213 gim039

123
T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMSİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA ANKARA 2007

Upload: traquarius

Post on 18-Dec-2014

1.130 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

 

TRANSCRIPT

Page 1: 213 gim039

T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

MEGEP(MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

PROJESİ)

GRAFİK VE FOTOĞRAF

PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA

ANKARA 2007

Page 2: 213 gim039

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararıile onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeliolarak yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarındaamaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretimmateryalleridir (Ders Notlarıdır).

Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeyerehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmekve geliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarındauygulanmaya başlanmıştır.

Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliğikazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılmasıönerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir.

Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine meslekiyeterlik kazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerindenulaşılabilirler.

Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır.

Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığındasatılamaz.

Page 3: 213 gim039

i

AÇIKLAMALAR ....................................................................................................................iiGİRİŞ .......................................................................................................................................1ÖĞRENME FAALİYETİ– 1 ...................................................................................................31. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU.............................................................................................. 3

1.1. Tanımı ve Önemi ..........................................................................................................31.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar .................................................................41.3. İlk Fotoğraf Örnekleri .................................................................................................171.4. Fotoğrafın Evrim Süreci.............................................................................................. 33

1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura ..........................................................................331.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi ...................................................................................... 331.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi ................................................................................341.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci ................................................. 37

1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları ................................................................................421.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması ........................................................................................... 46

1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi ................................................................................461.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi...........................................................................49

UYGULAMA FAALİYETİ .............................................................................................. 61ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................... 62

ÖĞRENME FAALİYETİ– 2 .................................................................................................652. PİNHOLE KAMERA.........................................................................................................65

2.1. Karanlık Kutu (Kamera Obscura) ...............................................................................652.1.1. Görüntü Oluşumu ................................................................................................ 652.1.2. Karanlık Kutunun Yapısı ..................................................................................... 682.1.3. İlk Karanlık Kutu Örnekleri................................................................................. 692.1.4. Karanlık Kutunun Gelişimi.................................................................................. 73

1.2. İlk Fotoğraf Makineleri............................................................................................... 752.2.1.Tanımı................................................................................................................... 752.2.2. Amacı................................................................................................................... 772.2.3. Başlıca özellikleri ................................................................................................ 772.2.4. Mekanik yapısı ....................................................................................................902.2.5. Dijital Yapısı........................................................................................................912.2.6.Çalışma Prensipleri............................................................................................... 922.2.7. Kullanımı .............................................................................................................98

UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 103ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 105

ÖĞRENME FAALİYETİ- 3 ................................................................................................ 1063. PİNHOLE KAMERAYLA ÇEKİM YAPMAK .............................................................. 106

3.1. Diyafram ................................................................................................................... 1063.2. Enstantane ................................................................................................................. 1063.3. Objektif ..................................................................................................................... 107UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 113ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 115

MODÜL DEĞERLENDİRME ............................................................................................ 116CEVAP ANAHTARLARI ...................................................................................................117KAYNAKLAR..................................................................................................................... 119

İÇİNDEKİLER

Page 4: 213 gim039

ii

AÇIKLAMALAR

MODÜLÜN KODU 213GIM012

ALAN Grafik ve Fotoğraf

DAL/MESLEK Alan Ortak

MODÜLÜN ADI Pinhole (İğne Deliği) Kamera

MODÜLÜN TANIMIBu modül, fotoğrafın gelişimini,tarihini ve pinhole(karanlık kutunu)’ün nasıl yapıldığını anlatan bir öğrenmemateryalidir.

SÜRE 40/32

ÖNKOŞUL Bu modülün ön koşulu yoktur.

YETERLİK Pinhole (iğne deliği) kamerayı ve tarihini öğrenebilmek.

MODÜLÜN AMACIGenel amaçUygun çekim ortamı sağlandığında, Pinhole kamera iletekniğine uygun çekim yapabileceksiniz.

Amaçlar

1. Fotoğrafın günümüze kadar olan tarihsel gelişimsürecini doğru analiz edebileceksiniz.

2. Pinhole kamerayı tekniğine uygun olarakhazırlayabilecek siniz.

3. Hazırladığı Pinhole kamerayla tekniğine uygun olarakçekim yapabileceksiniz.

EĞİTİM ÖĞRETİMORTAMLARI VEDONANIMLARI

Donanımİğne , karton mukavva, zımpara, folyo, siyahsprey boya, siyah bir kapak (örtücü)Ortam Çekim ortamı, karanlık oda

ÖLÇME VEDEĞERLENDİRME

Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilenölçme araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek kendikendinizi değerlendireceksiniz.Öğretmen, modül sonunda size ölçme aracı ( test, çoktanseçmeli, doğru yanlış vb.) uygulayarak modül uygulamalarıile kazandığınız bilgileri ölçerek değerlendireceksiniz.

AÇIKLAMALAR

Page 5: 213 gim039

1

GİRİŞ

Sevgili Öğrenci,

İnsanoğlunun yeryüzü serüveni hep "yaparak öğrenme" şeklinde gelişmiştir. Buna"sınama yanılma" yöntemi de denir. Herhangi bir gereksinimi için bir yol dener, olmayıncabir başkasını uygulamaya başlar, başarınca da bunu bilgi hazinesine kaydedip kullanır.

Ressamlarda gerçeğe daha yakın resimler çizmek için araştırmalar yapmış ve birkaranlık odanın duvarına açtıkları delikten içeri aldıkları ışık ışınları yardımıyla, dışarıdakigörüntüyü içeride bir düzlem üzerine taşımışlardır. İşte bu buluştan sonra yepyeni veolağanüstü bir tarihi de başlatmış oldular.

Bu modülde, resim ile başlayıp fotoğraf ile devam eden yepyeni görüntüler tarihi olanpinhole (iğne deliği) kameranın 15 yy.dan başlayıp 1839 yılında yepyeni bir boyut kazananilginç serüvenin bugüne kadarki tarihsel sürecini öğreneceksiniz.

Ayrıca pinhole KAMERA yapımını ve yaptığınız bu karanlık kutu yardımıyla çekimyapmayı öğreneceksiniz.

GİRİŞ

Page 6: 213 gim039

2

Page 7: 213 gim039

3

ÖĞRENME FAALİYETİ– 1

Fotoğrafın bulunuşunun tarihsel sürecini, ilk fotoğraf çekimlerinin gelişim sürecini veilk fotoğraf örneklerini öğrenebileceksiniz.

Fotoğraf makinesinin bulunuşundan günümüze kadar fotoğraf makinelerinin geçirdiğievreleri ve ilk fotoğraf örneklerini ansiklopedilerde, ilgili kitaplarda, fotoğraf dergilerindeinternette araştırınız; bulduğunuz dokümanları düzenleyerek sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız.

1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU

1.1. Tanımı ve Önemi

İnsanoğlu ilk günlerinden başlayarak düşüncelerini, duygularını bir yüzey üzerineaktarmaya çalışmıştır. Mağara duvarına bizon resmini çizen insandan başlayarak, tarih içindeçeşitli yüzeyleri; çizerek, boyayarak ve baskı tekniklerini kullanarak gördüklerini veduygularını sabit bir yüzey üzerine kaydetme eğilimleri göstermiştir.Tüm bu çaba vearayışları 1800’lü yılların ortalarında, ışığı ve ışığa karşı duyarlı bir yüzeyi kullanaraknesnelerin görüntülerini yüzey üzerine kaydederek sabitleştirme tekniğini bulmaylasonuçlanmıştır.

Yüzeyi, pozlayarak kullanılan bu yöntemin adı fotoğraftır. İnsanın ilk olarak suretinisu üzerindeki yansımalarından görebildiği göz önünde bulundurulursa bu buluş muazzam birilerlemedir. İngiliz dilinde iğne deliği (pinhole), fotoğraf literatüründe ise karanlık oda ya dakaranlık kutu (KAMERA obscura) adıyla anılan fotoğraf tekniği oldukça basit bir ilkeyedayanır. Latince'de "kamera" "oda", "obscura" da "karanlık" anlamlarını taşır.

Resim.1.1:KAMERA obscura

ÖĞRENME FAALİYETİ– 1

AMAÇ

ARAŞTIRMAFotoğrafın

Page 8: 213 gim039

4

Güneşli bir günde, üzerinde minicik bir deliği olan bir odadan girdiğinizde, deliğinkarşısındaki duvar yüzeyinde bir görüntünün oluştuğuna tanıklık edebilirsiniz. Bir sihir gibigörünmekle birlikte bu oluşum, eskiden beri bilinen basit bir fizik kuralına dayanır. Doğruboyunca yol alan ışık yansıtıcı bir objeye çarptığında, bazı ışık ışınları geri yansır. Yansıyanışık ışınları çok ince bir malzemeden yapılmış çok küçük bir delikten saçılmaksızıngeçebilirler.

1.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar

Thomas Wedwood

Karanlık kutunun sağladığı görüntüyü, yüzey üzerinde sabitleştirebilmek için ışığakarşı duyarlı olan ve ışıktan etkilenerek tonu değişen bazı kimyasal maddelerle özellikledegümüş nitrat ve gümüş klorür üzerinde daha detaylı çalışmalar gerekmiştir. ThomasWedgwood (1771-1805) ilk kez ışığı kullanarak yanı pozlama yoluyla bir nesneningörüntüsünü yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı.

Resim.1.2: Thomas Wedgwood (1771-1805)

Page 9: 213 gim039

5

Wedgwood şöyle diyordu: “Beyaz bir kağıt ya da beyaz bir deri, gümüş nitratalaşımıyla ıslatıldıktan sonra tamamen karanlık bir ortamda tutulduğunda, herhangi birdeğişiklik sözkonusu olmaz, ancak gün ışığına çıkarıldığında kağıt ya da derinin tonu hızladeğişir, zaman ilerledikçe kahverengi ve grinin ton değerleri görülür. Uzun süre sonrakararır. Kâğıt ya da derinin üzerine herhangi bir nesne konulduğunda, nesnenin kapladığı yerbeyaz kalır, diğer yerler aşamalı olarak kararır”

Wedgwood’un gerçekleştirdiği basit deney şöyleydi: Gümüş nitrat alaşımı sürülmüşolan kağıt ya da parşömen üzerine, düz bir nesne örneğin madeni para, anahtar yada biryaprak koydu, yüzey üzerine düşen güneş ışığı gümüş nitrat sürülmüş yüzeyi karartaraknesneyi siluet yanı beyaz olarak ortaya çıkarttı. Wedgwood siluetin yanı nesneningörüntüsünün gidererek kararmasını engelleyemedi. Siluet sabitleştirilmediği için güçlü birışığa tutulduğunda karararak yok oluyordu. Wedgwood’un uyguladığı yöntem; güneşetutularak kâğıt üzerine oyulmuş şekillerin elma üzerinde oluşturulmasına benzemektedir.

Niepce

Bu çalışmalar, yeni araştırmalara yol açtı, özelliklede görüntülerin kimyasal yoldançoğaltılması düşüncesini geliştirdi. Aynı dönemde, litografgi (taşbaskı) adı verilen yeni biryöntemle görüntüler kopya edilerek çoğaltılmaya başlandı. Kireç taşının kimyasalözelliklerinden yararlanılarak geliştirilen taş baskı tekniği 19. yüzyılın ilkyarısında Avrupada yayılmaya başladı. Bu yöntem, fotoğrafın öncülerinden Joseph Nicephore Niepce’in(1765-1833) dikkatini çekti.

Resim.1.3: Joseph Nicephore Niepce’in (1765-1833)

Page 10: 213 gim039

6

Niepce, taşbaskı tekniği ile çeşitli denemeler yaptı. Mürekkep ve çeşitli verniklerikimyasal yollarla karıştırdı ve gümüş tuzlarıyla duyarlı hale getirilmiş bir vernik alaşımınıkullanarak gravür kopyalamayı başardı. Niepce’in bu tekniği aslında Wedgwood’nuntekniğinden farklı değildir. Niepce, kardeşi ve oğlu Isdore Niepce’le(1805–1868) birlikte, taşbaskı ve gravür kopyalama işine yöneldi. Niepce, ışığa karşı duyarlı malzemeyi geliştirdi vebu malzemeyi bir levha üzerine sürerek duyarlı yüzey elde etti. Gravür kopyalama işinden buyöntemi kullandı. Ancak, görüntünün bu yüzey üzerine pozlanmasını gerçekleştiremedi.1815’te duyarlı yüzeyi karanlık odada pozlandırma düşüncesini geliştirdi. 1816 da Niepce ilksonuçlarını aldı; konunun koyu bölümlerini açık, açık bölümlerini de koyu olarak yüzeyüzerine kayıt etmeyi başardı. Böylece Niepce, Wedgwood’tan habersiz karanlık kutuyukullanarak görüntü kayıt etmeyi başardı. Niepce’nin elde ettiği bu görüntü daha sonrakiyıllarda fotoğrafçılıkta çok sık kullanılacak olan negatif görüntüydü. Gün ışığında bakıldığızaman hemen yok olan negatifte, baskı yoluyla gerçek fotoğrafı elde etmeyi düşünemedi. O,karanlık kutuyu kullanarak bir seferde pozitif fotoğrafı elde etmeye çalıştı.

Niepce bir taraftan, karanlık kutuya giren ışığı kontrol edebilmek için diyaframsistemini kulandı. Öte yandan ise ışıktan etkilenerek ton değeri değişen yeni maddelerinpeşine düştü. Niepce, bütün bu yorucu çalış (1824).

Resim.1.4: Joseph Nicéphore Niépce. Kurulmuş Masa. Heliyografi. 1827

Lavanta yağı ile karıştırılan yahuda bitümü maddesi karanlıkta tutulduktan sonra,ışıkla pozlandığında kimyasal olarak bozulmayan bir yapıya sahiptir. Niepce, kurşun vekalay alaşımından oluşun bir levha üzerine bu maddeyi kaplayarak, ışığa karşı duyarlı biryüzey elde etti. Işık etkisinde kalan duyarlı yüzey, ışıktan etkilenerek değişiyordu. Işıktançok etkilenen yerler yani konunun aydınlık ve beyaz alanları levha üzerinde beyazlaşıyor veo şekilde sabit kalıyordu. Konunun daha koyu alanları ise levha üzerinde daha az değişiyorve karanlık kalıyordu. Levha ışıkta yeterli süre kaldıktan (yeterli pozlamadan ) sonra duyarlıyüzeyi karanlık yerleri yani ışık almamış alanları levha üzerinden güçlü bir çözücü iletemizleniyordu. Sonuç olarak, ışıktan etkilenen alanlar beyazlaşmış olarak ışıktanetkilenmeyen alanlar ise duyarkatın eritilmesiyle (temizlenmesiyle) çıplaklaşan levha olarakortaya çıkıyordu. Niepce, helyografiyi gravür kopyalamak için kullandı. 1827 yılında isefotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafını çekti.

Page 11: 213 gim039

7

Dagerryotip

Yahuda bitümü, ışığa karşı çok duyarlı bir madde olmadığı için pozlama süresi çokuzundu, güneş altında tam sekiz saat pozlamak gerekiyordu. Pozlama süresini kısaltmak içinNiepce başka maddelerin arayışına girdi. Bu arada, Paris’te optikçi Charles LouisChevaliaer’in (1804- 1859) evinde Louis Jacgues Mande Daguerre’le(1787-1851) tanıştığı(1827).

ResimF.1.5: Louis-Jacques-Mandé Daguerre 1844

Daguerre, o dönemde ressam ve sahne gösterileri yapan bir kişiydi. Parisin çeşitlitiyatrolarında Diyorama (Diorama) gösterileri yapıyordu. Diyorama fotoğrafın ortaya çıkışsürecinde önemeli bir yere sahiptir. Daguerre,bu gösteri şöyle gerçekleştiriyordu: Küçükboyutlarda yapılan çizim resimleri karanlık kutu aracılığıyla 14x22 m. Boyutlarındaki yarışeffaf tül perdeye büyütülerek her iki yüzüne resmediliyordu. Tül perde özel olarakhazırlanmış salonlarda yukarıdan aşağıya doğru asılıyordu. Önden ve arkadan aydınlatılan buresim, ayrıca üzerindeki konuyu belirtmek ve ortam yaratabilmek için özel efektlerledestekleniyordu. Karartılmış bir ortamda gerçekleştirilen bu gösteri, izleyicileri kuşkusuzçok etkiliyordu.

Resim .1. 6 Louis Jacques Mandé Daguerre Resim.1. 7: Bir Diorama biletiresimli diorama. Bry-sur-Marne Kilisesi

Page 12: 213 gim039

8

Niepce, karanlık kutuyu ( KAMERA obscura) kullanarak diyorama gösterileri yapangenç Daguerre’den etkilendi. Bu ilk tanışmanın (1827) ardından iki yıl sonra, yaşının da çokilerlemiş olması nedeni ile Daguerre’le bir ortaklık anlaşması imzalamaya karar verdi(1829).Niepce, bütün araştırmaları ve elde ettiği sonuçlarla ilgili bilgileri en ince detayına kadarDaguerre’e iletti.

Resim.1. 8: Bu litograf, Place du Château d'Eau’nun sol tarafınıgöstermektedir. Arkada görünen yapı ise Daguerre’in Diorama’sıdır.

Arka duvarda yer alan uzun pencereler , ışığın geçirilmesinisağlamaktadır. 1830-1835.

Niepcenin sağladığı bilgiler ışığında Daguerre çalışmalarını sürdürürken Nipce öldü(1833). Daguerre çalışmalarını yeni kimyasal maddeleri denemeye yöneltti. Daguerre,1835cıva buharından geliştirdiği yöntemi ile, doğrudan doğruya pozitif görüntüyü elde etti. 1837de kendi yöntemi ile stüdyoda sabit nesnelerin, detaylı görüntülerini yüzey üzerine kaydettive daha da önemlisi kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi başardı. Daguerre elde ettiği sonuçşaşılacak derecede iyi idi. Görüntünün aydınlık ve karanlık alanlarında her türlü detay vardıve konu kusursuz bir şekilde görülüyordu, pozlama süresi sekiz saatten birkaç dakikayadüşmüştü,ayrıca uygulanan yöntem çok kolaydı. Daguerre, buluşuna Dagerreyotip(Daguerreotype). Niepcenin mirasçısı olan oğlu İsidore, Daguerre ile isteksiz olarak yeni biranlaşma imzaladı. Daguerre bu anlaşmada, yeni yöntemin sadece kendi adıyla anılmasını şartkoşarken, bu buluşunun ilk aşamasında Nicephore Niepcenin anılacağını belirti.Dagerreyotip’in parasal ödülünü de Daguerre, Niepcenin oğlu İsidore’ye verdi (1839).

Page 13: 213 gim039

9

Daguerre yeni buluşunu François Arago’ya ( 1786- 1853 ) açıkladı. Arago, yöntemiuyguladı ve sonuç karşısında şaşırdı, 7 ocak 1839’ da Fransız Bilimler Akademisindedagerreyotipi heyecanlı bir konuşma ile tanıttı. Işığı kullanarak yüzey üzerine bir nesneningörüntüsünü resmetme yöntemi çok ilgi uyandırdı. İnsanlar Daghuerre’in peşine düştüler.Aynı günlerde bir yangın sonucu Dagueerre’nin atölyesi yandı. Yangın sonucunda her şeyinikaybeden Dagueerre daha çok ilgi odağı haline geldi. Louis-Philippe’in hazırladığı biryasayla devlet belli bir ücret karşılığında Dagueerre İsidore Niepceden Dagerreyotipi satınaldı. Dagueerre, çalışmalarını yeniden sürdürdü. 19 Ağustos 1939 Fransız BilimlerAkademisi tarafından Dagerreyotip buluşu onaylandı.

Dagueerre aynı yıl içinde yöntemini anlatan bir broşür yayınladı: Daguerretip veDiyaroma Yönteminin Tarihçesi ve Tarifi. Broşür İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolcave İsveççe’ ye çevrildi. Dagerreyotipin yöntemi şöyleydi: Üzerine gümüş sürülmüş veyüzeyi düzleştirilerek parlatılmış bakır levha, içinde iyot partikülleri bulunan bir kabinüstüne kapatılır, kabın içinde buharlaşan iyot, bakır levha yüzeyindeki gümüşle birleşerekışığa karşı duyarlı gümüş iyodu meydana getirir. Bu levha, fotoğraf makinesiyle 20 dakikapozlanır. Pozlama sırasında, gümüş iyot üzerinde gelen ışıklar ışık alan yerlerdeki gümüşyoğunluğunu azaltır. Daguerre daha sonra pozlanmış levhayı altından ocakla ısıtılan cıvadolu bir kabın üstüne yanı cıva buharına tutar. Cıva buharı, ışık alan yerlerdeki gümüşü,ışıktan etkilenme oranına göre yavaşça azaltır ve pozitif görüntü ortaya çıkar. Daha sonralevha sodyum hipo sülfüte konularak görüntü sabitlenir. Ve pozlanmamış (değişmemiş)gümüş tuzları levha üzerinden temizlenir. Böylece konunun az ışık alan yerleri karanlıkgözükür. Bu banyodan sonra levha yıkanır ve kurutulur. Görüntünün ortaya çıktığı levhayüzeyi en küçük sürtünmeyle bozulacak derecede hassas olduğu için önüne bir camkonularak korunur.

Resim.1. 8: (Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi) adlı Kitabın, nadirbulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada

bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne’inimzası yer almaktadır.

Page 14: 213 gim039

10

Dagerryotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir. Aynı fotoğraftan birden fazla eldeetmek için sürecin aynen tekrarlanması gerekir. Ayrıca dagerryotipi görmek güçtür. Gümüşkaplı bakır levha parlatıldığı için üzerindeki görüntü bir ayna etkisi oluşturur. Ayrıcafotoğrafın önündeki cam nedeni ile görülebilmesi kolay değildir. Ancak belli bir açıdatutulduğunda fotoğraf görülebilir. Diğer bir olumsuz yanı da pozlamanın uzun olmasıdır.Pozlama için ortalama yarım saat gerekir. Doğayı renkli yerine tek renkli göstermesi enbüyük eleştiri nedeni olmuştur. Levhaların hareketlenmesi kullanılan aygıtların ağır vekarmaşık olması da dagerryotip çalışmalarını güçleştirmiştir. Bütün bu olumsuzluklarınyanında detayı inanılmaz bir keskinlikte kaydetmesi dagerryotipin en önemli özelliğidir.

Dagerreyotipin bir endüstriye dönüşerek yayılması yanında, fotoğraf tarihi açısındanönemli gelişmeler oluyordu. Daguerre’e karşı eleştiriler hatta ağır tepkiler gelmeyebaşlamıştı. Niepce’in dagerreyotip buluşundaki yeri ve önemi konusunda Niepce’in dostlarıağır eleştirilerde bulundular. Özellikle de Daguerre’i, Niepce’le tanıştıran optikçi Chevalierbu eleştirileri yapanların başında yer aldı. Chevalier’e göre Niepce 1829 yıllında biranlaşmayla helyografiyle ilgili bütün bilgileri Daguerre’e aktarmıştı. Bu nedenle bu buluşuNiepce’den başkası yapamazdı. Niepce 1825’ te gümüş klorürlü kağıt üzerinde elde ettiği vesabitleştirilmiş olan negatif görüntüleriyle ilgili çalışmasını 1827’de Londra Kraliyet BilimAkademisi sekreteri olan Dr. Bauer’e iletmişti ve konunun Bilim Akademisi’ne sunulmasınıistedi. Niepce, 1816’da başladığı çalışmalarını resmileştirmek istedi. Ancak süreç tanımlandıancak Bilim Akademisi’nin kurallarına göre yayın yapmak yasaktı. Bu nedenle, Niepce’inçalışması yayınlanamadı. Dr.Bauer, konuyla ilgili şöyle demektedir: “Dagueere veNiepce’in,birbirlerinden ayrı olarak, dageereyotipin geliştirilerek ortaya çıkmasındaki farklıaşamalardaki rolleri, asla her yönüyle doğru olarak bilinemeyecekti.” Niepce veDagueere’den önce hiç kimse, karanlık odada hazırlanan duyarlı malzemeyi fotoğrafmakinesiyle pozlayarak görüntü elde etmemiştir. Bu ikiliye eklenecek tek bir isimWedgwood olabilir. Bu nedenle, şöyle demek daha doğrudur. Fotoğrafçılık, Wedgwood’unaraştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere’in araştırma ve elde ettikleri sonuçlarlagelişmiş, resmi olarak da Daguere tarafından sonuçlandırılmıştır.

Kalotip— Talbot

Niepce ve Dagueere’nin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fotoğraf, metal levhalarüzerinde gerçekleştiriliyordu. Metal levhaların yüzey olarak kullanılması önemli bir engeloluşturuyordu. Ayrıca metal levhaların maliyeti de çok yüksek idi. Çekim işlemi sırasındakullanılan karanlık kutular yani fotoğraf makinesi de çok ağır ve hantaldı. Bu anlamda,fotoğrafçılığa yön vererek fotoğrafın daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan kişi İngilizbilim adamı William Henry Fox Talbot’dur (1800-1877).

Page 15: 213 gim039

11

Resim .1. 9:William Henry Fox Talbot 1800-1877)

Çok yönlü bir bilim adamı olan Talbot, 1833’de KAMERA lucida (aydınlık kutu)kullanarak, kuzey İtalya ‘daki Como Gölü’nde çizimler yaptı. Bu çalışmalar, aydınlık kutuyoluyla doğadan kopya resimler yapmanın ötesinde çalışmalar değildi. Ancak Talbot’unamacı bu değildi, o karanlık kutunun sağladığı doğal görüntüyü kağıt üzerinde sabitlemeyidüşündü ve kağıt üzerinde çalışmaya yöneldi. Yani karanlık kutunun verdiği görüntüyü ilkkez kâğıt üzerine sabitlemeye çalıştı.

Resim .1. 10:KAMERA lucidanın optik yapısı

Page 16: 213 gim039

12

Wedgwood , Niepce ve Daguerre’in yolunda giderek 1835’de ilk sonucu elde etti.Niepce’in negatifine benzemeyen ton değerleri olan negatifi kâğıt üzerinde elde etti.Talbot’un iki büyük başarısı vardır: Birincisi kâğıt üzerinde negatif görüntü elde etmektir.İkincisi ise negatif görüntüyü kullanarak sayısız pozitif elde etmektir. Talbot’un geliştirdiğibu yöntemle birlikte artık bir çoğaltma aracı olmuştur. Dageereyotip yöntemiyle çekilenfotoğraflar, bir tane idi ve çoğaltılamıyordu, bu nedenle de resim gibi biricikti oysaTalbot’un yöntemiyle birlikte tek negatiften onlarca pozitif çoğaltılmaya başlandı.

Talbot kaliteli yazı kâğıdının, seyreltilmiş bilinen tuz (sodyum klorür) eriğine sokupkurumasını bekledi, daha sonra kâğıdı güçlü gümüş nitrat eriyiğine soktu. Bu işlemi, herkâğıt için defalarca tekrarladı. Kimyasal maddeler, reaksiyon sonucunda gümüş klorüredönüşüyor ve ışığa duyarlı olan bu madde kâğıt yüzeyinde ortaya çıkıyordu. Bu madde,suyun içinde kâğıdın dokusunda çözülmüyordu. Bu şekilde hazırlanmış kâğıtların üstüneTalbot; yaprak, tül,dantel gibi nesne koyarak güneş ışığında kağıdı pozladı. Kağıdın, güneşışığını alan yerleri aşamalı olarak karardı. Ve nesneler siluet olarak ortaya çıktı. BöyleceTalbot, kağıt üzerine kodlanmış olan gizli görüntüyü ortaya çıkarmayı başardı. Daha sonragörüntüyü sabitleştirmek için önceleri sıcak tuzlu suyu,daha sonra arkadaşı olan bilim adamıSir John F.W.Herschel’in (1792-1871) önerisiyle sodyum hiposülfitten oluşan sabitlemebanyosunu kullandı (1839) , sodyum hiposülfit, o günden beri hâlâ sabitleme banyosu olarakkullanılmaktadır. Talbot’un elde ettiği sonuç; siyah zemin üstünde beyaz siluet şeklindenesnedir. Bu sonuç günümüzün negatif görüntüsüdür. Talbot, bu negatif siluet görüntülerefotojenik çizim ( photogenic drawing) ve gölge çizim ( sciagraphic;Yunanca,’skia’ gölgedemektir) adını verdi.

Resim .1. 11 W.H.F:Talbot. Bitkilerden elde ettiği bir negatif Görüntü.

Page 17: 213 gim039

13

Talbot, gümüş klorürlü kâğıtları sıradan karanlık kutularda ( fotoğraf makinesi)kullandı. Yüksek ışık ortamında bir saat pozladı. Küçük fotoğraf makineleriyle çok kaliteliancak boyut olarak çok çok küçük fotoğraf elde etti. Talbot, negatif görüntüdeki aydınlık vekaranlığın yeniden bir fotojenik çizimini yaparak negatiften birçok pozitif baskı yapmayayöneldi. Talbot aslında bu konuyla çok daha önce ilgilenmeye başlamıştı, Şubat 1835’dekibir notunda şöyle demektedir: Fotojenik çizim (photogenic drawing) ya da gölge çizim(sciagraphic) yönteminde; kâğıt eğer şeffaf olursa, ilk çizimdeki nesne bir sonraki çizimisağlar, sonuç olarak, aydınlık ve karanlık ters döner. Talbot, 1840’da yöntemini temeldendeğiştirdi. Talbot ilk denemelerinde ışığa duyarlı kimyasal kâğıdı güneş ışığına tutarakgörüntü elde ediyordu. Görüntü, pozlama sırasında ortaya çıkıyordu. Oysa yeni yönteminde,fotoğraf makinesi içinde pozlanan kağıt karanlıkta duracak ve kağıdın pozlanan gizligörüntüsü ( latent image) kimyasal süreç sonunda görülebilir olacaktı. Talbot bu yönteme,Yunanca kahos ‘ güzel’ ve typos ‘izlenim’ sözcüklerinden oluşan Kalotip ( Calotype) adınıverdi. Bu yeni yöntem kendi adıyla talbottype olarak adlandırıldı. Talbot ‘un arkadaşı olanSir John Herschel, arkadaşının bulduğu bu yeni yönteme, Yunanca photos (ışık) ve graphos(çizmek) sözcüklerinden oluşan photography adını verdi. Ayrıca Sir John, Talbot’unyöntemini tanımlarken ilk kez negatif ve pozitif sözcüklerini kullandı (1840). Talbot, Şubat1841’de kalotipin patentini aldı.

F.1.12 W.H.F:Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835

Talbot daha sonraki yıllarda kalotip yöntemine çeşitli eklemeler yaptı. Duyarlımaddelerin niteliğini artırarak,pozlama süresini çok azalttı. Ancak dönemin fotoğrafçılarıkalotip yerine dagerreyotipi tercih etmeyi sürdürdüler. Dagerreyotipin detayı keskin, yüzeyiparlak ve ton değerleri zengindi. Dagerreyotipin negatifi yoktu, tek bir fotoğraf olması, şıklıkve zariflik simgesi olarak süslü çerçevelerde saklanmasını sağlıyordu. Kalotipin dateyı dahayumuşaktı ve görüntü kağıdın yapısı nedeniyle benekliydi. Talbot’un kendisi de kalotipinyayılmasını engelledi. Kendisinden izinsiz yani yüksek lisans ücreti ödemeden kullananlarınhakkında davalar açtı. Aynı dönemde, Talbot kalotipin kitlesel üretimi için küçük bir deimalathane açtı (1843) ve kalotip yöntemiyle üretilmiş fotoğrafların yer aldığı bir kitapDoğanın Kalemi ( The Pencil of Nature; 1844) yayınladı. Bu, içinde fotoğrafında yer aldığıilk kitaptır. Kitapta, Paris’in ve Oxford’un çeşitli fotoğrafları yanında, Talbot’un yöntemiyleilgili bilgiler yer almıştır. Talbot, çalışmalarına ara vermedi, yöntemini geliştirmeye çalıştıve yaşamının kalan döneminde de 600 fotoğraf çekti.

Page 18: 213 gim039

14

Saint-Victor (1805–1870)

Talbot’un yöntemiyle elde edilen negatif görüntünün kâğıt üzerinde olmasının ikitemel sakıncası vardı: Birincisi; kâğıt yapısı gereği ikinci bir kopyanın yapılabilmesi içinyeteri kadar şeffaf değildi. Bu da pozitifin detayını ve keskinliğini azaltıyordu. İkincisi isekâğıt tabanın yıpranma sorunuydu. Fotoğrafçılar için dagerreyotip ve kalotip yeterli değildive arayışlar devam etti. Niepce’nin kuzeni olan Clade Fêlix Abel Niepce de Saint-Victor(1805–1870) gümüş bileşimini yumurta akıyla (albümin) cam levha üzerine sürerekçok nitelikli negatifler elde etmeyi başardı (1874). Cam yüzey, kâğıt yüzeye göre birçokyarar sağladı. Camın doku sorunu yoktu, kendisi şeffaf bir yüzeydi ve kimyasal malzemepürüzsüz olarak sürülebiliyordu. Niepce de Jaint-Victor’un yöntemi şöyleydi: Yumurta akınaçok potasyum iyot katılarak, bu bileşim sertleşene kadar çırpılıyor ve ortaya çıkan köpük,camın üzerine sürülerek kuruyana kadar bekletiliyor. Daha sonra üzerine yumurta akısürülmüş olan cam, duyarlı hale getirilmek için gümüş nitrat banyosuna daldırılıyor. Buyöntem, yumurta akı albümin kullanılarak yapıldığı için albüminli duyarkat (albüminyöntemi) olarak adlandırılır. 1900’lerin başına kadar albümin yöntemi çeşitli yüzeylereözellikle de kağıt yüzeylerin duyarkatla kaplanması için kullanılmıştır.

Archer

Kollodyum Yöntemi

Bu yeni gelişme de fotoğrafçıları pek tatmin etmedi. Görüntünün detayı çok iyi veduyarkat yüzeyi çok düzgün olmasına rağmen albüminle hazırlanan levhalar kolayca hasargörüyordu ve pozlama süresikalotipten az değildi. Daha iyi duyarkatlı malzemeler birkaç yıliçinde ortaya çıktı. İngiliz heykeltıraş Frederick Scoot Archer (1813-1857) albüminleyapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımı içinde pamuk-barut çözeltisi olan kollodyummaddesini keşfetti (1851).

F.1.13:Frederick Scoot Archer (1813-1857)

Page 19: 213 gim039

15

Archer’in duyarlı yüzeyi hazırlaması şöyleydi: Kollodyum iyotla karıştırılarak cam birlevha üzerine düzgün bir şekilde sıvanır. Camın yüzeyindeki alışımın bir süre pıhtılaşmasınıbekledikten sonra gümüş nitrat banyosuna daldırılarak yüzeyde gümüş iyodür oluşturulur veyüzey duyarlı hale getirilir. Böylece elde edilen duyarlı cam levha henüz yaşken; fotoğrafmakinesinde pozlanır ve aradan fazla zaman geçmeden üzerine pirogallik asit dökülerekbanyo edilir. Daha sonra ise sodyum tirosülfat ( sonraları potasyum siyanür) çözeltisi ilegörüntü sabitleştirilir. Bu yöntemde, banyo işleminin hemen yapılması gerekiyordu, çünkükollodyum katmanı sertleştikten sonra işleme tabi tutulamıyordu. Archer’in buluşu olan buyeni yöntem, yaş kollodyum yöntemi, dagerreyotip ve kalotipin yerini alarak1880’e kadarçok yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yeni yöntem, yeni bir yöntemin ötesinde fotoğrafçılığayeni bir anlayış getirmiştir. Artık cam levhaların duyarlılığı çok artmıştı. Pozlama süresi beşsaniyeye düşmüştü. Negatiften alınan pozitif kopyalar çok başarılıydı, ton farklılığı çokayrıntılıydı, ton değerleri net ve kesindi;ancak süreç çok uzundu ve hala çok malzemekullanılıyordu.

Gaspard Fêlix Taurnachon (Nadar)

Resim.1. 14: G.F.T. Nadar (1820-1920)

Archer’in yönteminin yaygınlaşmaya başladığı1850’li yıllarda, fotoğrafla ilgili olarakbir kişi daha ortaya çıktı. Gaspard Fêlix Taurnachon (1820-1920) kısa adıyla Nadar. Nadar,yazarlık ve karikatüristik yaptıktan sonra1849 yılında dikkatini fotoğraf çekmeye verdi.David Octavius Hill gibi Nadar’da bir sanatçı olarak fotoğrafla ilgilendi ve ilk fotoğrafını1850’de çekti. Nadar kollodyum yöntemini kullanarak çok başarılı fotoğraflar çekti. 1853’deParis’te bir fotoğraf stüdyosu açtı. Paris’te yaşayan bir çok ünlü dostunun portrelerini çekti.Delacroix, Daumier gibi ünlü ressamların; Rossini, meyerbeer ve Richard Wagner gibi ünlübestecilerin; Baudelaire, Champleury, Gautier, Sainte-Beuve, Bakunin gibi filozof vepolitikacıların portrelerini çekti.

Ayrıca Nadar, bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk hava fotoğrafınıçekerken, fotoğrafı bilimsel amaçla kullanılan ilk kişi oldu.

Page 20: 213 gim039

16

F.1. 15:Eugene Pelletan 1855-59 F.1. 16:Gioacchino Rossini1856

Richard Leach Maddox

Archer’in kollodyum yönteminin en önemli özelliği levhaların yaş olarak yanikollodyumun kurumadan pozlandırılmasıydı. İngiliz Richard Leach Maddox (1816-1902)tarafından 1871’de kollodyumun kuruyarak duyarlılığını kaybetmesi önlendi.

Resim.1. 17: Richard Leach Maddox(1816-1902)

Maddox’un buluşu devrim niteliğindeydi, çünkü gümüş bromürden oluşan jelatinkıvamında bir duyarkatla kaplanan kuru levhalar artık aylarca, hatta yıllarcapozlandırılmadan saklanabiliyordu. Hatta levhalar, pozlandırıldıktan sonra da aynı şekildesaklanabiliyordu. Maddox’un bu yeni buluşuyla fotoğrafçılıkta kollodyumun yerini jelatinmaddesi almıştır. Jelatin bromürle kaplı bu yeni levhalar, yaş kollodyum levhalara göre çokdaha duyarlıdır. Pozlama süresi artık saniyenin dilimleriyle ölçülmeye başlanmıştır. Böylecefotoğrafçılar ilk kez, fotoğraf makinesini taşıyan sehpalardan kurtularak, makineleriniellerinde taşımaya başladılar. Yine bu dönemde ilk kez an fotoğrafı çekilmeye başlandı vefotoğrafçılık hızla yayıldı.

Page 21: 213 gim039

17

George Eastman

Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına GeorgeEastman (1854-1932) başlamıştır.

F.1.17. George Eastman(1854–1932)

Eastman,1880’de kurduğu bir işletmeyle, pozlanmaya hazır cam yüzey üzerindejelatin bromürlü levhalar satmaya başlamıştır. Eastman, özel bir ortam içinde korunarak, serihalde satılabilecek duyarlı malzemeler üretmeye başlamıştır. İlk denemeleri, kağıt kullanarakkalotip yöntemine benzer çalışmalardı, ancak kağıdın şeffaf olmaması nedeniyle negatiflerdedetay sağlayamadı. 1889’da gümüş bromür duyarkatıyla kaplanmış selüloit filmi geliştirdi.Eastman, esnek bir taban malzemesi düşüncesinden ortaya çıkarak bu malzemeyi geliştirdi.Bundan sonra artık cam levhaların yerine selüloit rulolar kullanıldı. Bu duyarlı malzeme hemmakaralara sarılmış olarak hem de tek tek yaprak halinde piyasaya sürüldü.

1.3. İlk Fotoğraf Örnekleri

Işık yalnızca hayatin değil, sanatın da kaynağı. Varoluşun bu ele avuca sığmazçocuğu, karanlık çağlardan bu yana ele geçirilmek isteniyor. Kimi zaman elmaslarda yadakristallerde aranan bu hakimiyeti, karanlıkta aramayı düşünebilen ilk kişi Aristo'dur. Bir iğnedeliğinden geçecek kadar sihirli ışık demetinin, geçtiği yerdeki nesneleri hafızasındabarındırarak sırlarını karanlık bir odanın duvarına açacağını da ondan başka kimdüşünebilirdi ki? Bu antik çağ bilgesinin açtığı iğne deliğinden sızan ışık, yüzyıllar sonra birRönesans çılgınının yüzüne düştü. Leonardo usta, ışık ile karanlık arasındaki antik bağıntıyıyeniçağa taşıdı.

Page 22: 213 gim039

18

Hiç kuskusuz , tarih ve Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanıkgörüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordusubayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi)adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı.

Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal birplakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllardabirlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi.Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu.

Resim .1. 18: Nicéphore Niépce 1827

1827 Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı.Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafınyaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı.

Basitten karmaşığa bütün fotoğraf makineleri,iğne deliği fotoğraf makinesininsistemine göre çalışır.

Page 23: 213 gim039

19

Resim.1. 19:W.H.F Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835.

1835: Raporların yayılması ile, İngiliz William Henry Fox Talbot hızlı bir şekildeKraliyet topluluğuna kendine özgü yöntemini ilan etti. Dört yıl önce Talbot'unlaboratuvarlarının penceresine doğru çektiği görüntü, şu an bilinen en eski kağıt negatiftir(posta pulu).

Resim .1. 20.:Joseph Saxon 1829

Page 24: 213 gim039

20

1839: Cephanelik ve cupola Philadelphia'nın (Central High) yaşayan en eski Amerikanfotoğrafının konusunu oluşturuyordu. Ve bu fotoğrafta, darphane memuru Joseph Saxontarafından çekilmiştir.

Resim .1. 21: L.J. M.Daguerre. Dagerotip. 1839.

Resim .1. 22: Louis Jacques Mande DAGUERRE, Boulevard du Temple, Paris, 1838

Page 25: 213 gim039

21

Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal birplakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllardabirlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi.Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Sağtarafta (daguere'nin) Paris stüdyosundaki fotoğrafladığı, durgun hayat ilk örneğidir.

Resim .1. 23. yıl 1839

1839: Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi adlı Kitabın, nadirbulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfadabulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşıM.Mentienne’in imzası yer almaktadır. Daguerre, Fransız hükümetini daguerreotypetekniğinin detaylarını açığa vurmasından hemen sonra yöntemini yaygınlaştırmıştır. Bu 79sayfalık kılavuz anında ilgi görmüştü.

Page 26: 213 gim039

22

Resim .1. 24:Hippolyte Bayard. Alçı dökümlerle hazırlanmış natürmort. Kağıt üzerine pozitifgörüntü.1839. Paris

Resim.1. 25: Robert Cornelius. Kendi Portresi. 1839. Dagerotip. Özel Koleksiyon. Philadelphia

Page 27: 213 gim039

23

Resim.1. 26: yıl 1839

1839: Kanadalı P.G.J. Lotbiniére tarafından resmedilen Atina'da bulunan Propylaeaerken Daguerreotype'ın tipik bir örneğidir. Binalar en fazla ilgi çeken konulardı. Başka nepoz vermek için 15 dakika bekleyebilirdi ki?

F. 1. 27: L.J.M.Daguerre

Notlarına göre çabuk solan fotoğraf, ilk olarak baklava şekilli camları açığa vuracakkadar yeterince belirgindi. Daguerreotype'ın netliğinde olmamasına rağmen, Talbot'unnegatif-pozitif yöntemi modern fotoğrafçılığın temelini oluşturmaktadır. 19 AğustostaDaguerre tekniğini heyecanlı Paris halkına anlattı. Birkaç saat içinde optik dükkânlarıkendisini fotoğrafçı sanan insanların akınına uğradı. Üç gün sonra bir görgü tanığınınyazdıklarına göre "Paris'in bütün meydanlarında bulunan kiliselerin ve sarayların ününeüçayaklı siyah kutular dikilmişti".

Page 28: 213 gim039

24

Resim.1. 28: L.J. M.Daguerre

1840: Hippolyte Bayard tarafından fotoğraflanan boğulmuş adam portresi. İlk kağıtüzerine basılan direk pozitif bir fotoğraftı. Ve bu fotoğrafın başarısızlığı Daguerre tarafındanhicvedilmiştir.

F.1. 29: John William Draper 1940

Page 29: 213 gim039

25

1840: Belki de en eski ay fotoğrafı. New York'lu bir kimya profesörü olan JohnWilliam Draper tarafından çekilmişti. 1969 Greenwich Kitapevinde gün ışığına çıkarılmıştı.

F.1. 30: W.H. Fox Talbot

1841: Calotype yöntemini patenti (Yunanca’da güzel resim anlamına gelen) W.H. FoxTalbot tarafından alınmıştır. 1845 yılında D.O. Hill ve R. Adamson tarafından çekilenMcCandlish'in çocuklarıydı.

Resim.1. 31:W.H.F.Talbot. Açık Kapı “Open Door”. Kalotip negatifi. 1843 Doğanın Kalemikitabından, Fox Talbot Müzesi.

Page 30: 213 gim039

26

Resim.1. 32: 1843 W.H.F.Talbot

Resim .1. 33: W.H.F.Talbot

1844: Talbot, The Pencil of Nature (fotoğrafik tabakalar kitabı) isimli yayınınıbasmaya başlamıştı. Ve Kraliçe Victoria bunun bir kopyasını satın almıştı.

Page 31: 213 gim039

27

Resim.1. 34: Daguerreotype

1845: İlk photomicrographslar (daguerreotype makinenin mikroskopla birleştirilerek )yayımlandı. Bu kurbağa kan hücresinin büyütülmüş bir fotoğrafıydı.

Resim .1. 35: 1845 Gustav Oehme üç genç kızın portresi

Page 32: 213 gim039

28

Resim .1. 36: John Pumbe Washington 1845

Resim .1. 37: Friderich Von Martens. Paris Panoraması Louvre’dan Görünüm. Dagerotip. 1846

George Eastman Koleksiyonu: Paris'te yaşayan, baskı işiyle uğraşan Alman Friedrichvon Martens (lensi 150º 'den fazla bir eğride hareket eden) eğri bir düzleme aktaran birmakine keşfetti. Bu fotoğraf, Left Bank'ın Loure müzesinin çatısından Marterns'in bakışaçısıyla görünüşüdür. Tüm daguerreotype görüntülerde olduğu gibi, bu görüntü de terstir.Plakayı kavisleten bir kamerayla çekilmiştir.

Page 33: 213 gim039

29

Resim .1. 38: W.T.G. Morton 1846

1846: İlk tıbbi fotoğrafın örneği, Bostonlu W.T.G. Morton tarafından çekilen, ilkacısız ameliyattan sonra dinlenme anının fotoğrafıydı. Bu ameliyatta ilk defa sülfürik eteranestetik olarak kullanılmıştı.

Resim. 1. 39: Meksika savaşı sırasında Saltillo'dan gelen bir birleşik devletler tümgenerali veaskerleri (1845-1948). Fotoğraf kullanarak belgelenen ilk savaştır.

Page 34: 213 gim039

30

Resim .1. 40: Daguerreotype'tan daha ucuz olan ambratype (örnek olarak avcı fotoğrafı), koyufon kullanılarak görüntüyü pozitif yapan bir cam fotoğrafıdır.1854

Resim.1: 41

Page 35: 213 gim039

31

1856 İlk defa ferrotype kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu işlem tintype olarakadlandırılmıştı. Çok ucuz, hafif, sağlam albüm yapmak için uygun olduğundanambrotypeden daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Resim.1. 42: Thomas Skaife1858

1858 İlk hareket donduran fotoğraf, Thomas Skaife tarafından kendi tasarladığıpistolgraph (tabanca şeklinde) kamerayla çekilmiştir. Bu, Londra'da bir top tarafındanfırlatılan merminin fotoğrafıydı.1858

Resim.1. 43: Henry Peac Robinson, beş negatifi bir kağıdın üzerine basarak ilk kompozitfotoğrafı yapmıştır (Shelly'nin şiirinin görsel ifadesidir). 1858

Page 36: 213 gim039

32

Resim .1: 44.James Wallace Black

1860: Boston'un üzerinde 1200 feet yükseklikte bir balondan, James Wallace Blacktarafından çekilmiş, ilk Amerikan hava fotoğrafı. Nadar, iki yıl önce Paris’in fotoğraflarınıçekmişti.

Resim .1: 45. Savaş fotoğrafı

1861: Sivil savaşın hasarları, birtakım fotoğrafçılar tarafından belgelendi. Vebunlardan birisi, muharebe alanlarındaki nemli plakalarla ağırlıklı olarak uğraşan grup,Alexander Grander tarafından yönlendirildi.

Page 37: 213 gim039

33

1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci

1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura

Photos + graphus = ışık + çizim M.Ö. 4.Yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri girenışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur.1490 yılında Leonardo Da Vinci’ ninyayınlanan notlarında resimde perspektif için karanlık odadan yararlanma fikrini ortaya attığıbilinmektedir. 1500’lerde Kamera Obscura bulunur.

Bu düzeneğe Daniello Barbero' nun 1568 yılında bir diyafram düzeneği ve GıralamoCardano’ nun ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle, optik ve mekanik açıdan çalışmalarhemen hemen tamamlanmış olur.

17.-18. Yüzyılda KAMERA Obscura boyutları taşınabilir hale geldi. Alman bilimadamı Johann Zahn 1776 'da özellikle portre resimleri çizebilmek için, elde taşınabilecekkadar küçük KAMERA Obscurayı imal etti. Bu sistemde tüp içine yerleştirilmiş ileri gerihareket edebilen netlik ayarı yapabilen bir mercek sistemi, ayrıca giren ışığın şiddetinidenetleyici bir delik ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler,kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağ kâğıdından, yarı saydamyüzeye düşüyordu. Bu sistem tek mercekli refleks makinelerin işlevine sahipti.

1.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi

Kayıtlara göre en eski optik firması 1756 'da Viyana 'da Johanh Crisroph Voightlandertarafından kuruldu. Voighlande 1849 'da Brunswıch’ de bir fabrika kurdu ve bunu Viyana 'ya taşidı. Lenslerden başka geniş açılı objektifli fotoğraf makineleri üretmeye başladı. Ancakbaşarı, Z- İkontarafından 1965 de ele geçirildi. Fotoğrafın keşfedildiğı yıllarda Paris'te çokiyi bir optik firması vardı.Bunlar Derogy, Hermagis'tir. Fakat en önemlisi Daguerre'inarkadaşı olan Chevaller 'dir Daguerre makinelerine uygun lens imal etmesiniistedi. Fakatbaşarılı olmadı. Bu lens Petzval'ın Portrait Lens ile yarışacak bir lensti. Petzval 1839 'dameslektaşı Andeos Freicerr Von Ettinghaussen' in zorlaması ile portre çekimine uygunyüksek diyafram tasarımı üstlendi. Formülü Voighlande 'de devretti ve en çok aranan PortraitLensleri üretmeye başladı.Fransa 'da bir diğer lens üreticisi 1822 'de fabrika kuran JeanTheodore Jamin 'dir. Daha sonra Fransa 'da binlerce objektif yapacak olan asistanı AlphonseDarlot işi devraldı.Almanya 'da ilk lens fabrikası Agust Steinhell (1801-1870) tarafından1852 yılında kuruldu. İngiltere' de mikroskop objektiflerinin mucidi Andresross'tur. 1844' deParisli Fredrerich Von Marters 150 derecelik bir alanın fotoğrafını çekebilen bir kamerayapmıştır. Panoramik kamera olarak adlandırılan bu araç, üzerindeki bir çevirme kolu ile,içerideki bir dişliyi çevirmekte, dişli de bir eksene bağlı olarak merceği döndürmektedir. Budönme hareketi ile duyar kat yavaş yavaş pozlanıyordu. O zamanlar panoramik, kent ve doğafotoğrafları, bu tipkameralarla çekilmişti.1854'de Parisli fotoğrafçı Adolph Eugene Disderi,portre çekimini kolaylaştırmak için, 6,5 X 8,5 inç boyutlarında, her biri ayrı ayrıayarlanabilen, çok mercekli bir kamera geliştirmiştir. Bu kamera ile bir fotoğrafik levha,üzerine bir düzine fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraf bilinçli olarak ilk kez 1853 -1856yıllarında Kırım Savaşında iletişim niteliğinde kullanılmıştır. İngiliz Reoger Fenton, 360savaş fotoğrafı çekmiş ve medya niteliğinde kullanmıştı. Basın tarihinde ilk kez bufotoğraflarla sansür uygulanmıştır. Nedeni ise İngiliz halkının rencide olmasıdır.

Page 38: 213 gim039

34

Renkli Filmlere Geçiş (Autochrome)

1907 yılında Fransız Lumiere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreciolan Auotchrome'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı vebirkaç yıl içinde de ABD’de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesindeYaklaşık 15.000 cam tabaka vardır.

1.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi

Işığa duyarlı kimyasal maddeler üzerinde ilk çalışmayı Cristoph Adlof Boldwıngerçekleştirdi (1674). Buluşu, Latince ışık taşıyıcısı anlamına gelen "Fosfor "du. 17 yy. daAngelo Sala (İtalyan bilim adamı): "Toz halinde Gümüş Nitrat güneşte bırakıldığında kömürgibi kararır "

1727 yılında Jojann Heinrich Schulze (Alman Tıp Profesörü) Baldwin' in deneyleriniizledi. Schpophors adlı eriyiği keşfeder. Bu bir kireç nitrat karışı mı? Kağıda veya rafineedilmiş derilere oyulmuş desenlerle Gümüş Nitrat doldurulmuş şişeleri, güneşe bıraktığındabunların duyarlı yüzey üzerine iz bıraktığı gördü. Bunlar ömürsüz ilk fotoğraflardı.

1802 yılında İngiliz Thomas Wedgwood Gümüş Nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deriparçaları ile deneyler yaptı. KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler alabildi. Fotogramlara yöneldi. Ancak görüntüleri saptayamıyordu. Saptama banyosu olmadığındansaydam desenler karanlıkta mum ışığı ile görülmekteydi.

Joseph nıcephore nıepce (1765 -1833): holıogravure ( helio + gravür = güneşresim.)

1816 ’da vernikle saydamlaştırdığı bir kağıtta oluşan görüntüleri, kalay levha üzerinegeçirmeyi başarmış ve kullandığı çeşitli kimyasal maddelerle deneylerini sürdürmüştür.Niepce, oğlu Isıdore ile taş baskı üzerine desenler gerçekleştirmekteydiler. Oğlu kalıplarıhazırlar, kendisi de desenleri yapardı. Isidore, askere gidince, desen çizimi sorun olur. Oyıllarda ışık görünce sertleşen bir tür asfalt kullanılmakta idi (İngiliz asfaltı). Taş baskıkalıbını Yahuda Bitümü özü ile kaplar, üzerine desen çizilmiş kağıdı örter güneşte bırakır.Bu işte metalik aynalar kullanır. Lavanta yağı ile yıkar. Yumuşak kısımlar akar, taş ortayaçıkar. Asit Banyosu ile bu kısımlar çukurlaştırılır. Asfalt tabakası kaldırılınca geriye kalıpkalır. 1824 Klasik resimlerin Helio gravurelerini yapar; aklına KAMERA Obscurakullanmak gelir. Charon sur Saune' daki evinin odasını KAMERA Obscura' ya çevirerek,bütün bir gün, sekiz saatlik bir pozlandırma ile penceresinden görünen avlunun görüntüsünükaydeder. 1826 bu duvar bugün New York Kodak müzesinde bulunmaktadır. Buluşu tümFransa 'da duyulur.

Page 39: 213 gim039

35

1827 yılında Jacoues Louis Daguerre' (1787-1851) den mektup gelir. Benzerçalışmalar yaptığını, iletişim içinde olmak istediğini belirtmektedir. Niepce: 64 yaşında,aristokrat, Deguerre: 42 yaşında, orta sınıf, hayat adamı (Mimarlık bürosunda çizerlik,ressamlık, Paris Operasında dekorculuk, Diorama görüntü tiyatrosu, dans, akrobasi, ipcambazlığı yapmaktadır. )

1829 yılında ortak olurlar. 4 yıl ayrı çalışıp birbirlerine bilgi verirler. Gümüş iyodürüzerinde çalışırlar.

1833 yılında Niepce ölür. 1835 yılında gümüş iyodür kapı levhanın cıva buharındanetkilendiğini gözler. 1837'de gümüş iyodürü deniz tuzu içerisinde eriterek çalışmalarınısürdürür, poz süresini azaltmayı başarır.

7 Ocak 1839 yılında Jacoues Daguerre buluşunu Fransız bilim akademisine açıkladı.Bilimsel eğitimi olmadığından buluşunu kendisi yerine bir arkadaşı sundu. " Daguerreyotp"ler çok etkileyiciydiler. Yöntemin özellikle de ayrıntı kaydetme yeteneği müthişti. Yöntem:Bakır levha gümüş ile kaplanıyor. Gümüşlü tarafı iyot buharına tutuluyor. Gümüş iyodürmeydana geliyor. KAMERA Obscura içinde ışığa duyarlı hale getiriliyor. Çekimden sonrakaranlık odada cıva (Hg) buharına tutuluyor. Parlak birleşik meydana geliyor. Hipo' yatutuluyor. Gümüşler atılıyor ve bakır levha üzerinde görüntü ortaya çıkıyor. Daguerreotypeyöntemi ile çekilen görüntülerden bir ikinci suret meydana getirebilmek imkansızdır. Ayrıcacıva insan sağlığına zararlı olduğundan pek makbul değildi Fotoğraf 19 Ağustos 1839'daFransız Bilimler Akademisinden Arago tarafından resmen tüm dünyaya duyuruldu. Daguerrebuluşuna yardımcı olduğu fotoğrafı tanıtırken ondan, zenginlerin eğlenebileceği bir oyuncakolarak söz etmişti. Onu tanıtan afişte "Yüksek sınıf" diye yazıyordu, "Daguerreotype" de çokçekici bir boş zaman değerlendiricisi bulacaktır.

Herkes herhangi bir resim çizme becerisine sahip olmadan bile, konağının yadaköşkünün resmini çekebilecekti.

Parisli tarih konuları ressamı Paul Delaroche, Akademinin tarihsel oturumunda, "resimsanatı ölmüştür" diye bağırmıştır. İngiliz meslektaşı William Turner de, optik çağın açılışınasert tepki gösteriyor, "Bu sanatın sonudur" diyordu.

25 Ocak 1839 tarihinde William Henry Fox Talbot Kraliyet Enstitüsü'ne Talbotypeyöntemi sundu. Talbot Cambridge mezunu, çokiyi Asurca biliyor, matematikten anlıyordu.1833 'ten beri fotoğraf kimyası ile ilgilenmekte idi. Talbot, Gümüş nitrat kâğıtları üzerineemdirilmiş kağıtlar yönteminden yola çıkarak, Hipo’yu buluyor. Deniz suyu eriyiğine, sonragümüş nitrata batırılarak ışığa duyarlı hale getirdiği kâğıt yüzeyi pozlandırarak, dünyanın ilkpozitif görüntüsünü elde eder. Fotogramme (izdüşüm görüntüsü) yöntemi ile kuştüyü, dantelyaprak kullanarak, gizil görüntü yöntemine gerek kalmadan kararmayı bekliyor. Tespitbanyosuna sokarak görüntüyü elde ediyordu.

Kısa odaklı camlar yardımı ile küçük boy kameralar yapmıştır. 1842 yılında ilk ticariamaçlı laboratuvarını kurmuştur. Talbot 'un çalışmalarına yardımcı olan Sır John Herschelbugün saptama banyosu olarak kullanılan Sodyum hipo Sülfit’ i bulur (Tiyosülfat).

Page 40: 213 gim039

36

1840' ta Sır John Herschel, Gizil Görüntü + Geliştirme = Calotype poz süresi insanfotoğrafları çekebilecek kadar kısaldı. Talbot 'un buluşuna Herschel'in adını verdiği buyöntemin adı Calotype (Yunanca kökenli, KALOS + TYPOS = Güzel + İzlenim), her şeyigörünür kılan bir buluştu.1847 Ekiminde Joseph Niepce'nin yeğeni, Abel Niepce De SaintVictor, yumurta akını iyotla birleştirip albüminli bir Cam Negatif elde etmeyi başardı. Ancakfazla duyarlı değildi.1850 yılında İngiliz Frederıck Scott Archer, Wet- Collodion yönetiminikeşfeder Ana maddesi selüloz nitrat ve alkol olan yapışkan madde ile kaplanan cam plaklarpozlanmaya hazır hale gelmektedir. Fakat bu cam plakların kurudukça duyarlılıklarıazalmaktaydı.1850 Ocağında Robert Bingham: (ingiliz Kimyager) Collodion kullanarak WetPlate'i yaptı. Kuruyunca duyarsızlaşıyordu. Poz süresi çok kısaldı. Collodion savaştayararlılar için kullanılan bir maddedir. İçeriğinde selüloz nitratı, eter, alkol vardır. Bukarışım, hava ile temas ettiğinde hemen sertleşir. Bu maddeye gümüş nitrat ve Pirogallik asitilave ediliyordu. 1860'larda cololdion yerine, jelatin kullanılmaya başlandı.

1871 'de Richard Madox ilk kez kuru negatif cam elde etti. Bu zamana kadarfotoğrafçılar yanlarında balmumu kavanozları taşıyordu. Plaklar makineye kuruyerleştiriliyordu. Poz süresi saniyenin 25’te birine kadar düşmüştü.

1873 'te Johnston ve Bolton jelatin bromürlü negatif duyarlı bir kart elde ettiler.

1880 'de bir banka memuru olan George Eastman bir İngiliz fotoğraf dergisindegümüş bromürü görüyor. Bankadaki görevinden ayrılarak, annesinin kiracısı olan kişi ile1881 'de bir ortaklık kuruyor. (1.000 $ lık bir sermaye ile) G. Eastman gümüş bromürü,jelatin üzerine tatbik ederek Dry Plate (kuru tabaka)yı buluyor. 1884 yılında Eastman DryPlate Company 'i kuruyor. Levhadan kurtulup kıvrılabilir film arayışlarındadır. 1885'teAmerican film C.o. yu kuruyor. Bu şirket kağıt üzerine film yapıyordu. 1885 'te ilk amatörmakineyi bularak 100 filmlik bir depozit sistemini kurmuştur. "Siz düğmeye basınız, gerisinibiz hallederiz" sloganı ile fotoğraf makinesini tüm katmanlara yaymıştır.1888 yılında Kodakfirmasını kurmuştur.1887 yılında Hannıbal Goodwın : Saydamroll film için patentistedi.collodıon + kafuru = selüloid

1889’da Kodak aynı malzeme için patent aldı.1898 Goodwin patent aldı. (Ansco firmasını kurar)1900 yılında patent davası açıldı. (Kodak 5 milyon $ tazminat ödedi.)

Renkli filmlere geçiş (autochrome)

1907 yılında Fransız Lumıere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreciolan Autochrome 'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı.,ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesindeyaklaşık 15.000 cam tabaka vardır.

Page 41: 213 gim039

37

1.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci

Resim .1. 45:İlk kameralar 1839

1839 Daguerrotype Kameralar

J.N.Niépce, J.M.Daguerre, W.F.H. Talbot Giroux, Paris ilk kameralar bu seridenüretildi, 50 kg ağırlığındaki kameralar 400 Frank karşılığında satıldı.

24 Haziran 1839, Hippolyte Bayard dünyadaki ilk uluslararası fotoğraf sergisinigerçekleştirdi.

Resim .1. 46. Yıl.1840

1840 Daguerrotype Kaymalı-kutu kameralara Spencer, Glasgow 5x5 inç, maun gövde,üç aşamalı kaymalı-kutu ıslak kamera

1840 Joseph Petzval (1807- 1891) 1:3,6 diyafram değerli objektife ilişkin hesaplaryaptı. Petzval şirketinin objektifleri porteler için kullanıldı.

Page 42: 213 gim039

38

Resim:1. 47:Yıl.1841

1841 Metal Kameralar P.W.F.Voigtländer, Wien Voigtländer 4 elemanlı metal-portrekamera Petzval objektif 1:3,7 1841 Wien İlk portre lensi (bunun için tasarlanmış konikkameranın içinde bulunan) Viyanalı matematikçi Joseph Max Petzaval tarafındanbulunmuştur. Yuvarlak fotoğraflar çekilebiliyordu.

Resim .1. 48:Yıl.1841

1850 Körüklü kameralar (Voigtländer Reise kamera Tip A (1900'lerde) 1851

Stereo kameralar Jules Dubosq, Londra(Zeus Hüttig ve Sohn, Dresden (1895)

Page 43: 213 gim039

39

Resim.1: 49.Yıl.1860

1861 Single reflex (tek yansımalı) kamera Thomas Sutton, İngiltere (Monocular

Duplex Calvin Smith, ABD 1884

1865 Flaş pudrası bulundu. John Trail Taylor, İngiltere1899, flaş lambası (EastmanCo. USA)

1907'lerde, flaş ampülleri (Cenei, Almanya) 1928'lerde, “Blitzkolben” 1935,eşlendirilmiş kameralar (Ihagee, Almanya) 1938 ilk eşlendirilmiş yaprak örtücü (Gauthier,Almanya)

1873 Renkli fotoğraf için kameralar L.Ducos du Hauron Miethe Kamera Bermpohl,Berlin,

Almanya 1904

1880 Dedektif kameralar Detective Thomas Bolas, İngiltere

1880 El kameraları(Magazin kameraları olarak da bilinir) Simplex Kamera Dr.Krügener Almanya 1890

1882 Örtücüler Bazı Örtücüler “Rotationsverschluss” 1885 Yaprak örtücü

1882 Minyatür kameralar Adolphe Bertsch, Paris Kombi Alfred Kemper, Şikago,ABD 1893

1885 Casus Kameralar R.D.Gray, New York Ben Akiba E.Kronke/A.Lehmann

Almanya 1903

Page 44: 213 gim039

40

1885 Destekli kamera J.Shew "Eclipse" J.Shew "Eclipse" Ango C.P.Goerz, Berlin

1896

1885 Kıvrımlı Kameralar(büyük serilerde üretildi) The Instantograph Lancaster & Son

Birmingham, İngiltere ~1890

1887 Kitap kamerası George Lowdon Vega Vega SA, Genf Schweiz 1900

1888 Rulofilm kameralar The Kodak Eastman, Rochester USA 1888

1889 Anastiğmat – Objektifler "Protar", Paul RudolphDiğer Objektifler Cooke 1893 Aldis Anastigmat 1901 Heliar 1902 Tessar 1902

Dagor 1904

Xpres 1914 Aviar 1918

1890 Panorama KameralarNo.1 Panorama Kodak Eastman Kodak Rochester, USA ~1900

1890 “Opera kameralar” Jules Carpentier, Fransa

Photo Jumelle Jules Charpentier Frankreich ~18901897 Kıvrımlı rulofilm kameralar

Folding Pocket Kodak Eastman Kodak Rochester USA

1897 Rulafilm de çekebilen birleşik kameralar

No.4 Cartridge Kodak Eastman Kodak Rochester USA 1897

1898 J.Poljakow hızını otomatik denetleyebilen bir kamera üretti.

Page 45: 213 gim039

41

1900 Şipşak kameralar

Brownie Eastman Kodak Rochester USA

1900 “Pul” Kamera “Briefmarkenkamera” ICA Dresden Almanya 1910

1900 Basın Kameraları Tropenkamera Ernemann Dresden Deutschland 1925

1900'lerde otomatik selftimer üretildi (otomatik pozlama).

1903 Yelek cebi kamerası Block notes Gaumont & Cie Paris Frankreich 1903

1913 35mm Kameralar Ur-Leica Oscar Barnack Wetzlar, Deutschland 1913

1929 Twin lens reflex (çift objektif yansımalı) kamera Rolleiflex Franke&Heidecke

Braunschweig Almanya 1929

1933 35mm reflex (yansımalı) kamera Almanya 1938

1934 Yay motorlu kamera Robot Berning Düesseldorf Almanya

1936 Minyatür kamera, 8x11mm Minox Valsts Electro Techniska Riga Rusya

1948 Hızlı görüntü kameraları

1956 Film değiştirilebilir arkalıklı kameralar Adox 300 Adox Wiesbaden

Deutschland

Page 46: 213 gim039

42

1959 Zoom (zum) objektif

1959 Otomatik pozlamaya programlanmış ilk kamera üretildi (Agfa Optima)

1960 Elektrik motorlu sürücüsü bulunan ilk foto-kamera

1963 Çift film kartuşlu ve otomatik film hızı okuyabilen kameraKodak Usa

1964 Elektronik flaşlı Kamera

1967 Otomatik pozlamalı single lens reflex kamera Zenith D Krasnogorsk MechanicalFactory "KMZ" SSCB Otomatik odaklamalı (autofocus) kompakt kamera Konica C35AFKonishiroku Tokyo Japan

1981 Sayısal kamera Mavica Sony Tokyo Japan

1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları

Her gün sayısız kez karşılaştığımız, “fotoğraf” adını verdiğimiz görüntüler yalnızcagörüntü sanatlarının değil, bilimsel araştırmaların ve bu çalışmalarda kanıt olarak kullanılan,vazgeçilmez araçlardandır. Her yeni buluş gibi hangi konularda yararlı olacağı kesinsınırlarla belirlenememiş bir buluş olan fotoğraf, bulunuşundan bu yana bilimlerin deemrinde olmuştur. Daha nitelikli görüntü elde edebilmek için yapılan fizik ve kimyaalanındaki araştırmalar fotoğrafın tüm araştırma dalları için öneminin 200 yıldan beri giderekarttığının göstergesidir.

Anahtar Sözcükler: Karanlık Kutu. Gümüş Tuzu, Stroboskabik Işık, Fotoğraf veBilim.

Kuşkusuz Teknolojik yeniliklerin hiçbiri tek bir insan emeğinin karşılığı değildir.Örneğin bir binanın yapımı için nasıl beton, demir, elektrik, sıhhi tesisat dallarında mühendisve uzmanlar vb. birlikte çalışıp bir yapı ortaya çıkarıyorlarsa, bir buluşun kamuoyunasunulmasına kadar geçen evrede de birden fazla bilim insanı ve araştırmacının emeği sözkonusudur.

Page 47: 213 gim039

43

Hangi buluşun, bulunuşundan sonra kullanılacağı alanlar önceden kestirilebilir?Fotoğrafın da onlarca araştırma alanının vazgeçilmez bir aracı olabileceği düşünülemezdi.

IX. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, günümüzde amatör ve sanatsaluğraşların dışında, artık uzay araştırmalarından tıbba, askeri amaçlardan sualtıaraştırmalarına kadar her alanda yararlanılan sektör durumundadır.

Bugünkü anlamda fotoğrafın, adının dahi henüz konulmadığı tarihe kadar geçenzaman içinde, ışığın etkisiyle neler yapılabileceğini, fotoğrafçılıkla uzaktan yakından ilgisiolmayan araştırmacılar keşfettiler.

Fotoğrafın buluşçusu olarak kabul edilen Joseph Nicephore Niepce’e kadar bu buluşüzerinde çalışan onlarca insanın adını biliyoruz. Işığın nesneler üzerindeki etkisiniaraştıranları ise Aristo’ya kadar gönderiyoruz.

1100’lü yıllarda Karanlık Kutu (KAMERA Obscura) önündeki deliğin büyüklüğününönemini açıklayan Arap Matematikçi Hassan İbn Hassan ve bu kutuyu daha kolay veperspektifi daha düzgün çizimler yapmak için kullanan Leonard da Vinci gibi öncülerin ilkelkamera öngörülerindeki fiziksel çalışmalarının yanında, simyacıların aydınlıkta bırakılangümüş tuzlarının ışığın etkisiyle karardığını gözlemlemeleri ve diğer kimyasal deneyleri,birçok buluşun olduğu gibi fotoğrafçılığın da öncü çalışmalarını oluşturmuştur.

Görüntünün bir yüzey üzerinde kalıcı hale getirilmesi aşaması artık yeniuygulamaların da yolunu açmış oldu. Ayrıca pozlama süresinin azaltılması ve görüntülerindaha nitelikli elde edilmesi, farklı alanlarda araştırma yapanların fotoğraftan yararlanmaumutlarını güçlendirdi. Her fotoğraf tutkunu ve araştırmacı değişik türde fotoğraf çekimteknikleri geliştirmeye yöneldiler.

Bu çekim tekniklerini, fotoğrafın bulunuşundan 30–40 yıl sonra görmeye başlıyoruz.Eadweard Muybridge ve Etienne Julius Marey’le ilk örneklerini gördüğümüz hareketlerinçözümünü kolaylaştıran kaydedilmiş görüntüler, Harold Eugene Edgerton’ın çok daha hızlıcisimleri kaydedebilme araştırmalarına kadar hızlı bir süreç izliyor.

Resim .1. 50: E.Muybridge, Dört Nala Giden At, 1878

Page 48: 213 gim039

44

Edward Muybridge 1870’li yıllarda bir atın koşma süresinden daha uzun sürenhareketler görüntüledi. Atın bir tek uzun adımının 10-12 poz fotoğrafını çekti. Bugörüntülerle bir bakıma, ressamların atın dört ayağını yerden kesen görüntüsünün atındüşüyormuş izlenimi verir görüşü bu fotoğraflarla çürütülmüş oldu.

Atların fotoğraflanmasında kullanılan makineler ise, atların koşarken kopardıklarıiplerin yardımı ile çalışan elektrikli tetik (deklanşör) sistemli makinelerdi.Eadward Muybridge Californiya’da at yarışlarıyla ilgili bir iddiayı çözümlemek içinbaşladığı koşan atların fotoğraflarını çekme işini yaparken geliştirdiği teknolojiyi sonralarıyaygın biçimde birçok yerde kullandı ve sinemanın ilk adımları atılmış oldu (1874). Onunözellikle insan hareketlerinin sayısız türlerini parçalara bölerek fotoğraflaması sonucundaelde ettiği binlerce kare, hem zamanının bilim insanları hem de ressamları için zenginkaynak oluşturdu.

Resim .1: 51.E.Muybridge 1881

Muybridge, kas hareketlerini çözümleme amaçlı çalışmaları için daha sonra, yürüyen,emekleyen, giyinen yıkanan, atlayan, top oynayan vb. durumlarda, çıplak ve giysili bebek,kadın ve erkek fotoğrafları çekti. Yaklaşık 1/1000 ( bazı kaynaklara göre 1/2000) saniyeörtücü hızında, diyaframı otomatik ayarlı 24 ayrı yere yerleştirilmiş fotoğraf makinesikullandı. Bu makineler aynı anda çekim yapmaya ayarlanmışlardı

Günümüzde bu tür fotoğraflar çok daha gelişmiş fotoğraf makineleriyle çekilmektedir.Hatta dijital kayıt yapan video kameralarının ötesinde dijital fotoğraf makineleri de yaygınolarak kullanılmaktadır.

Hareketleri ayrı karelerde görüntüleyen Muybridge’in faklı bir çalışmasını aynıdönemde Marey’de görüyoruz. Asıl mesleği tıp doktorluğu olan Fransız Etienne JuliusMarey hareketleri tek bir kare üzerinde dondurmayı başardı. Hareketlerin her aşamasını aynıkare üzerine kaydetti.

Diğer bir deyişle, Muybridge hareketi dilimlere bölüp, bunları tek tek kaydederek bizegörüntüsel bir analiz sunarken, Marey hareketi daha soyutta incelemeyi ve onu kendi başınabir kavram olarak gösterebilmeyi amaçlıyordu.

Page 49: 213 gim039

45

Muybridge’in fotoğrafları film kareleri gibiydi. Hareket adım adım kaydediliyordu.Marey ise hareketin her aşamasını tek kare üzerine grafiksel bir görüntü olarakkaydediyordu.

Muybridge ve Marey elde ettikleri görüntüler için pozlama süresi 1/1000 – 1/2000saniye dolayındaydı. Ancak daha hızlı hareketler için, örneğin tabancadan çıkan satte 3.000km hızla giden bir mermi çekirdeğinin ya da bir hareketin çok kısa aralıklı anlarını tesbit içindaha özel araçlara ihtiyaç vardır.

Çok kısa süreli pozlama yapmak için o kadar fazla ışığa gerek duyulur. Bazıdurumlarda gün ışığı, film duyarlığı ve diyafram açıklığı bu ihtiyacı karşılayamaz.

Resim. 1. 52: Yürüyen Adam, E.Jules Marey, 1886

Bu ihtiyacı karşılamak için yapılan çalışmalarda olumlu sonuca ulaşmak Amerikalıfizik mühendisi ve fotoğrafçısı Harold Eugene Edgerton’a nasip oldu. Edgerton’ın,Massachusette İnstitute of Technology’de sürdürdüğü çalışmalar, 1937’de Fransız Laport’unksenonlu tüpüyle donanmış düşük gerilimde çok güçlü kondansatörlerle beslenen bir flaşyapımıyla sonuçlandı. Edgerton, “Stroboskop” adını verdiği bu çok güçlü ışık kaynağısayesinde, son derece hızlı hareketleri filme kaydedebildi. Balonları patlatan mermininhareketini izleyebilmek için saniyenin 500.000 de biri kadar kısa sürelerle çekim yaptı. Atombombasının patlama anı görüntülerini kaydetmek için Edgerton’ın geliştirdiği manyetooptikkapak sayesinde saniyenin milyonda biri süreyle çekim yapıldı.

Bilimsel araştırmalarında fotoğraftan yararlanan bilim insanlarından bir diğeri deİspanyol tıp doktoru Cajal’dır. Fotoğraf tutkunu, 1901 yılı Nobel Tıp Ödülü sahibi SantiagoRamony Cajal, binlerce fotoğraf çekmenin ötesinde, autochrome plakaların ve XIX. yüzyılınsonlarında Lippman’ın bulduğu sistemin geliştirilmesi konusunda titiz çalışmalar yaptı. 1902yılında yayınladığı “Renklerin Fotoğrafı” adlı kitabında, renk konusundaki bütün sorunlarıçözmeye yönelik araştırmalarını açıkladı. Cajal mesleki araştırmalarında renklendirmelerdençok yararlandı. Sinirleri görünür hale getirebilmek ve birbirinden ayırt etmek için renklibaskıları kullandı.

Görüntü kaydetme yöntemlerindeki bu gelişmeler birçok uğraşı alanlarının dayararlandığı bir alan oldu. Örneğin ressamlar insan ve hayvan resimleri yaparkenfotoğraflarını çektikleri görüntülere bakarak anatomik yapıları daha orantılı olarak çizmeyebaşladılar. Hatta hareketli görüntülerin kaydedildiği fotoğraflardan esinlenerek yeni ekolyarattılar.

Page 50: 213 gim039

46

Resim.1. 53 : E.J.Marey, Balyoz Darbesi,1895 Resim.1: 54. Merdivenden İnen Çıplak, MarcelDuchamp,1912

Bu tür resim örneklerini Marcel Duchamp’ın resimlerinde görüyoruz. Tıp dünyası dakasların ve vücut hareketlerinin daha ayrıntılı incelenmesine fotoğraf sayesinde olanakbuldu. Fotoğraf uygun protezler yapımına kolaylık sağladı. Sporcuların başarılarında,fotoğrafla başlayan hareketli görüntülerin değerlendirilmesinin önemi vardır. Uzaydan gelenilk görüntüler yine fotoğrafik olarak incelendi.

Sonuç olarak, gerek anılarımızı süsleyen bir araç gerekse savaşta veya barıştayararlanılan bir buluş olsun, fotoğrafın vazgeçilmezliği yadsınamaz. Fotoğraf bulunuşundanitibaren yaşamımızda giderek daha çok yer almaktadır. Yararlanma alanlarının gün geçtikçeartması, teknolojilerin birbirinden yararlanma ve geliştirme çabalarını da beraberindegetirmektedir.

Özetle, fotoğraf, yalnızca anıların kaydedilmesini sağlayan bir araç değildir. Fotoğraf,sanatçıların kendilerini ifade aracıdır. Fotoğraf kültürlerarası ilişkileri kolaylaştıran biriletişim aracıdır. Fotoğraf, bilim insanlarının araştırmalarını kolaylaştıran temel bilgi ve kanıtaracıdır. Fotoğraf, keşfinden bugüne önemini artırarak ve kullanım alanları giderek artan birbuluştur. Bu nedenledir ki görüntü kaydetme alanında fiziksel ve kimyasal araştırmalarsürdürülmekte ve her geçen gün daha gelişmiş teknolojiler insanların hizmetinesunulmaktadır.

1.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması

1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi

Wedgwood, yüzey üzerine kimyasal yoldan görüntü kayıt etmeyi başarmıştır ancakkalıcı olmasını sağlayamamıştır.

Page 51: 213 gim039

47

1827 yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafı olarakevinin ahırını resmeden Niepce, bu fotoğrafı sekiz saat gibi çok uzun bir süre pozlayarakçekti. Bu pozlama süresinde güneş, binanın etrafında hareket ettiği için gölgeler birbirinekarıştı ve sonuç olarak netsiz bir fotoğraf ortaya çıktı. Niepce helyografi tekniğini kağıt vecam üzerine uyguladı, ancak tonlar arasındaki ayırımı hala net olarak çıkaramıyordu vekonunun bütünü siluet olarak görülüyordu.

Resim.1. 55:Nicéphore Niépce tarafından 1827’de çekilen ilk fotoğraf. Helyografi.

Dagerryotip daha nitelikli objektiflerin ve yeni fotoğraf makinelerinin üretilmesi ilegelişti ve yaygınlaştı. Işığa duyarlı objektiflerle 1840 yıllında dagerreyotip pozlaması yarımdakikaya düştü. Bu gelişmelerle birlikte dagerreyotip özellikle porte çekimlerinde çokyaygınlaştı. Önce çok hızlı bir şekilde Avrupa’da yayıldı ve ardından Amerika’da birendüstriye dönüştü. Dagerreyotip ilk önce pozlama süresi nedeniyle mimari çalışmalarındakullanıldı. 1840-1844 yılları arasında Paris şehrinin 114 dagerreyotipi çekildi. Paris’tenAtina’ya, Mısır, Moskova’ya mimari yapıları resmetmek için yayıldı. Ünlü Amerikalı mücitve ressam Samuel F.B.Morse(1791-1872) Amerika da ilk dagerreyotipi (1839) kullanankişidir. Morse, güneş ışığını kullanarak 10-20 dakika pozlamayla, karısı ve kızınındagerreyotipini çekti. 1840 sonunda ortaya çıkan üç önemli teknik gelişme daguerretipinyayılmasını sağladı. Birincisi, Daguerre’in kullandığı objektiflerden, parlaklık açısından 22kez daha güçlü objektifler geliştirildi. İkincisi, levhaların ışığa karşı duyarlılığı geliştirildi.Üçüncüsü ise levhaların yaldızlandırılması ve yaldızlandırılmış fotoğrafların eldeedilmesidir. Bu teknik gelişmeler sonucunda, porte stüdyoları batı dünyasında hızla gelişti.

Page 52: 213 gim039

48

Pozlama süresinin kısalması ile birlikte fotoğraf makinesi önündeki düzenlemelerönem kazandı. Çoğu kere oturan kişiler açık ya da koyu renkli fon önünde fotoğrafmakinesine göre dikey olarak konumlandırıldı. Portreler genellikle cepheden değil objektifehafif dönerek bakan açılar olarak yaygınlaştı. Giderek nesne aydınlatması başladı, bunun içinstüdyoya giren doğal ışıktan yararlanıldı. Amerika’daki dönemin ünlü dagerreyotip ustalarıJosiah Johnson Hawes ve Albert Sands Southworth bu iş için, içinde çeşitli dekorlarınolduğu stüdyo kurdular. Portreye konu olan kişiyi düzenlenmiş bir ortama yerleştirdiler vebu ortam içinde hem konuyu hem de fonu aydınlatmak için ışık kullandılar.

Hawes ve Southworth’un 1850 yıllındaki fiyatları, büyük boy dagerreyotip için 33.00Dolar, ¼ boy için 8.00 Dolar ve küçük boy için 2.50 Dolar idi. Rekabet nedeni ile 50 Cent,25 Cent ve 12.5 Cent’e kadar düştü. Bu yıllarda günde ortalama 1000 çekim yapılıyordu.1890’lı yıllarda Hawes’in dagerreyotipleri 1000 Dolara alıcı buluyordu. Dagerreyotip’inbulunuşunun 150.Yılı nedeni ile yayınlanan bir çalışmada Daguerre için Darwin’den dahaköktenci olarak insanın dünyaya bakışını,Marx’tan daha fazla dünyayı değiştirdi,denilmektedir. Daguerre’in sağladığı bilgiler insanlığın tarihi içinde pozlama tekniği iledeğişik yüzeyler kullanabilmesine olanak sağlamıştır. Film, elektronik görüntü(video),bilgisayar görüntüsü gibi.

Talbot, Şubat 1841’de kalotipin patentini aldı.Kağıt üzerine baskı yapmayı Niepcedüşündü ancak Talbot bunu gerçekleştirdi. Kağıt üzerinde negatif görüntü bir kezsabitleştikten sonra ışıktan hiç etkilenmiyor ve sonsuz sayıda pozitif kopya yapmaya olanaksağlıyordu. Talbot’un kalotip yöntemini dönemin ünlü fotoğrafçıları David Octavius Hill(1802- 1870) ve Robert Adamson (1821-1848) Edinburg ve İskoçya’da kalotipi kullanarakçok nitelikli portreler elde ettiler. Hill ve Adamson portreleri, dış mekanda güçlü güneşışığında çektiler. Pozlama süresi en az iki dakikaydı ve fotoğrafı çekilen kişininkıpırdamadan durması gerekiyordu. Bu ikili, fotoğraf estetiği açısından önemli olan; ışıkkullanımı, ifadenin ortaya çıkması, modelin konumlanması gibi konularda başarılı olanyüzlerce portre çekmişlerdir. Bu portreler, dagerreyotip kadar keskin detay vermemesinerağmen geniş kitlelere yayılmıştır. Bunun yanında kalotip mimari ve gezi amaçlı fotoğrafçekimlerinde kullanıldı. Çünkü kalotip yönteminin aygıtlarını ve duyarlı kağıtları taşımakdagerreyotipin aygıtlarına göre çok kolaydı. Ayrıca kalotip kitap basımında dakullanılabiliyordu. Fransız devleti, birçok Fransız katedralinin Talbot’un yöntemiylefotoğraflanmasını sağladı. 1847’de kalotipin eksiklerini gidermek için Fransız ve İngilizbilim adamları birçok yeniliği bu yönteme eklediler. Kalotip fotoğrafın kitap baskı işindekullanılması sağlandı ve 1851’de ilk fotoğraf albümü yayınlandı.

Yaş kollodyum yönteminde duyarlı levhaların, kollodyum henüz yaş iken, kurumadanpozlandırılması gerekiyordu. Bu nedenle özellikle dış mekânlarda, uzak yerlerde fotoğrafçekenler, özel donatılmış araçlarla birlikte fotoğraf çekmeye gidiyorlardı. Bu amaca yönelikolarak özel donatılmış at arabaları üretildi. Bu araçlar ilk kez ortaya çıkın gezici fotoğraflaboratuarlarıdır. Bu dönemde, Archer’in yöntemini kullanarak günlük yaşamda, savaşlardave Alp dağlarının çok başarılı fotoğrafları çekildi. Yine bu dönemde, taşıması kolay olan,katlanabilen, sırt çantasında taşınabilen fotoğraf makineleri ve sehpalar üretildi. Çekim içinkullanılan fotoğraf makinesi ve diğer yardımcı malzemenin ağırlığı toplam 15-20kilogramdır.

Page 53: 213 gim039

49

1871’li yıllarda Maddox’un devrim niteliğindeki buluşundan sonra fotoğrafçılık hızlayayıldı ve fotoğraf hayatın içine girdi. Avrupa’daki başkentlerde fotoğraf sergileri açıldıfotoğraf dernekleri kuruldu. Fotoğraf makineleri günlük yaşamı, dünyanın farklıköşelerindeki yaşamı, savaşları görüntülemek için kullanıldı. Fotoğraf artık portre ve ailefotoğrafçılığı ötesinde belgeleme aracı olarak kullanılmaya başladı.

Bu dönem, dünyanın hem teknolojik hem de ekonomik olarak geliştiği bir dönemdir.1867’de elektrik,1876’da telefon,1879’da ampulü bulunarak günlük hayata girdi. Diğerönemli bir gelişme de demir yolunun hızla yayılarak, her türlü taşımacılığıyaygınlaştırılmasıdır. Şehirlerin nüfusları artmış, Avrupa’nın toplam nüfusu 1780’de 110milyon iken 1880’de 315 milyon olmuştur. Aynı dönemde ABD’de nüfus yaklaşık 4milyondan 50milyona yükselmiştir. Bireysel üretim biçimi yerini kitle üretimine bırakmış veticari açıdan bakıldığında, her mal için büyük pazarlar ortaya çıkmıştır. Her alanda pazarayönelik olarak mal üretimi yapılırken rekabet ortaya çıkmıştır. Bu genel ekonomik gelişmeiçinde fotoğraf da yerini almıştır. Fotoğrafın ucuz ve seri üretilmesinin gerekliliği ortayaçıkmıştır.

Maddox’un kuru jelatin bromürlü cam levhaları seri olarak üretilmeye başlamıştır. Buyeni yöntemle birlikte, fotoğraf çeken artık kendi negatifine sahip olmaya başlamıştır (1854).

1800’lü yılların sonunda dünyada birçok alanda, ortaya çıkan buluşlar ve gelişmeleryirminci yüzyıla yön verecek gelişmeler olmuştur. Selüloit duyarkat, fotoğrafçılıkta gerçekanlamda bir devrimdir. Fotoğrafçılık bu gelişmeyle birlikte herkesin kullanımınasunulmuştur. Gümüş bromür duyarkatla kaplanmış selüloit filmler ve daha sonra ateşedayanıklı olanlar üretildi. 1950 ve 1960’larda ise günümüzde kullanılan polyester tabanlıfilmler üretildi ve sonuç olarak cam levhalar tamamen kullanılmaz oldu.

1.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi

Ülkemizde Cumhuriyet sonrası bir araştırma yapıldığında yazılı belgenin yeteri kadarbulunamadığı, bulunanların da gerçekliği ve değeri konusunda inandırıcılığının kesinolmadığını görüyoruz. Belgelere baktığımızda ise, kronolojik saptamalar yapılırken kişilerinkendi inançlarına göre, yorumlar da getirdiğini görüyoruz. Halbuki, kişiler geçmişi hiçbirzaman kendi görüşlerini doğrulamak için alet etmemelidirler.

Fotoğrafın tarihini yazarken sadece kronolojik olarak değil, içinde bulunduğumuzyüzyılın etkisini, olumlu veya olumsuz olarak yorumunun da yapılması gereklidir. Çünkü heryüzyılda toplumları etkileyen değişim ve gelişme gösteren teknoloji, kişilerin kendine özgüdüşünü biçimleri, yaşadığı anı yansıtan anlatım dilidir. Diğer bir açıdan baktığımızda ise hertoplum kendine ait olan yaşam biçimi ve çağını yansıtan anlatım dilini belirler. Hertoplumda, teknolojideki yenilik, kültürel içeriği etkiler ve yeni araştırmaları ortaya çıkartır.Örneğin, fotoğrafın 19. yüzyıla optik çağ dedirtmesi gibi.

Page 54: 213 gim039

50

Avrupa ile Türk fotoğrafını karşılaştırdığımızda ise, Avrupa’da 1900’lerden sonrakidönemde, Strand’ın fotoğrafları sanatsal birikimlerini içeren ve görsel bir iletişim aracıolarak kullanılıyordu.

Ülkemizde ise fotoğrafın günah olduğu inancı ve teknolojik araç gerecin yokluğu,fotoğrafın gelişmesini engellemiştir. Bu dönemde fotoğraf sadece belge olarak kullanılmıştır.Fotoğrafın estetiği üzerinde durulmamıştır.

Doğa çalışmalarında ise insan figürü fotoğrafın leke değerlerindeki dengeleme unsuruolarak kullanılır. Yüzlerdeki ifade belirli değildir. Halbuki belirli olmayan bu yüzler,izleyenlere evrensel bir iletişim dili olan insan yüzüne ilişkin bir bilgi vermezler. İzleyen kişiarka plandaki doğadan, kişinin giysisinden insanların, toplumsal ve ekonomik durumları ileilgili bilgileri alabilir.

Cumhuriyet’in ilanı ile başlayan ulusallaşma anlayışı ile kültür ve sanatbütünleştiğinden fotoğraf, bağımsız olarak yerini almıştır. Cumhuriyet döneminden önce, sözüzerine kurulan iletişim, cumhuriyetten sonra görsel iletişim olarak ön plana çıkmıştır. Aynızamanda sinema da kendini bu dönemde kanıtlamıştır.

Ülkemizde fotoğraf 1900’lere kadar azınlıkların elindeydi. Cumhuriyet döneminde isefotoğraf günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Şimdi bu gelişmelere bir göz atalım:

Osmanlıda Fotoğraf Sanatı

18. Yüzyılda, önce İngiltere'de daha sonra da tüm Avrupa'da dönen fabrika çarkları,yeni bir dönemi haber veriyordu. İnsanlık tarıma dayalı kültürden endüstri çağına geçmeyebaşladı. Toplum yaşamının her alanını etkisi altına alan endüstri çağı, kendine hizmet edecekbuluşları da beraberinde getirdi.

Bu asır Avrupa'sında, en görkemli yıllarını yaşayan endüstri devrimi, Osmanlıİmparatorluğu'nu politik, kültür ve sanat, askeri ve ticari yönlerde de etkilemeye başladı veBatı'ya dönük bir politikanın esas alınmasına neden oldu. Toplumun beğenileri değişti.Resim, mimari ve müzikte gelenekselin yanı sıra, Osmanlı toplumunda elit zümreyioluşturan entelektüel, bürokrat ve saray çevrelerine Batı zevki girmeye başladı.

Batılı hükümdarların bir gelenek haline getirdiği, kendi portrelerinin devlet dairelerineastırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez Sultan II.Mahmud (Saltanatı 1808-1839) döneminde uygulandı. Yeniçeri olayından (1826) sonrakigünlerde, 6.5X7.5 cm. boyutunda, kabartma sarı ve pembe güllerin, üzerlerinde elmasbulunan mavi çiçeklerin çevrelediği bir alanın ortasına, askeri üniforma giymiş olan Sultanınbir resmi hazırlandı. Tasvir-i Hümayun adı verilen bu nişanlar zincir ile boyuna takılır veyaresmi dairelerin duvarlarına asılırdı.

Page 55: 213 gim039

51

Bir kısım tutucu çevreler Sultanın bu davranışından rahatsız oldukları için bunuyıkmak isteyen Sultan, 1832 yılında Cuma Selamlığından sonra, Küçüksu'da ikamet edenŞeyhülislam Abdülvahab Efendi'yi huzuruna kabul ederek kendisini Tasvir-i Hümayun ileödüllendirdi. 1835'de Harbiye Mektebi'ne ve 1836'da, Rami ve Selimiye Kışlalarına büyükbir törenle Sultanın resimleri asıldı. Ve II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşakuvvetlerine karşı çarpışacak olan Osmanlı ordusunun kumandanı ‚ Merkez Hafız MehmedPaşa'ya, 1838 yılında, moral vermesi için bir resmini gönderdi.

3 Ekim 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun Reşid Paşa tarafından okunmasındanbir iki hafta sonra, fotoğrafın bulunuşu ilk kez, İstanbul'da yayınını Türkçe, Arapça,Fransızca sürdüren Takvim-i Vekayi gazetesinin 28 Ekim 1839 (19 Şaban 1255) Pazartesigünü 186. sayısında duyuruldu.

1840 yılında Yenicami avlusunda ilk Postane-i Amire kuruldu. Aynı yıl İngilizWilliam Churchill'in yabancı basından aktardığı yazılarla yayınına başlayan Ceride-iHavadis Gazetesi'nin 25 Ağustos 1840 (26 Cemazıyelahır 1256) Salı günü 47. sayısında,Daguerre'in ticari amaçla çoğalttığı makinasından söz edilmekteydi.

1839 yılının Ekim ayında, Fransız ressam Horace Vernet (1789-1893), yeğeni CharlesMarie Bouton ve Daguerreotypist Goupil Fesquet (1806-1893), Marsilya limanından yolaçıkarak dünyadaki ilk fotoğrafik geziye başladılar.

Suriye, İskenderiye, Kahire, Sina, Filistin, Tyre, Saidon, Deir El Kamar, Şam, Kudüs,Nazareth, Beyrut ve Baalbeck'den sonra, 4 Şubat 1840'da İzmir'e vardılar. Fesquet tarafındanhazırlanmış olan anı defterinde, 13 Şubat 1840'da Iena gemisinin bordasından çekilenİzmir'in Daguerreotype'larından söz edilmektedir.

Bu yıllarda matbaa ve baskı tekniği gelişmediğinden, çekilen fotoğrafları yayınorganlarında ve kitaplarda göstermek olanaksızdı. Bu çekimler, fotoğraflara ara tonlarverilerek yeniden ressamlar tarafından çizildi. Fotoğraftan tekrar çizim yolu ile hazırlanmışilk kitap Excursions Daguerriennes: Vues et Monuments Les Plus Remarquables du Globe(1840-1844) adı ile Paris'te N.P. Lerebours tarafından yayımlandı. Bunlar Avrupa veOrtadoğu'nun çeşitli yerlerinden saptanmış görüntülerdi.

İslam mimarisi üzerine araştırmalar yapan Joseph Philbert Girault de Prangey (1804-1892), Ortadoğu'da 1842-1845 yılları arasında 1000'in üzerinde Daguerreotype çekti.Bunlardan yapılan illüstrasyonlar 1846'da Paris'te Monuments Arabes d'Egypte de Syrie, etd'Asie-Mineure Dessines’et Mesures de 1842’a 1845 adı ile basıldı.

Fransız asıllı Kompa'nın 1842 yılında İstanbul'a geldiği ve Beyoğlu Belvü'de çalıştığı,Ceride-i Havadis gazetesinin 16 Temmuz 1842 (8 Cemazıyelahır 1258) Cumartesi günü 95.sayısında duyuruldu.

Fransız yazar Maxime du Camp (1822-1894), 1843'de İzmir, Efes ve İstanbul'daçektiği fotoğraflarını, 1848'de Paris'te, Souvenirs et Paysages d'Orient: Smyrne, Ephese,Magnesie, Constantinople, Scio adlı kitabında yayımladı.

Page 56: 213 gim039

52

Jacob August Lorent (1813-1884), 1842 yılında İstanbul'dan başlayarak, İzmir, Mısır,Kudüs, Karadeniz'e yaptığı seyahatini, 1845 yılında Wanderungen im Morgenlande 1842-1843 adlı kitabında yayımladı.

Ernest de Caranza, 1852'de İstanbul'a geldi ve Anadolu yarımadasını gezerek pekçokCalotype çekti. Bunlardan 55 adedi ile hazırladığı albümü Sultan Abdülmecid'e ( Saltanatı:1839-1861) takdim ederek, "Sultan Fotoğrafçısı" ünvanını almayı başardı.

Yine aynı yıl Alfred Nicolas Normand (1822-1909), İstanbul'un 16 X 21 cmboyutunda Calotype'larını çekti.

İrlanda'lı John Shaw Smith'in (1811-1873), 1852 yılında çektiği Pera fotoğrafı, ikinegatiften oluşmuş, bilinen en eski çiftli baskıdır.

Francis Frith (1822-1898), İzmir'i 1860'lı yıllarda gezdi ve yörenin fotoğraflarını çekti.37 fotoğraflık albümün ilk sayfasına, Türk kostümleri içinde kendi portresi de basıldı.Francis Bedford (1816-1894), Galler Prensi VII. Edward'ın Türkiye ve Ortadoğu'ya 1862'deyaptığı geziye katılarak, Wet Collodion'lar çekti. Bu gezinin fotoğrafları, Londra'daDay&Son tarafından basıldı.

Arkeologlar için bulunmaz bir hazine olan Küçük Asya toprakları,Fotoğrafla uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen gezginlere fotoğrafınbulunuşu ile birlikte yeni bir çalışma olanağı sunmuş oldu.

1861'de George Perrot, mimar Edmond Guillaume ile Anadolu yarımadasınaarkeolojik bir gezi düzenledi. 1862'de Paris'te Exploration Archeologique de la Galatie et deBithynie adında bir kitap yayımladılar. Jules Delbet'nin fotoğraflarıyla yayımlanan bu kitaptaverilen bilgiler, arkeologlara yol gösterici oldu.

Fransa'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki elçisi Marquis de Moustier'in akrabası olanA. de Moustier, 1862 yılında İstanbul'dan başlayarak, Marmara bölgesi ve Kuzey Ege'ninçeşitli görüntülerini çekti. Bu fotoğraflar, gravür tekniği ile hazırlanarak, 1864'de Le Tour deMonde adlı 15 ciltlik kitabın içinde yayımlandı.

Felix Bonfils (1831-1885) ve oğlu Adrien Bonfils'in (1861-1929) Beyrut'ta fotoğrafstüdyoları vardı. Baba-oğul, İstanbul ve Anadolu yarımadasının fotoğraflarını da çektiler.

Page 57: 213 gim039

53

Resim .1:56FelixBonfils

Askeri öğrenimde üç boyutlu eşyanın doğru görüntüsünü yakalayabilmek amacıile,Batı tarzında ilk resim dersleri Mühendishane-i Berri-i Hümayun'un 18. yüzyıldaprogramına alınmıştı. 19. Yüzyılda fotoğraf derslerinin eklendiği bu okulda öğretmenliği,ressam sınıfından mezun olan öğrenciler yaptılar. Mühendishane-i Berri-i Hümayun'unressam sınıfından mezun olan Yüzbaşı Hüsnü Bey, Servili Ahmed Emin, Üsküdarlı Ali RızaBey, Ali Sami Aközer, Harbiye Mektebi mezunu Kolaağası Mehmet Hüsnü, Fahreddin Bey,Üsküdarlı Hasan Rıza, Kenan Bey, Mekteb-i Bahriye-i Şahane ve Leylî Tüccar KaptanMektebi'nin İnşaiye sınıfından mezun olan Bahriyeli Ali Sami, II. Abdülhamid'in olaylarıizlemek için görev verdiği asker fotoğrafçılardandı. Anıtlar, tarihi çevre, çarşılar, sokaklar,seyyar satıcılar, törenler, dönemin tanınmış kişilerinin portreleri, İmparatorluğu ziyaretegelen yabancı hanedan mensupları, Osmanlı Donanmasının amiralleri, yabancı donanmalar,açılan hastaneler ve okullar, resmi törenler, Péra'nın ünlü fotoğrafçılarının çalışmalarındayeniden hayat buldu.

Bu yıllarda (1840) Osmanlı Darphanesi'nde çalışan hakkak ve modelci İngiliz JamesRobertson (1813-1888), İstanbul'da fotoğraflar çekmekteydi. Gazete fotoğrafçılığıanlayışının öncülüğünü yapan ve desinatör olarak çalışmaya başlayan Robertson KırımSavaşı sonlarını, 1855 yılında çektiği fotoğrafları ile görüntüledi.

İmparatorlukta yerleşik stüdyolarda açılmaya başladı. Bu stüdyoların sahipleri, çevregörüntülerinin yanısıra, portre çekimlerine de yer verdiler. Bu ilk portreler, o güne kadargörüntülemek için kullanılan resim sanatındaki genel eğilimleri yansıtıyor gibiydiler. çevregörüntüleriyse, gravürlerdeki ana konuları içermekteydi.

Carlo Naya (1816-1882), İtalya'dan Pera'ya gelip yerleşen ilk fotoğrafçılardan oldu.1845 yılında İstanbul'da başlayan çalışmalarını günün gazetelerine verdiği ilanlarla daduyurdu. Stüdyosu, Grande rue de Pera'da, Rus elçiliğinin karşısındaydı. Çalışmalarını 1857yılına kadar burada sürdürdü.

Page 58: 213 gim039

54

Osmanlı halkından Basile Kargopoulo, fotoğraf stüdyosunu 1850'de Pera'da açtı.Özellikle İstanbul şehir panoraması ve şehir belgelemeciliğinde etkin bir rol oynayan BasileKargopoulo'nun fotoğrafhanesinde, süslenme heveslisi ayak takımı gençlerin kıyafetdeğiştirerek, fotoğraf çektirmeleri için, geniş bir gardırobu vardı.

F.1: 57.Basile Kargopoulo

1848'de Osmanlı İmparatorluğu'na sığınan Macar mültecilerinden Raif Efendi, 1854yıllarında İstanbul'da çemberlitaş'ta fotoğrafla uğraşmaya başladı.

Alman kimyager Rabach, 1856'da Beyazıt'ta bir stüdyo açtı.

Pascal Sebah, 1857'de El Chark adı ile açtığı stüdyosunda, yerel giysileri içindedönemin Osmanlı tiplerini çekti. 1888'de Policarpe Joaillier'nin de katılması ile stüdyonunadı Sebah&Joaillier olarak değiştirildi.

Resim.1: 58.J. Pascal Sébah (Turkish, 1823–1886)

Page 59: 213 gim039

55

1867 yılında Beyazıt'ta bir stüdyo açan Nikolai Andreomenos (1850-1929), otuz yılayakın burada çalıştıktan sonra, Pera'da da bir şube açtı. Andreomenos'un Sultan II.Abdülhamid'den iki madalyası vardı.

İsveçli Guillaume Berggren (1835- 1920), bir gemi yolculuğu sırasında uğradığıİstanbul limanında karaya çıkınca, yolculuğunun devamından vazgeçti. Doğu'nun bu gizemlişehrini gördüğü anda burada kalmaya karar vermişti. 1870'li yılların başında Pera'da birstüdyo açan Berggren, İstanbul'un en güzel görüntülerini usta tekniği ve kompozisyonanlayışı ile belgeledi.

Pera'lı fotoğrafçılardan Gülmez Kardeşler, özellikle portreler ve İstanbul'un kırsalgörüntülerinin fotoğrafçılarıydılar.

Ünlü Pera fotoğrafçıları içinde Bogos Tarkulyan (?-1940), fotoğrafçılığının yanısıraportre ressamlığı konusunda da çalışmalar yapmaktaydı. Foto Phebus'ün sahibi olanTarkulyan, daha sonra fotoğrafhanesinin adı ile kendi adı birleştirilerek "Febüs Efendi" diyeçağırılmaya başlandı. Tüm bu fotoğrafçılara teknik donanımı sağlayan, fotoğrafın ticareti ileuğraşan, fotoğraf malzemeleri ithal eden en büyük firmalar; Onnik Diraduryan, CaracacheBiraderler ve Nadir Fotoğrafhanesi'nin sahibi G. Paboudjian'dı.

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet döneminde, Osmanlı Devletinden arta kalan bir çok fotoğrafhane yeniisimlerle çalışmalarına devam etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı sırasındaki uygulamada olduğu gibi, Kurtuluş Savaşı’nda daçoğunluğu orduda görevli subay ve askerlerden oluşan film fotoğraf ekipleri ile savaşınyapıldığı cepheler, kent ve kasabalar belgelenmiştir.

İstanbul’dan başlayarak, Anadolu’nun çeşitli kentlerinde açılmaya başlayan fotoğrafstüdyoları kısa sürede ülke geneline yayılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile gelen nüfus kağıdı,pasaport ve resmi evraklara fotoğraf konması zorunluluğu “resim çektirmek” istemeyen birkısım halkın da, bu stüdyolarla sürekli bir bağlantı kurmasını gerektirmiştir.

Page 60: 213 gim039

56

Resim .1: 59. Resim.1: 60. Fahreddin Türkan portresi

Cumhuriyetin ilanı ile başlayan ulusallaşma çabaları, stüdyo fotoğrafçılığındanbağımsız, başta gazete olmak üzere çeşitli yayınlar için gerekli malzemeyi oluşturacakfotoğrafçıları ortaya çıkarmaya başlamıştır.

Cumhuriyet dönemi “söz” üzerine kurulu bir toplumdan “yazı” ve “fotoğraf”toplumuna geçiş, görselliğin kökleşmesi sürecini içermektedir. Osmanlı döneminde azınlıkstüdyolarının tekelinde olan fotoğrafçılık Cumhuriyet döneminde hızla günlük yaşamınayrılmaz bir parçası durumuna gelmiş, sanatçılarımız insanlara ışığın anlatım ve yorumgücünü tattırmayı amaçlamışlardır.

1925’te İstanbul’da Vakit ve Cumhuriyet gazetelerinde fotomuhabirliği yapan CemalIşıksel, 1929’da Atatürk’ün emriyle Ankara Ulus gazetesinde bu görevini sürdürmüştür.Atatürk’ün içinde bulunduğu çevreyi sürekli izleyen Işıksel, günümüze kadar ulaşan Atatürkfotoğraflarından oluşan çok zengin bir kolleksiyon meydana getirmiştir.

Atatürk, hayatta bulunduğu onbeş yıllık kısacık Cumhuriyet döneminde Türktoplumunu biçimlendirirken içinde bulunulan toplumsal koşulları hiçe sayan bazı hedeflerkoymuş, morali yüksek tutmuş, halkı sınırlarının ötesinde bulunan bir yaşamı yakalamayazorlamıştır. Demokrasi, sanat, bilim, dil bilinci, adalet, halkçılık, devrimcilik, laiklik,bağımsızlık bazı kimselere hemen olurmuş gibi gelmeye başlamıştır. Atatürk, bu bağlamdaefsanevi bir kavrayışla sanatçıyı “Alnında ışığı ilk hisseden insan” olarak halkımızatanıtmıştır.

1932 yılında, genç Cumhuriyetin kültür atılımlarından biri olarak kurulan “Halkevleri”eğitim düzeyinin yükseltilmesi için pek çok alanda yaptığı çalışmaların yanında 1932yılından başlayarak düzenlediği fotoğraf kurslarıyla genç heveslilerin ve amatörlerin bualanda çalışmalarına olanaklar hazırlanmıştır.

Page 61: 213 gim039

57

Resim.1: 61. Beyazıd Yangın Kulesi ve Seraskerlik Binası

Basın Yayın Genel Müdürlüğü 1933- 1937 yıllarının başında Vedat Nedim Tör ilefotoğraf faaliyetlerini sürdürür ve yine bu dönemde ilk defa sistemli olarak Türkiyefotoğraflanır. 1926 yılında Türkiye’ye yerleşen Avusturya asıllı Othmar Pfershy, BasınYayın Genel Müdürlüğü adına Anadolu’yu gezerek binlerce fotoğraf çeker. Tarihi yapıları,kent peyzajlarını ve insan yaşamını ele alan bu fotoğraflar, “Fotoğraflarla Türkiye” adıaltında Almanya’da baskısı yapılan bir kitapta toplanır.

1940 yılında Münif Fehim, Hüsnü Cantürk, Suat Fenik, İlhan Arakon ve İhsan Erkılıç,Eminönü Halkevinde açtıkları fotoğraf sergisiyle fotoğrafın da sergilenebileceğinin ilkörneğini oluşturdular.

Görsel tarih oluşturma tutkusu olanların, olayları gerçekçi bir biçimde yansıttıklarısavından kaynaklanan bir doğruluk saplantısı vardır. Oysa fotoğraf yansız değildir.Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında propoganda servisleri tarafından yayınlanan tanıtımayönelik fotoğraf albümleri ya da dergiler egemen siyasal kadronun görüşlerine uygun birbiçimde hazırlanmıştır. Bunlara bir tür resmi görsel tarih yapıtı da diyebiliriz. Yazılı tarihsonradan değiştirilebilir. Görsel tarihi değiştirmek olanaksızdır. Fotoğrafçının, yanlışıdüzeltilmez türden bir sorumluluğu vardır. Fotoğrafçının sorumluluklarından biri deliteratürü iyi bilmesidir. Kısır döngüye girmemesi, taş üstüne taş koyması buna bağlıdır.

Resim.1. 62 63: Behice KOCAGÖZ’ün özel arşivi Çanakkale

Page 62: 213 gim039

58

Bu arada 1936’da Basın Genel Direktörlüğü’nün açtığı “Türkiye, Güzellik, Tarih ve İşMemleketi” adlı sergi geniş bir çalışmayla yapılan ilk belgesel örneklerinden sayılabilir.Türkiye’yi içerde ve dışarda tanıtmayı amaçlayan bu sergi 652 fotoğraftan oluşuyordu.Bunların 500’ü Matbuat Umum Müdürlüğü’nde görevli fotoğrafçıların çektiği 5.000 fotoğrafarasından seçilmişti. Diğerleri ise amatör ve profesyonel 22 fotoğrafçının gönderdiğifotoğraflardı.

………..Resim .1. 65: Atatürk fotoğrafları

Cumhuriyet Döneminde fotoğrafçılar arasında (Atatürk’ün dediği gibi.) “Alnında ışığıilk hisseden” lerden biri Şinasi Barutçu “hoca” olmuştur. Barutçu’nun hocalığı bir yakıştırmadeğildir.Tam anlamıyla canıyla, kanıyla bir hocalıktır. O yılların egemen toplum ruhuBarutçu’nun fotoğrafına sinmiştir. Bu fotoğraf ince duygular içeren, herkesin dikkatiniçekmeyen ayrıntılar aracılığıyla bütünü yansıtan, yaşamın doruklarını yakalamayı amaçlayanbir fotoğraftır. Bin dokuz yüz ellili yıllar fotoğrafçıların Anadolu’nun tozuna toprağınakarıştığı, kırsal temalara ağırlık verdiği, aynı paralelde köyünden, toprağından koparak kentkıyılarına vurmuş insanların görüntülenmesine özen gösterdikleri yıllardır. 1980 sonrası,fotoğraf sanatına eğilim duyanların toprağa bağlı “haslık” rüzgarının etkisinden bir ölçüdekurtularak “Dünya İnsanı” açılımını yakalama uğraşı içinde olduğu görülmektedir.

Resim .1: 66. Şinasi Barutçu

İlk adımda, günlük yaşantıya ilişkin gerçekleri fotoğraf diliyle yorumlama çabasıfotoğrafçılarımızda özgün üslup yaratma kaygısının doğmasına neden olmuştur. O yıllardaçekilen fotoğraflara egemen olan konu çeşitlemesi içindeki izlenimci tavır, siyah-beyazındramatik gücünden alabildiğine yararlanırken eline geçirdiği bu yeni anlatım olanağınınsınırlarını araştırıyor gibidir.

Page 63: 213 gim039

59

1948 yılında gelişmiş bir teknikle yayın hayatına başlayan Yeni İstanbul gazetesigeniş bir fotomuhabir kadrosu oluşturmuştur. Zeki Bükey, Mehmet Biber, Limasollu Naci veAra Güler ilk fotomuhabirleri arasında bulunmaktadır. Yine aynı yıl Hürriyet Gazetesi,gazete fotoğrafçılığına önem veren ikinci büyük gazete olarak basına katıldığında, yazılarınyerini büyük ölçüde görüntüler almaya başlamıştır. Olayları izleyip fotoğraflarla haberolarak verme ilkesi bütün gazeteleri etkileyen bir tutum olarak basınımız içinde hızlayayılmıştır.

Gazetelerin fotoğrafçı kadrolarını oluşturdukları 1950 yılları, ilk fotoğraf ajanslarınınkurulduğu gelişmeleri de içermektedir.

“Life” dergisini örnek alan “Hayat Mecmuası” haber, aktualite, magazin konularınıişleyen aylık bir dergi olarak 1954 yılında yayınlanmaya başlamıştır. Aynı dönemdeyayınlanan “Artist”, “Haftanın Sesi” gibi magazinlerden farklı olarak dünyadan ve yurttanolaylara temiz baskılı ve seçkin fotoğraflara yer veren dergi, kısa süre içinde büyük ilgigörerek haftalık bir dergi haline gelmiştir.

1959’da İstanbul’da kurulan İFSAK (İstanbul Fotoğraf ve Sinema AmatörleriDerneği) amatörler arasında dayanışma oluşturmayı, bilgi ve becerileri birleştirerek kültür vesanat ortamına “fotoğraf”la katılmayı amaçlamaktadır. Yine buna benzer bir amaçla 1977’deAnkara’da kurulan AFSAD (Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği) fotoğraf sanatının ürün veuğraş olarak geniş yığınlara ulaşmasını hedeflemektedir.

Resim .1:67.Ara Güler yıkım sonrası Eminönü meydanı 1959 Resim.1:68.Ara Gülersirkecidebir kış günü 1959

Page 64: 213 gim039

60

Türk fotoğrafında yaşayan ünlü ve öncü ustaların yanında 1970’li yıllardanbaşlayarak, bu alanda belirli teknik düzeyin üzerinde amatörce, ciddi çalışmalara tanıkolunmaktadır. Çeşitli fotoğraf dernekleri veya grupların yaptığı toplu çalışmalar yoluyla bualanda yerli ve yabancı ustaların yapıtlarını değerlendirip, onlar gibi çekim yapmayı, zamanzaman ise onları aşmayı başaran “Genç Kuşak Fotoğrafçıları” ise gençler oluşturmaktadır.

1977 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nin aldığı bir kararla bağımsız birfotoğraf okulu kurulmuştur. Her biri bu alanda değerli çalışmalar yapmış Mehmet Bayhan,Sabit Kalfagil, Güler Ertan, Cafer Türkmen ve Yılmaz Kaini öncülüğünde oluşturulan vegünümüzde Mimar Sinan Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren enstitü, İstanbul’dakifotoğraf ustalarından ve onların atölyelerinden de yararlanarak çalışmalarını yürütmektedir.

İkinci Dünya Savaşından sonra sosyal ve ekonomik alanda liberalleşmedüşüncelerinin belli bir ivme kazanması, fotoğrafçılar arasında sorunların üzerine gitme,özdeğerlerimizi çarpıcı bir biçimde vurgulama: Anadolu insanımızı tüm yanlarıyla tanıtma,kültürel ve doğal zenginliklerimizi betimleme çığırı açmıştır. Bu başka bir anlamda tarihboyunca içinde yaşadığımız, birlikte yoğrulduğumuz değerlere karşı duyulan borcunödenmesi demektir. Artık, fotoğraf sanatına çağdaş bir anlayışla yaklaşanların sayısıülkemizde gün geçtikçe artmaktadır. Düşüncelerin fotoğraf yoluyla aktarılması disiplini yeretmeye, anlatım esnekliği kazanılmaya başlanmıştır. Günümüz Türk fotoğrafında anfotoğrafı, deneysel fotoğraf bölünmesi kendi içlerinde “değişik yönlerden birbirinitamamlayacak anlatım zenginliği”ne erişme sancısı çekmektedir

Fotoğraf seksenli yıllarla birlikte Türkiye’de büyük bir ivme kazanmıştır. Türkfotoğrafındaki kimlik değiştirmeye başladığı, değişik eğilimlerin ortaya çıktığı dönemolmasıyla da Cumhuriyet sonrası Türk fotoğrafında önemli bir yer tutar.İlk üniversitedüzeyinde eğitimin başladığı bu dönem, fotoğraf kadrolarının da değişime uğradığı dönemolmuştur.

Fotoğrafın akademik düzeye taşınması, fotoğrafta bilgi ve görgü düzeyinin, teknik veestetik boyutu giderek yükseldi. Bu dönemde fotoğrafın değişik yönlerine yönelenfotoğrafçılar, yarışma performansları ve açtıkları sergilerle yepyeni tartışma ortamı yarattılar.Fotoğrafın sanat ve ulusal boyutu, ilk defa sorgulanmaya başladı. Bu dönemde peşpeşefotoğraf albümleri yayınlandı. Fotoğrafik eğilimlerini net olarak ortaya koyan genç veakademili kadrolar, bu dönemin itici gücü olmuşlardır. Türk fotoğrafında seksenli yıllardeneysel eğilimlerin yoğun kabul gördüğü bir dönemdir.

Page 65: 213 gim039

61

UYGULAMA FAALİYETİ

Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda Fotoğrafın tarihçesini inceleyerek (Avrupa) ilkfotoğraf örneklerinden oluşan bir dosya hazırlamış olacaksınız.

İşlem Basamakları Öneriler Aristo döneminde fotoğrafla ilgili ne gibi

gelişmeler olmuş? Bu konuyla ilgiliyeterli bilgi toplayabildiniz mi?

Da Vinci’nin fotoğraf ile ilgili çalışmalarıhakkında araştırma yapabildiniz mi?

Niepce’nin elde etmiş olduğu ilk fotoğraförneğini incelediniz mi?

Kronolojik olarak elde ettiğiniz dokümanve fotoğrafları değerlendirdiniz mi?

Bütün inceleme ve araştırmalarınızıdosyaladınız mı?

İnternet ortamında veya kütüphanedearaştırma yapabilirsiniz.

UYGULAMA FAALİYETİ

Page 66: 213 gim039

62

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Bu faaliyet sonunda kazandığınız bilgi ve becerileri aşağıdaki soruları cevaplandırarakölçünüz.

ÖLÇME SORULARI

Öğrenme faaliyetleri kapsamında iki tip test sorusu vardır. Doğru-yanlış ve doldurmalıcümleler. Her cümleyi dikkatle okuyunuz. İfadede belirtilen fikir doğru ise cevap kağıdınızda ilgili maddenin önüne

(D ), yanlış ise (Y ) harfini yazınız. Ayrıca aşağıdaki cümlelerde bazı önemlisözcüklerin arası boş bırakılmıştır. Aşağıda verilen cümlelerin boşluklarına uygun kelimeleriyazarak cümleyi tamamlayınız.

1. ( ) İlk kez ışığı kullanarak pozlama yoluyla bir nesnenin görüntüsünü kayıt etmeyibaşaran Thomas Wedwood’dur.

2. ( ) Karanlık kutuyu kullanarak ilk defa görüntüyü kaydetmeyi başaran Daguerreolmuştur.

3. ( ) 1837 yılında kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi ilk kez Niepce başarmıştır.

4. ( ) 19 Ağustos 1939 yılında Fransız Bilimler Akademisi Daguerre’nin bulduğuDagerreyotip’in buluşunu onayladı.

5. ( ) Dagerreyotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir çoğaltılamaz.

6. ( ) Günümüzde kullanılan polyester tabanlı filmler1960-1970’li yıllarda üretildi.

7. ( ) Batı tarzında resim derslerinin verildiği Mühendishane-i Berri-i Hümayun’da ilkfotoğraf dersleri yurt dışından gelen öğretmenler tarafından verildi.

8. ( )Fotoğrafçılık, Wedgwood’un araştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere’inaraştırma ve elde ettikleri sonuçlarla gelişmiş, resmi olarak da……………………tarafından sonuçlandırılmıştır.

9. ( )……….. ….. Negatif görüntüyü kullanarak pozitif görüntüyü elde eden ve buyöntemle görüntüleri çoğaltmayı başaran ilk fotoğfçıdır.

10. ( )Yunanca kahos “güzel” ve typos “izlenim” sözcüklerinden oluşan tekniğe………………yöntemi denir.

11. ( )Yunanca photos “ışık” ve graphos “çizmek” sözcüklerinden oluşan yönteme………..……..denir.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Page 67: 213 gim039

63

12. ( ) Albüminle yapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımını içinde pamuk-barutçözeltisi olan koladyum yöntemini bulan ve kullanan fotoğrafçı ……….…..dır.

13. ( ) Bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk defa hava fotoğrafını çekerek,fotoğrafı bilimsel amaçlı kullanan ilk fotoğrafçı ………………’dır.

14. ( ) Gümüş Bromür’den oluşan jelatin kıvamında bir duyarkatla kaplanan kurulevhaları pozlandırmadan ve pozlandırdıktan sonra bile çok uzun süre koruyaraksaklayabilen yöntemi ……………… bulmuştur.

15. ( ) Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına………………….. başlamıştır.

Not: Cevap anahtarı modülün sonundadır.

DEĞERLENDİRME

Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Doğru cevap sayınızı belirleyerekkendinizi değerlendiriniz. Yanlış cevapladığınız sorularla ilgili öğrenme faaliyetlerinitekrarlayınız.

Page 68: 213 gim039

64

DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİUYGULAMALI TEST

Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda Türkiye’de fotoğrafın tarihçesini inceleyerekfotoğraf sanatçıları ve sanatçıların fotoğraf örneklerinden oluşan bir dosyası hazırlayınız. Buçalışmanızı aşağıdaki değerlendirme ölçeğine göre değerlendiriniz.

Aşağıda listelenen davranışları, davranışlarınızın her birinde uyguladıysanız EVET,uygulayamadıysanız HAYIR kutucuklarını işaretleyiniz.

Bu faaliyet kapsamında aşağıda listelenen davranışlardan kazandığınız becerileri EVETve HAYIR kutucuklarına (X) işareti koyarak kontrol ediniz.

GÖZLENECEK DAVRANIŞLAR Evet Hayır

Türkiye’ de fotoğrafın tarihçesini araştırdınız mı?

İlk fotoğraf örneklerini incelediniz mi?

Yapılan araştırmayı ve örnek fotoğrafları dosyaladınız mı?

Fotoğrafın evrim sürecini araştırdınız mı?

Fotoğrafın ilk kullanım alanları ile ilgili bilgi araştırdınız mı?

Fotoğrafın dünyadaki ve ülkemizdeki gelişimini araştırdınız mı?

DEĞERLENDİRME

Uygulama faaliyetinde kazandığınız davranışlarda işaretlediğiniz “EVET” lerkazandığınız becerileri ortaya koyuyor. “HAYIR” larınız için ilgili faaliyetleri tekrarlayınız.

Cevaplarınızın hepsi “EVET” ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.

Page 69: 213 gim039

65

ÖĞRENME FAALİYETİ– 2

Bu faaliyette verilen bilgiler doğrultusunda karanlık kutuyu, görüntü oluşumunu,yapısını, gelişimini ve ilk fotoğraf makinelerini tanıyabileceksiniz ve çalışma prensiplerihakkında fikir sahibi olabileceksiniz.

Bir gurup arkadaşınızla birlikte değişik obje veya materyallerden (kare, dikdörtgen,silindir) pinhole kamera yapınız ve bu denemeleri sınıfla paylaşınız.

2. PİNHOLE KAMERA

2.1. Karanlık Kutu (Kamera Obscura)

2.1.1. Görüntü Oluşumu

Dört tarafı kapalı, içine ışık sızdırmayan bir kutunun bir yüzüne açılan iğne deliğindengiren ışığın yardımıyla görüntü elde etmek ve insanın derisinin güneş ışığından etkilenerekkararması sonucunda kol saatinin bileğe gölgesinin çıkması gibi iki basit doğa olayındanyola çıkarak fotoğrafçılığın teknik süreci kolaylıkla anlaşılabilir.

Resim. 2: İğne deliğinden görüntü oluşumu

ÖĞRENME FAALİYETİ- 2

AMAÇ

ARAŞTIRMA

Page 70: 213 gim039

66

Bu ışık ışınları deliğe paralel tutulan bir yüzey üzerine düşürüldüklerinde yansıtıcıcismin ters bir görüntüsü elde edilir.Çinli filozof Mo Ti, objelerin ışığı her yöndeyansıttığının farkında olarak, çok küçük bir delikten geçen ışığın yarattığı ters görüntüyü,yazılarına M.Ö. 5. yüzyılda kaydeden ilk kişi. Yine bir Çinli, Yu Chao-Lung, 10. yüzyılda,bir tür tapınak olan pagodaların mimari modelini, bir perde üzerinde görüntüler oluşturmaktakullanır. Ancak, bu gözlem ve deneyler görüntünün oluşumuna ilişkin geometrik bir teorioluşturulmasına yetmez. MÖ 4. yüzyılda, Aristoteles "Problem" adlı çalışmasında iğne deliğide denilen küçük bir delikten elde edilen görüntünün oluşumunu yorumlamaya çalışarak;güneş tutulmasıyla ilgili sorularına yanıt arar ama doyurucu bir açıklama getiremez.

Resim. 2. 2:Aristo’nun kamera obscurası

10. yüzyılda yaşamış, Alhazen adıyla da bilinen Arap fizikçi ve matematikçi İbn Al-Haitam birbirinden farklı üç mumu belirli bir biçimle düzenleyerek, üzerinde küçük bir delikbulunan bir perdeyi duvarla mumlar arasına yerleştirir. Işıkla düzenek arasındaki etkileşmeyiincelediği deneyin sonunda Alhazen, görüntünün sadece küçük delikten geçen ışık yoluylabiçimlendiğini ve sağdaki mumun, duvarın sol tarafında bir görüntü oluşturduğunu notlarıarasına kaydeder, diğer yandan da ışığın doğrusallığını algılar.

Alhazen'in bu çalışmaları 13. yüzyılda Avrupa'da değer bulur. Aristoteles'ten yaklaşık1000 yıl sonra, İngiliz filozof ve eğitim reformisti Roger Bacon, Arap yazmalarındanöğrendiği "karanlık kutu"nun ayrıntılı bir tanımını yapar. Rönesans'ın büyük ustası Leonardoda Vinci, iğne deliği görüntü oluşumunu perspektifle ilgili çalışmalarında "…varsayalım kigüneş, bir binayı, bir meydanı ya da doğal güzelliğe sahip bir alanı aydınlatsın. Böyleaydınlanan bir mekânın karşısında duran, gölgedeki bir evin duvarına minik bir delik açalım;işte o zaman aydınlatılan tüm nesnelerin görüntüleri ışıkla bu delikten taşınır ve evin içduvarında ters olacak şekilde belirir…" ifadesiyle tanımlar.

Page 71: 213 gim039

67

Resim.2. 3: Leonardo da Vinci’nin obscura çalışmaları

Rönesans matematikçisi ve astronomu olan Paolo Toscanelli 1475 yılında FloransaKatedrali'nin penceresine bir delik açarak, deliğin çevresine bronz bir bilezik yerleştirir. Budelikten güneşli günlerde geçen ışınlarla, güneşin Katedral'in zeminine yaptığı izdüşümübugün bile görmek mümkün. Öğleüstü, bu görüntü Katedral'in zeminini bir "öğle işareti"olarak iki eşit parçaya böler. Katedral zemini ve "öğle işareti", o dönemlerde, saat yerinegeçen zaman göstergeledi.

1580'de Papalık astronomları, Roma'daki Vatikan Gözlemevi'nde, Katedral'dekinebenzer bir öğle işaretiyle bir küçük deliği (iğne deliği), 11 Mart kabul edilen baharekinoksunun Papa 13. Gregorius'un öne sürdüğü üzere 21 Mart olduğu iddiasınıkanıtlamakta kullanırlar. İki yıl süren dikkatli bir izleyişin ardından Papa 13. Gregorius ongünlük bir farkla Jülyen takvimini düzeltir; böylece bugün de geçerliliğini sürdürenGregoryen takvimi yaratılır. Bir iğne deliği kameranın ilk resmi gökbilimci GemmaFrisius'un "De Radio Astronomica et Geometrica"adlı kitabında çizim olarak yer alır (1545).Astronom olan Gemma Frisius 1544'teki güneş tutulmasını incelemek üzere karanlıkodasında iğne deliği kullanır.

Karanlık oda/kutu tekniğiyle yapılan fotoğraf çalışmaları, günümüzde de filmve kart malzemeleri dışında 19. yüzyıl sonundaki tekniğin aynisi ileyürütülmektedir.

Page 72: 213 gim039

68

2.1.2. Karanlık Kutunun Yapısı

1500 yıllarında Rönesans sanatının geliştiği dönemlerde ressamlar KAMERA obscuradenilen aracın yardımı ile doğa görüntülerini çizmeye başlamışlardır. Bu sisteme 1568yılında Daniello Barbero bir diyafram düzeneği, Giraham Gardan ise ince kenarlı bir mercekilave etmesiyle mekanik düzenekler sisteme uygulandı. 1776 yılında Alman bilim adamıJohann Zahn ressamların özellikle portre çizimleri yapabilmesi için boyutlarını küçülterekKAMERA obscura' yı taşınabilecek hale getirdi.

Bu sisteme tüp içerisine yerleştirilmiş ileri geri hareket edebilen, netlik ayarıyapılabilen bir mercek ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçengörüntüler kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağlı kağıttan, yarısaydam yüzeye düşüyordu. Bu sistem günümüzde halen kullanılmakta olan refleks fotoğrafmakinesinin işlevlerine sahipti.

Gerek teknik, gerekse tanım çok basittir: Karanlık oda/kutu fotoğrafı, objektifsizfotoğraftır. Bilinen fotoğraf makinelerindeki objektiflerin yerini, 0,25-1 mm çapındaki birdelik alır. Işık bu delikten geçer ve karanlık ortam sağlayan kameranın içinde bulunan ışığaduyarlı yüzey üzerinde bir görüntü oluşturur.

Resim.2. 4: Taşınabilir kamera obscura

Bu teknik için kullanılan kameralar küçük ya da büyük olabilir. Deniz kabuklarından,şekerleme, kola hatta kibrit kutularından ya da eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimlinesnelerden ya da ışık geçirmezliği sağlanmış bir odadan kamera olarak yararlanmakmümkündür. Basit bir ilke olarak, ışık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızanışıkla KAMERA obscura'ya dönüşebilir.

Page 73: 213 gim039

69

2.1.3. İlk Karanlık Kutu Örnekleri

Mekanik olarak çizim yapmak için geliştirilen diğer bir aygıta İngiliz bilim adamıWillam Hyde Wollaston (1766-1828) tarafından 1807 de tasarlanan KAMERA lucida dır(aydınlık kutu). Bu aygıt, üzerine kâğıt konulan bir sehpa ve sehpaya takılan prizmasisteminden oluşur. Gözünü prizmaya dayayan kişi, prizmanın önünde duran nesneninyansıyan görüntüsünü kâğıt üzerinde görür. Bu görüntü, kalemle çizildiğinde nesnenin resmiortaya çıkar. Aygıtı kullanan kişi hem kâğıt üzerindeki yansıyan görüntüyü hem de nesneninkendisini görür. Mekanik bir teknik olarak Physionotrace ve KAMERA Lucida hızlayaygınlaştı, ancak bu çalışmalar kopya yapmaktan öteye geçmiyordu. Ayrıca bu aygıtlar,optik aracılığıyla yüzey üzerine yansıtılan görüntünün kalem kullanılarak çizilmesinisağlıyordu.

Resim.2. 5: Yaklaşık 1830'da kullanımdaki kamera lucidanın gravürü

Kağıt ve kalem kullanmadan, görüntüyü ortaya çıkaran ışığı kullanarak,görüntününsabitleştirilmesi nasıl sağlanabilirdi? İnsanoğlu düşüncelerini bu yönden sürdürdü vesonunda fotoğrafa ulaştı.

Resim .2: 6.

Page 74: 213 gim039

70

Resim.2. 7: portatif karanlık çadır Resim.2. 8: portatif karanlık çadır (katlanan)

Resim.2. 9: Avrupa stili taşınabilir karanlık oda çadırı 1877 Resim.2. 10:Avrupa stilitaşınabilir fotoğraf makinesi 1877

Page 75: 213 gim039

71

Resim.2. 11: Kamera obscura

KAMERA obscura tekniği günümüzde hem fotoğraf makinelerinde modernbiçimleriyle kullanılmakta hem de en ilkel ve basit biçimiyle halen birçok alandakullanılmaktadır. Arkeoloji bölümü öğrencilerine ders olarak cihazın kullanılmasıöğretilmektedir. Değerine paha biçilemez tarihi eserler bu sayede çizimlere geçirilmekte,çizimlerden yararlanılarak parçalar bulunmakta ve birleştirilmektedir.

Karanlık oda/kutu tekniğiyle yapılan fotoğraf çalışmaları, günümüzde de film ve kartmalzemeleri dışında 19. yüzyıl sonundaki tekniğin aynısı ile yürütülmektedir.

Resim .2. 12: Kamera obscura Resim.2. 13:Jobez Hogg portre çekerken

Page 76: 213 gim039

72

Resim.2: 14. Yıl.1841 Resim.2:15. carte-de-viste kamera 1860

Resim.2:16. Yıl. 1880 Resim.2: 17. Yıl. 1864

Resim.2: 18. pohoto Binocular 1861 Resim .2:19. Yıl. 1880

Page 77: 213 gim039

73

Resim .2: 20. Yıl 1887 Resim.2: 21. Yıl. 1888

Resim.2. 22: Yıl. 1890 Resim.2:23

2.1.4. Karanlık Kutunun Gelişimi

KAMERA obscura adı, 1571-1630 yılları arasında yaşamış, modern biliminöncülerinden Johannes Kepler'in bulduğu bir isim. Onun zamanında bu ad ressamlarınmanzara resmi yapmakta yararlandıkları mercekli bir deliği olan karanlık bir kutu, çadır yada oda anlamına gelir. Mercek kullanımı görüntüyü daha parlak hale getirerek, görüntününbelli bir uzaklıkta odaklanmasına aracılık eder. Böylece kameranın bu türü Frisius'un 1544'tekullandığı araçtan farklı hale gelir. 1620'lerde Johannes Kepler taşınabilir bir KAMERAobscura yapar. Çizimlerin de yardımıyla kısa sürede farklı biçim ve şekillerde çok sayıdaKAMERA obscura üretilir. Bunlar o dönemlerin sanatçı ya da amatör ressamlarınca pek çokalanda yardımcı araç olarak kullanılır.18. yüzyıla gelindiğinde, KAMERA Obscura' laryerlerini içinde ayna, önünde objektif bulunan fotoğraf makinelerine bırakmaya hazırhaldedirler.

Söz konusu ilke, bugünkü bilgilerimize göre yaklaşık olarak milattan önce besinciyüzyıldan beri bilinmektedir. Çinli düşünür Mo Ti, deneysel gözlemleri sonucunda, karanlıkbir ortama açılan küçük bir delikten giren ışığın dışarıda bulunan ışıklı nesnenin tümüyle başaşağı bir yansımasını meydana getirdiğini yazmıştı.

Page 78: 213 gim039

74

Işık ısınları ile araştırmacı insanın zeka pırıltısının çakışması, kuşkusuz, Mo Ti ilesınırlı kalmadı. MÖ 4. yüzyılda Aristo; 10. yüzyılda ise ışık ışınlarının doğrusal yayılımıilkesini bulan Ibn Al-Haytam; 15. yüzyılda Leonardo da Vinci ve Paolo Toscanelli; 16.yüzyılda Gemma Frisius ve 19. yüzyılda Sir David Brewster karanlık bir ortama açılan iğnedeliğinden sızan ışığın giziyle ilgilendiler.

965-1038 Karanlık Kutuyu (KAMERA Obscura) ilk kullanan, ortaçağda güneştutulması sırasında güneş ışınlarını incelemek isteyen zamanının ünlü optik bilgini Basralı el-Hasan'dır.

Roger Bacon, 13.yüzyıl Arap yazmalarından öğrendiği "Karanlık Kutunun" ayrıntılıbir tanımını yapmış.

1460-1472 döneminde Leon Battista Alberti ve Leonardo da Vinci de Karanlık Kutu’dan yararlanarak cisimlerin görüntülerini yansıtmayı başarmışlardır.

1553 Giovanni Battista Della Porta "Magiea Naturalis Libri IV" adlı eserinde KaranlıkKutuyu etraflıca anlatmıştır.(Bu yüzden Karanlık Kutunun ilk mucidi sayılır)1568'de Danillo Barbaro, karanlık kutunun ışık gören deliğine bir mercek yerleştirmiş vegörüntü kalitesini belirgin bir biçimde artırmıştır.

Birçok değişiklikler sonrasında; Gerekli yerlere yerleştirilen ayna ve merceksistemiyle Karanlık Kutuya bir resim masası niteliği kazandırılmış ve saydam yüzeyindemeydana gelen görüntülerin çizilmesinde kullanılmıştır. Daha sonraları görüntülerin kağıtüzerine elle çizilmesi yerine bu tür zorlukları ortadan kaldıracak tespitler aranmayabaşlanmıştır.

1727'de Johann Heinrich Schulze gümüş tuzlarının ışığa tutulunca değişikliğeuğramasının nedeninin ışık olduğunu açıkladı.

1777'lerde Scheele, mavi ve mor ışınların kırmızı ışınlardan daha etkin olduklarınkanıtladı. Bu geçen sürede ışığın etkisiyle, duyarlı maddeler üzerinde görüntüleri tespitetmek konusunda birçok denemeler yapıldı.

17. yüzyılda İtalyan bilim adamı Angelo Sala, toz halindeki gümüş nitratı güneşebıraktığında kömür gibi karardığını notlarına düşmüştü. 1802 yılında İngiliz ThomasWedgewood, gümüş nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deri parçaları üzerinde deneyler yaptıve KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler elde etti.

1813'de Joseph Nicepore Niepce ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntülerelde etmeyi başardı.

1826'da Joseph Nicephore Niepce aynı işlemi Karanlık Kutuya da uyguladı. 1829'dakendisi gibi Karanlık Kutuda meydana gelen görüntüleri tespit etme yolları üzerinde çalışanLouis-Jacques-Mande Daguerre ile birleşerek bir ortaklık kurdu.

Page 79: 213 gim039

75

1837'de fizik bilgini Francois Arago tarafından Daguerre'in metodunun(Daguerrotype) esası, bir gümüş levhayı, iyot buharına tutarak, üzerinde bir gümüş iyodürtabakası elde etmek ve bu levhayı karanlık kutuda uzun süre ışığa tuttuktan sonra, cıvabuharıyla tutarak banyo yaptırmaktan ibaret olduğunu açıkladı. Daguerrotype metodundakopyası elde edilen tek kopya görüntü aynadaki görüntünün tersiydi.

1839 ve 1840'larda William Hanry Fox-Talbot gümüş tuzlarına batırılmış bir kağıtkullanarak elde edilen negatif görüntülerden, yine aynı usulle hazırlanmış kağıtlara istenilensayıda pozitif fotoğraf basmayı başarmıştır.

1847 Albümin, 1851 Kollodyum ve 1873 Jelatin usulleri duyar tabakayı bir cam levhaüzerine dayandırdılar ve kağıt yerine de saydam ince bir film kullandılar.

1888'de John Curbult gerçek anlamda (selüloit levha üzerine ışığa duyarlı maddekaplanmış) ilk fotoğraf filmini hayata geçirdi. Bunu takip eden yıllarda George Eastman rollfilm kullanan yeni bir kamera tasarladı.

1895 Lumiere kardeşler saniyede 16 kare gösterim kapasitesine sahip sinemamakinesini tanıttılar. Daha sonraki yıllarda makineler o kadar hızlı gelişim göstermiştir ki,35 mm film kullanan makineler dahi günümüzde eskimekte olan bir teknoloji olmuştur

1.2. İlk Fotoğraf Makineleri

2.2.1.Tanımı

KAMERA Obscura, yani iğne deliği kamera yalnızca karanlık bir kutudan ibarettir.Bu kutunun bir tarafında iğne ucu büyüklüğünde bir delik vardır. Konudan gelen ışık ışınlarıbu delikten geçerek karşı taraftaki ekran üzerine düşer ve o konunun ters bir görüntüsünüoluşturur.

ResimŞekil 2. 24

Page 80: 213 gim039

76

Tüm fotoğraf makinelerinin temel prensibi bu kameradır. Ancak bir takım sorunlarıvardır. Örneğin deliğin çok küçük olması nedeni ile oldukça karanlık bir görüntü eldeedilebilir. Görüntünün daha aydınlık olabilmesi için delik çapının büyütülmesigerekmektedir. Buda görüntünün bulanıklaşmasına sebep olur. Bu kamerayı geliştirmek içinyapılacak şey, ona kullanım kolaylığı sağlayabilmesi için bir takım ilaveler yapmaktır.

Bunlar, daha net ve aydınlık bir görüntü için bir mercek ve bu mercekten geçenışınların şiddetini denetleyebilmek için bir diyafram (iris), ışığın istediğimiz zamangeçebilmesi için açılır kapanır bir kapak ya da örtücü (obtüratör), bu örtücü sisteminhareketini başlatabilmek için bir deklanşör, örtücünün istediğimiz süre kadar ışığıngeçmesini sağlayabilecek hızı ayarlayabilen bir başka kontrol düzeneği (enstantane ayarları),nereyi fotoğrafladığımızı görebilmemiz için bir bakaç (vizör), film koyma haznesi, filmisarma kolu, biten filmi geriye sarma kolu, bulunduğumuz ortama göre ışığın şiddetiniölçebilecek bir ışık ölçer (pozometre) gibi bir takım düzenekler olabilir.

Resim.2. 25: Küçük bir delikten görüntü oluşumu Resim.2. 26: Büyük bir delikten görüntüoluşumu

Resim.2. 27.:Basit bir mercek ile görüntü oluşumu

Page 81: 213 gim039

77

2.2.2. Amacı

Fotoğraf, doğada mevcut gözle görülebilen maddi varlık ve şekilleri, ışık ve bazıkimyasal maddeler yardımıyla ışığa karşı duyarlı hale getirilmiş film, kağıt veya herhangi birmadde üzerine saptayan fiziksel ve kimyasal bir işlemdir. Kelime Yunanca ışık anlamınagelen "photos" ve yazı anlamına gelen "graphes" kelimelerinden oluşmaktadır. Yani ışıklayazmak anlamına gelmektedir. Fotoğrafçılık uluslararası bir dildir ve modern hayatta üçüncübir göz vazifesi görür. Fotoğrafçılık bakmakla görmenin ayrı ayrı şeyler olduğunu kanıtlar.Fotoğraf bugünkü gelişme devrinde bir bilim ve diğer bilim kollarının da hiç şüphesiz ki enbüyük yardımcısıdır.

Fotoğraf makineleri genelde aynı amaca, yani bir şeyleri görüntülemeye hizmetederler.

Resim, tüm tarihi boyunca hiçbir zaman gerçeklikle fotoğrafın kurduğu türden birilişki kurmamış, tüm benzetme çabalarına karşın nesnenin bir yorumu olmuş, ilkel mağararesimlerinden Leonardo da Vinci’lere kadar bu açıdan değişen bir şey olmamıştır.

Ertesi gün çıkacağı avın verimli olması için, av hayvanının öldürülüşünü mağarayaresmetmeye çalışan ilkel insanın elinde bir fotoğraf makinesi olsaydı muhtemeldir ki sanattarihi bambaşka bir yol izlerdi. Belki de, resim tarihi diye bir şey olmazdı.Fotoğraf, her şeyden önce teknolojidir. Bu nedenledir ki dönemin ressamı ile fotoğrafçısıarasında temel bir farklılık vardır. Bu, teknolojinin vaadidir. Fotoğrafçının amacıressamınkinden farklıdır. Mümkün olan en çok konuyu yakalamaktır onun amacı. Gözler,insanın dünyaya açılan pencereleridir. Yaşama tanıktır. Fotoğraf ise bu tanıklığı kişiseldeneyim ile sınırlamayıp onu anonimleştirmiştir.

2.2.3. Başlıca özellikleri

TLR

Bu makinelerde, makinenin gövdesine bağlanmış iki objektiften biri, konuyufotoğraflamakta, diğeri ise film ile objektif arasına yerleştirilmiş 45 derece eğimle duranaynadan yansıyan görüntünün, gövdenin üst kısmındaki pentaprizma aracılıyla gözeiletilmesine yaramaktadır. Böylelikle vizörden izlenen görüntünün objektif odakuzunluğundan bağımsız olması sağlanır ve paralaks hatası en aza indirilir.

Page 82: 213 gim039

78

Bunlar, tek objektifli refleks fotoğraf makinelerinden daha önce kullanılmayabaşlanmış ve 2. Dünya Savaşı sırasında yaygın hale gelmiştir. Bugün de yapımı süren bu türmakineler genellikle 120 formatında film kullanarak, 6x6 cm. boyutlarında görüntülerkaydetmektedirler. Makine gövdesi iki ayrı bölüme ayrılabilir. Gövdenin üst bölümünde 45°açıyla sabit duran bir ayna vardır. Makine üzerinde aynı odak uzaklığına sahip iki objektifbulunur. Bunlardan üstteki ayna yardımıyla bakaca görüntü sağlarken, alttaki de, filmüzerine görüntü düşürür. Bu yüzden yalnızca alttaki objektifin üzerinde diyafram ve örtücümekanizmaları bulunur. Bazılarının objektifleri de değişmektedir. Bakaca görüntü sağlayanayna da sabit olduğundan ve pozlama sırasında da hareket etmediğinden bakaçtaki görüntüpozlama sırasında kesintiye uğramaz.

Refleks Olmayan Fotoğraf Makineleri

Objektiften film düzlemine düşen görüntü fotoğrafçı tarafından vizörden izlenebilir.Vizör ile objektiften giren görüntü arasında açı farkı yoktur. Objektiften giren ışık önce birayna sisteminden yansıyarak vizöre ulaşır. Bu sırada film düzleminde görüntü oluşmasınıhem ayna hem de perde engeller. Deklanşöre basıldığında ayna ve perde açılarak ışık filmdüzlemine ulaşır ve görüntü oluşur, kaydedilir. Bu sırada ayna açıldığı için vizörde görüntüoluşamaz.

Bu tür makinelerin bakacı, objektifleri gibi ancak daha basit mercekler dizgesinesahiptir. Bakacın ilettiği ve objektifin film üzerine düşürdüğü görüntüler kabaca eşolmalarına karşın farklılık gösterirler. Bu tür makinelerle yapılan yakın veya ayrıntı çekimlerparalaks hatası bakımından istenmedik sonuçlar doğurabilirler.

Bu tür makinelerin bakaç dizgesi yapılarından ötürü bir ayna içermediğinden "refleks"olma niteliğinden de yoksundurlar. Küçük, hafif ve sessizdirler (ayna sesi yoktur). Bakaçtakigörüntü diğer sistemlere oranla daha parlak ve nettir. Kimilerinin objektifi değişebilirken,kimileri sabit odaklı objektiflere sahiptirler. Daha çok spor ve belgesel fotoğrafçılıkalanlarında kullanılan bu tür makineler, alan derinliğinin görsel denetim sorunu ve paralakshatası yüzünden çoğunlukla seçim dışı bırakılırlar. Bu makineler aynı zamanda formataçısından da farklılık göstermektedir.

Resim.2. 28:Çift Objektifli Refleks Fotoğraf Makineleri Resim..2. 29:Tek ObjektiflRefleks Fotoğraf makineleri

Page 83: 213 gim039

79

Resim .2. 30: Refleks olmayan fotoğraf makineleri

Büyük Boy Makineler

Large Format

Profesyonel makine sınıfına girerler. Daha çok profesyonel amaçlarla ve atölyelerdekullanılırlar. 9x12, 10x15, 13x18, 18x24cm ve daha büyük boydaki plaka filmleri kullanırlar.Kullandıkları film boyutuna göre isimlendirilirler. Makinelerin arkalarında bir buzlu cambulunur ve bu buzlu cama bakarak ayarlar yapılır. Makine ayarlandıktan sonra buzlu camçıkarılır, yerine çerçeve içindeki film takılır ve resim çekilir.

Doğrudan fotoğraf kâğıdı üzerine görüntü kaydeden Alaminüt makineleri bu grubasokabiliriz. Genelde 9x12 veya 13x18 formatta fotoğraf kâğıdı kullanırlar. Arka bölümündebir karanlık odası bulunur. Fotoğrafçı görüntü kaydederken karanlık odada çalışır. İlk çekilenfotoğraf negatiftir. Negatifin fotoğrafını çekerek bir pozitif görüntü oluşturur. İstediğibüyüklükte kâğıda görüntüyü düşürerek daha büyük formatta baskılar yapabilir.

Gandolfi ( Field KAMERAs ), Horseman, Linhof, Toyo, Walker, Wisner, Wista ve (View KAMERAs ) Arca-Swiss, Horseman, Linhof, Sinar, Cambo, Gulobika bu sınıfın entanınmış makine üreticileridir. Büyük boy makineler genelde stüdyo çalışmalarındakullanılır.

Genelde film kullanmayan, direk karta pozlayan makinelerdir. Filmin üzerinegörüntünün pozlanması, filmin banyosu ve tekrar karta basımı sırasındaki kayıplarolmadığından profesyonel işlerde kullanılırlar. Film tekniğinin gelişmediği dönemlerde direkkarta baskı yöntemi daha çok kullanılmaktaydı.

Günümüzün plaka film kullanan fotoğraf makinelerinin 19 yüzyılın başlarında yaygınolan körüklü fotoğraf makinelerinden hemen hemen hiçbir farkı yoktur. Ancak çoğunluklatahta yerine artık metalden üretilmektedirler.

Page 84: 213 gim039

80

Plaka film kullanan bir fotoğraf makinesi başlıca şu bölümlerden oluşur:o İçinde diyafram ve örtücü mekanizmaları bulunan bir objektif,o Karanlık kutu niyetine ancak aynı zamanda seçiklik ayarını da

üstlenmiş bir körük sistemi,o Görüntünün üzerinde yukarıdan aşağıya ve sağlı sollu ters oluştuğu

bir buzlucam. Burası çekim aşamasında yaprak filmleri tutan filmmuhafazaları ile yer değiştirmemektedir.

Resim .2. 31: Century marka makine körük objektifli makine Resim.F.2. 32: Century Petite

Century marka makine körük objektifli ve ahşap çanta şeklinde bir gövde olaraküretilmiştir. Century Petite 1902 üretimi klasik kamera kadınların rahat kullanması nedeniyleve bayanların küçük çantalarına şık deri kutusuyla rahat sığdığından " Kadın kamerası "olarak tanındı. Piyasaya çıktığında 200 Dolara satılmıştı. 3 1/4 x 4 1/4 ölçülerinde kağıttabakası kullanıyordu.

Resim .2. 33: Antony Tailboard Resim.2. 34:Vaterbury marka ahşap gövdeli klasik makine

Antony Tailboard 1902 üretimi klasik 300 doların altında satılmak için üretildi.Sağlam ağaç kasası çok şıktı. Netliği körük yardımı ile gövdesinin ileri geri gidip gelmesiylesağlıyordu. Pozlama için kapak kullanılıp fotoğrafcının tercihi ile belirleniyordu. 6 1/2 x 81/2 ölçülerinde kağıt tabakası formatını belirliyordu.

Page 85: 213 gim039

81

Orta Boy Makineler

Hasselbland, Rolleiflex, Kiew, Bronica, Mamia, Lubitel, ER-67, Nikkormat, Bronica,Pentax, Holga, Beattie, Contax, Fuji, firmaları bu formatı kullanan makinelerüretmektedirler.

Fotoğraf literatüründe rolleiflex makineler olarak tanınır. Orta boy makineler, 4.5x6,6x6, 6x9 cm boyutunda film üzerine görüntü kaydeden makinelerdir. Çok kaliteli pozitiflerverirler ve her zaman agrandismana gerek göstermez. Genelde 50 milimetreden, 135milimetreye kadar değişen odak uzaklığı objektiflere sahip olduklarından uzak mesafelerdengörüntü almada başarılı olur. Bu tip makinelerde birçok markada objektif değiştirme olanağıyoktur. Birçok modeli reflekstir ve vizör telemetre vardır. Genelde iris diyaframlıdır.

Ortaboy makineler

1. Kutu Makineler2. Tek Objektifli Refleks Makineler3. Çift Objektifli Refleks Makineler4. Katlanabilen Makineler olarak sınıflandırılır.

Kullandıkları 4.5x6, 6x6 veya 6x9cm film roll ( rulo ) şeklindedir. Profesyonel makinesınıfına girer. Genelde 50 - 135mm arası sabit objektifleri bulunur ve uzak mesafeçalışmalarında kaliteli çekim yapar. Çok azında objektif değiştirme özelliği bulunur. Geneldeiris diyaframlı ve refleks bir vizör telemetreleri vardır. Özellikle fotoğrafçılık dünyasındarolleiflex tipi makineler olarak ta bilinir. Genelde ilk üretilen makineler refleks tipindedir.Günümüzde refleks olmayan modelleri de üretilmektedir.

Resim.2. 35:Katlanabilir model bir klasik. 127 roll film kullanan bir Kodak fotoğraf makinesi.1915 yılında üretilmiş. Vest Pocket Kodak olarak piyasaya sürülmüş. Makine kutusu ile birlikte

satılmış.

Page 86: 213 gim039

82

Resim.2. 36:Kutu tipi bir makine. 127 roll film kullanan bir Kodak fotoğraf makinesi. 1914yılında üretilmiş, 20 Dolara The No. 0 Brownie ismi ile satılmış

Resim2. 37: Katlanabilir model klasik bir makine. The Vest Pocket Kodak Model B ismiyle,1926 yılında üretilmiş. 127 roll film kullanan makine 40 dolara satılmış.

Resim 2. 38:Çift objektifli refleks model bir klasik. Yashica 44LM ve 44A modelleri 1959 yılındaüretilmiş. 127 roll film kullanan makineler 100 dolara satılmış.

Page 87: 213 gim039

83

Resim.2..39: Tek objektifli refleks makine. Üstten bakmalı kepenk katlamalı bir vizör sistemi.Exacta B modeli fotoğraf makinesi 1934 yılında üretilmiş. 127 roll filmler için dizayn edilmiş

300 dolara satılmış.

Resim.2. 40:Katlanabilir makine türüne iyi bir örnek. Kodak Flash Bantam modeli 1948 yılındaüretilmiş. 828 roll film ve 35mm kullanan iki ayrı modeli piyasaya sürülmüş. 35 dolara satılmış.

Resim.2. 41:Çift objektifli reflex model bir klasik. Sawyer's Mark IV modeli, Tokyo Kogakufirması tarafından üretilmiş ancak Amerika'da satışa sunulmuş. 1958 yılında üretilen bu model

127 roll film kullanıyormuş ve 120 dolara satılmış.

Page 88: 213 gim039

84

Resim .2. 42: Katlanabilir makinelerin en eskilerinden. 1904 yapımı bir kodak. No 4 screenfocus kodak markasıyla üretilmiş. 400 dolara satılmış Çanta şeklindeki gövdesi metal ve deri

kaplı.

Resim .2. 43: Folding Pocket Kodak, 1914 yılında üretildi. Metal gövdesi katlanarak küçük birpaket oluyordu ve 40 dolara satılıyordu

Resim.2. 44: Argus A2 tipi makine 1940 yıllarında kullanıldı. Alternatif metre ayarı sayesindekısa zamanda popüler bir makine oldu. 25 dolara satılmıştı

Page 89: 213 gim039

85

Resim.2. 45: Fotron 1960 yıllarında spor karşılaşmalarında kullanılan ve o dönemlerin enmodern modeliydi. 40 dolara satılmıştı

Resim. 2. 46: Century Petite 1902 yılında üretilen klasik model. Bu makine özellikle bayanlar vegençler arasında çok kullanılan bir modeldi. 200 dolara satılmıştı

Resim. 2. 47: 1954 yılında üretilen Retina IIc ( tip 020 ) modeli objektifi koruyan bir kapaklapiyasaya çıkmış. 160 dolara satılmış

Page 90: 213 gim039

86

Resim.2. 48: Retina Automatic III ( tip 039 ) modeli 1960 yılında üretilmiş. combined automaticexposure control and a coupled rangefinder with sleek styling. 75 dolara satılmış

Resim.2. 49: Retina marka 126 roll film formatında bir makine 200 dolara satılmış. 1968 yılındaüretilmiş Instamatic Reflex modelinde bir makinedir.

Küçük Boy Makineler

Standart sinema filmi üzerine 24 x 36 mm boyutunda görüntü kaydeden ve fotoğrafliteratüründe Leica tipi olarak bilinen makinelerdir. Kolay taşınır olmaları, hafif gövdeleri,filminin taşıma boyutu ve ucuzluğu nedeniyle zamanla bütün dünyada yaygın hale gelmiştir.Bugün hem amatör hem de profesyoneller tarafından kullanılan modelleri üretilmektedir.

Genelde üretilen filmleri 24 veya 36 pozdur. Elde film sarıldığında bu sayı azaltılıparttırılabilir. Bu filmlerin negatiflerinden baskı yapılarak yararlanılır. Refleks ve olmayanmodelleri halen üretilmektedir.

Page 91: 213 gim039

87

Leica makineler olarak tanınırlar. Günümüzde çok daha değişik modelleriüretilmektedir. Reflex modellerden, kendinden flaşlı ve zumlu modellere, her türlü ayarınıkendi yapan ve bir körün bile hatasız fotoğraf çekebileceği makinesi modelleri mevcuttur.Bu tür fotoğraf makineleri her iki kenarı da perforeli sinema filmi üzerine çoğunlukla24x36mm. Boyutunda görüntüler kaydederler. 2. Dünya Savaşı sırasında yaygınlaşmayabaşlayan bu tür makineler, geniş yardımcı gereçler dizgesine sahiptir. Birçok fotoğrafçılıkalanında yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Bazılarının değişebilir objektifleri, buzlucamlarıve prizmaları bulunmaktadır. Yeni üretilen modellerin içindeki küçük bilgisayarlar pozlamave netlik gibi işlemlerle ilgili tüm kontrolleri devralmışlardır. Çoğunun bünyesinde bulunanışık ölçer sistemi, diyafram ve örtücü ayarlarını da kontrol ederek "otomatik pozlandırma(AE)" sistemlerini oluşturmuştur.

Resim.2:50. Petri marka fotoğraf makinesi. Artık klasikleşmiş bir model ve üretilmiyor. Metalgövde sonsuza kadar çekerim diyor sanki. Metal objektif gövdesi ve metal halkalar. Fotoğraf

makinesini elinize alınca ağırlığı insana güven veriyor

Resim 2: 51. .Samoca marka makine

Page 92: 213 gim039

88

Minyatür Makineler

”Avuç içine sığabilecek şekilde üretilen, kibrit kutusu büyüklüğünde veya yüzük, saat,düğme, çakmak, kalem şeklinde olanları üretilmiştir. 8mm, 16mm sarma film kullanılacakşekilde dizayn edilmişlerdir. Kaset tipi filmler genelde 30 pozdur. Kaset tipi olmayanmakinelerde film karanlık odada el ile makineye takılır ve makaraya sarılmalıdır. Seriüretimleri olmayan deneysel amaçlar için üretilen değişik modellerine rastlanılabilir. 8mmveya 16 mm film kullanırlar.

Bu deneysel modeller özellikle soğuk savaş sırasında ortaya çıkan gizli fotoğrafçekme ihtiyacından kaynaklanmıştır.

Casusluk amacıyla da kullanılmışlardır. Bu amaca özel üretilen sessiz modelleri deüretilmiştir. Kol düğmesi, düğme, saat, çakmak, kalem tiplerinde minyatür fotoğrafmakineleri üretilmiştir. Maket uçaklara takılarak uzaktan kumanda ile kullanılan gelişmişmodelleri de vardır. Genelde casusluk amacı için kullanılmışlardır.

Objektifleri sabit açılı ve genelde 3.5 diyaframda üretilirler. Görüntüleri çok küçükolduğundan en büyük ve iyi sonuç 6x6 boyutunda büyütmeyle elde edilebilir. Minyatürmakinelerin en tanınmış olanı Minox marka fotoğraf makineleridir. Minox firması halengünümüzde üretilen en kaliteli minyatür makineleri de üretmektedir.

110 Formatında Fotoğraf Makineleri

Plastik kartuş içindeki filme kaydedilen görüntü boyutları genellikle 11x17milimetredir. Makineler kullanım açısından basittirler. Görüntü boyutları küçük olduğundanbaskı sırasında da seçiklik elde etmek zordur. Yardımcı parçalar açısından yetersizdirler.Amatör işler için banyo tanklarının ve agrandizör şaselerinin bulunması da güçtür. Bunlarınyanı sıra kullanımları basit ve hızlıdır. Fiyatları ise, diğer sistemlere oranla daha ucuzdur.Minyatür makineler sınıfına giren ancak çok özel amaçlarla üretilen ve mikro film kullananmodeller de bulunmaktadır. Fotoğraf makinesi birkaç milimetre büyüklüğünde film kullananözel bir tasarımdır. Büyüteç altında görülebilecek negatifler çeker. En fazla 4.5x6 boyutunabüyütülebilir ve baskıda kalite aranmaz. Tıp alanında insan vücudunun içinde fotoğrafçekmek amacıyla kullanılan modelleri de vardır.

Panoramik Makineler

Balıkgözüne yakın çok geniş açılı bir objektif yardımıyla enine geniş bir alanıtarayacak şekilde dizayn edilmişlerdir. Bu sayede uzun bir film şeridine görüntü kaydımümkün olmuş ve panoramik format ortaya çıkmıştır. Objektifi dar açılı olan modellerindeobjektif 180º kadar dönerek tarama yapar. Filmin mekanik veya motor yardımıyla dönerekgörüntüyü kaydettiği modelleri de vardır.

Page 93: 213 gim039

89

Oluşturdukları görüntüler açısından çok geniş açılı fotoğraf makinelerinebenzetilebilirler. Bu makinelerin kiminin objektifleri sabitken, bazılarınınki pozlamasırasında kendi ekseni etrafında çevrinerek yatay düzlemde daha geniş bir mekanınkaydedilmesini olanaklı kılar. Film de bu çevrinmeye koşut olarak makineye yerleştirilir.Çevrinmenin temel amacı perspektif bozukluğu yaratmadan görüş açısını arttırmaktır. Bumakinelerin kullanımı çoğunlukla dış çekimlerle sınırlıdır. En çok mimari, endüstri ve doğafotoğrafçılığında kullanılmaktadırlar.

Bu tür makinelerin üzerinde bulunan objektiflerin yatay görüş açısı çok fazladır.Örneğin, normal görüş açısının yatay olarak 45° olduğu düşünülürse, bu makinelerin sahipolduğu 90°-180 derecelik açılara sahip objektifler, kapalı ve kısıtlı mekanların rahatgörüntülenebilmesinde veya manzara çekimlerinde yararlı olurlar. Genellikle objektiflermakine gövdesine sabittir.

Resim 2: 52. WIDELUX Panoramik model 1500 Görüş açısı 150°

Panoramik makineler genelde refleks tipte üretilmişlerdir. Bunun nedeni de vizördenkaydedilecek bütün görüntünün görülememesidir. Görüntünün tamamını görmek için aynıaçı ile gören başka bir vizör kullanılmak zorundadır.

Teknik olarak objektifin önceden belirlenen enstantane hızında dönerek görüntüyüfilm tabakasına düşürmesi ile görüntü kaydedilir. Tabii ki bu işlem sırasında makineninservo motoru yardımıyla film de ilerlemektedir.

Bu mekanik düzenin uyumlu çalışması normal makinelerden daha çok parça ve teknikgerektirdiği için panoramik makineler daha pahalıdır.

Resim .2:53. WIDELUX Panoramik model F-8 35mm Görüş açısı 140°

Page 94: 213 gim039

90

Panoramik makineler manzara çalışmalarında bölmek istemediğimiz görüntülerialırken kullanılır. Genelde enine düşünülse de dik olarak da kullanılabilir. Bu sayede yüksekbir gökdeleni kaydetmek mümkün olabilir.

2.2.4. Mekanik yapısı

Resim .2. 54: Fotoğraf makinesinde bazı düzenekleri

Her fotoğraf makinesi çeşitli ayar ve düzenekleri ve elektronik devreleri çıkarıldığıtakdirde temel olarak ışık geçirmez bir kutudur. Bir fotoğraf makinesinin ön kısımında,resmi çekilen konudan yansıyan ışığın içeri girmesine olanak sağlayan ve genellikle açıklığıdeğişebilir bir diyaframı olan objektif; arkasında ise, görüntünün kalıcı bir kaydını yapabilen,ışığa duyarlı bir film vardır.

En basitinden en gelişmişine dek bütün fotoğraf makinelerinin dört temel ortak parçasıvardır: objektif, diyafram, obtüratör ve vizör.

Konudan (süjeden) gelen ışık önce objektifte toplanır ve odaklanır. Sonra,diyaframdan, yani objektifin içindeki bir diskin ortasından geçerek obtüratöre ulaşır.Fotoğraf makinelerinin çoğunda obtüratör filmin tam önüne yerleştirilmiştir. Obtüratörfotoğraf çekerken belli bir süre açık kalarak objektiften gelen ışığın film üzerine düşmesinisağlar. Vizör makineyi konuya odaklamaya yönelik bir düzenektir.

Netleme Sistemi

A. Helikoid Sistem: Netlemeyi gerçekleştiren vidalı iki tüpten ibaret bir aparattır. Birşişe kapağının açılıp kapanırken yukarı-aşağı hareketi gibi merceklerin film düzlemindenuzaklaşıp yakınlaşması ile netleme yapılır. Netleme ayarı, manuel (M) yapılabildiği gibi sonzamanlarda geliştirilmiş modellerde otomatik olarak da (autofocus-AF) netleme yapılabilir.

B. Körüklü Sistemler: Büyük ve orta boy kameralarda bulunur. Objektif ile filmdüzlemi arasında bir körük vardır ve objektif yada film düzlemi ileri geri hareket ettirilereknetleme yapılır. Görüntünün kadraj ve netlik kontrolü bir buzlu cam üzerinden izlenebilir.

Page 95: 213 gim039

91

2.2.5. Dijital Yapısı

Pozlandırmayı üç etken belirler: Filmin ışığı olan duyarlılığı ya da "hızı" (UluslararasıStandartlar Organizasyonu [ISO] tarafından verilen sayılarla belirlenir) objektif diyaframınınaçıklığı (f sayısı ile ayarlıdır); ve obtüratörün açık kalma süresi ya da "enstantane" (saniyeninkesirleri olarak ölçülür: 1/1000 sn vb.). Doğru pozlandırmanın elde edilmesi, özelliklerfotoğrafçılığa yeni başlayanlar için oldukça zordur. Bu konuda, zaman zaman deneyimliprofesyoneller bile hata yapabilir. Öte yandan günümüzün yarı ya da tam otomatikpozlandırma programlı fotoğraf makineleri diyafram ve enstantaneyi otomatik olarak ayarlarve genellikle iyi verirler. Buna karşın belirli bir konuyu çekerken etkin bir görüntü eldeedebilmek için tek bir enstantane ve diyafram açıklığı birleşimine bağlı kalmak gerekmez.Bu yüzden fotoğraf makinesi seçerken, pozlandırması elle (manuel olarak) ayaralanabilen,hiç değilse bir diyafram ya da enstantane öncelikli pozlandırma programı olan bir makinetercih edilmelidir.

Gerekli ışığın film düzlemi üzerine düşürülmesi işlemidir. Doğru poz değerini sizinhesaplamanız gerekir. Çünkü çekeceğiniz fotoğrafın duygusunu hangi poz değerlerinin dahaiyi vereceğini sizden daha iyi kimse bilemez. Çektiğiniz fotoğrafın en önemli bölümügörülmesini istediğinizden daha açık görünüyorsa fazla pozlandırdınız daha koyugörünüyorsa az pozlandırdınız demektir.

Yeni Tip Pinhole Makineler

Resim.2. 55: Volblad marka fotoğraf makinesi. Pinhole makinelerin modern yorumlarından biri

Page 96: 213 gim039

92

Resim.2. 56: Volblad marka fotoğraf makinesi. Pinhole tekniğine meraklı alternatiffotoğrafcılar için bulunmaz bir nimet sayılabilir. Objektiflerinin değiştirilebilmesi ise büyük

avantaj.

Resim.2. 57: Volblad marka fotoğraf makinesi.

2.2.6.Çalışma Prensipleri

Resim. 2. 58: İğne deliği kamera çalışma prensibi ve özellikleri

Page 97: 213 gim039

93

Bu kamerayı geliştirmek için yapılacak şey, ona kullanım kolaylığı sağlayabilmesiiçin bir takım ilaveler yapmaktır. Bunlar, daha net ve aydınlık bir görüntü için bir mercek vebu mercekten geçen ışınların şiddetini denetleyebilmek için bir diyafram (iris), ışığınistediğimiz zaman geçebilmesi için açılır kapanır bir kapak yada örtücü (obtüratör), buörtücü sistemin hareketini başlatabilmek için bir deklanşör, örtücünün istediğimiz süre kadarışığın geçmesini sağlayabilecek hızı ayarlayabilen bir başka kontrol düzeneği (enstantaneayarları), nereyi fotoğrafladığımızı görebilmemiz için bir bakaç (vizör), film koyma haznesi,filmi sarma kolu, biten filmi geriye sarma kolu, bulunduğumuz ortama göre ışığın şiddetiniölçebilecek bir ışık ölçer (pozometre) gibi bir takım düzenekler olabilir .

2.2.6.1. Diyafram

Fotoğraf makinelerinde, film düzlemine düşecek ışık miktarını ayarlayan en önemliparçalardan birisi diyaframdır. İnsan gözünde, göz bebeğinin işlevi ne ise fotoğrafmakinelerinde de diyaframın işlevi aynısıdır.

Normal olarak ortamdaki ışıklılık durumu yoğun ise, başka bir ifadeyle ortam çokışıklı ise kapalı (kısık), ortam az ışıklı ise açık durumda bulunur. Diyaframın işlevi açısındanbir musluğa benzetmek mümkündür. Musluk çok açıldığında suyun çok akması gibi,diyafram açık olduğu zaman da filme düşen ışık miktarı artacaktır.

Objektifin mercek grupları arasına yerleştirilmiş ve merkezden istenildiği kadargenişleyip daralan bir deliği bulunan çelik yapraklardan oluşan perdeye diyafram denir.Diyafram açıklığı ve enstantane hızı, uygun değerlerde seçilerek filme, görüntü oluşumu içingereken miktarda ışık düşürülür.

Bir görüntünün film üzerine tespit edilmesi için gerekli olan ışık miktarını tayin edicibir özelliğe sahip olan, diyafram göz bebeği gibi çalışır. Işığın çok olduğu zamanlardakapatılarak az olduğu zamanlarda açarak film üzerine her zaman istenen miktarda (filmüzerinde görüntünün oluşabilmesi için gerekli miktar) ışığın düşmesini sağlar.

Tıpkı gözümüzü kısmak ve açmak gibi!Diyafram açıldıkça giren ışık çoğalır, kısıldıkça da azalır.

Page 98: 213 gim039

94

Ana amacı görüntüyü keskin netlikte elde etmek olan çeşitli cins objektiflerin yapılarıincelendiğinde karşımıza mekanik ve elektronik bir sistemin çıktığı görülür. Objektiflerde,netleme mekanizması ve optik elemanların yanı sıra değişken boyutlu, yuvarlak bir delikolan ve filme gelen ışık miktarını kontrol eden diyafram yaprakçıkları da bulunur. Diyaframyaprakları, altı ila sekiz metal yapraktan oluşur. Bu yaprakçıkların açılıp kapanmakumandası objektif borusu üzerindeki diyafram halkası ile olur. Elektronik makinelerdeekrandan ya da diyafram düğmesinden de kontrol edilebilir. Objektiflerinin çoğunundabulunan diyafram halkası objektif içerisindeki yaylı bir mekanizmaya bağlıdır. Diyaframyaprakçıklarının açılıp kapanması bu mekanizmayla kontrol edilir. Metal yapraklardanmeydana gelen diyaframa iris diyafram adı verilir. En çok kullanılan diyafram türü olan irisdiyaframlar, karartılmış ince madeni levhalardan oluşmuştur. Döner bir halka, istenilenaçıklığı sağlamak gayesiyle üzerinde yazılan rakamlara ayarlanır. Objektif gövdeyebağlandığında gövdede ve objektifteki manivalar karşılıklı olarak çalışır ve diyaframyaylarının gerilmesini sağlarlar. Böylece diyafram en açık haline gelerek fotoğrafçının rahatnetleme yapmasına imkân tanır. Fotoğrafın çekim esnasında yani deklânşöre basıldığındamanivelâ önceden ayarlanan diyafram açıklığına göre diyafram açılmasını sağlar ve filmüzerine istenilen miktardaki ışık düşer. Bir başka ifadeyle tek objektifli bütün makinelerdeözel ve mekanik bir sistem fotoğraf çekmek için deklanşöre basana diyaframı açık tutmayayarar (diyaframın açık tutulmasındaki amaç yetersiz ışık koşullarında netlemenin kolayyapılması içindir.); deklanşöre basıldığı zaman diyafram otomatik olarak tayin edilmişaçıklığa dek kapanır.

Diyaframın görevi, objektiften giren ışığın miktarını ayarlamak ve netlik derinliğiniazaltıp çoğaltmaktır. Diyaframın objektiften geçip film üzerine düşen ışığı kontrol görevipoz ayarı için önemlidir.

Diyafram çemberinin üzerindeki rakamlar içeriye ne kadar ışık girdiğini gösterir.Rakamlar küçüldükçe içeriye daha fazla ışık girerken rakamların büyümesi içeriye girenışığın azalması anlamına gelir. Diyaframın ne kadar açılacağı kadranındaki numaralara göreayarlanır. Genel olarak kullanılmakta olan diyafram açıklık değerleri şunlardır: 1,4 - 1,7 - 1,8- 2,8 - 4 - 5,6 - 8 - 11 - 16 - 22 - 32 - Bir diyafram rakamları grubunda en küçük rakam, yanidiyaframın en açık hali; objektifin aydınlık veya parlaklık değerine eşittir. Her iki diyaframrakamı arası bir misli açılma veya kısalmayı ifade eder. Bir başka ifadeyle diyafram değerif/4 iken f/5,6’ya göre iki misli fazla ve f/2,8’e göre iki misli az ışık film üzerine düşer. Filmüzerine düşürülen ışık miktarını, ayarlayan diyafram, ışık çok olduğu zaman büyüknumaralara doğru (azaltmak için) az olduğu zaman ise küçük numaralara doğru (içeriyegiren ışık miktarını artırmak için) ayarlanır. Diyafram kadranındaki en küçük rakam enbüyük diyafram açıklığına en büyük rakam ise en küçük diyafram açıklığına karşılıktır.

Resim . 2. 58:Bazı diyaframa aralıkları

Page 99: 213 gim039

95

Resim .2. 59: Bazı diyafram

2.2.6.2. Enstantane (Obtüratör)

Işığın film üzerine düşme süresini belirleyen mekanik bir sistemdir. Bu sürelerçoğunlukla saniyelerin birimleri kadardır. Sistemi vardır. Enstantanenin iki fonksiyonuvardır;

Işık miktarını saptamak Hareketi saptamak.

Resim 2. 60: Obtüratör skalası

Page 100: 213 gim039

96

İyi bir görüntü elde edebilmek için (film üzerinde görüntünün oluşabilmesi) yeterlimiktarda ışığın (diyafram ile) yeterli sürede (obtüratör ile ) objektiften geçmesi gerekir.Işığın çok olduğu durumlarda süreyi saniyenin kesirleri olarak ayarlarken yetersiz ışıkşartlarında saniyenin katları olarak ayarlarız. Diyaframdan geçtikten sonra miktarıayarlanmış olan ışığın, film düzlemini ne kadar süreyle etkileyeceğini belirleyenmekanizmaya obtüratör denir. Obtüratörün açılıp kapanma hızına enstantane denir.Enstantane değerleri belirli standart seride toplanmıştır. Bunlar; T, B, 1, 2, 4, 8, 15, 30, 60,125, 250, 500, 1000, 2000, 4000 ve 8000 gibi ederlerdir. Enstantane değerleri aslında tam birsaniyeden başlamak üzere (bazı makinelerde 2, 3, 4, 8, gibi saniyeleri de belirten değerlervardır.) saniyenin kesirleri olarak devam eder. Bir başka ifade ile 4 saniyenin 4 de 1 olarak1000 saniyenin 1000’de biri olarak değerlendirilir. Yani enstantaneyi 4 enstantanealdığımızda perde saniyenin 4’de biri kadar 1000 enstantane aldığımızda saniyenin 1000’debiri kadar süre açık kalıp tekrar kapanır. Enstantane değerleri dizisinde dikkat edilmesigereken en önemli nokta, ardarda gelen iki hızdan birinin süresinin, diğerinin süresinin ikikatı (ters yönde yarası) kadar olduğudur. Örneğin 1/60 saniye 1/30 saniyeye göre iki kat dahafazla film üzerine ışık düşmesini sağlarken 1/125 değerindeki enstantane 1/60 saniyeninyarısı kadar ışık geçirir. Enstantaneyi (B) ayarına getirdiğimiz zaman elimizi deklanşördebasılı tutuğumuz sürece perde açılacaktır. (T) ayarında ise deklanşöre basıldığında perdeaçılır ve ikinci kez basıldığında perde kapanır. Özellikle gece fotoğrafçılığında ve zayıf ışıkkoşulları altında fotoğraf çekerken bu işleme başvurmak gerekmektedir.

Enstantane (Obtüratör) Çeşitleri 1.Yaprak (Merkezi) Obtüratörler

Yaprak obtüratörler, fotoğraf makinelerinde objektifin içinde mercek elamanlarınınarasında bulunur. Yaprak obtüratörler birbiri üzerine kayabilen çelik yapraklara yaptırılandairesel dönme hareketi sonucu gözdeki irisin çalışmasına benzer bir biçimde açılıp kapanır.Genellikle bu obtüratörler aynı zamanda diyafram görevini de yerine getirirler ve 1 saniye ile1/500 saniye arası hızlarda çalışır. Yaprak obtüratörle çekilen bir filmde orta kısım kenarlaragöre daha fazla pozlanır. Bu tüm filimin farklı oranlarda pozlanması anlamına gelir. Bununnedeni ise perde içten dışa doğru açılıp tekrar içe doru kapanırken orta kısımlara kenarlaragöre daha fazla ışık geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum düşük enstantane hızlarındafazla önemli değildir. Bu sakıncalarına rağmen çok sessiz ve titreşimsiz çalıştıklarındansessiz çalışmanın gerektiği durumlarda tercih edilir.

Resim 2. 61: Merkezi obtüratör sistem

Page 101: 213 gim039

97

2.Perdeli Obtüratörler

Bady üzerinde karanlık odanın girişinde filmin hemen önünde yer alan yatay hareketlibez veya dikey hareketli çelik perdelerden oluşur. Perde, makineye takılan filminbüyüklüğüne eşit boyutlarda siyah özel dokunmuş bez veya metal plakalardan yapılmıştır.Perdeli obtüratörler iki perde halindedirler. Kurucu bir yay ile hareket ederler. Deklanşörebasıldığı zaman ilk perde hareket ederek filmin önünü açar. Süre bitiminde ise ikinci perdebirincinin üzerine kapanarak ışığın geçişimini engeller. Film üzerinde hareket eden bantlarhalinde film üzerinde gerektiği kadar ışığın girmesini sağlar. Bez perdeler sağa sola hareketederken, çelik perdeler alttan üste veya üsten alta doğru hareket eder. 1/250 saniye ve dahayüksek hızlarda iki perde aralarında bir yarık bırakacak şekilde aynı anda hareket eder. Budurum, hareketli objelerin fotoğraflarının çekilmesi esnasında perde obstüratörün hareketyönüyle fotoğrafı çekilen objenin hareket yönü aynı olursa objenin görüntüsünde uzama gibibozulmalar meydana gelir. (Bu durum bilinçli kullanıldığı zaman fotoğrafa bazı estetikdeğerler kazandırabilir.)

Resim . 2. 62: Perdeli Obtüratör

2.2.6.3. Objektif

Objektif, görüntüyü film üzerine net olarak düşüren ince ve kalın kenarlı merceklerdenoluşan optik bir sistemdir. Objektifler aynı zamanda, üzerinde netleme yapılan, fotoğrafıçekilmek istenen konudan gelen ışık ışınlarını film düzlemine aktarmaya aracılık eden optikelamanlardır. Objektif konudan gelen ışıkları toplayarak film üzerine düşmesini sağlar.Objektifler çok sayıda içbükey ve dışbükey merceklerin bir araya gelmesiyle oluşurlar.Objektifler, mercekler ile aynı prensip ile çalışmalarına rağmen, çok daha karmaşık biryapıya sahiptirler. En ilkel objektif bir tek dışbükey mercekten oluşmuştur. Yalnız dışbükeymercekten oluşan objektifler, ışığı düzgün bir şekilde film üzerine düşüremediklerindendışbükey mercekle birlikte bir de içbükey merceğe ihtiyaç duyulmuştur. Bir içbükey ve birde dışbükey merceğin birbirine yapıştırılmasından oluşan merceklere akromatik mercek adıverilmektedir.

Page 102: 213 gim039

98

Resim. 2. 63: Objektif Resim.2. 64: Objektif

Objektiflerin formülleri, yapıları ve kaliteleri ne olursa olsun bazı değişmez optikkurallara uygun olarak tek yada birkaç mercek topluluğundan meydana gelmişlerdir.Fotoğrafı çekilecek konunun bütün noktalarından yansıyarak gelen ışınları odak noktasında(asal eksene dik odak düzlemi) toplayarak konunun küçük bir görüntüsünün oluşmasınıobjektif sağlar.

Objektif mercekler sistemi olduğuna göre, asal eksene paralel gelen ışınlar, hermercekten ayrı bir kırılış yönü ile yoluna devam eder. Bu ışınlar son mercekten geçtiktensonra yine mercekler asal eksenine doğru kırılarak devam eder ve asal ekseni bir noktadakeserler ki işte bu nokta odak noktasıdır. Objektiften geçen görüntü ters olarak filminemülsiyonlu kısmına düşer.

Bir canlı için göz ne ise bir makine içinde objektif aynı şeydir. Göz evreni görmemizi,objektif ise evrendeki objelerin film ya da kart üzerine düşmesini sağlar. Bir fotoğrafmakinesinin en önemli parçası olan objektif üç ana kısımdan meydana gelir.

2.2.7. Kullanımı

Karanlık kutu gerek teknik, gerekse tanım uygulamanın aksine oldukça basittir.Karanlık oda/kutu fotoğrafı, objektifsiz fotoğraftır. Bilinen fotoğraf makinelerindekiobjektiflerin yerini 0.25-1 mm çapındaki bir iğne deliği alır. Işık bu delikten geçer vekaranlık ortam sağlayan kutunun içinde bulunan ışığa duyarlı yüzey ( film ya da kart)üzerinde bir görüntü oluşturur.

Bu teknik için kullanılan kameralar küçük ya da büyük olabilir. Deniz kabuklarından,şekerleme, kola hatta kibrit kutularından ya da eski buzdolabı, karavan gibi iri hacimlinesnelerden ya da ışık geçirmezliği sağlanmış bir odadan kamera olarak yararlanmakmümkündür. Karanlık oda/kutu fotoğrafı. Yapılan her tür KAMERA obscura gerçek dünyaile düş dünyamız arasındaki sınırları zorlar ve normal fotografik görüntülerin ötesindeürünler sunar. Yabancı literatürde her sanatçı tarafından üretilen KAMERA obscurasanatçının kendi adıyla anılır.

Page 103: 213 gim039

99

Eski tip pinhole makinelar

Resim 2. 65:Bender marka pinhole makine. Klasik bir model. Artık üretilmiyor. Alternatiffotoğrafçılıkla uğraşanlar tarafından elde yapılıyor. Basit bir model olma özelliğiyle tekniği

bilenler tarafından kolayca üretilebilir

Resim .2. 66: Bender marka pinhole makinenin ön görünüşü. Pozlandırma deliği açık durumda

Resim2. 67: Aynı modelin arka bölümü. Fotoğraf kartı yerleştirmek için gereken düzenekgörülüyor.

Page 104: 213 gim039

100

Resim 2: 68. Pinhole Kamera Resim .2. 69: Pinhole Kamera

Resim2 .70

Page 105: 213 gim039

101

İğne deliği yapımı

İğne deliği kamerada en önemli kısım iğne deliğinin kendisidir. Delik, ülkemizdehırdavatçılarda bulunabilir türden bir pirinç pul, marketlerde satılan küçük cam ya da kutukapaklarındaki çok ince metalden yapılabilir. Bazı fotoğrafçılar fırın folyolar kullanır.Sıradan folyolar fazla incedir. Kutu kapağından alınacak metal, çok iyi bir zımpara kâğıdıylaboya ya da verniğini ince hale getirmek için zımparalanmalıdır. Deliğin kenarları pürüzsüzve keskin olmalıdır. Uygun delik çapının saptanmasında, kameranın odak uzunluğu, yanidelik ile film ya da fotoğraf kartı arasındaki uzaklık belirleyicidir.Genelde; daha küçük delikdaha net görüntü demektir.Ancak,delik fazla küçükse ışığın kırınım etkisi görüntüdekinetsizliği artırır. Orta sertlikte bir mukavvanın üstüne bir metal parçası koyun. Olabildiğinceyuvarlak olmasına özen gösterek bir iğne yardımıyla delik açın.

İğneyi yüzeyle 90 derecelik bir açıda tutun. Metal parçasını döndürün ve iğneningirdiği yüzeyin arka tarafını iyi bir zımpara kâğıdıyla, pürüzsüz olacak şekilde zımparalayın.

Sonra metali mukavvanın diğer yüzüne koyun ve iğneyi hassas bir şekilde deliktedöndürerek deliğin yuvarlak olduğuna emin olun. Delik bir büyüteçle kontrol edilebilir.Biragrandizör yada projektörlerde iğne deliği çapını kontrol edebilirsiniz.

Silindirik kutu kamera yapımı

İğne deliği kameralar ışıktan korunmalı çok çeşitli kutulardan yapılabilirler. Silindirikbir mukavva kutu, cips, çay yada kahve kutuları 120 rulo film parçaları ya da fotoğrafkartları için iğne deliği kameraya kolayca dönüştürülebilir.

1. Mukavva bir film tutucuyla başlayın. Film tutucu, silindirik kutunun içindesığabilecek boyutlarda iki parça mukavvadan yapılabilir. Parçalardan biri (A) filmin arkayüzeyini tutmak içini diğer parçayı ikiye bölün, küçük parça B’yi A’ya yapıştırın büyükparça C üzerinde film ya da kart için bir pencere (D) açın. Elektrik bandı ya da benzerkalitede bir bant kullanarak C ‘yi B’ye sıkıca bantlayın.

Bir parça 120 rulo film ya da fotoğraf kartını A ile C arasına yerleştirin.

2. Film tutucuyu kutunun her iki yanındaki yivlerin içine sabitleyin. Yivler kutununiçine yapıştırılan mukavva şeritlerdir. Yivlere yapıştırılan bir parça mukavvayla filmtutucusu için bir destek (E) yapabilirsiniz. Bu, üzerine film yerleştirilmiş film tutucunun yiviçinde kaymasını daha kolaylaştıracaktır.

İğne deliğinin kenarı çok düzgün olmasına dikkat edin!

Film tutucuya film yükleme işi karanlık odada yapmalısınız!

Page 106: 213 gim039

102

3. Kapak dahil kutunun içini ve film tutucunun bütün dış yüzeyini siyah mat birspreyle boyayın. Kapağın yarı saydam olmamasına dikkat edin. Gerek duyduğunuz takdirdesiyah plastik bir astar yada mukavva yapıştırarak kapağı matlaştırabilirsiniz.

4.Kutunun ön yüzüne bir delik açın. Eğer özel bir merkez dışı etkisi yaratılmakistenmiyorsa, “optik eksen” film tutucunun penceresinin tam merkezine denk gelecek

şekilde açılmalıdır.5. Sonra iğne deliği düzlemini yukarda anlatılan yöntemle yapın.6. İğne deliği düzlemini silindirik kutunun üzerine yapıştırın.7. İğne deliğinin üzerine gelecek şekilde kutuya fotoğraf kartı ambalajından siyah

plastik bir kapak yapıştırarak basit bir örtücü yapın. Kapak bir plastik ilde tutturulabilir.Fotoğraf çekeceğiniz zaman lastiği çıkarın, kapağı açın ve yeterince pozladıktan sonrakapatın.

8. Kameranızda eğri film düzlemi kullanmak isterseniz, mukavva film tutucusunuçıkarın ve film yada fotoğraf kartını kameranın içine doğrudan bantlayın. Bu işlemi dekaranlık odada yapmayı unutmayın.

Resim. 10.71: Numara iğne

Resim: 2. 72: İğne deliği, film tutucu ve silindirik bir kutu kamera örneği

Page 107: 213 gim039

103

UYGULAMA FAALİYETİ

Aşağıdaki işlemleri tamamladığınızda gerekli malzemelerle, Pinhole (iğne deliği)kameranın maketini hazırlamış olacaksınız.

Malzemeler Delik için pirinç pul, Küçük cam yada kutu kapaklarındaki çok ince metal Fırın folyo Sprey boya Siyah örtücü

İşlem Basamakları Öneriler Malzemeleri temin ediniz. Pinhole (iğne deliği ) kameranın

özelliklerini inceleyiniz. Kutunun içini siyah sprey boyayla

boyayınız. Kutunun kenarına bir delik açınız. Deliğin üzerine alüminyum folyo

yapıştırınız. Alüminyum folyoyu düzgün bir şekilde

deliniz. Deliğin üzerini kapatacak siyah örtücüyü

hazırlayınız. Karanlık odada kutunun içinde deliğin

karşı cephesine bir film parçasıyapıştırınız.

Tüm bu hazırlıklar sırasında çevrenizidağıtmamaya özen gösteriniz.

Malzemeleri hırdavatçılardan teminedebilirsiniz.

Marketlerde satılan küçük camkapaklarındaki ince metaldenyapabilirsiniz.

İnce sıradan folyo almayınız. Kutu kapağından alınacak metal, çok iyi

bir zımpara kâğıdıyla boya yadaverniğini ince hale getirmek içinzımparalanmalıdır.

Deliğin kenarları pürüzsüz ve keskinolmasına dikkat ediniz.

İğneyi yüzeyle 90 derecelik bir açıdatutunuz. Metal parçasını döndürün veiğnenin girdiği yüzeyin arka tarafını iyibir zımpara kâğıdıyla, pürüzsüz olacakşekilde zımparalayınız.

Temiz çalışmak için atölye ortamınıtercih ediniz.Çalışma bittikten sonraatölyeyi temizleyiniz.

UYGULAMA FAALİYETİ

Page 108: 213 gim039

104

UYGULAMALI TEST

Aşağıda listelenen davranışları, davranışlarınızın her birinde uyguladıysanız EVET,uygulayamadıysanız HAYIR kutucuklarını işaretleyiniz.

Açıklama:Bu faaliyet kapsamında aşağıda listelenen davranışlardan kazandığınızbecerileri EVET ve HAYIR kutucuklarına (X) işareti koyarak kontrolediniz.

GÖZLENECEK DAVRANIŞLAR Evet Hayır

Siyah karton kutu temin ettiniz mi?

Kutunun içini siyah sprey boyayla boyadınız mı?

Kutunun kenarına bir delik açtınız mı?

Deliğin üzerine alüminyum folyo yapıştırdınız mı?

Alüminyum folyoyu düzgün bir şekilde deldiniz mi?

Deliğin üzerini kapatacak siyah örtücüyü hazırladınız mı?

Karanlık odada kutunun içinde deliğin karşı cephesine bir filmparçası yapıştırdınız mı?

Tüm bu hazırlıklar sırasında çevrenizi dağıtmamaya özengösterdiniz mi?

Pinhole (iğne deliği ) kameranın özelliklerini incelediniz mi?

DEĞERLENDİRME

Uygulama faaliyetinde kazandığınız davranışlarda işaretlediğiniz “EVET” lerkazandığınız becerileri ortaya koyuyor. “HAYIR” larınız için ilgili faaliyetleri tekrarlayınız.

Cevaplarınızın hepsi “EVET” ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.

Page 109: 213 gim039

105

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Bu faaliyet sonunda kazandıklarınızı aşağıdaki soruları cevaplandırarak ölçünüz.

ÖLÇME SORULARI

Öğrenme faaliyetleri kapsamında, iki tip test sorusu vardır. Doğru-yanlış vedoldurmalı cümleler. Her cümleyi dikkatle okuyunuz. İfadede belirtilen fikir doğru ise cevapkâğıdınız da ilgili maddenin önüne ( D), yanlış ise ( Y ) harfini yazınız. Ayrıca aşağıdakicümlelerde bazı önemli sözcüklerin arası boş bırakılmıştır. Boş yerleri doğru sözcüklerledoldurunuz.

1) ( ) M.Ö. 5. yüzyılda Aristoteles küçük bir delikten ışığın yarattığı ters görüntüyükaydeden ilk kişidir.

2) ( ) Karanlık oda/kutu fotoğrafı objektifli kameradır.3) ( ) Işık geçirmeyen her kapalı ortam, bir iğne deliğinden sızan ışıkla KAMERA

Obscura’ ya dönüşebilir.4) ( ) Kamera Lucida (Aydınlık Kutu) üzerine kağıt konulan bir sehpa ve bu sehpaya

takılan prizma sisteminden oluşur.5) ( ) Ortaçağda Kamera Obscurayı kullanarak güneş ışınlarını inceleyen ünlü optik

bilgini Nadar’dır.6) ………….. …daha çok profesyonel amaçla ve atölyelerde kullanılır. 9x12, 10x15,

13x18 cm ve daha büyük plaka filmleri kullanırlar.7) Kutu makineler, Tek Objektifli Reflex Makineler,Çift Objektifli Reflex Makineler,

Katlanabilen Makineler ………………….….. olarak sınıflandırılır.8) Fotoğraf makinelerinde, film düzlemine düşecek ışık miktarının kontrol edilebilmesini

sağlayan,ışık miktarını büyütülebilen yada küçültülebilen sisteme ……………..….denir.

9) Işığın film üzerine düşme süresini belirleyen mekanik sisteme ………….… denir.10) Görüntüyü film üzerine net olarak düşüren ince ve kalın kenarlı merceklerden oluşan

optik sisteme ……………… denir.

DEĞERLENDİRME

Cevaplarınızı cevap anahtarı ile karşılaştırınız. Ve doğru cevap sayınızı belirleyerekkendinizi değerlendiriniz. Yanlış cevapladığınız sorularla ilgili öğrenme faaliyetlerinitekrarlayınız.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Page 110: 213 gim039

106

ÖĞRENME FAALİYETİ- 3

Bu faaliyette verilecek bilgiler doğrultusunda uygun ortam sağlandığında, pinholekamerayla çekim yapmayı doğru ve eksiksiz yapabileceksiniz.

Fotoğrafın tarihçesini inceleyerek fotoğrafın Türkiye’deki gelişim örneklerindenoluşan bir dosya hazırlayınız.

İlk karanlık kutu örneklerini ve gelişimini kitap, dergi ve İnternette araştırınız. İlk fotoğraf makinelerini, özelliklerini, mekanik yapısını ve dijital yapısını

araştırınız. Çalışma prensiplerini ve kullanımını öğrenerek arkadaşlarınızla paylaşınız. Pinhole kamerayla çekim yapınız, çekim sonuçlarını sınıfta arkadaşlarınızla

tartışınız. Araştırdığınız bu konuları sınıfta sunum yapınız.

3. PİNHOLE KAMERAYLA ÇEKİMYAPMAK

3.1. Diyafram

Işığın yoğunluğunu kontrol edilebilmesini sağlayan, büyütülebilen ya daküçültülebilen bir delikten ibarettir. İki fonksiyonu vardır.

Işığın yoğunluğunu kontrol eder. Net alan derinliğini kontrol eder.

Diyaframın ve obstüratörün birlikte kullanılması ile ışığın yoğunluğu, süresi, hareketve alan derinliği kontrol edilir.

O halde; karanlık kutuda açılacak deliğin büyüklüğü ya da küçüklüğü makinemizindiyaframını oluşturur.

3.2. Enstantane

Filmin üzerine düşmesi gereken ışığın sadece diyaframla sağlanması yeterli değildir.Işığın ne kadar süre ile filmin üzerine düşmesi gerektiği de düşünülmelidir. Işığın miktar vesüresinin beraber ayarlanması işine poz verme denmektedir. Uygun poz ayarı için mutlakadiyafram ve enstantaneyi birlikte ayarlamalıyız.

ÖĞRENME FAALİYETİ- 3

AMAÇ

ARAŞTIRMA

Page 111: 213 gim039

107

Bu durumda, karanlık kutu üzerindeki delikten geçecek ışık miktarının süresienstantane değerini verir.

3.3. Objektif

Objektif konudan gelen ışıkları toplayarak film üzerine düşmesini sağlar.

Uygulama

Karanlık odada hiç ışık olmayacağı için magazinlerin ve ihtiyacınız olabilecek olanaletlerin düzenli bir biçimde olması gereklidir. 13x18 cm boyutunda Kodak T-Max 100 Asatabaka film kutusundan çıkarılır. Duyarkat’a zarar vermemek için özel eldivenler ya da sterilolmayan pudrasız eldivenler kullanılmalıdır.

Resim . 3. 1

Filmin doğru yönünü bulmak için çentiklerden yararlanılır.

Resim. 3. 2

Page 112: 213 gim039

108

PVC magazinin iki yüzeyine her iki film ayrı ayrı çift taraflı bant yardımıylayapıştırılır.

Resim. 3. 3

Magazin kutunun içine yerleştirilir.

Resim. 3. 4

Magazin kutu içinde oynamayacak şekilde sabitlenir.

Page 113: 213 gim039

109

Resim. 3. 5

Delik ile film düzleminin merkezlenmesi yapılır. Yapılacak ilk çekimde dış bükeyfilm kullanılacaktır. KAMERA Obscura’ nın bir özelliği de burada ortaya çıkar. Film dışbükeyse oluşan görüntü iç bükey perspektifli olacaktır.

Resim. 3. 6

Kutunu kapağı sıkıca kapatılır ve kenarları emniyet için bantlanır.

Page 114: 213 gim039

110

Resim. 3. 7

Artık KAMERA Obscura çekime hazırdır. Ancak iki filmlik çekim hakkınız vardır.

Resim. 3. 8

KAMERA Obscura çekimlerinde ışık ölçümleri belli matematiksel temelleredayanmasına rağmen yapılan denemeler ve sezgilerde önemli bir yer tutar. Kadraj ve ışıkölçümü yapılır.

Resim. 3. 9

Page 115: 213 gim039

111

Pozlama süresi, gün ışığında 15 sn ile 10 dakika arasında değişirken, iç mekânlarda 2saat’e yaklaşan pozlama süreleriyle çekim gerçekleştirilir.

Resim. 3. 10

Magazinin diğer yüzeyindeki filmi kullanmak için KAMERA obscura karanlıktorbaya sokulur ve magazinin yönü değiştirilir.

Resim. 3. 11

Resim. 3. 12. 13: Ahmet Selim Sabuncu pinhole kamera ile çekilmiş fotoğrafları

Page 116: 213 gim039

112

Resim. 3. 14. 15: Ahmet Selim Sabuncu pinhole ile çekilmiş bir fotoğrafları

Resim . 3. 16: Clarissa Carnell, Stonehenge, Pinhole makineyle çekilmiş fotoğraf 1986

Page 117: 213 gim039

113

UYGULAMA FAALİYETİ

Bir önceki faaliyette hazırlamış olduğunuz pinhole kamera ile grup fotoğraflarıçekiniz.

Malzemeler: Pinhole kamera Film.

İŞLEM BASAMAKLARI ÖNERİLER Malzemeleri temin ediniz. Pinhole (iğne deliği ) kameranın

özelliklerini inceleyiniz. Pinhole kamera ile çekeceğiniz grup

fotoğrafları için farklı kompozisyonlarhazırlayarak ışık yönüne göre çekimyapınız.

Hazırladığınız pinhole kamerayıkullanınız.

Kamera duruşunun doğru olmasınadikkat ediniz.

Grup fotoğrafları için sınıfınızdakiarkadaş grubunuzu tercih edebilirsiniz.

UYGULAMA FAALİYETİ

Page 118: 213 gim039

114

DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ

UYGULAMALI TEST

Aşağıda listelenen davranışları, davranışlarınızın her birinde uyguladıysanız EVET,uygulayamadıysanız HAYIR kutucuklarını işaretleyiniz.

Açıklama: Bu faaliyet kapsamında aşağıda listelenen davranışlardan kazandığınızbecerileri EVET ve HAYIR kutucuklarına (X) işareti koyarak kontrol ediniz.

GÖZLENECEK DAVRANIŞLAR Evet Hayır

Karanlık odada kutunun içinde deliğin karşı cephesine bir filmparçası yapıştırdınız mı?

Fotoğrafı çekilecek konunun önüne fotoğraf makinesini doğruyerleştirebildiniz mi?

Siyah örtücü kapağı deliğin önünden kaldırabildiniz mi?

Filmin pozlanması için uygun süre beklediniz mi?

Karanlık odada, pozladığınız filmi banyo ettiniz mi?

Fotoğrafta çıkan çekim sonucunu arkadaşlarınızla değerlendirdinizmi?

DEĞERLENDİRME

Uygulama faaliyetinde kazandığınız davranışlarda işaretlediğiniz “EVET” lerkazandığınız becerileri ortaya koyuyor. “HAYIR” larınız için ilgili faaliyetleri tekrarlayınız.

Cevaplarınızın hepsi “EVET” ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.

Page 119: 213 gim039

115

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Bu faaliyet sonunda kazandıklarınızı aşağıdaki soruları cevaplandırarak ölçünüz.

ÖLÇME SORULARI

Öğrenme faaliyetleri kapsamında, doğru ya da yanlış cümleler vardır. Her cümleyidikkatle okuyunuz. İfadede belirtilen fikir doğru ise, cevap kağıdınızda ilgili maddeninönüne ( D), yanlış ise ( Y ) harfini yazınız.

1. ( ) Karanlık kutu üzerindeki delikten geçecek ışık miktarının süresi enstantanedeğerini verir.

2. ( ) Objektif ışığın yoğunluğunu kontrol eder.

3. ( ) Diyafram konudan gelen ışıkları toplayarak film üzerine düşmesinisağlar.(objektif)

4. ( ) Kullanılan film içbükeyse görüntü dışbükey, Film dış bükeyse oluşangörüntüiçbükey perspektifli olacaktır.

5. ( ) İç mekanlarda 4 saate yaklaşan pozlama süreleriyle çekim gerçekleştirilir.

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Page 120: 213 gim039

116

MODÜL DEĞERLENDİRME

Pinhole (iğne deliği) Kamera modülü, faaliyetleri ve araştırma çalışmaları sonundakazandığınız bilgilerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi için öğretmeniniz size ölçme aracıuygulayacaktır. Bu değerlendirme sonucuna göre bir sonraki faaliyeti uygulamayageçebilirsiniz.

Pinhole (iğne deliği) Kamera modülünü bitirme değerlendirmesi için öğretmeninizleiletişim kurunuz.

MODÜL DEĞERLENDİRME

Page 121: 213 gim039

117

CEVAP ANAHTARLARI

ÖĞRENME FAALİYETİ 1 CEVAP ANAHTARI

Sorular Cevaplar

1- D2- Y3- Y4- D5- D6- Y7- Y

8-Daguerre

9-Talbot

10-Katolip

11-Photograph

12-Archer

13-Nadax

14-Maddox

15- George Eastman

CEVAP ANAHTARLARI

Page 122: 213 gim039

118

ÖĞRENME FAALİYETİ 2 CEVAP ANAHTARI

Sorular Cevaplar

1- Y2- Y3- D4- D5- Y

6-Büyük BoyMakineler

7-Orta BoyMakineler

8-Diyafram

9-Enstantane

10-Objektif

ÖĞRENME FAALİYETİ 3

Sorular Cevaplar1- D2- Y3- Y4- D5- Y

Page 123: 213 gim039

119

KAYNAKLAR

KILIÇ, Levend, Fotoğrafa Başlarken Dost, Yayınlar, Ankara, Mart 2005. DUYGUN, M.Ufuk, Temel Fotoğraf Semineri Ders Notları, İfsak İstanbul,

Aralık2005. YILDIZ Serpil, Pinhole Kamera Yapımı, Bilim ve Teknik, Haziran 2001. www.pinhole-photo.com ahmet selim sabuncu www.fotobas.com www.paylas.com www.artistindex www.fotografya.com sayı:3,4,9 www.fotogen.org www.photoline.com.tr/fotovebilim.htm www.biltek.tubitak.gov.tr/gelişim/fotograf/kamera/tarih.htm www.biltek.tubitak.gov.tr/gelişim/fotograf/kamera/ilkyıllar.htm www.biltek.tubitak.gov.tr/gelişim/fotograf/kamera/obscura www.fotografdergisi.com sayı: 68 www.fotograf.net www.forumuz.biz/ilk_fotoğraflar- 82610+.htm www.fortunecity.com/meltingpot/lawrence/250/camindexe. www.frpworld.com/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=5313 -

102k www.kameraarkasigurubu www.turkforum.net/showthread.php?t=163499

KAYNAKLAR