon 21.5.338

§ark Cephesi Kumandanligma!

Trabzon matbuatmm nesriyat-i ahiresi munasebeti ile, zat-

1 devletlerinden, bera-yi malumat aldigim §ifreyi ve K.O. Ku~

mandam Pa§a'mn gonderdigi nasihatnarneyi dikkatle okudum.

Bendeniz Trabzon'a memur bulundugum zaman, biitiin vilayet

namma «nefsi miitekellim vahdeh» buldugum, Barut^uzade

ve gttrekSsrain miirevvici olan tek bir istikbal Gazetesi vardi.

Bu yiizden miitehassil biitun mazi ve onun bugiine kadar

biitun safahah zat-i devletlerine haf? degildir.

§ahsiyet-i aliyelerine istinaden burada vticuda getirilen

inkil&b, halka soz hakki verdi ve binaenaleyh Trabzon'da ga-

zete teaddiid etti. Derebeylikten bir tiiiiii aynimak istemeyen

hey'et-i malumc, ve hakikati igklka ve.efklr-i ammeyi taglita

yeltenerek, muhafaza-i mevki etmeye el'an da 9abalamaktad.11-.

Trabzon meb'uslan olan zevat, baata Ilaftz Mehmed Efen-

di olmak Uzere, mezkur hcy'etiu miidafaa vekilleridir. Ilasjl est-

tikleri lesir ile hemen her mes'eleyi. az 90k kendi arzulaii vec-

hile halle ve bu sflretle idame-i niifuza muvaffak oluyorlar.

«Utikbai» ve «Trabzon» gazeteleri arasindaki miina-

kasa, esha.s-1 madiide iie, miibalagasiz, biitiin vilayet halki

Page 93: Ali Şükrü Bey

182 KADlR MIS1R0OLU

arasrnda telftkki cdiimelidir.

Trabzon'da ikllik yoktur; fakat, bu hey'etin seyyiaiina karji,

hiikumet-i merkeziye rnusamaha ederken, halk da siikttta

diivet ediiirse, temin cderim pa§a nazrelleri, Trabzon

mazisine rahmet okulacak bir hale gelir.

Hbtfiz Mehmed El'endi gimdi buradadir. Sihhiye Vekili'ni

Kahya'mn otomobiline bindirmek sflretiyle olsun, §antaj

yapmagi ihmal etmemi§tir,

Bu adamlann kirdan nlifuz ve sarsilan tahakkiimleiinin av-

detine mini olabilmek icin hukiimet-i mahalliycnin demir gibi

metin ve hiikumet-i merkeziyenin miizaheretinden az cok

emin olma.si kizimdrr.

Bendeniz icin tck bir yol vardir; kanim yolu; tek bir cereyan

vardir; adaletin cereyanr.

K.O. kumandani pafa hazretlerinin ima buyurmak is-

icdikleri gibi, berhangi bir cerey'ana kapiimi$ olmadigimi ai-

zederim.

AH gflkrii Efendi'nta Mecliste'de partiyi kaybelmesi

teerine, ejraftan ondort imza ile BMM. Riyaseti'ne ju telgraf

cekilmi§tir.

14.6.338

B.M. Meclisi Riyasetine

«Miistafi Trabzon Mudafaa-i Hukuk hey'etinden bir hizb-i

kalili muhafazaten, Trabzon mebusu Ali giikrii Bfendi'nin

vcrdigi istizah takriri iizerine cereyan eden rnlizakerat es8sm-

da miimaileyh ile bazr riifekasinm, yalniz bu hizb-i kalinin

vekil-i miidaTii imi§ gibi, sebkeden bcyanati teessiifle goriil-

mii§lvir.

Ahiren, Medis-i almin ittihaz buyurdugu karar-r Mil ile bu

teessiiraumiz zail olmustur.

Muhtcrem meb'uslanmizdan daima hukuk-i vataniye ve

menaii-i milliyeyi muhafazaya mtaf soz soylemelerini bek-

mm

,' '.•• ^

: ..

;-

...... .-

...'

^;,^>r,--:-:.y-:..:c--

>.i?;:-,*.<':<!;.' !t>->f-.;>-?y

Ali giikrli Bey mei-hum, Ankafada sik S1K ju gezintisi yapardi. Kendisini

boyle bir gczintiye cikarken Besikdiizii'nden gctirtligi seyisi ile

g&tiyorsunuz.

Page 94: Ali Şükrü Bey

KADIR MIS1R0G1.U ALI5OKROBEY 185

leriz.

Ferman.» 112

§imdi de Ali §iikru Bey'in Trabzon'daki hadiselerle alakah

olan konusmasma gecebiliriz:

«Ben bir haksizliga isyan icin buraya cikiyorum. tstihzahm

asil rflhu, 8C9im dairem olan Trabzon'da yapilan sOiistimaller,

halka reva goriilen zuliirn ve aym zaraanda bu kiirsiiden halkin

efendiligini, hfikimiyclini ilfln eyledigi bir zamanda Dahiliye

vekalcti makaroinda oturan muhterem zalin halka hig ehem-

miyet vcrmiyecek bir derecede is. gdrmekte oldugunu ' mey-dana koymaktir. Ruh budur.

Trabzon'da bir 90k suiistimaller arasinda asil miihim ve

zoria ihdas edilmis bir mes'ck vardir. Bu mesele yeni ihdas

cdilmigtir. Vakia memleketin hie bir tarafmi, diger tarafina ter-

cih edemeni. Fakat bu mes'ele, yalmz Trabzon'u ve Trab-

zon'lulan degil mahiyeti itjbariyle biitiin memleketi alakadar

edei\ Hie kimse inkar edemez ki; Trabzon'lular $u milli he-

yecan devresinde hie bir zaman, hie bir seyden, hi? bir

fedakarhktan gcri kalmiyarak memleket miidafaasina ne-

fislerini vakfetmislerdir. Henflz Izmir isgM edilmeden 90kevvel, Trabzon'da Yunan polisleri dolajir ve Trabzon ile ha-

valisi Poatusculara'pe§ke§ cekilmek islenirken, burada hemde halleri vakitieri yerinde, zengin bircok vatandaslar, kacip

ba§ka yerierde miireffehen yasayabilecek durumda bu-

limduklan lialde olduklan yerde kalip ve «eanjmrzla kanrmizia

yurduniuzu miidafaa edccegiz!.» diye ortaya atllarak

«Trabzon Kongresioni kurmuflai ve hakikalen fedakaranc

bir sur&tfe sonuna kadar cali§rm§lardu:.

Bu arada, bugiin yazik ki; habsedilmis. bulunan «AzizCavus» gibi kahramanlar, yanlarma kattiklan yigiilerle sa-

hilleri tutmug, diisnianlan yildinms ve hep boyle cahsjrlar ve

112-a.y.

dfiima hiikumet biiyiikleriyle isbirligi yaparak devlele bagh-

ijklarmda devam ederlerken, en sonunda gelen bir firka ku-

mandam, biitiin bu insanlarm -yani Trabzon Mtidafaa-i Hukuk

Cemiyeti' erkanimn- fena olduklanna derhM hiikmetmis. ve

haklannda takibata kalkmisUr. Efendiler, soranm size; o ta-

rihe kadar gelip giden biitiin vMiler ve kumandanlar aktisiz mr

idiler ki, bu vatandajlarla isbirligi yapmis. ve bu adamlann

hirsrz, fena ve namussuz olduklarim anlayamamislardtr? Yeni

tayin edilen zat, tic bu5uk gun icinde bunlann, hem de bu de-

rece fena olduklarim nasil anlayabilmistir?

Bugiin itham ve muahaze edilen zevat iste bu fedaMr-

lardir. Egcr Dahiliye Vekili Beyefendi, Trabzon Miidataa-i

Hukuk Cemiyeti mensuplarimn fenaliklaimi yukandan a§agi

birer birer sayip dokerken, Ǥoyle bir de ufak hizmetleri

olmu§tur» dernis. olsaydi, vallah billSh sesimi pkarmaz, bu

meseleyi buraya getirmezdim.

MudSfaa-i Hukuk Cemiyeti ile giiyel bariz ve Ssikar olarak

biiyiik hizmetleri gbrulmus, olan bu vatandaslar, en sen'i mah-

lflklar seklinde te.jhir edilmek istenirse, elbette susamam.

Haul bir kisim hemsehrilerimin bana karsi mugber ola-

caklarmi bildigim halde, yine i§te susmuyorum, hakikati uzmi

boylu tedkiklerde tesbit ettigim §ekilde bu kiirsiiden soyliiyor,

ilan ediyorum. Trabzon'da MudSfaa-i Hukuk Cemiyeti'nin top-

ladigi iane parast miktarinr tahkik hey'eti altmis kiisur bin. lira

gostcnyormus. Masraf da kirk iki bin lira talis, ve iist tarafmui

sekizyiiz lirasi Cemiyet Reisi Barutcuzade Haci Ahmed

Efendi'de, onyedi bin lirasi da Kayikcilar Kahyasi Yahya'da

imis ve bu para ihracattan alliums.

Efendiler, Dahiliye Vekili Ali Fethi Bey'e 90k hurmetim

vardir. Malta'ya tngilizlcr tarafmdan siiruldugii vakit, en cok

teessflr duyanlardan biri de bendini. Fakat goriiyorum ki; uzuh

zaman Malta'da ve vazife ile baska haric memleketlerde bu-

lunduklan icin bu memlekette mahrumiyetlere katlanilarak

Page 95: Ali Şükrü Bey

186 KADIRMIS1R0GLU

ugrasildigim bilmediklerinden mill! davamn ve harekfitm te-

ferrualma da vakif degillerdir. Bilselerdi boyle yapmazlardi.

Et'endiler yukarda bahscttigim Trabzon Miidafaa-i Hukuk

Cemiyetinin topladigi para, yalmz bu cemiyete miinhasir bit

Sjey midir? Soranm size, bu tarzda vergi almayan, resim

almamis. liangi MlidSfaa-i Hukuk Cemiyeti vardu?

(Hepsi almisjir. Hepsi.. sesleri.)

Bir lane ahnanns, olan gosterebilir misiniz? Oktruva resmi.

diye Bursa'da her ay halktan yiizbin lira almrmyor muydu?

Daha otelerde de hep "boyle degil miydi? Ve bas,ka turlii

yapmaga, bu milii davayi yiirutmege imk3n var miydi? Efen-

diler 1 O giinlen dustiniin!.. Hie bir kuvvet yok, tegkil^t yok,

hazine yok, millet kendi bas,ma yapayalmz kalrm$; zenginlerin

eogu istanbul'da ve memleketi kurtarmak 15111 para ttzim.

Bunmi icin de liisum konmus... Konmayip da ne yapilacakti?

Soma bu rtisumun kirk gtin devam ettigini, yine Dahiliye Ve-

kili Beyefendi sdyliiyor. Fakat ne gariptir ki, aym Dahiliye Ve-

kili Beyefendi, Trabzon Miidafaa-i Hukuk Cemiyeti 'nin bu

riisum almasim ho§ gdrmezken, bu cemiyetin bunu cibayete

baglamadan ewel §ark Cephesi, yani Kilzim Karabekir Pa§a

taralindan vazedilmis, oldugunu bilrniyorlar...

Cemiyet, ancak Sark Cephesi'nin koymu§ oldugu resmi

aynen almaga devam etmi§tir. Efendiler, bu resim mes'elesi

eger bir sue sayihyorsa, Tahkik Hey'eti Reisi Said Pa§a Haz-

retleri gitsin, evvela" §arlc Cephesi Kumandanligini suclandir-

sin! Eger bu, bir ctiriirri ve crMyetse, memleketin her tarafm-

daki Miidafaa-i Hukuk Cemiyetleriuin yapmi^ oldugu bir

ciirum ve cinayettir; bu .sebeple de hepsini tenkid etmek, hep-

sine hesap sormak lazjmdir.

§imdi soruyorum size, Da'hiliye Vekili Beyefendi diger

Miidafaa-i Hukuk Cemiyetinden hangisinin hesabma bak-

mi§tir? Onlann hesabmda acaba tedkike deger birsey yok mu?Memleketin her tarafmda bir 90k MiidSfaa-i Hukuk Ce-

187

Page 96: Ali Şükrü Bey

188 KADIR MISIROGLU ALI §OkrO bey 189

miyetleri vnrken yalmz yc bilhassa Trabzon MiidaTaa-i Hu-

kukunu ele ahp, onun hesabina bakmaktaki hesap nc olabilir?

Daha ileri gidecegim.. Madem ki; is, bu safhaya girdi, so-

racagim. Hey'et-i Temsiliye hesap vermi^ midir? Ben, bununla

bu hey'ctin.Jbcsaplan.nda suiistimiU vardir demek istemiyorum.

Fakat aranmami.s hcsaplardir. Mademki Trabzon Mudafaa-yi

Hukukundan aranmigtir, neden otekilerden aranmami§tir di-

yorum.

Efendiler, bix ba§ka 15 daha var... Hattt, onlara gore,

acikca soylcmezler amma, bence muhakkak ki, asil hcsaplan

tedkike sevkeden en bagtaki ami! ve mesele olan, Halil

Paga'ya aJtiytiz lira veriZtnig... Yam Trabzon MiidaTaa-i HukukCemiyeti Reisi verrnig. Bu afvedilmiyor. Efendiler, o kadar

muztar bir vaziyetteyim ki, kendimi tutuyorum, memleket

hesabina daha ileri gitmek istemiyorum. Halil Paga'ya altiytiz

lira vermek sue mudur? Vakia bir vakil htikumet Halil

Paga'nui Trabzon'dan gikmasmi istemisu. Hiikumct emridir

diye MiidaTaa-i Hukuk da bu hususta Ankara'ya muzShir

olmus,tur. Fakat arkadasjar, lutfen soyleyiniz! Halil Pa§a, bu

memleketin bir evlMi; bir. generali clegil mi? tyi adam, fena

adam, ayn mes'eie. Bahis mevzuu dcgil. Bu adam, Trabzon

Firka kumandanmin kargisina geiiyor:

«- Ben Rusya'ya gidecegim. Fakat cebimde on param yok.

Ailcm dc yanmida.. Ac kalacagim» demis,...

Nc yapacaksmiz? Hiikiimetin itimadma mazhar o.lrnu§ bir

firka kumandani:

«- Benim param olsa-ydi verirdim. Fakat yazik ki. yok.

Haci Ahmed Ei'cndi, siz verir misiniz?» diyor. Bunun iizerine

de Mudalaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Haci Ahmed Ef'endi,

Halil Paga'ya altiyiiz lira verirse cinayet mi yapmis, olur?

I§te bu gibi bir stirii mSnfisiz meseleleri fefidise yapmaga

cali§an bu firka kumandani, biigLin de vali vekSletini eiinde bu-.

lunduruyor. Bundan soma ne tarzda hareket e-decegini

zatralileri takdirbuyurunuz.

«Bu zatm ilk yaptigi i§, memlekette uyuyan muhalif fi-

kirlileri uyandinp kuvvetlendirmek olmustur. Otedenberi,

hattS kalfibeladanberi muhalif olan bir gazeteye, Belediyevasitasryla yardim ettiriyor. Bu gazete sahiplerinin, ErzurumKongresi esnasmda Mustafa Kcmal Pasa ile Rauf Bey aley-

hinde yazrms oldugu yaziyi, istcr misiniz, size gdstereyim mi?Yanimdadir.

Boyle adamlari himaye edip diriltmek nedcn? MaksadMiidaTaa-yr Hukuk Cemiyeti'ne hiicum ve taarruz.degil mi? Buzatin bu gibi manasiz hareketleri saymakla bilmez.

§imdi, mtisaade ederseniz yalmz hatime olarak, biittin bumanfl hareketleri takip ile onlemege 9alistigim 19m hedefoldugum sinsi taarruzlardan birini gozleriniz oniine sererek,

sbzlerimi bitirecegim. Bu, ayni zamanda memleketin cennetgibi bir kdsesinin nasil idSre edildigi hakkinda ufacik bir misal

tegkil eder: Bugiin Matbuat Umum Miidiiru olan AgaogluAhmed Bey Kars ve Erzurum yoJu ile Trabzon'a geldigi

zaman MiidaTaa-yi Hukuk Cemiyeti'ndc bana:

«- Ali §iikru Bey, sen Enver Paga'ya mektup yaznussin!»demisti. Kulaklanma inanamadim, §a§irdim ve kendisinebunun ncreden ciktigim, ash olmayan bu i§i kimden isittigini

sordum. Dedi ki:

«- Kazim Karabckir Paga Hazretleri'ne, buradan Trab-zon'a cekilmis resmt bir gifre... Pasa bana vcrdi,. okudum.Buna gore, .sen Envcr Paga'ya demigsin ki, «Bu ifin ehli sen-

sin! Ergec yine sen geleceksin. Mustafa Kemal Pa§a Haz-retleri de bunun .boyle olacagmi -itiraf ediyor. . Fakat. simdi

zamam degildir. Binaenaleyh hududdan uzaklagmanizi rica

ederim.» Ben mi boyle demistim, hatta Enver Paga'ya mektupyazmifim? Hayrct!... Nasil da uydurmu§lar. Dikkat. buyunin,bu jurnah Trabzon'dan veriyorlar, veren de bir resmr makam!Aniadimz tabii!. Ahmed Bey'e dedim ki; Sen simdiye kadar

Page 97: Ali Şükrü Bey

190 KADIRM1SIROGI.U

Enver Pa§a Lie goriismii§. degilim. Fakat hakikaten hududdan

uzakla§masi taraftariyim. Kat'iyyen bu taraflara sokulmasma

muarizim. Bu sebeple eger OW hududdan uzaklagtirmak ifin

bbyle pohpohleyip, koltuk vererek ikaz etmek luzumunu

duymu§ oksaydim, boyle bir mektuba tereddiid etmeden

imzami atardim. Amma, ne boyle bir mektupdan haberim var,

ne dc boyle bir imza atmismi!.. Hatta ne de Enver Pasa'ya bir

sey yazmayi du§umiui§iim,..

Goriiyorsunuz efendder!,. Hem sade bu kadar da degil, hak-

kimda cckilen telgraflar, bundan ibaret degildir: «Altmi§ kisilik'

bir ziyafcttc bendeniz, diger bir meb'us arkadagima, Mustafa

Kemal Pasa Hazretleri aleyhinde sozler sdylemi§im.» Telg-

raflardan biri de, i^le boyle diyor, bu haberi veriyormu§...

Evet, efendiler. Boyle bir ziyafet oldu. Rusya'dan raisafir

gelen General Fronze'nin gerefine verilen bir ziyafette vali,

kumandan. gibi bir 90k gahsiyctier arasmda ben de vardim. Ba§ka

meb'us arkadagiar da vardi. TabiT konusufdu... Amma, Mus-

tafa Kemal Fasa Hazretleri aleyhinde tek kelime sarfedilmi§

degildir. Rica ederim, boyle aleyhte konugmak isteseydim, ya-

bancilarm bulundugu bir ziySfette mi komisurdum? Orasi,

bunun yen mi? Bunu idrak etmiyecek kadar kafasiz miyim?

l§te, boyle uyduruyorlar, boyle telgraflar 9ekiyorlar ve hep

ayni kaynaktan ejkiyor bu iftiralar, bu yalanlar... Dalia acik

soyieyim, iste bu memleket, boyle idare ediliyor... Bugunluk

soyliyeceklerim bundan ib3rettir.»

All §iikru Bey'in bu heyecanli konusmasr Trabzon'daki

siyiisi ihtilaflann vlis'at ve derecesini pek guzel aksettir-

mekteydi. Ancak, nc yazik ki; evvelce bahsedilmis oldugu

iizere mahallinde tetkikat yapmak uzere gonderilen Mirliva

Ali Said Pasa riyasetindeki ta'hkik hey'etinin cabsmalari da

ihtilatlan yatistiramamisu.

ALi SUKRU BEY 191

Bu konusmanm uzerinden iki ay kadar bir miiddet ge^migti

ki, mahallt firka kumandam Sami Sabit Karaman (Paga) ile

ihtilSfa diigen ve tahkik hey'etinin baskilanna tahammiil ede-

meyerek istifa eden Trabzon Miidafaa-yi Hukuk Hey'eti'nin

bir nev'j mugiviri durumunda olup Liman'dan gelip ge?en mal-

lardan onlar namma bir rusum alan Kayiksilar Ohyasi YahyaReis, 3 Temmuz 1338 Pazartesi giinii, askeri kifla binSsinm

hemen yam baginda gehid edilmi§tir. Oteden beri firka ku-

mandam ile arasmin acik bulunmasi, cinayeti O'nun yaptirdigi

kanaatini uyandirmi§tir. Bu sirada kolordu kumandanhgmdanaynlmis. ve heniiz Trabzon'u terketmemi§ buhman Sami Sabit

Karaman (Pa§a) da hakkmdaki iddiaya igare'tle:

«Cen<izenin namazi kihnmak Uzere, camiye getirildigi gun,

ben c&miin bulundugu meydamn karsi tarafmdaki ajik kah-

vede yer almistim. Halki bagirttilar:

«- Kaatili isteriz, kaatili hiikumetten isteriz!»

Artik, y&verim Cevad vasitasiyle tehdidler yagdmliyor.

Buradan gefmesin oldureccklcr, suradan gegmesin pusuya

dii§urecekler..,» demektedir.

Ak§am karanhginda vaki olan. cinlyetten hemen sonra ci-

varda kacigan askerlerin gorulmus olmasi, hMisenin askeri

eshas tarafindan tertiplendigi kanaatini uyandirrm§ ve bu se-

beple S3mi Sabit Karaman'dan ba§ka Kazim Karabekir Pa§

a

bile ith&m edilmi§tir. Bunu kendisi gpyle hikaye etmektedir:

«Bu esrarengiz cinayet hakkinda bizzat Trabzon'da dahi

tahkikat yaptim. Namus ve merbutiyctine emin oldugum S^mi

Sabit Bey'den sifalien de sordum. CinSyetin ne bolsevikler ve

ne de Sami Bey tarafmdan yaplinlmadigma emin oldum. Mec-

Hs'de dahi bu hRdise buyiik galey^ni mucip olmug, meb'uslar-

dan miirekkeb bir hey'et-i tahkikiye gonderilmig. Bunlann tah-

.

kikati da mtisbet bir ncticeye gitmiyor. Zan ve tahmin iizerine

113-Bkz. Zsibil Cericiesi, C. 20.7 Mfiyis 1338 tarihli celse zapli. - Sami Sabit Karaman - a.g.e. sh. 147 - 148

Page 98: Ali Şükrü Bey

192 KADIR MISIROGLU

lmak.uzerc cinayetin hiicum taburundan bazi ztbtt ve efradui

yardum ile yapjlcUgi mcrkezinde karar kiliyor. Bu tarzdaki bir

fezleke ifcinci gik rivayetlere kuvvct verdi. (Kahya'y* ku-

mandan Sami Sabit Bey askerlere dldurtmu§) Hey'etle be-

raber Trabzon meb'uslan da gelmi§ler. Bunlar da buna katii'

oimusjar ve beraet kazandigina kizdigimdan isj benira

yaptjrdigima kadar da vardirmi§lar.

Ben Ankara'ya geldigim zaman Meclis-i MillT'de bir sa-

londaki siyah tahtaya vak'anm krokisini cizmisier, ki§layi da

yapmisjar ve iistiine de «Acaba kaalil klm?» yazmisjardj.

Trabzon meb'uslan esasen e'ski ittihatcilar olup Enver'i ge-

tirmeye cali§an insanlar oldugundan, bu noktada dahi gerek

Gazi Paga'ya ve gerekse bana kargi samimi degil idiler. Trab-

zon'daki gayn megrfl el ve ayaklan olan Kahya'nm ba

hadisesi kendilerini pek meyus etmi§, hadiseyl bu zaviyeden

seyrediyorlardi. O zaman ba^vekil olan Raul Bey'le bu i§i

gortigtum. Bu isteki esrai perdesini elbirligi ile kaldirmak

liizumunu anlattim. Ve bu meb'uslann benden neden sftphe et-

tiklerini anladim. Eger bu i§i Gazi yaptirsa Sivas'a giderken

veya geiirken yaptarabilirmig. H&disenin Dahiliye Vekili Fethi

Bey'in Trabzon'a gelip gitmesinden sonra vukfm, supheyi dai

ise dc benim haberim olmadan kumandan bu i§e ciir'ct ede-

mezmis. Benim bu isten kat'iyyen haberim olmadigma ve kah-

pece adam oldiirmek titratmda olmadigimi ve bunun icindir ki;

Kahya'yi resmen derdestle mahkemeye gonderdigimi an-

lattim, §aySn-i hayret bir propagandamn katil hadisesi

csnasmda Ankara'da i§aa edilmis. olduguriu haber aldim.

«Kazim yamandir, Kahya beraat etti diye herifi harcadi, bar-

canacak insanlan §arka gondermeli..» Bu bana kar§i muthi§

bir iftira idi, ilh...»lf5

- -

Kahya'nm katii hadisesinimahallt adli merciler aydmlata-

1 15- Kazim Karabekir - Isttklal Harbimiz. Istanbul 1960 Sh. 1 147

ALl JOKRO BEY 193

mayinca, Trabzon meb'uslarinin miiracaat ve sikistirmalan

iizerine 18 Temmuz 1338 tarihinde hiikumet, Bursa Meb'usu

Mustafa Fehmi, Ehtziz Meb'usu Nad, Mersin Meb'usu Muh-tar, Miilkiye Milfettisi Kemal ve Adliye Sicil Mudttru HamiBey'lerden miitejekkil bir hey'eli, mes'eleyi mahallinde tah-

kika memur etti. Bu hey'et 4 Agustos 1338'de Trabzon'a ge-

lerek genij bir tahkikat yapti. Alakadarlarm ifadelerim aldi ve

tanzira eyledigi mufassal raporda tuttugu zabrtlan hulasa ede-

rek kanaatini bildirdi. Bu kanaat su ciimlelerle ifade edil-

mekteydi:

«i§bu rapora merbut (bagh) evrak-i tahkikiyede (tahkikat

evrakinda) goriilecegi vechiyle hadise-i katil hakkmda mem-leketin sunfif-i rnuhtelifesine (muhtelif simflarma) mensupbircok kimseler istima ve ifadeleri ahzolunmus. (almrm§) ve

maktuliin efrad-t ailesi dahi isticvab kihnmis ise de, meseleyi

tenvir ve faillerin hiiviyetlerini tayin edecek bir emSreye des-

terez olunamami5tir..»,6

i§te Ali giikrii Bey merhumun anf gaybubeti kaijisinda ga-

leyan gelen meb'uslai-m «fena misaller var» sdzuyle kastet-

tikleri, anlatmaya 9ah§tigimiz bu hadiselerdi. Jimdi Ali |ukrii

Bey'in katii hadisesi uzerine Meclis'de cereyan eden miizake-

reiere donebiiiriz.

27 Mart aksarai ortaliktan kaybolan ve yaprlan butiin

ara§tirmalara ragmen kendisinden hi? bir malumat alinamayanAli Syiikru Bey'in durumu 29 Mart 1339 (1923) perjembe giinil

Meclis muzakerelerine mevzfl olmu^tur. Birinci Btiyiik Millet

Meclisi'nin en heyecctnlr celselerinden biri olan bu celseye

Reis-i sani (ikinci reis) sifatiyla Ali Fuad (Cebesoy) Pa§aba§kanhk ediyordu. Meclis'in Ali §ukrii Bcy'e atfettigi ehem-

miyeti ve muhalif bir meb'usun katledilerek susturulmak is-

tenmesi kar.srsmda gbsterdigi hassasiyeti aksettiren bu ko-

116- Kdxtm Karabekir-1947 Sh. 363 v.cl.

Terakki - Istanbul

Page 99: Ali Şükrü Bey

194 KADiR M1S1K0CILU

nusmalan harfi barfine difckatlerinize arzediyoruz:

Reis - Celseyi aciyorBm efendim.

Hiiscyin Avni Bey (Erzurum) - Sciz isliyorum.

Reis - Buyurun.

Hiiscyin Bey - Efendiler! Bu serefli kursii bugiin dim bir

vaziyete sarme oluyor. Bu gerefli milletin mebuslarr bugiinkalbleri lean baglarms bir zavalh, Mcare gibi bkbirlerine

bakiyorlar. Ey kabe-i millet sana da mi taamtz!117

Ey arit-yi

millet (milletin reyleri), sana da mi taarruz? Ey milletin mu-

ALl SUKRU BEY 195

117- Birinci Buyuk Millet Meclisi'nin kenclisindcn en fazhi bahsedilmls.meb'uslarmdan biri olan Hiiseyin Avtti Bey otcden beri «ikinci Grup»un li-

deii ve bu scbeplc de nmhat'azak.ir bir klmse olarak takdim edilegclmi§tir.Burada Ali §iikru Bcy'in vcfati dolayisiyla kullandigi «Ey kabc-i millet)*ibaresiyle Meclis'i kasdettigi saribtir. Gerccklcn mii'min bir kirasenin birmillet ineclisini KSbc'ye tesbih etmesinin dincn mubalalsizhk teskil elligive bu hBljylc imanli bir kimscnin irlikSb ctmesine imkan olmayan bir hataleskil eylcdigi Ijikji'dir. By konusmamn mlilebilki kisimlan da bu mantiklaimzan cdildigindc, daha bircok falsolar gorulur. Gcrcckten burada O'nun alti

bucuk asirhk Osnianll saltanati hakkmda umCmi bir kanaal izhan jeklindekisozleri bile bu hukmumiizii isputa kafidir.

Hiiseyin Avni Bey'in muhalefetiniu M. Kcmal Pasa'nm diklaloioc dav-raniglanna rnu'nhasir bulundugu, yoksa ortada tcmcl bir fikri" aykirilik mev-cud olmadigi, O'nun ser'iye vekaled bulcesinin muzakcrcsi dolayisiylasbyiedigi sSzlerde daha sarihtir.

Huseyin Avni Bey 19111 calib-i dikkat bir harckct de 2 Arallk 1922taribindt T.B.M.Mdc gbriisUlen bir teklif dolayisiyla yapugi konugimdirBu, bir kisim '2. Grup mensupian tarafnidan bir kimsenin mebus .

secilebilmesi iein o giinkii hududlar dfihilinde hei-hangi bir yerdc dogmas bu-lunniasi vcya bes scne miiddetie arahksiz olarak ikamct etmis olmasisarlim gctiien leklifli. Bununla kendisi kastedildigi iddiasiyla sb>. alan M.Kema] Pasa'ya karsi kiiisiiden ccvap olarak sdyledigi sflzler onun bu mev--zudaki lulumunu gbsterinekledir.

Son dcrecede alttan alan ve bbyle dllgunUlmesiac teessiif eden HiiseyinAvni Bcy'in nasi! bir kimse oldugunu anlamak icin yahuz bu konUBmayl tct-

kik etmck kafidir Bir zamanlar Merhum Nureddin Topcu'nun kaympederibulunmasr sohrelinin cepheniizdc daha da i?Sa ediimesine sebep olmugsada, alur yillarfni rejimin agzi kilitli bir noteri olarak gecirmis bulunmasi,O'nun sahsiyelinin degc'rleiidirilmesinde ehenimiycti kiieumsenemeyecekbir husustitr.

kaddesati sana da mi taarruz? (LSnet seslevi, bu millet olmez,

zihniyet cilmez, fikir olmez sesleri)

Osman Bey (Kayseri) - Zihniyet olmez, Fikir olmez, bumillet olmez.

Hiiseyin Avni Bey (Devamla)- Efendiler! Sizden bir is-

tirhamim var. Heyeeammi zabtcdemiyomm. Sozumii kesmeyi-niz. Biraz beni dinleyiniz. Hepinizin samiimyyetine kaniim.

Hepinizin vicdanma imamna kanaat getirmi§ bir arkadasmizsifatiyla hepinizin bissiyatina terciimau olacagim. Arkadaslar!

Belli serbest birakuuz, arkadaslar! Efendiler! Asirlardanberi

mahkumiyetle saltanatlarin ve onun etrafindaki yaldizh unifor-

mail kahrolasi haseratui ve onun esiri olan hainlerin mahvi veTiirk Milleti'nin haiSsi 19111 bayragi cektik. Efendiler! Mem-leketi dfismanlar istila ediyordu. Millet kat'iyyen iimidini

kirmiyor. Azminde sabitkadem oluyor. imanmdan onun haMs-mi bekliyordu. iste silShbasi denildigi zaman Tiirk kbyliisu

biitiin mevcudiyetini fe4a ederek ve eline silahmi alarak lrzini

najnusunu, hayatim kurtarmakta bir an tereddiid etmedi vemuvaffak da oldu. Efendiler! Muvaffakiyeti onun hakimiyetidir.

Hakimiyeti demek onun reyini memleket daiiilindc serbest

isti'mal etmesi demektir. Bir millet namusundan bir meb'usukopanr. O meb'usun agzi, kalcmi o miilelin namusudur. Bunamusa tecflviiz eden eller kmlsin! (Kahrolsun sesleri) Bu,milletin ismetidir. Hiiseyin Avni, murdar bir katie kan degildir.

TecSviiz, arkadaslarimiza degil, bir milletin nlmusunadtr. Boylenamussuzlar ya,samaniali efendiler, kahrolmah. (Kahrolsun

sesleri) Yasamasin, yasamamali, kahroimali efendiler!..

Osman Bey (Kayseri) ~ Millet yasatmaz.

Huseyin Ai ni Bey (Devamla) - Efendiler Ali §iikru Beyiki giinden beri gaibdir. Efendiler! Memleketin sahibi, azametli

bir tarih sahibi, namusuna hakim bir milletin meb'usu kay-

boluyor. HiikOmet bulamiyor; iki giinden beri gaibtir,

bulannyor. (Bayle hrikumet olmaz, lanet sesleri) Efendiler!

i

Page 100: Ali Şükrü Bey

1% KADIR MISIROGLU

Allah'dan cok isterim ki, memleketin dim zamanlannda bu hSl

bir oiirm-i Sdl neticcsi zuhur etsin. Evet adiyyen zuhur ctsin.

Ya siyasi isc efendiler! Ya siyasi ise... Demek ki, bu mcm-

leketle herhangi bir fikrin serdan olecektir. Hie bir zaman

olmez!..

Rcflk §evket Bey (Saruhan) - Degildir ve olamaz. (Hc-

pimiz blecegiz sedalan)

Hiiseyin Avni Bey (Devamla) - Efendiler! Bu elttn snh-

nede bu sent cinSycte icinizde titremeyen bir fert tasavvur

etmem. Oyle bir ferd varsa, alcaktir, meydana ciksm. (Yoktur

sesleri..) Yoktur ve olamaz. Bir fikrin timsali bir grupun roen-

subu olan bir insanin kendi kanaat-i zatiyesinden, kanaat-i

vicdaniyesinden milletin selSmet ve saadeti ugrunda

sbyliyecegi sbz, yazacagt yazi krymetlidir. Efendiler bu kalem

kinlmaz, bu fikfr olmez efendiler!.. Biz de azmetmijiz. Tiirk

Milled, bir sancak <;ekmi§. Onu nSmus telakki etmis ve onun

allmda kanunlar nesrctnrig. Bu kanunun fevkine cjkan alcaklar

kahrolsun efendiler. (Kahrolsun sesleri) Gayr-i nres'ul, ka-

nunun fevkinde kendini telakki edenler mimussuzdur. Kah-

rolsun bin, bin defa. (Kahrolsun sesleri) Onlar ki, kendilerini

kanunun fevkinde telakki ederler, namussuzdurlar.

Osman Bey (Kayseri) - Karma bfikimdir.

Hiiseyin Avni (Devamla) - Efendiler, ben eminim ki, Tiirk

Milleti'nin hukukunu tasiyorsunuz. Hey'et-i ictimSiyyede

yekdigerinin hayati birbirinin taht-l tekeffulundedir. Efendiler!

Benim hayatim, hey'et-i umumiyyenizin taht-i tefekkiilundedir.

Hey'et-i umiimiyyenizin emniyeti benim taht-i tckeffeium-

dedir. Buna teclvflz, kanuna tocavuzdiir. Yine cok temenni

ediyorum ki; esrarengiz bir mahiyeti haiz olan curum, insSal-

lah meydana ciksin da biittln Cihan bi.zi siyfisetten, fikr-i ic-

lihaddan, serbesti-i cfkfirdan mahrum heyiila gormesin. Hay-

van suriisu gormesin. Temennim blldur, efendiler. insallah

meydana cikacaktir. Yoksa Hiiseyin Avni bu sancagin ugnma

AuguKROBSY 197

bin kere feda olsun! Bu milletin istiklalinia ugiuna, bayragmscrefine yiizbin pasa, yiiz bin Ahmed, yflz bin hoca olsun.

Yalmz bir .sey ya§asra! O da istiklal-i millet, hakimiyet-i mil-

liye... Asiki bulundugumuz hakimiyet-i milliye demek efen-

diler;'sunu biliniz ki, memlekette reyini, fikrini serbest isti'mal

etmek demektir. Onlann meb'uslarinin fikirleri, kanaatleri

memlekette her haldc muhterem tanmmasi lazimdir. Egerisabetsizlik varsa o, millettedir. Ben her vakit her meb'usumuhterem telakki ederim. Her meb'usun sbziine hiirmet ede-

rim. Bunun hilalina hareket etmek, milletine kar§i isyan

etmek, milletin resid olmadigini telakki etmektir. Efendiler! Busaat, belki ellinci, altrmsinci saat oluyor. AH fiikrii Beybirflderimiz Ankara denilen koy kadar bir yerde zSbitasiyla,

ordusuyla, miJleliyle, meclisiyle, hiikumetiyle hepsi mevcudolan Ankara'da, AH §iikrii Bey kaybolmugtur ve bulunama-maktadir. Rica ederim, bu milletin kabiliyeti bu degildir. Bizimactigmnz bayrakla, gittigimiz hedef bu degildir. O hedef gayet

yuksektir. Bu sekilde bu yola gidilmez.

Hukumetten 50k rica ediyorum. Heniiz mahiyyeti mechfil

olan bu cuimU meydana ^lkarsrn. Qok arzu ediyorum ki, bin

tSne Ali §iikrii, ciirm-i 6df ile olsun! Fakat siyfiset ve-ka-naatinden, huniyet-i efkanndan dolayi, bir fikrin miicahidi bu-

lunmak dolayisiyla mcdeniyetten gayn bit' sekilde vahsiyBneve cSniyane bir surette tccSviize ugrarsa, O'nun hissiyatim bumillet soracaktir. Bunun tahakkuk etmesini taleb ederim. Vebu tahakkuk etrigi giinde olecek cok adam vardir. Oldiirecek

cok eller vardir. Burada kimse mahvolmiyacaktrr.

Nafiz Bey (Canik) ~ Kirtlsm kahpe ve gizli eller!..

Suleyman Necati Bey (Erzurum) - Ya hepimiz namuslayasiyacagiz, ya hepimiz blecegiz.

Hiiseyin Avni Bey (Devamla) - Inkar fademem. Siz altryiiz

senelik bir tahtin etrafindaki efsanelerc ve hattS kendilerini

ilflhi tasavvur eden insanlarm zulmtine, gadrma boyun egme-

Page 101: Ali Şükrü Bey

198 KADIR MIS1R00LU

diniz. Ondan eminim. Efendiler! Dfijman memleketleri yer yer

i§g&! edcrken sizi burada cem'e tevsik eden kimdi? Her ta-

raftan isyao ediyordunuz ve sizi tesvik eden muhterem ve mu-

kaddes kbyluniizden baska birsey degildi efendiler! Bu imam

analanmzdan, bu imam, kSylunilzden ahmstiniz. Bizi

uyanduan, nfir-i irfan oiadan gelmi§ti. Binfienalcyh o

fedakarhgi ihtiyar cdeiek ve cihan muvaeehcsinde gogsiimu

acarak buraya geldim. Efendiler! Sizin her birinizin boy-

nunuzda idam fermanlan vardir. Boynunuzda Mia eski

padisahligm idam fermanim tasiyorsunuz. Efendiler! Ondan

eminim. Yalmz dca ettigim sudur ki, Hey'et-i Vekileniz ma-

suniyetinizi (dokunulmazhgmizl) muhafaza cttiklerine milletin

screfini, namusunu muhafaza edeceklerine burada sbz ver-

siillcr. Vekil-i mes'uluniiz. buraya cikmah.

«Efendiler biz namuslu adamlanz. Sizin, kanunun emrettigi

masuniyetiniz vardir ve bunu muhafaza edecegiz. Milletin

namusu mahfuzdur. Biz bu cinayeti meydaiia cikaracagiz.

Musebbibi herhangi §ahis olursa olsun, onlari kahrederecegiz.

Kanunun kudreti oniinde diz cokliirecegiz, gebertecegiz.» de-

melidirler. Bunu soylemezlerse namussuzdmlar efendiler.

Bunu soylemezlerse bu milletin vekil-i mesrau degildirler

efendiler! Biz masuniyel istfcriz. Bize masuniyet vermezlerse

bunu almaga eger sizde kudretiniz yoks.a o suretle burda otu-

rursaniz siz, de namussuzsunuz. Oturulmaz efendiler. Hie bu

vicdamn bunu kabul etmiyeeegine kaniim. Cihanla miicadele

etmeliyiz.»

Yusuf Ziya Bey (Bitlis) - Soz'istiyorum pasam.

Reis - Miisaade buyurun efendim.

Yahya Galib Bey (Knsehir) - Sus camm. Acik sByle! An-

layahm. Boyle muhim sozlerden kimse birsey anlamaz ve

kimse bunu kabul etmez.

Yusuf Ziya Bey (Bitlis) - MUhim degildir, acikur. Susim-

yacagiz. . .

\w „v c^-ji «n *?* ft

• TYabzonidfl nesredilen UtikbSl Gazetesi'nia AH fjiikrii Bey merhunuin

birinci Slum yildoniimtinu «Hazin bir sene-j devriye» scrlcvhasi ile yad

edi§i... Nerede bir yil cvvelki heyecan...

Page 102: Ali Şükrü Bey

200 KADtR MIS1ROGLU

Hiiseyin Avni Bey (Devamla) - Kudretini takdir eden bir

mecliste ben o kadar ufak bir ,^ey gorscm efendiler, esasen

oturamam. Ben meclisin kanunu rrruMfaza, vckanmla ve

namus-i milliyi muhafaza edeccgine kfmiim de onun 15111 bu-

raya ciktim soz sdyliiyorum. Ben hayatimi fedS etmi§ :buraya

gelmistim. Bizim siyaoet icin, muhafaza icin yaptignmz ka-

nunlara ri&yet eden vekiller buraya cikrnah ve bu curmu mey-

dana cikarmah. Meb'uslarm masuniyeti oldugunu bir daha bu-

rada siiyieroeli ve bu hangi bir §ahlS ise kahr-u tedinir

edilmeli. Otidan sonra barada miizakere ccreyan ctmeli. Aksi

takdirde, efendiler, burada miizakere olamaz. Vekiller ken-

dilerini degi§lirsinler. Onlarm kudrctleri yoksa hey'ct-i celiie

iciz dcgildir. S.crefinizi, namusunuzu kanununuzu muhafaza

edecek bir litikGmet te$kil edcrsiniz. Bu sure tie miizfikereye

imkaa vardir. Aksi takdirde paydos efendiler! Paydos!.. Biz

madam ki; iizerimize aldigmuz vazifeyi idare edemiyoruz,

onun icin biz paydos edelim. Millete hakkim verelim,

hakknu da $erefmi de diiiini de muhafaza eder. Ben de onun

bir ferdi olarak iftihar ediyorum efendiler!.

Reis Efendim! Filvaki AH §ukru Bey atkada§imizm iki

giinde beri nerede olduguna dair hie bir malumatimiz yoktur.

Bu miinasebetle Hiiseyin Avni Bey biraderimiz mes'eleyi izah

ettiler. Icra Vekilleri Mey'eti Reisi Rauf' Bey bu babta soz

aldilar. Liitfen kendilerini dinleyelim. Yalmz arkada^Iardan

bir^ey temenni ederim ki, mes'ele tenevvur etmeden hissiyat

.hSkim olmasin. Soz Rauf Bey'indir.

Raul' Beyefendi (Sivas) - Arkadas_lar! . Muhtercm ar-

kadaslanmizdan Trabzon meb'usu AH §iikru Bey sah glinti

aksamuidan beri ikamet cttigi mahalle avdet etmedigi, dun

sabah 10'da hukiimetimizce malum oldu. Hiikumetiniz TUrkiye

halkmin ve onlarm miimessilleiinin itimadma mazhar olmasi

.

iazim gelen hiikumetiniz, ayni silsileye riSyet eden, mJHetin

akidelerini. istiklalini temin vazifesiyle mukellef olan

ALi §GKR0 bey 201

hiikflmetimz ahad-i nasden herhangi bir ferdin hukukimua'zamt gayret ve fedakarhkla muhafazaya, siyanete ihkaka

hazir olan hukurnetiniz aynca milleti temsil eden, mernleketin

istiklalini, hiuxiyttini temin 19111 cati§an meclis-i. I.Umn bir

azasmm tegayyiibiinu layik oldugu ciddiyet ve ehemmiyetletelakki etmi§tir. TUrkiye Biiyiik Millet Meclisi'nin hiir olan ad-

liyesi diindenberi hiir ve serbest olarak icra-yi vazife ediyor.

Dundcnben Turkiye hukumeti run Kuvve 1 mzibatryyesi de hiir

ve serbest olarak meclis-i alinin ve milletin itimadma la*yik

olacak bir surette icra-yi faaliyet ediyor. -Umid ederim ki, enyakm bir zamanda hak ve hakikat tezahiir edecektir. (In§allah

sedalan). Umid edelim ki; bu kiymetli meb'us arkadasmnz bir

sehv ile bir kazaya ugramamig- olsun! Eger suikasde maruzkaltms, ise, cok dilhunum, herhalde miisebbiblerinin meydanaihraci ve bu milletin adliyesine §eref verecek tarzda tecziyesi

sizin emniyetinize mazhar oldukca hukumetinizin en mu-kaddes vazifesidir. (Bravo sedalan.) Hiiseyin Avni Bey ar-

kadasimiz milletin istiklalini temsil eden hurriyet kelamiyle

cok mutehcyyi9 olarak beyanatta bulundular. Mes'eleyi iki

sflretle telakki buyurdular. Siyasi curum veya sLdi cinayet diyc

tasvir buyurdular. Bunlan su veya bu diyebilmek igin hiir ve

serbest hareket eden adliyemizin kai'arina intizar etmek endogru tarik olur. Ondan evvel'bu hususta imal-i.fiki-etmek vetezahuraua bulunmak emin olahm ki, takibat-i adliyeyi i§kal

eder, (mu§JkiJUegtirir),

Ziya Hursid Bey (LSzistan) - Fena misaller var da onunicin.

Rauf Bey (Sivas) (Devamla) - Bu itibarla arkada§lar! Hii-

seyin Avni Bey arkada§rmizin buyurduklan gibi htikumetimiz

ifa-yi vazifeden izhar-i acz etmi§ degildir. Hiikumetiniz her

mutemeddin (medeni) her miistakii millet gibi bu vazifeyi Sid

oldugu hey'etin selSmetie ve emniyetle ifa ve takip etmektc

oldugunu goruyor. Eger bu vazifeyi yapamazsa hukumetinizin

Page 103: Ali Şükrü Bey

KADIR MISIROCSLU

ayni zainanda icrfu selfmiyeti haiz ohm meclis-i Slinize gelip

kudrctiniri ne dereceye kadar kifayet ettigini ve kaabiliyetini

ne dereceye kadar ayarhyabildigini ve bundan ilerisinde zeka

ve Manimu kifayet etmedigini soylemcyi keudine bir seref bir

vazife bilir.

Huscyin Avni Bey (Erzurum) - Bravo, bravo biz. de bunu

isteriz, ba^ka bir sey istemeyiz.

Rauf Bey (Devamla) - Hcpimiz bir arada bo millelin is-

likiai vc istihlasi vazifesini her s^yin fevkinde en aziz bir

gaye olarak biliyoruz. Hie bir arkadasmuzin bunun fevkinde

diisunmesi caiz dcgildir. Bunun ziddim aklen, kanunen sSbit

oluncaya kadar cfliz gdrmuyormn. Bu itibarla efcndiler, vazife

gorcu vazifedarlan niUjkilata sevketmemek ifin netieeye

intizan bendeniz hikmel-i hiikumetle ve Irikmet-i adaletle ve

nies'elenin en sells ve sfilim bir suretle halliyle tev'em goriiyo-

rum ve arzediyorum. (Jali§iyoruz, nreydana cikaracagiz. Qika-

ramazsak iliraf-i acz edcrek geliriz hey'et-i fdiyenize arz ede-

riz. Hakikaten esrarengiz bir legayyilb seklinde gorulen ve

merkez-i millimizin bir sokagmda hadis olan bu tegayyiib mes'e-

lesinin iniisebbiblerinin meydana ibracr i9in var kuvvetimizle

calisacagrz vc muvaffak olacagiz. (Kim olursa olsun sesleri)

Haklu Hami Bey (Sinop) - Muhterem arkadashr! Ben-

d'enizden evvel soz soyieyen Hiiseyin Avni Bey arkadasrmjz

mes'eienin ehemmiyeti hakkinda Iazim vechile soz soylediler.

Ve meclis-i alinizi tenvir ettigine kaniim. Ancak, buna layik

oldugu derecede ehemmiyel. verebilmck icin mes'eienin ne

kadar azim oldugunu birdaha hey'et-i celilenize arzetmeyi bir

vazife biliyorum. Arkadaglar! Bir meb'us demek, hepiniz de

pek alii bilirsiniz ki, milletin hey'et-i umflmiyesini temsil eden

bir zartir. Bu srfat-i meb'usiyet onda bulundukca ona uzanacak

her hangi bir el, ona degil, dogrudan dogruya milletedir, Efen-

diler! Yediyliz senelik saltanatrn tahribatj altinda hakimiyet-i

milliyenin har mudafilerinden birisinin orta yerden kaybolmasi

- .. ,.,.. .

Sag ba§ta Ali Siikrfi merhumn, ortadaki biraderi

Sevket (Doruker) Bey..

Page 104: Ali Şükrü Bey

204 KADIR MrSlROOLTJ ALI §UKRU BEY 205

pek ziylde ehemmiyptie nazan Uibara ahnacak mahiyettedir.

Efendiler! Buna uzanan kirli el Ali §ukru'ye degil, mem-leketin hakimiyet-i milliycsinc el uzatmi§ ve boynuna kemend

atmi§ demektir. Efendiler!. Ali §ukru Bey'in meclisteki hayal-i

tanhiyyesim bilenler, Ali Sukru Bey in bugiin bo hale mfruz

kaldigiin gdrenler, bu vaziyct kargismda Ali §iikru Bey

rneseJesj butun . mahjyetryle btitiin uryanligj.yia meydana

^ikarilmadigi takdirde efendiler, bu kiirsiiden hakimiyet-i mil-

liyeden bahsetmek kadar gfilCInuc bir gey olamiyacagi gibi efen-

diler hiirriyet-i kelami taht-i emniyete alining ohm herhangi

bir muhitte mahza tahsisat almaktan bagka bir gekil ifadc et?

rniyeeek larzda oturmak bir zillettir. (Dogru sesleri)

Yahya Galib Bey (Kirgehir) - Hakimiyet-i milliyenm

yalniz bir §ahis degil hepimiz mudafileyiriz.

Haklu Hami Hey (Devamla) - Efendiler! Hiiseyin Avni

Bey bixaderimizin temenni ettigi gibi ben de bunun bir cUrm-fl

siySsJ olmamasmi pek temenni edcrim, Eger AH §iiki'ii Bey'e.

hiirriyet-i efkanhdan dolayi bir tecavtiz vukfi' bulmu§sa ben

biitiin Cihan huzurunda o gibi kirli ele derim ki, Ali §iikru Bey

gibi bu memlekette memleketin hiirriyeti icin feryad edeeek

daha bir 50k beyler vardir. Efendiler! Hie bir zaman milletin

fikr-i hiiniyet ve kanaati silUhla bldurulemez. Tehdid ile

sondiirulemez. Eger bunun imkam 'plsaydi hey'et-i eelileniz

bugiiii burada mevcud olamazdi. Biitun eslihadan tecrid edil-

diginiz ve her taraftan [akib8t-i §edide icra edildigi haldc

bugiin §u mevefidiyeti temin eden, sdnmeyen ictihadm, olmeyen

kanaatin ittihadidir. Hepiniz pek ?da hatirlarsnuz ki, meclts-j

Sli te§ekkul ettigi zaman bu az£-yi rnuhtereme e'n muthis bir

tehlike kar§ismda bulunuyordu. Uc seneden beri buraya gelip

ifa-yi vazife edenlcri tehdid ile taktil ile vesair suretle bunlarm

kclamim kesmeyi eger herhangi bir el kastediyorsa el bil-

melidir ki, bu milletin meb'uslan blur, fakat bunlarm yerlerini

doiduracak onun on misli daha meb'us bufunux.

EfendUer! Bizim miicaclclemiz nedir? Bendeniz miicikSele-

deki maksadi sb'yle goriiyorum. Evimde rahat oturmak, evim-de rahat yatip kalkmak, kimseye, kaiuma tecSvttz etmemek§artiyla htir olarak ben ve benim karde§lerimin memlekette

ya§amasidir. Benim hiirriyetim taht-i emniyette olmadikca

btitiin soylenen sb'zler bogadir. Rauf Beyefendi mes'elenmehemmiyeti ile miitenasib takibatta bulunduklarim sbyledilcr.

ingallah, 90k tesekkiir ederiz. Fakat Ankara gibi bir muhitte

altmi§ saat gectigi halcle bu kadar miihim bir mes'cle hakkmdahaia va'd ii vaidde bulunmalanna hayret ediyorum. Insallah

cahgacagiz, bulaeagrz. Olmadigi takdirde buraya gelecegiz...

Efendiler! Bunlar bir recfll-i devletin agzmdan i§Jtilmesi arzu

edilmeyen §eylerdir. Qah§acagiz diyorlar. Nicin caIi§miyorlar?

Zabitaya verilcn bu tahsisat nereye gidiyor? Liizumsuz yer-

lerdc bir takim murakiplar bulunduracaklanna bu gibi muhimmeslil pe§ine ko§tursalar olmaz mi... Ve yine diyorum efen-

diler, milletin boynuna alilmi§ bir kemend bir namus haysiyet

meslelesidir. Hukumetin bunu bulmast vazifesidir. Bulmadrgitakdirde Hiiseyin Avni Bey'in sbyledigi sozii maatteessiif

bendeniz de. tekrara mecbur kaliyorum. Efendiler! NukaMnazar ihtilafi eger bu gibi ahvale sebebiyet veriyorsa, bununbir gSresi vardir. Efendiler! Ni^in bulmuyoruz. (Yoktur ses-

leri) Ingallah yoktur, temenni ederiz ki, yoktur. Fakat mes'ele

gayet ehemmiyetlidir. Hey'et-i hiikumetten bilhassa rica edi-

yorum. Hey'et-i celilenin arzusu da budur. Layjk oldugu de-

recede bizi pek sen bir surette tenvir etsinler.'

Ziya.Hur§id Bey (Uzistan) - Efendim, bu. mes'eleyi

mtizakere ederken biraz hissiyattan tecerriid etmek muvaftkolacagi kanaatindeyim. Bendeniz Icra Vekilleri Hey'eti Reisi

Bcyefendi'nin beyfinflftm kfigit uzerinde okuyacak olursak

gOriiruz ki, pek biiyuk bir kiymeti vardir. Fakat hepimiz tarih

okuduk, Bircok seyler oliir. birgok vukuat olur fakat bundansonra biitiin re'sikarda (isbagmda) bulunan hukumetlerden

Page 105: Ali Şükrü Bey

206 KADiRMISIROflLU

d&ima boyle sozler ifitUdigini biliyoruz. Fransiz Mcclisi'nde

boyle soylenildi. Kont Rostor katlolundugu zaman Avusturya

reis-i hiikumeti boyle soyledi. Tabil boyle soylenir. Tabii

hiikumet reisinden burada bundan baska bir sdz sudur

edeccgine intizar edilemezdi. tnsan ne kadar ahmak ve akdsiz

olmalidu ki, baska bir sey soylesin... Tabii oyle soyliyecektir.

Hiikumet Reisi Beyefendi sbylenmcsi lazim gcJen kli§eyi bu-

rada soylediler. Bendeniz de orada dedim ki; sOimisal vardir.

Birakahm Diuiya'nin eski tarihlerini, hiikumet-i milliyemiz

zamaninda vukua gelen bir sflikasd mes'elesinden doiayi uzun

uzadiya dcdikodular olmustur ve uzun uzadiya lahkikat

yapdmisbr. HiikCimetin, kislalann yaninda yapilan gupcgiiiiduz

alal'ranga saat dert bucuk raddelerinde ufyiiz kurfun aldmak

sfireliyle yapdan bir sfiikasdin faillerini, kaatillerini Rauf Be-

yefendi o zaman da hiikumet reisi idi va'd-ii vaidde buiundular.

Haiti va'd-ii vaidini bekliyoruz ve boyle bekliyecegiz. Bu

yanlis. bir s.eydir.

S&niyen Ankara'daki bir yerde vuku bulan bir tegayyiibden

altmis saat gectigi halde hiikumet ne yapmisUr? Hiikumetin

vazifesi boyle bize klise okumak degil, yaptigl .seylerle bizi

tatmin etmektir. Biz disanda bircok seyler dinliyoruz. Burada

hepsini soylemek belki tahkikati iskal edebilir! (giiclestire-

bilir) Hiikumet eger celse-i aleniyede mevzu bahs edilmesini

muvafik gormiiyorsa hafi (gizli) celsede soylesin. (Millet din-

lesin sesleri)

Miisaade buyurun! Bendeuiz bu mes'elenin anket ustiluyle

Meclis-i All tarafindan yapilmasi taraftartyim. Adliye

Enciimcni bu ise vaz'iyyet edip kendisi lahkikat yapmaiidir.

Bizim B.M. Meclisi'nin bu seklidti beni du-sUndttrcn. Milletin

biitUn islerini gorecek, milletin hakkim anyacak ve miidafaa

edecek bir meclistir. Meclisimiz aym zamanda hiikumettir de.

icra selahiyeti de ondadir. Mes'eleyi en iyi sckilde lakrir ede-

AUJUKRUBBY 207

bilmek icin care yoktur. Meclis icra vazifesini yapmaiidir. Iste

B.M.M.'nin icrai ve tegrii selahiyeti o zaman meydana cikar.

Ben buna taraftarim ve bu fikirde musirnm. Hukflmetin birsey

yapmadigina da kanaat-i ilimmem vardir. f§te isbati mey-

dandadir. isbat, delail, tarih meydandadir. Okuyunuz. Mesele

bundan ibarcttir. Adliye Enciimeni bu ise vaz'iyyet etmelidir.

Durak Bey (Erzurum) - Efendiler! Bu mes'ele hakkinda ar-

kadasUiruniz kfifi derecede soz soylediler. Jimdilik zan-

nediyorum ki, bu mes'ele hakkinda burada her bir arkada§imrz

degil saatlerce, giinlerce soz soyliyebilecektir. Fakal ben-

deuiz zannediyorum ki; bu sozlerin sdylenecek zamani

degildir. Qiinku arkadaslanmizin da soyledikleri ve hey'et-i ve-

kilenin soyledigi gibi henliz aradan uzun zaman gecmemistir.

Tahkikat hentiz devam ediyor. Bir dereceye kadar intac edil-

sin. Intac edildikten sonra eger hakikaten bazi hatira gelen

seyler gibi siyasi bir curiim oldugu tahakkuk ederse, herkes

gibi hak ve hukukunu mubifaza eder ve his kimse geri

durmiyacaktir. <;ok soz siiylenecek, belki bircok seyler de ola-

caktir. Onun icin bendeniz de rica ederim hie bir hissiyatla bu-

rada sdz soylenilmesin ve bugiin miizfikereyi burada kapiyalim.

Hiikumet tahkikatim yapsm ve timid ederim ki; hiikumet flc

dort giine kadar bunu meydana cikanr. (Jikarmryacak olursa

vazifesini ifa etmemis, olur. (Ne olur sesleri)

Durak Bey (Erzurum) - Diljiirecegiz efendim. Ne olur, ne

demek? Bumin icin 90k rica ediyorum. itidalimizi muhSfaza

edelim. Hiikumet tahkikata koyulmusmr. Bu babta biz de ileri

geri soylersek belki tahkikati isMl etmi§, (guelestirmisj olu-

ruz. Injallah iki iic giine kadar bu mes'ele intac edilir ve intac

edildikten sonra burada uzun uzadiya soz soylenir. Eger bir

ciirm-i adT olmazsa, in§allah bir ciirm-i adi cikar ve o zaman

uzun uzadiya siize ihtiyac kalmaz. Fakat bir ciirm-i siyasi

cikarsa insallah cikniaz, crkarsa belki giinlerce bunu mvizakere

Page 106: Ali Şükrü Bey

208 KADiR MISIROOLU '

eder ,ve bunu bitac edcviz. Onun icin gimdilik miizakcreye

Iiizum yoktur zannediyorum.

Hey'cl-i Vekile Kcisi Raul' Bey (Sivas) - Riifeka-i muh-

tercmede'n (muhterem arkadaglardan) Hakki Haini Bey,

Htiseyln Avni Bey arkada§imtzin nukat-i nazanni ba§ka

sckildc ifadc buyurmu§ olmak itibariyle kendilerine aynca

nokta-i nazar if&desini liizunilu gbrmuyorum,

Evvelki beyfinatirnda israr ediyorum. Yalmz Ziya Hur§id

Bey arkadagjnuz buyurdular Id; bala neden bulmadtlar? Cah~

gaeagiz diyoriar. Neden cahgmiyorlar? Bunda bir suiter'ehhum

(yanlig anlaraa) olsa gerektir. Hala neden buUnadigitnizi, §u

saalte bulacagiz denremek i^in, bunun imkansizligmdari doiayi

sbylcycmiyoruz. Giiipteu Iiaber vermek ikiidannda degiliz,

Miiphemiyeti, sim kcgfetmek i^in ugragiyoruz. Avn-i hakla

iri§allah ke§fedecegiz, (in§allah sedaian) Ve avn-i hakla

in^allah ke^fedeeegimizi kuvvetle timid ediyoruz. (in^allah

sedalan) Bunun gayri saatte ne zarnan ne vakit bulacagimizi

bilerneyiz. Be§eriz ve begeriyetm fevkinda malumat arzmi

-size kar§i -kime kar§i oluisa olsun- miiteahhid degiliz.

Qaiigaeagiz,.diyoruz. Evet cali§acagiz. Ba§ka ne yapabiliriz?

Vusatirnizin yettigi kadar. Kanaatlerimizcc . sizin gibi

dii§unceierimizlc aym hissiyatla gali§iyoruz ve call§acagiz.

Bu meyanda, riifek&-yi muhtereme meyanmda Ziya Hurgid

Hey beylik .sdzler buyurdular. Efcndilcr! Eskidcn hukumetin

jsmi beylik idi. GaJiba ondan boyJe bir teariif vardir. Beylik

sozier diye efenditer, sSzIerim biikumet sbziidiir. Biitun

§iimuluyle istikametiyle bilerek ve mes'uliyetini miidrik blarak

sdyicnilmi§ hukumet sdztidiir. Ziya Hur§id arkada^niiz.

hiikumetin mii.sbet bir §ey sbylemesi lazim gelii. D£§arda

sunu bunu istjyoruz diyoriar. Di§anda 511 vcya bu i§itilebiiir.

Oiiu biz de igitiriz, takip cdenler dc isitir. icabmda, liizumunda

maat-i dikkate alarak ttkihat-i adliyeyi, polis takibatmi i§k§l

etraedcn (gufleftirmeden) teshil ifin burada benim gurada bu-rada i§iuiklerimi soylemekte fazla bir faide yoktur. Aksi bir

tcsir hasil olabilir, Yani ben de filfindan junu ijittim, bunu

VI 56 aji^ »^.W Ji-»f- '&* J !» i-to'*7jj>>£ o\A J 1

.,

!<& .jXf 1 JVv «j| «*'* * »-%» 4** *. "".Art ,.'ji j>/,

' aT,'& i*J ' ~***?/. °> '* *** ''-

AH §itkrii Key Merlium'un TrabzonilD Bo/lepesindeki mezanmnyapilmasi ile alakah olarak Trateon Beledlycsi'ne yapilan bir mliracaaf

hakkmda Muhterem Siikvman Barutofjluiiun verdigi mtlumau havimektup.

Page 107: Ali Şükrü Bey

210 KADlR MIS1ROGUJALi §UKRU BF.Y 211

igittim demeklc sizin arzunuzu tatmin ctmck de vafid degildir.

Fakat aksi variddir. Onun icin soylemektc Hide yoktur. Bir ar-

kadasimiz, hukumet haft celsede soylesin, dedi. Hay it efen-

diler, hi? gizli bit geyimiz yoktur. (Bravo sesleri) Acik celse ola-

cak ve her sey ajikca soylenccektir. Bu hafi celse isj degildir.

Hiiseyin Avni Bey (Erzurum) - Evet Turk Milleti'nin na-

musudur bu.

Rauf Bey (Devamla) - Ziya Hursid Bey arkadasinuz inkilab

tarihimizdcn bit roisal zikretmis olmak icin milel-i miite-

meddin-i ecncbiyle de hadisati tekrardan soma bit ifMede bu-

lundular ve bu Icra Vekillcri Rcisi boylc soyledigi haldc el'an

bulamadi dediler. Ziya Hursid Bey arkadasimiza hatirlatmagi,

bu millet namina hatirlatmayi bu cok faldeli goriiriimki; ken-

dilcri gibi bu gibi beyfmatta hissiyata kapilmadan mutalaatta

bulunsunlar. Ziya Hursid Beym ifflde buyuiduklan Trabzon

hadisesinin sekl-i ccreyani mflcib oldugu izah ve istizahlar

bcnim oldugu gibi hepimizin de aynen ve harfiyyen

hatnmizdadir. Binnetice Meclis-i Afiniz kuvve-i icraiyyesme

istinSden bit hcy'et-i tahkikiyye ilzam etti. (Gbnderdi)

Ziya Hurjid (Lazistan) - Selahiyetsiz bir hey'et-i tah-

kikiyye.

Rauf Bey (Devamla) - O hey'et-i tahkikiyyeyi cihanin bil-

mesi lazim gelecek.

Ziya Hursid Bey (Lazistan) - Trabzon'da ogrendik ne

kadar selahiyeti oldugunu.

Rauf Bey (Devamla) - O hey'et-i tahkikiyye cihamn bil-

mesi lazim gelecek vechile bagtriyorum ve diyorum kt, ta-

mamiyle serbest hareket etmistir ve kemal-i serbestiyetle ifa-

yi vazife etmistir.

Ziya Hurgid Bey .(Lazistan) - Hie bir zaman... Bir jan-

darmayi tutamamistir.

Reis - Susunuz rica ederim.

Rauf Bey (Devamla) - Efendiler! O hey'et-i tahkikiyyenin

vazifesi derdest degildir.

Ziya Hursid Bey (Lazistan) - O, hcy'et-i niisiha idi,

hey'et-i tahkikiyye degil.

Rauf Bey (Devamla) - Hiikiimete verdigi rapor hiikumetce

harfiyyen tatbik edilmistir. Efendiler! Cok rica ederim he-

pinizin 90k hissiyatla iddia ettlgmiz, fakat bizim de ayni his-

siyatla istirak ettigimizi bu milletin istiklSli mevzuubahs olur-

ken kanunlan mevzuubahs olurken hiirriyet've masumiyet-i

§ahsiyye ve hayatiyyesi mevzuubas olurken milletin hilrriyet-i

kelami mevzuubahs olurken grup, firka mes'elesi mevzuubahsedilmemelidir ve nakta-i nazardan ifadati velev siirc-i lisan

olarak izhar etmemelidir. (Dogru dogru sesleri) Mevzuubahsolan ve onun istiklali ve vatanin selamet ve saadeti ka-

nunlann Mkimiyeti ve adaletin mutlak olarak tecellisidir.

Baska bir §ey yoktur. Hepimizin vazifesi odur. (Dogru ses-

leri) Grup varsa, firka varsa, hizip varsa bu mes'elc de yoktur.

Bunu goziimuziin oniinden kacirmayalim. Mutlak muvaffakolacagrz. Bunu gdziimiizden kacirmiyalim, Hissiyata

kapitauyahm. Sukuneti muhafaza edelim. Tekrar ediyorum,hiikumetmiz, adliycniz, Adliye Vekil-i Muhteremi Bey ar-

kadasmizdan tarn manSsiyle eminiz,

Ihsan Bey (Cebeli Bereket) - O da kendilerindendir, on-

lardandir.

§evket Bey (Bayezid) - Meclistendir, meciisten. Edebsizherif. (Giiriiltiiler)

Rauf Bey (Devamla) - Hukumet vazifesini yapiyor. Tekrar

ediyorum.

§evkct Bey (Bayezid) - Boyle yapiyorsunuz ya, herkes

siiphe ediyor.

Rauf Bey (Devamla) - Hukumet vazifesini her halde

yapiyor. (Keudilerinden ne demek sesleri)

Page 108: Ali Şükrü Bey

212 KADlR MISIROGLU

Rauf Bey (Devamla) - Tekrar ediyorum, neticesini hey'et-i

aiiycnize arzederiz ve ingallah musbet bir neticeye geliriz.

Eger bu musbet neticeye gelmezse cfcndiler, hepiniz bu-

radasiniz, hepimiz ve hepiniz bunu bulmaga calijacagiz...

Yalniz arzediyorum. Adliye'nin, polisin takibatmi iskal edecek

miiteheyyic sdzler faide yerine zarar verir.

Rcis - Efendim, yalmz bir noktayi tasrih etmek istiyorum.

Arkadaslanmdan birisi Adliye Vekili sizden diye sbylcdi.(Gii-

rultiiler) (Kan lse, kursiiye ciksin sozunu gen alsm seslen)

Reis - Biitiin vekiller T.B.M.M.'nin vekilleridir ve iti-

madmiza mazhar olmujtur. (Soyleyen kim ise, kiirsuye ciksin

sozunii geri alsin sesleri)

Nebil Efcndi (Karahisar-l Sahib) - Rcis Paja hazretleri!..

Kiirsuye ciksmlar, soziinii geri alsiniar.

Reis - Efendim baska sdz alan kalmamisUr. Mes'ele zan-

tiederiril tencvvur etti. Evrak-i varideye geciyoruz.,*' 18

Ertesi gun Meclis, tatildi. zamanlar resmi tatil cumartcsi

giinii oidugundan Meclis call§nuyOlrfu. 31 Mart 1339 cu-

martesi gunii bashyan miizakerelerde yine Ali giikrii Bey

mes'elesine devam edildi. Merhumun cesedi buhmmusm.

Bu mevzuda mevcud kaynakiar icinde en fazla tafsilat

veren Dr. Riza Nur olmustur. Denilebilir ki Ali §iikru Bey

vak'asinm icyiizune, O'nun malum hatiratl kadar selahiyetle

ve hem de samimiyetle temas etmis bir'baska kaynak yoktur.

Seiahiyetle, zira icendisi de bu kansik zamanda hiikumet

canibinden vak'amn icinde bulunmus ve alinan kararlara -belli

Slcttde- miiessir olmuj, yapilan miizakerelere istirak eylemishr.

Samimiyetle, zira mevcud garpik mevzuat muvacehesinde ik-

tibas edemiyecegimiz. derecede bir siddetle birtakim kimseleri

itham eden ve tunlann meshud veya tahmint delillerini ser-

deden Dr. Riza Nur, bu mevzuda cok sert bir ifade tarzi kul-

118- a.y.

f^M

n_j

4

y g;

i

1

*'

4, A

4$

«1-2 k\l 4 I III

5* , Tj « I'l §

V 7 Vb PI|;

J..J*. 3 "J

1 a".allb .1- 5 ^ J|||

^ " i

I.1-^ A"

.1 "J

s , H

Page 109: Ali Şükrü Bey

214 KADiR MISIROGLU

lanmisur. Bu bakimdan AH ijiikrii Bey, rncihumun cesedinin

bulunusundan sonraki Meclis miizakerelerini nakletmeden

once, O'nun aiilattiklariiidaii bir kisnuni dikkatlerinize ar-

zetmek istiyoruz:

Dr. Riza Nur, -evvclce bir nebzc tanas edildigi Qfcere-

mcrhuniun kendisindcn bizzat dinledigini kaydederek Birinci

Lozan konferansi esnasmda Ankara'da AH §ukrii Bcy'e karsi

lertjplcnmis ve aktm kalmis bir suikasd hakkinda tafsilat ver-

uickl:cdir."l)

Or. Ri/.a Nur, sitikasde memur cdilenlerden birinin itirali

iizerine, AH §iikrii Bey'in mes'eleye vakif oldugunu an-

iatmakta ve bu hadise iizerine, O'na itidfd tavsiye eyledigim

Onuiisa bilrlkis M. KcmSl Pasa'ya karsi daha sedld bir

sflrette muhalcfete devam eyledigim beliitmcktedir. Halta bu

cUmledcn olmak iizere, birglin Meclis'de Ali Jjiikru Bey'in

kiirsudc konusmakla bulunan M. Kcmal Pa§a'ya karsi agir ke-

limeler ihtiva eden kufiirler savurdugunu kaydeden Riza Nur,

bu kufiirleri ayni kelimelerle eserine dercetmis. bulunmaktadn. 120

Dr. Riza Nur, ccjitli vesilelci'le bu hfidisenin ibtidai

hazn liklarma sahid olusunu hikilyc ederken, Topal OsmanAga'nin birgiin kendisiyle Istasyon civarmda karsilasarak uzun

uzun konustugunu, bu konusma esnasmda O'nun Meclis'de bazi

hainler bulundugunu, Meclis'i basarak bu hainleri oldlirmek is-

tedigini, sbylcdigini, bu hainler atasmda AH §ukrii Bey'in

admdan bahsettigini ve kendisinin O'nu bu yanb; diisiinceler-

den vazgecirmek ifin nasil gayrct sarfetligmi ifade et-

mektedir. 121

Topal Osman, Giresunlu bir milts lideriydi. Euafmda top-

ladigi eskiden cogu cskiya olan msanlaria «Pontuscular»a

karsi bir hayli mlicSdele vermis, ve hatta bu miicadelelerm bi-

1 19- Dr. Riza Nur - a.g.c. sh.

120-l)r. Riza Nur - a.g.c. sh

121- Dr. Riza Nur- a.g.e. sh.

ALISUKRUBEY 215

rinde ayagmdan yara aldigi tcita «Topal Osraan» adiyla

sohret kazanmisti. Bilahare Ankara'da milli kuvvetlerin

te5ckkulu ve Poutus gailesinin de halledilmis bulunmasi

iizerine cepbeye gitmis Tiirk-Yunaii muhilrebelerine isiirak

etmisbr. TBMM karariyle Milis Binbasiligma terfi ettirilen

Osman Aga'yr, M. Kemal Pasa bu basanlanndan dolayi

adamlariyla birlikte kendisine bir nevi muhafiz kuvvcti gibi

tayin ctmis. ve istihdam eylemisti. Bilahare muntazam ordu

ortaya 9*ip da, resmi bir muhafiz kit'asi lesekkiSl edince,

Osman Aga ve avanesine is kalmamis olmakla beraber, yine

de Cankaya'da muhafaza edilmistir. Kahraman, fakal son de-

reee cahil bir insandi. Emsali kuva-yr milliyeciler gibi, o da,

eskiyahktan yctisme oldugu 19111 hareketleri esnasmda pek

90k kimseyi tedirgin ve zarardide etmistir. O'nun sahsiyetini

ifade etinek iizere Falih Rifki Atay'in su saurian son derece

calib-i dikkattir:

«- iclerhiden yalmz Topal Osman kuvveti, Mustafa

Kemal'in muhafiz kitasi olarak Izmir zaferinden biraz sonraya

kadar ayakta kalrrustir. Zaferin ilk gUnleri izmir'e vardigim

vakit, Topal Osman'i Buca'da gSrmustilm. Soz arasinda:

«- Ah Mustafa Kemal Pasa, o kadim bana verse de, karsi

koymak nedir, ona gostersem!.» diyordu.

Bahsettigi kadin, Halide Edip Hamm'di. Kargi koymak

dedigi sey de, Halide Edip Hamm'in her turlii §iddet ha-

reketlerini onlcmek icin Baskomutan ve cephe ku-

mandamndan daimi dileklerde bulunmasi idi.

Bir defasinda da: .

«- Mustafa Kemal Pasa'dan bir sey isterim. Istanbul'a gi-

dince fadirlanni Fener'de kurayim,» diyordu.

Fener, Rum Patrikhanesi'nin bulundugu semtin adidir...

Daha soma istanbul'a gclip Beyoglu caddesinde dolastigi

zaman da, carsafli, pof^si apk bir kadm goraiu§:

Page 110: Ali Şükrü Bey

KADIR MISIROGLU ALI §UKRU BEY

«~ Biz bu karilan boyle gormek ijin mi dovti§tiik?# diye

mii'ildanniistt.

Karadeniz kiyilarmm bu destan kahramani, sonuna kadar

Mustafa Kemal'e bagli kalan, cetesinin adamlanna Qankaya'da

ve koskle sehir arasindaki yolda nobet bekleten Topal

Osman da, en sonunda, nizamh ordmiun kita komutanlanndan

Ismail Hakki Tekcc tarafindan ve Mustafa Kemal'in emriyle

^ankaya sirtiannda vurulmustur.» 122

Dr. Riza Nur, daha sonra Ali §ukrii Bey'in gaybiibeti ve

nihayet cesedinin ortaya cikaniisiyla, Topal Osman Aga'nmyakalarasim soyle anlatiyor:

«Iki iic giin gecti. Bir gun Ali §iikru'nun meydandaolmadigim sbylediler. Kardesi iki giin kendini beklemig,

bakmis yok, hiikfimete soylemi§, Raufa sdylemis. Hiikumet

anyormus. Bakiyoiuz Raufta bir fevkaladelik var. Hey'et-i ve-

kilede soruyorum, soruyorlar, kimseye Mc bir sey sdylenmiyor.

Herkes merakta, Ali §iikrii ne oldu? Yine bunu RaufaHey'et-i Vekile rcsmen soruyor. Hicbir sey demiyor. Bir aralik

Ali §ukru'yu otomobille Qankaya civannda gormusler diye bir

hav&dis cikti. Mustafa Kemal'in yaveri arnavut Bozok Salih'e

rast gledim, AH fjukrii'ye dair malumat sordutn. O da bunu

soyledi. Ye kadar tabii soyledi ki, adeta inandim. Hinzir ka-

atil... Halbuki kendisi de i§te methaldardir ki, sonra anhyoruz.

Demek bu rivayeti kendileri cikarmislar. B'unda muhakkak bir

fena sey var? Ama nedir? Anlamak miimkiin degil.

vakit ikinci grup kuwetli oldugundan Adliye Vekili on-

Lardan. (Kayseri Meb'usu Rifat). hakimler, jandarma hep on-

lardan idi. Adliye siddetle tahkikata koyuldu. Tahkikat derhal

sunu gbsterdi:

Iki giin- evvel,:Ali §ukru aksam iizere Karacaoglan Cad~.

dcsi'ndeii hukumete giden yolda cami karsisuidaki kahvede

122-FalihRifki Atay - Qankaya - tsuinhul 1969 sh, 264-65,

mis, Topal'm adamlarmdan ismini unuttugum bilmem ne kap-

tan denilen adam gelmis, Ali §ukrii'ye:

«- Aga seni istiyor» demij.

Ayni memleketli olduklanndan birbirlerini tamrlarmis.

Kalkmis beraber gjtmisler. Aga'iim evine girmi§ler.

Dcmek is geldi, Aga'ya dayandi. Benim de derhal Aga iie

gorustiigumiiz akhma geldi. ..»123

«... Artik Rauf bas_ka i§e bakmryor. Muddeiumumi ile, jan-

darmalar iie beraber eali^iyor. Adeta onlar ile beraber bir p'olis

neferi gibi. Anlasdiyor ki; Raufun bunda biiyiik bir maksadi

van Ta dteden beii M. Kemai'i yikmak yerine gecmek istiyor.

Sivas'dan bed tiirlii hadise yapmis. fakat becerememi§, Tiirlii

firsat zuhur etmis tevessfil etmis,, basaramami§. f§i bize hiiku-

met oldugumuz halde soylemiyor. Ama artik i§in ne oldugunu

anladik. Onca tarn firsat. Boylesi ele gecer mi?.. Kaatili mey-dana cikaracak, yakalayacak... Bu da musevviki itiraf edecek...»

«- Malum bir sey. Ali §ukru siddetle onun aieyhin.de

cahsiyordu. Aga'nm O'nu baska sebepten oldiirmesine mahal

yoktu. Rauf da Mustafa Kemai'i alasag: edecek, adi bir cani

gibi hapse tikacak. Galiba butun gayesi bu.

Kafasiz Rauf, bunda da aldamyor. Mustafa Kemalbunageiir mi? Bahusus soyle miithis, bir tahminden O'nu veya

O'nun mukavemednde ohm birini ala§agi etmek icin vakit gel-

meden ansizin kuvvetle basmak. lazimdir. Adliye i$i giinlere

mnhtac. Mustafa Kemal i|in seyrini gdrtip duracak. Tiirlii ted-

bir almak icin yol vakit bulacak...» «... Maslahat-i icab

boyledir. Rauf farkmda degil. Hatta kendi de guinleyecek,

Bunu da bilmiyor.

Resmi tahkikat gbstermis ki, Aga, Mustafa Kemal'in

yarnnda imi§. Ankara'daki evini taharri etmisler. Evi kar-

123-Dr.RizaNur.. a.g.e, sh. I172vd.

Page 111: Ali Şükrü Bey

218 KADtR MISJROGLU

makansik buluiusjar. Kink sandalyeler, yirtilmi§ minder

orliileri vannig. Civar evterden sorrnu§lar. iki giin evvel bu

evde muthi§ savag ve bagirifjmalar oidugunu soylemisjer.

Demek, AH §iikruyti Osman o]duTmu§tiir. Ve eidtiime tic

kolay afananug, sava§Utm§. Nitckim Ali $ukrii'nun cenazesi

buhmunca avucunun birinin iginde Osmanaga'nin evindcki san-

dalyelerden birinin hasinmn pai^asi buhinmu§tur. Ali §iikru

kuvvetii adamdi. Demek ugra§mi§. Osman cihzdi ve topafdi.

rvlegerse sonradan iigrenildigine gore sekiz on adami ile be-

raber yaprm§. Boynuna gadtr ipi ge9irip bogmu§lar. Sonra

cadinn icjne koyup arabaya ylikleterek Cankara taraiina

gotiirmu^. Tahkikat bu.

Rauf bunian sir gibi Hey'et-i Vekileden sakiiyor. Amahaber ahyoru/. Bu j§te Mcrkez Kumandam, Kaymakam Ai-

navut. Fuad (§imdi Tayyare Cemiyeti Reisi) ile muavini

ytizbagi Rizeli Rauf da dahil Beraber hazirhk yapmiskr. Ter-

tip almi§lar, Salih Bozok ise elebagi. t§te bu Fuad hiyanetinin

miikafaab olarak meb'us vc Tayyare Cemiyeti Reisi olmugtur.

Tayyarc kasasmi vurup duruyor. Bu giinlerde i§ittim. Kamieok sarhos. imi§, Bo^amis. Bo^adigi kanya elli bin lira vermif

Rizeli Rauf da mcb'uslukla ^nag cikarildi. Ve Meclis'de Halid

Pa§a'yi vurdu...» 124

«... §imdi i§ tamam olmak 19111 Ali ^ukrii'niin cenazesini

anyorlar ve bu taharriyati Qankaya'da yapiyorlar. Bir faal jan-

darma zabiti, bir miifreze jandarma zabiti, bir miifreze jan-

darma ile dolasiyor. En sicak mevsimdi. Zabit bakmif

(^'ankaya'da bir siiriilmii^ tarlamn bir yerinde bir 90k sinek

yigilmis, bir yere konuyor, i^u^uyormu^. Dikkatini cclbetrni§,

oraya gimii§, topragi koklaini§, le§ kokuyor. Biraz cselcmi§,

eline bir parmak dokunmu^. Epeyce a9rm§, bir insan ayagi.

Butiin a9mis.lar. Ali §ukrii!.... Demek acele lie 9ukuru derin ka-

zaniami§lar ve viicudu derince itmi§, ama bir ayagi adeta

124- Dr. Riza Nur- a.g.e. sh. 1 175 vd.

219

© Yukandaki klijjedc Topal Osman Aga'yi ctrafindaki fetesiyle birlikte

goiiiyorsiinuz. Resirn ve onun etrafina cercevelendirilmi$ olan haber yazisi,

Aga'iiin taitifme dfiir olup MllH Miicadeie esnSsHida Ankara'da cikanlmakta

biiiLinan Cttnk geklindeki «AnadoIu HediyesU isimli mevkuledeyaymlanmi$tir.

Haber $6ylcdin

«Kahraman Osman Aga'nin Tallin";

Bir baeagini valan yolunda kayb§tml; olmasma ragmen, mSiyctmdcki Ka-radenizli dilavcrlerle meydan-i gazaya sjtab eden (at flan) Giresun'lu OsmanAga'ya isriklal Madalyasi verildi.

Biiyiik Millet Mcdisi tarafindan, muzaffer ordumuzim kahraiiianlan

arasinda en ziyade fedakarhk ve bcsaletleri (yi|idikieri) meshiid olan ve

kahramanlik iinvanma bihakkm kesb-i istihkak eylemij butunan erkfin-i

tirnerl (binba^dan yukan otan subaylar) ve zabitiinimiza takdimaraeler vc

istiklal Madalyalari verildigi ve Miller Mecfisi'nin arsianlavimizi lebcilen tal-

iH" karanni alki;Iarla ve ittifak-i Sr§ ile (oy birligiyle) kabfil ve tasdik ey-

lediklcrini haber almi^tir. istiklal Madalyasi ile caltif edilen fedakaran

meyaninda kendisine binbaji rutbexi verilmig otan, Giresun havalisi kab-

vamanlanndan miitc^ekkil ku'anin kumandani Osman Aga da mevcuttur.

Page 112: Ali Şükrü Bey

220 KADtR MtSlROOLU

digarda kahrcasina sSdece doit be§ parmak toprak ile

brtiilmti§ imi§. i§ tamamiyle tahakkuk etti. Miiddeiumumi

Qsman'm tevkif emrini venhig, Ba§vekil Rauf bir jandarma

miifrczesi ile Cankaya'da Mustafa Kemal'in kb^kuniin

yanindaki kb§kii basip Osman'in tevkif edilmesi emrini

vermi§. Ne gaflet!..» 125

«- Rauf a haber yoliayip cagirtmi§ ve: «Bu adamm yaninda

bu kadar ha^arat var, bu i§ bu kadar jandarma ile olmaz. Benaskerle yapanrn. Yalnrz tertibat almak icin vakit lazim. Herifi

§uphelendirmesinler. Jandarma gbnderilmesin.» demi§. OnaRauf aptah da kanmi§. Jandarma ifini bana bizzat Mustafa

Kemal anlatti. Hakikaten Aga'mn yaninda birkac yiiz adami

vardi ki, hepsi de e^kiya idi. Onlan Giresun daglanndan top-

lami§ti. Bunlar milli harbler zamanmda harbler de

gormii§Ierdi. Keza bunlardan ikiyiiz ki§i kadar da, Aga Mus-tafa Kemal'e vermi§ti. Birkac senedir Mustafa Keinal'i bunlai'

muhafaza ediyorlardi. Yani bunlar O'nun muhafiz taburu idiler.

Vaziyet bu halde idi. Ne olacak kimse bilmiyor. Dehgetli

bir vak'aya muntazir olmak icabettigini gomyorum. Bakahmne olacak? Ak§am Ismet'le Hariciye Vek&leti'nde yemekyedik. O da pek du§unceli. Fakat bana bu hususta hicbir §ey

Koylemiyor. Ya bilmiyor, ya biliyor. Fakat bilse gerek. Bir

aralik ismet dedi ki:

«- Gazi cok dii§iinceli, Gideyim biraz teselli edeyim. Sen

beni bekle!» Cunkii yaninda daima.otomobili iie gidiyoruz.

Ba§ka vasitam yoktu. Gitti. Saatler gecti. Gece yarasi oldu ve

gecli. ismet yok. §tiphelendim?acaba Osman vaziyetini fena

Osman Aga, kn'asryla Ankara'dan geeerkeu, Millet Meclisi'nden bu

dilavericri istikbalc cikan mcb'uslara hititben «Bcn bu millet ugrunda

bacagimi zfiyi eltim. Dajinani denize dfikiinceye kadar icabederse sedye ile

niulnirebc cdccegim.» demisti. Karadcniz sahilierinin kahnimam S'akarya

Muhaiebatinda bu soziiiui tutmug ve mazhar-i' taltif oliicak surette $ecaat

ve besfitet g$atermi§tir.

125- a.y.' ... -.

M'/r./,^ „& -V

* 'JL. »

j\,J d\\ dllj^-j »_<jf

• Ali §ukni Bey merhumun milbiirck nagi bulundukLan sunia ahldigi

ciikiirdan cikankliginda i$ie bu halde idi.. (Tan 3 Nisan 1923 tarihli niisha)

Page 113: Ali Şükrü Bey

KADlR MK1ROGI.U al!§OkrObey 223

gririip, adamlariyle bir§ey mi yapti? Qankaya'yi mi basti?

Heniiz sulh olmamis. Alt Ust olacagiz. Sulh de bclki gidecck.

Avrupalilar. bizi biiyle anar.51 icinde gorurlerse onlarda sulh fi-

kirleri kat'i ise bile, istifade icin derhal vaz gecerler. Sabir-

sizlandim.» l2f)

31 Mart 1921 Cumartesi gunii T. B. M. M. ikinci Rcis Ve-

kili Musa Kazan Efendi'nin riyasoti altinda cahsmaya basla-

digi sirada, Lfcistan Meb'usu Mehmed Necati'nin sBz is-.

teyerek Ali fjukrii Bey Merhumun mfiruz kaldigi feci suikasd

hakkinda'hiikflmetten izahat istcdigi goriildii. Biitiin meb'uslar

toplantida hazn buluuuyorlardl. Herkes son derecede he-

yecanh idi. §imcU bu miizakereyi dikkatlerinize arzediyoruz:

« Mehmed Nccati Efendi (Lazistan)- - Efcndim, ben-

denizin evrak-i vfu'ideye gecilmezden c-vvel bir teklifim var.

Lutfen okunsun!

Riyaset-i Celileye

Bir kac giindenberi herkesin ve betahsis Meclis-i Ali

azasinin zihin ve fikrini tehyic ve tedhis eden Trabzon

Meb'usu Ali §iikrii Bey'in esrarengiz bir surettc gaybubet-i

miiessifesi hakkmda hiikumetin ittilaati (duyduklan) ncdir?

Hcpimiz bir giinc yekdigcrini miikezzeb (yalanlayan)

malumat isjlmektcyiz. I§e bihakkin vaziulyed olan Hey'ct-i

Vekilemizin hakikal-i mes'clc hususunda bizi tenvir ve tat-

min etmeleri icin resmen beyanatta bulunmalarim teklif ey-

lerim.

Lazistan Meb'usu

Mehmed Necati

Nccati Efendi (Lazistan) - Efcndiler, birkac giinden beri

herkesin zihnini, fikrini berbad eden bir vak'a-yi miiessifeyi bir

daha burada arzetmeye benim kalbim, fikrim, dimagim musaiddcgildir.

Hepimiz biliyoruz ki; hiikOmet buna bihakkm vazmlyeddir

(elkoymu§tur.) Fakat ne yapiyor, ne etti, netice nc getirdi?

Buna dfiir malumatimiz yoktur. Her arkadas obiir arkadasina

soruyor yalan yanlis, dogru, yahud gayn mevsuk havadis

isilmekteyiz. Binaenaleyh bizi tenvir icin hiikumel shndiyekadar ne yapmisur. §u mes'cleyi bertaraf etmek igin hiikumet

buraya gelip:

«- Tahkikatrmiz sundan ibarettir» desin, ondan sonra biz

de salim olarak, her seyden azade olarak bulunahm. Sjmdi buhususta hiikumetin beyanatta bulunmasmi teklif ediyorum.

Otedcn beriden havadis almaya hacet yoktur. Aldrgmuzhavadisler yanlistrx ve ihtimal ki; bir fikr-i mefsedetle (bozucu

fikirle) sdyienmi§tir. Binaenaleyh hakikati anlamak icin

Hey'et-i Vekile'nin burada mevcud ve hakikati beyanatta bu-

lunmalarim teklif ediyorum. Baska turlu muzSkere olamaz.

Rcis - Efendim, Necati Efendi'nin takriri okundu. Kendiieri

de izah ettiler. Hey'et-i Vekile bu mes'elc ile alakadar olacaguuve Hey'et-i Celileye bildirecegini soylemislerdi. Ve zan-

ncdersem yann bu husus icin bir malumat verecekmif Benim bukadar malumatim var. Necati Efendi Hoca ise bugiin istiyor.

Ncc3ti Efendi (Lazistan) - Cunkii zaman mes'elesidir.

Adliye Vekili Rrfat Bey (Karesi) - Efendim, Necati BeyBiraderimizin verdigi takrir. bir temenni takriridir. Malflm-i

aileleri, Meclis azasi ya sual, veyaliud istizah yapaj-. Bu takrir

takrirlerden harictir.

Sohra efendim, Necati Bey biraderimiz olan havSdisle-

rinden olan vekayiden hiikumet bize malumat versin diyorlar.

Halbuki gecen seferde Reis-i Muhteremimizin Hey'et-i

Page 114: Ali Şükrü Bey

224 KADlR MISIROGLU

CelJlenize arzettigi gibi hiikumet biitun kuvve-i icraiyyesi

ilo bu ise bilistirak vaz'iyyed etmis ve vazife-yl kanuniyyesini

yapmaktadir. §imdi esasen daire-yi istintakda cereyan eden

bttliin scyler kanunen hafi (gizli) olarak cereyan eden birseydir.

Burada gelip -kiirsiidcn- beyan etmck zannedcrim pek dogru

olmaz.

Nccati Efendi (Lazistan) - Efendim, pmdi Hey'et-i Vekile

Riyaseb'ne terettiip edecek bir vazife vardir ki; haricte bircok

havadisler cereyan ediyor ve bu havadisler yekdigerini de tek-

zip etmektedir. Nedir efendim bunlar? Yok kacmis, tevkif

olunmus, yok disan cikmif. Binaenaleyh biz Hey'et-i Vekile

Reisi'nden tahkikatin ne dereceye vasil oldugunu bgrenmek

istiyoruz. Haricte deveifm eden sayiatin (sayiaiarm) asil ve

esasi yokrur, her gtyiaya inanacak degiliz. Vazifedfir olan me-

murlar tabii bu islcrle calismaktadilar.

Sirn Bey (izmit) - Reis Bey, Adiiye Vekili'nden bir sualim

vardir. Bunu Adiiye Vekili sifatiyla mi sbyliiyorsunuz?

Adiiye Vekili Rifat Bey (Karesi) - Evet.

Sim Bey (tzmit) - Bu vazife Dahiliye Vekili'ne aittir.

Zapt-u rapt ona aidtir. Bu husfisu o soyleyebilecektir. Adiiye

Vekili bir aza sifatiyla bu sozleri soyleyebilir. Vekil sifatiyla

soyleyemez. Bu husustaki vazife ve mes'nliyet Dahiliye Ve-

kili'ne aittir.

Necati Efendi (Lazistan) - Bendeniz Hey'et-i Vekile Re-

isinden malOmat istiyorum. Hey'et-i Vekile Reisi:

«- Evet, haricte isitilen hav&dis dogru degildir. tsin ha-

kikati .sundan, sundan ibarettir» desinlcr. Yoksa bu mes'ele,

bu sayiat hafi tutulacak bir mes'ele degildir. Adiiye Vekili Be-

yefendi Hazretlerinin buyurdnklan dogrudur. Biz. tahkikatin nc

derecede oldugunu istemiyoruz. Hafi oldugunu biz de bi-

liyoruz. Binaenaleyh bizim istedigimiz sey, haricte bazi §ayiat

isitiyoruz, bunu anlamak istiyoruz. Ya dogrudur veya degildir.

li^KS

LAZISTAN MEB'USIJMEHMED NECATi EFENDI

©1. Dcvre Biiyiik Millet Meclisi'nde LSzistan (Rize) Mab'usu olarak va-

zife gornius bulunan yukanda rcsmini gbrdugiimUx Necati Efendi. Basmdakimahalli serpu§a aidanarak O'nun siradan bir kinise oklugumi sanmayin.

Batum'da «Sada-yi Millet* ismiylc bir gazetc elkararak bu bQlgedcki

Turk-Islam haklarmi kalemiylc mudafaa eden bu zat, bir derslSmdl. Yam en

ytiksek seviyede' bir medrese hocasi. Boyle olmasina ragmen i§te Ka-

redeniz sabillerinin millt kiySfctinc btiriincrek Ruslar ve crmenilerle fiilcn

harbetmis bir gercek rruicahiddi. I. Meclis'e UtintUCmda Uzerinde hiila bu el-

bisc mcveuttu. 2. Grup'a mehsup en §uurlu meb'uslardan biri olan-Hoca

Nccati Efendi de diger emsallcri gibi tasfiycye ugiayarak [I. Meclis'e ijtirak

ettirilmemislir.

Page 115: Ali Şükrü Bey

226 KADlR M1SJR00LU

Dogru isc, dogru, degilse dogru degildir, desinler. Ondansonra herkes buraya kemfil-i serbesti ve emniyetle gelir, bu-

rada miiz3keresini- yapanz. §imdi benim kulagima caiman

havadisleri ibtimal fci; bazi arkadasjanm da igitmi§tir. gimdi

zihin ve fikir hep bununla me§giildm\ Binaenaleyh Meclis-i

Ali'nin gu suretle muzakeratmi istirahat-i fikirle yapacagini

zannetmiyomm.

Reis - Efcndim, Necati Efendi Hoca takririnde israr ediyor.

bunu tensib ederseniz gonderelim. Hiikfimet en yakin bir za-

manda Meclis Ali'ye gelir, izahat verir. Maahaza bu takriri

rqy-i Ulinize vaz'cdiyorum.

Basri Bey (Karesi) - Hiikumetin yarin izahat verecegini

sizden isitiyoruz. Te§ekkiir ederiz. Yalniz reisleiimizden

biHustisnfi talep etmeye hakkimiz vardir. Bu mes'ele Meclis'in

§eref ve haysiyeti mes'elesidir. ReisJer de bumes'eleyi dalmatakib etmelidir. Eger reisJer bu mes'eleyi gev§ek tutarsa..»

Bu sirada Hasan Basri Hoea'nm (Cantay) konu§masmikesen bir fery&d yukseldi:

«Abdulhak Tevfik Bey (Dersim) - Hukumet izahat ver-

sinl Bu tavuk degil, koca bir Meclis azasidu.

Reis - Efendim, bu takriri rey-i alinize vaz'ediyorum.

Hukumet vak'a-yi miiessife hakkinda MecUs'i tenvir etmesini

kabul edcnler lutfen ellerini kaldusm. Kabul edi'lmi§tir.» 127

31 Mart 1923 tarihli celseyi takibeden giinlerin Meclis

zabitlarma bakanlar: «Ali §ukrii Bey Vak'asi» hakkmdaherhangi bir tafsil&ta rastlayamazlar. Fakat Meclis cenazenin

teskil edilen bir meb'uslar hey'eti tarafmdan inobolu'dan va-

pura konulafak memleketi olan Trabzon'a goturiiliisune kadar

bununla heyecanli bir surette ve anbean me§gfll olmusUtr.

Goturulus, ve defnediligine aid tafsil -Ui llende bazi §ahidlenmn

agizlanndan nakledecegiz. Ondan once, .yine hadiselerin

127- Zabit Cendcsi, C. 28 Sh. 221 v.d.

ALi §UKRU BEY 227

ieinde bulunanlarm verdikleri tafsilata bir goz atalun:

Dr. Riza Nur oinayet failinin Topal Osman olarak ortaya

fikigmdan sonra kendisinin inonii tarafmdan Qankaya'ya -

davet cdilismt, gitmekten korkmu§ olmasma ragmen,

gbnderilen otomobile binerek Cankaya'daki miizakeieiere

i§tirak edigini anlatmakta ve bu toplanti hakkmda dikkat

cekici tafsilat vermektedir. Daha sonra ise, MechYtekimunakas.a ve gbriismelere avdet ederek §byle demektedir:

«Meclis'te meb'us, eski valilerden Arnavut Haydar bir tak-

rir ile Osman'in cenazesim" mezardan cikardilar ve astilar. 12^

firkin birsey idi. Vaktiyle Giresun'da mutasarnfhk eden ve

el'an Diyarbakir valisi olan Nizameddin ile Aga'nm arasi pek

tyi "idi. Nizameddin onun sirlanm bilir idi. Vefali adamdi.

Aga'nm cenSzesini memleketinde gommek 19111 istemis,, ver-

memisjer. Bana muracaat etti. O giimi Aga'nm karisi da:

«- Kocamin cenazesini olsun buraya yollaym!» diye bana

telgraf cekti. Raufa dedim ki;

«- Artik bu kadar olmaz. Olmiis, her sey olmu§ bitmi§. Ce-

nazesini verin!»

«- O!... Vermeli» dedi. Cenazeyi aldittim. Nizameddin alip

Giresun'a getirdi.

Zavalh Aga su vatana uc, dbrt yildir bence biiyiik hizmetier

128- Topal Osman Aga, yakalani§i esnasindaki miisademede mccbuienveya Dr. Riza Nur'un ifadesine giire raukavemet eimeyip cagnkhgi

• t^ankaya'ya kuzu kuzu giderken Muhafiz Kit'aai Kumandani Rizeli Binba^tFuad Bey'in emriyle -sirf kom^masini onlemek miiksadiyla- kasdenSldiirtUmtijttt. Fakat ccsedi Uzerinde kadar tahribat . yapilmi$ti ki;

tanmacak bir halde degildi. HatLa ba$i bile kopanlmi?ti, Meclis dliisijnun

Uius'ta asdmasim kanirla^tinnca bagi olmiyan bir cesedi bu hOkmiin infazi

bakimindan bi/zarfirc ayagmdan asmi§lardi. Meb'uslann biiyiik kismi O'nundaha diin alkigladiklan kabramanhklahm unutniii^lar ve kendisine kar^i

lunula doluydular. HMisenln gergek tail ve mu^cvviklerinden dc habcrieri

yoklu. Bu bfljamdan hmclarim Topal Osman'm cesedindeu 9ikarma yolunagitlilcr, Topiil Osman'in ayagmdan asilmis bagsi/, cesedi Ulus meydanindagiinlcicc iple sallandinldi.

Page 116: Ali Şükrü Bey

228 KADtR MISIROGLU

eta) is, kellesi koltugu'nda caU§mi$tir. <?ok ve miifhis hunhar

idi. Aina kestigi adamlar da yani Rumlar da Samsun

lvavalisindc Tiiikler'i miithis katliam etmiglerdi. Hem de pek

TUikcii, vatanperver gayretli ve miisluman idi. Yfne vatan yo-

lunda zanncderek fakat bir haiis geiirin bu tarzda igfalatma

kapilarak Ali Sukrii'yu bogdu. Bu suretle kendi kellesini de

verdi. Su testisi akibct su yolunda krnlir. Aim, zavalb derdi,

ijmmi ve cahildi, fakat akliselimi galip fair adamdr:

«- Ben 90k is ettim. Ben kurtulur muyum samrsimz? Va-

tana llizmet ettiin ama, bir giin beni harcarlar.» Sanki

kerameti vardi. Dedigi oldu. Celiline kurban getti. Burda

ahiakl muhim bir ders de var. §u adam vatana pek 50k hizmet

etmi.$ti. Pontus Isyam'ni, Kofgiri tsyam'm o, bastirmis, Gi-

resun daglarmdan topladigi eskiyalardan birkac alay te5k.il

edip, Yunanlilara karsi olan harblere istirak etmisti. Mustafa

Kcmal'e sahst hizmeti de gayct biiyiiktur. Onun hayatim

ytllardan beri Osman'in adamlan muhafaza ediyordu. Mustafa

Kemal'in Aga'ya minnettar olmasi lazimdi...

HMa Osman'a acirim. Birgiin Maliye Vekili Fcrid'in

odasmda ve be§ alti vekilin yamuda:

«- Ben cthilim fakat Turkiim, Musliimamm, bu iki gayretle

iyi yapiyorum, diye yapiyorum. Yalmssa dogrusunu gosterin,

dyle yapayim.» demisti.

Bu faciayi, Osman'i hatirladrkca hep bu sozleri kulagimda

cmlai.»i25

Birinci devre Meclis zabit katiplerinden olup bir 90k, gizli

celseye de istirak ctmi.5 bulunan Mahir Iz Bey hatiratinda Ali

§iikrii Bey'in sahsiyyetini tebmuz cttirdikten sonra sByle de-

mcktedir:

«iste bu esnada karsisma Topal Osman 9ikanldt. Eskiya-

hktan gelme, fakat Trabzon havalisinde Pontuscular'a kar'51

129 - Dr. Ita Nur ~ a.g.c.C, II, sh. 1035-36.

^i

4,.S5

Ml«* 1.* '

H-Ja

,1^

v

*

a -8

S-o

Page 117: Ali Şükrü Bey

230 KAD1R MISIROOLU ALi §OKR0 bey 231

yaptigi §iddetll tenkil savagiyla biitiin gunahlarmi unutturan

Giresunlu Topal Osman, hcrkcsin ba§ ustiinde ta§idigi milli

bir kahramandi. Qerkez Edhem ve cmsali hiikumet asileri ve

bir takim Izmir efeleri o mcyanda idi. Hepsi keridi

mintikalannda biiyiik hizmetler elmisjerdi. Bu hizmetler

gunahlanna birer kefaret sayilmigti.

Topal Osman'm yiizelli neferi bulan ^etesi, Cankaya'da

resm? muhfifiz kit'asinm tes.ekkiilunden evvel, orada Mustafa

Kemal Paga'yi koruma vazifesini goriiyordu. Sonra bir muhafiz

taburu te§ekkiil etii. Kumandanhgma da Ismail Hakki (Tekce)

tayin edildi. Onlar da C^ankaya'nin digcr tarafinda mevzi

akhlar. Artik Osman Aga'nin §etesme liizum kalmami§ti.

Fakat kimse buna se.s ^ikarmaya cesaret edemiyordu. Mec-lisin polisi, komiseri bile . tabancasini kapida birakmak

suretiyle meclise girebilirken, bu cete efradi, piirsilah hatta

ktictik bombaianyle «seUemehuSseI&ra» yani hie kimseden

izin almak luzumium hissetmeden dogrudan dogruya meclise

giriyor ve toplanti salonunun kapisini a<jip i^eriye bir. kag ki§i

tophi halde bakabiliyorlardi, Bu 9ete, §ehirde nizam ve in-

tizami, hem de nizamiye askeri ki§lasinda asken disiplini bo-

zacak tavirlar takmmaya ba§Ladi. Elbette bu gayr'-i tabu hal

devam edemezdi. Galiba «Bir tagla iki ku§ vurulsun!» diye

AH §iikru Bey'in izale-i vucQdu Topal Osman'a havale edildi.

Topal Osinan, bir kere Ali §ukru Bey'in hem§ehrisi idi.

saniyen, Ali §ukrii Bey kendisini 90k takdir eder ve Kara-

oglan'da Kuyulu Kahve'nin kar§isindaki Merkez Kiraathanesi

oniinde aksam tistleri her firsatta kar§i karfiya otururlar ve

nargile i9erlerdi.

Ali §iikru Bey'in fgcia-i sehfideti de oradan basjami§ti.'0

zamanki soyientiye nazaran, Merkez Kiraathanesinde bulu§-

tuktan sonra Topal Osman'm daveti iizerine nargile icmek 19111

Samanpazan'ndaki evine gitmi§ler. Odaya girildigi zaman orta

yerde tabure gibi kiifiik bir §cy ve karsilikh arkaliksiz hasir

orme iki sandalye bulunuyormus. Osman Aga kapiya bakan

kskemleye ge9mis;. Oturmu§lar, lakirdiya ba§lamadari once

hazirlanan iki nargile gelmi§. Bir taraftan nargile fokurda-

tirlarken, diger taraftan da sohbet baglamis.. Tarn bu sirada

kahveler gctirilmis.. Ali §ukrii Bey, kahve fincamni eline ahr

almaz, Kara Donlu $ete efradmdan dordii yagli ipi Ali §iikru

Bey'in egiimcyen basma gecirmi§ler. Ali §ukru. o esnada:

«- Osman! Yaktin beni!» demis, ve bir eliyle oturdugu is-

kemlenin hasirlarma can havliyle o kadar kuvvetle sanlmi§ ki,

nasmtn avueunda o hasir par9alan goriilmiis.

t§tc: «Bir cinayet ki; cezalar ona nisbetle kiicuk!»

t§ Mcclis'e aksetti, Meclis biiyiik bir heyecan icindeydi. Buatmosferdc havayi koklayan c,eteden pur-silSh beg on kis.i

meclis miizakere salonu kapisindan egilip 1901-1 bakiyorlardi.

Her zaman hakh gordugii btitun hSdiselerde, o tiz ve keskin

sesiyle Erzurum meb'usu Hiiseyin Avni Bey soz istedi. Osirada, icra Vekilleri Reisi olan Rauf Bey kiirsiiden izahat ve-

riyordu. Huscyin Avni Bey:.

«- Rauf Bey! Kaatilleri biz sizden istiyoruz!..» deyince

Rauf Bey:

«- Kaatilleri mutlaka MecLis-i Ali'ye getirecegim!,.» dedi

ve bu sozii kadar samimi ve o kadar candan sdyledi ki,

sanki kaatiller hapishanede elinin altindaydi.

Yine zamanki soylentiye nazaran, Rauf Bey Ankara'mn

Bala Kaza.si'ndan bir jandarma tegmenini se9erek, jandarma

taburuyla Osman'm karargahina sevketmi?, askerler, 9adirlann

sminna yakla§mca silShla kar§ila§mi§lar, jandai-ma da mu-kabelc etmi§. Miisademe sonunda Topal Osman yaralanmi^,

9ete efradi bunun Lizerine teslim .olmu^lar. Carpisma devamederken Osman Aga'nin jetesine silahlarmi Cankaya'ya

cevirmelerini emrettigi, fakat Rauf Bey'in dalia jandarmalar

hareket etmeden evvel Cankaya'ya telefon ederek, herhangi

Page 118: Ali Şükrü Bey

232 KADIR MISlROOLi;

bar ha"disenin vuku' bulmamasi 19111 Mustafa Kemal Pasa'nin

istasyon binasina gelmesini tavsiye etmi§ oklugu da soylenenler

arasmda idi.

Gsman Aga'nm cesedi, Ta§han'm oniindeki meydanda

asildi. Qetesi de si'Ialilamidan tecrid edilmig oldugu halde,

muntazam bir §ekilde Meclis'in oniinden ge^rilerek mem-leketlerine gonderildi.

Ali §iikrii Bey' in «kurb-j Ziii-Cel&]»e tayeran eden (u§an)

mubSrek ruhunun na'§i Haci Bayram Camii'ne getirildi. Mec-lis'teki biitiin mcmurlar ve belki diger devlet dairelerinin me-murlan arasmda yahnz ben, derin bir iizuntii i9iB.de cenazeye

i§tirak ettim. Hayatimda iik ta§idigim tabut da miibSrek §ehid

merhum Ali §tikrii Bey'inki idi.» 130

Mdhir h Bey'in Ali Siikrii merhum igin yazdigi $iir:

§EHID-i MILLET ALI §UKRU BEY'IN

RUH-i MUBECCELINE

Ey riih-i. mubdrek Seni bir sdil-i menhus

§ehrah-i hakikatde gehid eyledi efsus...

Bir dest-i mehin, dest-i §aki, dest-i hiydnet,

Ihnak He mahveyledi, kahreyledi, lanetl.

Kaolin, Imlemin rehberl olmustu sedddin,

Heryerde teceilt-i hakikatii murddin,

Kwban-i faiiletsin, evet hie siiphe yoktur,

Magdur-i hakikatsin evet; dleme makdur

Ifnd-yi s-ehtimet

Tdrih He miisbet

Sen olmedin asla, olemez cUnkii hakikat-

Hig gormedi hilkat,

. l30-M5hirIz-a.g.c. sh. 93

-a? :

"* & t (M^eS _l^. \

»-J"r> Ji ,

Y&

***** *Cj ^^ a^*< «- 6-y 2. j , <*i

\ . .

" * —'-»-' j ***** (M OJr ^i1 t - 1 . . /

-w^^,^, _V_\^AJ w t-^j,

*>r>-»^»**' ^^

<^"j 1

-!-L-«* ^^^

Vi-r'-r' i^f- 1* '

-»-'«IJI

>v7 ..t > -V^ 1 ** UA^ j J. Vrf1

i* » > fe> U*.

it-i ^»s «!—'ii ,.; "* "?--i'!<

• *i'.ifc>»; ,^. ?-j _^ jii _ Xy *.X-

Mahir fe Bey, Ali $ukru Bey iqm yazdrgl mersiyeyi kem^^ ile istinsahcdip bize vermigti.

1.

Page 119: Ali Şükrü Bey

234 KADlR MrSIROGLU

Mr hiiyle lecellisin Kanun-i lKida'mn,

Makhur-i zebun oldugunu chl-i Uudanin

Olmezsin evet, y&d-i hazinink yagarken,

Sen stne-yi milletde kaltrsm ebediyyen,

Tahlid edecekfazhm tdrih-i millet de,

Destan olacak Heme her darb-i meselsk,

Bir hddise-i mefhareti ganli gaz&mn,

IIcryM-t g&m-engtzi hirer levha-yi nefrin

Bir ales-i pitr kin,

By her sesi bir vecd-i hamiyyede huri^dn!

Filer ugruna, hak ugruna, n&r ugruna kurban!

MefkHre vu dinin

Her aim-i metinin

Elvdr-i tecellisini ta'yin eder ancak

icaz iifes&hatla o bir tek hecedir: hak!

Ey an-i fetdyi'deki ndkus-i rnezalim,

Her darbesi bir umde-i h&rriyeli h&dim!

Her sayha-i $umun

Mat'unu umumun.

4Nisan!339Rumi(1923)

Sabahleyin crkenden Tacedden Dergahi'na gidip Mer-

siye'mi Mehmed Akif Bey'c goslerdim. Merhum fazlletkar

ustadim Akif Bey suri sessizce okudu vc durdu, diljUndtS.

Ben «Tanyeri» gazetesinde nesnni istemistim; Akif Bey:

«- §imdilik dursun!» dedi. Emrine ittiba ettim. Cenab-i

Hak, Ali §fikrfi Bey merhumu Cennat-i aliyatmda miistagrak-i

gufran buyursun, amin.

(Mahir lz - Ylllarm Izi, Istanbul 1975 ah, 94)

O zaman hukumetin basmda bulunan Rauf (Orbay) Bey de

hadise hakkmda geni§ izahat vermektedir. O'nun Kandemire

ALIJUKKUBEY 235

anlattiklanndan ibarel olan eldeki yegane hatiratinda yer alan

bu tafsiiat, resmi goriis. istikametindedir. Resmi gdrtls de-

niUncc M. Kemal Pasa'mn meshur nutkundan, tutunuz dasairlerine fcadar bu dcrecede ehemmiyetli olan «AIi §ukriiBey Vak'asi» na gercktigi hacinlde yer verilen bir kaynagmmevcud oldugu sanilmainalidir. Aksiue Nutukda ondan bir tck

kelime ile dahi bahsedilmemektedir.

Diger resml veya resml goriistj benimseyen kaynaklardabir cok ehemmiyetsiz hadiseye sayfalar dolusu miitalealarla

yer vcrildigi halde bu vak'aya asla temas edilmomekte ve-

yahutta az menff bir surette §6yle bir dokunulup gecilmek-tedir.

Rauf Bey'in verdigi izahat Cankaya ve M. Kemal Paja'yataalluk eden kismiyla -bail teferruat ve tefsir tarzr istisna

edilirse- mUcerred vak'alar itibariyle Dr. Nur'u aynen teyid

etmektedir.

Mecliste yapilan mtlnakasalara ve muhafazakar meb'us-lann -hiikumet reisi srfatiyla- kendisini kaatili yakalamak hu-susunda sikistirmalanna da temas eden Rauf Bey joyle de-

mektedir:

«Fakat ertesi gun meclis meseleyi yine ele alarak, benimgiyabmida bir siirii tartismalara yol acmi§ ise de, Adliye Ve-kili Rifat Bey:

«- Gecen celsede reisimizin arzettigi gibi, hiikumet bu ifeehemmiyetle el koymus. ve kanuni vazifesini yapmaktadir.Biittin bunlar istintak daircsinde ve tabii kanunen gizli olarak

yuriitulmektedir. Simdi burada bu hususta fazla birsey

soylemek dogru olmaz.» diye o giinkii tarUsmalan durdurmakistemisse de, bilhassa muhalif mcb'uslar:

«- Adliye Vekilinden birsey sdrmadrk, Rauf Bey gelsin,

diindenberi ne oldu anlatsin, bizleri aydinlatsin, Milletin ve-

killeri olarak bunu istemek bizim hakkimizdir. Kaybolan rast-

Page 120: Ali Şükrü Bey

236 KADIRMISIROGLU

geie biti degil, koskoca Meclisin muhlerem bir aziisidir.

Hukumel reisi derhal izahat vermelidir.» diyc illfi da benimgelmcmi istemiglerdi.

Halbuki, o sirada benim, Meclis muzakerelerine filan

katdacak vaktim yoktu. (Jiinku devamli aramalar neticesinde,

fakat tesadfifen, yani Qankaya yoluiidan gecen arama ekibine

mensup jandarma, anayoldan aynlip tarlaya sapmi§ olan bit

arabauii! izini takip edince, orada yeni kazilmis bir cukurda Ali

§tikrti Bey'in cesedini nulmuslu. Cesedin avucundaki simsiki

lutulmus bir sandalye ayagimn da,131 Topal Osman'm evinde

bulunan kink saldalyeye aid oldugu tesbit edilince mu-mammayi cozecek ipucu elde edilmis bujunuyordu. Aym za-

manda yakalanan Osman Aga'nm adami Mustafa Kaptan'in daverdigi ifadede: «Trabzon'daki Yahya Kahyayi, Osman Aga'nmuldurdugiinii §urada burada soyledigini duyan aganm tesvik

ve tcrtibiyle Ali §ukrii Bey'i Kuyulu Kahveden dosja ahp:

«• Ayagmdan kurgun cikardilar. Haydi kalk gidelim,

yatiyor, sizi 90k sever, bir ziyaret edip hatrnni sorarsiniz.»

diye evine gbturdrigiinu ve orada ayakta bulunan Aganmkarsmnda oturup, ikram cdilen kahveyi icerken, arkasmdanant bir hareketle ustiine abamlarak boguldugunus itiraf edigi

iizerine olay tamamiyle aydmlanmrsti.»i32

Kandemir; Rauf Bey'in anlattikianna istinaden bahsi

gecen kitapta mes'elenin Meclis'teki mutcbaki miinakasasmrsu surctle hnlasa etmektedir: .

131- Bu noklada ya Rauf Bey yamimrg vcyahud da Kandemir O'nunsoylediklerini yanhs nakletmi^tir, Zira merhum Ali Sukrii Bey'in cesedmuiavucunda lesbit ediien bir sandalya bacagi degil, sandalya hasin par^asidir.Digei- biibin kaynaklar bu hususta mtittefiktirler,

132- Kandemir: a.g.e. Si. 1 1

237

«Rauf Bey bu haberi derhal Meclis'e vererek, artik

ayduilanmis olan mes'elenin, adaiete intikal eden safhasmm

da yakinda a9iklanacagma gore miisterih olarak ve su nazik

JUls^i^iaa^ /S-Jj^ t/i.-^-" j-uSjp J-

>>W jJ^liiHu/fcl, **! U J /•'--' "^ -"'- - :—Uj w-X-j *jU_ iyO.) ^J- J-;'! ,v..'i.o i.>.;.^.^jy :.:... it

. JM-I, JS. ./",_ .i-^Uil iAa» ,^.y,j,i o.u,.j^ a<*a w.* j,.^ j», jr* £_,.;.; j.:>s ,_..,». .^ji.-','^

jjics: jj^i > jOji;.A,/i j *> jr-yitlv r ^ r tlJ^J 1-

<d-v ~i-~ jjil Jii. ji ji<t «,>>- JjV>V->J>^>">j-'j.il jU j-HjJi.. ~?±/ #ji) > ifv J.L. / d^.> .ijjT rf,*jj

a*^^*.!^ -,»*., ^^r.J^^V^.-^-A-.jf^vIoKp j-« jU\, miJ ,, > &. —^V *:•— -1j- "**

' .-'.-'v—*JW rii; b)J. jyi- wA\*Z- '

J')>: lJ' Ji*

: tiki ^-.^J-ilj AJI^-,1.-;^»'•>'" J 1

! *•»-• -^-l* J'" O^ jCl . J,(=I>J -

J;-lli oVjl

JJ 1 .*ifljl-T#-«Vl.^ fW a^^jr^r^.*.;.'.;--;/'^^

jjUlt J^ljjt y jjl !_1* J*jIt- *_1 J::.) j'i-SI J<j:*i

-'-. A ^-»

, J,*l tl J>Ot» . iUTjyjl.r-jJLi|

J-X^f- il.*} ,t\-r •- JU J& jV*^-^' ' i^V ^.J' 1 -^'-'

..;_,i.,»i ,.^.lJ4.>.,iiv. .j^djj'i-lf' W.-X- •:«'i | >* ;

Af* ^^.r,^.:^^,^jy|i-:']ii ..w j,i i.Ltf,^.) ._J. UU. , Jj. -v^ *-*«JFf «; jXi j. j.i', Muurf jl-il . f^y^y? JK /. . rfjl/j

O^iTll^!;/" il/y4. J> fJ/.l, J!l jt -«-l .viU- ij^i. ^yiil-i i-,C

. jJ-J ^O- jj^iT .si^-j-i ^.-iC, j^-V^l 4>V .

,f-miT mm, V/j ^VTrU-? JjlL:. .-.^.^V JV ^1^

j^Cij. , »rfj ^-J.. (flj.) - ipJjjt1*.

. 3«*.£.r«4JlKi1 J *fv Ji-j.^ -V.J-"-i

:'<^J- :-l..A^ Jk/

,jjj^j jj^. ^.^ «. <l(Jii ^ij." . ^ij-ii.t JU-I 4lt~i tidS/, *J. JJ.*1 ttjj j).^ J4i> J441 tij'j J..*' ^*" j-a*Ui.^ j^

Ali §iikrii Ecy mei'huma Ankai'a'da yapilan muhie^cm ccnaze mcr;"tsimini'

aksettiren bir giizete kiipurii (5 Nisan 1923 tarihle TAN Gazetesi)

Page 121: Ali Şükrü Bey

238 KADIR M1SIR0GLU ALi §UKRU BEY

zamanda memlekot menfaaticrini gciz oniinden ayirmiyarak. isi

izam ile bit politik cckisme ve konusu sekline sokulmasmtri

dogru olmiyacagini ve hiikumetin vazifesini iyi bir yolda ne-

ticelendirmcsine imkan verilmesi icin, tarttgmalardan da

vazgecilmesini samimiyetle rica etmis ise de, iptidadan beri

heyecan ve asabiyetlerini dizginleyemiyen malum mebuslar,

bu sefer dc, arttk mcrhum olan Ali §iikrii Bcy'in, milli

hakimiyet ugurundaki pervasizca miicadelelerini sayrp

dbkerek. onun blmedigim oleroiyecegim ve mubarek kabrmin

kendilerine ebediyen hiiniyet dersi verecegini sbyleye

soyleye, kaatiilerine Mnetler yagdmrken, isi yine muhalefete

dokiip hukumete ve dolayisiyle Rauf Bcy'e ve Mustafa

kenni! Pasa'ya da tarizlerde bulunuyor ve Osman Aga gibi

basi bozuklarm rittbeler, mansiplarla silahlandmlrms olmasini

§iddetle tenkid ve bu arada Rauf Bey'e hitapla:

«Beyefendiye soranz, bazt cahil cani kaatillere nasi! ku-

mandan hiiviyeti verilir?» diye baginyoi'lardi.»133

Ali §ukrii Bey bahsine nihSyet vermeden once O'nun bu

suretle yok edilisinden sonra tertiplenen cenaze merasimin-

den de bir nebze balisetmek istiyoruz. Merhuma iki cenaze

merasimi yapilnugtir. Biri Trabzon'da digeri de Ankara'da.

§imdi O'nun gazetesi «Tan» da 9ikan tafsilatla Ankara'daki

merasimi nakledeiim:

«Gazetemizde nesredilen ihtifal programi mucibince saat

onbitde merhumun jerefli alsancagimizla miizeyyen (siislen-

mi§) tabutu Gureba Hastahanesi'nden kaldinlacakti. Dana

saat on raddeleiinde gehrin namazgahina miiteveccih sokak-

lanndan fevc fevc halk kitleleri bu feci cinayetin biitiin nefret

duygularim nazarlarmda canlandirarak muayyen mevkie dogru

akiyor ve halkin bu muazzam hakimiyet-i milliyc sehidine pek

layik bir surettc gosterdigi hiss-i ihliram ve alaka biitiin sa-

133 Kandcmir.a.g.e. Sh. 112

.

ttiimiyetle bu tehacu'mde niimSyan (a§ikar) oluyordu.

Hakimiyet-i Milliye'nin en hgr ve en tabit miidafii olan

halkumzm vatan icin, fikr-i hiiniyet icin olenlerimize kar§i

gosterdigi an'anevi hiss-i hiirmet ve muhabbeti kemal-i iftihar

ve minnetle kaydetmekten kendimizi alamayiz.

Saat on otuz olmus, namazgali meydani, kadin, erkek bin-

lerce halkla tamamen dolmu§tu. Hazirun meySninda Hey'et-i

Vekile Reisi Hiiseyin Rauf Beyle Ser'iyye, Adliye, Mudafaa-i

Milliye vekilLeri bir 50k meb'usin-i kiram, Afgan Hukumet-i

islaniiyesi Sefiri Sultan Ahmed Han hazretleri ile

Baskatipleii ve k&tib-i husustleri, Fransa miimessili Miralay

Mojen cenaplan buhmuyorlardi.

Bircok mektepler, talebeleri ve hey'et-i talimiyeleri ile bir-

likte ihtifale istirak etmi§lerdi. Merkez kumandanligmdan

tayin edilen bir miifreze-i askeriye dahi vazife-i ihtiramiyesini

if§ etmek iizere ahz-i mevki etmisti. Saat onbire dogru mer-

humun alsancagimiza sanlmi§ olan tabutu ihtiramat-i layika

ile hastahaneden almarak Namazgah mevkiine isal edildi.

Saat onbirde imam efendi hazirfinu, eda-yi salSta dSvet ede-

rek cinayetin elem ve lzdirab veren teferruStmdan sizlayan

biitun kalbler, kibleg^h-i mu'minin'e dondii. Merhumun ruhuna

fatihalar ithafim muteakip Kir§ehir Meb'usu Mufid Efendi

bervechiati belig hitSbesini irad buyurdular:

«.. Ey nas! Bu Kamat'taki biitiin mevcudad Allah'm,

Resultinim emrine inkiy^da mahkumdur. Allah'in ve ResuJi.il-

lah'in, hiikumetimizin evSmiri dairesinde harekete mahkumuz.

Ey nas! Desl-i ccllad-i ecelden kimse kurtulumaz. Ey nas!

Hakimiyetini elde etmek icin miilet-i necibemizin intihab ettigi

Btiyiik Millet Meclisi'mizin, yekviicud bulunan Meclisimizin

^zasindan Ali Siikrii Bey'in hakimiyet-i milliye ugrunda dest-

i celUM-i zalimin elinde ruhu, ala-yi iliiyyin'e isal edilmisth.

Ey n&s! Ali Siikrii'ye uzanan el Meclis'e uzatilmistir. Mec-

lis'in miimessilleri olan Tiirk halkuia uzatjlmigtir. Fakat biliniz

Page 122: Ali Şükrü Bey

240 KADlR MISIROGLU

ki, Meclis blmez, bu millet blmez ve bldiiriilemcz. Hukflme-

timize, milletimize, fiilesine Ceiiiib-j Hakk sabr-i cemil, ecr-i

cezil (bol miikafat) ihsan buyursun.»

Mcrasimin hiiammdan sonra hazirunun dflf-i ihtiraminda

tasinan tabutun bniinde dedeganin tchlil vc lekbir sadalanyla

bu cemaat-i muazzama saat onbir bucukta Namazgah'tan ha-

rcket ederek Koyunpazan tarikiyle ilerliyordu.

Giizergahda gbz yaslanm sakhyamiyan butiin halk mer-

huma son vazife-i ihtiraim ifa elmek iizere fatihalar ithaf edi-

yordu.

KSmilen diikkarilarmi kapryarak emsali namesbuk(gbrulmemi.$) olati bu ihtilfale biitiin tabaka-i halk biiyiik bir

cii.sislc istirak ediyordu. Giizergaha ko^an miisliiman. ve

hiristiyan kadmlar akittiklan gozyaslan ile bu muhtercmsehidi en samimi ve tesliyetfuniz bir §ekilde tebcil ediyorlardL

Mevkeb-i muhte§em Koyunpazan'ndan ve Hapishane-i

AskerT oniinden, Karaoglan Carsisi'ndan gecerek agir agir

Haci Bayram-i Veli Camii'ne dogiu ilerliyordu.

Saat oniki'yi ceyrek gece Haci Bayram-i Veli Hazretlerinin

tiirbeleri oniinde tcvakkuf edilerek Balikesir Meb'usu

Abdiilgafur Efendi tarafindan belig bir dua in^ad edildi.

Abdiilgafur Efendi miilk ve milletimizin saadet ve

sektmetine dua ve teraenniyat ithafmdan sonra fikir ve is-

tiklal, din ve vatan icin mticahede-i kalemiye ve fikriyede bu-

lunan Ali §iikrii Bey'in kalemini kiran o hain elleri Cenab-i

Hakk'm kahr-u tcdtnii (kahir ve yikmak) ve haib-u hasir ey-

lemesini niyaz etti. Ve milletin kalbine defnedilen sehid Ali

§iikrii Bey'in kulub-u iinimette payidar kaiacagmi iiave etti.

Miiteakibeti Kais Meb'usu Ali Riza Bey ahajiye hitaben:

«-Ey cemaat-i miislimm! Ey Ankara'nm muhterem balki!.

Miisaade buyurunuz da bu na's-i miibareki Meclis'e kadar biz

aikada§lan tastyarak vazifemizi ifa edeHm.8 dedi.

ALtSUKRilBEY 241

LSkin halk yine tehaciim ederek cenSzeyi birakmadilar.

Baslar iistlinde, eller Ustiinde, tasidilar.

Bu sOretle saat onbucukta halkm elleri ustiinde yiikselenAli §ukrii Bey'in tabutu Haci Bayram-l Veli hazretleri tiirbesi

oniinden almarak hareket edildi.

Bu muazzam alay, Ser'iyye Vekaleti'nin altmdaki «Tan»matbaasi online Ali §iikrii merhumun tarri hiicre-i istigali

yanma geldigi strada: tevakkuf etti. Yine Karesi meb'usuAbdiilgafur Efendi tarafindan gayet muessir bir dua edildi,

fatihalar okuudu.

O sirada ulvf bir tesiidiif eseri olarak etraftaki minarelerdeezanlar okunuyordu. Haci Bayram'dan, Zincirli Camii Jjerifindenve §er'iyye Vekaleti'nin balkonundan semalara yiikselengayet muhrik (if yakici) ezan sesleri yekdigeri ile telaki

(kanpyor) ediyor, biitiin sokaklan butiin Ankara aftkim husuve budii' iie titretiyordu.

Alay birkac hatve ilerledikten ve §er'iyye Vekaleti'nin tarn

balkonu karsisina geldikten sonra muezzin «Hayya AleiFelfih» nidalanyla flfaki cinlatiyordu. Mfiezzinin bu nida-yidaveti zaten miiteessir olan yfirekleri cu§-u hurusa getirdi.

Alay tekrar tevakkuf etti. Ve kemal-i hudfl' ile ezan-i miibarekidinledi. Gozlerden yaslar. dekiiliiyor. Kaibler «Lebbeyk,AUahumme lebbeyk» diyor. Ali §iikrii'nun nas-i miibarekilrflh-i miibareki semftlara ittiia ediyordu. Miiezzin cemaatedonerek bir defa daha tekrar etti: «Hayya Alei Feiaii!.»Vine derin bir siikuti Bir dakika tevakkuf. Sonra. fjer'iyye

Vekaleti'nin balkonundan yine bir nida semalara yukseldi:«Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, La Hahe illallah...»

Muezzin azamet ve vahd8niyet-i iiahiyeyi yad ve tezkirensonra cemaat-i kiibra hep bir agizdan tekbirlere basladi.

Kelime-i tevhidlerle, tekbirlerie Biiyiik Millet Meclisi mey-damna gelindi.

1

Page 123: Ali Şükrü Bey

242 KADiR MISIROCiUI

Burada meb'usto-i kiramla buiiin Meclis etrafinda bahce

vc meydanda mektepler talebesi ve kadin erkck kesif ve mu-

azzam bir balk kiitlesi hal-i intizarda idi. Cemaat-i kiibramn

Meclis online muvtealatiru miileakip artik meydan ve so-

kaklar ffl uzaklara kadar hmca hinc derccede dolmus. ve

tasrrusti. Candan vc yiirckten kopan bit samimiyetle Ankara

hallcimn gosterdigi hiss-i teessiir ve elemc simdiye kadar An-

kara'mn §ahid olmadigi bu ulvi tezahiire, kirkbin'i mUtecSviz

halk i$tirak etmijti.

Albayraga sanlmis. bir otomobil kalblcre httziin ve elem

veren vaz'iyle uzaktan Meclis'in orta kapisi oniinde

goriiluyordu. Dedcganm tehlil ve tekbir sadfdan arasinda iler-

leycn tabut uzun yolculuga hazirlanmis. olan bu otomobilin

icine ycrlestirildi. Herkesin iizerine bir aynhk tesiri cokmtts,

ha/.in bir siikOnct meydani istilfi etmisti. On dakika soma bu

muhterem sehidin cismi dahi artik Ankaradan aynlacakti. Bu

esnada miitcaddid fotograflar alindi.

Ankara Meb'usu Haci Mustafa Efcndi'den belig bir dua

irad edilerek merhumun nasmi Trabzon'a tsil eden hey'et La-

zistan meb'usu Ziya Hursid, Abidin ve Nebizade Hamdi

Beyler'den roiirekkeb idi.

Hey'et rfifek9-yi muhteremesine (muhterem arkadaslarma)

ved9 cdiyordu. Ortalikta kiiciik bir faaliyet goriildu. Ziya

Hursid Bey, Huseyin Avni Bey'e arz-i vedii etti. HUscyin

Avni Bey:

«- Ziya Hursid Bey hemsdirilerime selSm et!...» dedi.

Herkeste derm bir heyecan aUtirui (alametleri) goriiluyor-

du. Beklenilen an yaklasnusu. Biitiln yiizlcr, hiirmetle bir nok-

taya dikildi. §ehidi hfimil olan mevkcb hareket etti. Gidiyordu.

Bu mehterem sshiii kendini istiyakla bekleycn hemsehrilerine

gidiyordu. Huseyin Avni Bey arkadan otomobile isSret eden

kollanni acarak:

ALI5OKROBEY 243

«- AJ-i Trabzon! (Trabzon cocuklan) Sana albayrakli bir

gelin gonderiyoruz.» hitabiyla merhuma son sada-yi tesyiini

isal etti.

Ziya Hurjid, Abidin, Nebizade Ahmed Haindi Bey'ler

ayn bir otomobille hareket ettiler. LSzistan Meb'usu Necati

Bey de Ravli koyiine kadar merhume vazife-i tesyiiyyesini ifa

etti. Ravli koyiinde halk biiyuk bir tezahiirle sehidi istikbal

etmislerdi. Necati Bey halk huzurunda bervech-i ati

(asagrdaki) hitabeyi irad ettiler.

Ankara'dan 30 km. baid (uzak) mesSfede bulunan Ravliye

Koyti'ne kadar sehid-i magfur Ali giikrii Bey'i tesyi icin giden

Lazistan mebusu Necati Bey tarafmdan esna-yi iftirakta

(ayrilis esnasinda) nas-i miibareke hitaben irad buyurduk'lannutuktur:

«Elveda ey millet sehidi! Elveda ey hiirriyet kurbam!Bugun artik cismin ebediyyen bizden ayrihyor, aramizda bir

arslan gibi, bir timsal-i hamiyyet ve secaat gibi dolasan omlibarek vitcudun bugun bizlere veda ediyorl... Fakat, mahzunolmal... Ruhun, nam-i mubSrekin fenapezir (fani) Diinya'da daebedi bir hayat kazandl.

Ey mubarek hiirriyet §ehidi, ne mutlu sana ki, mezarinvatamn sinesi, milletin kalbi oldu.

Sen kendin icin blmedin! Milletin ugrunda, hiirriyet

ugi-unda, kendini fedfi ettin!. Milletin yasamasi icin sen okliin,

htirriyetin payidar olmasi icin sen can verdin!, Millete, milletin

Mrriyetine, hakimiyetine en biiyuk hizmeti sen yaptm.. Bununicin sen, millet nazarmda en biiyuk adamsm. Millet daimasenden, senin ruhundan feyz alarak yiikselecektir.

Sana kiyan eller, senin boynuna kemend atan canavarlar,

senden ne isterlerdi?! Sen ki, Diinya'da herkese iyiiikten

baska bir sey yapmaimstin.

Ey biiyuk §chid-i hiirriyet, kemend sana degikli! ,0 ke-

Page 124: Ali Şükrü Bey

KADlR MISIROGUI ALi §0kr0 bey

mend milletin boymma atilniak istenmisti. Sen buna nza

gostenseyd in olmeyeccktin!

Belki, naz ve niarn (nimetlcr) icerisinde ya§ayacaktm,

fakat sen o zilleti kabul etmedin; sen kendini fedS ettin, millett

kurtarchn. Milletin hiimyetmi, hfikimiyetini kurtardm. Bunun

19111 millet ya^adikca sun de miiebbeden milletin kalbinde

yagayacaksm!,

Ac kefenini ey miibarek §ehid! Bir kcrc daha o kahraman

simam gorelim! Guzel gozleririden bir kerecck daha oisun kal-

binin clemicrini okuyahm. Hakkin lisam olan miibarek diliniz,

bir kcreeek daha bize htirriyet vc istiklal ayetini okusun!..

A9 kefenini ey miibarek §ehid! S'enin htirriyet nurlan sacan

gi.il gibi yiiziine son bir buse-i veda takdim edelim.

Ey sehkl-i htirriyet! Biz belki giinahkanz, belki sana kar§i

hakkiyla vazif'emizi yapamadik. Lakin sen bizi afveyle vc bize

huzur-i Ilakta §efaat et.

Senin payene elbette biziin gibi kiiciik kullar erisemez.

C^iiiiku Benin mekarnn kalb-i millettir, ar§-i ilahtdir.

Ey §ukru niin matemli diyan Ey huziinier icmde gozya§-

Ian doken fedakar Trabzon!. Sizin en kiymetli evladuuzin

cenllzesini size gonderdigimizden siz de bizi afvediniz.

Htirriyet ugrunda bir kurban vermek mukadder imi§ ki,

bciyle oldu ve bu seref size dustii. Onun ruhunu biz milletin

kalbine defnettik. Cesedini de size gonderiyoruz. Sizi tebrik

ederim fadakar Trabzonlular!

.

Haydi ey mubarck htirriyet kurbam! Gectigin yerlere feyz-i

htirriyet sacarak as.iyan-1 saadetine §an ve §erefle vasil ol!

Evleda ey millet §ehidi! Elveda ey hiirriyet kahramam! Lil-

lahilfatiba!.»

Necati Bey'efendi bu nutku irad ederken hem -kendileri

aglryor hem otomobilldeki na.3-1 mubarekin etrafma toplanan

butiin Ravli hajlki ve sehid-i magfurla birlikte giden L.azistan

ve Trabzon mebuslan Ziya Hurgid, Dr. Abidin, NebizSdeHamdi Bcy'ler dahi htingiir hu'ngiir aghyordu.

Otomobil nag-i miibaieki saran sevgili sancagimizi orterek

hatkin gozyaskn arasmda yoluna revan oldu..»134

Ali §ukrii Bey merhuma bir de Trabzon'da cenazemcrasimi yapilmistir. Bunu da yakin bir akrabasi olup ha-diselere bizzat §ahid olan halen sag;

135 Hasan Fehmi Bey'dendinleyelim.

Bu zat ile yaptigumz gbrusmeyi arsivimize intikal ettirmi§ .

bulundugumuz teyb bantindan aynen dikkatlerinize ar-

zediyoruz:

«- Isminiz?

- Hasan Fehmi Atabay.

- Adresiniz?

- Gazipa§a Mahallesi, Tavanh Camii Sok. Nu. 75 Trabzon.

- AH Siikrii Bey'in nesi oluydrsunu2?

- Dedem Ali §iikni Bey'in babasimn agabeyisidir. BizimsuMlemizin soyadi o zamahlar «Yamakoglu» idi. AH §ukriiBey merhumun babasi Haci Ahmed Kaptan bunu degistirerek«Reisoglu» almi§tir. Halen gilemiz Besikdiizu'nde Reisogul-lan diye bilinmektedir. Siilalemiz esraftandi. Benim dedem deKaptandn. Reiszade Hasan Kaptan diye bilinir. Ali §iikrii

Bey'in babasi ailede bir sozumin gecmemesi uzerine kizaraksoyadmi bu §ekilde degi.stirmi§, agabeyisi olan dedem deO'na uymustur. Reiszade Haci Ahmed Bey, Akcaabat,Vakfikebir ve hatta Trabzon liman reisliklerinde bulunmusmr.Daha evvel de koi gemilerinde kaptanhk yapmistrr. Imparator-luk zamanmda, askerlik doJayisiyia imtihanla yetisme kap-

1 34- 5 Nisan 1 923 tarihii TAN Gazeiesi'tiden aynen135- Bu eserin gazelemizde tefrika cdildigi sirada bayarta ohm Hasan

Fehmi Bey, Ocak 1976 sonlannda Tmbzon'da vefat edeiek O'min kilap lia-

iine geldigini niEalesW jrurememi^tir.

Page 125: Ali Şükrü Bey

246 KADIR MISIROOLU

tandi. Padi^ahlik zamanmda denizde inzibati kommakla va-

zifeli kol gemilerine kaplan olmustu,

Kendisi kaptan oldugu icin ogullanm da bahriyeli olarak

yetistirnlistir. Kayinpederi Bahriyc Nezareti'nde (^oban Ali

Kaptan adryla maruf bir kimse idi, cok meshurdu. Qocuklariiu

fstanbul'da O'nun yaninda ikamet etmek iizcre Hey-

beliada'daki Bahriye Meklebi'ne gdndermisd. Qocuklan, Ali

§iikrii ve §evkct Bey (sonradan Doruker soyadmi almistir)

idi. Her ikisi dc babalannm ve dedeleri olan Qoban Ali Kap-

tan'm himmetiyle Heybeliada'daki Bahriye Mektebi'ni bi-

tirdikten soma ingillcrc'yc gonderildilcr. Ingiltere'deki

Yiiksek Denizcihk Akademisi m birmciukle bitimuslerdir Am-

larinda bir ya§ oimasma ragmen, ikisi de aym sinifta

okumuslardi. Oradan db'ndiikten soma zannederim kolagasi

riitbesini haizken «Donanma Cemiyeti» ikinci reisligine

secilen AH §ukrii Bey «Donanma Mecmuasr»m cikarmistir.

. Kardesi §evket Bey kurmay yarbay oluncaya kadar Kuva-.

yi Milliye'de bilfiil bahriye zabiti olarak cahsmigbr. Lpzan

Konferansi'na askeri rrrdsavir olarak gitmistir. Sulhten soma'

da Karadeniz kumandani olarak Amasya'da calismrstir. Ku-

mandanlik bUahare Samsun'a nakledilmis, kendisi Samsun'da

da Karadeniz kumandanhgi yapmisttr. Bilahare de Denizcilik

Bankasi Giiverte enspcktdrlugiine gecmistir. 1955 senesinde

Yalova'da vefat etmisur. Hayatta bir kizi, bir oglu vardrr,

Kaympederi Kadir Bey Kandilli'de otanirdu! Kandilli'nin yansi

onundu. Tabii olmustiir. Keza hammi da. Oglu Ali, Paris'in

i§galinde Paris'te eczacilik tahsil ediyordu. Qok eziyet cek-

mis, ispanya'ya dogru kaemisur. §imdi istanbul'da ilac fab-

rikalarmdan birinde calismaktadir. Kizinrn adi ise inci'dii, Oda fstanbul'da Ni§anta§i'nda oturmaktadir.

Ali §iikrii Bey'in ise iki oglu bir kizi vardi. Biiyiik oglu

Siiha, Ahmed Emin'e Malatya'da yapilan suikasd sirasinda

Malatya Devlet Hastahanesi'nde idi. Operatdrdur, Ahmed

•''-""»J*

K:~

*i <-"'»

Ali SUKRU BEY merhliinun Trabzon'daki dclin merasiminde buiunan ve

yakin akrabasi olan HASAN FEHM1 ATABAY

Page 126: Ali Şükrü Bey

248 KADSR MISIROGLU

Kmin'c ilk tedaviyi. o yapmi§ ve bundan dolayi da cemile ola-

rak Adnan Menderes tarafindan Dariiiacezc Bashekimligi'iie

tftyin edilmistir. Oteki oglunun adi Nuha'dir. Bu da Kaptandir.

Halen hususi §irketlerde 9ali§tigim samyorum, Kizmm adi ise

Suna idi.

Ali ijukrii Bey, Ingiltere'den donclukten sonra askerlik

mesleginden ayrilmis, tir. Sebebine gelinc'e, Ittihat^ihk girdi

isjn i^ine.

«- AH §ukrii Bey ittihat ve Terakki Partisi'ne girmedi

mi?»

«- Hayir, onlar iki kardes. ittihat ve Terakki Partisi'ne gir-

mcdiler. Bu partiyi tasvib de etmediler. Bunlar ikisi de bah-

riyenin ilk kurmay zabitleriydiler. Fevkalade iyi yetis.mis.Ierdi.

Ittihat Terakki komitesiyle bagda§amazlardi. Ali §ukru Beymektebinin birincisi, karde§i §evket Bey ise ikincisiydi.

fkisinin de bahriye'de namlan ve lSkablan vardi, Ali §iikru

Bey'e bahriyeliler arasinda «Denizci §iikru» kardesine ise

«Kitapsiz §evket» deniJiyordu. Bu lakab, §evket Bey'e

derslcrine kitap yardirm ohnaksizin hazirlam§indan dolayi ve-

rilmisii.

«- Ali §iikru Bey askerlikten aynkhktan sonra ne yapti?»

«~ i§te Donanma Mecmuasi'm 9ikarmaya ba§ladi, matbaaacmi^ti. Bu matbaa Cagaloglu'nda idi. Adi da «Ali §iikru

Matbaasi» idi. Ben de onun kutuphanesi'nde 9ahsryordum.

Zira, bir de kutuphanesi (yayinevi) vardi. Sik sik matbaayla

kiittipbaiie arasinda gidip geiir, evrak goturiir getirirdim. Bu'

kutuphSne galiba «Ayyildiz Pazan» adini ,ta§iyordu.

Cikardigi bir 50k kitap vardir. Birinin adini hatirhyomm, galiba!

«iki Hatirat 0?.§ahKiyet» ismini tasjyordu, Eski. sad-

razamJara pa§alara aid bir kitapti. Ressam Rafet Bey vardL.

Bazt rcsimler getirirdi.

O zaman Istanbul isgSl altmda idi. O matbaada «Gundo-

ali^ukrO bey

gusu Mecmuasi» 9ikanrdi. O zaman Ali §ukrii, Hiiseyin

Cahid gibi adamlar yakalamp Malta'ya, suraya buraya

gonderiliyorlardi. ingilizler 16 Mart hidisesmi yaprm§, §ehza-

deba$i Karakolu'nu basmis., uyuyan neferierimizi sungiilerms

Istanbui'un resmen i§galini ilSn etmisk, di. O zaman Ali

SSiikru Bey meb'us degildi. Hake vapuruyla Trabzon'a geldi.

Ben vakit Istanbul'da kiitiiphanede 9ali§iyordum. Tanmmarnaki9in basma §apka giymi§. Turk vapuruyla gelseler Giresun'a

kadar gelebilirlerdi, Trabzon Pontus eskiyasi ile do3mu§tu.

Tiirk vapurlanna Giresun'a kadar miisaSde ediliyordu. Trab-

zon'da kan§iklik 90km. t§te zaman Trabzon'da sefime girdi.

Trabzon'a bagh olan Giresun, Gorele, Vakfikebir gibi yerlerde

dola§ip konusmalar yapti. Se9imi kazamp meb'us oldu.

istanbul'da Findikk SarayL'nda toplanan Meclis-i Meb'usan'a

katildi. Zannedersem bu son Osmanh Meb'usan Meclisi'dir,

Fakat ingilizler bu meclise 9alisma firsati vermediler. Bu yiiz-

den onlar orada ka9an ka9ana gittiler, Bir kismi Malta'ya siirul-.

mils,, bir kismi da ka9ip Ankara'ya ka9anlar arasmda idi. Benzaman babamm i^agirmast uzerine Trabzon'a d6nmus,tiim.

O'nun Ankara'daki miicSdeleleri devam ettigi srrada ben

Trabzon'da idim. Birka9 kere Rusya'ya gittim geldim.

Kayik9ilik yapiyordum. O zaman burada baska i§ yoktu.

Babam bana bir kayik akh. Indim §imdi kayik9iliga. Denizde

Yunan serserileri, karada Pontus eskiyalan, kiyi boyu saga

sola insan ve ytik ta§idnn. Elimiz tetikte nbbet tutuyorduk.

Gidip biraz misir alip satiyor ve kan- ile ge9iniyorduk. Bir iki

sefer yapmca i§gSl kumandankgi yakaliyor seni, sen iki sefer

kendine 9alis,tm, gel biraz da devlete 9ahs_ diyor. Araba yok.

Kagni yok.

«- §ehadeti vuku buldugu sirada six neredc idiniz?»

«- Ben zaman Hopa'dan gelmi^iiin. Mopa'daki Istihkam

Taburuna ia^e getirmi§tim. Haberi benden gizlemi§ler. Bir

takim fisiltdar oldu, aniamadnn. Fakat. Besikdiizu'ne gidince

Page 127: Ali Şükrü Bey

250 KADIR MIS1ROGLU

dedilet ki, boyle bbylc birsey duyduk biz Trabzon'da, All

§fikrii Bey'e sfiikast yapmiskr. Kimisi de Avrupa'ya ka9ti v.s.

dertamis. GaybQbod esnasinda muhaiiflerinin bit kismi da AH§ukrii Bey hakkmda boyle bir balon U9urmu§Iar. Neticc ili-

bariyle isin aslim iigrendik. Nihfiyet ceniize bulunimij. Fun-dahkta sjirda burda, bunlan biliyorsunuz. Bu arada TopalOsman gcimis de Meclis'in kapismdan bakiyormus. Ye-nibahccli Siikru Bey:

«-- No var, ulan nc bakiyorsun, ne i§in var senin burada»demis. O da:

«... No var, bakmak yasak mi?» diyc karsilik vermis.

Ycnibahceli Jjiiki-u yigit bir adamdi,

«- Hadi git isine, millet galeyanda» diyerck onu kovmus.«. Pcki» demis ve dfinmug gitmis. O sirada Meclis'e gir-

mek iizere olan Rauf Bey:

«- Ne o §iikru Bey, Osman Aga'ya ne diyorsun?» diyesormus.

«- Kqvdum O'nu, gelmis burda bizi dinliyor.»

Hararetli celseler var, isle Hiiscyin Avni Bey baginpcagmyor fiiart.

«~ Amma jyi yapmadin,» demis Rauf Bey. «0 M. KemalPasa'nm adai.itdir.»

«-E, biz, Mustafa Kemal'in adarai degil miyiz. YalnizTopal Osman mi Onun adami?» diyor Yenibahceli SukriiBey...

«- Ali Jukru Bey'in cenfeesinin buraya getirilisi nasiloldu, siz bu merasimde bulundunuz mu?»

«- sirada Meclis alev almis, hararetli bir sfirette mes'eleiizerine egilmis, bu isj Topal Osman'in yaptigi anlasilmisti.

Komsusu bir kadin Ali §ukrii Bey'in hadise gecesi:

«- Yapmayin, Allah askma yapmayin yandim!» diye

„.,

ALI5OKRUBRY 251

bagirdigini duymus, Topal Osman'in bir yazlik evi vardi, bir dekislik. Yazlik cvi Qankaya'da, kislik evi Samanpazan'nda idi.

Bu hadise Topal Osman'in Samanpazanndaki kishk evindecereyan etmistir.

136 Bagirmalan duyan kadm da, bu evinbitisigiude oturuyorimis. ^olak Mustafa Kaptan vardi, buTopal Osman'in adamlanndandi, Bir de bizim akrabadanKadri Bey vardi. Bu Bascavustu. Assubay... ve Cankaya'da

.vazifeliydi. Topal Osman'in Ali §ukrii Bey'i bldiirmeyi ta-

sarladigini ogrenmis. Bir mektup yazarak:

«-Aga soni jagiracak salon gelme. Gelirsen seni dldii-

rccek» diye yazip O'na gbndermis. Fakat mektup her nasilsaTopal Osman Aga'nin adamlarmdan olan bu Mustafa Kap-tan'in eline gejmis. Bu yiizden Osman Aga O'nu da oracaktabldiirmustiir.

Topal Osman bu folak Mustafa Kaptanla Ali §ukruBey'i cagirtmis, Bu adam, Ali §ukru Bey'e gelerek demis ki:

«- Jukrii Bey, Aga seni davet ediyor. Birlikte bir kalivei5ecek. Buyur gideiim.»

Topal Osman sirada ayagindan kurjun cikarmis.ti. Ra-hatsizdi, evde yatiyordu. Yoksa Ali fjiikrii Bey'i ayagma9agiracak seiahiyeti nsfsinde goremezdi. O da, hastadir diye,kalkti gitti. Soma bildiginiz gibi hadise olmus.

«- Ali §iikrii Bey ile Topal Osman'in aiasinda dahaBnceden cereyan etmis bir anlasmazlik var miydi? RaufOrbay Mliratinda Topal Osman'in Ali §iikru Bey'e Sid olanTirebolu'daki bazi tarlalan gasbetmis olmasindan dolayi ara-

136- O devri ya§ayanlardan, yakm doslumuz eski kiiltiiriin nadirmiimessiHerinclen bin olan Miincvver Ayash Hanimefendi, Ali §ukrii Bcy'iiikatlim miileakip Ankaraya gittiginde kendisine Topal Osman'in Sa-manpazan ndaki bu nvuii gbsterdiklerini ve Ali §iikru Bev'in burada nasi!katledildigini -gercege uygun bir soretle- hikayc ettikierini iflde bu-yurmi^lardir. B» mllomat, Ali Sultrtl Bey Vak:asmm o giinkil Ankara'dager^ek yiiziiyle umilma malolmuj boluiidugunu gosleren calib-i dikkal birrnti^ahadedir.

Page 128: Ali Şükrü Bey

252 KADIR M1SIROGLU ALI JUKRU BEY

annda eski bk husumet mevcud oldugunu soyltiyor. Bu dogru

mudui?

«- Hayir kai'iyyen boyle birgey yoktur. Topal Osman'i

kandinm|lar. AH §iikru Iky ingilizler'i lutuyor, ingiliz

siyasctlne taraftardir, demijler. Buna da sebep All §ukru

Bey'in iyi ingilizce bilmesi, Taymis Gazetesini giimi giiniine

takib etmesidir. Bundan dolayi yakisurmisjar. Halbuki Ali

§iikru Bey bu gazctcyi takibederek ingilizler'in hakkimizda

ne diijiinduklerini gunii giinune terciime edip gazetesinde

negrediyor, halki ir§ad ediyordu. Bazi kimseler Topal

Osman'a Ali §iikrii Bey'in kendisinin aleyhinde konu^tugunu

da soyleyip onu tahrjk etmiskr.

«- Peki Topal Osman'la Ali §iikru Bey arasinda Trab-

zon'un Kahyasi mes'elesinden dolayi bir gecimsizlik yok-

muydu?»

«• Hayir. Sadece Topal Osman'la Kahya arasinda gecmi§

su vak'ayi soyleyebiliriz. Topal Osman Rumlan oldiirmeden

evvel agizlarindan takrir alip mallarmi uzerine gecirirdi.

Gorcle'yi, Tirebolu'yu, Giresun'u bu suretle talan ettikten

sonra Trabzon'a geldi. Yunaiiklardan ganimet alinail bir ge-

miyle. Taksim parkinda Kahya ile karji karsiya geldiler.

Kahya kendisine elleri arkasinda oldugu halde:

«- Osman Aga ne geziyorsun burda?»

«~ Niye Aga, yasak mi Trabzon'da gezmek yasak mi?»

«-; Yasak ya!... Biz burada kuildik mi, sana mi kaldi Trab-

zon'un as&yigi. Hadi al adamlanni cekil git!»

«~ Cekiliriz, peki» falan...

Demi? ve arkasmdaki aba zipkali adamlanyla gekilip

gitmis,. Halta mazot bile alamadan kacmiglar da Akjabat'a

ugrayip ikmal yapnuglar. Bunu bana o zaman burada Polis

mtiduru bulunan ve hldiseye gahid olan akrabamizdan Mu-

zaffer Bey ardatmigtrr. Kahya, Topal Osman'in Trabzon'a

•Vox; v-t

V Jjtt Ts"tfiJj'J -wr vVa • fijl-'fjt rt

i&> >J fat* -Jiv **> »/T »i„.<.,>.i ^ut, -^jjt ^iC, j.Vji.iAib:

i i^ajjr:^

A)i §CtRrii Bey Mcrlnim'im bir din filimi kadar dint mes'fclere vakif okluguvc vatanina bu yoida da hizmotlerde bulundugu' (?ogu kimsenin me^huludur.Trabzon'ila bir tlef'asinda Qarsi Camii'nde vaaz ederek dinieyenJcrico?!iu-di[giinit biliyoruz. Yukandaki klijede onun Kayscri'de Ulu Cami'de«Cihad» mevzuund:t yaptigi konu^manin 24 EyHI 1 J338 tSrih vc 490 sayihSebiliirrcjad mecmuasmck ne^redilen meminin ilk kismim gOriiyorsunuz.

Page 129: Ali Şükrü Bey

254 KADIR MISIROGLU

gcldigini duyunca O'nu Trabzon'da lialkm burnunu ka-

natmadan kovabilmek icin her taraft adamlanyla donating. Bu

yiizden Aga kacmaya mecbur kalmislir. Hatta o kadar ki,

Topal Osman kendisi yeti§ip geldigi gemiye binememis de,

burada konustugohuz Kasap ihsan'm kardesi Ibrahim Bey'in

motoruyla gilmistir. Hatta ihsan'm baoa soyledigine gore bu

motoni gasbetmis, vcraiemigtir. Kahya ile arasinda gecen

hfidise bundan ibareltir. Ali §ukrii Bey'in bunu mes'ele yap-

masina imkan yoktur. O'nun meziyetlerinden biri de mem-

leketinde adam yetistirmekti. Beyle kucuk cekismelere gir-

mezdi. Meclis'in en gene ve en dirayetli mebusuydu. Boyle

oldugu hakle en yajldardan daha kafaliydi. 1963 senesinde

Milliyet Gazetesinde okuduguma gore: bir gun M. Keinal

Pasa'ya giderek:

«- Sen burada ne oturuyorsun? Baskumandan degil misin?

Neden cephede degilsin?. Hadi Ordunun basinaU demis. M.

Kcmal Pasa da hie kmnamij. Kalkmis cepheye gitmis, de

soma da Ali giikrii Bey'in bu zaferdc biiyiik bir katkisi

oldugunu -ihtimal bu hadiseyi ima ederek- bizzat iffide

etmistir. O zaman Dilnya'mn kesmekeg zamanlarrydi. Meb'uslar

grupiata aynlmislar, isin icine itliliat Terakkiler girmis, birseyler

girmis malum...

«- CenSze buraya nasil getirildi'.'»

- Erzurum Meb'usu Hiiscyin Avni Bey'i kimse dmdura-

miyor, yanip tutusuyormus. Ben zaman buradayrai (Trab-

zonda). Basvekili, adliyesi jandarmasiyla hadiseyi ortaya

cikarmislar, fail belli olmus. Topal Osman'm oliisiinu Meclis

kararryla Ulus Meydam'nda asmislar. Hatta iki meb'us demis ki: '

«- Hadi bakahm su Topal Osman'i nasil asmislar. Gitmis

bakmislar ki, ayagmdan asilmis. Clinkic bas.nu daha onceden

kesmislermi|. Basi olmayinca ne yapacaklar, hukum yerine

gelsin diye ayagmdan asmislar. Uc giin He gece sehpada kaldi.

Sonradan Giresun'a getirip defnetmisler. Memleketin en giizel

ALl 5OKRO BBY 255

yerine defnettiler. Toplar moplar birseyler yaptilar oraya. BakAli Sukrii Bey'e hala" bir snezar yapilamadi. Hepden kay-bolmak uzereyken Belediyeye miiracaat ettim. O zamankiReis Suad Bey (Oyman)le beraber iste simdi gordiigumiizbasit seyi yaptjrabildik. Bundan dolayi da istanbul'dan AliSiikrii Bey'in yakmlan tebrikc geldiler Suad Bey'i.

Ankara'daki goriisme, konu|ma ve merasim kafi goruldu.Trabzonlular da cenazeyi istiyorlar.

«- Sehidimizi bize verin!» diyorlardi. Bu is igin Ankara'dabir hey'et lesekkul etti. Meb'uslardan Ziya Hursid, Dr. Abi-din, Nebizadc Hamdi, Giresun'Iu Musa Kazim, ErzurumluNecati vesaireden miitesekkil bir hey'et... Bu heyet re-

fakatinde Cenaze Inebolu'ya getirildi. Orada Ali Siikrii Bey'invaktiyle kendi eliyle almts oldugu Resid Pasa Vapuru'na bin-dirildi. Dedem Haci Ahmed Efendi de bu vapura istanbul'danhareket ederken binmisli. inebolu'da cenazeye miilaki oldu.Bizim Denizli Koyii'nde aiie mezarhgimiz vardi. Orayagommek istiyorduk. Ailemiz filasil Saray'a mensuptu. Ced-dimiz Yeniceri yamagi imis. Onun icin ailemize «Yamakoglu»denilmi§. Soma biliyorsunuz Reisoglu oldu. Denizli Koyu'ndekimezarhk bizim aile mezarligimizdir. Buna Reisli mezarhgidenir. Ali Sukrii Bey'i buraya gommek istiyorduk. Besikdiizuhey'eti olarak vapura gittik. Bizim hey'et Besikduzu'ndenyuriime Trabzon'a gelmis. O zaman vasita yok. Ucyiiz kisidenfazlayiz. Oniki saat yuriiduk. Trabzon'da uc gun uc gece mi-ting yapildi. Ekmek bile bulup yiyemedik. Trabzon'a iiyle ka-iababk yigilmisti.

Niyazi'nin otelinde kahyorduk. Sevket'in Niyazi derler biri

vardi, Onun otelinde. mgilizlcr kendisini Ermeni katliammdames'ul tutarak istanbul'da muhakeme etmislerdi. KShya'dannamh adamdi. Cerkez'in Niyazi derlerdi O'na. Gemiye gittik,

nhhmdan gemiye kadar iki tarafli kayiklar motorlar di-

zilmi§ler, ortada bir gecit birakmislardt. Hey'etle gemiye git-

1

Page 130: Ali Şükrü Bey

256 KADtR MISIROGLU

tik. Tabut, tabutun ba§mda Lazistan meb'usu Ziya Hur§id.

Ben o vakil onalti, onyedi ya§]anndayim. Kamaraya indik.

Amucani da orada, Haci Ahmed Kfcndi. Elini optiim. Bana bir

cicek demeti verdi.

«- OgIum» dedi, «bu cigekleri yengen verdi,» Ali §iikrii

Bey'iri hanimmi kastediyordu. «Bunu muhSfaza est, mezara ko-

nulacak!..» dedi.

Oradan ctktik, tabut nhtima getirildi. Amcam yani Ali

$iikru Bey'in babasi Haci Ahmed Efcndi en onde, yaninda

Vali, Firka Kumandam, meb'uslar, arkada tabut, daha arkadan

maiden bir kalabahk yola girdik. Tabutun arkasmda ilahi oku-

yan ye§il sankh §eyhler, mtfridleri ellerinde yesjl saneaklarla

iterlemeye bagladik. Tekkeler zaviyeler kapatdmamis.ti.

Ilahilerle yiiriidiik. Kalabaligi yollar almiyordu. Belediye'nin

online geldik. Nfamazi Belediye'nin onundeki meydanhkta

kilmdi, Namazdan sonra Faik Ahmed Bey (Barutcu) orada

ate§li bir nutuk sbyledi. Ali §uknti liey'in gahsiyyetini, siySsi

rhucadetesini anlatti. Cinayelin failierinin meydana cikligmi,

tahkikatin daha da derinleshrileeegini sbyledi.,Bu i§in

arkasuu birakmryacagma dair millete hep bir agizdan yemin

ettirdi. M. Kcmat Pa§a ve Cankaya'yi ima eden agir sbzler de

sbyledi, bnnlan biliyorsunuz. Cihan Palas'm balkommdan

halka hitabediyordu. Bu sozler o giinlen ya§iyanlarm

hatirmdadir. Galiba Istikbal Gazetesi de yazmi§. MerSsim ve

konusmakudan sonra polis, jandarma, halk, topluca §imdi def-

nedildigi yere gelindi. Trabzon daha byle bir kalabahk

g6rmemi$tir. Mezarmin ba§mda da uzun boylu mituklar

soylendi. Bu arada birisi bagndi.

«- Demin gemide birisinin elinde birjeieek demeti vardi.

Nerdedir, getirsin mezara koyacagiz!» Baktim bu bagiran

Ziya Hurgid'di. ileri gecmeme imkan yoktu. Mahseri bir ka-

labahk vardi. Mezara kadar belki elli adnn vardi. Kalabahktan

oraya zot yakla§tim. Kimismin bacaklarmm arasmdan, ki-

-mm'

-

' -

mmmrn

^h:/^'^:^^^^':?:;^^:^^-::'-.;^^.,';- .".-Lv.'--r.^-.v.;'^i:

.-. ; :•:,- -:--: :-lt-:j.

Ali §itkrii Bey Merlmmun mubtrek na'jimn dcl'ni sirasinda Tntbzon'da

yapilan merasimden bir gorlinii^...

Page 131: Ali Şükrü Bey

258 KADiR MISIROOLU

misinin iizerinden cliije kalka mszann yanina vardim.

Hamramin vcrdigi cicekleri Lazistan meb'usu Ziya Hnrgid

Bey'c uzatabildim, mczaruia koydular.

O ak§am da yine yiyecek icecek bulamadik. Erzurum'dan

Samsun'a kadai: muazzam bir kitle Trabzon'a gelmisti. §chir

istiab etniiyordu. Belcdiye Meclisi Boztepe'ye «Ali §u'krfl

Tcpesi*. adim verdi. Simdi unutuldu bunlar. Dunya boyledir.

Bak ne AH §iikru'sii kaldi, ne Topal Osman'i kaldi. Ben dc

olecegim. Zaten Ali Sjiiki-ii gibi adamlar oldukten soars benim

gibi adamlann ne luzumu var Diinya'da!..

Buyuk Millet Meclisi karanyla Ali Siikru Bey'in

cocuklaiina o gunku parayla bcser bin, hammina da fie bin lira

vcrilecckti. Demek hepsi onsckiz bin lira. Bu para ve-

lilmemistir. Gerek hammi ve gerckse cocuklar 50k biiyiik

zarOret cekmislerdir. Neleri varsa sattilar. O parayi alsalar

rahat cderlerdi. Ey gidi adam... Meb'us olmaya geldigi zaraan

Trabzon'da Qarsi Camiinde vaaz etmis, hocalar Arapcasma

ve bilgisine hayran kalmisjardi. §imdi oyle adamm cocuklan

peii§an oluyorlar. Hale bak.

Defni sirasinda en atesU taraftan goriinen Faik Ahmed

Bey sonradan Halk Partisi'ne girdi. tsmet Pasa'nm yardimcisi

oldu. Yengem yani Ali §iikr(i Bey'in hanrau kendisine gitti de

Meclis karanyla verilmcsi lazimgelcn bu para icin yardimci

olmasmj istedi. «l§te bakanm, ederim» diye onu ba§tan

savdi. Bir de yengemin bana anlatisma gore, ikide bir saatine

bakiyormus. Hani kalksa da gitse gibilerden. Buniin uzerine:

«- Faik Ahmed Bey, rahatsiz e-ttim herhalde...» demi§.

da:

«~ Evet» demi§, «bir randevum vardi da...» Buniin Uzerine

yengem' de kalkip gilmis. Gokalp icin de boyle bir karar

ahnmisti. Onunki almip kansina verildi. Faik Ahmed, Ali

Siikrii' vak'asindan dolayi meb'us yapilmisti. O'nun ba§

miidMii idi. Sonradan i§te boyle oldu. Eski duslincelerini sildi

faJ. 3

If

Page 132: Ali Şükrü Bey

260 KADlR MIS1ROGUI

am. Merhumun ailesi vc cocuklan fakr-u zartete diistiigii

halde onlarla hie ilgilenmedi.

Yengem Ankara'daki matbaa i§ini de Rant licy'c havalc

etmifti. Satsin da parasim yollasm diye. O da bu matbaanin

parasim yemis,tir. Matbaayi salmi?, parayi teslim ctmeden

aceleye gelmi?, yurt dipia kacmis. Doniip geldikten sonra da

ikliyemedi. O da'byle gitti. Velhasil merhum All §iikrii Bey'in

jotok cocugu talimin edemiyeceginiz kadar eziyet cckmisler-

dir. Kimse merhumun hattrasina saygi ve altka gostermedi.

§imdi Trabzon gencligi 5lkiu' *l mezarau yaptinrsa dogiusu

minnettar olurtmi.»

«-Tes.ekkiir ederim, Yorduk sizi!..»

«- Estagfurullah... Ben te§ekkOr ederim.

»

Ali giikru Bey'in yakin akrabasi emekii kaptaii Hasan

l'ehmi Bey'le konusmamiz burada nitmyete crdi. Fakat mer-

huraun rtefnedilifi ile Trabzon'daki Mdiseler kolayca yatis-

madi ve rcsmi bir tahkikata mevzu teskil eyledi. Bu tah-

kikattan da bir nebze bahsedersek, hadisenin Ankara'da uyandrr-

digi tela§ ve buna atfedilen ehemmiyet daha iyi anlasillr.

Ali Jflkrfi Bey'in vefatim muteakip Birinci Biiyuk Millet

Meclisi'nin « artik vazifesini bitirdigi» esbab-t

mucibcslyle Meclis'in ycnilenmesi ve secimlere gidilmesi

karan alindi. Zira artik bir numarali uzvunu kaybetmis bu-

lunan «lkinci Grup»un tasfiyesi hem lmimkiin ve hem de ge-

rekliydi. Mumkitodii, zira karsi koyacak kimse kalmamijjti.

Gerekliydi, zira artik bir seri inkilKba sira geimisti ki, bu

aucak «dikensiz girl bahcesi» denilebilecek bir Meclis'le

yapilabilirdi. Yeniieme-karari I Nisan 1923 tarihli celsede

yani Ali Siikrii Bey'in vefatindan sadece dbrt gUn sonra u-

tifaka yakin bir ekseriyede alinmistir.

Hadiselerin akismda bu noktaya geiinmesini temin eden

birkac chemmiyelii tasarruf vardir ki, bunlara kisaca do-

kunmak isteriz:

AU.VUKRUBP.Y 261

1- Evveia bir «_Nisab-i Miizfikere Kanunu»Sikanlmisti. Bu, mevcud azanm. yandan bir fazlasiyla toplamphazir azanm yandan bir fazlasiyla kanun cikarma imkanimsagliyordu. Miirettep aza dortyuziln iistunde ise de, olenlerve i§tirak etmiycnlerle asagi yukan tarn dortyiiz kadardi.

Buna gore ikiyuz bir kisi ile Meclis toplanabilir, yuz bir kisi ile

de kanun cikanlabilirdi. Bunun icin, bazi meb'uslarm vazife ile

haricte bulunmalari dolayisiyla kanun' cikarmakta miiskilat

cekilmesi sebep goslerilmisti. Fakat i§in asli baskaydi. Birkere Nisab-i Mfizakere Kanunu cikanldiktan sonra hocalarmcogu isyan eden bdlgelere «nasihalci» veya harbetmek is-

temeyen askerlere vaaz etmek uzere hcy'etler halinde saga sola

dagitdmrs ve tkinci Grup'un Mcclis'teki sayisi azaltdmijti.

2- Nisab-i Muz2kere Kanunu'nun sagladigi imkSnlardan is-

tifade ile M. Kemal bir ara «AnadoIu ve RumeliMudafaa-i Hukuk Cemiyeti Grupu»nu kurmu§ yani bu'ce-

miyeti bir nevi parti hlline getirmisU. Bu partiye de ge-rcktiginde Meclis'i feshetme selahiyetini koparmisti. Bunakarsi ikinci Grup'un itirazlan ve bilhassa ba§ta Kadi RaifEfendi olmak uzere Erzurumlular'in nmhalefetleri meshurdur.

Gercektcn Erzurumlular «Muhafaza-i VtukaddesatCemiyeti » adtyla bir cemiyet kurmus ve M. Kemal Pasa'nin

«Ankara'da bir takim esirrayi (serirleri) basma topUyarakAnadolu ve Rumeli Miidifaa-yi Hukuk Cemiyeti'ni, onun ha-kiki sahibi olan Tasra gflbejerine damsmadan parti haline. ge-tivisini» proiesto eden beyannameler nesretmisler vc bundaM. Kemal Pasa'nin idareyi yavas. yavas cumhuriyete dogrukaydirmasi yuziinden Erzurum'un Ankara ile alakasmikesligini llfln etmi§ierdi. Bu tehlikeli. durumu Ankai-a'ya bil-

diren Kazim Karabekir Pasa'nin, M. Kemal Pa§a tarafindan

Erzurumlulan teskine memur edilisi ve bu ugurda bizzat M.Kemal Pa?a tarafindan memlekette «Cumhuriyet idfiresi

kurulniiyacagi* tarzmdaki vaad ve taahhudlere kadar ne

Page 133: Ali Şükrü Bey

262 KADl'R M1SIR00LU

gayretler sarfedikligi. diger bazi eserlerimizde tafsil&tj ile

anlatilmigtu*.

l§tc biitu'n bu merhaleler kat'edildiktcn ve ikinci Grup'un

ba§edilmez hafibi AH §ukrii Bey merlium ortadaii kaldml-

diktan sonra, Anadoiu vc Ritmeli MiidSfaa-i Hukuk Grupu'nun

bahsi gecen selahiyetine isiinHden Turkiye Biiyiik Millet Mec-

Usi'trin feshi ve secimlerin ycnilenmesi kararJa§tinJmi§ti.

Fakat ikinci Grapa mcnsup mcb'uslaim Cwmhuriyet Halle Par-

tisi'nin esasmi te^kil eden bu grupa almmadiklan halde, ye-

niden secilmeleri tchlikcsi vardi. I§te bu da oiilcnmcliydi. A!i

§ukrii Bey hadisesi dolaytsiyla Trabzon bir nevi «muhalefet

mci'kezi» ha\line gelmifti. §imdi sira bu muhllcfet mcrkezini

sukut ettinneye gelmiijti.

Bir nmhalefet merkezi olarak Trabzon'u sukut ettirmeye

meinur olanlardan Adana meb'usu Zamir (somadan Damar)Ankoglu hSLtiratinda Ali gtikrti Bey' in maruz kaldigi feci

sfiikasd hadisesini -yine resnri goriige uygun olarak- nak-

iettikten ve bimun Meclis'le husule getirdigi infialleri be-

lirttikten sonra:

«Bu durum kargisiflda M. Kemal Pa§a yeniden intihaba

(scgime) girmek maksadiyla tecdid-i intiftab kararmi

konu§mak iizere ilk once grup idare hey'eti ile Vekiller

Hey'eti'ni bir arada ictimaa davet etti. M. Kemal, muzSkereyi

acti. Vaziyeti izah etti. Tecdid-i intihaba gidilmesinin zarurl

oldugunu, Meclis'in artjk bu vazifeyi ifaya kaabiliyeti kal-

madigini biklirdi...» demekte ve secim karan 19111 yapilan

muzakereleri ve ahnan kamrlan kaydetmektedir. Mliteakiben

yeni secim icin «Birinci Grup»'un secim faaliyetlerini nak-.

lederek tekrar muhaliflerin durumuna avdet etmekte ve §u be-

yanda bulunmaktadir:

«Biz bu §ekilde galt§irken kar§imizdaki ikinci Grup da bo§

durmuyordu. Simdiden Lazistan meb'uslanndan. Ziya Hurgid

ile Dr. Abidin Bey'leri Karadeniz sahilleiindeki vilayetleri-

r

:

.-

**tr***>»iZS4

i fr

263

i

.

" :>;

OSMAN AGA'nin Gircsun'daki mezan!. Giresunlular daha vefSk&r

cikmig vc cahilligi ile /.Stimlere alet olup vatanin en degerli cvlSdi vehemgehrisi otan ALI §t)KRU'yU katleden kahraman Osman Aga'ya

bu IbidevJmezan yapmiglardirL

Page 134: Ali Şükrü Bey

264 KADJR MJS1R0GLU

mizo gfindermigler, propagandalanm giddetle yapmaga ba§la-

miglardl. Ycr yer dola^iyorlar, nutuklar cekiycuiai:, matbuatta

gegitli akisler uyandinyorlardi.

\5 N'isan .1923 tarihindc M. Kemal'm istasyondaki cvinde

.Lophman intihap biirosuna mutad saatte gittjgimde, bittiin icra

vckillcri hcy'utinin de hazir oldugunu gordiim. Bli §ekilde top-

lanma mutad dogildi. Bir fevkaladelik vardi. Bir mtiddet sonra.

Gazi hazrctl.cn gcJdi Iilinde b<r gazet.e. ofkcb ve smirli halde

makamma oturdu. Trabzon'da Kahya'nin kaatillerinin bu-

lunmasi, All S/iikrii'aun Feci bir cimlyete kurban gitmesi mev-

zuunda tkinci Grup mufnUermm asilsiz vc tnsafsiz igir ve

kulak ncspyatiannin tosiri altinda Trabzon'da intigar eden

«istikbal» Gazetcsi'nin sahibi vc ba^yazan, Trabzon Be-

lediye balkonunda, Ali §ukru Bey'in cenSzesi kar§ismda he-

yecaua gclerek, kalabaliga kar$i irad ettigi konusmasmda:

«M. Komal vc Cankaya hakkmda» cole agir sozler sar-

ietmesi bazi kimselcre gozya^i. doktliimcsi; giinii giinune bun-

lann M. Kemal'in kulagina gelmesi, mutcmadiyen aleyhdc

yazan bu gazete, bu defa da eski Adana VaUsi Hamid Bey'in

delice bir yazisini ne§rediyordu. ,T§te Mustafa Kemal'in elin-

deki, gazetenin bu makaleyi ihtiva eden triishasi idi. Hamid'mmakalesi okundu. Uzun zaman devlet htzmetinde yfiUl'Uk ve

mtiste§arlik yapmi§ bir kimsenin bu yazisiru hazn bulunanlar

Eeessuf ve teessiirle kargjladilar, Tarihi alakadar eden bu

yaziyi aynen buraya dercediyorum:

4 NISAN 1923 TARIHLIiSTIKBAL GAZETESINDEHAMIOiN MAKALESI

Hakimiyet, hakikat-i tnilliye-yi hurriyet-i fikriyyenin, ma-

suniye-i §ahsiyenin kahraman mlicahidi, Ali S/iikrii Beykarda§imiz

? bu gun mu'dafaa ettigi ssSsat-i kudsiyenin ilk kur.-

'

Page 135: Ali Şükrü Bey

266 KAUtRMlSiROei.il ALI SUKRC BEY 267

bam, 13 senelik meslib-i mlltevSllyeden arta kalan cmniyet-i

mazlfimenin, hayatt bahasina da olsa, basini tekrar kaldirmak

milletin benligini bozmak isteyen EJDERtN, ilk hedef-i ta-

arruzu ohnus buiuuuyor. 0{ senedenberi kasd-u izhar odile.

gelinip nihayet sefil ve hunhar bir vasita ile vurutan bir dar-

beyi, basit bir clnayet telakki etmek icin, fazla safderfm olmak

lazimgelir. Milletin teyakkuz ve intibahini, muzmkieriuin la-

hakkununu mtai gbrcn, muhitlerinde daikavuktan baska mev-

cildiyet gonnek, tasdikten baska seda isitmek istemiyenlor, se-

hid-i muhteremin $ahsmda, milletin hukuk-i tabiiyc ve esa-

siyesini imha etmek istemisfer, bu taarruzun her hangi bir sti-i

emelc kar§i miiheyya-yi feveran olan kalpleri, sindiimeye kifayet

edecegine zfihip olnuislardir. Ne biiyiik gaflet, ne biiyiik cchalet!

Bu zavallilar, heniiz 6greninemi.sler mi ki, fikir liiyemuttur,

oldiirulemez. Hiirriyet miisleid-i infilaktir, tazyik olanamaz.

'

Mazluma karsi veluttur. Her bir katrasi bir teda'i iblSt eder.

ikide bir makam-i tehdidde Fransiz Inkilab-l Kebiri'ni ileriyc

suren bu yalanci pehlivanlar, o tarihin pence-i menhus bir

faslmda saplanip kalarak, sahife-yi mtitaakibeyi cevirmege

cesiiretyap olarniyorlar. Nicin bu ihyasina saayyi bulunduklan

18 BRUMER kahramanuun unvanmin memlekete yuklettigj

afeti tehattur etmiyorlar. Milletin don senedenberi mulkiin

cihet-i erbaasnida ibdaa ettigi hav9riki, miiteaddid kademeler

vechile ferdlere hasr-u temiik etmek isteyen fasiklar, bil-

melidirler ki; amk Anadolti'da GARKILOTUN tasavvur ettigi

koyun suriileri yoktur. Asirlardir basinda tasidigi tacidarlan

fedft eden millet, mahlukuna secde etme, bu gline kadar

matiiyet-i sabika ve Mliyeleri pek malum olan, Kuvay-i se-

fileden savrulan tehdidlere, sacilan hezayanlara mukabele

edilmemis. ise, bu sflkut munafiklarrn tahmin ettikleri gibi,

acizden, teslitniyetten, tevekkulden degil, kendi kalplerinde

yer bulmayan bir hiss-i necibden ve aziz vatam izrar

endisesindeu inbias ctmistir. Amma mademki bu grin tel-

kinat... O mes'tim galizenin asar-i mehibenin, tezahuru

inkasat-i elimesi tecelli etmistir. Artik bundan soma tahakkukedecek hadisatin giinahi da onlara aiddir. Actlan agizlan ka-

patmak tarikiyle istihsal-i arza yeitencn Osmanin kitii el-

lerine arz-j iftikar eden bicareler bilsinler ki; millet isiikmi-i

hSricisi kadar, hiirriyet- i dahiliyesine de asiktir.

Ne miimkiin zulm He bidad Ue imha-yi hiirriyet!.

Qali^ idraki kaldtr, muktedirsen ddemiyetten!

.

HAM1D

Bu yaziyi olaiyanlar, bu agir kelimelerin Mustafa Kemal'ematuf oldugunu anlamalcta hie tereddiid etmedilcr. Nitekiin

yiiksek divan da miittefikan bu kanaati izhar etli ve 50kmuteessir oldular. Mustafa Kemal haksiz agir bir tecfiviize

maruz kalmisti. Hamid'i yafandan tanmm.. tjukurova'nm is-

tirdadinda, Fransizca bildiginden Dahiliye miisie§arligmdan,

Adana valiligine tSyin kilindl. Diiriist bir adam olmakla be-

raber, delice hareketlerine sahidim. Memuriyetine ve jahsinataalliik etmeyen, Gumushane mebusu Hasan Fehmi Bey'in

Meclis'in gizli secimiyle Maliye Vekaletine intihabi, bu adamibir kat daha deli etti. Derhal istifasim verip valilikten aynldi.

Nicin bu hatali hareketi yaptiniz sualine karsi:

«- Hasan Fehmi Bey madem ki; Maliye Vekili oldu, bende hukflmete artik hizmet etmem, vazife alamam, meclisih buhareketi bana cok agir geldi. istifam kat'idir» deyip bir iki gunsoma Adana'dan aynldi; ailesiyle birlikte eski dostlanndan,

Trabzon'da beldenin tanmmis zengin bir sahsiyeti olan Ga-zazzade Hiiseyiu Efendi'nin yanma gitti.»

Ali §iikrii Bey merhumun vefatt iizerine Trabzon'da dahada alevlenen muhfilefeti siikut ettirmek iizere oraya gidenhey'etin reisi Zamir Bey (Adana meb'usu) adi gegen

Page 136: Ali Şükrü Bey

268 KADJR M1S1ROGUJ

hatiratinda icraatl ve gdrduklerini anlatroaya devam ederek

cliyorki:

- « Hasan Fehmi Bey'le aralarmda ne gecmis. bilemem;

bildigim birsey varsa Hasan Fehmi Bey en iyi Maliye ve-

kdJcrinuzdcu bmsidir. A^b basinda, sbzii sohbfcti ycnnde, de-

riyi gcircn, diirust bir sahsiyettir. Yunanhlara yaptigimiz son

taarruzda, askcrlerimizin ye ordunun btitUn ihtiyaclarim hie

kiniscye rnuhtag ctmeden basarnustir, Bu hususta Ataturktin

takdirine mazhar oJan degcrli bir s>ihsiyettir. i§te Hamid'in

delice harekctindcn canh bir misal. Bu sekilde bii istifa kim-

senin hatinndan gecmez ve tahayyul de edemcz. Trabzon'un

bu kan§ik devresincle, bircok fena sozlerle kulaklan dolan

Trabzon halkmi Hamid gazetede ncsrcttigi yazisi ile, bir kat

daha tesvik ve heyeeana surukicmckte sanki bir rol almis va-

ziyetine girmi^ti. Bundan baska Trabzon'daki Mudafaa-i

Hukuk Cemiyeli idare hcycti, Ankara merkezini tahimiyor, asl

bir vaziycte gecmis,ti. Cok temkinli, biiyuk devlct adami Mus-

tafa Kemal'i Hamid'in Jstikbal gazetesinde cikan bu yazjsi ve

gazetenin miitemadi ateyhte nesriyati son dcrece sinirli ve

ofkeli yapmi§tj; e.sasen ikinci grubun mUfritleri agizdan nu-

tuklariyle ve kulaktan cirkin sayialar yaymaga germi

vermislerdi. Divan azalannm bu durumdan ozgiin olduklanm,

hele Trabzon'da cereyan edcn bu son' vaziyetten hie memnungbriinmiiyorlardi. Trabzon'un yanh§ bir akibete siiruklen-

mesinden endiseleri vardi. Divanda ilk soz alan general Alt

Fuat Ccbesoy (ikinci nieclis reisi) umumi vaziyetimizi ve son

hadiseleri uzun uzadiya tegrih ve izahtan sonra mes'elenin

cbemmiyet ve nezaketine dikkat nazanni cekti. Miiteftkiben

soz alan diger divan azalan da durumun bassasiyetinde it-'

tifaka vardilar. En son soz alan milli miidafaa vekili Generel

Kazim (Ozalp). kendisine mahsus samimi asker ifadesiylc

konustu ve muLaiaalanni bddirdi. Butiin konusmalar smirh bir

atmosfer icinde cereyan etti. Bedbinlik hafiflemedi.

ALl §0KRt) BEY 269

. Nihayet ben soz aldnn;

«- Kazandigimiz zafer biiytiktilr; hadsiz, hesaksiz emek ve

i'edakarbkla eide edilmi§tir. Milletirnizin bu zafcrin ni-

metlerinden faydalanacagi bir zamanda, muessif ve zararh

.yollarda gitrneklen son derece sakminaliyiz. Hie bir zamansert tedbirlcre tevcssiil etmek taraftan degilim. Davulun sesi

uzaktan baska gelir, yanina gidildigi zaman yine baskadir. Ka-

naatima gore ilk once bir kac arkada§i Trabzon'a gonderelim,

durum u yakmdan t'etkik edip a\si Mudfifaa-i Hukuk idare he-

yetiyle temasa gecsin; dertleri mcseleleri acik acik konu§sun.

Gittikleri yolun dogru olmadigini, heniiz daha sulha

. kavusmadigimiZL, dosta dii§mana karsi mlittehid olmamizmvatanborcu oldugunu sdylesin.

Bu konusmalar asi idare heyetini yola getirmczse, va-

zifelerine son vererek yeniden mutc.$ebbis bir heyet vasita-

siyle idare heyetini meydana getirsin; eminim ki; bu tatsiz

hava zail olacakur. Kardesce saimimi bu konusmalardan

sonra gergin hava zSil olmaz ve mSkul bir neticeye

varilmazsa, mcs'eie yticc divana bir kerredaha arz olunur.

Memleketin menfaatina uygun tedbiiieri alrnaga hak

kazand.ir.», Bu kpnusmam divan iizerinde iyi tesir yaratti; bir

IShza sQkurietten sonra Mustafa Kemal heyete hitaben;

«- Arkadasjar Zamir Bey'in mtitalSalan bana mulayim

geldi, bu husnsta fikriniz nedir» dedi. Hepsi de bu arabulucu

yumusak fikrimi makul buklular. §imdi oraya gidecek kim-

selerin isimleri ortaya atikh, Hie birisinin iizerinde cluiulmadi.

Mustafa Kemal hig birisini tasvip etmedi.

«- Arkadaslar miisaMe ederseniz buraya gidecek olan ar-

kada.51 ben buldum» dedi, hepimiz dikkat kesildik.

«- Zainir Bey arkadasimizi ben- muvafik buluyorum.»

Heyct de bu bulus.a i§liral< etti. Benim akhmdat^ hayalimden

boyle bir sey gecmemi§ti. Derhal cevap verdim;

Page 137: Ali Şükrü Bey

KADIR MISIROOLU AL1 5UKRU BEY 271

«- Pasa hazretleri iltifat ve teveccuhfiniizc 50k tesekkur

ederim. Fakat bu \p ben yaparaam; hicbir tecriibem yoklur.

Buraya gidecek olan arkadasm iyi hatip olmasi 13am, icabinda

kiilleyc hitap etmelidir.» Pasa tekrar israt etti.

«- iyi sbz soyleyen Imtiblerden kac tane isterseniz birlikte

yaniniza aliniz, bu tste tcreddud ctme!..» dediler.

Yanimda oturan Mersin mebusu, Maaril' Vekili Ismail Safa

Bey'in:

«-Zamir israr ctroe kabul et!» domes! tacrine muvafakat

cttim. Divanin ictimaina ve sinirli havaya son verildi, benimle

gidcbilecck arkadasjarmii secip pasaya ismini vermek iizere

nczdindcn ayrddun.

Benimle Trabzon'a gidecegini akhmdan gegirdigim bazi ar-

kadaslarla lemasa gectim. Ncdensc cekiniyorlar. Miisbet

ccvap alannyordum. Bu arada Refill §evkct (Saiuhan) tnee'ye

teklifte bulundum. Tercddiidsfiz kabul etti. Dcrhal ycla cikmaga

da hazir oldugunu bildirdi. Qok memnun oldum, iyi hatip,

mantikiyle konusan, vicdanmin sedasma bagh bit arkadasti.

Dainia filar ve kanaatlanm acik acik soylerdi. Mustafa

Kemal'in yanma giltim. Refik gevkct Bey'in ismini verdira, o

da memnun oldu.»

Bundan soma kendisinc muhaberesinde kullanacagi §ifre

ve telgraflannm rncccanen cekilmesi icin bir yazi verildigini

anlatan Zamir Bey, tahkik heyctinin tcsekkul ettirilisjni, bu

heyetlc istanbul'a varislanni ve burada vapurla Trabzon'a

dogru yola cikiskinm tafsil ederek diyor ki:

«- Resid Pa§a vapuru ile Bogazdan Karadeniz'e Trabzon'a

dogru hareket ettik. YoJculugumuz gayet giizel gecti. Qarsaf

gibi bir deniz, yemyesil sahil, mesken tarlasi gibi sua boyu

iizeri kiremitli evler, tatli bir hava ijtade birkac gun sonra gece

saat onikiye dogru Trabzon iskcJesine ciktik. Tahmin ct-

medighniz bir kalaballk bizi karsdadi. Memlekctiu ileri ge-

lenleri hattft Hasan Saka Bey'in babasi da ihtiyar halinde

gclmisti. Nflrani yiizlii ku: sakallr, orta boylu mehterem bir

zatti. Vali vekili ihsan, Firka Kumandam, Ticaret Odasi Reisi,

Belediye Reisi, Mudafaa-i Hukuk Cemiycti Reisi ve azalan

gelenler arasmda bulunmakta idiler. ilk manzara uzerimizde

kbtu bir intiba Ivusule getirmedi. Bilakis lehde bir hareket

sayiludi.

Tamsma merasiminden sonra Yesil Yard otelinde ihzar

edileti odamiza gittik. Ertesi sabah odamdan hole giktim, bazi

kmrscleun pobsle beraber bir arada oturmalari, bem gdrtincfi

ayaga kalkip selamlamalari dikkat nazarimi cekti. Polislerden

birini bir kbseye cektim vc nicin burada bulunduklanni sor-

dura. Polis mudiirii tarafindan maiyetimize veriimis oldugunu

ve cmrimizde bulundugunu diger arkadaslannm sivil emniyet

memuru oldugunu bildirdi, Dogrusu hie de memnun olmadim.

Aksamki nikbin havamizi bu vaziyet §imdi dag).trm§ti. Refik

§evket Bey'in odasma gittim; gordiigum manzarayr anlattim.

Bunlann bizden uzaklasmalannin i^lerimizi kolaylastirmak

baknnindan iyi olacagini sbyledim,

«- Eger sen de muvafakat edersen derhal bunlan

yammizdan uzaklasliralim. Zira buraya biz halkla yakmdan

temasa geldik, resmi memurlarm nezareti bizi halktan uzak-

!a§tmr» dedim. Kanaatimi Refik §evket Bey de dogru buldu.

Polisi ve diger sivil emniyet memurunu odamiza cagirdlk, Bir

arkadas gibi oturmalarmi teklif, birer de sigara ikram ettikten

sonra kendilerine yaptiklari zahmetten dolayi tcsekkurlerimizi

bildirdik; her hangi bir jekilde kendilerini buraya izam eden

amirlerine aynca' tesekkurden sonra, bizimle mesgul oimama-

lann), buradan uzakla^malanni ve amirlerine de selam ve sev-

gilenmizin iblagmi rieada bulunduk. Yammizdan aynldilar.

Sabah kahvaltisini bilirdiktcn sonra saat ona dogru ilk i§imiz

Belediye Rcisini gqnnek oldu. Belediye reisi 36-37 ya|la-

rmda, kara biyikli,- yaki.sikli, konusmasi ve mu^melesi yerinde

Page 138: Ali Şükrü Bey

KADlR M1SIRO0LU ALi JUKRij BEY

bir insahdi. Samiml bir vehre He bizi (zannedersem Hamid'in

himayesinc sigindigi Gaz/.az Hiiseyin cfcndi bu zatti) kabul

etti. . .

Riyaset makami masasmm arka duvannda, medium AH

giikrt Iicy'in biiyiik .capta agrandisman resmi bir cetceve

icinde, iizeri iiice siyah tulle firtulmus asili bulunuyordu. Bc-

lediyc Reisi'nin cok makul bir insan olmasina ragmen ken-

disini cereyana kaptirdigi a^ikSr gorimmekteydi. Mutat

merasimden sonra nicin geldigimizi, vaziMerimizin neler

oldugunu, son zamanlarda kaliraman Trabzon halkmin bir

taknn menll propagandacrlar larafmdau yanks yola

suriiklendigini, hosa gitmeyecck hMisclere yol acmak is-

lidadmda bulunduguiiu, Ankara'nin bu gidisi tasvip etmedigi,

bunlan yakmdan gorup aradaki sflitefehhumu izSle edecek

tedbiricr almaga sel.ahiyetimiz bulunduguiiu, elbirligiyle tatli

bir safhaya icramm niumkun oldugu kanaaimi izhar ettik. Mer-

hum Ali §iikrii arkadasmiizin, memlekctin sevilen bu

evladinm layik olmadigi bir cinaycte kuiban gitmesinin

icimizde derin yara a^tiguu, fallinin cezasiz birakilmadigmi

tccssiiriimuzle ifadeden sonra; 50k yazik ki insafsiz po-

litiiacilann, bu igrcne faciayi istismar ederek yaygara

yaptiklanni, bilhassa Trabzon'u bu hususta merkez haline ge-

lirdiklerini, masum valandasUm muztarip etmekte olduklan,

neticesinin memleketimiz icin hi?te hayirb olmadigmi bildirdik.

Duvardaki asili resmi gostererek;

«- Burada, devletin en yiiksek makaminda bulunan zatin

resmi bulunrhasi protokol icabl iken, nedense muhfdif yikicr

nesriyatm, belediyeyl de tesiri allmda birakugi bir hakikattir.

Iste misali karsunizda duruyor» dedik. Belediye reisinin

anlayish, akh basmda ve mcmleketini 90k seven bir insan

olmasi islerimizi bir hayli kolaylasUrdi. Aramrzda samirni

daha bir cok konusmalar gecti. Gaflet perdesinin yirtildigmi

miisShcde etmekte gecikmedik; ciinku ikinci ziyaretimizde be-

lediye riyaset odasmdan Ali fjiikru merhnmun siyah orlulii

resmi tamam'en kalkmisti. Belediye Reisi her miiracaatimizdabize son derecede kolaylik gostermis. ve elinden gelen yardimiesirgememislir.

Halkm ijinde, carsi pazarda dolasiyoruz. insanlan 50k ter-

biyeli, her yerde hiirmet ve sevgiden baska bir muameleyemaruz kalmadik. Herkes isi ve giicii ile mesguldu. Normal bir

hayat ijindeydi. Halkin huzur ye rahatmi, mfinevi huzurunukaciran, asilsiz sayialar yayan, bedbin bir hava yaratmak is-

teyen rey avedan, ikinci gurup muTritleri olduklanm tesbit veteshisten sonra, icraata basladik. Burada Trabzon mebusuNabizftde Hamdi Bey'le karsilastik, kendisini pek iizgiin bul-duk, insafsizlarm epeyce hiicumlarma mriruz kalmig. Ha-diselerin ijinde bulunan, olaylan yakindan takip eden, suurlu,

temiz ahlakh, vatansever bu arkadas rnuhaliflerin aleyhde in-

safsiz propagandalan karsisnida 50k sikilmisti. Durumun fe-

naya gittigini, 90k sevdigi Trabzon'un kotu bir akibetesiiruklendigi endisesinden muztaripli.

Bizim gelisimiz, bu vazife ile tavzif edilisimiz bu arkadajiizerinde iyi bir tesir liusulc getirmis idiyse de, tamamen em-niyet i9inde degildi. Degerli yardimlarim bizden dirig et-

mediler.

Ankara Miidafaa-i Hukuk Cemiyeti gencl merkezinitanimayan, uzun zamandanberi muhaberesini kesen Isi il

merkezi idare heyetini ziyarete gittik. Hepsi toplu jekilde bir

orada idiler (Dalia evvel gelecegimizi biidirmijtik). Reisleri

Ahmed Aga (Barut9u) uzun boylu, iriyari, geni§ omuzlu,siyah sakalina biraz kir dusmiis, sen bakisli, heybetli veIttihat Terakki Partisi'nde uzun zaman vazife almis, politikayayabanci olmayan bir insandi, (Merhum Faik Ahmed Barutjubabasinni yanmda pek ufak tefek kalir.) Aramrzda 90k ciddi,

surekli, giinlerce devam eden konu§malar gecti. Heniiz sulhaeri§medigimizi, dost ve du§man karsismda tesaniidiimuzun

Page 139: Ali Şükrü Bey

KADIR MISjROGl.U

bu giinler muhafazasinin sari oldugunu, kardes kavgasma gi-

decek yollardan uzafc kalmamn faydalanni, yayilan kotii ha-

berlerk haktkatla hif alakasi bulunmadjgmi, sirf oy avcihgmadayanan bu mcnfur propagandaoin tesiri altinda kalmamnmcmleket hakkinda hayrrli olmadigim izah ederek, heyeti

dogru yola geiirroek ifin diiimizin yettigi kadar ugrastik. Cokyazik ki; karsimizda bulunanlar; mtifrid muhaiiflerin tesiri

altinda okiuklanndan onlari kanaatlerinden ayirmak miirakiin

olmadi. Bir fok meseleler ijinde Kahya'nm katili badisesi bas

mevzu oldu. Bu hadiscde Garnizon Kumandam'm mes'uJ tu-

tuyorlardi. Cevabtmizda bu i§i meclisten gtinderilen (if kisilik

tahkik heyetinin aylarca Trabzon'da tahkikat ve tetkikat

yaptigmi, bilhassa tahkik heyetinin miifrit muhalifler

tarafindan da begenildigini, bunun 8di bir cinSyet oldugunu, Ali

§iikrii Bey'in kaiilleriru'n cezalan verilmi.5 bulundugunu, her iki

cinayeti siyasi cinayet halinde gbsterenierin 90k insafsiz ha-

reket ettiklerjni uzun uzadiya anlatttk. inatci heyeti fikrinden

zerrc kadar cevirmek mumkiin olamadi.

Geldigimiz giindenberi, bu konusmaianmrzin devarn ettigi

giinlcrde, hiinez politika alemine yeni atilnus gene avukat

Faik Ahmed Barutcu, sahibi bulundugu Fstikbal Gazetesi'nde

durmadan aleyhte nesriyatma devam ediyordu. Trabzon'un

ileri goriislii, kiymetli eviadlanndan (sonradan mebus olan)

Ali Becil Bey'in gazetesi de miidafaamizi yapiyordu. MediumRefik §evket de ilmi ve hukuki cepheden bu gazetede

hiicumlara cevaplar vermekteydi.

tic ddrt gun devam eden konu.;malarda hif bir terakki kay-

dedilmedi. Nihayet selfihiyehiyetimizi kullanarak, Miidafaa-i

Hukuk Cemiyeti idare heyetine el cektirmeye karar verdik. Bir

daha son olarak konusup bir sey elde edilmezse, karanmizi

tatbik sahasuia koyacaktik. Disardan tatsiz gbruldiigii gibi,

Trabzon'un masum halkmda hie bir kbtii niyet yoktu. Ankarahiikumerine yiirekten bagli idiler. Miidafaa-i Hukuk Cemiyeti

AU JUKRU BEY

idare heyetini eline geciren eski Ittihad ve Terakki'ye mensupkimselerin kuru giirultiisimden baska bir sey degildi. Trab-zon'un iki miinevver genci yarumizdan hi9 aynlmiyor, ellerin-

den gelebilen butiin yardimlanni esirgemiyorlardt. Gbrusleri,

sezijlerl yerinde olan bu gcnflerden 90k istifade ettik. Ali

Recil Bey de bir taraftan ugragiyordu. Kendi basma liitabcler

terdp ediyor, halki irsad etmek azmim elden birakmiyprdu.Trabzonlu bu iki gene arkadas, kimlerdir bilir misiniz? Birisi

Dams Eyuboglu (Trabzon mebusu), digeri Arif Bey (Trabzonmebusu); herikisi de biUlhare mebus olmuslardir.»

Trabzon'daki muhalefeti bertaraf etmeye memur olup, An-,kara'dan gbnderilmis bulunan Zamir Bey (Adana mebusu)baskanhgmdaki heyet, Trabzon Miidafaa-i Hukuk Cemiyetiidarecileri ile goriisiip konustuktan sonra bu heyeti feshedipCemiyetin kapisim kilitlemislerdir. Muteakiben yeni bir

«miitesebbis heyet» se9ini§ ve durumu, bilahare ismarlamaTrabzon mebusu yapilan Ali Becil'in «Giizel Trabzon» isim-li gazetesinde nesredilen bir beyanname ile millete a9ikla-

mrslardir.

Yeni miite§ebbis heyetle Trabzon'u dola§an ve kazalaragiden hey'etin her yerde halktan biiyiik bir hiisn-i kabul <!)

gordiigunii kaydeden Zamir Bey soyle demektedir:

«Trabzon'un durumunu bu hale irca ettigimiz zaman,Mesrutiyet devrinin jttihat ve Terakki Cemiyeti'nin MaarifNazin §ukrij Bey (maslup) vffli olarak Trabzon'a geldi. Ittihat

ve Terakki'nin nufuzlu sahsiyetlerinden birisiydi: Cin gibi

adam, akli her seye ererdi. Temaslanmizi ve vaziyeti kendisineizSh ettik. Ahmed Barutcu'yu ve arkadaslanm taniyordu:

Bize teminat verdi;

«- Hie birisini kimildatmam, nahos bir hareket ihdasetmem. leap ederse kafalarmi kiranm-!» dedi. Artrk Trabzon'daislcrimiz bitmisti. Mustafa Kemal 'den- aldigirmz sifrede va-

zifelenmizi husnu d'a ettigimizden dolayt durbin gbriisumuziin

Page 140: Ali Şükrü Bey

276 KADlR MIS1ROGLU

memleket icin isabctli bir hizmet sirasina gectigini

soyliiyor, bizi taltif ediyor; aym zamanda, Erzurum'a git-

memizi, otomobilin hazirlandigim rahat bit yolculuk ya-

pacagrmizi bildiriyordu. Rcfik (jcvket arkadasnn, izmir'de

mUhim bjleri oldugunu, maattesstif gidemiyecegini bildirdi; ben

de rahatsiz olmugtum. Refikamin oliim doseginde agrr hasta

oldugu haberi Uzerine, Pasa'dan bu hususta afvedilmem

ricasiuda bulunduk. Verdigi muvafakat ccvabi uzerine,

Fransiz bandiraU Pake vapuru ile Istanbul's donuyoruz...» 137

Bu siiretle, MillT Miicadele esnasmda Ankara'da te§ekkiil

eden yeni fakat gorii§ ufku itibariyle eski Ittihatcrlarm

devammdan ibaret kadroyla, Anaclolu dahilindeki sehir ve ka-

sabalarda iitedenberi vaki olan muhalefetin son merkezi,

Trabzon da sukttl cttirilmts buhmuyordu. Artik yeni secimlere

gidilebilir ve Meclis'in, garba topyekun teslim olma is-

tikametindeki malum zihniyet hesabina «dikensiz bir giil

bahcesi» halinde tesekkulu temin olunabilirdi. Fakat, ileride

gorulecegi tizere bu da tam manasiyla gerceklesUrilmis, ve

Trabzon hadiselerinde rolii olanlardan Kadir beyoglu Zcki

Bey «mustakil» sifatiyla Meclis'e girerek Hilafet'in ilgasl

esnasmda Ali fjiikrii Bey'in aziz ruhunu §ad edecek bir

surette muhalefete devam edecektir!..

ALI §UKR(J merhumun kartviziti.

1 37- Damar Ankoglu - a.g.e.

DORDUNCU BOLUM

ALI §UKRU BEY CINAYETiYETMi? YIL SONRA MECLIS

GlINDEMINDE

1991 Umumi secimlerinde, tstanbul'dan Refah Partisi

milletvekili olarak secilip Tiirkiye Buyiik Millet Meclisi'ne

giren Hasan Mezarci daha ilk giinlerden itibaren Meclis'in

dahil ve haricinde «Yakin Tarih»imizle alakah konusmalanile dikkat cekmeye baslami§ti. Bu konusnralar baztlarmca

parti disiplini ve usul itibariyle tenkid edil'se de, esasda ammevicdamnda hapsedilmi§ gerceklerin terennLimune ma'kes bu-

lundugnndan her tarafta bu'yiik bir alaka uyandinyordu.

Hasan Mezarci, bir takrm tehlikeli tabulara dokunmakbahasma konferans ve beyanatlar suretiyle bu faaliyete

devam ederken, birdejibire Cumhuriyet tarihinin yetmis yillik

bir uiunetine nester vurdu ve o anda krzilca bir ktyamet koptu.

Bu ulunet Aii §iikru Bey cinayeti idi.

Bu cinayetin, Meclisce arastrnlmasi talebinj ihtiva eden

bir takriri, Meclis Riylseti'ne veren Hasan Mezarci, once

cesitli partiiere mensup on yedi arkadasmm da kendi yamnda

Page 141: Ali Şükrü Bey

278 KADIRMISIROGLU

yer almasim sagliyabilmisti. Bunlar:

1- Okkes §endiller (K. Maras)

2- Muhsin Yazicioglu (SivasJ

3- Musa Dcmirci (Sivas)

4- Zcki Ergezer (Bitlis)

5- Mukadder Basegmez (Istanbul)

6- ibrahiin Halil (Jelik (§. Uifa)

7- Ahmed Dokiilmcz (K, Maras)

8- Liitti Esengiin (Erzurum)

9- Remzi Kartal (Van)

10- Kazmi Ataoglu (Bingol)

1 1- Abdullah Gill (Kayseri)

12- Kemaleddin Goktas (Trabzon)

13- Ziibcyir Aydar (Suit)

14- A. Mclik Firat (Erzurum)

15- ibrahiin Kumas (Tokat)

16- §adi Pchlivanoglu (Ordu)

17- Ahmed Fevzi inceoz (Tokat) idiler.

Bu kadar milletvekilinin Hasan Mezafci'ya ilaveten ve

O'nu teyiden imzaladigi arastirma takriri Meclis dahili ni-

zamnSmesine aykin olarak bir hafta siimen altinda tutulmus

ve bu miiddet zarfmda bazi milletvekillerine sagdaa soldan,

veya partilerinden baskilar gelrnis, «annin yuvasina 9omaksokmak» gibi tehlikeli addedilen bu takrirden imzalanni

cekmeleri temin olunmustur. Bu milktvekilleri sunlardi:

1- Musa Demirci (Sivas)

2- Zeki Ergezer (Bitlis)

3- Mukadder Basegmez (Istanbul)

4- Ibrahim Halil Celik (§. Urfa)

5- Ahmed Dbkiilmez (K. Maras)

ALl ,'jUKRU BEY 279

6- Liitfi Esengiin (Erzurum)

7- Kflzim Ataoglu (Bingol)

8- Abdullah GUI (Kayseri)

9- Kemaleddin Goktas (Trabzon)

10- Ahmed Fevzi inceoz (Tokat)

Bu suretle takriri imza eden milletvekili sayisi, on adedinaltina diistince, o hukuken mesmfi (dinlenebilir, gecerli) ol-

maktan crkmis bulunuyordu. Bu sebeple sahibine iade edildi.

Fakat davasinda musir olan Hasan Mezarci bu takrirdeki im-zalan kanunl on barajmin iistiine ^rkarmayi basardi: Bu yeni

destekciler sunlardi:

1- AH Kemal Basaran (Trabzon)

2- Cclal Kurkoglu (Adryaman)

3- Ahmed Ozdemir (Tokat)

Bu suretle geoerlilik kazamp gundeme giren takrir Mec-lis'te 7.5. 1992 tarihinde okunarak zapta gecildi. Srraya girdi.

Meclis glindeminirj 37. sirasinda yer aldr.

Meclis dahili nizamnamesine gore bir takririll metni besyuzkelimeden daha uzun olamadigi icin, ash kisaltilarak Meclis'te

okunmak iizere kisa bir meun vucuda getirilmistir. Zapta flc doit

sahifelik bu hiiMsa gejmis. olmakla beraber, biz okuyucula-rimiza dosyasillda mevcud olan asii metni takdim ediyomz:

TURKIYE BUYUK MILLET MECLISIBA§KANLIGI'NA

27 Mart 1923 Ytlmda bogularak oldtiriilen Trabzon Mil-

letvekili AH §iikru Bey cirfiyeti ile ilgili basta Sinop Mil-

letvekili Rtza Nur Bey olmak iizere olaylann birinci derecede

sShidi olan ki§ilerin itiraf ve iddialan devleti zan ve salbe

altinda bulunduracak niteliktedir.

Page 142: Ali Şükrü Bey

280 KADIR M1SIROGLU

Ali §ukrii Bey cinfvyetini muteakip .1 Nisan'da Birinci

TBM Meclisi fesbedilmis ve cin^yet dosyasi resmen

kapatilnug olraakla beraber, aradan uzun yillar geetigi halde,

bu olay ve bunu muteakip geli§en hadiseler kamuoyu

gundemimizdcn bit ttirlti diismemistir. Ah Siikrii Bey

ciiiayethiin Mitun bilgi, beige, §ahid ve Meclis zabitlan

degerlendirilerek aydmlatiimasi icin, Anayasamn 98.

TBMM'nin 102-103. maddeleri geregince, ilisjktcki Meclis

ara§tirma cmergemizin kabulune delaletinizi saygiyla ar-

zedcriz.

tmzalar

TURKTYE BUYUK MILLET MECLISIBASKANLIGI'NA

Lozan Antlasmasi ve bunu muteakip gelismeler,

ulkemizle birlikte tiim bblgemizin ve tslfim Alemi'nin

gecmigini ve gelecegini etkilemig ve etkilemeye de devam et-

mektedir,

En 90k bilinmesi gereken yakin tarihimizin bas>ngicmda

olup-bitenlerin yeterince aydmlatilmig olmamasi, siySsi.

jevrelerimizde ve kamuoyumuzda siircgelen tartisma vc

kisirdongulerin devamma scbep olrnakta, bu durum 'bir yandan

millT mutabakatlara ulagdmasmi engellerken, diger yandan ge-

lecege doniik saghkh kararlann bir an once almmasma imkan

vermemektedir.

Tarih, mutlak ovgu, ya da sovgti kitabi degiidir. Tarih, mil-

letimizin pTtakhayati ve idrakldir.

Mazisi olrmyau Sti dti§Linulemez. Kendisini ve kendisiyle

llgib. gerceklen bilmtyenm, hie bar geyi bdmesi ve anlamasi

.mumkiin degiidir.

Hadim edilmis bir idrak ve izinii hiirriyetle cagda§la§ina,

ALI §UKRU BEY 281

70 yil sonra ALI gUKRt) cinfiyetini bir Meclis arajtirriia takriri ile giindeme

getiren, 19, Devre Istanbul Milletvekili:

HASAN MEZARCI

medenilesme, mu&sirlas.ma, hukuk devleti, devlet-millet. kay-

na§masi ve insan haklan olamaz! Baski, §iddet ve. darbelerle

bir yere van! armyacagi, devlet ve milletce ya§anan bunca aci

tecriibelerden sonra, artik yeterince anlagilmis, olmahdir.

Demokratikle§me, seffaflasma, sivil anayasa, insan hak-

lan gibi kavramlarm siy5.si gundemimizi isgal ettigi son'

giinlerde, konl gerilla ve darbe sdylenti ve endiseleri yaygmhk

kazanmakta, gecmige doniik tartismalardan siyast cevreleri-'

miz ve kamuoyumuz kurtulamamaktadir.

Siyast, iktisadt, sosyal ve kulturel meselelerimizin. ta-

busuz, yasaksiz, saglikh. bur bir ortamda ele alinabilnicsi

teghis, tesbit ve tekliflerin dogru ve.isabetli yapilabilm'esi,

gecmige doniik tamsmalara son verilebilmesiylc yakindan il-

gilidir.

Son yillarda. devlet tarafmdan gecmige doniik laitisma ve

kirgm'likiara son verecek adimlar atilmig, ancak.olaylaim

Page 143: Ali Şükrü Bey

282 KADtRMISIROOLU

perde arkasi ve sebcpleri tain bir acikhkla ortaya ko-

nulamadigl ve kamuoyumuz ycterince ikna edilemedigi icindir

ki, isfenilen netice tarn olarak hasil olamsunigtir. Nitekim iki-

binli yiUara hazirlanmasi gereken iilkemizde ve bolgemizde,

siyasT, sosyal, ekonomik ve etnik problemler her gecen giin

daha da agirlasmakta, basta siyasi ve askeri cevreler olmak

iizere fail-i mechfil cinayetler suriip gitmektedir.

27 Mart 1923 tarihinde istenilen, Trabzon Milletvekili Ali

§iikrii Bey cinayeti, 70 yil sonra Mia bugiin csranni ko-

rumaya ve tartisdmaya devam etmekte, bu durum devleti ve

devlet erkamni zan ve sSibe altmda buhmdurmaktadir.

Bu iilkede haksizlik yapanin haksizhginm, hirsizlik

yapamn mrsizligmin, cinayet isjeyenin cinayetinin yanma kar

kalmiyacagim, hukiikun ustunliigunun ve adaletin er-gec mut-

laka tahakkuk edecegini gormedikce ve turn Diinya'ya

goslermedikce yapilacak tiim degis,iklik ve yenilikler, tcorik

kalmaya ve su-i istimal edilmeye mahkGmdur. §ahis, makam

ve iinvanlara gore egilip-biikiilmeyen bir adSlet uzerine bina

edilmi? ve, milletinin adaletinden endise ve suphe etmiyecegi

bir devlet, devletin bekasmin ve devlet-millet kaynasmasimn

on sarti olsa gerektir.

Genel kurmaydan gelen gizli bir emirle, devlete ihanetten

miiebbed cezaya mahkiiin edilerek §eytan Adasi'na siiriilen

Yuzba§l Dreyfus olayi, Fransiz askeri, siyasi ve adli tarihinin

en biiyiik imtihanlarindan biridir.

Kesinlesmis, mahkeme karanna, genel kurmaya, siyasi ik-

tidara ve garUandmlrms bir kamuoyuna ragmen, Emil Zola'nin

«iTHAM EDiYORUM!..» baslikh yazisiyla bashyan hukuk

ve adalet sava§i yava§*yava§ teraiz yicdanlarda ma'kes

bulmustur. Yiizbasj Dreyfus olayi, Fransiz halkimn tarihte ka-

zandigi en: biiyiik zaferlerden biridir,

Halkimn, adaletinden endive ve suphe ettigi bir devletin,

millete yarar degil, zarar verecegini 90k iyi bilen Fransiz halki

AIJ JUKRU BEY 283

«devlete ihanet»den haksiz yere mahkum edilen Dreyfus'u

beraat etlirerek, devletini mahkum etmemi§, aksine aklamistir.

Qtinkii devlet, sahislarla degil, millctle ve adaletle kaimdir,

Yuzba§i Dreyfus olayina gore, her bakimdan cok daha

agu ve vahim olan yiizbasi ve Trabzon Milletvekili Ali §iikrii

Bey cinayeti ile ilgili iddia, bilgi ve belgelerin kamuoyumuzca

bilinen kismi dahi, devleti zan ve §aToe altmda bulunduracak

maTiiyettedir.

70 yil sonra hSlfi bugiin, devleti zan ve §aibe altmda bu-

lundurmaya hie kimsenin hakki yoktur. Bu menfur cinSyetle il-

gili bilgi ve belgelerin haia sansurlti veya yasakli olmasi ise,

anlasdir bir durum degildir.

Konuyla ilgili bilgi, beige ve iddialara gore 1923 yilimn

subat ayinda Lozan'la ilgili gorusmeler kesilmis, ve tsmet

Inonii baskanligindaki heyetimiz yurda donmu§tiir.

Ozellikle bu tarihten itibaren Meclis'te Lozan'la ilgili

sjddetli miinaka§alar baslamij, mevcud haliyle Lozan

Antlasmasi'nin kabuliiniin devlete ve Misak-i Milli'ye

ihanet olacagi seklinde, hararetli tartismalar olmu§tur.

2. Gurup diye anilan, Meclis cogunluguna mensup mahalli

gurupa mensup milletvekillerinin atesji sbzciilerinin basmda

Trabzon Milletvekili Ali §iikrii Bey gelmektedir.

Tartismalarin fevkallde hararetlendigi mart aymin son-

larmda bir giin (27 Mart) Trabzon Milletvekili Ali §iikrii Bey

kaybolmuftur.

Medis'in ohganiistu mftall ve hiikiimetin israrli takibi ne-

ticesi iki giin soma (29 Mart) bogularak oldurulmiis. bulunan

Ali §ukrii Bey'in, Qankaya civannda bir yere gomuldiigii

anlasilmisttr. Ali §ukrii Bey cinayetine istirak edenlerden bir

miilazim-i sanl (ustegmen) isjedigi baska bir suctan dolayi tu-

tuklanmistrr.

Ali fjiikrii Bcy'i bogarak oldurenler, gece cesedini acele

_

Page 144: Ali Şükrü Bey

KAD1R MlSKOCiLU

gbmerken, bir ayagmin hahfce dista kalmasi ve o yere si-

neklerin u§iismesi cescdin bultinmasmi sagladigi gibi, ba§ka

bir suctan btiiru tutuklu bulunan iistcgmen ve bogusma

esuasmda All §iikrii Bey'in avucunda kaJan hasir parcasi da

katilleri aciga cikarmishr.

Katil (^ankaya muhaftzlarindan kaymakam (yarbay)

Topal Osman ve adamlandir.

Cesedin ortaya ciktigi 29 Mart guniinun gecesi Topal

Osman ve adamlan, Qankara'daki ikametgahlarinda, muhafiz

alayi komutan ve askerleri taiafindan olduriilmuslerdir.

Olay, .teslim o!!.. cagnsina uymayan Topal Osman ve

adamlarmin, cikan miisademe sonucu bltt olarak ele

gecirildikleri seklinde, komuoyuna duyurulmustur. Meclis'in

ve kamuoyunun infiali yatismayinca, Topal Osman'm cesedi

gbmiilii oldugu yerden cikanhp meclisin bniine birakilmi§,

gelen gecenin hucumlari ile ba.31 ezilip, kopmus ve cenaze

ayaklanndan asilarak, infial yatisttnlmak istenmistii.

Ancak bu olaylan miiteakip konuyla ilgili Meclis zabitlan

dikkatlice incelenirse gbriiliir ki, Meclis fevkalade galeyan

halindedir ve hiikiimetten olayin gercek boyutlanra aydin-

latmasim ve diger failierin adalete teslim edilmesini is-

temektedir.

Ingiliz isgalinin devam ettigi, Lozan gbriismelerinin ke~

sildigi ve Lozan'la ilgili siddetli miinakasalarm yapildigi bu

tarihi kritik giinlerde, 27 Mart giinii. muhalcfeti ile meshur bit

milletvekili oldiirttluyor, 29 Mart giinii ceset ortaya cikryor,

ayni giiniin aksami katiller olduruTiiyor ve fevkalade galeyan

ve infUI halinde olan meclis 1. Nisan guati. «gbrevmt ikmal

ettigi* gerekcesiyle feshediliyor. Bu esnada garip olan bii

diger olay da, Ali fjiikrii Bey'in katilierinin yakalanarak ada-

lete teslim edilmesi hususunda yetkili ve sorumlu bulunan

'

Basbakan'in ve icislcri Bakam'nm devredisi bjrakdmast ve

Topal Osman ve adamlarmin Muhafiz Alay komutanmm as-

alIjOkru hey 285

kerleri tarafmdan oldlirulmesidir. Olayin daha da garib tarafi,

Muhafiz Alay Komutanlarradan Binbasi Raufun bu olayt

miiteakip, intihab yoluyla olusturulan 2. TBMM'de Rize Mil-

letvekili yaptlmasi ve ayni kisjnin Meclis'te vurulaiak

oldiirulen Deli Halid Pasa cinayetini miiteakip, daha sonraki

mechiil akibetidir.

Hei olayt kendi sartlan icinde degerlendirmek, hak-

perestligin geregidir. Ancak, yakm tarihimizin bu en kritik

aoktastnda islenen ve hala esranni muhafaza eden Ali §iikrii

Bey cinayetini ve bunu miiteakip olaylan biJmek de milletin

hakkidir.

Qunku bu olayin hemen ardmdan, .1. TBMM'nin feshini

miieakip olu§turulan 2. TBMM, Ali §ukru Bey cinayetinin

aydinlatilmast hususunda hicbir gayret gostermedigi gibi,

Lozati dahil, daha soma yapilan ve hala bugttn devlet ve mil-

let hayatrmizm esasini teskil eden tiim tasarruflar da intihab

yoluyla olusturulan 2. TBMM tarafmdan yapilmistir.

Ali §iikrii Bey cinftyeti ile ilgili bilgi ve belgelerin 70 yd

soma hala bugttn sanslirlii olmasi ve ozellikle her iki mecliste

de milletvekilligi, Sagllk ye Milll Egitim Bakanhgi yapmis,

Lozan Antlasmasi'nda imzasi bulunan Sinop Milletvekili Dr..

Riza Nur gibi, devrin muhim bir devlet adamimn Ali §ukru

Bey cinayeti ile ilgili hatiratmm siddetle yasaklanmis olmasi,

fevkalade manidar, ttziicu ve iirkiituciidiir.

Dr. Riza Nur gibi olaylarm perde arkasma vtkif miihini

'

bir devlet adamimn, Ali §iikru Bey cinayetinin §ahidi olarak

itiraflan, tek ba§ma devleti zan ve §aibe altmda bu-

lundurmaya kffidir. Ve olay bu boyutlart ile yahnz siyasl bit

cinayet degil, devletin mutlaka aklanmasi gereken ve

bugunumiizii de ilgilendiren siyasi bir skandahdtr.

Ali §ukrii Bey cinayeti ve bunu miiteakip ijlenen

cinayetlcr, aileleiini de zan altma sokmu? ve hala da bu zan

ve tohmetler devam ctmektedir.

Page 145: Ali Şükrü Bey

KADIH MISIROGI.U Alj JUKRU BEY

Maksadimiz hie kimscyi karalamak degil, mevcud bilgi,

beige, ve iddialara gore, devletimizin vc milletimizin gecmisini

ve geleccgini aydmlatacak mahiyette olan Ali §iikrii BeycinSyeti ilo ilgili gercekleri, 70 yil soma da olsa aydmlatmaksfiretiyle hem 1. TBMM'nin arzusunu yerine getirmek, hemgee de olsa adaleti ve hukukun iistimUigiinu tahakkuk et-

tirmek vc hem de devleti zan vc saibeden kurtaraiak suretiyle

aklamaktir.

Ali §iikru Bey cinSyeti ve benzeri iddia, itham ve is-

nadlar devam ettigi siirece, kamuoyumuzu gesmise ddntik

tartisma ve kisir dbngiilerden kurtarmak mumkiin olaimyacagl

gibi, devlet-millet kaynasrnasi saglamak da hayli zor ola-

caktir, kanatindeyiz.

Temeli mechGI ve karanhk bi.r yapi uzerine saghkh hicbir

USve yapilamiyacagi asikardir.

Milletimizin ve meclisimizin kendi rniisterek tarihi, hayati

ve devleti ile ilgili gercekleri apajik bir sekilde bilmeye hakkivardir. Ve en milhimi, siyasi bir milletvekili cinSyeti ile ilgili

gercekleri bilmeye millelvekillerimizin hakki vardir.

Ali Sukrii Bey cinSyeti ile ilgili bilgi, beige, iddia ve is-

natlardan, elde edilebilenler ilisiktedir,

Ustte zikredilen sebeplerle, Ali §iikrii Bey cinSyeti ile il-

gili tiim iddia, bilgi ve belgelerin toplanarak incelenmesi, mec-lisimizin ve kamuoyumuzun ikna edilecek sekilde

aydmlatilmasi ve en miihimi devletimizin aklanmasi icin, Ana-yasinm 98, Ictuzugiin 102. ve 103. maddelcri geregjnee, bir

meclis arastirmasi acilmasim talep ediyoruz.

Geregini saygiyla arz ederiz.

Buraya kadar, her ,§ey -az cok- normal yiiriidii ise de,

burtdan sonra, eski bir cinayetin ilstttndek'i kulleri silkelemek

Hasan Mezarci'ya ugur getirmedi, Rejimin yetmis yildir pan-

sumanla kapatilan pisliklerinin ortaya cikanlmasmm tesrii ma-

sumyeti (dokunulmazlik) sayesinde mumkiin olabildigi hesapcdilerck bimun kaldmlmasi yoluna gidildi. Halbuki Ana-yasanm 83. Maddesi'ne gore bir milletvekili Meclis'te beyanetmrs bulundugu fikirlerm haricteki tekranndan dolayi aslames'ul tutulamazdi.

Hasan Mezarci bize gonderdigi mektupta buna isSretederek diyor ki:

«Mutlak yasama dokunulmazhgi ile ilgilf b« maddedenhareketle, Ali Jukrii Bey cinSyeti arastirma onergesi ko-nusunu televizyonlarda, konferanslarda ve Bandmna pa-nelmde acikladim. Bandmna C. Savciligi bu aciklamalanmi«Ataturk'ii kaatil olarak nitelendirmek ve dolayisiylahakareu sayarak dokunulmazhgimm kaldmlmasmi talepem. Meclis, jAnayasanin 83. maddesine aykm olarakgundemmde bu|ljan onerge konusundan dolayi dokunul-mazltgimi kaldirarak, kendi giindeminin mahkemede yargi-lanmasi gibi utanc verici bir islem yaptL Mahkemede duruma?iga fikinca, mahkeme resmen Meclis'e sordu. T.B M Mec-lisi baskanhg! da, Ali §ukrii Bey cinSyeti onergesinin resmengundemmde bulundugunu mahkemeye bildirdi. Mahkemeyargilanmamm ve dokunulmazhgimm kaldirilmasimn Anaya-saya aykm olduguna hiikmederek «Kamu davasmi kaldirdi».

.Hasan Mezarci devamla:

«Yargitay 9. ceza dairesi onergeyi carpitarak onergeekmdeki Ali §ukrii Bey cinSyetiyle ilgili belgelerin, onergemetmnde behrtildigi halde R.za Nur'un hatiralanni dikkatealmiyarak mahkeme kararau bozdu.

Mahkeme esasa girmedigi ve usulden reddettigi haldemahkeme esastan beni suclu bulmus gibi bir karar metni ya-zarak, bpzma karannda mahkemeye, mahkfim edilmemdogruitusunda yol gosterdi.

Mahkeme yeniden basladi ve devam ediyor.

Page 146: Ali Şükrü Bey

2S8 KADiR M1S1R0GLU

Not: Ali Sjiikrii IScy cinayetiylc. ilgili MecJis ara§tirma

imergesi veimi§ olmasi sebebiyle ve yetmi§ yil soma bir Mil-

lelvekilinin daha dokunulmazligi kaldmldi, Alamiza kiifrediyor,

hakaret ediyor gerekoesiyle line, kiifiir, hakaret ve yargisiz

infaz kampanyalan yapilarak, Millet ve Mcclis kandinlip tah-

rik cdildi. Millet'e «Ataliirk'e hakaretsden dokunulmazhgmi

kalduiyoruz dediler. Gercckte ise Ali giikrii Bey cinayetiyle

ilgili onergeden dolayi dokunulmazhgimi kaldirdilar.» de-

mektedir.

:M