18 ocak 2019 sonsoz - sonsoz.com.tr · yerel s .6 sa l i k s . 7 kultur sanat s .7 zz

8
S A A N T K R U L T U S .7 S A E Y L L E R I K S . 7 S .6 mutlaka za- Çünkü bunun için E L D E A M A G Ahmet Saruhan SONSÖZ Sonsöz Sizin Sonsöz Türkiye’nin tüm sorunlarını özgür ve özerk yayınlayan, vatandaşın haber alma hakkı çerçevesinde gerçekleri yazan ve sonsözün vatandaşın olduğu ilkesini savunan günlük siyasi gazetedir. GECE GÜNDÜZ c c HAVA DURUMU ANKARA www.sonsoz.com.tr 2 -6 facebook.com/sonsozgazete @sonsozgazete youtube.com/c/SonsozGazetesi06 Görme engelini resim yaparak karnesi ailenin Türkiyem TV’nin yayın hayatına, “her- kese, her görüşe, her partiye televizyo- numuzun yayınları açık” sloganı ile baş- laması biz özgür gazeteciler için ve gerçekleri öğrenmek isteyen vatandaşlar için vazgeçilmez bir yayıncı olacaktır. ORHAN UĞUROĞLU S.5 108 Gazete ve dergi sahibini temsilen ya- pılan seçimde SONSÖZ Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Sayın Abdi Pehlivan 65 oy diğer aday Yenigün Gazetesi imtiyaz sahibi Sayın Engin Köklüçınar ise 39 oy aldı. Seçime 2 aday katıldı SAYFA S.4 SAYFA S.3 - - - - - Ankaragücü Ankara’da oynayacak - - - SAYFA S.4 2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci dönemi bugün sona eri- yor. Bugün yaklaşık 18 milyon öğrenci karne alacak Öğrenciler kadar velilerde onlarla birlikte karne heyecanını yaşıyor. SAYFA S.4 - - - - - - - SAYFA S.4 SAYFA S.3 - - - SAYFA S.3 SAYFA S.3 KOMANDOLARIMIZ KAR KIŞ GÖREVDE - - - SAYFA S.3

Upload: hahanh

Post on 19-Jan-2019

215 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

S A AN TK RUL T U S .7SAEY LLER I K S . 7S .6

mutlaka za-

Çünkü bunun için

EL DE A MAG

Ahmet Saruhan

SONSÖZSonsöz Sizin

Sonsöz Türkiye’nin tüm sorunlarını özgür ve özerk yayınlayan, vatandaşın haber alma hakkı

çerçevesinde gerçekleri yazan ve sonsözün vatandaşın olduğu ilkesini

savunan günlük siyasi gazetedir.GECEGÜNDÜZ

c c

HAVA DURUMU ANKARA

www.sonsoz.com.tr 2 -6

facebook.com/sonsozgazete @sonsozgazete youtube.com/c/SonsozGazetesi06

Görme engelini resim yaparak

karnesi ailenin

Türkiyem TV’nin yayın hayatına, “her-kese, her görüşe, her partiye televizyo-numuzun yayınları açık” sloganı ile baş-laması biz özgür gazeteciler için ve gerçekleri öğrenmek isteyen vatandaşlar için vazgeçilmez bir yayıncı olacaktır.

ORHAN UĞUROĞLU S.5

108 Gazete ve dergi sahibini temsilen ya-pılan seçimde SONSÖZ Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Sayın Abdi Pehlivan 65 oy diğer aday Yenigün Gazetesi imtiyaz sahibi Sayın Engin Köklüçınar ise 39 oy aldı.

Seçime

2 aday

katıldı SAYFA S.4

SAYFA S.3

--

--

-

Ankaragücü Ankara’da oynayacak

--

-SAYFA S.4

2018-2019 eğitim öğretim yılının birinci dönemi bugün sona eri-yor. Bugün yaklaşık 18 milyon öğrenci karne alacak Öğrenciler kadar velilerde onlarla birlikte karne heyecanını yaşıyor. SAYFA S.4

-

---

-

--

SAYFA S.4

SAYFA S.3

-

-

-

SAYFA S.3

SAYFA S.3

KOMANDOLARIMIZ KAR KIŞ GÖREVDE

---

SAYFA S.3

2 Güncel SONSÖZ18 OCAK 2019 CUMA

-

-

-

---

-

--

-

-

--

-

-

-

---

-

-

-

-

-

-

--

-

---

-

-

-

--

-

---

---

---

-

-

--

-

---

--

-

---

--

-

-

--

--

--

--

--

-

---

---

-

---

-

-

---

-

-

--

HAYVANA ŞİDDET UYGULANAMAZBUNUN CEZASI AĞIR OLMALIDIR

yönetmelikte

MEHMET AKGÜN

ÖZEL HABER

2.BÖLÜM

3GüncelSONSÖZ18 OCAK 2019 CUMA

Yıl: 44

Sayı: 15484

18 OCAK

2019 CUMA

AK PARTİ: Çatlak seslerin çıkmayışı, bütünlük görüntüsü vermesi olumlu.

İstanbul adayı Binali Yıldı-rım’ın Meclis başkanlığından istifa etmemesi yanlış oldu.

Tam, “Ekonomiyi rayına oturttuk” derken kuru soğanın azizliğine uğradılar.

Asgari ücret ve emekli ma-aşlarındaki artış ile kredi kar-tı borçlularına getirilen öde-me kolaylığı ilgili kesimlerde iyi karşılandı.

Her şeye karşın İstanbul ve Ankara’yı kaybetme korkusu-nu üzerlerinden atamıyorlar.

Seçimde bekledikleri so-

nucu alamazlarsa bunun ne-denini adaylarda değil genel ekonomik tabloda aramalılar.

CHP: Geleneksel tutumunu değiştirmiyor, gene dağınık, iç huzuru bulamamış bir pro-fil çiziyor.

İstanbul adayının kampan-yası başarılı sayılır. Ankara adayı eh işte…

İzmir’de adayı bir türlü açıklayamamaları aleyhleri-ne olacak gibi.

İzmir’in yanı sıra Ankara ve İstanbul’dan birini alırlarsa bunu büyük bir seçim zaferi olarak gösterebilirler.

Üç büyük şehirden sadece

İzmir’i almaları ise partiyi iyice karıştırır.

MHP: Seçimden en kârlı çı-kan parti olabilir.

Ak Parti’yle ittifakta ezilme-diler, kaybolmadılar.

Devlet Bahçeli, istediği za-man iktidar, istediği zaman muhalefet görüntüsü verebi-liyor.

İYİ PARTİ: CHP ile ittifak yapmaları dağılmalarını ön-ledi.

Başarılı sayılmaları için en az 5-6 şehirde başkan çıkar-maları şart.

Aksi takdirde seçimden he-men sonra olağanüstü kong-

reyi toplamak zorunda kalır-lar.

HDP: Hiç çalışmıyorlar mı, yoksa çalışmalarını kamuoyu-na duyurmakta zorluk mu çe-kiyorlar, tam anlayamadım.

Sanki, “Güneydoğu’da 7-8 şehir her halükârda bizimdir. Gerisine boş ver” havasında-lar.

Bazı yerlerde CHP’yle gizli ittifak kurup kurmayacaklarını da merak ediyorum doğrusu.

SAADET PARTİSİ: Temel Ka-ramollaoğlu bu yıl tatile çık-mak için yaz aylarını bekle-memiş olmalı.

Bu partiye umut bağla-

yanlar zannederim kendilerini pek iyi hissetmiyordur.

VATAN PARTİSİ: Seçime ka-zanmak için değil kaybetmek için girmeyi hiç sorun yapmı-yorlar.

Anlaşılması zor tuhaf bir öz-güven içindeler.

DEMOKRATİK SOL PARTİ: Sı-nıfta en arka sırada oturan, yaşını başını almış, dersle filan alakası olmayan, tasdikname bekleyen öğrenciye benziyor. Seçime girecek diğer partiler, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Türkiye Komünist Partisi’nin de bundan pek farkı yok.

Karga bana dedi ki

Seçime 71 gün kala partilerin karnesi Nuri KAYIŞ[email protected]

-

--

--

-

-

-

---

---

---

-

-

-

--

---

-

-

-

-

--

-

---

-

-

KARLIOVA İLÇESİ KARA GÖMÜLDÜ

-

-

---

-

--

-

-

-

--

--

--

-

---

--

-

-

-

-

-

-

--

-

-

--

-

--

--

--

-

-

--

--

-

-

-

-

-

4 Güncel SONSÖZ18 OCAK 2019 CUMA

2018 yılı bütçesinin tahak-kuk/tahsilat tutarlarına göre 315 milyar lira açık verdiği içerikli yazımıza değişik tepki-ler aldık.

Bütçe açığının gelir ve gi-dere göre ele alınması ge-rektiğini, tahakkuka yani ke-sinleşmiş ve kayıtlara girmiş vergi gelirlerine göre değer-lendirme yapılamayacağı-nı söyleyenler çoğunluktay-dı. Buna karşılık Maliye neden bütçe verilerinde tahakkuk/tahsilat oranını veriyor soru-muza yanıt bulamadık.

Şunu da ekledik: 2018 yı-lında bütçe gelirlerinde 1.141 trilyon lira tahakkuk gerçek-leşmiş ancak bunun yüzde 64.5’i edilebilmiş. Eğer Mali-ye geri kalan bu tutarı da bü-yük bölümünü toplayabilsey-di, bütçe fazla verecekti.

Dahası böyle bir vergi ala-cağına karşın 2019 yılı bütçe-si 949 milyar liraya bağlanmış.

Demek ki Maliye kayıtlara ge-çen yaklaşık 192 milyar lira-lık vergiden umudu kesmiş ve bu yılın bütçe gelirleri içinde göstermemiş. Bu geçmiş yıl-lar da hep benzeri şekilde ka-ğıt üzerinde sürüp geliyor.

GÖRÜŞLEREski Sayıştay Uzman De-

netçisi Sacit Yörüker “dev-letin bütçede yer gelirlerinin giderlerinden düşük kalma-sından doğan fark bütçe açı-ğını gösterir” görüşünde. Yö-rüker’e göre bütçeler nakit temelli olarak ele alınmalı.

Eski Hazine Müsteşar Yar-dımcısı Hakan Özyıldız ise Tür-kiye’de bütçelerin bazı batı ülkelerde olduğu gibi tahak-kuk/tahsilat dengesine göre hazırlanmadığını, önce gider-lerin buna göre de gelir belir-lendiğini, o yıl için ne kadar vergi ödeneceğinin de tah-mini olarak yapılmasından dolayı bütçelerin açık verdi-

ğini belirtiyor. Özyıldız, tahakkuk olan

vergilerin örneğin ceza, faiz gibi kalemlerden olduğunu, bu gibi gelirlerin ne zaman devlet kasasına gireceğinin bilinmediğini, hatta zaman içinde devletin bunlardan umut kestiğini ifade ediyor.

Yine Eski Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil de ta-hakkukta gösterilen tutarların bir bölümünün kimi iktidarlar tarafından “siyaseten ve bi-linçli” olarak tahsil edilmediği-ne dikkat çekiyor.

Emil’e göre, yönetimler, vergi ödemede zorlanan ya da nakte sıkışan örneğin bazı büyük şirketlere göz yumuyor, kayırıyor, bazen de karşılıklı olarak bazı şirketler ve devlet alacaklar konusunda mah-suplaşma yöntemini devreye sokmak istiyor.

Örneğin yönetimin bu yıl-başından ödemeye başlaya-

cağını taahhüt ettiği 170 mil-yar lirayı geçtiği ifade edilen KDV alacakları. Yönetim, is-terse şirketlerin birikmiş ver-gi borçlarına karşılık KDV ala-caklarını silebilir. Böylece şirketler vergiden, maliye de nakit olarak KDV ödemesin-den kurtulabilir. Bunu da vergi gelirlerinde artış olarak göste-rebilir.

Diğer bir örnek de iki de bir gündeme getirilen vergi afla-rı, yapılandırmalar, öteleme-ler, taksitlendirmeler. Bunların sayısını unuttuk. Yakın zaman-da dönemin hükümeti tahak-kukta yer alan ancak yıllarıdır ödenmeyen, tahsili için bile uğraşmayan 100 liralık yargı harcı, trafik, idari gibi cezaları ya da gecikmiş vergilerin faiz-lerin bir bölümünü silmişti.

BÜTÇE GELİRLERİ DÜŞÜYORTÜSİAD bünyesinde yapı-

lan bütçe değerlendirmesi bilgi notunda geçen yılın büt-

çesinin, imar barışı, yapılan-dırmalar, bedelli askerlik gibi kalemlerden sağlanan ge-lirlere, faiz dışı harcamaların yüzde 77 daha az gerçekleş-mesine, bazı büyük altya-pı projelerindeki ödemelerin durdurulmasına rağmen gelir gider dengesine göre yıl so-nunda yüzde 52 oranında ar-tışla açık verdiğine dikkat çe-kiliyor.

Değerlendirmede, “son dönemdeki artışlara rağmen bütçe gelirlerinin Yeni Ekono-mik Program hedeflerinin al-tında kaldığına” vurgu yapı-lıyor.

İster tahakkuk/tahsilat, is-terse gelir/gidere göre he-saplayalım, işte sorun bura-da. Küçülen bir ekonomide en azından bütçe gelirleri na-sıl sağlanacak?

Çare, dolaylı vergileri artır-mak. Gelsin daha fazla siga-ra, alkol, akaryakıt zamları.

Başkalaşım

Bütçe açığı ne kadar? [email protected]

-

-

-

-

-

--

--

-

-

-

-

-

-

--

-

---

-

---

-

-

--

-

-

--

-

-

---

-

--

-

--

---

--

-

--

-

Özhaseki: Ankaragücü Ankara’da oynayacak

--

-

--

--

---

-

--

AZMETTİ BAŞARDI

SONSÖZ 518 OCAK 2019 CUMAYerel

Yıl 1990 Türkiye’de tek radyo, tek televizyon olarak TRT var ne yayınlarsa onu seyrediyor, dinliyorsunuz.

30 yaşında genç bir işadamı yurtdı-şından Türkiye’ye dönerken bir dergi-nin arka sayfasında “uydu televizyon ve radyo yayıncılığı” reklamını görüyor.

Eutelsat reklamındaki haritaya bak-tığında kapsama alanında Türkiye’nin olduğunu görüyor ve “Ben de Türki-ye’nin ilk özel televizyonunu Alman-ya’da kurarım” diyor.

Yayın merkezi Almanya çünkü TRT’nin Anayasadan ve Yasalardan kaynaklı tek yayıncı tekeli var.

İşte o 1990 yılında Türkiye’nin ilk özel televizyonunu Cem Uzan ile kurduk.

TRT yasakları olan bir devlet yayın-cısı ve iktidarın borazanı olarak haber-cilik yapıyordu.

Merhum Turgut Özal Cumhurbaş-kanı, Yıldırım Akbulut Başbakan ve ANAP tek başına iktidarda idi…

Her partiye haberlerde yer verme-ye, hatta partilerin basına kapalı top-lantılarının da perde arkalarını yayınla-maya başladık.

Çanak anten ve uydu cihazı satan-lar siparişlere yetişemiyorlardı.

Büyük bir heyecan, gazetecilik aşkı ile özgür habercilik yapıyorduk ki yeni yeni televizyonlar da yurt dışından ya-yına başladılar.

Size iki anımı anlatayım.Star TV’de “Parliament Sinema

Kulübü” sunar kuşağında son vizyon Amerikan filmleri yer alırdı ki Cumhur-başkanı Turgut Özal bir resepsiyonda beni yanına çağırarak, “Bakan Meh-met Keçeciler aradı dün gece televiz-yondaki bir filmde sevişme sahnesi var-mış. Star’ı şikayet etti” dedi.

Ben yandık baskı mı geliyor derken merhum Özal gülmeye başladı ve ba-kana, “Mehmet değiştirip başka tele-vizyon kanalını seyretseydin” dediğini anlattı, beraber epey güldük…

ANAP’ta Başbakan Yıldırım Akbu-lut’a karşı muhalefet hareketi var, biz de tarafsız bir şekilde hem Akbulut hem de Mesut yılmaz tarafının haber-lerini veriyoruz. ANAP MKYK toplantısın-daki tartışmayı haber yapınca Özal te-lefon ile arayarak, “Yıldırım Bey aradı

basına kapalı toplantıdaki kavgayı ya-yınlamışsınız. Basına kapalı toplantıyı neden haber yaptınız?” dedi.

Ben de şöyle yanıt verdim: Efendim siz “özel televizyonlar öz-

gür ve özerk gazetecilik yapacaklar” demiştiniz, işte bizde tam bunu yapıyo-ruz. Yalan ise düzeltiriz, doğru ise halk gerçekleri öğrenmesin mi?

Özal, “Tamam tamam haklısın, Amerika’da da Avrupa’da da gazete-cilik böyle yapılır, haklısın, yalan yanlış olmasın aman dikkat edin” dedi.

TÜRKİYEM TVEfendiler, bu anılarımı şunun için

anlattım.Türkiyem TV yayın hayatına başla-

dı. 16 Ocak’taki açılış resepsiyonuna katıldım.

Kapıdan girerken aklıma 1990 yılı, TRT tekeli ve bu tekeli yıkan Star televiz-yonu geldi.

Çünkü bugün ülkemizde TRT ve özel televizyonların yüzde 95’i iktidar-daki AKP’nin yandaşı, borazanı şeklin-de yayıncılık yapıyor.

Halk TV, FOX TV, Tele1, TV5 ve Ulusal

Kanal dışında özgür ve özerk televiz-yon kalmadı.

Türkiyem TV’nin yayın hayatına, “herkese, her görüşe, her partiye tele-vizyonumuzun yayınları açık” sloganı ile başlaması biz özgür gazeteciler için ve gerçekleri öğrenmek isteyen vatan-daşlar için vazgeçilmez bir yayıncı ola-caktır.

Hakan Ünsan ve Yavuz Selim Demi-rağ kardeşlerim başta emeği geçen tüm çalışanlara iyi yayınlar diliyorum. Hoş geldin Türkiyem TV

MANSUR YAVAŞ İLE BARIŞTIKAnkara Büyükşehir Belediye Başkan

adayı Mansur Yavaş ile Türkiyem TV’de karşılaştık, el sıkıştık ve barıştık mı diye sordum, “küs değildim ki, kırgındım tabi barışığız” dedi.

Yavaş’a en önemli sloganın, en önemli vaadin, en önemli icraatın ne olacak diye sordum.

“Yoksulluk, fakirlik ve işsizlik ile mü-cadele önceliğim ama dert küpü olan Ankara’nın her sorunu, hemşerilerimin her isteği, şeffaf belediyecilik ilkesi, hal-ka hangi partiye oy verirse versin her

mahalleye maksimum hizmet sunma gayreti ile kapısı 24 saat açık bir baş-kanlık vaat ediyorum.”

“Ankaragücü de var önceliğim arasında elbette ve büyük destek ve-receğim bu köklü Ankara kulübünün yönetimine de asla müdahale etme-yeceğim” diyen Mansur Bey iddialı ko-nuştu:

“Tek talebim olacak Türkiye’de şampiyonluk, Avrupa’da da başarılı so-nuçlar alarak Ankara’yı hak ettiği şe-kilde temsil etmesi, alt yapıya önem vererek, Ankara’yı futbolcu yetiştir-me başkenti haline getirmesidir. Ayrı-ca Gençlerbirliği, başta tüm Ankara kulüplerini de her branşta destekleye-ceğiz.”

Bahçelievler doğumlu Angaralı ga-zeteci olarak, “Haydi bakalım kolay gelsin” diyelim Mansur Yavaş’a…

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Ak-şener de Türkiyem TV açılışında Man-sur Yavaş’ı görünce yanına gelerek, “Mansur Bey, tanıtım konuşmanız ga-yet iyiydi. Tekrar hayırlı olsun, başarı-lar” dedi.

Söz Hakkı

Angaralı Yavaş fakirlikle savaş [email protected]

--

-

-

-

---

-

-

---

-

---

--

--

---

-

-

-

-

--

-

--

-

--

--

-

--

-

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 7. SAYFADA

Günlük Bulmaca

YUKARIDAN

VUSLAT’LA KOZMOZ’DAN

DÜNYA’YA18 Ocak Cuma: (Friday) Venüs Günü;

--

-

---

--

-

-

-

-

-

--

-

-

--

--

-

-

---

-

-

---

--

-

---

-

--

---

-

-

-

-

-

-

-

-

18 OCAK 2019 CUMA6 SONSÖZYerel

tir.

"Anadolu tabiat ilminin ilk kuruldu-ğu yerdir..."Halikarnas Balıkçısı

Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bu-lunan Göbeklitepe, Bahreyn’in baş-kenti Manama’da 1 Tem 2018'de ger-çekleştirilen toplantıda kalıcı listeye alındı.

Dünyanın günümüze ulaşan en eski tapınağı olarak bilinen Şanlıurfa'da-ki Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girdi.

ülkemizin UNESCO Dünya Miras Lis-tesi'ne tescilli alanlarının sayısı 18'e yük-selmiştir.Kültür ve Turim Banalığını ve UNESCO Milli Komisyonu kutlamak ge-rekmekte.2018 yılı TROYA yılı i,lsn dildi ve çok anlamlı oldu.

İnsanlık tarihininde önemli bir yer-leşim merkezi olarak yer tutan Anado-lu'nun her köşesinde yapılan arkeolojik kazılar tarihe yeni sayfalar eklemektek-te. Bahreyn’in başkenti Manama’da gerçekleştirilen UNESCO 42. Dünya Mi-ras Komitesi toplantısında, Göbeklite-pe’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne kaydedilmesine şu gerekçelerle yer verildi :

Dünyanın orijinal hâliyle günümüze kalmış en eski tapınağı Göbeklitepe… Tarih sahnesinde ‘devrim’ niteliğinde bir keşif olarak tanımlanıyor. Sonunda UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mi-ras Listesi’ne alındı. Stonehenge’den 7 bin, Mısır piramitlerinden ise 7 bin 500 yıl daha eski. Geçmişi günümüzden 11 bin 600 yıl öncesine dayanıyor. En önemlisi ise bizlere insanlığın geçmişi ile ilgili yeni şeyler öğretmekte.

Tarihin dönüm noktası olarak de-ğerlendirilen ören yeri, Şanlıurfa’ya 20 kilometre uzaklıktaki Örencik Köyü ya-kınlarında bulunuyor. Alanda kazı ça-

lışmaları ilk olarak 1995’te, Alman Ar-keoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müze Müdürlüğü’nün işbirliğiyle başlatıldı. 2014 yılı yazında kaybettiğimiz Alman Arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt’in li-derliğinde yürütülen kazılarda heye-can verici sonuçlara ulaşıldı.

Göbeklitepe ile ilgili önemli bulgu-lardan biri de insanların göçebelikten yerleşik hayata geçerken kentlerden önce tapınakları inşa ettiğini kanıtla-ması. Bu durum tarihle ilgili bildiklerimizi değiştiren bir gerçek. Göbeklitepe’de bulunan tapınma amaçlı törensel alanlara ait mimari kalıntılar ve üzerin-de kabartmalı yabani hayvan ve bitki figürlerinin bulunduğu dikili taşlar tari-he ışık tutuyor. Şanlıurfa'nın merkez Ha-liliye ilçesinin, kent merkezine 18 kilo-metre mesafedeki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963'te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sıra-sında fark edilen ören yerindeki kazılar 50 yılı aşkın süredir devam ediyor.

Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995'ten beri or-taklaşa yürütülen çalışmalarda, Ne-olitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bu-lundu.

Kazılarda aynı zamanda, 8-30 met-re çapında dairesel ve dikdörtgen şe-killi dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait oldu-ğu belirtilen 65 santimetre uzunluğun-da insan heykeli gibi çeşitli tarihi eser-ler de gün yüzüne çıkarıldı.

Göbekli Tepe’yi 1964’te ilk Ameri-kalı arkeologlar bir höyük olarak kayda geçiyorlar. 1995-1998 yılları arasında

yapılan kazılarda Göbekli Tepe yavaş yavaş ortaya çıkmıştır .

Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı’ndan bir açıklama geldi. Yapılan yazılı açık-lamada, Türkiye’nin “Göbeklitepe ar-keolojik alanı”nın UNESCO Dünya Mi-ras Listesi’ne adaylık başvurusunun, halen Bahreyn’in başkenti Mana-ma’da devam eden Dünya Miras Ko-mitesi 42. toplantısında kabul edildiği ve UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kay-dedildiği belirtildi.

Açıklamada, Şanlıurfa’da bulu-nan ve 2011’den bu yana Türkiye’nin UNESCO’ Miras Listesi’nde yer alan Göbeklitepe arkeolojik alanının, Yuka-rı Mezopotamya bölgesindeki dünya-nın bilinen en eski megalitik yapı gru-bu olduğu ve tarihinin günümüzden 11 bin yıl öncesine kadar uzandığı vur-gulandı.

Tarihi alanda neolitik döneme ait boyları 6 metreyi bulan yabani hay-van figürlü dikili taşlar ve tapınak kalın-tıları yer alıyor.

Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995’ten beri or-taklaşa yürütülen çalışmalarda, Ne-olitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yaba-ni hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.

Kazılarda aynı zamanda, 8-30 met-re çapında dairesel ve dikdörtgen şe-killi dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait oldu-ğu belirtilen 65 santimetre uzunluğun-da insan heykeli gibi çeşitli tarihi eser-ler de gün yüzüne çıkarıldı.

Dünyanın İlk Tapınağı Göbeklite-pe ,İnsanlık tarihi hakkında bildiklerimi-zi yeniden düşünmemizi sağlayacak,

yerleşik tarih anlayışını ve bilgilerini de-ğiştirip, dinler tarihine ışık tutacak ar-keolojik çalışmalar 1995 yılından beri Urfa Göbeklitepe'de devam ediyor.

İnşası Milattan önce 10000 yılına uzanan Göbeklitepe tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak bi-liniyor. Göbeklitepe İngiltere'de bu-lunan Stonehenge'den 7000, Mısır pi-ramitlerinden ise 7500 yıl daha eski. Ayrıca yerleşik hayata geçişi tem-sil eden kültür bitkisi buğdayın atası-na da Göbeklitepe eteklerinde rast-lanmıştır. İnşa edildikten 1000 yıl sonra üstleri insanlar tarafından kapatılarak gömülen bu tapınaklar yeniden gün ışığına çıkıyor.Göbeklitepe bu zamana kadar bilinen en eski yapıt ve tapınak-tan 7500 yıl daha eskiye ait. Göbekli-tepe'nin keşfine kadar bilinen en eski tapınak ise Malta'da bulunmakta ve 5000 yaşında. Ayrıca Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha yaşlı...

Mağarada duvarlarındaki avcılı-ğı temsil eden resimlerden ziyade bu-rada hayvan figürleri tek ve kabartma olarak işlenmiş, sanatsal açıdan fark-lı bir anlayışı etkileyici biçimde yansıt-maktadır. Taşlar üzerinde işlenmiş ak-rep, tilki, boğa, yılan, yaban domuzu, aslan, turna ve yaban ördeği figürle-ri yer almaktadır. Bir kısım arkeoloğa göre bu hayvan figürleri tapınağı ziya-ret eden farklı kabilelerin sembolü ola-rak nitelendiriliyor.

1983 yılında tarlasını süren Mahmut Kılıç tarlada bulduğu oymalı taşı mü-zeye götürdü, fakat eser sıradan bir ar-keolojik bulgu olarak Urfa Müzesi'nde sergilenmeye başlandı. 1963 yılında ise İstanbul Üniversitesi ve Chicago Üni-

versitesi ortak bir çalışma yürütmüş, bölgeyi incelemiş fakat çalışmaların üzerinde durulmamıştır

Bulgular taş devri insanlarının bira içtiğini de gösteriyor. Kazılarda şu ana kadar en büyüğü 160 litrelik kapasite-ye sahip kireç taşına oyulmuş, altı bira varili bulundu. Klaus Schmidt, bulgu-lar ışığında, insanoğlunun ekmek için değil, bira uğruna tarıma başladığına, bunun da ilk kez Urfa’da gerçekleştiği-ne kanaat getirmiş.

Arkeologlar tapınak kalıntılarında-ki zeminlerinin özellikle sıvıyı geçirme-yecek şekilde yapıldığına dikkat çe-kiyor. Buradan, törenleri ne olduğu şu an kesinleşmese de bir sıvı (kan, su, al-kol v.b.) eşliğinde gerçekleştirdikleri fik-ri oluşuyor.

Göbeklitepe, yıllardır tarih derslerin-de öğretilen "göçebe toplulukların ta-rımı öğrenerek yerleşik hayata geçti-ği" tezini de çürütüyor. Yerleşik hayata geçişin çiftçilik ve hayvancılığın orta-ya çıkışıyla birlikte gerçekleştiği düşü-nülüyordu. Schmidt'e göre ise avcı ve toplayıcı toplulukların Göbeklitepe gibi dini merkezlerde sürekli olarak bir ara-ya gelmelerinin sonucunda yerleşik hayata geçilmiştir. Kalabalık topluluk-ların ibadet merkezine yakın olma ar-zusu ve çevrede bu toplulukların ih-tiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde yeterli kaynak bulunmamasından do-layı insanlar tarıma yönelmişlerdir. Yani tarım yerleşik hayatı getirmemiş, dini mabetlerin etrafında kalma arzusu so-nucunda yerleşik hayat tarımı getir-miştir. "Sanat Tarihi "kitabının yazarı Za-hir Güvemli şöyle denekte:"...Sanat tarihi,sanat alanında sonu gelmemiş bir denemeler devrinin hikâyesidir."

Kültür Penceresinden

2019 : Göbeklitepe yılı YAHYA AKSOY

--

-

--

-- -

---

---

-

-

--

-

-

-

-

-

---

--

-

-

-

7SONSÖZ18 OCAK 2019 CUMA

BULMACANIN ÇÖZÜMÜ

Sağlık & Kültür Sanat

---

--

-

-

--

--

---

-

--

-

--

--

--

-

-

-

-

---

-

-

-

-

-

-

--

--

-

-

--

--

---

-

---

---

-

--

-

-

-

--

18 OCAK 2019 CUMA

---

--

-

-

-

--

-

-

-

--

--

--

-

-

-

-

--

---

-

-

-

---

-

-

--

-

-

---

-

-

-

-

--

-

-

--

--

--

-

-

--

-

-

--

--

-

-

-

--

-

--

-